y i I "^1 L!STCumhurîyeıt SONTELGRAFLÂRK 5 devlet hariciye Nazırı bügün Pariste toplanıyor m ANKARA ilvasıta vergilerde HEM Matbuat kanununa dair e kadar tenakus var NALJNA MIHINA MEKTUPLARI t Gazi Hz. Pazartesi akşamı Ankara'dan ayrılacaklar Ankara 18 (Telefonla) Reisicumhur Hz. pazartesi günü akşamı Ankara'dan İstanbul'a hareket buyuracaklardır. Hususî trenleri hazırlanmıştır. Gazi Hz. yarın Ankara Halk Evinde içtimaı mukarrer Türk Tarihi Encümenine riyaset edeceklerdir. Riyaseticumhur muhafız kıtaatı gece hususî bir katarla 4 ü îstanbul'a hareket etmiştir. fej Meclis çarşamba günü tatil e 4 deceği için Reis Kâzım Paşanın * j Buhran bunlara da tesir etmiştir; fakat korkula cak bir tehlike halinde değil... mamakta tamamen muhtar ve serbest olduğu muameleler ve istihlâ kât üzerinden alınmakta olan bil • vasıta vergilerin müthiş ve nisbet • siz bir sükut arzetmesi lâzım gelirdi. Bununla beraber buhranın mevcudiyetini kimse inkâr etmiyor. Hükumet te onu çoktan görmüş ve daha geçen sene millî parayı kurtar mak suretile tesirlerinden ve teh (929 da yeni tarife tatbık edildi.) likelerinden bir kısmını bertaraf etmiştir. Bir kısmının ıztırabmı bütün 930 da 51,804,039 (11 ayhk) Liradır. Bu son adedi bütün 930 se memleket çekmekte devam ediyor. nesi için57milyon kabul edersek ev Bu zaruridir. Fakat Türk milleti davel ki seneye nazaran yedi milyonluk ha çok büyük imtihanlardan muvafbir tenakus görülür ki bunda buh fakiyetle çıkmış, daha büyük musiran kadar evvelki sene yapılan faz betleri sarsılmadan karşılamıştır. Bu sarsıntımn da Türk milletine has la ithalâtm da hissesi vardır. akli selim ve metanetle atlatılacağı Muamele vergisi hasılatı ise: muhakkaktır. 927 de 16,822,491 * * * 928 de 18,920,378 931 bütçesinin şekil itibarile ar929 da 19,241,164 zettiği yeniliğe yukarıda işaret ettik. 930 da 14,647,720 (11 aylık) Filhakika hükumet varidat bütçesini 930 senesine ait rakamı da büdaha ilmî bir tasnife tâbi tutmuştur. tün seneye göre alırsak takriben 16 Yeni taksimat şu şekildedir: milyon lira eder ki 929 senesi ha 1 trat ve servet vergileri. sılatına nazaran 3,240,000 lira noksandır. 2 İstihlâk ve muamele vergilerî Eğlence ve hususî istihlâk resicı3 Mülga vergiler bakayasın leri hasılatı eski nisbetlerini mu • dan tahsilât. hafaza etmektedir. 4 tnhisarların safi hasılatı. înhjsarlardan bilhassa tütün ve 5 Devlete ait emval ve emlâk müskirat inhisarları hasılatı biraz hasılatı. azalmıştır. Bunu da rakamlardan 6 Devletçe idare edilen müesanlıyoruz. Tütün inhisarının muh seseler hasılatı. telif senelerde safi hasılatı: 7 Umumî müeseseler ve şir 927 de 22,036,138 ketlerden devlet hisseleri. 928 de 22,397,249 8 Müteferrik hasılat. 929 da 24,000,000 9 Fevkalâde varidat. 930 da 23,290,000 (12 aylık) Son rakam 11 ayın vasatisi bulu10 Nazim varidat. narak bu vasatinin ilâvesi suretile Bunların teferruatı daha ziyade tashih edilmiştir. bütçe tekniğine taalluk eden mes'eTütün istihlâkâtında calibi dik • leler olduğundan temas etmiyoruz. kat bir nokta var ki o da istihlâkâ 931 varidatının yeni bir usulle tın miktar itibarile azalmaktan zi • tahmin edildiğini de gene yukarıda yade daha fazla aşağı tütün cins söylemiştik. Şimdiye kadar varidat, lerinden yapılmasıdır. Müskirat in mütevassıt usulle yeni son beş malî senenin varidatı vasatisi ahnmak suhisarına gelince safi hasılatı: retile tahmin edilirken bu sene, buh927 de 3,000,019 ran dolayısile bu usül tehlikeli gö928 de 4,273,819 rülmüş ve geçen senenin tahsilâtı 929 da 3,658,825 tahminata esas olarak alınmıştır. 930 da 3.275.000 (12 aylık) Mamafih gerek hükumet ve gerek liradır. Görülüyor ki bu iki inhiencümen bazan bu prensipten de sar varidatım arttırmak için son seayrılarak bir kısım vergilerde doğnelerde sarfedilen ve hakikaten terudan doğruya, bazılarında da versirleri de görülen gayretlere rağmen gi nisbetlerini tenzil eden son kageçen iki sene hasılatında tenakus nunların tesirlerini gözönüne al vardır. mak suretile 930 senesi tahsilâtınPosta ve Telgraf hasılatı da en dan daha aşağı ve ihtiyatlı rakam mübrim bir ihtiyaca tekâbül eden lar kabul etmişlerdir. hizmetler karşılığı olmasına rağmen Gerek hükumetin lâyihasında, son senelerde az çok tenakusla ayni seyri takip etmektedir. Posta müra gerek Bütçe encümeninin esbabı muselâtı, telgraf, telefon, telsiz telgraf cibe mazbatasında vergiler hakında hasılatı muhtelif senelerde şu mik bir takım tasavvurlardan bahsedil mekte ve bir takım tahminler ya tarlara baliğ olmaktadır: pılmaktadır ki onları da yarın tetkik 927 de 5,015,505 edeceğiz. 928 de 6,052,586 ALt SÜREYYA 929 da 5,707,404 930 da 5,3000.000 (takriben) Alenî teşekkür Efradın hukuku hususiye müna • Elân Şişli'de doktor A. Asım Besebatında tâbi tutulduğu diğer vergilerden damga, tapu harcı, kaydiye yin kliniğinde yatmakta olan zevcem Ier, mahkeme harçları, noter harç Şehir Meclisi azasından Safiye Hü seyin Hanıma pek mühim bir cerrahî ları gibi muhtelif vergilerin hasıla ameliyeyi büyük muvaffakiyetle yaptı da mahsus bir derecede azalmışmış olan doktor operatör Akif Şakir tır. Binaenaleyh emlâk alımsatımıBeyefendi ile terakkiyatı hazıranm nın azaldığına, mübadelenin nisbî tamamen tatbik edilmekte bulundubir durgunlu devresi geçirdiğine ğu mezkur klinik heyetine minnet hükmedilebilir. ve takdir hislerimi alenen iblâğa Bu adetleri zikretmekten mak muhterem gazetenizi tavsit eylerim. sadımız buhranm bazı kötü niyetli Hüseyin ve bulanık suda balık avlamak istiyen bethahların yaygaraları hi lâfma olarak korkunç ve mlilî hayatı felce uğratabilecek bir derecede olBeyoğlu'nda Lion mağazalarında madığını göstermektir. Buhran eğer gayet tenzilâth fiatlarla yapılan büdenildiği ve iddia edildiği derecede yük satış yalnız 14 gün daha devam olsaydı bilhassa ferdin yapıp yap edecektir. Ankara 16 (Hususî)Buhranm 931 bütçemizde bilâvasıta vergilerde yaptığı tesiratı dün yazmıştım. Bilvasıta vsrgiler üzerindeki tesirlerine gelince; bunu bellibaşh vergjler hasılâtmda aramalıdır. Meselâ gümrük hasılatı: 927 de 60,265,469 928 de 63,856,161 929 da 64,209,012 . ı ^ | | ^ . Müzakereler iyi netice verirse Fransa Almanya'ya 100,000,000 Sterlin ikraz edecek dar'da toplanacak konferans hak Paris 17 (A.A.) Başvekil M. kında gazetecilerin sorduğu bir suLaval Alman Başvekili M. Brüning ile Hariciye Nazırı M. Fon Curtius'un ale verdiği cevapta bu konferansın geriye kalması ihtimali hakkında Ayarın öğleden sonra Paris'e gele merika hükumetince hiç bir sebep ceklerini, tngiliz Hariciye Nazırı M. mevcut olmadığını söylemîştir. Henderson'a bildirmiştir. M. Laval, Almanya'daki malî buhrana dair Krediler tecdit ediliyor dün nazırlar meclisinde yapılan müNevyork 18 (A.A.) Londra zakere hakkında M. Henderson'a ibankalarile müştereken hareket etzahat vermiştir. Biraz »onra M. La mekte olan Nevyork bankalan AI val İtalya'nın Paris sefiri M. Man manya'ya ait kısa vadeli kredilerî, zoni'yi kabul etmiş ve pazar günü malî vaziyetteki gerginliğin daha ziLondra'ya gitmek üzere Paris'ten yade artmasına mahal vermemek igeçecek olan Italyan Hariciye Nazırı çin, tecdit etmektedirler. Ayni za M. Granc'i'yi tngiliz, Amerika, Al manda Nevyork borsası mahafili Alman ve Fransız nazırlar arasında manya'ya yenî krediler açılması ihvuku bulacak mükâlemelere iştirake timali hakkında şüpheli ve müte davet etmesini sefirden rica etmişreddit sörünmektedir. tir. M. Laval, Alman, tngiliz, AmeriReichsbank'ın vaziyeti kan ve ttalyan nazırlarmı yarın saat Berlin 17 (A.A.) Reichsbank'ın 16 da kabul edecektir. Paris'te vuku vaziyetine nazaran evrakı naktiye bulacak mükâlemelerin pazartesi sa ihracatının altın doviz olarak kar bahına kadar bitmesi muhtemeldir. şıhğı 1S/7 de yüzde 35,8 dir. Geçen Çünkü, pezertesi günü akşamı Lon hafta yüzde 45,6 idi. Altın ve döviz dra'da nazırlar konferansı toplanaihtiyat miktarı 1,490 milyondur. Yacaktır. Ancak Fransa'nın Almanya'ni 302 milyon noksandır. Mütedavil daki malî vaziyeti düzeltmeğe iştîbanka kaimeleri 50 milyon artmış, rak için ileri sürdüğü şartlar hak 4.161.800.000 e baliğ olmustur. kında daha evvel Fransa ile AlmanAlmanya'mn vereceği teminat ya arasında esas itibarile bir anlaş Londra 17 (A.A.) Fransa'nın ma hasıl olmıyacak olursa bu kon Almanya'ya verilecek 100 milyon tnferanstan bir fayda çıkmıyacaktır. giliz Iiralık ödünç paraya Alman gümrüklerinin bir nevi kontrola tâbi Almanya'ya yaptlacak muavenet tutulması şartile iştirak hususundaki Vaşington 17 (A.A.) Hariciye teklif i Londra siyasî mahaf ilinde buNazırı vekili M. Castle Paris'te bu lunmakta olan M. Stimson'un gön • gün bir çok mütalea ve tefsirlere sederdiği bir habere göre Fransız plâ bep olmustur. Teklifin bugünkü saklile tngiltere nında Almanya'ya yapılması derpiş hükumetince kabule şayan görül edilen ikrazat miktarının 500 mîl yon dolar olduğunu beyan etmiştir. mesine pek az ihtimal verildiği bile M. Castle,^pazartesi günü Lon ima olunmaktadır. ••ıınııınıııllllAltllllllllllHIIIİIIIUIIIIIIIIIIIIItllllllllllillltllllimıııtmııunn.m.. f Î £ Z k 4 Î " perşembeye İstanbul'a hareket f edeceği anlaşılmaktadır. g Iki Macar tayyareci Bahrimuhiti geçmeğe muvaffak oldular Harbourgace (Şimalî Amerika) 16(A.A.) Alexander Mayer ve George Endres isimnde iki Macar tayyareci Budapeşte'ye gitmek üzere Macaristan'a adalet lâzım) ismindeki tayyarelerile hareket etmişIerdir.Mak satları Vikont Sarom'un Bahrimu hit'i tayyare ile geçecek tayyareye vermeği taahhüt ettiği 1000 tngiliz lirasmı kazanmaktır. Macarlar tayyarelerine bu ismi vermekle Trianon muahedesile Macaristan'a zulmedildiğine işaret etmiş oluyorlar. Rasa • taneler Bahrimuhit'in bulutlu ve kapalı olduğunu bildiriyorlarsa da yükseklerde rüzgârın müsait olduğu tahmin ediliyor. Budapeste 17 (A.A.) Har bourgrace'tan gelmekte olan Macar tayyarecileri, benzinleri tükenmiş olduğundan Budapeşte'ye 40 kilo • metre mesafede kâin Biscke'de karaya inmislerdir. Hariciye maaşları Memurlarm dahil veya hariçte olduğuna göre nasıl verilecek? Ankara 18 (Telefonla) Meclis ruznamesinde bulunan bir lâyihaya göre dereceleri birbirinin ayni olan Hariciye merkez, elçilik, konsolosluk ve matbuat umum müdiriyeti memurlan ve teadül derecleri temsil tahsisatlarile adetleri ayrı bir cetvelde gösterilmiştir. Memaliki ecnebiyedeki memurlardan muvakkat bir vazife ile mer keze çağırılanlara davet olunduk ları tarihi takip eden ay iptidasına kadar olan maaşları derecleri maaş emsali hasılı üzerinden Türk parası olarak tesviye edilir. Bir vazife ile harice gönderilenlere memuriyet mahallerine muvasalatlarından itibaren ve memaliki hariciyeden celbolu nanlara tebliğ tarihine kadarki ma aşları tngiliz lirası olarak verilir. Ancak haleflerinîn gelmesine kadar întizar emri alarak yerinde ka Ianlara ve haleflerinîn vüruduna kadar, întizar emri almadıkları halde haleflerinîn vürut etmemesi dolayı EDEBÎ TEFRİKA : 31 sile yerlerînde kalanlar 15 günü gecmemek üzere kaldıkları müddet için tngilîz lirası üzerinden maaş alırlar. Muvakkat bir vazife ile merkeze çağırılan hariciye memurlarına ve saiti nakliye ücretile bağaj masraf ları ve yalnız seyahat yevmiyeleri ve bu muvakkat vazife 2 aydan fazla devam ederse yalnız aile efradının yol masrafları tesviye olunur. Ecnebi memleketlerdekî bilumum memurinin maaşları bütçedeki miktar üzerinden tngiliz lirası olarak verilir. Vecihi'nin cevelanları Ankara 18 (Telefonla) Vecihi Bey bugün kendi tayyaresile uçarak Ankara üzerinde cevelânlar yapmış, Hilâliahmere ve Hilâliahmer esya piyangosuna ait reklâm kâğıtları atmıştır. Muamele vergisi Ankara 18 (Telefonla) Mua mele vergisini yeniden tetkik eden muhtelit encümenin tefrik ettiği tâli komîsyon bugün toplanarak, mevaddı iptidaiye tenzilâtı esası üzerinde meşgul oldu. Yarın Muhtelit encü men içtima ederek komisyonun ih • zaratmı tetkik edecektir. Dil Encümeni tahsisatı meselesi Ankara 18 Bütçsden tahsisatının ilgası takarrür eden Dil encümeni mes'elesinin Fırka gruounda müzakere edilmesi muhtemeldir. Borçlar müzakeratı tekrar başhyor Ankara 18 Haber verildiğine göre Dayin vekilleri ağustos içinde tekrar Ankara'ya gelerek hükumetle müzakerata devam edeceklerdir. Murahhaslarm bu defa tam salâhi yetle gelecekleri tahmin edilmektedir. çe seslerini ve hafif bir şarkı nakaratını ayakta, dalgın dalgm dinledim. Viran sokak kapısı kapandı. Bir seyyar satıcı haykırdı. Cihan buğday buhranı Vaşington 17 (A.A.) Ziraat Nezareti bütün dünya buğday mahsulüne ait bugünkü ihtimaller hakkında neşrettiği bir tebliğde vukuu muhtemel talepler hakkındaki tahminlere nazaran bütün dünyada gelecek sene buğday fiatımn çok dü şük olacağı şimdiden anlaşılmakta olduğunu beyan etmiştir. MEVSİM SONU MÜNASEBETİLE KOKAiN lardan biri Vikont dö la Roşnu var, öbürü de ihtiyar Ahmet Beydi. Ve derhal anladım ki bu bir kıskançhktır. Kendi kendime güIümsedim. Biliyordum ki kıskançYazan: AKA GÜNDÜZ hk aşkın arkasından gelir. Aşk Bir çöp arabası gıcırdıyarak Çayı ben pişirdim, dilimleri o o kadar ilerlemiştir ki kıskançlık geldi, karşı kapının tokmağını kızarttı. Kesik saçlarını ben tara takırdattı. bütün hırsı, savleti ile arkasından dım, başını o bağladı. koşar. Ben mindere uzandım ve göz • Bu akşam beni arama. Se Acaba bu da öyle miydi? llk lerimi açtığım zaman saat on ikikizde yatacağım yarın on ikide günler, kendimi yokladım. Dış yi geçmişti. kalkacağım. yüzümde tabiî görünen anünase • betin hiç te tabiî olmadığını his Seni ne vakit arayım? İdil ile arkadaştık, artık sırdaş settim. Yalnız bunu îdil'e söyle • Ben seni aradığım vakit. ta olmuştuk. medim. Daha doğrusu söylemekOdadan çıkarken boynuma saBu bize çok tabiî geliyordu. ten çekindim. Aramızda bir ha • rıldı ve göğsündeki çarpmtıyı Bunda etlerin ve sinirlerin bi yat ve sene f arkı vardı. Onun yagöğsümde hissederken kulağıma ribirine karışmasından ziyade şama tarzı ile benim yaşar gibi fısıldadı: ruhların kaynacnası vardı. sürünme tarzım arasında dağlar, Asıl şimdi içime doğdun. uçurumlar, zıtlar olanca heybetleFakat bir gün.. Birdenbire, hiç Ben dudaklarımı saçlarından bir vesile yokken zihnime iki dam rile duruyorlardı. çekerken cevap verdim: Ia zaçyağı damhyarak beynimi Sonra bunu İdil'e söyliyiver Niçin benim söyliyeceğim yaktı. Dışarıdan belirsiz bir buhmekle epeyce gülünç bir mevkie »özü içinden kapıp sen söyledin? ran geçirmeğe başladım. Mermeri düşmek ihtimali kuvvetlidi. Ne Merdivenden gelen neş'eli ökbile aşındıran bu yakıcı damla zaket edip gülmese bUe içinden: Bir takım muammalar Zavalh! diyecekti. Bu nihayet senin için bir azap, benim için bir kosnedi olabilir. Fakat niçin? Ahmet Beyi düşündükçe kendimde yarı yarıya üstünlük hakkı görmeğe başla dım. Buruşuk Ahmet Bey sever, pürüzsüz bir samimilikle muka bele görür de ben neden bu hakkı kendimde bulamayım? Vikont hakkındaki şüphelerim büsbütün hiddetli, ateşliydi. Aşkın dini, imanı olmadığını bildi ğim halde buna tahammül ede miyordum. Bu hırsıonı Vikont'un hareketleri de artırıyordu. Bu pos bıyıklı, pancar yanaklı adam tdil'e karşı gayet basit ve etiket sahibi idi. Kalbine ait hiç bir işaret vermiyordu. Demek Vikont uzak bir memlekette sadece İdil'in etini istiyordu. Yarın onda tdil egzotik bir hatıradan başka bir şey kal mıyacaktı. Buna mukabil İdil'in Roşnuvar'a karşı tapınırca bir vaziyeti var dı. Gerçi bir sevdalının delice hareketleri değildi. Belki de hiç değildi. Ama bana öyle geliyordu ki tdil ona tapıyor. Benden ait Ahmet Beyle ben den üst Vikontun arasında ken dimi yiyordum. tdil de hiç bir sır vermiyordu. Bütün gizli, açık gayretlerfcne rağmen Ahmet Bey için: Çok kibar bir adam. Vikont için de: Pek civanmert insan. Diyor, başka bir şey söylemi yordu. Bir gün dişlerimin arasından boğuk bir ses kaçtı: Ahmet Beyin aşkı hoşuna gidiyor mu tdil? Dedim. Yüzüsne baktı, omuzumu ok şadı ve başını göğsüme dayıya rak: Bana böyle şeyler söyleme, dedi. {Mdbadî var) Yeni matbuat kanunu lâyihasının, en esaslı bir noktası, eskiden mes'ul müdüre, mümessile (yani imtiyaz sahibine) ve yazı imzalı ise imza sa hibine ait olan mes'uliyetleri, şim di derece derece teşmil etmesidir. Artık tahrir heyeti müdürü, imza atmasalar dahi, yazıyı yazan muharrir, muhabir veya muhbir de mes'ul olacaklardır. Bu suretle, gazeteye girip çıkandan hiç bir zaman haberi olmadığı için vazifesi «vur abalıyah olmaktan ibaret addedilen müdürü mes'ulden ziyade, doğrudan doğruya o yazı cürmünü ika edenleri mes'ul etmek esası kabul edilmiş oluyor. Meselâ bir hırsızlık vak'asında zabıta ve mahkemeler nasıl hakikî mücrimi arayıp bulup mes'ul ediyorsa, gazete sahifelerinde yazı ile cürüm ika edeni de öylece arayıp bulacak ve cezalandıracaktır. Müdürü mes'ullerin müdürü ol dukları gazetelerin cürümlerinden mes'ul addedilmeleri, öyle yanlış telâkki edildiği s'îbi »" »balıya!» olmalarından ileri g< . Müdürü mes'ul usulü. Avrupa matbuat kanunlarında, iki maksatla kabul edilmiştir: Birincisı, hürriyeti matbuatı sı yanet için, ikincisi, adlî takibatı kolayjaştırmak için. 1 Hür. lyeti matbuatı sıyanet için kabul edilmiştir. Ta ki muhar rirler, ikide birde muhtelif vesile • lerle mahkum edile edile susturul masınlar ve bu suretle matbuat hürriyeti fazla tahdide uğramasın di • ye... Müdürü mes'ul usulünün kabulünde âmil olan bir nokta da, bir ga • zetede bir cürüm ika edildiği zaman, adliyenin hemen kolaylıkla ortada bir mücrim bularak onu yakalamasını temin etmek düşüncesidir. Ma • lum ya, bir gazete bir kişi tarafin • dan değil; az çok büyük bir heyet tarafından çıkarılır. Bu itibarla işlenen cürmü kimin yaptığını kolayca ve sür'atle tayin etmek kabil değildir. tşte bütün bu cürümlerin mes'uliyetini müdürü mes'ul takabbül eder ve adliye, karşısında hemen onu bulur. Müdürü mes'ul, bir vur abalıya ol maktan ziyade bir matbuat hürriyeti hâdimi, hatta bir kahramanıdır; mes'uliyetleri, cezaları yüklenerek yazı hürriyetinin tahditlere uğra mamasına çalışan fedakâr bir kahraman... Mes'uliyeti mes'ul müdürlerden alıp tahrir müdürlerine, muharrirlere, muhabirlere, muhbirlere teşmil et mek ise, doğrudan doğruya mücrimi tecziye etmek gayesini takip eden belki daha âdilâne bir usul dür. Fakat yeni lâyihada müdürü mes'ullerrin yerine tahrir müdürlerini koymak suretile bu usulden uzaklaşılmıştır. Meselâ Cumhuriyet'te tahrir müdürü unva nını taşıyan bir tek kişi varsa da tahrir müdürlüğü vazifesini bilfiil yapan beş insan vardır. 1 tahrir müdürü, 2 muavinleri, 1 tahrir müdürünün mezun olduğu günlerde tahrir müdürüne vekâlet eden adam, 1, geceleir tahrir müdürlüğü vazifesi gören nöbetçi muhar • rir, etti beş... Bu beş adamdan her birinin yaptığı cürümden tahrir müdürü neden mes'ul olsun? Bugünkü gazetecilikte, bir tahrir müdürünün gazeteye giren her şeyi okuması imkân haricindedir. Şu halde müdürü mes'ul usulüne avdet etmemek için, bu beş adamdan cürmü yapanın bulunup tecziye edilmesi lâzımdır. Sonra, imtiyaz yani gazete sahipleri, gezetenin tamamen hâkimdir. Onu emrile giren imzasız bir yazı dan dolayı belki de bu yazının girmesine muarız bile olan tahrir müdürü, neden mes'ul olsun? Hakikî mücrimi cezalandırmak usulü kabul edilince, kanuna ona göre maddeler koymak lâzımdır. Yoksa, tahrir müdürleri, hiç haberleri olmadan veya rızalan haricinde ika edilen cürümlerden dolayı tecziye edilerek tıpkı müdürü mes'ullerin mevkiine düşerler. O halde, müdürü mes'ul usulünün ilgasındaki hikmet ne? * ** Matbuat kanununu yaparken şu noktayı düşünmek gerektir. Hak ve hakikat, her zaman, hükumetin tarafında olmaz, bilhassa her zaman iktidar mevkîinde tsmet Pş. gibi, matbuat hürriyeti umdesine riayetkâr insanlar bulunmaz. Bazen de meş • rutiyet ve mütareke devirlerinde sık sık gördüğümüz gibi, matbuat hür riyetini sevmiyenler, samimî tenkidi, dürüst, temiz ve memlekete faydalı muhalefeti de istemiyenler, hüku metin başına geçebilirler. Çok sıkı ve sert bir matbuat kanunu, bazen bu gibilerin elinde yazı hürriyetini idam eden bir balta olur. Böyle bir silâhı kendi elimizle bileyip matbuat hürriyetine düşman olan ların eline teslim etmek hatasına düşmemeliyiz. Matbuat hürriyetini hakikaten sui istimal edenler vardır. Fakat mat buat hürriyetini sevmiyenler ve bunu Lutfen Sayfeyi çevirînte