26 Mart 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

26 Mart 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhurtyel Şışli güzelının olumu Selma H.m annesi ilk iddiasmda ısrar ediyor * .*s*t Binna sahıfeüen mabait ) ' Günün eğlencesi Boş vakitleriniz için Dünkü bulmacanın şekli halledilmiş Komik Şarlo + ^ n İ 26 Mart 1931 Bir Fransız gazetecisi soruyor: ((M. Çeplin, siz Şarlo'yu sever mîsînîz?,».)? V 1 , Kazan götüren htrstz neler && uydurmuf? •Evı4lki gece sabaha karşı Paşabahçe'de polis devrive menıuru so • kakta devriye gezerken bir adamın sırtında bir kazan göturmekte olduğunu görmüş ve bu adamı durdurarak kazanı nereye götardüğünü sormustur. Meçhul adam, mahallede bir komşunun cenazesi olduğunu, bekçiyi bulamadık'arını ve bir kazan bulup götürmekte olduğunu söylcmistir. Devriye memuru bunun üzerine meçhul adamı bırakmıştır. Aradan bir Laç saat geçtikten sonra. aynı mahallede komodor Rıza Ef. nin evinden bir kazan çalındığı anlaşıl mış ve meçhul şahıs hakkmda *ah k li »ta baslanmıştır. marazi teşhis ve tehlikeyi işaret etmesine rağrnen ameliyatın 54C «aat geciktirilmesi suretile mes'uliyetîn anneye teveccüh etmekte olduğunu, Cemil Pş. ise tıp edebiyatının pek nadir kaydettiği bu müstesna vak'ada miidavi doktorların tamamen vazifelerini yaptıklarını söylemişlerdir. Doktor Tapsas Ef. ise bu hastalığm keşfi çok güç bir illet olduğunu, fa • kat teşhisi koyduktan sonra ameli yat için ısrar etmesine rağmen val desinin ameliyeyi tehir ettirdiğini bildirerek kızın o halde iken IngHiz hastanesinden çıkarılmasını hırçınlık diye tavsif etmekte ve nihayet «ben bu kızcağıza valdesinden çok acıdınv Demektedir. Selma Hanımın annesi Nadire Necip Hanım Ekrem Behçet Beyin mektubuna cevap olarak bize dün su mektubu gönderdi: Doktor Ekrem Behçet Beye Son Posta gezetesinde vazınızı okuduğum zaman hayretler içinde kaldım. Sizi telefonla çağırdığım gün geldiniz, evlâdımı muayene ettîniz, ilk ve son söylediğiniz söz su dur: «Tapsas Ef. nasıl bu vehameti görmüyor?» Hayrette kaldmız, buna ne marıa vereceğinizi bilemediniz. Evlâdımın ufuliinden sonra beni görmeee geldiğiniz zaman: «Evet tabiî Tapsas Ef. tamamile mes'uldür, fakat bunu nasıl isbat edebilirsiniz, bu kadar uzun bir müddet zarfında nasıl olur da bu hastalığı teşhis edemez? Bana resmen sorarlarsa bunu söylemeğe hazırım» Dediniz. Hastalığı teshis etmek o kadar basit bir mes'ele idi ki, Almanya'da bulun • mağa, bu hastalıkları ayrı pavyonlarda tedavi etmeğe asla hacet yoktu. Anjin geçtikten sonra, boynu r>un üstünde ufak bir şiş hasıl oldu. Tapsas Ef. yi getirdik, hastalığı pek yakından takip ediyordu. Beş gün geçti, bu müddet zarfında sis büyüyor, hararet yapıyor, yeri ağrıyor. Hatta Taptas artık elini dokunduramıyordu. Bu beş gün zarfında Taptas ne yapıyordu? Marazın yeri belli, iltihap yaptığı aşikârdı ve iltihap yapan hastalıklarda saatlerin ne kadar mühim bir rol oynadığını herkes teslim eder, Aî • manya'da filân görmeğe hacet yok, her kim olsa bunu derhal anlar, Iâzım gelen ehemmiyeti verir, ve mes*ul ettiğiniz valdeye bunun ciddiyetini söyler, bir konsultasyon teklif ederdi. Demek Taptas Efendi hakikati görmeğe, beni ikaz etmeğe muk • tedir değil, demek Taptas endişeden vareste, asıl (teşhis) valdenin his • sesine isabet ediyor, hey yarabbi ne günlere kaldık, bunu Almanya'da söylerseniz gülerler. Fakat maalesef böyle vakavi bizim memleketimizde oluyor. MUtehassıs diye geçinirler, ve ne yapsamz bu «fenomenleri» mes'ul edemezsîniz. Altı gün zarfında, Taptas hasta • Iığın ehemmiyetini, ciddiyetini an lamadığma, takdir etmediğine, hayretler içinde kaldığınız halde, iş resmiyete dökülünce, sözünüzü ge riye alır, Taptas asla mes'ul değil dir; dersiniz. Buna arkadaşhk de miyelun de ne diyelim? Yüreğim yanıyor, zararım azim, bu felâketi Allah kimseye tattırmasın... Hastane bahsine gelince: Şîmdiye kadar bu hususta tecrübem sabit olmadı, hiç bir hastaneyi bilmem, ve tanımam, doktor Abravaya Fransız hastanesinden bahsettiği zaman, Taptas ameliyatı ken disi yapacağından, alât ve edevtı, asistanları orada olduğundan IngiHz hastanesini münasip gördü. Ben de maalesef kabul ettim. İnsan bir şeyin ne olduğunu anlaması için, içine girmesi icap eder. gîrdik ve anIadık. Birinci ameliyattan sonraki seyler vakti geçmis seylerdir, bahse hacet yok. Asıl felâketi Taptas'ın hiç bir şey anlamadan beyhudeye geçirdiği altı günlük müddet ihzar etmistir. Şimdi Taptas'ın söylemesi lâzım gelen sözler şunlardır: «. Hastayı her gün gördüm, marazın seyrini takip ediyorum, fakat tehlikeyi bilemiyorum. Ve böyle boyun üzerinde belli olan bir sişin ehemmiyetini, hararetin devammı, ağrıları, bütün bu seyler i tabiî görüyorum. Doktor Ekrem Behçet Beyin vehametini takdir ettiği hastalığı, doktor Ekrem Behçet Beyden sonra bile anlamıyorum, tehlikenin son haddini bekliyorum, iyi is altı ayda çıkar, bakalım beş altı gün geçsin, acelemiz ne? Derecei hararet kırk bire çıksm, andan sonra telâşe düşeriz, adamakıllı emin oluruz, beyazIar giyer, başımıza aynalar takar, ameliyat salonunu ışıklara garke derek topla tüfekle düşmana hücum ederiz... Arkamızda yumurta kü • fesi yok ya, 1' Operationa reussi, mais le malade est mort» «ameliyat muvaffa • kiyetle neticelendi, fakat hasta öl dü!» Der, mes'eleye hitam veririz.» Fakat ben de onun yerinde ol sam şunları söylerim: t Yazık bana, bu kadar basit şeyi anlıyamadım, bilemedim, keş fedemedim, hazakatime tevdi olunan, gül gibi, melek gibi bir yavrucağı mahv ve bir aileyi perişan et • tim». Ve emin olsun bu itiraf tamamile namuskârane olur. Çünkü insanlar aldatılabilir, efkârı umumiye tağyir edilebilir, fakat vicdan azabı; o çekilir şey midir Onu duymak, onu hissetınek, gece başını yastığa koy duğu zaman o masum yavrucağın, beyaz sargısile karşısma gelip, ya • zık, sen beni öldürdün, demesi, anı itham etmesi en büyük felâkettir. Nadire Necip 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1011 1 ÂİMJAfNT D|O Kİ Ti O!R 2 M E|L|E M E 0 N fü" R 3A N A 4 N E[BJU D A sl T A [N 5 •M|UB Bİ İ R O A 6 DİEİRİD T Ml E M N F 7 OBIÇİA RİE z D 8 z A IR A 9 TİOİNİT N [R O|M 10 OlNflllA LJJ[D A [M E 11 RHBÂfelA F 0 Rl m •• •• • • • • • ••i • • • •'• BUGÜNKÜ BVLMACA 123 4 5 6 7 8 9 10 11 Soldan sağa ve yukandan aşağıya: 1 Ona değil (3), Kafası (2). 2 Tut (2), Nota (2). 3 Büyük taş (4). 4 Bir çiçek (4), Gormemezlıkten gelmek (5). 5 Bir renk (5). 6 Güzel (3), Italyan lirası (3). 7 Futbolcuların ya§ası (3), Reklâm (4), Eser, leke (2). 8 Bir sayı (2). 9 Yüzün (7), Kamer (2). 10 Ayağın yerde bıraktığı leke (2), Insan adı (3). 11 Tıpkısı (6). 12 Guneşe değil (3). bu alkışlar beni pek yoruyor, sonra viicutçe da pek zayıfım. indiği zaman üzerinde lâcivert Bana güneş lâzım ve mümkün bir kostüm, açık mavi renkte bir olduğu kadar sür'atle Nis, Mongömlek ve ayni renkte bir kravat bulunuyordu. Ayaklarında gü • tekarlo'ya ve İspanya'ya gide • ceğim. miişü renkte Getrler vardı. Son filminizden memnun Şarlo, malum olduğu üzere musunuz? sesli filmin aleyhindedir. Ve en Evet, çok memnunum. O son çevirdiği «Ziyalar meşheri» rada en iyi olmağa çahştım. Bu filminde kat'iyyen söz söylemefilmin, bütün sermayesi lâf ve mektedir. güzaftan ibaret olan bir müba • Sesli filmin her tarafta büyük hasenin mihverini teşkil ettiğini rağbet gördüğü bu zamanda görmekle asla müteessir deği Şarlo'nun seyahati, bir kat daha lim. alaka uyandırmış ve her tarafta Bu filim, sesi olmıyan ve bir çok kimseler Şarlo'nun sesli söyliyebileceği şeylerin anlası filim hakkındaki fikirlerini öğIamıyacağı bir filimdir. Bir çok renmek istemiştir. Nitekim Pa larının ifade etmek istedikleri ris'te de gazeteciler Şarlo'ya beynelmilel lisan, mağara dev bundan bahsetmislerse de, kenrindenberi etrafımızda mevcut disi bu hususta uzun uzadıya betur. Bu da isaret ve lisani haldir. yanı mütalea etmek istememiş Halkın filmime karsı göster tir. Şarlo ezcümle demiştir ki: diği rağbet beni pek mütehassis « On senedenberi görmedietti. Bu filimdeki genç kız amağim Paris'i ziyaret ettiğimden dır. Filim de sessizdir. Sağırlar dolayı pek memnunum. Son fibunu anlıyorlar mı? limden sonra yorğunluğumu iza Bundan sonraki filminiz?. le için Avrupa'da seyahat edi Bundan başka filmim yokyorum . Ve vaktimi bir serseri tur. gibi sehirden şehire gitmekle Mösyö Şarli Çeplin acaba geçiriyorum. Paris'te uzun müdŞarlo'yu sever misiniz? det kalamıyacağım ve «Ziyalar Şarlo bu suali soran gazete meşheri» filminin gösterilme • cinin yüzüne dikkatle bakmış sinde bulunamıyacağım. ve hiç bir cevap vermeden sa Halkın gösterdiği hüsnü ka mimi bir surette elini sıkmakla bulden çok mütehassısım. Fakat iktifa etmistir. (Bırmcı Sahifedetı Mabait) Ardiyeyi soymak için haztrlan • mışlar amma.. Yedikule'de Kazlıçeşme'de Mehmet Şükrü Efendi ve sürekâsının : deri fabrikası ardiyesine, Şerafett n thsan ve Yusuf isimlerinde üç hırsız duvarı delmek suretile girmek istemişlerse de zabıtaca gorülerek yakalanmışlardır. Otomobil kazası Dün bir otomobil, Pangaltı'dan geçerken, Süleyman Ef. isminde birine çarparak muhtelif yerleritıden yaralanmasına sebebiyet vermîştir. Firar eden şoför hakkında zabıtaca tahkikata baslanmıştır. Bir sui istimal izmir Emlâk Bankası müdürü neler yapmış? Emlâk ve Eytam Bankasının tz • mir şubesi sabık müdürü Hayrettin B. tüccardan 60 bin lira ödünç aî mış ve bu mes'ele son zamanda patIak vererek İzmir ticaret âleminde büyük bir endişe uyandırmıştır. Hayrettin B. para almak için ban kaya müracaat eden bazı tacirlere: Ne istiyorsunuz, beş bin lira değil mi! On bin isteyin. yereyin^ B«ş bini bana veriniz. Ben de sis» kâtibi âdil senedi veririmkN ^ .vy^; Diyor ve bu suretle tüccardan para alıyormuş. Son zamanlarda Hayrettin Beyden alacakh olanlar bankanın yeni müdürüne müracaatle mes'eleyi anlatmışlarsa da banka müdürü kendilerine bankaya verdik leri senetler muhteviyatının behe mehal tahsil edileceğini söylemistir. Ayni zamanda Hayrettin B. gene !zmir'de yaptırdığı bir haneyi bankaya 12 bin liraya terhin ederek pa' ra almıştır. Pr. Gurje Bazı hastaneleri ziyaret edecek Paris Tıp Fakültesi müderrisle rinden Profesör Gurje'nin memle ketimizde ikamet ettiği müddet için bir program haztrlanmış ve dünden itibaren bu program mucibince profesör tstanbul'u gezmiştir. Bu sabaha Gureba, Cerrahpaşa, Gülhane hastaneleri ziyarei edile • cek ve Gureba hastanesinde cilt ve frengi mütehassısı Profesör Hulusi Behçet B. tarafından şayani dikkat (Dermatolojik) vak'alar gösterilecektir. Bu akşam, profesörün şerefine Tokatlıyan otelinde bir ziyafet verilecektir. Profesör Gurje dünkü nüshamızda intişar eden beyanatına ilâveten dün bir muharririmize şunları söy • lemiştir: « Türkiye'de çok îyi hareket lere şahit oldum. Istanbul'da frengi hastalığı hakkında yapılan müca deleyi tetkik edeceğim.» Profesör, frenginin iki şınnga ile iyi edileceğine dair çıkan iddialar hakkında tebessümle demiştir ki: « İki şiringa ile tedavi imkânsızdır. Mücadele lâzımdır. Fransa'da son yapılan mücadelelerle çok mühim neticeler ahnmıştır. Türki • ye'de de, evvelce talebelerim olan muktedir Türk meslektaşlarının boş 'Jurmadıklarını görüyorum. Ve bundan da çok memnunum.» Hayır müesseseleri Turing Kulüp'te Belediye ve Vilâyetin bu seneki yardım tahsisatı Belediye ile Vilâyet bu sene ts tanbul'un muhtelif müessesatına bütçelermden yardım etmeğe karar vermişlerdir. Belediye geçen sene yardım faslını kaldırmış ise de bu sene tekrar ihya edilmiştir. VilâyetIe Belediye müessesatı hayriyeye cem'an 173,500 lira yardım etmeğe karar vermişlerdir. Bu para müessesata şu suretle tevzi oluna • caktır: Darüşşafakaya 25 bin lira, fakir talebenin iasesi için Hilâliahmere 5 bin, Amelî Hayat mekteplerine 25 bin, Şile merkez sıhhiyesine 1500, Yalova Belediyesine 1000, mülhakat su yollarına 5000, muhtaç veremliler için sanatoryomda tedarik olunacak yataklar masrafına 25 bin, Kadınları çalıştırma teşkilâtına 7500, Himayeietfal Cemiyeti İstan bul merkezine 10 bin, Beyoğlu H. Fırkası dispanserine 1000, Türk Maarif Cemiyetine 3000, gayrimüslim akalliyetlere mensup müessesata 10 bin, Emrazı Zühreviye hastanesine 30 bin, İçtimaî Muavenete 11000, Idman yurduna 2 bin, Veremle Mücadele Cemiyetine 500, Darülâcezeye 10 bin lira. Bundan başka Ankara'da yapılacak zabıta abidesi için de 20000 lira verilecektir. Cemiyetin ismi tebdil ve nizamnamesi tadil edilmiştir (Turing KuISp) idare heyeti dün içtima etmiş ve cemiyet e ait bazı mesail ile meşgul olmuştur. Şiradiye kadar cemiyetin ismi (Türkiye Turing Kulübü) ismini taşıyordu. Kulübün bundan sonra o • tomobil yarışlan ve sair otomobillere ait hususat ile de iştiçal edeceği cihetle ismi (Türkiye Turing ve Otomobil Kulübü) şeklme tahvil e dilmiş ve hükumetçe bu isim kabul edilmiştir. Dünkü içtimada cemiyetin dahilî nizamnamesi de tevsi edilerek bazı tadilât yapılmış ve heyeti umumi yeye arzedilmek üzere müzakereye konulması takarrür etmistir. Kulüp ötedenberi Londra t s tanbul yolunun seyyahlara açılmasile meşgul oluyordu. Bu yolun Yu • goslâvya'ya kadar olan kısmı temin edilmiş ve Balkan'lardan geçecek hat için de yapılacak teşebbüsatın tesri edilmesi kararlaştırılmıştır. Nisanın beşinde Perapalas'ta iç • tima edecek olan umumî kongre için bir senelik faaliyeti gösteren rapor hazırlanmıştır. Bundan başka 25/28 nisana kadar devam edecek olan (Balkan Turizm Federaayonu) nun sureti içtimaî ve Federasyon da mevzuu bahsolacak mesail görüşüimüştür. Federasyon müzakeratı için Galatasaray lisesi konferans saIonu tahsis edilmiştir. Paket gümrüğünde Açıkta kalacak memurlar Paket Gümrüğünün Posta idaresine raptından sonra gümrükte çahşan 80 raemurun açıkta kalacağı yazılmış ise de ancak 4 memur açıkta kalacağı anlasılmıstır. Bun lardan Paket Gümrüğü müdürü, diğer üçü de basmemurlardır. Güm • rük idaresi bu dört memuru başka vazifelerde istihdam edecektir. Yunan talebesi f Yeni mektepler Yunan Hukuk talebesi Vekâlet yeniden3 büyük lise daha açacak 20 nisanda geliyorlar İstanbul Hukuk fakültesi ta lebelerinin Atina seyahatine bir iadei ziyaret olmak üzere şehrimize gelecek Yunan Hukuk ta • lebeleri, Yunan Hukuk Talebe cemiyetinden gelen bir mektuba nazaran Balkan haftası müna • sebetile 20 nisanda gelecekler dîr. Cemiyet tarafından tefrik e • dilen istikbal heyeti bir nisanda müderris Ahmet Reşit Beyin riyasetinde içtima ederek bu husustaki hazırhkları ikmale çah şacaktır. öğrendiğimize göre hükumet bu seyahate fazla ehemmiyet vermektedir. Bu cihetle hukuk talebelerimize Atina'da göste rilen hüsnü kabule mukabele edebilmek için Hukuk Talebe cemiyetine lâzım gelen muavenette bulunacaktır. İlk tahsîlin Türk mekteplerinde icrası mecburiyeti hakkındaki ka nunun bu sene tatbikına geçilmesi üzerine Maarif Vekâleti yeni bazı tedabir ittihaz ederek bu sene ço • cuklarm mektepsiz kalmamaları esbabını temin etmistir. Buna naza ran Ankara, İzmir, Adana'da Ga • latasaray lisesi ayannda birer mektep açılacaktır. Bundan maada Galatasaray'a her sene 500 talebe alınırken bu sene 600 fazlasile 1100 talebe ahnacaktır. Bu talebeyi is kân için Suterazi sokağında ve Galatasaray mektebi duvarına muttasıl eaki sulh mahkemesi binası satın alınmış ve tamir edilerek kullanılmağa başlamıştır. Diğer ilk mek tep binalsrında da müteaddit subeler açılacaktır. Maarif Vekâleti ilk raektep programlarmda da tadilât yapacaktır. tlk mekteplerin son sınıflarında lisan dersleri okutula cak ve bu derslere çok ehemmiyet verilecektir. tlk tahsil Türk mek • teplermde olacağı hakkındaki ka rardan bilhassa akalliyet mektepleri memnun olmuşlardır. Zira Rum, Enneni ve Musevi çocuklarından kısmı azamı kendi mekteplerine gideceklerdir. Resmî mekteplere Rum, Enneni ve Musevi çocuklarından müracaat edenlerin derhal kabul edilmeleri alâkadarana bildirilmiş • tir. Ecnebi raektepleri hocalann dan ilk sımflann lâğvı dolayısile açıkta kalanlar behemehal akalliyet mekteplerinde inhilâl edecek mual Giimrük resminden muafNet Ziraatte kullanılan bazı madde • lerin gümrük resminden muafiyeti hakkındaki kanun gümrüklere tebliğ edilmiştir. Bu kanun mucibince, memieketimizde ziraî ihtiyacı tatmin edecek musaffâ kükürt ve göztasının memleketimizde istihsaline baslandığı zaman hükumetçe bu kanun geri ahnacaktır. Gümrük resminden muaf olan maddeler şunlardır: (Sıklon B, uranya, arsenikiyetı sod yom, hamızı arsenık. haşerata karşı bağlarda mustamel macunlar, arseni kiyetı kıls, gayrisaf kıyanosu potasyum, uspulan unıversal, seketan, germizan, sulfat do nıkotm ve bunlara mumasıl eczalar olup kanuna zeylen ılan edile cektir ) Izmir'de bir hadise Bir muallim, ölen kızı için Kız Muallim mektebi idarecilerini dava etti İzmir 23 (Hu. Mu.) Manisa Ne cati Bey mektebi rauallimlerinden Kâzım Bey, İzmir Muallim mektebi birinci sınıf talebesinden olan kızı Nuriye'nin tedavi edil~niyerek ve fatına sebebiyet verildiği iddiasile müddeiumuniliğe müracaat etmiş ve mektep müdürü Haydar Beyle muavini Sabiha Hanımı,mektep doktoru Adil, emrazı sariye hastanesi asistanı Tahsin Beyleri dava etmiş • tir. Tahkikat yapılmaktadır. Kâzım Bey kızına yalınayak çamaşır yıkattırıldığım, bu hâdisenin ölümüne sebep olduğunu iddia etmektedir. Hâdise muallimler arasında dedikolimliklere veya yeni açılacak sınıflara tayin edileceklerdir. Geçen sene ecnebi mekteplerine kaydedilmiş olanlar mekteplerinin ilk kısmını ikmal edinciye kadar devam edeceklerdir. Bu suretle buralarda ilk sınıf lar kalkmış olacaktır. Intihabat (Bırıncı Sahıfeden Mabaıtt Çek mosikişinaslarına ziyafet Evvelkî gün bir kaç konser ver • mek üzere şehrimize gelen Çekoslo • vak koro heyeti şerefine tstanbul Çek konsolosluğu tarafından dün akşam Tokatlıyan otelinde bir ziyafeti verflmlştlr. Dün Heyeti teftişiyeye itiraz için üç müracaat vaki olmuştur. Mahallâttaki defterler 31 mart sabahı indirilecektir. Müntehibi sani intihabatına 6 nisanda başlanacağı için arada beş günlük bir müddet kalmaktadır. Bu müddet zarfında itiraz edenler mahkemeye müracaat edebile • ceklerdir. Mahkemeler bu müddet zar • fında isimleri cetvellere geçmemiş olanlar hakkında bir karar vermek mecburiyetindedirler. Müntehibi sani intihabatı da 10 nisan akşamı bitecektir. Meb'us intihabatının memle • ketin her tarafında bir günde yapılması münasip görülmüştür. Bunun 20 nisan olması çok muhtemeldir. Nesint Mazliyah Efendi Beyrut'ta Füc'eten kalp sekte sinden vefat eden avukat Nesim Mazliyah Ef. nin tahnit edilmiş olan naşı bu akşam Iimanımıza gelecek olan Mesajeri Maritim kum • panyasının Amazon vapurile şeh rimize getirilecektir. Cenaze Be yoğlu'nda Büyükbendek sojcağındaki Musevî ibadetanesine götürüle • cek ve cenaze merasimi de pazar günü saat ikide icra edilecektir. Alemdağı ormanı Umumî harbin başlangıcından beri kat'iyat yapılarak kısmen çıpIak bir saha halinde kalan Alemdağı ormanlarının Evkaf idaresince tevsii takarrür etmistir. ora @ k t Vefa Orta mektebinde inhidama meylederek mektebin bir haftadır tatiline sebep olan bir kac dershane duvarının tamiri bir kaç güne ka dar biterek tedrisat cumartesiye başlıyacaktır. Kulelı Askerı lisesi muduru Erkânıharp kaymakamı Arif Beyin dün gece bır erkek evlâdı dunyaya geldigl ha ber aluımıştır Nevzada uzun omur • ve ebeveynıne saadet temenni ederiz. Vefa mektebi tatil Efganistan'a gidecek huhuk müşaviri Efganistan'dan talep edilen hu • kuk müşavirliği için Oivanı Temyiz Müddeiumumisi Rifat B. intihap o lunmuştur. Tevellüt

Bu sayıdan diğer sayfalar: