15 Haziran 1930 SON TELGRAFLAR H hmet Beyin davası bitti Nüfus Mes'elesi ve tarihi Bir nüfus ılmi vardır Ökseler ] Mabkeme 3 ay ceza verdı, fakat cezaj ı tecil etti » Hikmet B., dünkü muhakemede çok şayanı dikkat müdafasda bulunmuş, ne g bi entrika'âra karşıiaştığını anlatmıstır Bursa 14 (Hu. Mu.) Miistantik Hikmet Beyin muhakemesine bugün saat 10 da devam edilmiştir. İzmir müddeiumumiliğinden gelen cevap okundu. Hikmet Be yin vekili Ali Şevket B., bu telgrafın müdafaalarını teyit eylediğini, Reisicumuhr Hz. ne çekilen telgrafın tahkikat evrakı Hikmet Bey den çıktıktan ve vazifesini bitir dikten sonra çekildiğini, gazetle rin telgraftakileri üç gün evvel yazdıklarını söyledi. Hikmet B. bu gazeteleri ve bazı vesaiki mahkemeye ibraz etti. Müddeiumumî, vazife esnasında muttali olduğu esrarı ahara bildi rerek vazifei memureyi sui istimalden 240 ıncı madde ile Hikmet Beyin cezasını istedi. Hikmet B., müdafaaya başlıya • rak uzun ve müdellil müdafaada bulundu ve Kadriye H. tahkikatı yaoılırken gördüğü müşkülâtı, entrikaları ve bu yüzden uğradığı iftiraları anlatarak tstanbul Müddeiumumisi Kenan Beyin, muavini Havrettin Sakir Beyi kendi aley hinde evvelki ifadesini değiştirerek müfettişlikte tekrar şehadete teşvik ettiğini, fakat Hayrettin Şakir Beyin «yalan söylemem» diyerek bunu reddettiğini, Müddeiu mumî Kenan Beyin müfettisliğe verdiği ihbarnamelerin hakikate uygun olmadığı mahkemenin ka rarile de sabit olmuştur dedi. Ve sözlerine «Gazi Hz. nin hayatı mevzuu bahsolduğu zaman elbette telgraf çekecektim, tecziye edil sem bile, ayni vaziyette gene tel graf çekmekten geri durmazdtm. Gazi'den gizli hiç bir şey olmaz. O zaman bana «çalış, yalçın ka yalar üerine çimen ekeceksin» diyenler, bugün aleyhimde çalışı yorlar» diyerek vazifesine nasıl müdahale edildiğine dair çok şayanı dikkat ve vesaike müstenit beyanatta bulundu. Badehu Hikmet Beyin vekili Ali Şevket B. kanunî müdafaatta bulunarak «Hikmet Bey için mahkumiyet ihtimali altın çerçeveye konularak şeref mirası diye evlâtlara yadigâr bırakılabilir, fakat Cumhuriyet mahkemelerinden böyle bir karar beklenemez.» Dedi. Badehu İrfan Emin Bey de müdafaada bulundu. Heyeti hâkime kısa bir müzake reden sonra Hikmet Beyin 240 ıncı madde mucibince 3 ay hapse mahkum edildiğini, fakat kararın tecil olunduğunu tefhim etti. Hikmet Bey ve müddeiumumî bu kararı derhal temyiz etmişlerdir. Musa Dostluk T.Rüş!üB. ? eMhaSantiyago 14 (A.A.) Dün, Şlll'nin cenup lakopu'os aras nda kısmmda son derecede şiddetli bir fırtına çıkmıştır. Bir çok şehirlerde ve köylerde sam mî te'graf ar gayet büyük zarar ve hasar rukıı bulduğu Ankara 14 (A.A.) Türk Tunan itilâfı münasebetile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi ile Tunan Hariciye Nazırı M. Mihalakopulos arasıda şu telgTaflar teati olunmuştur: «Bugün imza etmiş olduğumuz mukavelename, Yunanistan ile Türkiye arasında mütekevvin naktî mahiyetteki mesailin halline matuf bulunan müzakerat esnasında bir çok defa çarpıştığımız ve tarafeynce şiddetle arzu edilen tam ve samimî itilâfın tahakkukunu tehirden hali kalmıyan müşkülâta kat'iyetle nihayet vennektedir. Bu mâniin sureti kat'iyede bertaraf olduğu şu sırada gerek coğrafî vaziyetleri ve gerek iyice anlaşılmış menfaatleri iktizasınca tamamile dost olarak yaşamaları icap eden iki komşu memleketin müstakbel münasebatımn mes'ut inkişafı hakkında pek büyük ümitler beslemekte haklıyım. Samimane kaniim ki pek yakm bir atide her iki Cumhuriyet arasında bir yandan bunların mütekabil menfeatlerine hizmet ederek ayni zamanda Akdenizin şar kî havzasında, Balkanlarda ve binnetice Avrupa'da müsalemetin mukaddes davasma azlm surette faydalı olacak, samimî ve velut bir müşareket teessüs edecktir. Bunun içindir ki zatı devletlerine mukavelenamenin keyfiyeti imzasını bildirirken bu mes'ut hâdiseden dolayı duyduğum hazzı beyan etmek isterim. Dostluğumun ve hissiyatı ihbildirilmektedir. Lagunas vapuru tayfasile beraber batmıştır. bütün Şili'de fırtınadan bir vapur battı ber de esrarı devletten sayılamaz diye reddediliyor ve kendisinin or İskenderon'daki tecavüz mes'elesi Ankara 14 (Telefonla) İktisat VeGeçenlerde matbaamıza İskenderon'lu duya alındığına dair Dahiliye Ve Karabekir kâleti ağustosta açacağı ziarat müdür zade Faik B. isminde bir zat Tevfik Rüştü ve memurini kursu için hazırlanmaktakili Şükrü Kaya Beyin beyanatını çelerek İskenderon'da Harap Ali kariye M. Mihalakopulosun cevabı dır. muhtevi «Cumhuriyet» nüshası sindeki zevcesine ait mahsulâtın ve hayva«Nazikâne ihbarınızdan ve telgrafmız buna misal gösteriliyordu. natın Mürsel ailesinden bazı zevat tarafınTayinler. da izhar edilen hissiyattan dolayı zatı dan gasbedildiğini ve gene bu aileden bir* Kemal Faruki, Mustafa ve Ali Ankara 14 (Telef#nla) 3 üncü kolor devletlerine teşekkür ve mütekabil bir Beyleri tahkir ettiği iddia olunan kaç kişinin, biraderinin çiftUğini basarak du muhasebecisi Kâzım Bey Ankara hüsnü niyetin mahsulü olan bu eserden öldürdüğünü, bu vaziyet karşısında merkez kumandanlığı muhasebeciliğine, neşriyat için Kemal faruki Beye a kızını Fransız idaresinin alâkadar olmadığuıı dolayı kendilerini samimiyetle tebrik merkez kumandanlığı muhasebecisi Neit kısmmda seciyenin namus de iöylediğini yazmıştık. ederim. Her iki milletimiz arasında sıkı cati Bey 3 üncü kolordu muhasebecilimek olmayıp spor seciyesine işa Mürsel ailesinden şayanı itimat bazı tebir dostluğun lüzumu hakkında zatı dev ğine tayln edilmişlerdir. retten ibaret olduğu zikerdilerek vat hadisenin tamamen berakis olup mületlerile tamamen mutabıkım ve kaniim nC...lr?UlrUunodk2dımbmb mb m m «bu tahkir sayılamaz.» Denilmek masil ve müşabihi vak'alarm müşteki ta ki zatı devletlrile benim sık sık aramızda Ispanya'da bir arbede çıkarıldığını iddia ederek bize tamevzu bahsettimiz muahedeler aktoluntedir. Diğerlerine ait haberlerin ise rafından alluk etmiyen ve ancak hükumet elile teHendayo 13 (A.A.) Palencia'dan bildiduğu zaman her iki milletin coğrafî vazabıta haberi olduğu kaydolunu zahür ettirilebilecek olan vaziyeti bu su rfldiğine göre, buğday mes'elesine ait tetkiziyetleri, müşterek menfaatleri ve her biyordu. retle tavzih etmişlerdir. katın iaşe komisyonu tarafından tehir erine ait ihtiyaçlann salim bir tarzda tak dilmesi üzerine bir çok köylüler hükumet Bunda nsonra Şehremaneti daMevlit dirinin Icabettirdiği dostane müşareket konağı önünde nümayişler yapmışlardır. polis tkinci şube basmemuru Sadullah vasının sukutu kabul edilerek Cumleri bunlann iktisad inkişaf ve tarakkile Polis hücum mecburiyetinde kalmşı, 8 kişi Bey refikasının yefatı münasebetile tazlhuriyet, Milliyet, Vakit, Akşam, rini temin etmekleberaber cihan müsa yaralanmıştır. Hemen ittihaz edilen ted ette bulunanlara teşekkürle 16 hazlronj İkdam, Sonsaat ve Poletika gazelemeti eserine en müessir ve en velut birlere ra&men yeni bir takım vak'alar znpazartesi günü Kızıltoprak'ta Zühtü telerinin bütün suçlardan beraat camünde okutturulacak mevlidi teş »j bir âmil olacaktır. Tazimatı faika ve hur etmiştir. Nümayişçiler, münferiden hissiyatı dostaneme itimadı devletleri gezen polislere taarruz etmişler, polisler de lerine, masarifi muhakemenin da riflerini rica etmektedir. nin rayegân buyurulmasını rica ederim». bir çok defa ahaliye hücum etmek mecbuvacı bulunan Şehremaneti, Polis Mihalakomdos riyetinde kalmışlardır. müdürü Şerif Beyle Kemal faruki, Mustafa, Ali Beylerden tahsiline kabili temyiz olmak üzere, ittifakEdebî roman tefrikamız: 58 Necil Sabit, sükunetini bozmu • tetik bulunurdu. Necil Sabit'in va Ian! la karar verildiği tefhim olunuyor j yordu: ziyetinden, şaka etmediğini, söy Evet, yalan... Bir kaç gün du. Ne gündüz, ne gece! Hiç iç lediklerinin ciddî olduğunu anla evvelisi, Reyhan'ın pansiyonuna Kararı reis Mustafa Nuri, aza miyorum! mıştı. İş, bunun sebebini keşfet gitmedin mi? Hadi, Rıza, kâtip İsmail Hakkı Madam Anasto, kurnaz bir kah meğe kalıyordu: Gittim... Beyler imzalamışlardır. Müddeiukaha attı: Eh, neden olmasın? Belki Peki, evvelce niye bana, o mumilik kararı temyiz etmiştir. nunla konuşmıvorum, demistin doktorlar, terkettirimişlerdir. Yazan: MAHMUT YESARt Şaka ediyor, Necil Bey... Salondan çıkılırken halk, mahke Hayır, Madamcığım, şaka et Bu ihtimal, Mihriban'a da mü O zaman öyle idi de onun mede hazır bulunan müdürü mes'u Pencerenin kenarına otura nun doldurduğu kadehi uzattı: miyorum... Rakıyı bıraktım. ıcin... îâyim erelmişti: lümüzü «geçmiş olsun» diye tebrik yım, Madamcığım. Al Necil... öyle de soğumuş Mihriban, gözlerini kırptı: Mihriban, Necil Sabit'in tok tok ediyordu Hasta mısın? Mihriban, kinayeli kinayeli bak ki... Dün akşamdanberi mi? cevap vermesi üzerine duraladı,, Hayır! Musa tı, Necil Sabit'in kolundan tuttu, Mersi, yavrum, içmiyorum! Necil Sabit, burada y l a n söyleGenç kadın, gözlerini süzdü, imdat ister gibi Madam Anasto'ya »p •ı i> J zorla gibi geniş koltuğa oturttu: Mihriban, k^ «*l»i mas=»nın üze mek mecburiyetinde kaldı: kollarını, oturduğu iskemlenin ar baktı: Dava vekilimizin telgraft Nazetme... Bir iki kadeh i rine bıraktı, ellerini iki böğrüae On gün oluyor. kalîğ'na peçirdi, uzun uzun baktı: Züğürtlük masalı? Dün kararın tefhimini müteakıp. çersin... >ayadı, kaşlarını çattı: Buna ben, zor inanırım... On Necil, vallahi, huvların değiş O da öyle... dava vekilimiz, Bursa'nın maruff Teşekkür ederim. Ne dedin? Ne dedin? <?ün, sen, rakı içmeden durabilir miş! Fskid^n yalancı de^ildin! Ar Mihriban için. bu, îvî havadisti. avukatlarından Asaf Beyden şu] Elile, gayet nazikâne reddedi Necil Sabit, lâkayttı: rnisin? Kime anlatıyorsun? tık, bir sözüne inanmıyacağım... Madam Anasto, genç kadına yar telgrafı aldık: yordu. Madam Anasto, o zamana İçmiyorum! Zorla inandıramam ki... Hani sövlemiyevim, 'J»'4Jm, patla dım etti: < Mahkeme heyetinin ilme ve ad a kadar Necil Sabit'in masa üzerinde Mihriban, bir Necil Sabit'i, bir Mihriban, Madam Anasto'y dım, sövliveceğim... Rakı icmiyor Necil Bey, Mihriban, seni çok karşı gösterdiği yüksek ve necip tesllıj görmediği bir kadehi, el çabuklu de Madam Anasto'yıı süzdü, sağ e dönmüştü: miyet ile şimdi bütün gazeteler sun, ha? Züeürtlemen gibi bu da sever. ğuyla doldurmuştu: bütün suçlardan beraeti kararı tefhimj 'ile işaret etti: Sen, ne dersin, bu kuyruklu yaîan! Reyhan'la barısm=»dım, ko Necil Sabit, pülümsedi: edildi. Bunu size tepşlr ederken böyle fa Bir kadeh içersiniz, artık... Sen... Necil... Rakı... İçmi yalana? nusmıyorum, dediğin gibi yalan! Bilirim, Mjıdamcığım... bir mahkemeye ve hâki Mihriban, kadehini uzattı: vor! Aman, dur, şuna güleyim... Madam Anasto'nun dili, emni Necil Sabit, tahTnir»'°înin birer Yok ama, öyle gülmeyiniz züetkâr malik olan azir mllletimlzi d« tebril: ede Bana da, Anasto'cuğum!.. Gündüz tnü içmiyorsun? Onu kü vet supapı gayet mükemmel bir birer nktıpını şförüyort'u: Her daim sizi konusuruz. rim efendim. > Mihriban, Necil Sabit'e Anasto' lâhıma dinlet... makine idi. Daima tartılı söyler, Demek, bunların heDsi va Mabadi var Atcd. tiramkâranemin ifadesine itimt buyurmanız mercudur, aziz meslekdaşım, ve dostum.» Ankara Î4 (Telefonla) Maliye Vekâleti müzayede, münakasa, harcirah ve kazanç kanunlarını yeniden tetkik etmek üzere Meclisten geri alacaktır. meclis mesaisine hitam vererek dağılacaktır. Müzayede ve miinakasa lâyihaları Çocukluğumdanberi, sabahtan öğleye kadar, caddelerden, ara soHazreti Davut, Yakub'a şunları söyliyor: «Dana'dan ta Berri şeba'ya kaklardan geçsem, piyano sesleri kadar Beniisrail kabilelerine git, ve milletimi say ki adedini duyarım. bileyim!..» Bu seslerin pek azı; «Senfoni» Tatili müteakıp Reis Kâzım Pş.j «Bersöz», «Rapsodi» dörtte biri I Hz. İstanbul'a ha.reh.et edecekleri «Şcoen» H, «N«?^'i*n» leri ve üçte 1 Ne kadâr iptidaî olursa olsun her ce ceğimiz daha binlerce misaller vardır. ikisi de «ıskala» dır. Ankara 14 (Telefonla) B.j miyeti beşeriyenin sermayesi ve unsuru Makalemizdeki gaye ise bir nüfus siyaseEvet, tannmn günü, evlerden: M. Meclisi bugün saat 2 de topJ esasisi gene insanlar olduğuna nazaran tinin insanların her devrinde mevcut Dangır, dangır, dangır dangır. jlandı. Hapisaneler kanunu bi | nüfus mes'elesi tarihin ilk günlerinden olduğunu ve nüfus ilminin menbaını ak Dıngır, dıngır, dmgır, dmgır... lâmüzakere kabul edildi. Celsej beri mevcuttur. Faaliyeti beşeriyenin vamı iptidaiyenin iktisadî şeraitinden tnceli, kalınlı, sür'atli, seyrek jvarın 2 ye talik edildi. Yarınj bütün iktisadî kuvvetlerinin: İstihsal, aldığını göstermektir. «ıskala» gesleri sokağa dökülür. Mecliste Kibrit İnhisarı muka ] tevzii servet, istihlâk ve mübadelenin Nüfus ilminin tekâmülü tarihisini, Bu sesleri düydunuz mu? O evdaha kolay anlamak için, üç devre ayırIvelesi müzakere edilecektir. Bu I nüfus üzerine doğrudan doğruya tesiri mak faidelidir: 1 Basit bir nüfus bina de, duvak düşkünü bir kızcağız olmakla beraber bütün bu kuvvetler de günlerde Türk Yunan itilâfnaj nüfusun keyfiyet ve kemiyetine tabidir. sıdır ki; iptidaî kavimlerin nüfus hare bulunduğuna emin olunuz! Imesinin müazekeresini mütea I Vaktile, oğlan analarına, bir kız İptidaî kavimler; vaziyeti iktisadiye ketleri üzerine müessir teşebbüsleri ihkıp Meclis yaz tatili yapacak ve] lerinin icabatı olarak ihtiyaçlarının de tiva eder; bu devre nüfus ilmi bir âli sağlık verirken: Itatilin ertesi günü Meclis Reisij recesine göre kendi nüfuslarının hare min dimağının mahsulü değil, köklerini Pek güzel ut çalıyor! Kâzım Pş. Hz. tstanbul'a hare ] kâtına müsbet bir suette tesir edecek milletlerin içtimaî ve iktisadî hayatların Diye metederlerdi. (ket buyuracaktır. tedbirler ittihaz etmişlerdir. însanların dan almaktadır. 2 İkinci devrede: NüUt rağbetten düşeli nicedir. Dert iptidaî hallerinde; iktisat ilminden ev fus ilmi; nüfus düşmanı olan (Malthus gider, yerini boş bırakmaz! Ut, Meclis encümenlerinde vel, nasıl iktisadî muameleler mevcut Maltus) tarafından icat edilerek iktisat piyanoya terki mevki etti. Piyano, Ankara 14 (Telefonla) Büt1 ise nüfus ilminin zuhurundan evvel de ilminin bir şubesi olmuştur; 3 Üçüncü devir ise; istatistik ilminin ve tarassut eskiden, kibar, zengin ve biraz da |çe Encümeni bugün toplanarakj nüfus siyasetleri vardı. ve tetkika iptina eden ilimlerin sür'atile alafıranga ailelerin çalgısı gibi iKibrit İnhisarı mukavelesini mü' Bu tabiî siyasetin birinci saiki de nüfutekâmül ve terakkisinden sonra müsta di. Şimdi, o da harcıâlem oldu ve zakere etmiştir. Mevzuu müzaj sun ziyadeleşmesi tehlikesi olmuş ve ilk kil bir ilim olarak ulumu içtimaiyenin kere, hakemin intihabında mü' nüfus mücadelesi bundan başlamıştır! büyük aile«i içinde mühim bir mveiki pek iyi de oldu. Yalnız bu hummalı gayretin se kracaat edilecek yere ait olanj Zira, iptidaî kavimlerin istihsalâtı son işgal etmiştir. bebi nedir? Hanım kızlar, evle derecede az ve meyva toplamakla, av ile madde idi. Encümen bu hususul Fakat nüfus ilmini istatistik ile karışnecek çağa geldiler mi aile erkâyaşamakta olduklarından nüfuslarının jtetkik ederek mukaveleyi Mecj tırmak yanlıştır.Âlimlerin fikirlerine gönisbeten azlığına rağmen istihsal sis re; nüfus ilmi gittikçe umum ilmi içti nında hazırlıklar görünür. Evin lise tevdi edecektir. temlerine göre gene çok görünen bu ço mainin kanun ve kaidelerinden iktibası beyi, huzurundan feragat, kesesinHariciye Encümeni bugün top| ğalma tehlikesi iptida! kavimleri ta meden fedakârlık eder, piyano alınır ahkâm eder. lanmış, Türk Yunan itilâfna deniyetin eşiğine kadar takip etmiştir. Nüfus mes'elelerile iktisadî teşkilât, ve hoca tutulur ve evde her gün |nesini müzak*»re etmistir. Bu kavimler, o vakitki iptidaî ve vahşi ahlâk ve din, ve milletlerin ruhiyatı gibi sabahtan öğleye kadar, dangırtı hayatlarına uygun tedbirler ile nüfus ilmi içtimainin muhtelif hâdisatı ara^ ^ ^ ^ ^^ faslı başlar. larının harekâtını idare ediyorlar; ve smdaki rabıta meydana çıkar. Bazı nüKüçük hanım, çalışmıyacak olsa, tevellüdatı, bir taraftan çocuk düşür fus hâdisatının uğradığı tahavvülâtı azar işitir. mekle, diğer taraftan da doğan çocuk ancak bu hâdisatta mündemiç anasırı Evde, herkes piyano dersi ile Bombay'a takviye kttaatt gönderil ları katil ve itlâf etmekle istedikleri va içtimaiyeyi tetkik etmejj^e buluruz. di, zabıta ile vaki olan bir müsade kit tevkif ediyorlardı!.. Ayni zamanda, Meselâ, tevellüdatın azalması mes'ele alâkadardır ve bu, kızcağızın kıs çocukların alâtı tenasüliyelerini takim si ancak ilmi içtimaî ile izah olunabil meti çıkana kadar, bir kaç sene demede ahaliden 13 kişi öldü ederler, hatta kendi ihtiyacını temin e mektedir. vem eder. Bombay 14 (A. A.) Poona'da gön demiyen her hangi bir şahsı da öldürEvlendi mi, «Rapsodi» ler, «NokHulâsa, bugün bir (nüfus ilmi) bütün derilen 500 kişilik tabur bu sabah Bom mekten çekinmezlerdi!.. Nüfus ilminin unsurlarile meydana gelerek istatistik türn» ler, «Bersöz» ler unu*"1ur, bay'a gelmiştir. Şimdiki halde Bombay'da ve nüfus istatistiklerinin meydana gel ilmi ile ilmi içtimaiye büyük rabıtalarla oiyanonun kapagı kapanır. F^er, mesinden evvel, tarihte nüfus siyaseti bağlı bir halde tekâmül etmektedir. 1000 kadar asker bulunmaktadır. bir küçük kız kardeş varsa, oiyano, hakkında daha pek çok hâdiselere tesaKharagrpur 13 (A.A.) Khaira ka Bu ilmi meydana getiren âlimlerin ona, devir ve tahsis edilir. Dangırsabasında ahali silâhsız itaatsizlikte bu düf olunmaktadır. isimlerini burada ayrı zlkre imkân yokİmparator (Ogüstün) meşhur kanun tur. Bunlardan en maruflarını mes'ele tıya o , başlar. lunan gönüllülerin tevkifine mâni olDostlarımdan, akrabalarımdan mak istediğinden polis hücum mecburi ları Roma nüfusunun ahlâkl sukuttan mizi izah ederken önümüzdekl makalebir değil, beş değil, otuzdan kırkyetinde kalmış ve fakat ahali sopalarla dolayı uğradığı inhitat ve inkıraz tehli lerde sırası geldikçe zikredeceğiz. tan fazla kız vardır ki, senelerce, kesinin önüne geçmek için neşrolunmukabil taarruza geçtiklerinden zabıta Nüfus ilmini vücude getiren âlimler senelerce piyano meskettiler. Ne muştu. memurları mutat ihtarattan sonra ateş Daha evvelki asırlarda nüfus mes'ele den sonra da bu ilmin tekâmülüne hiz «Senfoni» ler, çalmadılar, ne «ısaçmış ve neticede 13 kişi ölmüş, bir çok lerile uğraşıldıgı anlaşıiıyorrBu meyan met edenlerden bahsedeceğiz. Bahusus kala» lar«'apmadılar. kişi de yaralanmıştır. saydığımız üç da âllmler, Hazreti Davud'un Yakub'a nüfus ilminin yukarda Şimdi, Dunların bir tanesi, bir Bombay 13 (A.A.) Kongre komitesi devrine bir dördüncü devir de ilâve edeşunları söylediğini zikrediyolar: «Dâna,şehrin şimaline ahalinin içki satılan dan ta Berri Şeba'ya kadar Beni İsrail biliriz. Bu son devre: «Nüfus içtimaiyatı» tanesi bile piyano çalmıyor ve hatyerlere girmelerini menetmek üzere 250 kabilelerine git, ve milletimi say ki ade deniliyor. Ve nüfus ilmine yeni bir ufuk ta çocu piyanolarını sattılar! gönüllü göndermek suretile gayrikanu dini bileyim!.> Bunun üzerine Yakup ve açıyor!.. Peki, niçin öğreniyorlar, niçin nt bir mücadeleye girişmiştir. Ahali iç zabitleri (9) ay (20) gün bütün memleBu münasebetle; (Karl Marks) ın şu çalışıyorlar? ki satılan yerlere girmek istedikleri za keti gezmişler ve harbe elverişli 800,000 sözünü hatırlatalım: «Beşeriyet, ancak Piyano çalmasını biliyor! Demek man gönüllüler kütle halinde onların adam Beni İsrail topraklarında ve 500 halledebileceği mes'eleleri ortaya koyar.» öpünmek, metaı sürmek için mi? Bu söze inanmak icap ederse, nüfus önüne yatmakta ve bu suretle üzerle bin de Yehud topraklarında saymışlarDelikanlılar; bir evin önünden içtimaiyatı yaşıyacaktır. dır!... rinden geçmeğe icbar eylemektedir. çeçerken oiyano sesi düydunuz mu, Alâettin Cemil karşı kaldırıma kaçınız. Cünkü o Ali tktisat Meclisi dağılıyor Tarihin karanlıklarından çıkarabilesesler, ökseye kuşları çağıran çı Ankara 14 (Telefonla) Âli tktisat ğırtganın sesidir. meclisi bugün de toplanarak ziraat kredisi üzerinde meşgul olmuştur. Yarın (MaYe) B. M. Meclisinde Hindistan'da Adalet yerini buldu [Birind Sahlfeden Mabait] Ziraat kursu muavini Fazh Beyle görüşürken orada tesadüfen bulunan bir gazete muhabirinin bu mütaleayı gazetesine dercetmiş olduğu anlasılarak bir haberin mücerret müheyyiç ve asılsız olması da tecrime kâfi sebep addolunamaz, deniliyordu. Sonsaat gazetesinin ceza usulü muhakemeleri hakkındaki neşriyatı teşrih edilerek bu silsilei maka lâtın müddiumumiliği teçhil ve tahkir kasdını mütezammın olma yıp ilmî mahiyette bulunduğu kaydolunuyordu. Sonsaat gazetesinin bir tayyare sukutuna dair haber neşri de memleketin emniyeti noktasından gizli tutulması lâzım gelen şeyîeri faş etmek tarzında telâkki edilmiyeceği müdellil esbabı mucibe ile kabul olunuyordu. Sabık polis müdürü Şerif Beyin orduya alınmasına mütedair ha i KALBİMİrj SUÇU