a5 | k | | | | | p » .13..000.000 kişi — : halisiyet üslübu, in a ge « COĞRAFYA: . Başaşağı bir müselles şeklindeki Hindistan yarımadasının iki üst zaviyesi üzerinde, Hindistan bü- tününün birbirine en uzak iki köşesini tutmuş iki ayrı parça... Fakat bu madde ayrılığına mu- kabil, mânada ve idarede tam bir. lik... Sanki Pakistan birliği, aynı vücudun iki kolu halinde, yaban- cı Hindistanı, sağ ve sol koltuk altlarından kavrâmıştır. Doğu ve Batı Pakistanların top- yekün mesahası 580.495 kilometre murabbaı... Mecmu nüfusu 80.260.000 kişi... Doğu Pakistan Batı Pakistana nisbetle mesahaca beştebir derecesinden daha küçük olduğu ohalde nüfusca ondan fazla... Batı e Pakistanın nehirleri, Hima- lâyalardan : çikan Sutlec, Ravi, Çenap,. Cehlum, Endüs ırmakları- dır. Doğu Pakistandan ise, Ganj ve Brahmaputra gibi Hindistanın en meşhur “iki nehrile kolları ge- çer, DİN: fe” » © «Pakistan, Hind bütününün müs- lüman kısmını temsil eder, Ekse- riyet Hanefi Sünnilerde olmakla berâber Şii vesaire gibi Sünnilik dışı mezheplerden olanlar da vardır. Müslümanlık © Hindistana, Üçüncü Büyük Halife Hazreti Osman devrinde girmeye başla- mış, Emeviler devrinde bu hulül ilerilemiş, 4 üncü Hicri Asır son- larındaysa Sultan Mahmut Se- büktekin -marifetile İslâm nüfu- zu büsbütün derinleşmiştir. Onun- cu Hicri Asır başlarında 'da Ti- murlenk Oo soyundan Babür ve onun arkasından Celâleddin Ek- ber Şahın İslâm livasını Hindistana * nasıl a kıldıkları malümdüur. Belki tarihi, 14 ider size, hac yol- cularının yl urumunu pek “ güzel izah e Sıhhatle ca ettiğimize" göre : hacıların yolunmaşı işinde bir de koskoca bir ecnebi banka bulun- maktadı Bu banka, Amerikan , bankal ırında doları bulunan bazı * sözde klere tesmi kur üzerin- den paralarını burada ödediği gibi, mukabilini burada Türk lirası ha- linde alarak Cidde'de dolar da 1947 ye gelinceye kadar Hind bü- tünü içinde mutalâa edilmek icap eder. Hindistanın pek eski ve ana hatlarile malüm olan ve daima Garp ve Şimal istikametlerinden boy gösterici ,cengâver . kavimle- rin istilâ hareketlerini çerçeve- deyen tarihinden sonra oraya, kı- .dıçlarının ucunda kurtarıcı nuru, İslâmlığın ; taşıdığını «görüyoruz. Fakat Celâleddin Ekber Şah dev- rinde azami sirayet derecesine çıkan. bu nur içinde, Hind bü- tünü,. baştan başa erimek: saade- tine ulaşmamış. Hicri Onuncu ve Onbirinci Asırlardan itibaren Hin- distanda İslâm hâkimiyetine kar- şı, taraf taraf isyan ve istiklâl ha- reketleri başlamış, birçok parçalar istiklâl ilân etmiş, Avrupa emperi- yalizması da bu siralarda intibah devrini tamamlayıcı Garp âlemi- 'nin ihtiras ve iştiha nazarını Hin- distana (o çevirmiştir . Portekiz, Fransız ve arkasından Felemenk ve İngiliz nüfuzu... ortalarında da doğrudan doğruya devlet elile İngiliz tasallutu ma- lüm... Nihayet” 1877 de meşhur İn- giliz Hindistan İmparatorluğu... ödemektedir. Şu kadar ki, Cidde 'de ödenen dolarlar, İstanbulda, karaborsa fiyatiyle satılmaktadır. Müslümanlık edasına (o bürülü bazı şahısların, nakil vasıtaları komisyonculuğu işinden yüzbin-' lerce lira kazanmış bulunduğunu da tesbit etmiş olmak mevkiin- deyiz. Yarın, hacıların * sırtından kazanılan bu paralarla müstem- lekelerindeki müslüman ahaliyi öldürecek olan ecnebi firmaların 19 uncu;Asrın islâm Âlemi PA K ş STA N İşte 14 Ağustos 1947 tarihinde- dir ki, Pakistan, Hindu-Pakistan yarımadasının: bölünmesi ve İn- giliz idaresinin sona (o ermesile istiklâlini kazanmıştır. İSTİKLÂL HAREKETİ: Pakistan, istiklâlini . ucuza ka- zanmamış, uzun yıllar boyunca, derin çileler pahasına elde etmiş- tir. Pakistan istiklâlinin sırayla üç büyük rehberi yetişmiştir: Se- yid Ahmet Gulâm, şair İkbal ve M. Ali Cinnah... Bunlardan ilki, dâvayı ilk defa olarak filizlendi- ren; .hamle ve teşkilâta kavuştu- ran; ikincisi, onu en geniş; bir fikir, nazariye ve sanat havasile besliyen; ücüncüsü de, 'tam ; bir aksiyon ve tatbik âlemine : döken ve gerçekleştirendir. . Bu bakım- dan «lider ve rehber» mânasına «Kaid-i Âzam» Jâkabını; alan. ve ilk defa olarak Pakistan devlet makanizmasının başına geçen mer- hum. M. Ali Cinnah, resmini. orta sütunun içinde gördüğünüz Zat- tır. Şair İkbalin bazı şiirlerinden tercümeleri de son sahifede çerçe- veler içinde görüyorsunuz, İngiliz. idaresi sona erince, Hin- distanda geniş ölçüde kargâşalık- lar başlamış; kütle halinde mu- haceretlere yol açılmıştır. Yarım milyon « müslüman öldürülmüş, ellibin müslüman kadın kaçırıl- mış, yedi milyon kadar müslü- man da Hindistandaki ocaklarını bırakarak Pakistana .hicret et- mek zorunda kalmıştır. Bütün bunlar . genç Pakistan idaresine çetin . ve pür kolay kolay Çı- kılmaz ar yüklemiştir. İki LR Pakistan devletinin kuruluş ve o meydana geliş çilesi pek büyük olmuştur. (Lâtfen sayfayv çeviriniz) / bu bedbaht mümessilleri, yaptık- ları bu işi (İslâm düşmanlarını hac yolcuları vasıtasiyle zensin et- mek işini) dinin incelikleriyle nas sıl telif edecekler esellilerini nasıl bülacaklardır? “Heyhat, heyhat!.. En güzel ve kıymetli ' işlerin bile çehresini bir «İbn-i Seber dehasiyle imdat etsin! e # karârtan | günümüzün sayısız tuzakları i sil de, Allah, gercek müm ekiz ri ni ki 5 sre” Giy