Efendimiz , Müşdecimiz | HAKİKAT | ÖLÜM zim için, Ünizi için, bu dünyanın ötesine Ölüm, biz oanmışlar. için saadet Ansızın ölüm, müminler için rahat ve fâcirler için esettir. Öyle bir saadettir ki ölüm, içimizde ayrılık acısı ne kadir derin det olsun sevdiklerimizin arkasından dö- ğünemeyiz, zir. Üzerine a Kp gtikoği, ölü, kab- rinde azap çeker “Buna rağmen mümine, olur olmaz sebeplerle ölümü dilemek, dünya imtihanını vermekten kaçınmak, sabırsızlık göstermek yasaktır: Ölümü dilemeyiniz. İşte, ölüm (turnike)'sinden cesaretle geçebilmenin ilk rtı: İçinizden biri, Allaha zannını iyileştirme- dikçe, güzelleştirmedikçe ölmesin!.. w Ve nihayet: Ölüm, mümine hediyedir DiNiNEZİ ÖĞ ygamberlerin resul ve nebi diye iki o isimle anıldığını biliyorsunuz, js ricisi iken,resul, ayni vasıf- lardan başka birde yeni ve müstakil bir şeriatla gelendir. , kurtarıcımız dan ÖĞRENİNİ Peygamber — Resul — Nebi AHLAK | İHLÂS Ah'âkımızda «mânasız sözün lüzumsuz cevabını ver mek» yoktur: Hikmet ondur, dokuzu kimsesizlik ve yalnızlıkta, biri de halkla çatışınca susmakta.. Söz bizde ancak zafer vesilesidir; oçaçaronluk ve çenebazlık değil: Allâhın rahmetine lâyıktır, o kimseki, SÖZ söyleyince zaferde, susunca da selâmet: tedir. & İşte sözle sükut arasındaki bütün muhasebe: İnsanın tek başıma bulunması, kötü arka- daştan iyidir. İyi arkadaşla beraber olmasıda yalnızlıktan iyi... Bir insanın işi ve sözü hayırlı oldukca, konuşması susmasindan hayırlıdır. Susmasıda kötülük getiren söz- lerinden hayırlı. . Ve işte aldığımız emir; ve sözün altın olduğu yer: Ya hayrı söyle, ya sükut et! i Tertipleyen : Hikmet Sahibinin — Abdinin — Kölesi İsa gibi müstakil kitap ve şeriat sahibi olanların resul, Hazreti Harun, Hazreti Yahya (| dan seçtiği ve onlara gibilerinin de sadece nebi ol- kuvvetlerin üstünde mücize- dukları Ri Hazreti ler bahşettiği itikadiyle te- Eezümiibre gel kemmül edecektir. n übüvvet ve B ima ezelle- berlerini. üstün * ve ber kus a 5 her nebi resul iz Nite- kim Peygamberi vet kirk yaşı, GB — Dale eek üç yaşında gelmiştir. Bun- dan da anlaşılıyor ki, risalet, nübüvvetin daha ileri bir kademesidir. Aradaki fark şudur ki, nebi İlâhi vahye mazhar olarak insanları hak yoluna dâvete memur ve fakât müstakil şeriata sahib olmayan ilâhi bir yol göste- radılışlar oldukları için maddi ve mânevi her türlü arıza, kusur ve ayıptan münezzeh olduklarını bilmek ve kendi- lerine böylece itikad etmek lâzımdır. Gerek nübüvvet ve gerek risalet prensibinin bir- leştiği ilâhi memur mân ik lr halkasının ilk ferdi Hazreti MH ODA, kemâlin de en son sında Hazreti Musa, Hazreti Ma .o fakat bunlar arasında resuller, adedleri ve kitaplariyle vazıh ve mutlaktır. Bu hususta müracaat edilecek en güzel Bizim peygamberlere ima- nımız işte bu esas içinde olacak; ve Allahın, peygam- Not: geçen hafta bu sütün- RE - Tafsilâtı gelecek maya a sonra esaslı iüfallttme Yirişekağimı bu eser hakkında Köri sadece şu kadar söyliyeli; Necip Fazıl'ın tek emel ve ismi altında Peygamberler Pey- gamberinin hayatını yazmaktır. Tafsilâtı ilerde. pp