altında bir zamime-i talika daha ilave etti) diyor. Yahu insafın o yerde namı yok mu? Şimdiye kadar Balkan gazetesi, hala on sekiz frangı Ümid Kıraathanesi kasasında bekleyen hasilatının sahteye çıkan ve idarehanemizde mahfuz bulunan mektublarına mukabil hesab sormaktan başka bir ta'rifini kim okumuş, kim işetmiş ki! Zaten bundan on, on beş gün evvelisine kadar gazetelerimizin millet arasında harikulade bir teveccüh ve rağbete mazhariyetini ve gönderilen gazetelerin adedinin teksire müş'ir mektublarıyla müşerref olduğumuz bir kıraathane heyêtinin nasıl aleyhinde bulunabilirdik ki? Vakta ki hesab istedik; Para isteme benden, buz gibi soğurum senden, sırrına kurban olduk. Şimdi bittabi kötü de olduk, her şeyde? Dahası var. Bu efendilerin Tuna'ya yazdığı "Tekasül ve ihmalimizden ilerü geldigi" i'tiraf-ı musibini niçün biz "Tekasül ve ihmalimizden ilerü gelmedigi" diye okumamışız? Allah rızasıçün kari' insaf it? Şimdi bu da mı laf? Biz bu mürettib sehvini Ümid Kıraathanesi hey'atının keyf ü mizacına göre okumadığımız içün herze etmişiz öyle mi? Bu efendiler gazetemize karşı yazdıkları reddiyeyi, kıraathanelerinin şeref ve haysiyetini iddi'a içündür diyorlar. Fakat bize kalırsa şeref ve haysiyet lafla, hezeyanla iddi'a edilmez. Fiil ile, intizam-ı muamele ve münasebet ile olur. Efendiler siz ki muamelat ve münasebetinizde sahteye çıkan mektublarınızla gayr-ı ciddisiniz. Siz ki kıraathaneniz menfa'atine çekilen piyanko ikramiyelerini göndermedikden başka, yazılan mektublara bile belki altı ay sonra cevab verebildiniz. Bu mu'amelinizle ciddiyet-i mu'ameleden uzaklaştınız. Ama mesarif-i irsaliye içün düşünmekde imişsiniz. İşte halis zirve budur. Zira piyanko çekilmezden evvel dağılan biletlerde mesarif-i irsaliye ikramiye sahiblerine aiddir gibi bir kayd yok idi. Mızrak çuvala, laf torbaya sığmaz. "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" Herzegu acaba şimdi kimdir? ----- ⫷O⫸ ----- YEMEN Birkaç ay var ki, Hünkar-ı Yemen, reis-i usat Mehmed Hamideddin, Mekke Şerifi'nin vekaletini haiz Şerif Hamza'nın riyaseti altında ve bu ihtilale bir nihayet verüb sulhu takrir etmek üzere bir heyet-i mahsusa i'zam eylemiştir. Mezkur heyet Yemen İmamı'nın merkezi olan (şehir) ve mevkine vasıl olub İmam'a vezaif-i memuresiyle Bab-ı Ali'nin teklifini havi bir mektub yolladı. Bu İmam'ın, Sultan, Şeyhülislam ve rical-i Osmamniye ile şerait-i sulhiye hakkında müzakere etmek üzere İstanbul'a gelmesinden ibaret idi. Ve bu seyahat esnasında komisyon İmam'a refakat iderek hakkında lazım gelen merasim-i ihtimamiye ifa idilecegi gibi, sağ ve salim olarak tekrar Yemen'e isal idecek ve bilhassa Şerif Hamza, İmam'ın hidemat-ı hususiyesinde bulunacakmış. (Türk) ________________________________________________ İ'LAN Filibe'de Cum'aönü'ndeki büyük esvab mağazası karşusunda Kalmar Kariç Ecza Hanesi : Zaif, siraceli, fakru'd deme mübtela çocuklar içün, şu mevsimde son derece nafi', tebrid usulüyle ağır kokusu mahv edilmiş, Meyer markasını hamil halis balık yağı getirmiştir. Müraca'at edenler gayet ehven fiyatla satışından ve mezkur yeni sistem balık yağından son derece memnun kalacaklardır. ________________________________________________ Müdir-i Mes'ul: Zağralı Emin Paşa hafidi Asaf ________________________________________________ Оттовор редакторъ: Eминъ Пaшa Xaфиди Acaфъ.