iderken ben o dakika ömr-ü şebab ve felaketimin bütün acılarını, bugün mezarlarını bile bilmedigim, münevverü'l vicdan bir evlada ebeveyn olmak töhmetinden başka huzur-u Hak'da bir cürüm ve ma'siyetleri olmadığı halde, zaleme-i din ve devlet tarafından diri diri mezara gömülen anamı babamı, ayaklarındaki zincir-i esaret teneşir tahtasında çözülen, Afrika'nın beyabanına gömülen nice mahbes ve menfa arkadaşlarımı; bir de mukaddes vatanımın uğradığı sademat-ı inkırazı, en ziyade bugün, bu dakika yad ve tahattur eyledim. Bugün bayramdır, rahmet günüdür. Ümmet-i Muhammed'in bu acıları mübeddel-i rahmet olmasını, gelecek bayramların hayırlı günlerde; vatan, millet mes'ud olduğu bir zamanda idrakini Cenab-ı Vahibü'l-Ataya'dan tazarru'la ihvan-ı dinin ıyd-ı mübarekini tebrik eylerim Edhem Ruhi (Edhem Ruhi Balkan) -----⫷O⫸----- MUSAHABE - 4 - Çok garib hallerimiz vardır. İnsan hayatımızın hangi dakikasına, hangi umuruna bakacak olsa bir nakisa-i insaniye, bir şaibe-i medeniye mutlaka görecekdir, görecekdir. Geçende Dobriç'den Şahin Beg isminde bir genc, ma'arif hakkında yazdığı bir mektubunda diyordu ki "Evvelki sene Dobriç ahali-yi İslamiyesi gice mekteblerinden çok istifadeler gördü. Bu sene de mu'allimlerimiz himmet ve gayret iderlerse, bittabi daha hayırlı olur." Bu Dobriçli gencin şu samimi ifadesi bana o kadar dokundu, o kadar tesir etti ki ta'rif idemem. Çünkü o zavallı gencin iştika eyledigi kaziye-yi müessife her gün beyyine-i idrakimi yakan ahval-i müessifedir. Gice mektebi! Ne boş laf! Bize mekteb ne lazım, ecdadımız bunca evkaf bırakmış. Biraz zaman partizanlık ider ondan sonra o evkafa yanlamak, hazır yimek, kefen soymak, emelsiz, amelsiz, amelmande yaşamak dururken kitab ne lazım, mekteb ne lazım?! Hele gice mektebi! Bütün gice bitli kahve köşelerinde dama, prafa, pastra, tavla dururken, gice vakti nasıl ihtilas-ı vakt edip de, ilm, ma'rifet düşünebilir?!.. Doğrudur. Bunlar hep boş lafdır. Bizim gibi halka kitabi ma'rifet, fazilet mucib-i sada'dır. Çünkü kendi kendimizi batmağa, süründürmege mahkum bırakmışız. * * * Yahu insaf idilsin. Geçirilen zamana yazık degil mi? Biz bugün nefs-i Filibe'de nice gani, az çok okuma yazma da ögrenmiş nice zengin tüccarlar, efendiler her gün görüyoruz. Bunlarla daima tanışıyor, konuşuyoruz. Günde yarım saat bir kitab veya bir gazete mütala'asına hasr-ı vakit edip de dimağını biraz insanlık hakkında i'mal-i fikr idebilmege alıştırmak meylini izhar edenlere yüzde, binde bir tesadüf idersek ne mutlu. Mütala'ada, kitabdan, mektebden gayrı istiğna eden zavallı halkın sebeb-i tefahürü, ticaret aleminde kazanageldikleri napolyoncuklarla artık her türlü fezail ve mezaya-yı insaniyeyi iktisab etmiş olduklarını zan itmelerindendir. Ticaret aleminde beş on ma'den para kazanmakla insanın iktisab-ı fazilet ve ma'rifetden ma'nen dahi yükselmekten istiğnaya istihkak kesb etmiş olmayacağını o zavallılar takdirden acizdir. Para sahibi olmağla, insan şeref-i insaniyet istishab idemez. Para dünyada muhtekirlerde de, sarraflarda da, karhanelerde de, meyhanecilerde de küme kümedir. Fakat insaniyet bu san'at ehilleriyle hiçbir vakit kaim degil. İnsanlık ma'neviyat ile kaim. Ruh yükselmek, tenevvür