Avusturya'nın yegane emeli Macar ordusunu avucunda tutmak, kuvve-i harbiyesini tekmil ve tedhiş ile ittifak-ı müsellesin kalbini teşkil etmek, yani kendüsünü daima tartmakdır. Bu ihtilaf dahili ise, bu emel-i siyasi içün büyük bir darbe olacak. İş pek de i'zam edilmege gelmez. Zira Macarlar da pek inadcı bir millettir. İş pek i'zama gelmez ama, bu işi Macaristan hesabına kapamak da, Avusturya'nın işine hiç gelmeyecek. Dimek olur ki Avusturya'da buhran-ı vükela ile beraber, vaziyet-i hazıra pek müşküldür. Ümid olunur ki, Kral Fransuva Jozef'in nüfuz-u siyaseti bu meselede de bir rol oynasın, bu ihtilafı ört bas itsin. Fakat Avusturya'ya karşı besledikleri istiklal, adet ayrılmak hırs ve iddi'asının Macarların yüreginden çıkması ihtimali pek uzakdır. Bu ihtilaf Avusturya'ya ir gec şaşırdacakdır. - - - o O o - - - ZAVALLI MÜSLÜMANLAR Dünkü nüshamızda Fas karışıklığından bir nebze bahs etmiştik. Arzila'da Resuli isminde bir türedi, memleketin valiligine kendi bir adamını nasb ettirmek iddi'asıyla, kaç vakitden beri irtikab itmedik vahşet ve isyan bırakmadı. Birkaç vaka' ve mukatele üzerine geçen gün İspanya hükumeti Tanca'ya bir harb sefinesi göndermiştir. Fas'da daha birçok yerlerde nifak ve şikak, ihtilal parlamak üzere olduğu ve henüz Arzila'ya asakir-i Sultaniye gitmedigi içün, Düvel'i Muazzama konsolosları telaşda imişler. Dimek oluyor ki, ahşama, sabaha Avrupalılar Fas'a yine üşüşeceklerdir. Belki bu def'a son üşüşmeleri de olabilir. Zavallı Müslümanlar! bedbaht, gafil Faslılar; Başlarında dünün, bela-yı akıbetin ne olduğunu, nereden idrak idecekler? Var mı bize birbirimizin gözünü çıkarub, yekdiğerimizin kanını emelim; Nihayet hepimizin kanını da ağyar içsün? Görülüyor ya, birkaç post gavgasının nifak ve şikakı yüzünden koca bir mülk ve milletin istiklali, istikbali mahv oluyor. Fas, alem-i İslamın bir uzvudur. Anın hal ve akibeti ise cümle İslam içün numunedir. Fakat bu mahşeri görecek ibret gözü, nazar-ı vicdan ve iman, gerek. Yarın oraya Avrupa girer. Fas ahali-yi İslamiyesinde Tunus ve Cezayir halkının girdigi boyunduruğa girer. Acaba başlarına gelen felaketin esbabını o zaman anlayacaklar mı? Ne gezer, o zamanda mutlak takdir-i ilahi böyle imiş dimege utanmayız? Cezayir'de, Tunus'da ehl-i İslamın nasıl bir zulm ve mihnetle ezildigini matbuat-ı hürre her gün bir sahife-i faciasında nakl eyliyor. Bunların mazlumiyet ve mahkumiyetini görüb de, anlardan olsun hala ibret almayan Faslıların hatta bizlerin halimize bakarak kan ağlamamak, kahr olmamak kabil degildir. Ya Rab bu ne eyyam-ı siyeh renk ve sitemger Makber idiyor kendimi aguşuna davet - - - o O o - - - DAHİLİ SOBRANYA ve PRENS HAZRETLERİNİN NUTKU Sobranya'nın resm-i küşadında Prens hazretleri namına Reis-i Nüzzar Raço Petrof Efendi tarafından irad idilen nutk-u iftitahi tercümesidir: [ Meb'us efendiler! On üçüncü Sobranya'nın dördüncü ictima'ında size bir meserret-i samimiye ile beyan-ı hoş amedi eylerim.