AVUSTURYA ve MACARİSTAN İHTİLAFI Avusturya Macaristan, ki Avrupa'nın göbeyinde mühim büyük bir imparatorlukdur. Zaten Macaristan'ı Avusturya'ya merbut bulunduran sebeb, zahiride bu imparatorlukdur. Bu imparatorluk, zamanın en eski, her medide fatin bir diplomatı olan, Avusturya Macaristan Kralı Fransua Jozef'in (François Joseph) hayatına merbut ve müte'allik diyenler de bulunuyor, ki zamanın ilcaatına, cereyanına bakılırsa bu da pek boş bir fikir degil. Ya'ni dinebilir ki, eger bir gün Fransua Jozef ölecek olursa, Avusturya Macaristan arasındaki (r)abıta ve ittihadın bozulması muhakkak dinecek kadar tabi'i görünüyor. Çünkü bu ihtilaf ve nifakın esbabı mebadisi daima, yevmen fe yevmen tezahürdedir. Kari'lerimizn malumu olsa gerekdir ki, bugün Viyana'da hükmünü icra eden buhran-ı vükela sırf bu esbaba münba'isdir. Sabık Hariciye Nazırı'nı, Kont Glohofski'yi (Agenor Maria Gołuchowski) makam-ı iktidardan düşürdükden başka, Harbiye Nazırı Mösyö Pitreyiç'i (Heinrich von Pitreich) dahi mecbur-u isti'fa eden, yine Macarların ihtilaf ve iddi'asıdır. İşte elyevm Viyana ve Budapeşte mahafil-i siyasiyesini endişe ve buhranda bırakan mesele budur. Avusturya vükela-yı sabıkasının Kont Glohofski'nin müstafi Harbiye Nazırı'nın Macaristan'a karşı besledikleri fikr-i maceraları hiçbir vakit hoşnud bırakmıyordu. Bu vükela, zaten Avusturya politikasının en mühim bir vazife-i siyasisi olan istila ve temsil usulünü asr-ı tekamüle muvafık bir suretde icra etmek istiyorlardı. Mesela Macaristan'ı Avusturya'nın bir malikanesi, Macar ordusunu Avusturya'nın münkad-ı emr ve amalı etmek, bunların hedef-i maksudu idi. Müstafi Harbiye Nazırı Mösyö Pitreyiç şu son zamanlarda biraz bu meslekde ileri varmak istedi. Mesela Macaristan kur'a efradı adedinin senevi yirmi bine kadar tezyidini istedi. Bundan başka Macarları birtakım şerait ve kuyud-u askeriye altına daha sokmak istedi ki, kıyamet de bundan kopdu. Bu mesele üzerine Macaristan karıştı. Matbu'at vükelaya ve Serasker'e hücuma başladı. İhtilaf epeyce büyüdü. Bir derece ki, Kont Glohofski ile Harbiye Nazırı'nın makam-ı iktidardan düşmeleri buhran-ı vükelanın hala devamı, meselenin anha minha Viyana'ya şiddetle tesirden hali olmadığını gösteriyor. Bizce meselenin şayan-ı dikkat ve ehemmiyet olan ciheti bu ihtilafın avakı, netayicdir. Zira Viyana'da buhran-ı vükela husule gelmekle, Avusturya politikasının esasını, ruhunu teşkil eden bir meselenin akim bırakılması bittabi' Avusturya'nın da pek işine gelmez. Zaten Viyana matbuatı da arab saçı gibi karıştı. Ya'ni demek isteyoruz ki, mesela Harbiye Nazırı degişmekle, hükumetin bakalım politikası da degişecek mi? Acaba Avusturya hükumeti Macaristan'a karşı (perverde) eyledigi amalinden vaz geçecek mi? İşte burası cay-ı endişedir.