13 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7

13 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* le dalhıyor. Yeşil rengi tanınmıyan bu . ve İdmanyurdu menfaatii larımızın takdir ve hayretle DA yaşdla Büylk yı;ğî aa . . reşleri çok alâkalı ve recanlı karşılanan mesaileri Tet DA Somadan Balhıkesire kadar dağlar dan homurdana homurdana | UT M | e A : 3 urlıam;ede Manisa Muallimleri - Hatay yolunda Kiita'hyaçîni fabrikasında, küçücük kız- TektirdağlıBulgar Kiroyu yendi Müsabakalarçok zevk li ve heyecanlı oldu Burhaniye, (Hususi) — Halkevi Çam ormanlarının arasından geçen| — Kazamıza ıKîl:nn'nrelkl:ıdâuI; Hü- Cumhuriyet eseri ne kadar da güzel|Seyin, Bulgar Kiro, Molla Mehmed, gidan trer, şimdi Kütahya yı.ıundı,îyıkulınlmu. Pürnoşe öğle yemekleri h:l“"i"mm' ı?î::;î:: 'ğ.A:d:; düz bır ova, ekin tarlaları arasında, yendi, fotograf çekildi. Bir arkada-|telâm, Manyas u bizim, Manisanın Gedizi gibi nazlı| gin Hatay için teklif etti; nazlı kayarak akıyor. Bslıkesirden tedarikli çıktık. Zira bu yol on bir sa At sürecek ve ÖğLe yemeyi trende yi- necek, Bu batta istasyonlar ufakmış . trende de büfe yok.. Nusret istasyonundayız.. Hava da talilmize çok serin. Bu suretle iz. dih&amdan bunalmıyoruz.Trenimizbu tırada binlerce çamla kaplı yamaç. ların arasından ilerliyor. Mese kaya- tından geçiyoruz. Karşımızda hara- beler ve bir mağara görünüyor. On- dan sonra biribirini takiben tunellere girmeğe başladık. Bu yalçın dağlar t&rasında tunelin biri biterken biri başlıyor. Ve bu tuneller saymakla bitmiyor. 18 tane tunel ; biter mi. Ya küçük köprüleri hiç sormayın. Bizim kafile gene coştu. Geyik şarkı sını tutturdu. Anlaşılan bu seyahat- te bir hayli de şarkı öğreneceğiz. Saatlerce gidiyoruz. Her taraf sağ tol, çam, çam, çam! Güzel, yeşil çam h tepelerle süslü bir vadi. Arkadaş- lar manzaranın ihtişamı karşısında, biribirine yer göstermek için âdeta Yarış ediyorlar. Fakat çok sürmüyor Bir tunel... Sonra sarp ve yalçın ka- Yalarla çevrilmiş vadiler biribirleri. 3i takibe başlıyor, Bitmesine ihtima! Vetijmeyen bu tepeler, azametli çam- larığ göğe doğru baş kaldırdığın hayranlıkla seyrediyoruz.. Tren aheste ve tempolu tıkırtılar- la bir dere kenarını takip ederken, iki yarın arasına giriyor ve bir tune- hattan geçiş. Tabiatin tabil güzelli- Bini, taşıyabilmek bahtiyarlığını a. Tayanlar burada seyahat etsinler.. İşte büyük bir vadi ki; âdeta ova Tiyeceğim geliyor. Bu tepe eteklerini Ve üstlerini süsliyen sık çamlar a- Tasında tek tük evler görülüyor.. Gö- Zümü dışarıdan ayıramıyorum. Ara. Sıra hattı saran dik yarlara kızıyo - ” Tüm.. $ İNDiy Babhtakkeni wevki konutanı Teri, Meral Râsim Aktoğu, Maiyet-! ku'“ı Yayerleri binbaşt B. Hıfzı ve| Olduğ Y yüzbaşı B. Kemal Doraman | kan * halde Kızılçullü çamlığınd Bi baş * Olan liseler askeri kampı- ı.â:*'! etmiştir. Çamlıktaki kampta ı.ı,b_""u'ylıı Kültür ve Ege liseleri kardı l"fl talimle meşgul bulunuyor. General — Rasim Aktoğu, bir Miz, < falebenin talimlerini Seyret- Tiy “Tra hepsini bir araya topla ; N'”""“l Yavrularım? © hatırlarını sormuştur. Bütün * bir ağızda; < 'nııı,.,,:'* ol! Mukabelesinde bulun- Tutuk , Gönerâ! Rasim Aktoğu, bir 'ederek bütün ilimler'n Va- Sİ bej Sasını ve vatan — terakki- Bini, Ç *i dahilinde toplanabilece- Tte öigünükaddes yazifenin bu Va İşâret etmiş, askerli- Mekteplilerin kamplardaki çalışmaları ——— —— T Sağda yemekte, — solda — fstirahat — halinde şarkı üze- rinde konuştuk ve eğlendik. Saat on önlerinde davullar olduğu halde ka- zamızın muhtelif yerlerini dolaşa - üç buçuk. Dursunbeydeyiz. Kütahya- - Z "g “İrak bugünkü güreşin zevkini ve ha- dan gelecek treni bekliyoruz. Telâ- b Halkaatan Dti GKÜ : j raret ki burada, Piribeyler göründü. Yol. Bu münasebetle, günlerdenberi, cular anlatıyor. ğ » Buranın dağları da Krom velenit 'l'::“m':i';_fi:h'î":?::f:i:dîaî madenleriyle dolu. Bilhassa Yalıköy- halk akin 'h':r..]ı.yı gelmiye h:,. de haval hattı da var. Yaşalan, Ko- cayatak, dağ ardındaki krom maden. flıı dilen saatta küçük pehlivan- leri mükemmel çalışıyor. Havai hat. tı Değirmisaza iner. Ağaçlık bir ya- :_Lf""" gelerek güreşmeğe başla- macın sırtına yaslanmış ufak bir yer Diğer köşeden küçük ortaya Sın- görüyoruz. Tavşanlı sanıyoruz. Se- dırgılı Ahmed Ali ile Burhanieyden kiz köymüş, Buraya kadar bizi eğ-| Ahmed çıktılar. Her ikisinin de Bo lendiren Tavşanlıdan boyacı - oğlu |j küçük idi. Böyle olmalarına rağ- Mehmed. Tavşanlıda bizden ayrıla-| » en güreşleri çok zevkli oldu ve Sın- cak, kafilemize öyle ısındı ki, şimdi (Giygılı Ahmed rakibi Alinin sırtinı gözleri yaşarıyor. yere getirmek suretiyle yendi. Sırtını yeşil dağa dayayan ve ha-|” Meydan iki dakikdanberi boş. Ka yalimizde yaşattığımız villâlara ben- 'şıda pehlivanlar biribirini yağlamak- ziyen meziyetler istasyonundayız. — |la meşgul.. Hakem heyetinden biri Hiç susmayan Nazime ile Melek, bağırıyor: Ay doğdu batmadımı, şarkısını söy-| —— Büyük ortaya güreşecek pehli- lüyorlar. Çölde ve kum deryasında 'yanlar ortaya.. dinlemeğe alıştığımız bu şarki, şü| — Buna, Sındırgılı İbrahim Balıke-. manzaraya daha iyi uydu. Artık (çirli Ramazan çıktıla: muhteşem çamlar yok., Nihayet gece geç vakit Kütahyaya 'ra, âni olarak güreşe başladılar. İb- geldik. Her taraf karanlık. Bizi kar. 'yahim, bir iki el enseden sonra raki: şılamağa gelmişler, amma kimlerdir, |bini altına aldı ve hiç zorluk çekme- göremiyoruz. Bir otobüse yerleşiyo.'den beş dakiakda yendi. ruz. D Hiseye.. Bir gün evvel b Sıra baş altına gelmişti. Bu güre- Yayâ yağmur yağmış, şehti seller 'şe iki çift pehlivan iştirak ediyordu., basmış, epeyce zarar var.. Yorucu Manyaslı İbrahim ile Somalı Abdüs- tren yolculuğundan herkes yatakla-'selâm ve Gönenli Çengel ile Hamdi ra uzanmış tatlı rüyalar görmeğe ortaya gelerek halka takdim edildi- başlamış bulunuyor. ler. Kütahyada: Calgıcılar bütün hızı ile çalıyor ve Gece göremediğimiz — Kütahyayı 'pehlivanlar meydanda dolaşıyorlar - şimdi seyrediyoruz. Ahşap ve harapdı. evler, yalnız bol yeşillik, halk dur- Manyaslı İbrahim ve Abdüsse - guün bakışlı; sakin ve sessiz insan ol-|lâm tutuştular. Biribirlerini dene - duğu belli. Çin; fabrikasına uğra.(mekle meşgul.. Diğer taraftan Cen- mak ilk işimiz oldu, Burayı görmek gel ile Hamdi, sanki yıllardanberi bizim için hem istifadeli hem de|güreşe hasretmiş gibi, saldırmağa ve zevkli geçti. | var kuvvetleri ile çalışıyorlardı. Halk —Devamı 8 inci sahifede — — Devamı 8 inci sahifede — © |Svatov ve Hankovdan daha mühim İ Ü giyilen bu şeref elbisesinin kıymetini İ takdir etmelerini — söylemiş, birçok nasihatlerde bulunduktan sonra tale- |beye muvaffakıyetler temenni etmiş- İtir. General, kamptaki çadırları, mut- |fak ve yemek masalarını birer birer jtetkik etmiş,. gördüğü intizamdan Memnun, kalmıştır. Hastahaneyi de teftişten geçirdik- ten sonra general, hastahane için bir hemşire verdireceğ'ni vaid ile kamp- tan ayrılmıştır. Birinci ve ikinej erkek liaelerinde 3 temmuzda — açilmiş olan askeri kamplarda-da tâlimlere sıkı bir di- siplin ve intizamla devam edilmekte- dir. Kâmpların Komutanlıklarinı de- ğerli subaylar deruhte etmişlerdir. s Birinci ve ikinci lise Kızılçulluda- Kampta nöbet ki kültür, tecim ve Ege |'seleri ça- n birinci vazifesi itaat olduğunu, dırlı kamplarında talim gören tale- v ae w v > lar. şudür: mı bulursa, hiç de müstebit da zin Çinde yapacak işleri kalmıya ponlarla da kaynaşabileceklerii düşünmekten menedecek hiç bir &ı didir. gelmiştim. O bana şöyle demişti: — Sadece Ching sülülesi havayı ifsat eden bir leş değildir. Bütün Çin içinden kurtlanmış bir haldedir. A- deta japonyanın Çini istilâ etmesi ponlar bizim gibi aklardır. perverlik. ya ile Çin arasında bir ittifak hiç de bi rittifakın -sağlamlaşmasını temin edecek en farklı şey de demokrat devletlere karşı bu iki milletin hi: rettir. ha az muhtemeldir. Eğer Londra «Tiyençin için ölme- T|ite değmediği» veya Avrupa ateş içinde iken bu kadar uzak bir yerde i bir mücadeleye girmekten n Tiyençin meselesinde ile hareket etmezso o1 da tehlikeye konulacak şey Şanghay bir şeydir. Bu takdirde japonyada- ki askeri zümre o kadar kuvvetlene- kcek ve bu zümre ingiltereyi o kadar |zayıf ve ehemmiyetsiz bulacaktır ki Siamdaki japon taraftarı zümre der- hal başını kaldıracak, kısa bir za man zarfında Fransız Hindiçinisi, Asyadaki zengin ingiliz himaye ida. relerinde isyanlar patlıyacak ve bü- tün bunlar japonyanın Asya üze- rindeki emellerinin tahakkukuna im- kân hazırlıyacaktır. Sulh, hakiki sulh için Avrupada be miktarı (2,5600) e yakındır. Birinci ve ikinci lise kamplarında talimler 28, Kızılçullu çadırliı kam- pında 30 temmuzda sona erecek, mü- teakiben gençler yirmi günlük kamp hayatında ed'ndikleri askeri vukufu bir teftişle ispat edeceklerdir. Bunu kamp yüksek komutanı Tümgeneral Rasim Aktoğunun önünde bir geçit resmi takip edecektir. Geçit resminin tarihi ve yeri henüz tesbit edilmemiş- tir. Kampta talim harici zamanlar, bü. yük bir neşe içinde geçmekte, tale- beler talimlerden — sonra istirahate çekilmekte, sıhhatleri sıkı bir mua- yeneye tâbi tutulmaktadır. Bu satırları Londrada ingilterenin en mühim birkaç — ricali ile görüş. tüğümün ertesi günü yazmama rağ- men bugün İngilterenin ne yapabi- leceğini kestirememek vaziyetinde- yim. İngiliz milleti şimdiye kadar bü tün tarihinde olduğu gibi cesur ve a- gimlidir. Fakat maalesef — bugün ingiliz liderleri henüz manen hazır- lanmamış oldukları bu tarihi dö. nüm noktasında tereddüt gösteriyor. Ancak burada ingilizlerin elinde im v Ğ i olmuyan iki ihtimal mevcuttur. Sa. İA Te GA LA dece mümkün olan Birinci ihtima! Eğer japonya, garbın Çindeki imtiyaz mıntakası dahilinde presti- jini mütemadiyen ve hiç bir muka- bele görmeden kamçılamak imkânı. ğildir ki günün birinde — japonlar ve Çinliler müşterek bir vasıflarının mevcudiyetini hissetsinler. Bu da Avrupalılara karşı eski bir nefret ve yeni doğmağa başlıyan bir kıy- met vermemezliktir. Bu hal ise böy- le devam ettiği takdirde nihayet bir gün bütün konsolos ve sefirlerimi- caktır. iÇnlilerin nihayet Mongol-| £ lar ve Mauçularla olduğu gibi ja- bep kalmıyacaktır. Bu hiç olmazsa içlerinden bir kaçının uzak bir ümi- Bundan bir kaç sene evvel Mançu. lu müstebitler tarafından Çinden nefyedilen japon Kang - Yuvelie rast ni temenni ediyorum, Bu söz belki size bir ahlâksızlık: gibi” gelecektir: Fakat emin olünuz ki yüz sene son. ra japon imparatoru ve bütün ja- Bu kadarı da garip bir milliyet- Fakat şunu da hiç bir zaman akıl- dan çıkarmamak lâzımdır ki japon- olmiyacak bir şey değildir. Ve böyle sedeceği kuvvetli itimatsızlık ve nef- Fakat burada söylemek mecburi- yetinde olduğum ikinci ihtimal da- Düşmanın hakiki niyetleri Tiyen - Çin Mes'elesi Yazan: Kont Sforya «Sabık İtalyan hariciye Avrupa hâlâ bunu itiraf etmekten | nesindenberi Çini ilânı çekindiği halde ortada bir harp mev-|lâya başlamış olması cüt olduğu şu sıralarda en mühim | bizim Avrupada takip keşfedebilmektedir.. rak kabul ediliyor. karşı yaptıkları tahrikâtla ne elde| ğum zaman çok garip etmek istiyorlar? Büyük Britanya | şahit olmuştum: Avrupa - diktatörlerinin emirlerine | e ingilterenin manevi kuvvetini mi|ver bulunduruyorlardı. ölçmek istiyorlar? Aksayı şarkta cereyan eden hüdi. çin dünyanın bu kısmını alâkadar e-|tı hareketinin manasını V KAKARA barYereNASeKAA d ASA YANA YKKK ANeN beranesase c mektedir. da 19 yaşında bir esmer güzel!dir. BİN! «den büyük bir ricada bulunacağım.. Annem italyada zeredir.. Hemen yanma dönmek istiyorum. Demişti. luna devam etmiştir. mücadele teşkilâti memurları esmer kızı tevkif etmişlerdir. Bundan maada bir za duğu anlaşılmıştır. Hitler kızları nasıl yetişiyor liklerini kaybetmiş olmalarından endişeye düştüler. Fakat Hitlerin Alman kadıniyle yakından alâkadar olarak leri yıkacak bir harekette bulunduğu haber veriliyor. fi lara mahsus bir mektep tesis olunmuştur.. Gen kuvvet rejiminin kendilerine unutt. celik ve salre öğreniyorlarmış. Bu mektebe devam edenler en zeki, man kızları arasından seçilmektedir. Burada ni zamanda Almanyaya gelen davetlileri bilmek için bir kaç ecnebi lisanı da öğr ilmektedir. rasimlerine biraz tazelik, canl kızlar için elbise mecburiyeti yoktur! Bilâk giymekte serbesttirler, tiştirmediği gösterilmek isteniyor, Hitlerin teşkil ettiği b is cazip, parlak dildiği bu mek: namehnin bir maddesine göre, yalnız yabancı danslar - değil, dansları da bir nevi kontrole tabi Şimdiden sonra, orkestraların gazinolarda, barlarda, balolarda ça. lacakları bütün parçalar kontrol edilecektir. Alman kültürüne muhalif olmıyan bazı yâbancı dans muziği, hava larının çalınmasına müsnnde edilecekse de, bunlârin yabancı ki güftelerini söylemek katiyen memnudur, Kontrol vazifesini yapacak olan müessese milli tiyatma v idarestA'e olduğu gibi Asyada da bir çok feda. | suallere ekseriya güçlükle cevap ve- kârlıklara katlanmak doğru bir ha-|rebiliyoruz. Hatta (harp), (din) ve rekettir. (hak) gibi manası bizlere pek açık Fakat, hakikat halde bertaraf | gözüken kelimeleri bile bizim, kisa. edilmiş-olan kanlı hâdiselerden yüz|cık Avrupa tarihinde kullandığımız kerre daha fec; tehlikeler kaldığı ' anahtarla uzak şark hâdiseler; için halde halkı sulhün temin edilmiş 01.| kullandığımız zaman bu kelimeler duğuna inandırmak hiç de doğru ol-| manasız formüllerden ibaren kalı. maz. yorlar. Faraza japonyanın 1981 se- nokta düşmanın hakiki niyetlerini| çok daha az çirkin bir hareket ola- Japonlar Tiyençinde ingilizlere| Hatta ben şahsen Çinde bulundu. kuvvetlerini mühim bir - kısmını| İmparatorluğun yıkılışından son - Bahrimuhiti atlasi ve Akdenizden|ra başlıyan dahili harpte Sarı nehir bin mil mesafede çivilemek istiyen ve Mavi nehirin arasında mücadele m iki hasım kumandan da yan. mi inkiyad ediyorlar, yoksa sadece | larında mukabil taraftan birer ya- başlıyabilecek sulh müza. kolaylaştırmak ve böyle bizim kendi düşünce ve for-| bir anlaşmaya yol açmaktı. müllerimizle muhakeme ettiğimiz i| —japonyanın Tiyençindeki bu hat- den mevzular hakkında sorulacak —Devamı 8 inci sahifede — yüzaşteretereuean an-Bundan Fransada yakalanan casuslar Grenoblede bir casus teşkilâtı meydana çıkarılmıştır. Bu hâdisenin bir film mevzuu olabilmesi için hiç bir noksam yoktur. Barışın bir ka- dın vardır.. Uzun boyludur.. Çok güzeldir. Gençtir, (22 yaşında) göz. leri de siyahtır.. Bu genç ve güzel kadın bir aydanberi umumiyetle ta- leblerin ve zabitlerin devam ettikleri birahaneleri stık sık ziyaret et- Sarışın güzel kadın yanında daima bir arkadaşla gezmektedir. Bu Grenoblede son zamanlarda bir tüccar bu güzel sarışın kadınla mü nasebet tesisine muvaffak olabilmiş, bir kaç gün evvel kadın sevgili- Bunun üzerine tüccar güzel sevgilisini otomobiline alarak hududa doğru yollanmış, fakat otomobilleri Modanca geldiği zaman da sarı. şın kadın trene binmeği reddederek otomobille hududa kadar gitmek istemiş, hududa geldikleri zaman da kadın derhal diğer tarafa geçe- rek yüz metre kadar ileride kendisin; bekliyen ikinci bir otomobille ye- Bu vaziyeti gören tüccar işin iç yüzünü anlamış, Grenoblee dönerek vaziyeti zabıtaya haber vermiştir. Derhal faaliyete geçen casuslarla A de sarışın kadınla meşgul olduğu anla- şılmıştır. Zabit te istievap edilecek ve kadının faaliyeti hakkında daha htfl malümat elde edilecektir. Bu sarışın güzel kadının orduya ait vesikaları çalmak üzere Fransaya geçmiş olan bir italyan caşusu ol. Alman kızlarının hayalperest — oldukları hakkında eski bir düşü- nüş vardı. Hitler mevkil iktidara geldikten sonra Alman kızlarının maddileşi onların da üniformalar içinde birer aaker tavrı aldık. ları ileri sürüldü. Bir çok kimseler güzel Alman kızlarının artık ince- Almanyaya gelen ziyaretçilere Alman genç kızları hakkında iyi bir verebilmek üzere Grunevald Edistz ormanları içinde genç kız- f kızlar bu mektepte arulabileceği nezaket, güzellik, in. €n güzel ve en çalışkan Al- a z ç devamlı — çalışmalarla kendilerine cazip bir şekilde yürümek, nezaketle hareket etmek, cap eden şekilde karşılıya- Bu genç kızlar acemilik devrelerini geçirdikten sonra Hitlerin me. ilik vermek üzere kullanılmaktadır. Ba bu şekilde Alman rejiminin yalnız asker yee t dU mektebin yetiştirdiği güzel kızlar Münih- teki sanat bayramına da iştirak etmişlerdir. Seçme kızların kabul e- tepte bi rtek çirkine rastlamak mümkün olmamış! Almanyada yabancı dansiar kontrolda Almanyada, son günlerde neşredilen bir emirname ile bütün yâban- cı dansların devlet kontrolü altına alındığı bildirilmektedir. Bu- emir. (SAHİFE 7) nazırır harpsiz isti- uzak şarkta, ettiğimizden bir hâdiseye Bunun sebe- anlamakta ölmek ü. bu fikir. ay- elbiseler Alman lisanda. milsik

Bu sayıdan diğer sayfalar: