Türüp eden: ANT SVOKU .. KUMANDAN, HAİNSİN!| — 151 — Çeviren: KÂMİ ORAL Fransa erkânı harbiyei umumiyece alınan hücum emrini de, bizzat general Jofr casus kadına haber vermişti! Röş 2 hitaben) O adamla tanıştıktan ve ini eve kabul etmeğe başladık- tan sonra, cephe ahvalinden hiç bah- mi? lım — (Casus kadının kocası) ıı'I'!llm)'cınım sayın reis. Maa- hağa, belki de bahsettim. Zira, zev- Cemin akrabasından diye tanıdığım bir şahistan şüphelenmeme imkân a. “'= kadın — Hiç bir gün ihti- Y&t davfanmamıştır. Zira, akra - takdirm ettiğim Alman ca- Kİ itı reisi -ki ayni zamanda sevgilim idi- kocamı şüphe - en ufak bir harekette bu- cis — (Şahide hitaben) Zevce- ,Ş"I_ıl(î:frh—n—ıw Şahit — Hatırımda kalmadı. Bu i- 'İ_Llrlı sarih bir tarih söyliyemiyece- ü ih, bidayette general İslrdem o derece istifnde ettiğina ka- Ni değilim. Casus kadın — Yanlışı var! Gene- & Jofrle tanıştığım dakikadan iti - Sren kendisine nufuz edebilmiş - ln. Ceneral bana karşı #on dereco, ğı_ıd beslediğinden her şeyi söy - i. Reis — Ne vakittenberi Jofri er - Ati harbiyei umumiye dairesinde ÖYyaret etmeğe başladınız? Casust kadın — Bana karşı sami- | Şi oktüğünü anladığım dakikadan i- Ten, general Jofrle daha sıkı te- sta bulunmağa ve kendisinden a-| ni derecede istifade ederek plâ- "i tatbik etmeğ başladım. < Rels — Zevciniz hiç bir şey anla- niYOR ; İmız teferrilat hakkında hiç bir . | bilmiyordum. Buna dair tahatça iş görüyordum. Şahit — (Heyecan içinde) Tama- Ven doğru söylüyor. Beslediğim i- Mu cezasını şimdi görüyorum. '__Zı;. — Casus kadina hitaben) li soracağım suale sarih ve kati ğ"'ı. arzunuzu yerine getirmekten den ”A bile teteddüd etmiyeceğim - Bemnin olabilirsiniz. b Bir—- Erkânı harbiyel urhümiye Anan hücum kararından ne za- N ve kimden haber aldınız? .,ğ—_ıı kadın — Ayni gün habar koçat Hütta erkâziharbiyede — bir İçiş Çfans akdedileteğini ve hücum İiğ Srar alacağını, daha evvel anla- Btla — Sizn kirabeber verdi?» Cütüs kadın hatırasını toplamağa (Casus kadinıti kötasına | du k. Ca: us kadının vereceği cevap, | de müthiş bir tesir yapacak tı. Casus kadın, birdenbire seslen - di: Casus kadın — Hücum hakkında- ki kararı general Jofr bana söyledi. Reis — Dikkat ediniz. Verdiğiniz bevap çök mübimdir. Casus kadın — İsrar ediyorum sa- yın reisl General Jofr; bir gün ev- vel bana refakat edemiyeceğini ve çünkü ertesi gün, erkânı harbiyei u- mumiyede çok meşgul bulunacağını söyledi idi. Reis —— (General Jofre hita - ben) bu kadının söyledikleri doğ- ru muüdür?? General Jofr — Verecek cevabım yoktur. Bir kadıncıkla bu - şekilde muvacehe edilmek, benim için bir tenezzüldür. Reiş — Cevap vememekte hak - kınız vardır. Biz de düşündüğümüz gibi karar vermekte muhtarız. General Jofr — Aakerlik şesefhi, beni cevap vermemeğe mecbur kılı- yor ve bir casus kadının sözlerine ittiba ederek vereceğiniz kararla a- lâkadar olmamaklığımı emrediyor. Zira askerlik şeref ve haysiyetinin bu kadar payimal olduğu kâfidir. Reis — Hâdiseler, pek yakında si- zi söyletecektir. (Casus kadına hita- ben) general Jofrle olan dostluk ve münasebetiniz dolayısiyle mahrem esrarı kendisinden alıp casus arka - daşlarınıza bildirdiğinizi söylediniz. Şimdi, erkânı harbiyci umumiyenin hücüum hakkendaki emrini nasıl tiştirdiğinizi izah edebilir misiniz? Casus kadın — Söylediğim gibi hücum hakkındaki kararı Jofrden aldım. Derhal, Alman casus teşkilâtı reisini haberdar ettim. Yal- şey! alacağım malümatı da bilâhare bildirecektim. Fakat, hücum emri hakkında karar alındığı haberi, teferrüat anlaşılma - an evvel derhal Alman erkânıhar- biyesine bildirildi. Reis — Hücum hakkındaki karar, doğrudan diğruya Alman casus teş- kilâtı reisi tarafından mı yoksa bil- vasıta mı Berline bildirildi. Bu hu- susta bize izahat verebilir misiniz? ? Casus kadın — Eminim ki, Al - mah castus teşkilâtı reisi, doğrudan doğrüya Alman erkânı harbiyei v- müumiye riyasetiyle temas — halinde A. Nihat idi. — Temas vasıtası, şüphesiz | öyle mi? Casus kadın — Belki.. Benim bil diğim bu kadardır. Reia — (Şahide hitaben) Hücum kararının teferrü: şey aö: Şahit — Sordu, fakat izahat ve medim. Valnız, general Jofrün v- mumi bir taarruz hazırladığı hakkın- 'da kendisine verdiği haberi teyit et mekle iktifa ettim. Rois — (Casus kadına hitaben) Hücum kararının teferrüatını kim- den anladınız? Casus kadın — Ayni kaynaktan. General Jofr bana olan itimadı do- layısiyle bü bususta 1& uzadıya izahat verdi ve erkânı harbiyei umu- İmiye dalresinde toplanan konferana- ta könuşulanları birer birer anlattı | Rois —— General Jofrün size verdi ği izahattan muayyen bir şey söyliye bilir misiniz? Casus kadın — Hay hay!. Meselâ konferans esnasında şimal cephesi ni idare eden bir kumandanın, kü cumaA muarız olduğunu ve fakat, o- tel: r- (ANADOLU) Söz M. Hitierindir —Baş tarafı 1 inci sahifede — dan çıkmıştır. Sulh ve emniyelt isti « yen Ayrupanın nazarında artık bir Danziz ihtilâfı yoktur, ancak her hangi bir ihtilâfı zorla kendi lehleri- ne halletmek ittiyenlere katşı ni . zam istiyen bütün insanlık âleminin bir kıyamı vardır. Binaenâleyh tata. liter devletler ya artık bu işte lüzu-, mundan fazla ileri gittiklerini anlı-| iyarak duracaklar, bugünkü mesınum havanın sükünet bulmasına intizar e.| sonra Danı ş ni karşılıkdı mütmadekârlık zihniyeli| ile müzakerey eyanaşacaklardır. vo yahud da herşeye rağmen attıkları| 3 geri almıyacaklar, bilâkis| yollarında dovam edecekler ve - bu takdirde bir şebir idzresinin tayini yüzünden urnumi bir harbe sebebiyet decekler vo-ondan adımları vermiş olmak mesuliyetini üzerlerine ) lacaklardır. Bu iki ihtimalin — bir Üçüncüsü yoktur. Demokratik devletlerin vaziyetin. deki bu katiyet ve sarahate karşı to-| taliter devletlerin Danzig işindeki hattı hareketleri hâlâ meçhul bulunu yor. Anlaşılıyor ki, maksadları hâlâ| yi fırsat kollamak, münasib görecekleri bir zamanda yeni bir kuvvet darbe. tiyle davayı kendi lehlerine hallet- mektir. Fakat Fransa bükümetinin Alman sefirine yaptığı kat'i mahiyet- teki tebligattan ve Mister Çember - Taynin dünkü resmi beyanatından sonra artık buna da imkân kalma - miştir. B. Mussolini Torinodaki nutkunda | Avrupada bundan böyle kılıçla çö- zülmiye değer bir düğüm kalmadığı. (SAI—IIFEAI)'MK Abdülfettah paşa' Kralin Korfoda bulunmasından ve- liahd tarafından kabul edildi Atina, 12 (A.A) — Dün akşam Mı sır harlelye veziri Abdülfettah Yah- ya Paşa şerefine verilen resmi ziya. lette mutük söyliyen başvekil Me - taksas , Yu tanın mühterem mi- safiirni candan selâmladıktan sonra eski dostluğu teyld eylemiş, ikinci va tanlarına çok bağlı olarak nizam ve terakki unsuru haliude Mısırda ya - *#yan Mütcaddid Elen cemaatleri - nin bu sıkı bağların daha ziyade &. şmasına büyük yardımını teba - üZ ettirmiş ve Mısır hükümetli ırdaki Elanler hakkında göster - müşfik alâk lerini bildirmiştir. Başvekil Metaksas gözlerine şöyle devam etmiştir: Birbirlerim: irmaktan ziyade bir Ze sahil memleketle- arasında, antikitedenberi kül- ürel ve ekonomik Mmünasebetlerde J sürette devamı eyle- müşterek arzumuz in daima daha fazla miştir, Bugü: bu münasebı inkişaf eti yaptağfmız bu yasta bu in fa yardım edeçeğine kat'i surette kani bulunuyorum. i birbirimize bağlıyan bir bağ daha yardır, Manevi olan bağ da sulh idealine derin bağlılı - nün da erkânı harbiyei umumiyenin | m beyan etmişti, İtalyan gazeteleri ianuzdır. Filhakika, bugün bu dere kararına ittiba mecburiyetinde ka- lacağını söyledi. ** Devam edecek — Tetkikat Pancar Fiatlerinin zi- Ankara, 11 (A.A) — Son günler. de gazetelerde Türkiye şeker fabri- kaları şirketi muamoelâtı —hakkında İktısad Vekâleti — tarafından teftiş Ve tetkikler yapılmakta — old 1 n mektedir. Öğrendiğimize göre, şöker şirke- tinde yapıldığı kaydedilen tetk.kler, pancar fistinin 30 paradan bir ku .| rüşe çıkarılmasından doğan masrafın | karşılanması için alınacak tedbirlere aid bulunmakta ve teftişler de İktı- sad Vekâletine bağlı olan bilümum teşekküller ve müeasoselerde vekl- letin zaman zaman yaptırdığfı mutat teftişlerden ibaret bulunmaktadır. Bunun haricinde şirkette herhangi bir tahkikat işi mevzuubahis dağil- dir. de Danzig ihtilâfının umumi bir har- bi muhik gösterecek bir ehemmiye. te malik olmadığını hemen her ve. silo tekrar edip durmaktadırlar. |. talyanlar eger bu ifadelerinde sa - mimi iseler o takdirde yapacakları şey Danzig işinin umumi bir harbi göze aldırmıya değmez bir — ihtilâf ye| yadeleştirilmesi içindi|olauğuna kendi müttefiklerini ilma etmekten ibarettir. Bugün Danzig ihtilâfı — etrafında demokrasiler n son ve en — kat'i sözlerini söylemiş bulunuyorlar. Ar- tık söz Bay Hitlerindir. Ha Nüzhet ÇANÇAR Türkiye- Fransa — Baştarafı 1 nci Sahifede — Fransız büyük elçisi ezcümle de- tir ki: — BSize, Türkiyenin takip eu;(ıiW hattı hareketi anlatmak için üç haf- tadanberi Başvekil ve Hariciye Ve- kilinin irad ettikleri nutuklarda Fran- mişi ce endişeler uyandıran vâhim Meso- lelerin, dünyayı bütün milletlerin nef retle ve istikrahla yaptıkları bir fe. lâkete götürmeden halledilemiyece- ğini bir dakika için bile kabulünden imtina eyliyoruz, İşte bu hisledir k bütün gayretlerimizi sulhün hizmeti ne koymakta devama azimkâr bu- lunuyoruz. Zira derin surette şuna inanıyoruz ki, anlaşma, muhadenet ve sulhperver işbirliğ; arzusu nihaye- tinde kin ve harb zihniyetini yone - cektir. B. Metaksasa cevi Ab. dülfettah Y » Yunanistan - da gördüğü çok nazik hüsnü kabul. den dolayı teşekkür etmiş, Mısırdaki Elen cemaatlarından büyük sitayişle, bahsetmiş ve demiştir ki: Memleketimiz arasındaki asırlık dostluk, sır? sulh emeli ile kurulmuş Akdeniz siyasetinin esaslarından bi-| r; olduğu için bu luğa bilhassa bütün kalbimizle merbutuz. eri b veren sa için izhar eyledikleri hissiyatı işa- | gp ret etmek isterim. Türk - Fransız anlaşması, doğu Avrupada ve Ak- denizde sulhü muhafaza için ye- gâne Amil sayılabilir. Anlaşma münasebetiyle Başve- © İkil ve Hariciye Vekilinin irad ettik- Fesçiler Yeni Ankara | Mefruşat Mapy Ormuş gibi birdenbire durdu. haplağiPe #alonunu derin bir süküt 4 yalı Bu sükütu ihlâl etmemek i bile almamağza çalısıyor RARENGİZ DE- pakelağarmn gae LA KA Geva yakanatbkAaakekAe senanı NİZALTI GEM aeene, FN -i & 'İeybı"lı deniz. ip 5 ğ_'lk,ııı âlildi: K, YA bakmayın rüya görmüş &"k birisi de ilâve etti: Wş 'ayumuş olacak ki kor- İidorget taman aaçlı Moran ile alay İ ile al ht_ z Saman saçlı asabına hâ - ü gelir, varilin içinde ayak- W"“’ Ve Yüyayı da Ye ü size anlatırım . m“h"“ıelbı'x münazaanın N.:m'l için aöze karıştı ve Sti İtanla $ M İerk altı telgekgpu ne-| mağazası Yeni Kavaflar çarşısı No. 9a nakledildiğinden sayınmüşterilerime bildiririm Telefon: 2254 ISI : Yazan! « Süvari mütemadiyen dümencinin le denizin sathını kontrol ediyor, dal- gaların tabü gürültüsünden, suların içinde pusu kurmuş olan düşman ge- :iıini meydana çıkarmaya çalışıyor- u. |— Birdenbire bir top sesi ufkun si kütunu ihlâl etti. Efrad derhal kete geldi. Herkes yıldırım gil şarak vazifesinin başına mi geminin kiç tarafından ik metre kadar uzak bir müşlü, Süvari derhal emrini verdi: çevir. Emrini verdi. Gemi kuvvetli makineleri saye- doğru Fakat g ândü'ikinci bir'metini ge- minin etrafını saran suları karıştırdı. Korkunç bir mücadele, Feci çehhresi- göstermeğe başladı ni h yakınına düş-| Müş, kaldırdığı su lülunlı:ımlîe ıü:-' (arkasında dolaşıyor, elindeki dürbin|Minin güvertesini baştan başa ıslat- mişti. Bunun üzerine saman saçlı derhal | varilden çıkmış, süratle güverteye M ve wkl m h.“ geçmişti. |mi ise havayı yararak yıldı leri nutuklarda geçen mühim keli- meler, Fransaya olan sempatiyi gös- termiştir. Bu sempatiye bizzat ben de şahidim, Cumhurreisi, Milli Şef İsmet İnönü, Parti kurultayındaki nutuklarında Hatay mes'elesinden sonra Türkiye ile Fransayı hiç bir kuvvetim ayıramıyacağını söylemiş- ti. İşte gimdi Türkiye - Fransa iş bir- liği vücude gelmiştir. Paris, bu iş bir- liğini, Ankaradan daka az arzu et- ' memekte idi, topun derecesini düzeltti ve ateş et- ti. Gemi zelezeleye uğramış gibi sallandı. Topun ağzından çıkan mer- KUŞA miz bu kere açıldı. gibi Selçuktan İÇME suyu süvari: — Bravo, saman saçlı bravo.. Diye bağırdı. rım . gibi hedefine doğru kaçtı. Düşman deniz. altı gemisi derhal cevap verdi. Düş- mahin termisi provanın baş ömuz- luğuna isabet etti ve mürettebattan iki kişi yaralandı. Saman saçlı Motan bu hâdiseden dehşetli surette asabileşti. Seri ateşli en son sistem bir top başında bulu- nuyordu. Küdurmuş bir köpek gibi düşman denizaltı gemisini bornbar - /diman etmeğe başladı. Birinci mermi düşman gemisinin arkasına düşmüştü. İkincisi ise tam Düşman gemisi güneşi - arkanna dirayetini göstermişti. Bu su- e fin mesafesini kolayca tes- bit ediyor ve Brissigin gemisini ra- d_üvımk istiyordu. Bu vaziyet karşısında Birrik te|de di eli kolu bağlı kalamazdı. — Provadaki top, dikkat -diye ba- ğirdi- mesafe üç sıfır sıfır sıfır.. dere- ce beşe - üç.. ateşi. Saman saçlı geminin en iyi nişan- cisı idi. Süvarinin emri çıkar çıkmaz provası önüne düşer düşmez cücel — Neferlerden biri: önüne ve gemiye yakın bir mesafe- ye düşmüş olacak ki düşman gemisi merminin kaldırdığı suların altında kalmıştı. Gemi süvarisi Cüce Brissik elin- Ti , mücadelesini heyecanla takip ve ida- re ediyordu. Saman saçlı Moranın attığı ikin- €©i gülle düsman denizaltı gemisinin Saman saçlı 6 anda üçüncü gülle- yi de savurdu ve, — Merak etme kaptanım -diye seslendi- bir kaç dakika içinde düş- manin haddini bildiririm. Saman saçlı durmadan gülle sa- vuruyordu. adan dolayı teşekkür| a bütün Akdenizlilerin mukaddes va - ışmak- kese emni - yet ve saaadet v f Yahya Paşa, sözlerini bilirirken , Yunanistanin M liyet haneda- ninin banisi adına Kavalada diktiji âbideden dolayı teşi ,12 (Radyo) — Mu: riciye nazırı Abdülfettah Yı , bugün saat 11 de mı esine çelenk koy! kiben saraya giderek, krülı: da bulunması hasabiyle v. lu tarafından kabul olunmuştur. Veliehâ, Abdülfettah Yahya Pa - şayı yemekte alıkoymuştur. Yemek- te, başvekil general Metaksas, ha - riciye nezareti müsteşarı Madrodla, nazırlar ve saray erkânı hazır bu - lanmuşlardır. — Prens Pol — Yakında Londra'ya gidecek Belgrad, 11 (A.A) — «Havaas: Dönen şaylalara güre, prana Pol yakında Londraya bir seyahat yapa- (B Bu münasebetle Belgradda umumi- zannedildiğine göre, bet zim edilmiş B a yiaları ette olmadıklarını bildirmektedirler. İnciraltı — Baştarafı 1 inci saliifede — ları ikmal edildiği için pazar günün- den itibaren halkın iatifadesine açıln. caktır. Yüzlerce soyunma odasında herşey tamamlanmıştır. Plâj sahası için Karaburundan 3000 lira sarfiyle beyaz kum getirtilmiş ve denizde banyo aldıktan sonra güneş banyo- su yapmak İstiyenler için plâj bina- sının önündeki sahaya dökülmü Halkkın isti; cihetçe elverişli olan İzmirin bu en güzel plâj ve gazinosunu B. Murad Türkmenoğlu işletmektedir. |Muhasebei hususiyei vilâyete ait DASI İçme Suyu Açıldı Müzmin mide, Karaciğer, Dalak, Safra kesesi ve yolları iltihapla- riyle Kum ve müzmin inkıbaz, Barsak, Şerid ve Mesane yolları ve buna mümasil her nevi hastalıklarda seri ve âcil şifası gerek doktorları- mıizın ve gerekse bütün halkımızın tecrübelerine sabit olan İÇMe'leri- Gelecek müşterimizin yemek ve yatma ihtiyaçları temin edildiği | mahalline kadar vesaiti nakliyenin de her gün mevcud bulunduğu ilân olunur. Müstecir; ABDÜLKADİR. ÇORAPÇI ı — Ne oldu kaptanım? Diye sordu. — Dikkat etmediniz mi> — Hayır.. — Mutbaha ters taraftan bir mer« mi isabet etti. — Denizaltı gemileri iki tane ol- masın! — Bakalım! Cüce Briasik tekrar kuvvetli dür- Diğer taraftan silâhlarına sarılmış| binlerine sarıldı. Denizin ve geminin olan mürettebat ta saman saçlıyı: |sol tarafına düşen sathı keskin bakış- — Ha gayret Moran, Şu herifleri|larla tetkik etmeğe başladı. Hakika- bir an evvel cehepneme yollıyalım, |ten geminin sol tarafında ve tahmi- Diye teşçi ve teşvik ediyorlardı. Jnen bir mil uzakta ikinci bir denizal- Fakat tam bu sırada gemi çocuk-|tı düşmün gemisi, denizin sathına ların elinde kalmış bir oyuncak gibi |sıkmış, güneşin ziyası altında muaz- sallandı. Düşman denizaltı gemisi- |Zara bir deniz canavarı gibi parlıyor- 'nin 47 milimetrelik seri ateşli topun- dü- Demek oluyor ki, Fransız takip dan gelen Bir mermi provada bulu- gemisi iki düşman denizaltı ge- i: misinin ateşi altında kalmıştı. Kap- ti. Gemi süvarisi cüce, köprüden|'an Brissik topun birisini stola çevir- gayri ihtiyart : terek süratle ateş emrini verdi. — Hayret! Saman saçlı emri birden infaz et- Diye bağırdı. (. — Devam edecek ——