ü Beyaz perden'n sihirkâr yı'dızı Greta (arbo, son çevirdği flmlerden b'rinde Yıldızlar, stüdyodan çıkınca ne yaparlar? Harri Bor, bir aşçı olsaydım, dünya bir ak- tör kaybeder, fakat mükemmel bir aşçı kazanı”dı, diyor Beyaz perde üzerinde gördükleri yıl |alddir. O, arkadaşlarına; dizlara derin bir samimiyetle baği — Gidiniz, der en maruf Joka inden de tatınız. Eğer ben daha sterseniz Veri- azetelerde muharrirler ek: u şekilde sual lan artist evli. midir, ngi şehirde doğmuştur? Kaç| —« adı nedir? Hangi l t kendisile görüşen bir ya- ıma bakarkel âde, çok güzels yerken hiçbir kü yemeklerd yodan çıktıktan 5 rinde ne yapar?> Şüphe yok ki çalı: nmek herkes gibi beni tebrik € ki lokma fazla yemeği kâr ar. Asıl ben bu meslekte yeti. ginemia münekk rolünü oynıya yin çevir- ihtiraslı macert sahne. biter aradaki sust hayat r kısa olursa c heşinde koşan cesur ateşin bir aND a İsar na bir odaya çekildiğine dir. Lirkey bu oda mez kollarını dirseklerine r, boynuna eski bir önlük ta- ek başı . Bunların £ bir hayat y insanlar farzedı üde bir fani natkârların hususi h. den doğan.bir takım n dürürlar. Bu zan ekge kar, Aktör vey nin dışında çok defa alelâde in dir. ge fırçayı alır, Filmin çev o, kendisini tiyen bir rejisöre demiştir. boza - Benim için burada film çevir - e gidip bir atölyede boyacı. k daha zevklidir. da açık havalardan hoşlanırlar, Meselâ Düvalles İzin za - manimtçyalmız bir ay olduğuna çok iftir. O bir için müdd İtini deniz yıkılarında dolaşarak geçi- rir.. Bu gezintiden, ne ina olar- vazgeçemez. Patiste nasıl va- sorunlara şöyle cevap ğ * seyahati |y çok sever. Bu sevgisi v ka fazla - dir ki apartmanını bir vapura benze miştir. Apartıman odaları tıpkı vay kamaraları gibi döşen yatak « lar asmadır, balkon tamamiyle bir va- pur köprüsü haline konmuşlur. O, bir gemiye benziyen d: nde boş aat lerini deniz yüzü görmiyecek olan mi> Di mini sandallar ve kotralar yapmak- ' sa la geçirir. |kit geçirdiğin Harri Bor resim veri: varları kendi fırçasından çıkmı: H rla doludur. Bu zat yap-İtığım ge delini denizden a-|len tekrarlamak akit geçiririm. hr. Heykel yapmak ta bir parça elin-|Daha sonra da gördüğüm manzarala- den gelir. Fakat en ziyade merak etti- İrın resimlerini yaparım.> ği yemek pişirmektir. Şarl Vane ata binmeğe meraklı . Arkadaşlarile daima bahse girer,|dır. Avciliği da sever. Tatil zamanları- Bu bahislerin movzun daima yemeğe|nı Kamarkda bir akadaşının evinde ik y '| —Birçok yıldızlar n Akdeniz kıyılarında yap- zintilerini haya- -İkişafı Cezairden hiç geri kalmamın -İve Fransızlar Tunus için de Cezmir " |kadar calışmıslradır. - |Oradaki Fransız -İresim yapmakla uğruşır.. (ANADOLU ) | Belediyede yangın| başlangıcı Memurlar telâşa düştüler leden sonra beledi Dün ö; angın: b İbayli te | | Jüzere elinde aşlangıcı olmüş, Belediyedeki e düşmüştür. nalzeme deposundan bazı eşya almı | 12 mumluk bir petrol lâm- İbası ile depoya inen belediye memu irken d ltfa: it 4 larından birisi, orada ç ateş almıstır. liye dajresin derhal yangı azlarile | ; |(|Harb başlarken Tunusta esen hava, — Baştarafı 4 ncü Sahifede — rey vermiye tabi tutsak, İtalyanla-| anıı lehinde rey vereceklerin sayım cek derecede az ola- |ümit edilemi, Sakit mumyalara benziyorlar ağını bilhusan sarahatle söylemeli yiz, İtalya, Afrikada hiç bir sempa- i uyandıramanaştır. Hiç bir yerli gösterilemez ki, bir İtalyandan kendi | Damamı gönül rizasile hoşnud bulunmuş ol- sun, bir kaç gazeteci de hazır bulundu. 1881 de Tunus beyi Parisi ziya-|Bu gazetecilerden biri, deniz muha- z rebelerinin en korkunç ve bilhassa gece çarpışmalarının ve harp hazır- lıklarının ne derece heyecanlı oldu- ğunü tasvir ederken şunları anlatı- yor: « Tasavvur ediniz ki, dünyanın en Amerikalı dokto- ret ettiği vakitFransanın Tunus üze. rindeki himayesini bilhassa kraldan yalvarmıştı. Fransa, tahakküm ve cebirle değil, fakat medeniyetin ve hürriyetin silâhile Tunusa girdi. Şu halde bugünkü Tunus, bütün âdat| ve ahlâkile hür yaşıyan ve kendi an anlarından hiç bir şey kaybetmemiş bulunan müstakil bir hükümet gi - Fransanın Tunus üzerindeki E y . iddiaları sırf Lir himayeden başka run mUh"“ blr bir şey değildir. i keşfi © rşnarzların Cbs'. kabahati yardır VA A v dr ni lşlanamır | Körlere göz ve dolayısile islâm diyarının Mekke-| takl|'y0r den sonra mübarek telâkki — edilen bu: yurduna “Cezair derecesinde gö- nâI Vermemeleridir. ” Amerikalı doktor, €malara ölen bir in- Acaba Cezair için kan akıtan Fransızlar, Tunus için harp etmeme sanın gözünü taka- bilecekmiş lerinden dolayı mıdır ki böyle hissi bir hava içinde kalmışlardır. Şurasını izah edeyim ki, Tunusa gösterilen bu ihmal yalnız his sa - Kasındadır. Yokea onun medeni in- Bütün bu izahat bize gösteriyor ki, ortada bir Tunus meselesi yok- nayesindedir. Fransız tur. Tunus Fransız hi kültürü, eserleri, Fransız hürriyeti bu mem- kette baki kaldıkça Tunus - başka' ellere geçmiyecektir. Körlükten kurteyıları Nevyork; Birincikânun. Bir İtalyan dokte olan meşhur yıldız vafakı y henüz ölen bir İtalyanın gözünü ala rak yıldızın kör olan gözüne tak mıştır. Tıp âleminde de ha yandıran hâdise şöyle geçmiştir: Yıldız Stiven, bir akşam sahnede iken kızılderililerin gazabına uğra- miş; fırlatılan küçük siyah bir ok n Gal re-İsol gözünü çıkarmış, — şekağını da, k resimleri| parçalamıştır. yapmağza bi Bu hâdisenin vukunda seyirciler PFramsızl: komiklernden |arasında bulunan Amerikalı italyan sayılan Arman ernar posta pülülgöz doktoru Paskualli, derhal faali- toplamağa meraklıdır. Eski ve az bu-|yete geçerek yıldızın gözünü tedavi- lunur kitapları toplamaktan da höş- | ye talip olmuş ve henüz ölen komşu- lanır. su bir İtalyanın kafatasını satın al- Pol Tissiye de tıpkı Alber Projan|mış, bir gözünü çıkararak — yıklıza yuncak gemiler yapar, Fakat ge- |takmış, bütün damarları uzun süren mi yapmağa en çok meraklı olan Yıl - |bir ameliyatla biribirine bağlamıştır. diz Pol Aziğdür. Bu zat yaptığı ve| — Aradan beş altı gün geçince dok- mükemmelen boyadığı, yelkenli gemi-İtor sargıları açmış, sinama yıldızı leri, kabul salonunün orta yerindeki|kendisine aid olmıyan gözle herşeyi geniş masa üzerine koyduğu kocaman |gördüğünü söylemiş ve — sevinçten bir teknede yüzdürmekten derin bir|ağlamağa başlamıştır. haz duyar. Bu hâdise, Amerika tıp âlemin- Yalnız bu merakların hepsini bir|de ehemmiyetle karşılanmıştır. Dr. arzudan — doğmüş, ihtiraslı — iptilâlar|Paskualli Nevyorka çağırılmış, bir gru olmaz. Belki bazıları da|konferans vermesi — istenmiştir. A- Her sanatkâra bir merak|merikalı doktorun söylediğine göre, yakışır diye yapmacık yapanlar dalayni ameliyat amâ olarak doğmur bulunabilir. Fakat hangisi yapmacık, |bulunanlar üzerinde de tatbik edile- iııınkîıı ihtiras, bunu kestirmeğe ta - /bilecektir. Bu takdirde dünyamızde İbit imkân yoktur. ....ığ).hmr.ım 9 arlar. anın en ihti , tehlikeli m rinin arkasından k Filimlerinde dün damı olarak görü tivenso'ne mu- duyduğu hüsi jorj Rigo müziki sever. Ve çok gü- zel gitar çalar. San Gitrinin son eseri olan «cennete de bi minde Lüi rolünü Rayını sim yapar Ve bilhassa çi bir gözü kör|! iyat yapmış ve| *İiki tarafın deniz tayyareleri de mu- Ş?_ 30 Birinci-kânun 1938.CUMA, İNGİLİZ DONANMASINDA — on manevralardan nasıl bir netice alındı? e| Yeni bir deniz harbi eski- lerine hiç benzemiyecek! Gece harplerinde zırhlılar çok korkunç görünüyor. Ve denizciler bu manzarayı heyecanla karşılıyorlar. İngiliz donanması likler içine bürünmüştür. Şotlandi- 'adadır. Limanın derin ve bulanık |sularında mavi renge boyanmış yüz- |lerce dritnot, kruvazör, tayyare ge- misi, muhripler, türtürlü mayn ve tarassut gemileri toplanmıştır. Yola çıkmak üzere olan bu bü- 'ük donanmadaki zabit ve erler ha- zırlıklarını ikmale çalışırken can sı- kıcı saatler geçiyor. Fakat bütün gayretler İngiliz donanmasının mü- kemmeliyetini ispat etmek gi üstünlüğünü muhafaza eden donan- manın hakikaten muazzam bir kuv- vet olduğuna şüphe yoktur. Bu kuv veti meydana getirmek için az emek az fedakârhk sarfedilmiş değildir. eki son bahar manevraları, düz hiç fasıla vermeden de- Deniz ejderhaları bir file münferid şekilde manevra yaptılar. En büyük dikkat endahta verilmiş- ti. tn tam mahalline isabet etmesi hu susunda çok titiz ve dikkatli davra niyordu. Bütün harp gemileri düş- man gemilerini arayıp bularak en daht etmek ve batırmak emri almız- lardı. Erkânı barbiyenin büyük bir| |vaktini çok nazik bir iş olan torpil Jatmak keyfiyeti işgal ediyordu/ |Mayn tarlaları meydana getirr.rek van bir key- Jan baska, düy'nan taş hahriyelileri cok u: iyettir. Bur varelerinden korunmak Mmeselesi de halinde kâh birlik, kâh dağınık ve| “ Donanma erkânı harbiyesi endah-İ) İve bu tarlaları temizlemek mes>lesi| İ z donanmasının son — aylar büyük, rüzgârdan mahfuz ve tabil mekte olduğu görülüyor. Açık deniz içinde yaptığı büyük manevralarda bir limanındasınız. Bu liman yeşil-|lerde rüzgârın da yardımile süratle ilerliyen bu muhriplerle ötekiler ara- sında şiddetli bir ateş - başlıyor ve ikinci sınıfı teşkil eden kruvazörle- den gelen mermiler çapraz ateş el tına aldıkları gemilerin üzerine ölüm yağdırıyorlardı. -— Gece atışları unutulmaz bir ta « kım manzaralarla da insanı kan tırmıştır. Dritnotun ç....u;şa uzaklara bakarken ufuklardertek-bir ışık görünmüyor. Gök yüzü kapkas >Jranlık, bu arada karanlıkları delen bir takım heyulâların — yakınlaştığı görülüyor. Dikkat ediyorsunuz bun- lar düşmandır. Makineler, telsizler delrhal harekete geliyor ve ateş haş- lıyor. Bu ateş çok korkunçtur. Düş« manın yaklaştığını bildiğiniz dakikşi lar içinde duyulan heyecan anla- tılmakla tasvir edilemez. Kumaân- |de köprüsündeki zabitler —dürbün- karanlıklar içinde bir şeyler arı- yor ve kartal görüşile düşmanın gel- Bu anda, kaptan köprü ike çanları galmağa başlıyor, muka- bil taraf ta'tehlike işareti veriyor, ü- zaktaki düşman zırhlısı bir anda bü- tün 1ş)larımnı yakarak ve âni olarak ateşi başlıyor. Büyük topların ha- vaları titreten gürültülü endahtları “atlak zarları patlacak gibidir. Uzakta görüne düşmanın üzerine nuru dökülüyor ve atılan mermilerin isabet edip etmi an- İcak bir telâlş ve yahud bir sadıme ve İonanma erkânı hark/yesini — fazlı neşgul ederek mavevralarda tecrü. beler yapılmıstır. ngiliz donbnması endaht eder ve düsmanla çarpışırken manevra ka- tiliyetini ” havadan atılan — tayyare ahırına saydu rine de uydur. * Karşı karşıya deniz üzerinde filo- ların bataryaları patlarken havada harebe ediyordu. Denizin bulanık sularında bir çok tarihf muharebeler olmustur. Fa kat; yeni deniz harplerinin eski harp lere benzemiyeceğini erkânı harbiye reisi bizzat söylemiştir. Çünkü tah- telbahirle tayyareler deniz harp usul- lerini alt üst etmiştir. Şimdi eakilerin yerine yeni usuller kaim olmuştur. Meselâ, deniz ve hava harp ateşi kesilip te donanma geriye doğru çe kilirken mayn tarlalarından koruna Koruna yol alabiliyordu. Demek ki. valnız deniz üstü ve havada patlı- yan mermilerden başka denizin ak tına yerleştirilen mayn tarlaları da dikate alınacak bir keyfiyettir. Deniz altı maynleri genis tarlalar ve gayri muntazam bir halde harp başlamazdan iki üç saat evel meyda:) na getirildiği icin her geminin bun- Yara çarpmamak hususunda çok: bü: vük gayret sarfetmesi icap ediyor. ki donanmanın ateşe atıleriası çok garin bir sekilde oluyordu. ak ve bunlar- rihayet hir yangın, yahud - batma imi ürse, anlaşılıyor, Güver» i büyük projöktörler uzaktaki Javı yakalamak üzere mütemadiyen |arastırıyor. Deniz üzeri ve gök yüzü (aydınlanıp si 'or 48 santimlik bü- İvük toplarbir kaç saniye içinde ka- |zır bir vaziyete gelebiliyor. Bunla- rın patlayışı bir cehennem manzara- sı arzediyor. Deniz harbi başlarken olduğu gik bi biterken de âni olarak hitama eri- vor. Bundan sonra her topa yeniden mermi - dağıtılyor. Ve bu - dağıtış makinelerle otomatik bir tarzıda olu- .|vor. İşıklar söndürülmüştür. Bu hale de gemi hareket ediyor ve yeniden doldurulan toplarla, çok — tetik bir halde düşmanı kovalarnak maksadi- le yola çıkıyor -Fakat düsşmanıf han- gi istikamete kaçtığı belli değildir. Gece harplerivtle zırhlıların man- zaraları hâkikaten kotkunçtur. En tecrübeli deniz'ciler bile bu manza - tadan heyecan duymuşlardır. Ateş kesildikten' sonra iç ve dış* bütün kapı ve kapaklar tekrar kapanıyor hiç bir/ışık kalmamıstır. Geminin için hafif mavi lâmbalarla ışıklandırı hvar. Her hareket, her insanı fanta- zileşmiş gibidir. Harp başlıyacağı #Faman ise, bütün mürettebat sakit |birer mumyaya benzemektedir. — £ iralık E (Birinci kordon) Atatürk cadde- inde 810 numarıda alt ve Üst be; |P vaalı iki katlı banyc ve salı onfi Yolunu saşırmış gibi ufukta gö- rünen bir düsman gerrisinin üzerine bir kaç gemi birden atese baslarken wni ufuktan bir !î'rü&!ırihin pel rü havi hane beş ay için kiraya ve.| rilecektir. İsteklilerin - Müatahkı Mevki satın alma kumisyop. reistnel müracaatleri.