SAHİFE & " Çild — Yazın ANTONİE. ZİSKA Doktor Holbroke kurtulabilecekler Rrasında bir seçme yapıyordu. Bu ex. nada kampımızda kalanlar bizi duvet ettiler ve bize solumuzda şimdiye ka- dar farkına varmadığımız bir. yıgın insan Ölüsü gösterdiler. Bu ölüler ko- HVİ bit renk taşıyorlardı. Hiç şüphe yok ki vebanın kurbanları idi- ler. Rastladığımız köylüleri de berabe- rimirzde götürmiyecektik. Çünkü veba- vi başkalarına da sirayet ettirecekler. 1 Bu husüsta emir kat'i idi. DĞ Diğer bu mikroba ulaşmamış bir ylü vardı ve bizi bekliyı görmiyenlere böy le bir şey nak ve hikâye et. mek kulaydır. Fakat milyonlarca in- sanı nazarlarından kurtarma Ü nin ışığını dikten sonra hiç yüzlerine an bırakarak ge- iye dönmenin ne demek olduğunu ve İnsanın nasıl bir kalbe sahip olması lâzımgeldiği anlatmak güçtür. Bu faciayı mahallinde gür: ve büyüklüğünü bilmiyenler laşılması gayri kabildir. Diğer köylere varıyoruz. Kanomuz dolduktan sonra tekrar kampa dönü- yorüz. Orada açlıktan iskelet halinde on iki bin kişi ile, hastalıktan da bit. kin üç bin kişi toplanmış bulunuyor. İçlerinden enjeksiyon yapılacak olan- ları ayırmak ve yıkanmalarını tem etmek (âzımdı. Fakat bu ne ile y pılacaktı? Elimizde yalnız o sarı ve kokmuş su vardı, Hava gayri kabili teneffüstü, öldürücü mikroplarla dol müş bulunuyordu. Fasılasız bir 5ı Yette seri halinde, iğne kırılıncaya, Son ampul bitinceye kadar enjeksiyon yapılıyordu. - Tibbi bir itina görmiyenler Delki tabiat tarafından kurtarılacak veya Öleceklerdi. Seksen milyon insan fe- İâket içinde çırpınırken ön beş bin in- sanın hayat veya ölümü bahıs mavzuu olabilir mi idi? Biz de yarın ölmüyecek m V4 bir hurku içinde kaldık, Yarın bir hastalığa tutularak bu Ka, 9 arasına kavuşmak bizi müt-. hiş surette ürkütüyordu. Kendimizden korkuyorduk, sik sık — güddelerimizi Yokluyardük. l Şişmişler mi idi? Bunlar vebanın ilk işaretlerini taşı. Mıyorlar mi (di? Gün olunca ayni facia başladı. Ay- Di merhametsiz ve korkunç manzara, #eksen milyon İnsanın ölümünü nasıl lasvir etmelidir? Bunun Yalnız Estan- tanelerini vermek mümkündür. Bu İslâkete maruz kalan mıntaka hüdüt- Suzdür. Yalnız bir kaçını zikr — için Şanghay, Kangsu, Arvvet Honan, Klangsi Hoopek, Kitök San Kwantung ukien! küydelelim. Bu arazi Pransa. dan üç defa büyüktür, Evet, burada yalmız — estantaneler Vermek mümkündür. Misa) olarak yal. |Hien - Nıng kampını ele alıyor ve ey- İâlün yirmi birinci gününe ait mace. idik? Nien - Ning çadır bezlerile bamba. îlıı-.ı".ııı yapılmış bir kamptır. On be. n felüketzede burada barınmıştır. Bunlar hep, kadın, çocük ve köylüler- den ibaretti. Bunlara aile başına gön- Te bir avuç pirinçten fazla birşey ve- ordu. Bu pirinç de ancak kur. labilen vilâyetlerin lane ve teber- ülerile tedarik edilmişti. Tuhafı şu İ 'bu pirinçin yarısı da çürümüşt 'akat çürüküne bakan yoktu. 21 ülde Kampı doluşan doktorl: Ar arasında koleranın başlağ Üyorlar, Buna çare bulunama ilacak bir şey de — kalmamı At etrafı su ile dolu bir yere nakle. İldi. Bu esnada mitralyöz üteşe baş: karak bu ondört bin kişi öldürüldü. * faclanın nazıl yapıldığı neden iba. “ olduğunu anlatamam. Bu korkunç yHin verilmesini de temin edemez . “M. Böyle bir ölüm, uzun süren bir. iye tercih edilirdi. Fakat kim bi. ? burada birşey düşünülebilir. mi? ; ankeuye dönmek ve ilüç tedarik 'N tayyare ile Şankaya gittik. Yeni- & bin kilometre yol katettik, Çin ne Hi bir ülkedir. Çinliler tayyareyi büyrağının rengine boyamışlar ve: — Kgün soönra, sıhhi vaz. ira jkanatları ügerine de iki salip işareti yapmışlardı. Sabah erkenden hareke mecburiye: ik. Fakat |dünberi tai alara şa - hit olan ve her fedakârlığı amade bulunan tayyarecimiz e ölmek üzere bulunuyordu. evde yatıyordu. Elimizde üverver olduğu halde serum bulabildik. Çinde ika- met eden Avrpalilar tarafından teç. hiz & halinde kullanılmakta olan Nannah Düöller va- puru tam bu zamanda Hankeüye gi ordu. Fakat mualesef vakit gecl Mişli. Heglen ölüyordu. Kalbi hun tanın yüksek hararetine mukave- met edememişti. Bundan başka gördü da bu kalbin mukuvemetini lerek hastant gemisi lür Dünya Çeviren: ASIM KÜLTÜR ÇANADOLU) kırmıştı. Biraz sozra Heglen ölmüz- . O basit bir pilottu. Fakat insanla- râ sadece yardım etmek istiyen sessiz de kahraman. İnsanlara yardın için koşan böyle bir insanın ölümü karşısında benim gibi yalnız olan bitenleri görmek için len bir adamın yaşadığımı düşünün. çe hitap duyuyordum. Bundan sonra t reyi bir Çinli O bizi Şankaya kadar Fakat ne zararı var. ayrılalım ve bu cehen. in fantomla idare edecek götürebilceei Biz ki buradan nemi terkedelim. Vebi n görmeden biraz uyumak, uyumağa müktedir olmak en birinci arzumuzu leşkil ediyordu. — Devam edecek — İki artist sesleri Masal mevzulu ve resimle yapılmış bir filmde konuşan kadın ve erkek artlst tarafından, Miki Mavsın mucidi Volt Dizni aleyhina Nevyorkun —en yükaek mahkemesinde bir dava açıl- miştir; davayı açanlar, Adriyana Ka zelotti ve Harri Stok Dizne. yin Silli Sinfoni serisinden Şneyvitşen filmine seslerini vermişlerdir l man mMasalı meyzulu-filmde, Adı Şaeyvitşen olmak üzere konuşmuş, bu- ma-mukabil 2200 mark elde etmiştir Harri de Prens olmak üzere konuşüp, 1200 mark almıştır. Volt Dizniyle aralarındaki mukave. denamede, bu paranın yalnız filmde konuşmalarına mukabil verildiği açık- ça yazılı olmasına rağmen, bu filmle şahsen milyonluk bir iş yapmış olan Volt Dizni, bununla gözü duymu; filmde konuşan iki artistin oradaki konuşmalarını plâğa aldırmaktan çe- kinmemiş, mukavelede buna — müssit Açlığa ne kadar zaman dayamlabi. leceği etrafında, ötedenberi araştırma yapılan mevzulardan biridir. Muhte- lif zamanlarda ölüm cezasının mah- küm edilen aç bırakılarak yerine geti- ği de vaki olmuş ve bu suretle tec. rübeye dayanan malümat edinilmişse de, bu vaziyete rağmen azami had, asırlardan sonra, bügün bile katiyetle belli değildir. Açlık mevzuuna ait en yeni hâdise- lerden biri, Macaristamda geçmiştir, orada bir hapishaneye konular Lukiks mindeki bir erkek, açlık grevine Ki- #miştir. Kendisine verilen ceza, mü- ebbeden ağır hapisti, temyizi bu ka. rarı tasdik etmesi üzerine, greve gi- rişmeği yerinde görmüş Ve yerine ge- trmiştir. zaman açlığa dayanan bu a. gıdalandırma teşebbilsleri- Hayl rak, 58 gün miştir. Lükin, bu 53 ne yemiş, ne enbire bozulmuştur. Bunun üzerine de bir hastaneye kaldırılmış, sun't gıdalan- dırma ile kendisini hayatta bırakmak çaresine başvurulmuştur. Bu teşebbüs. ten henüz bir netice alınmamıştır. Diğer taraflan Fransada da başka bir açlık hüdisesile - karşılaşılmıştır. 50 yaşında bir işsiz olan Alfred Giy. yom, Ruen şehrinde meşakkatli — bir yaşayışla sürüklenip duruyor, gecele- ri şehrin garına giderek böş duran eş- iya vagonlarından biri içerisine soku- luyor, orada sabahlıyormuş. Bir de- fasında, içerden kupattığı vagon, Üse telik dışardan da kilitlenmiş, kendisi üyürken o vagon, hareket edeck bir katara bağlanmış ve tren 10 gün sü- ren bir gidişle tâ Bezansona kadar miş. İçerde aç, bilâç kalan işsiz, güçsüz Adamın trenin durduğu her İstasyon- Jleri: Miki Mavz mucidi mah- kemeye verildi üzerinde ihtikâr yapıldığını iddia ediyor bir kayıt bulunmadığı halde, üstelik nlar kazanmıştır. Bu noktadan dava açan Artist, davayı böylece anlattıktan başka, hakkı olmadan ses. e plâk ticareti yapan adamın işi sulhen halle de yanaşmadığı, tazminat idemekten imtina kaydiyle, tazminat stiyorlar. Kadın arti istediği taz. minat miktarı, top yekün yarım mik ÇonAMETKTTTETKek Sertisi, — 260,000 markla aza kanaat gösteriyor. Volt Dizni, pi sinkronize filmden istifade edilerek yapıldığını, » filmde konuşulanları tekrar tesbit ettiğini ileri sürmekte, film konuşması n para ödediğine göre plkğa nakil. 1 tekrar ücret bahis mevzuu olmıyacağı noktasında durmaktadır. ç n çoğu, Volt Dizniyi amina muhtelif hareket- te bulunmuş saymaktadırlar. Mahke- menin Volt Dizni aleyhinde karar ve. iki receği sanılmaktadı: İnsan açlığa ne kadar dayanabilir? da bir nöbet avazı çıktığı kadar bağır- dığı ve tepindiği, rastgele yumruk 8- vurduğu, anlaşılmıştır. ve işsizlik, &ç. hktan ziyade bu harekleri tesirile bit- kin düştüğü neticesine varmıştır. —a Erkek kostüm kumaş Pardesülerinizi ve bayanların kürk man o ve Buga Yaka kür lerini İBRAHİMK. RAKAŞA bakmadı geçmeyiniz. Odunpazarı No. 12 TIP AL Z7 İkinciteşrin PAZAR 1938 ALEM ı'NDE—ı Kanser savaşı haftası münasebetile Birçok senelerdenberi Tüberkiloz ye Frengiye karşı yapılan mücadele aliyetile devam ettizi halde kansere karşı ya hiç veyahud pek az bir mü- esdele vapılmaktadır. noktai nazardan büyük zararları Tıp alimlerini geregi gibi meşgul etmeğe |başlamı lerde kanser hakkında ciddi bir mi cadele kaynağı başlıyarak kaybe amanları fazlasile telâfi etmeğe i verilmiştir. Kanser 18 inci asırdanberi malâm olan bir hastalık olup o nanlar bu afetin yalnız Morfolojisi tetkik edi. lerek muayyen bir şekil verilm zinden hayvanatı kışrıyeden yengeç ve istakoza benzetilerek seretan na- mı verilmişti. Asırların terakkiyatile kanser de- nilen teşekkülün teşrihi marazisi hüc releri ve ensaci tetkik edilmek üzere ciddi bir saha açılmış ve enzar nok- tai nazarından vahameti anlaşılmış- tır. Kanser vefiyatına ait istatistikler her sene göz karartıcı bir yekâna va- rarak takribi olarak Fransada yir- mide bir vak'anın kanserle öldüğü anlaşılmaktadır. Bu yeküna teşhis edilemiyen vak'aları da küydetmek cabettiği takdirde — vel n daha korkunç bir yeküna varac ağı tabil- dir. y Kanserbeşeriyeti zalimane shrap- lar içinde ölüme sürükliyen en müd- hiş bir hastalıktır. Kansore karşı pılacak mücadele kanserin yalnız öl- dürücü bir hastalık olmasından do- layı değil ayni zamanda evca ve ıstı- rabına karşı da mücadeleye girişmek mecburiyetinde bulunmamız dolayı- Kansere karşı faydalı bir mücadele Yapılabilir mi? Bu suale pek yakın bir zamana ka- dar menf| cevap veriliyordu. Son se- nelerde kanser tedavisi — tekemmül etmekte bulunan terakki sayesinde bugün bilâ tereddüd tarafgirane ce- vap verilebilir. Eslâfımızın kanser mücadelesine karşı ümidsiz — bulun- dukları esbap araştırılacak — ölüren bir mezleğin nokt etmiyerek hatas i esasiyesine temas t batıl bir şebekei itikatiyede birleşmiş oldukları görü-|. lerek asırlardanberi kanserin gayri- kabili içtinap ve gayri kabili tedavi olduğu nazariyesi icrai hükmedili- yordu. Halen malümdur ki kanser meb- deinde ve az çok muhtelif bir zaman da mevzii bir hastalık olup bu devrel mevziiyesinde kabili tedavi bir has- talıktır. Cerrahinin birçok şifayap olmuş vak'aları x şuaile tedavi ve şifayap olmuş müşahedat kanserin kabili te- davi olduğunu iabata müsalddir. Vaktinde teşhis ekseriyetle tedaviyi müsmir kılar ve bu süretle kanserin mahdud olduğu bir zamanda bıçakla tedavisi mümkün olur, Bir zamanlar Radyolojistlerle cer- Yahlar arasında şiddetli münakaşa- ları mucip olan kanserin ziya iİle te- davisi bir zamanı kkat muv için cerrahiye tefevvuk etmiş gibi görü- lüyorsa da hal lmiz başına veya yekdiğerlerine mit; 'enet Suretile İstimal ve tatbik edilerek yekdiğerine muarız kalm an uzak- laşmışlardır. Kanserin cerrahi teda- visinin tarihini kat'iyyetle — teabit mümkün değilse de bu tarzı todavinin eski hatta kanserin lâyıkile tanınmış olduğu devirlerde dahi ekseriyetle tatbik edildiği kabul — edilmektedir. ira kanser teşhisi vazedilmemiş da- hi olsa vücudun herhangi bir nahi- yesinde lüzumsuz ve muzir bir teşek- külün bu kadar olmamasını — temin hiç şüphesiz onu ortadan kaldır- mak düşünülmüştür. Ancak bu müdahalenin o zaman- larda bile ittifak ile kabul olunma- mış olduğu bazı dürübü — emaalden anlaşılıyor ki kanseri incitme beni veya dokunma bana diye cinaslı izim- lerle tavsif ederlerdi. Kanserin en çok cerrahi usüllerle tedavi edilmekte olan eşkâli cilâ Kanserleridir. Ciltte bilhassa ve . cihte teşekkül eden kanserlere cer. rahi tedavinin tatbik edilişinde iki &P aramak mümküğdür; | YAT Dr. Operatör Nuri Arakan İzmir Memleket hastahanesi Dudak kanserinde bir hastanın ameliyattan evvel ve ameliyattan sonraki hali.. 1 — Hastalar yüzlerinde husule yle bir teşekkülü kaldırmağı ardan arzu ederek tabibe müracaat ederler, — Hastalar ekseriyetle vaklile müracaat ettikleri için tabip müda- vaktinde teşhis edilir, Kehizei haleye mani bir teşekkül görmez ve |t kadınlarda kanser olmaz diye öte denberi bir taamül vardır. Kanset ihtiyarlık hastalığıdır, derlerse de, yeni tetkikat ve müşahed ör ki gençlerde de | arasındaki sinde otu Cismi rahim kanserleri daha çok ihti dahiliye kanserler ise çok defa teş- İyarlarda görülür. edilebilse n edilme- his edilmeden ve teşh bile müdahale istitbabı den kaybolurlar. Cild kanserlerinden dudaklardaki lardır. Fotoğrafı gösterilen bu vak'amız hit dudak epiteliyomasıdir. Dudak biaçla üsülü mahsusile çıkarılıp tağmt üsülü ile de yeniden dudak ya- pılmıştır. Keza kadınlarda kanser en Meme; ve rahimde teşekkül Meme kanserle! başıst ve gerekse bunun — haricinde memede gayri tabll bir teşekkül ka- barcık tarzında başlar, Memenin herhangi bir noktasında fındık cesa- nde bir sertlik edilir. lik gi çe büyür va etrafı pişir. Ve ağrılar başgösterir. Zaman- la koltuk altlarındaki bezelere sira- yet eder, Bu devrede mütehassıs bir hekime müracant ederek kat'i teşhia ya- konularak müdahale edilen vak'alar kurtulur. Ameliyat ne kadar erken yapılır- sa şifa müddeti o kadar — fazladır. halindi de ufal iv Her iki cins kanserler fazla kanama, üdet hari tefek harekât ve tardidat nn zuhür etmesi âmirdir. Biraz gödiken — vak'alarda kas' ağrıları buşlar ki bü hal kanserin $ varına siryet etmekte olduğunu gös. terir, Erken teşhis zam aleyi, müdah eder. Bu husüst temin apılacak savaş ütehassıslara sevkini temin etmekten — ibarettir Frengi, verem ve bülaşık — hastalık. lurla mücadelede olduğu gibi bu gi bilerin mecburi olarak mütehasaıs emin edilmelidir. den maksad - Kanseri ve taharriyatın esbabi. adele: aid mütalea mı kolaylaştırmak, 2 — Tarzı teşhis ve araz İstikşaf'l. yeyi basitleştirmek. 3 — Ahaliye kanser - Profilaksi teşkilâtını anlatmaktır. Bu hususta muhterem vekâletimiz beş senelik programında — kanserle Ve yegâne tedavi de cerrahi tedavi-|mücadele için geniş bir pay bırak: dir. Rahim kanserlerine gelince: Genç |mıştır. Şayanı şükrandır. Dr. Öpe, Nuri Arkar Kanser ve kansere karşı savaş.. — Bir çok operatörler kanser yarala. rının ve urlarının kesilip çıkarılması ve bazı ükdelerin uzaklaştırılması gi- bi kanser tedavisini, ameliyatın vak- tinde yapılmasını tavsiye ederler. Hal. buki Londra operatörlerinden doktor Robert Bel, Layipgixli profesör Tir, uzün zamandanberi — yaptıkları rübeler sonunda; kansere karşı savuş yapabilmek için yeğüne çarenin ame- liyat olduğunu zannetmekte muzdan bü aavaşta daima mağlüp ol- maktayız. Diyorlar. Berlinde döktor Oto dâ birçok denemelerinden, sönra tec. olduğu- şimdiye kadar yapılan tedavilerin düi- mf surette neticesiz kaldığını beyan etmiştir. yor ki kanser hastalığı pilan tedavilerle kanse- re karşı savaş Yapmak pek zayıf bir küvvete dayanmaktadır. Zira kanser hastaların ameliyat ol. duktan sonra nüküslere uğrayarak da- ha ağır ve vahim şekiller içinde kıv. randıklarını görüyoruz. Hastalığ rarlıyan hastalar, tedavi içi Operatörlere gitmekten — korkuyorlar ve çekiniyorlar, çekinmeseler bile, tek- Tür Müracaat ettikleri takdirde fayda &örüp görmiyecekleri meçhuldur, Şu- rası muhakkaktır ki, ameliyat yapılan| hastalarda nüks olmaktadır. . Y n? Dr. M. Şevki Uğur hale göre bıçaksız olarak kanse- ve karşı savaş yapılabilir mi? Dr, Elis Berger elli yaşlarında |3erli bir ailenin mide ve bağırsakla- rında kanserin gerek menşci hak. kmda ve gerekse başlangıç de . virlerinde tetkikler — yapm |Bu büyük katilin yegâne sebep- lerini yaşama üsüllerinde yve gı- dalardaki bozukluklarda bulmakta- dir. Çünkü barsak yoliyle müzmin ve kendi kendine bir zehirlenmenin kanseri tevlit ettiğini bu tetkiklerine tatjnat ettirmektedir. Asırlarımızın insanlarında — kanse. rin birinci devrini müzmin bağırsak tenbelliği ve inkibaz teşkil etmektedir. Esasen bu bozuklukları da tevlit eden 4 taze gebzelerin, neba- # gıdaların, çiğ yemeklerin b dir. Dene bilir ki kanser Bastalığı doğ- Tüdan doğruya bir gıda haslalığıdır. Umumiyetle gıda noksanlığı, vitamin- sizlik veya vitamin azlığının Rebep teş. kil ettiği söylenmektedir. Şu malâmata göre Berger kansorin tedavisi için müzmin bağırsak tonbel liğinin kaldırılması lâzım — geldiğini beyan etmektedir. Bunun için de ban- yolar, yıkanmalar, — jimnastikler, sa- bah yürümeleri ve günde iki defa bar- sak boşaltması gibi - tedbirlerin ya- — Devamı 7 nci Sahifede —