Garip bir Betty gece saat üçte kocasını uyan- dırdı. 'Tom, gözlerini açınca onu bir az te- Ilşlı gördü. Sebebini öğrendiği zaman : —Sahi mi? Diye sordu ve uykulu uykulu devam etti: —Bu gece gelişi de ne oluyor? Ba- basının uykusünü hiç düşünmemiş mi? — Ya annesininkini? ; 'Tom fasla telâş eseri göstermiyor- du. Bu haliyle karısını sükünete sevk etmek istediği anlaşılıyordu. Zımnen ona diyordu ki: «Bu gayet tabit - bir| hal, hergün bir sürü çocuk dünyaya geliyor.> Sonra Bettey'ye dönerek: | —Demek geliyor ha? Şu halde ö- hümüzdeki salı danaa — gidebileceğiz. Betty —Evet dedi, ve arkasından doğru güzülen tere ve istirabına ehemmiyet vermiyerek ilâve etli: —Onu da dansa götür mı? j 'Tom, bir taraftan hazırlamıyor, bir taraftan düşünüyordu: Ne zamandan beri onun ismini Zigfrid koymuşlar- dı. O da Vagner'in Zigfrid'! gibi hiç bir şeyden korkmıyacaktı. Karısına sordu: ç -Bir baba oğlunu karşılamak için nasıl giyinmelidir? , Sonra rica ettir —a ç —Retty biraz bekle, şimdi —iskar- ir giydirizim. Sen hiç ürüz olmaz Ve onun kerkusunü — unutturmak maksadiyle lâtifelerine devam — etti. Betty: —Bunları hastaneye xiderken yol- dâ konuşuruz. Sen doğum evine bir; — telefon etsen dedi. —Doğra söylüyorsun; hazırlamak için zamana vrdir, Tonij telef | belki odayı Ihtiyaçları ek merd venleri inmeğe başadi. Numarayı « bere Biliyordu. Çünkü günlerden, hat. tâ haftalardanberi kendi kendine kaç defa tekrarlamıştı. Telefonda : —Ben Mrs. Marş'ın sevci; di. —-Evet> diyen hemşiresinin önün- listeye baktığını görür gibi olu- ordu. —Biz Mrs, Marş'ı ayın on dördün- den evvel beklemiyorduk. —İşte bir fevkalâdelik olacak. — Fakat odasını hazırlamış değiliz. Tumamiyle emin misiniz? 'Tom sert sert: —Tabif eminiz! Dedi bağırdı. Bir haylı söylendikten sonra: —RBetilmle münakaşa — etmeyiniz. Çoçuklar dünyaya gelirken zaman ve zemin bilmezler. İstedikleri vakıt ve' istedikler yerde doğarlar, dedi. Bu muhavereyi merdiven başında dinliyen Betty ber şeyi anlamıştı. Zu- gili Tom'u asabiyetinden ne-| zaket kaldelerini bile unutmuştu. Betty yavaşça: —Telefonu kapa! Diyebildi. eliyle mikrofonu kapıyarak : —LAf anlamak istemi, kızdım bilmezsin; Zigfri; den başka bir yerde karşılamak ister. dim, —Acele etmeliyiz Tomi,.., Otuz mil- yolumuz var. —0 kadar değil canım. En fazla Yyirmi sekizdir. Tekrar telefona döne- tek: — Size diyorum ki: Biz hareket et. Mek üzereyiz. Çocuk da yola çıkmış tar. Ümit ederim ki hepimiz zamanın- da orada bulunuruz. Yukarı çıkarken söyleniyordu. Ka- Flal? üzere » De- İ 'Tom —Bundan sonra daha sakin konuş- Mağa ve daha tedbirli olmağa mecbu- l mi sevgilim? Dedi, —B8öz veriyorum karıcığım.. Artık fusnltı ile konuşacağım. Betty vülizini yerleştiriyordu: Bir| çımbız, bir şifon yeşil mendil, hiç gi- Yilmemiş bir gecelik, manikür takımı, 9Pera dürbünü'v. s. , Kocası takıldı: —N v gezintiye mi çıktyorsun? —Zaman nusıl geçecek? Tırnakla- Timı manikür yaparım, biraz eş e j seytederim.. ra her şey hazırlan. izaklardan On dakika 80 doğum gecesi İngilizceden çeviren: Perihan PARLA mıştı. Tom: y —Gidip otomobili getireyim, _ekdı- Bir şey düşünmüyorsun değil mi? —Hayır. Zigfrid'e şarkı söylemek istiyorum. —Kahraman oğlumuza bir harp törküsü söylesen iyi edersi! Tom otomobili getirdiği 1ımın Betty geçen seneki paltosünü giymiş kapının önünde bekliyordu. Ay 1ş- innda büsbütün sarı görünüyordu. Tom onu Aarkaya yerleştirdikten sonra tekrar direksyona geçti. — Süratle yollarına devam ediyorlar. dı. Bir zaman geldi ki birdenbire ben. 'sinleri bitti ve durmağa mecbur kal- dılar. Tom hemen atlamış yakınlarda bir benzin istasyonu vardır diye boş yere oraya buraya koşmuştu. (.'mjue- ri suya düşünce gecenin bu santinde geçebilecek bir- otomobil - beklemeğe karar verdiler. Bu sırada arabanın ya- nında uzun boylu genç bir adam pey- da olmuştu. Tom sesler. —Ben benzincl misin? Hayır. Otomobilinizi almağa gel- dim. Hemen ininiz, Tom hasretle gözlerini — açmıştı. Dikkat edince adamın Mmidesi hizasın- dâ bir rovelveri kendilerine- — tevcih ettiğini gördü. —Beni korkutma yahu! Gangster oyunu oynamanın sırası değil. Hattâ bize yardım etmeni Fica edecektim. Yabancı adam bir an tereddüt ge- çirdi, sonra: gessirim. Fakat sizin araba- mza da şiddetle ihtiyacım var. Şaka yapmadığıma emin olabilirsiniz. Tom sordu: — Gece yarısı buraya nereden gel- in? — Orası benim bileceğim iş, Oto- mobilinizi ve üzerinizde mevcut para. yı derhal teslim ediniz. «Paraya hoş geldin. Üzerimdeki- ler hep « vlsun. Atan saatimi de takdim edeyim. Fakat otörnobile gid- detla ihtiyacımız var! Onu bize bırak. Bu sırada Betty başını dişarı çıkar- mıştı. Tatlı bir sesle: —Size rastladığımızdan dolayı çok memnunuz dedi. Çocuğumuzun doğu- mu için hastaneye gidiyorduk. Yabancı adam Şaşırmıştı: —Hay allah. Demek siz mz? Hayır, daha değil —Doğru mu « —Çok doğrı Bunu Tomi söylemişti, ilâve etti: —Bize biraz benzin bulamaz misı- nız? Kısa bir müzakereden sonra her şey yoluna, girmişti: Benzin bulan- duktan sonra hastuneye kadar bera. ber gidecekler ondan sonra otomobi! yabancı adamın olacaktı. Onu yakalat. çin de en ufak bir teşebbüstr Hırsız — arabayı raftariydi. Bum Haydut, buralardan geldiği için araha- Betty Tohüsası- yorsunuz? mak- iç bulunmuyacaklardı. kendi kullanmak da kabul ettil uzaklaşması lâzı Yi çok hızlı sürüyordu. Yolda dedi ki: —Zamanında hastanede olmak is. tiyoruz: Çocuğun kaldırim kenarında doğilası hoş bir şey olmaz tabil. Ya- Çok sinirlisiniz, dedi. —Öyle mi? Çünkü kahraman — bir yavranun annesiyim de ondan. —Onun «kahraman» olmasına se- bep nedir? —Tehlike: Büyük - tehlikeler yük kahramanlar doğurur. —Yanlış, Bazan da uzun bacaklı fi- rariler doğurur. Betty'nin istirabı fa kat doğum evine de Tom: —Biraz daha geyret, Betty! Cesur ol. Diye karısını teselli ediyordu. Direkayondaki adam yök gayretli -sizin gi yetli ilâve etti: —Eğer cesür bir çacuk olursa, ce sur anne ve babaya malik — olduğun dandır. Betiy” iniltileri iki adamı turdu, Betty hırsıza sordu: —Sizin kimseniz yok mv — Vardı Takat onu terketlim. lalaşmıştı, Fa: yaklaşıyorlardı. ve-ciddi. in sık sik nefes ahgı, hafi* bir zaman sus yANADOLU) | Hoca ve karısı Hoca Nasraddin merhum Rama- sanda tiryakileşir, her şeye kızarmış. Bilhassa iftar vakti yaklaşırken ya- nina varılamazmış. Bir gün — iftara beş on dakika- —kala ehemmiyetsiz birşeyden karısına bağırıp çağırma- ga başlamış: — Ahırdaki — merkep bile benim huylarımı öğrendi de sen otuz sene- dir, öğrenemedin. “Sana bin kere tenbih ettim; iftar sofrasında. behe- mehal salata- isterim, dedim. Gene yapmamışsın. Karısı da eamm hocam - demiş - geçen akşam salata yaptım diye kıya met kopardın. Sağı solu belli olmi-, yan bir adamaın, — Halt etmişsin salata acı büberli olduğu için kızmıştım. — Vallahi kocacığım ahırdaki eşe- kin huyunu aldım da senin huyunu bir türlü alamadım. Hoca dayanamamış, sokağa fiırla- miş. Biraz dolaştıktan sonra tesbihi behane ederek eve gelip kapıyı çal- miş. Kim o? 'Tesbihim kalmış çabuk — veriniz. Kapı açılmadan tesbih pencereden atılmış, Hoca, karısının bu hareketine dâha çök kızmış. Aradan beş dakika geçtikten sonra hoca gene bir beha- ne İle eve gelmiş ve daha mülüyim bir anda iİle: ile: — Yahu mendilim kalmış. Demiş. Karısı hiç cevap vermeden gene pencereden mendili atmış, Hoca biraz sonra tekrar gelmiş. Bu zefer de enfiye kutusunu istemiş. Kutu, kapı açılmadan — pencereden atılmış. Hoca bütün bütün küplere binmiş.. Üç defa kapıya geldiği hal. de karısı bir kere olsun ciçeriye gir> dememiş.. — Kadın değilmi, en iyisinin boy nu altında kalsın! Diye sokakta bir aşağı, bir yukarı dolaşırken iİftar to- u patlamış. Hoca da soluğu evinin kapısında almış, kapı; Kim 0? Kim olacak henifi! — Seh kimsin? — Ne çabuk un ça ttun karı; on da- kika evvel burada — Ha, sen misin kocacığım. Sesin- den bir türlü anlıyamadım. Gene ne istiyorsun ? - Benim yatağımla im! yorganımı ver - Şimdi veremem, işim var. — Ne işin varmış çabuk ol benim n var, hocam tonu düymadın Tm (f- 'ar ediyorum, Biraz sonra gel yatak n, yorgan da vereyim.. İs- tersen çamaşırlarını da.. O sırada yüğmuür başlamış. Hoca bari kapıyı adta içerde bekliyeyim demiş. Kapı açılmış, hoca içeriye gir- miş. İftar sofrasının karşısında otur- muş. Muzip karı hocayg buyurun bile dememistir. Zavallı hotünin kar- şısında nefis yemekleri atıştırdıkça » da yutkunmakta devam etmiştir. Bir aralık kadayif tepsisi ortaya gı /e hoca dayanamamış, bir ah ce miş. Karısı yan gözle bakıp gülüm- iğitliği pislememek mış. Fakat biraz #on- le sermiş.. Hoca için ses çıkarm “a tekrer day. — Kancığım k. gelmiş galiba! Neden anladın?. geçen akşam ben ka- erken şuruplar sakalımdan damlıyordu da.. — Zaram yok, hafif olmuş, daha —e — — —Tekrar birleşseniz? —Çok geç! Onun İstemediği o ka-| dar çok şey yaptım ki.. Benim de bir| bebeğim vardı ve babası ile iftihar r-ı in şurubu az debilecekti. Ne yazık !... Betty: —Muhakkak dedi ve eliyle tarif e- derel —Sola sapın.. Doğru gidin.... Ta- zam, sedik, Tomi'eğrim tam —zama- vında yetiştik. Size de çok teşekkür deriz. —Bana teşekkür etmeyin. Yapmak i daha tamamlamadım. idar cümleyi dinliyecek hal- ler. Tami bir eliyle arabanın anahtarını adamın avucuna- birakır- n diğer koluyla da Betiy'ye garıl. Zayi diploma * 927 : 928 'ders yılı sonunda İzmir San'atlar mektebi dökümcülük şu- besinden alınış olduğum diplomsamı kaybettim.: * Yenisi — alacağımdan eskisinin hükmü yoktur 87 numaralı Mehmet Döker Kemalpaşa İcra Memurluğun- dan: Paresda Hulusiye elli lira borçlu Parsadan Hacı Mehmed oğlu İsma- ilin nisan 324 tarih ve 12/33 numa- ralı Tapuya müstenit Parsanın ca-, 'mükebir mahallesinde vaki sağı ha- fiz Mehmed hanesi solu Şıhhoca Ha- san arkası hoca Hüseyin cephesi ta- tik ile mahdud elli lira değerinde ar- sası satılmak üzere müzayedeye ve- rilmiştir. 10/12/938 tarihine müsa- /dif Cumartesi günü saat 11 - 12 de Kemalpaşa İcra dairesinde yapılacak birinci artırmada teklif edilecek be- deli muhammen kıymetinin yüzde yetmiş beşini bulduğu takdirde iha- le edilecektir. Noksan bir bedel tek- Kfi halinde müşterinin milzemiyeti baki kalmak şartiyle artırma on beş gün uzatılır. 26/12/938 Pazarte: gü yni saatte yapılacak ikinci ar- tırmada teklif edilecek en son ve en fazla bedel mukabilinde ihale edile- cektir. Almak istiyenlerin. muhammen kıymetinin yüzde yedi buçuğu nis- betinde teminat akçasiyle ihale va- kitlerinde İcra dairesinde hazır bu- lunmaları ve fazla izahat istiyenle- rin bu günden itibaren açık bulunan şartnameyi görüp tetkik etmeleri ve mülk üzerinde bir güna hak ve alacak iddiasında bulunanların yirmi gün içinde vesikalariyle daireye m racantları aksi halde kakları tapu si ciliyle ispat sabit olmıyanların pay- laşmadan hariç tutulacağı ilân olu- nur. Ağzına lâyık, bundan iyi kada- olmaz, — Kimin ağzına lâyık? — Canım lâfin gelişi öyle.. Tabit benim ağzıma lüyık; başka kimin cak! Hocanın hamlode kadaif tepaleine satıilmit: tir karşımda türlü türlü *in! — Ayol sen misafir misin? İkram misafire yapılır! — Ne olursa olsun, evden darılıp *a çıktığımı biliyorsun yaz bu kâfi.. — Bir daha darılıp ta çıkma! — Çıkarsam ne olür? — İşte böyle olur: Aç susuz s0- kaklarda gezersin! Bu karşılıkh sözler teati edilirken hoca bir taraftan aç karnına kada- yifi atı makta — devam eder. Bir — Karıcığım - der - ben senin bu kadar vefasız olduğunu bilmezdim. Üç kere kapıya geldim d riye almadın. İ Sana bu ibret dersi olur da bir daha ehemmi: ere gücenip e evini, sofranı, karını, bırakıp git- mezsin, — Ru hal yalmız bana değil sana da ibret olmalıdır — Neden? — Neden olacak. Bundan aonra beni kızdırdığın zaman evimi bırakıp bir yere gitmiyeceğim, — Ne yapacakan sanki? — Bu defa da kolundan tutup seni sokağa atacağım. s. G. İçeri girdikleri zaman yabancı m merdivenleri koşarak çıktı; —Bir dakika' bekleyin. Cesur yav- ruya ben de bir doğum hediyösi ver. mek istiyorum, dedi ve Betty'ye bir mendil uzattı. bana: «Büyük tehlikeler bü- yük kahramanları doğurur — dediniz, ben de bu cümleyi şöyle değiştirip bir düstur olarak kabül ediyorum: «Ce sur ve mert inüanlar karşılarındakile, re de ayni hasleti taşırlar.> Betty'nin gözleri sulanmıştı : —Siz cidden iyi bir. İnsanmışınız. Dedi. İçeri girdiler. Mendilin içinde şünlar vardı: Ro- eklik ve otomobilin anahta. Abr, takati tükenmiş, Bir tehey nankör kadın, bir sant- yemekler versin de oruçlu olduğumu -bildiğin halde bir kere sofraya buyur demez- 10 İkinciteşrin PERŞEMBE 1838 —e eee Doktor alınacak Devlet Demiryolları Umum Mü- dürlüğünden: İşletmelerde münhal bulunan kısım - hekimliklerine, “mecburi hizmete tabi olmiyan ve bu sene askerlik hizmetini - bitirmiş “olan. gençlerden beş doktor alınacaktır. | Bu doktorlara ayda 177 lira ücret ve ikametleri için aynca İpj- | man verilecektir. Lojman bulunmuyan yerlerde ev kirası verilir. Kı- sımları dahilinde yapacakları vazife seyahatlerinde ayrıca - harcırah ta alırlar. I Talip olanların bir dilekçe ile Ankarada zat işleri müdi müracaat etmeleri ilân olunur. — 10Ö—11—13—15—17 4061/ nhisarlar Umum Müdürlü İdaremizce Paşabahçe fabrikasında yaptırılacağı 21/11/938ta- rihinde ihale edileceği ilân edilen 15202 lira 40 kuruş keşif bedelli betonarme döşemelerle sair müteferrik işlerin proje ve -keşiflerinde bazı tadilât yapılacağından ksiltmenin kaldırıldığı ilân olunur. 4066-8272 | Bornova Ziraat Mektebi Müdürlü.. ğünden: Mektebimiz için ameli ve nazari bilgisi olan bir tütüncü-ustası- ma ihtiyacımız vardır. Talip olanların evrakile mektep müdürlüğüne müracaatları. 4059 Sigara Tiryakielrine Müjde Tütün kullananlar tütünün vücudleri üzerinde yaptığı tahribatlar |müştekidirler. Doktorlar kendilerine her daima sigarayı terk etmey |tavsiye ettikleri halde terketmemektedirler. Halbuki "in sön Alman Dr. Perl icadı Sahhi ağızlığı kullanıldığında tütünün koku ve lezzetini bozmadan istedikleri miktarda tütün içebilirler. Çünkü bu içerisindeki yedek kısımda bulunan kimyevi madde tütünün: Nikotin, Piridia, Amonyak gibi zehirlerini yüzde 89 derecesinde süzer, ağız, ciğer-ve | yürek temiz kalır. Fiati her yerde 150 kuruştur. Toptan, perakende satış: Kemeraltı karakol karşısı No, 74 MAZHAR ÖNGÖR evazım âmir misyonu ilânları İzmir levazım amirliği satin alma komisyonu reisliğinden: 1— Milâs, Küllük, Bodrum garnizonlarının senelik ihtiyacı olan (123500) kilo yulaf 1Ö/10/938 günü yapılan ihalöye kürüü iştirak etmediğinden kanuni şekilde pazarlıkla alınaçaktır. Pazarlık günü 16/2. Teş/938 Çarşamba günü saat 11 dedir. 2 — Muhammen bedel (6904) lira muvakkat teminat (518) -Time dır. 3 — İstekliler Ticaret odasından alacakları Ticaret vesikalariyle muvakkat temin mukabilinde mal müdürlüklerinden alacak- ları makbuzla birlikte ihale saatında Milâsta Askeri gazinoda Satın Alma komisyonuna müracaatları. ç İ 4 — Milâs Bodrum yulafları ayrı ayrı şartname ile ihale edilebile- ceği gibi her iki garnizonun yulafları da' bir istekliye-veğ bilecektir. p: qîb 5 — Arzu edenler parasız şartnameyi her gün Milâs asker? gazl- noda Satın Alma komisyonundan alabilirler. —- 5- 0a 05 3974 Deniz Levazım satınalma komisyonundan : ? 1-— Tahmin edilen bedeli 23145 lira elli kuruş olan 119;000' klte pirinç 17/11/938 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 14'te kapalı zarf usulile alımmak üzere eksiltmeye konulmuştur. 2 — Muvakkat teminatı 1738 lira 92 kuruş olup şartnamesi komla. yondan her gün parasız olarak alınabilir. 3 — İsleklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı dahilinde tanzim ede- eekleri kapalı teklif mektuplarını en geç belli gün ve saâttan bir saat evveline kadar Kasımpa; 5 10 15 satın alma komisyonu reialiğinden: I — İzmir tayyare alayı birlikleri için açık eksiİtme suretile mü- | nakasada bulunan 100 ton sömikok - kömürüne talip çık- | madığından eksiltme on gün uzatılarak iahllesi 16/2. Tep- rin 935_ çarşamba günü saat on beşte kışlada İzmir leva. zım amirliği satın alma komisyonunda yapılacaktır. Tahmin edilen tutarı 2900 liradır. Teminatı muvakkate akçesi 271 lira 50 kuruştur. îunn?mcıı her gün komisyonda görülebilir. ştekliler ticaret odasında kartlı olduklarına göstermek mecburiyetindedirler; CN Eksiltmeye iştirak edecekler 2490 sayılı kanunun ilâ Ve ü- çüncü maddelerinde ve gartnamesinde yazılı vesikalari ye teminatı muvakkatelerile birlikte ihale saatından evvel ko- Misyona müracaatları 4067 İzmir levazım amir ' izmir İzmir levazım amirliğ “vesika dair satın alma komisyonu reisliği: | |— İzmir müstahkem mevki merkez kıtaatının kapalı zarf üsülile münakasada bulunan 27700 kilo sade yağı ihtiyacına-talip çıkmadığından pazarlıkla satın alınacaktır. 2 — İhalesi 14/2. Teşrin/938 pazartesi günü saat ön Beğte kisla- daklımir Tevazım amirliği satın alma kömisyontunda' yaprla- caktır. 2 3 — Şartnamesi her gün komisyonda gö 4 — Tahmin edilen tutarı 26315 hiradır. 5 — Teminatı muvakkate akçası 1974 İkradir. 6 — İstekliler ticaret odasında kayitli olduklarına dair * göstermek mecburiyetindedirler. 7 — Pazarlığa istirak edecekler 2490 sayılı kanunun iki ve üçün- cü maddelerinde ve sartnamesinde yazılı vesikaları ve temi- natı muvakkatelerile birlikte ihale saatından evvel komlis- yona müracaatarı. 4068 bilir. Vesika