ANADOLD D z .ğf' N İ üî î(*/j DKÜ SNT D Yazarı Aleksandr. Düma " |Atos: “Haydi arkada_şi:r— hücuml!,, diye bağırdı. Bunun üzerine dört arkadaş kaleden a 3M kardinalin Başım mı İste- Diye Portos tasdik etti. Dartanyan, kendine gelen ce- Ükten kollarını — salıvererek b İkç © halde Bundan sonra — benim İi Mücadeleyo girişmek beyhude- *B iyizi boynimi parçalayıp ha- Bihayet vermektir. Atay cevap verdi: DBa hiç çare kalmayınca yapıla- ©a budalalıktır. e Hakat ben öyle düşmanların el- h den hiçbir zaman kurtulamam. İm & Möu kasabaşında — kazandı- PÜT kç Beçhul düşman var; sonra, vü- İ üç yara açtığım Dü Vard w #onra, sızrını keşfettiğim May- Fİ K 'ar; ve en sonra ve en fenası da » var ki, onun intikamı her e| — için beni mağlüp eder. Atos dadi ki: âla, yalmız dört düşmanın İ Ü Ürimiz için bir tane demektir. Yarabbi! Grimomun verdiği işa- bakılırsa, adedi pek çok düş- çarpışmamız — lüzimgeliyor. hç *& Grima? İşin nozaketine dik- €derek Tâkırdı söylemene izin ve dortum ; dakat rica ederim Söyle. Ne görüyorsun ? SBir erdu. İ işilik? xKı; ltışı'Hk Oasıl adamlar? 16 istikkâmcı, dört piyade u2 SNe kadar uzaktalar? SBey yüz adım. PRAL bitirecek ve sıh ek kadar vakti- Kİ Sçar Durfanyan! TREARM L ARMAÇA Y Diyerek Portos ile Aramis te tek ŞÖYle olsun, sihhatime! Ancak X€İ arzanuzun pek işe yaramı- ( CİN karkayorum.. ; ve insanm eceli Tan- aderlra, kadehindeki garabı dikip h lehi yanr Başma koyan Atos aya- hK, yanmda — tüleği aldı ve S&allardan birinin yanına gitti. Portos, Aramis ve Durtanyan da İi seyi yaptılar. Grimaya gelince b bışayaTladaşın arkasındu - dürurak silâhlarını doklurmak —em- almışhı. Bir dakikü sonra firka göründü; ile şehir arasında irtibat vası golan dar bir hendek yolunda b Manmam, çünkü csk| lar. Bundan başkır K | t # Ş g kleri için azimle | ? E ; k f bilir, gu zavallı — şehirli nasihati dinleme- de tüfeği ve diğer elinde duğu Balde duvarm üze- ve istihkkâmee dışarıya fırladı.. Dedi ve onu görürüp bayrete dü- şen bu adamlar elli adım kadar ö- lâmladıktan sonra sözüne devam et- ti: . —Efendiler, biz birkaç arkadaşı bu kalenim içinde kahvelti edişo- Yuz. İnsan yemek başında olunca rahatsız edilmek kadar hoşa gitmez birşey olmtadığını pekâlâ bilirsiniz. Onun için burada' mühim işiniz var-| sa yemeğimiz bitinceye kad&r bek- lemenizi, yahud biraz sonra tekrar getmenizi rica ederiz; ancak asiler tarafından bize kaçmak gibi iyi bir| fikriniz varsa, yanımıza geliniz de Fransa kralı sağlığına birlikte içe- Hinı, Dartan haykardı: — Dikkat et,Atos, ateg etmeğe ha- zırlandıklarını götmüyor musunuz” —Eve, evet; fakat Bunlar şehir. N oldukları için iyi nişan alanıyar| gakları ve beni vuramniyacaklüri &-| şikârdır. Diye Atas tevap verdi. Hakikaten bu esnada dört tüfek patlatılmış ve gelen kurgünlar Ato- sun etrafındaki duvarlara çarpmış, kendisine hiçbirisi isabet etmemişti. Hemen o anda kendilerine dört ateşle mukabele edilmişse de bu ge- fer onlardan daha iyi nişan alımmış- ti; üç asker ölü olarak yere düşmüş ve istihkâmcılardan biri yaralan- mıştı.; Hâlf duvar üzerinde duran Atos| —rimo, başka türek ver, Diye bağırdı. Grimo bu emri hemen yerine ge-| tirdi. Üç arkadaş ta tüfeklerini tekrar — doldurdular, ikinci ateşi üçüncüsü takip etti; kumandan ile üç şehirli daha ölü olarak yere se- rildiler, geri kalanlar isa kaçmaza başladılar. —Haydi arkadaşlar, Hütem ! Diye Atos bağırdı. Bunun üzerine dört arkadaş ka- leden dışarıya fırladı, harp meyda- mna atıldı, dört askerii klerini ve zabitin yarım harbisini topladı kaçakların şehre girinceye — kadı darmıyacaklarına — emin içİn ZATerlGETMi —ai lıyarak tekrar kaleye Üılılılml'î Atos dedi ki: —Grimo silâhları doldur, biz de, efendiler kahvealtımızın başına ge- çelim de Rözümüzü bitirelim. Nere- de kalmıştık. Dartanyan cevap verdi: —Mayledi kardinalden — benim kellemi istedikten sonza Fransa sa- sahillerinden çıktı, diorsunuz. Dedi ve sonra Mayle hatine pek alâka gösterdiği için ca- İcaba nereye gidiyor?» diye sordu. Atos cevap verdi: —Ne maksatla? —Dük dö Bukinghamı öldürmek, yahud öldürtmek maksadile.. Dartanyan hayret ve taaecüple Kaykırdı: —Fakat, bu alcaklıktır! Dedi. Atas cevap verdi: —Bu hususta birşey deyemiyece- iâmi bilmenizi rica ederim. Grimo boş durma şu zabitin yarım harbisi- ni al, bir havlu bağla, ve kalemizin tepesine dik asi Roşelliler — kalenin meşra kral askerleri tarnfından iş- gal edildiğini göraün.. Grime hiç cevap vermeden bu emre itaât etti. Biraz sanra dört arkada- şm başları üzerinde beyaz bayrak uçuyordu. Bayrağın karargâltan görülmesi üzerine bir alkış şamatası koptu; ördünün yarısı siperlere ka- dar sokulmuştüa. —Fakât Bukinghammn öldürelür öldürülmemesine neden ehemmiyet ivermem, —Dük İngilizdir, bize — kazşı harp açmışlır. Kadışı Düke ne izter- se yapsın; ona boş şişe kadar ehem- miyet vermem. Atos bu sözünü söylerken, için deki şarabın son damlasını kadehi- ne boşalttığı bir baş gişeyi ön beş x- iyak kadar uzağa firalıpı atlı. Durtanyan dedi ki: —LAkin durunuz, ben Bukingha- mukolayca feda edemem ; o bize âla atlar vermişti. Bu esnada sırmah kaytanmı man- tosu üzerine takınmış olan Portos ilâve etti: " Bündün başka “çökf güzel de vermişti. —Bundan başka, Allah bir gü nahkârın slahimı emrediyor, ölümü nü değik, iye Arüamis tamamladı. Diye Atos covap verdi. Bi barrit düşünürüz; Dartanyan, — sizin anh yacağınız, şu dakikada benim zihni mi bulandıran şey o kadının kardi Halden aleyhinize bir ölüm vesikar almiş olması ve bu husüsta size v hattı bBize kargı mesuf — olmaktar kurtulacağızdır. —Bönü var— £İMDİKL ER AÂsrımıza göre vecizeler Y — Erkeğin pahalıa, zengin olanıdır. Kadımın pahalan ise güzel olam.. 2 — Kadın yalan — söylerse ma- kek yalan söylerse kıyamet kopar, mertliğine — yakıştırlmaz, — halbuki ne biri yalancıdır, he de diğeri mert. «|lâhare tekrur size geleci dümyanın en bedbahtısmız, demek tir. Çünkü hem daha çok sevecek hem de ümidleneceksiniz. 10 — Çarşıya giderken cebimizi yoklamaklığıma © kadar ehemmiyet- Hi değildir. Hatta yaptığınız alışve riş te öyle. Asıl mühim olun, yuttu. gunüz yalanlarla uğrıyacağımız ihli- kârdır. 11 — Kızınımı evlendirirken bi- i düşü- i|nerek yerini boş tutunuz. 4 — Güzel kadında — gurar, em-i Bür mücevher gübidir. 6 — Çirkin kadında yayvanlık, onun eksikliğinin icabıdır. 6 — Kadın kendini aynada sey- redebilir, fakat erkek kadım teva- Tetsiz görmelidir. T — Fekiden munllimleri çocuk- laşmmş tetiikki eder ve onların getin- detlerin? bile müteber totmazlardı. Muzltünderin, bagün bile tabanca, biçalk ve yamrakfar karşısında va- zife görmelerine Bakarsak buna hak yermemek elimizden gelmez. $ — Evlilik ne — piyangodur, we 'de tetkik ve Hesap işi. Belilik evli-. liktir, kendisinin ne olduğunu sone| radan gösterir, 9 — Sevdiğiniz kadın, — sizi dinli yar, fakat hiçbiryoy — söylemiyorsa, 12 — Harman arkasından — borç ödemek başlar ki, çiftçiyi kahreder, 13 — Alacaklı O gdamm — aklı, borçlunun cüzdanında döluşır. M — Gideceğiniz yolu, dnima Kaadır, diye düşününüz, yoksa — yarı yolda can sıkıntısından patlarsımız. 15 — Sarih ve dürüst olana, bu zamanda «dangalak» diyorlar. —Ri- iyakâr olmaktansa böyle bir danga- ııdl:ıhn taenı giymek daha şeref. 16 — Babasının etiketi ile geçi- men, rüzgürda yıkılmağa —mahküm bir çardağa baş vermiş demeoktir, açıkta kalır.. Y7 — Hanendenin ağzı, — sazende- nin sazı söyler. Dinliyenin ize içi söyler. 18 — Hem boş kese, hem boşi kafa olmaz. İki rahmetten — birisi Iâzım, ÇİMDİK Taymise göre: Çek tehlikesi! Çıkacak bir har- bin neticesi kes- tirilemez!. Saxdey Toymis gezeterinin Başma- ekoslotakyadaki ığanın M. Healayn Londrada idi. Kendisini her gören, onun mütedi! halinden ve Çeklerle Alman azlığı arasındaki ihtilâfm iyi bir intiba almışlardır. Fakat hususf muhabirimizden aldığı- maz haberlere göre onun — Londrada Kösterdiği itidali, Çekozlovakyada gö- rülmemiş, bu suretle Çek Kamoyu pek nikbin görünmemekte bulunmuş- tur. Berlinden ve Pragdat gelen ha- berler de bu kaygıyı teyid etmekte-|, dir.. Bu merkezlerden — gelen , ve gerek ümid, gerek korku ifade eden haber- ler de mübaleğa bulunduğumu kabul etmekle beraber, gene vaziyetin endi- şe verici olduğuna hükmetmemek lâ- zamgelir. Bertinde bulunan İngilz büyük e- çisi, Alman Dışbakanlığına Çekoslo- vakya hududuna Hzak — olmiyan yer- larde mübaleğa Dulunduğunu — kabul rekâtı hakkmda smaller sormuştur. Gelen haberlerde müstesna bir ha- veket yapılmadığı, bütün — bunların mütad aakeri hareketler - olduğu bil- dirilmektedir ki asıl felüket de bura- n biriktirilmesine bir tehdid sal- hası vermektedirler, Hissiyat ziyadesiyle alevlenmiştir. Bu sebeple iki taraftan birinin hesap. Bmca — yapacağı taşkın — bir hare- ket, bir harp için sebep teşkil ede- bilir. Tam müzakerelerin — başlanacağı bir sarada hüdiselerin bu,kerteye gel- mesine müşade edilmiş alması — esef edilecek bir haldir. Bin sabrmâ bir hudud olduğunu söy- lüyor. Yalız Alman hükümetinin işi yatıştırmak için bütün — kuvvetleri iyi aunlama- , böyle ehemmiyetli me- de son hükmü, halkm hisiyatı ceğini biliriz. Almanyada alman bir tebirin en reniş manasiyle mesuliyeti onun ida- » edenlerin üzerindedir. İhtiyat ve baziretle harekot edile- » ümid etmek için vakit pek geç vüdir? Alman Dişbakanının — Çekaslayak- adan Almanyanın bir tohlike göre- ileceğini söylemesi hiç, ama hiç hak- v Bir esasa istinad edemez; Zayıf bir omşu devlet olun Çekovlevakya, Ak vanya için, hiçbir zaman, bir tehlike eğildir. Dürüst bir müzakere yaliyle şleri hal ve fasletmekten de biçbir meydandadır. r bü yapılmıyacak oluraa bunün abahati, Almanyayı — idare edenle- ndir. Eğer iş azışacak olursa buna, nların bu azışmaya — müsande etme- eri sebep olacaktır. Paristen gelen haberler, eğer büyle ir hâdise olur ve Çekoslavakya hu- Hıdlarına toeavüz edilirse Pransanın lerhal müttefikinin yardımına kaşa- Ağına şüphe bırakmamaktadır. Böyle bir harp, saldırganın hiçbir evil, bahane ve mazeret bulnmiyacn- p bir harp olacaktır ki neticelerini şimdiden — kestirmek mümkün de- dildir. Herkesin ümid ve tememnisi, M, Ilitlerle arkadaşlarının bu sefer, uz- Taşma, ve sulh yolunu tutmalarıdır. İki suç birden Yeni Sipahipazarında Malat- yalı Esad oğlu Ahmed, İspartalı bay İsmaille elbise meselesin- den kayga etmiş, bay Ismaili dövmüş ve bir takım elbise de çaldığı şikâyet edildiğinden tutulmaştur. zabıtaca tutulmuştur. Bıçak taşımak Keçeciler mıntakasında San- dikçilar çarşısında Beyşehirli Ahmed Sabrinin üzerinde bir biçak bulünmüş, zabitaca mü- sadere edilmiştir. » v b C — Hava kuwvetlerinde Fran- sız-İngiliz anlaşması Tayyare imalâtı için hariçten de istifade edilecektir. Karşılıklı filoların müştereken kul- lanılması da bahse mevzudur. Lö Jurnalde 28 ve 29 nisan 1938 de Londrada pılan görüşmeler, M. Nevil Çem- yA ile M. Daladiye arasında Pram- sa ve İngilterenin müşterekbir. ha- va müdafaa cephesi kurulması husü sunda prensip itibarile mutabık kal-| malarile neticelenmiştir. Anlaşma hava plânma münhusir kal- deniz kuvvetle- icapettirmekte- Fakat kurmaylar #rasındaki konus muların tasrih edeceği hava teşh- hüdleri, hepsinden daha ehemmiyet li görünmektedir. — Lard Roterm Ye göre, Alman hava — küvvetler 20,000 tayyareye sahiptir ve AT manyanm tayyare imalâtı. senede 7000 dir, Takat bu miktarı — derhal iki mizline çıkarmak imkânı — met- cuddur, Bu ryakamlar gimdilik lüzüumun. dan fazla gişkin görünmekle bera- ber ber büyük bir. devfletin hava kavvetinin normal kapaistesine te kabül ettiğini itiraf etmek lâzımdır. 81 ikteşrin 1918 de, İngiltere 22,171 tayyare ve 37,702 motöre sa-| kipti, M. Vinston Çürçilin belirtti. #ine göre harp sonundu — teçhizat bakanlığı ayda 2000 ve senede yrare teslin ediyordu ve 1919 senesi için plânlar bu munz- zam rakamını hemen iki misli — bir| istihsali — gözetiyordu. — Frunsa için de vaziyet aynidir. 1918 de Framsa fabrikatorlarının — imalâtı da - ayda 00 tayyareye baliğ oluyordu. Halbuki şimdi gerek — Fransa ve gerekke ng havacılık endüst risinin tedenni ettiği hede edil- mektedir, bu tedenni FPranza husü- aihda Üükü Barizdir. Ş İnduatri» asyonalizasyon> premn- tayyare endüslrisinin J yonu, beklenilen neticeler vermedi. Tedenni — öylesi- nedir ki Fransa ve İngilterenin en- düstri sahasında gayretlerini teşrik etmeleri Almanların — üstünlüğünü arttırmak için ihtimal ki yabancı endüstrinin yardımına başvurula- caktır. E Harici yardım, — görünüşe — güre, tercihan birleşik devletler veya Ka-, nadadan gelecektir. Fakat bu fors mülün mahzurları vardır. Amerika- nin hava ordüsü lehine — konulmuş tahdidat veya ebitaraflıksın — icap. ları gibi halllerle karşılaşmaktadir. Amerika ve Avrupa tayyare tipleri arasındaki, bilhassa motör ve yaka- €ak bakımından mevcud farklar de-. layısile teknik müşkülât da vardır. Halbuki bir hava ordusu — bunları a gimek ihtiyacındadır. ansa veya İngeiltı hariçten tayyare almaları milli en- düstrilerinin kifayeisizliğini — açığa vurmak, bundan tücaret muvszenesi ve ihracatın istikbali hususunda çı- kacak bütün neticelere katlanmak demektir. Bu siparişler Kanadaya — yapılır-. gu, İngiltere için bu mahzurlar bir dereceye kadar — hafiflemiş — olur, çünkü Kanada nihayet bir dominyonudur. Fakat — Pransa için ayni kalır. Mgiliz-Pransız hava — anlaşması; Fransız ve İngiliz hava orduları kıyaslanabilecek bir - kaymettedir. Buna mukabil, iki memleketin kara orduları terkip ve ehemmiyet itiba. vile tamamile biribirinden Tarklıdır. “TAyni sebepten, İngiliz hava küvvet. lerinin büyük — endişesi — İngiltere adalarmın müdafaası olmak — tehli. kesini arzeder, halbuki Franaz ha- va kuvvetleri kara harplerine müda hale etmeğe daha sürih sürette te- mayül edecektir. Ne kadar chemmiyetli ve halli Londa — görüşmelerinden — çıkan nazik bir iş olmm da, bu noktalar vaklanın ehammiyetini azaltamaz ve iki büyük Avrupa demokrasisi- nin kuvvetleri arasında faal bir iş birliğinin temellerini atmaktadır. Bununla beraber, bu tedafüi tifakın perdesi altmda, Pransaya bilhassa askeri ve buvacılık husu- sunda düşen kalkınmayı ihmal et- mek doğrü olmaz. Yalnız kara kuv- yetlerinin ehemmiyetli surette art- ması değil, ayni zamanda aakeri or- ganizasyonun aslahı —artık daha uzun müddet geriye Dırakılamaz Bu reorganizaayonu yaparken, mo- dern hkarbin yeni fabrikatorunu, se- Yi taarruz şekilerini, asker — mwikta rba üstünlüğü kazanan — silâhların kıymetini, faal nüve lehine ihtiyat larin ehemmiyeti az katmak Tâzımdır. Nihayet orduların we endüstrinin seferberliğini hesaba katmak lâzmidır. Tayyare inlâtı hüsusunda Tedilecek gayret. daha az diye kadar kalmış olduğu — xangtat sufhasından çıkarak büyük seri ha- linde istihsale elverişli bir endüxtri safhasına girmesi Jazımdır. Keçecilercinayeti Maktulün boğazı a sık:.miş Keçecilerde hamam sokağ »u0 berber kallası Alı Uviyi biçak ile sol kulağından ve kalbi üze- rinden yara.ayıp öldüren sabr kalı Lasgazalı Şerit ve arabacı Ahmedin tutüldük! irini, adi yeye verildiklerini — yazmıştık. Yara- landıktan yarım saat sonra ölcü z Ali Ulvinin boğazluda bağular rak öldüğüne delâlet eden bir iz görülmüş, adliyece bu nokta üzer.nde ehemmiyetle — durul- muştür. — Yapılan — tetkiklerde maktulün boğazında parmak izi bulunmadığı görülmüş, otopsi neticesinde — kavga esnasında boğazındaki — kravatın sikildiği anlaşılmıştır. Ali Ucvinin hem bıçakla yaralanarak, hem de kravatı ile boğanı sıkılarak öl- dürüldüğü sabit olmuştur. Maktulün kravatile boğazını sıkanın kim olduğu hakkında tahkikata devam ediliyor. Dövmek — | Karantinada Halil Rifat Paşa ctddesinde Sadettin oğlu Ziya Tamer, bir iş meselesinden Hü- seyin Hüsaü oğlu 15 yaşında Alyi dövdüğünden — zabıtaca yakalaamıştır. Hakaret Karalaşta Salihin aileevinde Mustafâ kızı Seher, Halil oğlu İsmail Ertana hakaret — ettiğin- den yakalanmıştır. işın — hesala Kure mühim | | | | ANADOLU | P