»hADOLU Hitlerin Roma seyahatinde askeri ittifak konuşulmamış. Borsen Zeitung gazetesi, Fransız gazetelerinin bu mesele hakkındaki neşriyatını şiddetle reddediyor zi ui NBST EAYLARI TUĞKARLEN AA D OŞ GOT d ZY A DA YOT AW Berlin, 12 (A.A.) — Hitlerin Roma ziyareti sırasında Alman- ya ile İtalya arasında bir askeri anlaşma yapıldığınâ —dair bazı Fransız gazetelerinin neşriyatını Mevzuu bahseden Borsen Zoir tung diyor kiş *Almanya ile İtalya müş terek bir sevinç gününü kutlur larken Fransız politikacıları si- lâh seslerini duyuyorlar. Çünkü onlar ancak zorbalık ve tehdit düşünebilirler. Büyük harpten beri Fraosanın bütün dostluk- ları müşterek muslih&ne hedel- lerden veya siyasi uokta nazar Mmüşabehetlerinden değil devletleri ve bilhassa Alm: yayı tehdit etmek arzusundan ve müthiş- silâhlarla onların ha- Yatlarını tehlikeye koymak az- minden doğmuştur. Bu hususta Paris, Prag, Moskova paktının Mmenşeino bakmak - kâfidir, Alman - İtalyan dostluğunun hakikt manası hakkında Fran- sız mehafilinin gösterdiği anla- Yıştızlık da ancak bu - suüretle izah edilebilir. Bu ayai zihak yetin diğer bir misalini de Fransız generali Nicesselin bir makalesinde bulabiliriz. Bu ge heral Polonyayı, Macaristanı, Romanyayı ve — YTuüğöslavyayı Almanyaya karşı askeri blok halinde — birleştirmek istiyor. Fakat bu memleketler Fransız generalinin bu kombinezonunu ve Fransanın hegemonyası ta- hakkuk etsin diye kendilerinin tzilmesi hususunda yapılan bu Rârip teklifi kabul edecekler midir?., Ankaradaki memüur. lar terfih edilecek Ankara, 12 (Hususi) — De- hiliye — Vekâleti, — merkezdeki Mmemurların terfihi için bir ka: Bu kanuna göre, ilk maaş elli, şeflerin yetmiş olacaktır. Vilâyet inzibat komisyonu. Vilâyet memurin inzibat ko- m'syonu, dün Vali muavini B. Cavid Ünaverin reisliğinde top- lanmış, bazı memurlar hakkında ? cezalar kararı vermiştir. , Yukanıkızılca nahiyesinin Çakırbeyli köyü ilkokulu talebes., Pğretmenleri Bn. Zehra Özen ile birlikte dün şehrimize gelmiş- » muhtelif müesseseleri gezmişler, bu arada Ziyaret etmişlerdir. Resimde, küçükleri öğretmenleri ile matbra- er, Tazn bahresinde görüyorsunuz Yeni büdcemiz Milli Müdafaa büdcesi için 61 milyon lira ayrılmıştır Ankara, 12 (Hususi)— Yeni büdcemiz, 250 milyon lira ola- rak tesbit edilmiştir. Hava büdcesine 8, Deniz büdcesine 6, Askeri fabrikalar için $ küsur milyon lira ayrılmıştır. Milli Müdafaa büd> n yekâünu, 61 milyon lira tutmaktadır. Maarif Vekâleti için 14,670,130 lira, Sıhhat ve İçtimai Muave- net Vekâleti için 7 milyon, Adli; in 9 milyon ve Ziraat Vekâleti için de 7 milyon 148 bin lira ayrılmıştır. Ankara, 12 (Hususi) — Ulu Önderin, millet hazinesine yeni- den teberrü buyurdukları emlâkin kıymeti, dört buçuk — milyon lira tahmin olunuyor, yyare piyangosu 40 bin liralık ikramiyeyi, şehri- mizde aşçı ve tatlıcı çırakları kazandılar Türk Hava Kurumu piyan- | 7329 7601 gösunun dünkü keşidesinde 40 | 10021 10212 bin liralık ikramiye isabet eden | 10927 11544 98551 numaralı biletin gahip- | 15445 15541 leri şehrimizdedir. Bunlardan | 16661 18821 biri:Kemeraltında Tatlıcı Recep | 19491 19749 ustanın yanında çırak, diğeri de | 22841 23802 gene Recep adında bir lokan- 278_94 28967 tacının yanında bulaşıkçı çıra- ğîğğz ğgğ;*ğ ıf.ı;i:" İkişer bin lira alacak- 35620 - 36588 On bin lira kazanan 25070 | 25585 38588 numaralı biletin sahibi de İz- mirde Cemil İsminde - biridir. Fakat henüz adresi tesbit edi- lememiştir. Dünkü keşidede kazanan di- ğer numaraları yazıyoruz * 9552 10788 12168 15776 18653 21073 24726 29060 31318 32544 38128 39039 9872 10796 13029 15892 19490 22422 27166 29196 31325 35288 38172 Mi Berlin, 12 (Ra İstanbul, 12 (Hususi) —Türk | bugtn Almanya Hariciye Nazırı Hava Kurumu piyangosunun keşidesine — bugün de devam edildi. n numaraları bil- diriyorum: 28551 No, 40 bin lira 2929 No. 12 bin lira 25070 No. 10 bin lira 7038 No. iki bin lira 23840 4545 No. bin lira S00 lira kazananla 1156 1578 3386 — 3864 4602 4652 — 4864 — 5385 receği ümit ve iki saatten fazla konuşmuştur. Bu mülâkatın, meselesile alâkadar olduğa söyleniyor. hhgiliz sefiri; İngilterenin, Çekoslovakya nezdinde teşebbüsatta bulunarak, Südet Almanlarının metalibatında mümaşatkâr hareket etmesi hakkında tavsiyelerde bulunduğunu yanın da, Südet Almanlarına itidal tavsiye olduğunu da sözlerine ilâve eylemiştir. Şehir Gazinosunda Amerika —. —— Almanyayı protesto ediyor Vaşington, 12 (A.A.) — Ha- riciye nezareti 9 Mayıs tarihin- de Berlinde Amerikan sefiri tarafından Alman hükümetine verilen ve Almanya iktısadi ihtiyaçları için kullanılmak üze- re Yahudi emlâkinin - tesciline dair olan Göring kararnamesini protesto eden notanın metnini neşretmiştir. Amerika hükümeti 8 Kânu- nuevel 1925 tarihli Amerikan - Alman muahedenamesi muci- bince girişilmiş olan taahhüt lerin Almanya tarafından ihlâl edilmiş olduğunu ehemmiyetle kaydetmekte ve kararnamenin Amerikan — vatandaşlarına — tat- bikini protesto etmekredir. Alman hükümetinin mutasav- ver tedbirlerin Ame:ikan vatan- daşlarına taibik — edilmiyeceği suratle teminat ve- lmeki 150 lira kazananlar. 1965 3827 — 6362 8664 9820 1197 12198 15506 17308 19014 24615 27088 21626 28621 28947 31021 33430 35329 39494 100 lira kazananları 68 1876 1953 3038 3667 — 4494 7007 8208 10635 11260 12334 12915 15422 16919 16980 18829 18940 19516 19951 21090 21685 24014 26097 26574 29206 31714 33659 986245 37204 37546 38209 — Sonu Gıncı sahifede— 7618 12025 18781 27322 30565 37279 2580 6935 10994 14096 17083 19934 22421 27945 33949 38093 Çekoslovakya meselesi İngiltere; Almanyanın, Südet Almanlarına itidal tavsiye edeceğinden emindir. )— İngilterenin bura sefiri B. Henderson, Von Ribbentrobu ziyaret etmiş Çekoslovakya söylemiş ve Alman- edeceğinden emin Perşembe akşamı Tango Kralı Edvar Biyanko tarafından tertip edilmiştir. Birinciliği kazananın, üç bin lira mükâfat kazanması ihtimali vardır. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu matbaamızı da BBK Elhamra |Kral Lir Dikkat:Yalnız Kral Lirtemsili saat 20,30dâ& başlar BKK Ü Te T Sınemasında Bu akşam Trsabul Belediyes Ş$ehirTiyatrosı l O gl LN n n Mayıs 15 “Bir adam yaratmak,, dolayısile ök: Hikeri Eser İzmir sahnesi Necip Fazılı da gördü. Perde büyük hayranlık- ların ifade vastası olan müzik halindeki — alkışlarla kapandı. Hassasiyet fırtınalarımızı avuç- larımızdan bir alkış halinde sahneye doğru fırlatan sebebi anlamak için evvelâ esere eğile- lim: Bu eser her şeyden önce; düşünmekten korkmayan; kuv- vetli bir seziş ve zekânın cesur hamleleri ile birçok mesele leri münakaşaâya girişen bir eserdir. Metafizik meselelerde bitmek üzere, birçok insanlık meseleleri, beşer kafasının ve gönlünün endişeleri bu eserde birer birer ele alınmıştır. İşte bu eserde; fikri sabitlerin şuu- run alt tabakalarını kaplayışları, mahremiyet duygularının sadece bizim içimizde kalması istek ve zaruürüretleri anlatılmış, cüm- lei asabiyelerin insanı tavsif edilmiş, hayatın hâdiseleri imal edişinde bir mantık arama ve- ya aramama keyfiyeti tetkik olunmuş, tesadüflerin birer ince riyaz yeye dayandıkları keyfiyeti münakaşa edilmiş, dost geç- nenlerin karakterlerinin çehre- lerinde sırıtan kefen çalıcıların hatları gösterilmiş, insanın için- de şıyan — ikinci benlikler meydana çıkarılmış, nihayet yok olmak ve adem meselesi, ölüm karşısında yok olmamak için duyulen korku ve allah prob- lemi hakkında kafa yorulmuştur. Bu itibarladır ki bu eser di- iğer zengin tarafları da gözönün- de tutularak, beynelmilel kıy- met ö'çülerinin mihenk taşına vurulduğu zaman lâ ve nafiz hüviyeti üzerinde derin bir iz bırakabi- leceğini ispat etmiştir. Bütün bu noktalar eserde metafizik bir atmosler içinde mistik parıltılarla işaret edil miştir. Bu eserin merkezi sik- letini; metafiziğin altında ezlen bir münevverin iç âlem trajedi- sini canlandırmak keyfiyeti teş- kil etmiştir. Evet; vak'a kahra- manı Hüsrev metafiziğin ıstıra- bını çeken bir adamdır. O kafasının metafizik endişe ve azaplarını birer sureti halle bağlıyarak onlardan kurtulama- dı, İlâhi bir süzülüşle yüksel- diği meseledeki “insan, acrini anlıyarak geri döndü. Fakat kendisini kendi dünya nisbet- lerini altüst eden bu düşünce- lerden de kurtaramadı. Ve mah- voldu. Ötedenberi kafasını'işgal eden fikri sabiti; manen bitmiş olan bu adamı tam bir izmih- lâlin hazırlandığı - akıbete sür- atle sürükledi. Yoksa o haki- katte ne akliyeci Nevzada ne de gazeteci Şerefe mağlüptur. Bu adamlar sadece onun mah- voluşunun basit ve nihat sebeb- leridirler. O asıl kendisine; yani insanın kendi hudutları dışında — karşılaşacağı acizlere mağ.üp oldu. Mağlüp olmadan evel dünya hakkında kurduğu nisbetler mağlüp olmağa baş- ladıkça sarsıldı ve o zaman Hüsrev bu nisbetlerle teşkil ettiği dünyasını kaybetti, mah- voldu. Bu mahvı hazırlamak için de fikri sabiti, Nevzat ve Şeref meydana çıkmıştır. Eserin orjinal kıymeti böyle fikir. hamlelerini sır dolu bir hava içinde dinleyicinin kendi dünyasına — akıtabilmesindedir. Bunu yaparken belki - bize bi- tün eseri Hüsrevin gözlerile seyrettirmiştir. Fakat ne söy ve ne anlatmak istedi- ir şuur içinde bizim lti âlemimizde hateketler yaratabilm'ştir. Çünkü bütün bu dolgun ve ağır meseleler çevik — hareketlerin — kanatları altından bize gelmiştir. Bu hareketler nelerdir? İşte bunu anlamağa uğr rin tiyatro olmak bakımından kıymetini ele almış - oluyoruz. Sahnede hareket nedir?.. Hı- reket tek bir fikrin üzerinde ve etrafında biribiri arkasından derhal gelen fizik çırpınmalar ise bu eserde bunu bu şekilde bulmayız. Fakat hareketi; daha ziyade, eserdeki temel direk- Teti muühtelif işık altında ve muhtelif zaviyelerden gösteren ve binayı tek bir temel direk üzerinde değil, muhtelif temel direkler Üüzerinde kuran bir *akışlar manzumesi, manasında anlarsak bu eser en bol hare- ketleri içine almış demektir. Eser baştan aşağı fikri aksi- yonların muvazeneli ve tempolü çalkanışı ile doludur. Bundan başka her perde esas ve hare- ket ve sahne vardır: Bütün diğer Fizik hareketler ve “Akiş. lar manzumesi, tabiri ile gö terdiğimiz fikri âksiyonlar bu esas harekete ve sahneye doğ- ru gidişi ve onda tamamlanışı temin eder. Birinci perdenin ana hareketi, tabanca ile ölümüdür. - İkinci perdeninki; Zeynebin; kocasına teşhiridir. Üçüncü perdenin ise kitap sahnesidir. Bütün diğer hareketler bu esas — sahneleri hazırlamak ve onu tamamlamak içindir. Bu kareketler muhakkak perdenin sonundada değildir. Perdenin ortalarına doğru da olabilir. Fakat o zaman bun: ladan sonra gelen — hareketler bu esas hi in birer inkişafı şeklini alı Eserde fizik hareketler de öl: çülü ve hesaplıdır. —Meselâ Hüsrevin gazeteci mi ni ge- çirişi sahnede İâalettayin bir hareket yapmak ihtiyacında de- gildir. Onun; evden, başkasına kemabremiyetine ait bir sual sormadan — çıktığını görmek içindir. Bu eserin üslübuna temas et- meden geçmenin imkânı yoktur. Üslüp, Hüsrevin ruhi — haletini göstermek - için en müsait bir ifade vasıtası olmuştur. Üslüpta en hâkim ses feryatlı, haykırışlı fakat lirizmli bir noktayı ihtiva eden sestir. Fakat Türkçe, bu eserde zengin bir vüsatta ka- zanmış ve ea çetin ruh ve fık r komplekslerinin bütün grafiğini net çizgili ve şekillerle gözleri» mizin önüne yayabilecek bir cevhere malik olduğunu göster« miştir. Eserde; fikir, ruh, deruni ha- reketler ve meseleler var diyo: ruz. Evet var.. Faat bunlardan başka bir de bunların hepsini biribiri içinde mezceden bir zekâ var. Yalnız bu zekâ her her tarafı değil, sadece teveccüh ettiği yeri aydınlatıyor. Ve ta- mamile bir ferdi kadro içinde kalıyor. Esasen Necip Fazıl ferdi kalmağı, sosyal olmağa tercih eden bir meyildedir. On- da ferdi hüviyetin ahenkleri ve mutabakats.zlıkları ve bu muta: bakatsızlığın — mücadelesi tahlilleri vardır. ve *Bir adam yaratmak, da böy- le bir hüviyetin hikâyesidir. Bahri Savcı Bu mevzu etrahında “Bü. led Üstündağ; imzalı ve arka- daşımız Orhan Rahmi Gökçe- nin tenkidine cevab olarak ka- leme alınmış bir makale daha aldık. Bu yazıyı yarın, Gökçe- nin cevabını da obür günkü nüsh amızda dercedeceğiz. Trak vapuru geliyor Ankara, 12 (Hususi) — (Trak) vapuru, bu ayin 18 inde- lima: manımıza gelecektir.