SKTT MAT TF ARERTRT CT « y Sühile —2 FHKRA Zelzeleden iki not İrfan Hazar Kirşehir köylerinden birinde, yirmi üç Nitan hazırlıkları yapan bir İik mektep muallimi şunları söylüyor: — Hava iyi idi. Talebeyi bahçede toplamıştım. Orada, bayram bak- kıada umumi görüşme er yapıyorduk. Aatıma beşik gibi sallandığımı, tale- belerimin de benimle beraber sallandıklarını görünce: — Yere yatınız çocuklar, hareket — oluyori.. Diye bağırdım. Oalar yöte yettılar. Ben de yere yattım. Biraz haliflemiş olan saraım: ANADOLU Nişan 29 * Felâketzede kar- deşlere yardım İzmir halk: yardıma koşüyor.. İzmirliler, Yozgad ve Kırşe- hir havalisinde felâkete uğrıyan kardeşlerimizin yardımlarına koş: makta devam ediyorlar. Dün de Hastanelerde ı Namus düşmanı bir baba. __...'_’f’_'"e' Karısını ve üvey kızını yaraladık- Sıhhat Vekâletinden tadan sonra ayafa kalktım. Çocuklarım da ayağa kalktı. Gözlerimizle; mek. tebimizi, evlerimizi, haaiyle, camisiyle, meydanlığiyle köyümüzü aradık! Hayret.. Gözlerimlz arüik köyü göremiyordu!.. O, kudurmuş ve aç toprağın goktan lokman olmuş, karşımda çırpınan, deşlerini ve kwmen de babalarını slarak yüreğini paralıya pa: analarımı, kar, relıya dünyamızdan çekilip gitmiştil ağlıyan, bağıran — talebelerimin Deli gibi, harabeye dönen köyüme doğru koşmaya başladım.. Çapa çapalıyan bir köylü, ilk zelzeleyi müteskıp çapasnını hemen, bir farlatmmış, solak coluğa köyünün yolumu tatmuşlu. Yolda ena, n0 elâa deram gden sarmatı, ne de yıldırım çhi koşme Gnın verdiği yozgualı KEvde hnhlıı ki ıııhnıııı - Iı=ıı hıh—y:l a Diye kulağına gelen feryatları zavallı adamı kanatlandırdı. Nihayet o, İşte evinin içindedir. Ve çocuklarını ayaklarının — arasında toplamak, caları kucaklıyarık dışarıya çıkarmak Gzeredir. Fakat — salim ta- bisi? Burada da zalmünü göstermekte gecikmemiştir! Birânda büyük çatır tılarla bedbabt babamın saırtına çöken dam; taş, toprak, ağaç ve çamurdan mürekkep sikletini mütemadiyen artırmakta, syaklarımın dibindeki — biçare yavtalarile kendisini saniye besaniye ezmok arelesindedir. Baba, durmadan kavramnmakta, dumla boğaz boğaza kanlı bir mücadeleyo girmekte, vikletin giddikçe artan dehşeti Önünde çatırdıyan belkemiğinin, ve kı kafatanının seslecini duymakta, ve bunlara cağımen gene metlerle inlemekte, çabala maktadır!. Ümitsik — mukaye- Bir bora sesi!.. Yıkılan evdon içeriye girea imdadı mhhi memurlan.. Sırtında kocuman bir köy evlal taşıyaa ve yavralarını muhakkak bir ölüm. den kurtaran belkemiği ve kafatası kırık aavallı baba.. Herkes ba mucizo — öaünde parmak ssırmaktadır! Sedye içinde yatan baba ise, hazin lâkin memnün bir serle: —Şaplacak hiçbir şey yapmadım ki; demektedir. Ba küvvet benden değil, ayaklarımın dibinde ağlaşan çocuklarınıdan geldi. Babalık, yaptırıyor bayıml.. Kirçebir faciası, umum! bir matem halinde mpsey) in şimdi ne ile ııa:;ıl olduğunu n 'bıh misin'2? O, iki sene evol güzel bir kızla “evlendikten sonra, muhtelif ti- caret işlerine düşmüş, kazanmış olduğu paraları bir kat daha awtirmak için, Nevyokrta, 60 Vin dolar sarfederok büyük bir okanta, muazzam bir meyhane —açmış ve bir de şarap imalât- hanesi tesis etmiştir. (Dempsey) işe o mış ki, evlendiği g; eşile yalaız dört defa bir sof- — rüda yemek yiyebilmiştir. O, geceli gündüzlü çalışmak- ta ve muhtelif işlerinin başın: — dan bir dakika bile ayrılma- | — maktadır. (Dempsey), sabah akşam lo- — kantasına devam eden yüzlerce | Mmüşterisine iltifat etmeden ra- hat edemezmiş. Bu müşteriler, — bir vakit dünyaya nam salan — (Dempsey)in kuvvetli elini sık- mak için tehalük göstermekte ve o da günde, en az altıyüz işiye elini uzatmakla mükellef miş gibi, mukabele etmekte imişi.. Melekler gibi gökten inen Fransız kızları! — Fransız hava kuvvetleri ne- unh yalaız tayyarecilerin de- kızların da paraşütle tayyare- — lerden atlıyabilmelerini temin için tertibat almış ve hergün — bu hususta tecrübelere başlanr- masını emretmiştir. Beyazlara bürünmüş - olduk- ları halde, gökten melekler gi- bi yere inmeğe heves etmiş Fransız kızlarından altı yüzlük bir kafile, Pariste hergün pa- raşüt talimleri yapmakta ve — hastabakıcı kıyafetinde, biribi- ' gini takiben gökten yere in- meğe başlamış — bulunmakta- dırlar!. insana — herşey yüreklerimisi — parçalıyor. Valide Krıllçı. Dük DöVind- sorun mankeni karşısında (Ana şefkati ) dediğimiz bü- yük duygaya kârşi olıl--lı mümkün değildir. Çoktanberi kendi sarayına çekilmiş olan İngılteu kralı al- tıncı Jorjun validesi valide kra- liçe Mari; geçen hafta kimseye haber vermeksizin yalnız başına saraydan çıkmış ve Londrâ mü- zesine giderek, büyük oğlu sa- bik kral Dük Dö Viadsorun rüştünü ispat ettikten sonra giy- miş olduğu veliahd üniformasını görmek istediğini söylemiştir. Müze müdürü, valide kraliçe- ye karşı lâzımgelen ihtiram va- zifesini yaptıktan sonra, Dük Dö Vindsorun, bütün üniforma- larının bulunduğu daireyi aç- miş ve valide kraliçeyi bu da- irede yalnız bırakmıştır. Valide kraliçe, oğlunun mân- keni karşısında yarım saat ses- siz durduktan sonra: — İyı mühafaza ediyorsunuz; teşekkür ederim. Diyerek müzeden çıkıp — git- miştir! bir tamim geldi Hastanelerde — ölenler hak- kında yapılacak muameleye dair Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletinden, şehrimizdeki alâ- kadarlara bir tamim gelmiştir. Hastaneler — talimatnamesinin 52 inci maddesinde ölüm vu- kuunda şube şefleri veya nö- betçi tabibi, yahud asistanlar tarafından velatın tespiti, tarih ve saatile tabelâsına kaydı lâ> zmgeldiği halde bazan bu usur riayet edilmediği görük üm; bukuki, içümai ve tıb- bi bakımdan en büyük nihai bir hâdise olmık — itibarile vu- kuu anını, sebep ve mahiyetini vuzuh ve kat'iyetle tespit ve tasrih etmek kanunt bir vaz> fedir. Vekâlet, bu vazifenin ifa- sında ihmal ve müsamaha göt- terecekler aleyhinde — takibat yapılacağını, her ölüm vak &- sında talimatnameye göre şef lerin, veya nöbetçi tabibi ile asistanın bizzat cesedi muayene etmelerini ve ölüm hâdisesini tıbben tasdik etmelerini bildir- miştir. Ölümün hakikaten vu- kubulmuş olduğu bu şekilde tayin, tespit ve tabelâsna ka- yıd ve imza edilmedikçe cese- din kaldırlmaması esasına ria- yet olunacaktır. Bu nasıl terbiye! Oğlunu tavana asmış ve demirle döğmüş Güven, evden bazı eşya alarak kendisinden habersiz satan oğlu 17 yaşında Saidi, iki elinden tavana asmak suretile demirle döğdüğünden zabıtaca tutulmuş, çocuğa işkence etmek suçundan adliyeye verilmiştir. Varolsunlar Haber aldığımıza göre, me komusyoncular birliği, ver mücadele cemiyetine 100 Iuı vermek süretile— kıymetli, asil ve insant bir yardımda bulun- muştur. Bu hareket, veremle mücadele cemiyeti mehafilinde şükranla karşılanm ştır. Biz de takdir ederiz. SsSPOR ae Harbiye takımı geliyor Ankaranın Harbiye takımı bu akşam Ankaradan şehrimize gelecek ve cumartesi, pazar günleri milli küme temaslarını yapacaktır. tan sonra kaçtı. Dün öğle üzeri Tepeckte Sevinç sokağında 17 numaralı evde Fuad adında biri, ki Ba. Salihe ve övey kızı Bayan AZelihayı jilet bıçağile muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Hâdi- senin sebebi, Fuadın üvey kr zına çirkin bir teklifte bulun- masıdır. Bu vicdansız adam, elli yaşlarındadır. Kansı Ba. Salihe ile yaşıt olan Fuadın yanında, üvey kızı 20 yaşındaki dul Zeliha da ba- rınmaktadır. Geçim vasıtaları dâr olduğu için bu aile tek odalı bir evde oturmaktadır. İki kadının, aile reisi — sayılan Fıııd tarafıadan yaralanmasının Söylendiğine göre Fuat, gece yarısından sonra gayri tabii düşünceler altında kalarak yar tağından kalkmış, çirkin bir düşünceyi tatbik mevküne koy- mak istemiş. Üvey kızı Zeliha, ayni olada yatıyormuş. Fakat Zeliha, üyanınca teklifin çirkin- liği karşısında ürpermiş, ânne- sine seslenmiş. onu |ayandırmış. Bu yüzden evde bir kızılca kı- yamettir kopmuş.. Dün sabah ana, kız, başka bir eve çıkma- ğa, iki odalı bir ev tutmağa karar vermişler. Bundan maksat da odalardan birinde Zelihanın yalnız, diğer odada dâ Fuat ve karışının yatması düşüncesi imiş. Fand, nedense buna riza göstermemiş, ayai evde otura- câk''del ve üvey kızinin başka bir odada ve kilit altında yat- masına muvafakat — göstorme- miş.. İşte münakaşa ve kavganın sebebi bu imiş. Bu yüzden mü- nakaşa büyümüş Bn. Saliha ve Zeliha, iki odalı ev tütmakta usrar etmişler, hatta böyle bir evi ” kiralamışlar bile. Kondi mzası — hilâfına böyle bir ev ktralammdığını — Sğranan Fual, kavgayı — büyütmüş, karısı ile bir atışmağı müteakıp jilet bı- çağile üzerine hücum ederek onu elinden ve yüzünden yaârâ- lamış, Bn. Salihe yaralı halde önünden kaçınca Fuad üvey kızına da hücum etmiş, ayai jilet bıçağile kızını karnından ve kabasından ağır sürette ya- ralamış, onun kan içinde yere serildiğini gördükten sonra da kanlı jilet bıçağını hâdise ye- rinde bırakarak kaçmıştır. Polisler, namus düşmanının izi üzerindedirler. Bugün ken- disinin yakalanacağına muhak- BUGÜN TAYYARE SİNEMASINDA 28 Nisan 938 Perşembeden itibaren Sinema âleminin en büyük zaferi 2 Büyük filim birden 'Sonata Krotzer Ipa Ispanyolca Sözlü Ve Şarkılı BETHOVENİN İLÂHİ MUSİKİSİLE BEZEN- MİŞ BÜYÜK AŞK ve İHTİRAS FİLİMİ nyol Çiçekleri Büyük Operet kak nazarile bakılıyor. Ba. Sar lihenin yarası hafiltir, on beş günlük rapor — verilen kadının yarası sarılmış, kendisi evine gönderilmiştir. Fakat Bn. Ze- lihanın yaraları ağırdır, genç kadın Memleket hastanesinde tedavi altına alınmıştır. Hüâdise tahkikatına el koyan müddeiumumi muavini B. Ce- vad Özpay dün geç vakte ka- dar hâdise delillerini tesbit ve şahidlerin iladelerini almakla meşgül olmuştur. Şartla tahliye edilenler Bu gibi mahkümlar hakkında bir emir geldi Şart altında tahliyelerine ka- rar verilen mahkümlar hak- kında Adliye Vekâletinden şeh- rimizdeki alâkadarlara bir ta- mim gelmiştir. İş esası üzerine kurulmuüş olan yeni cezaevle- rinde cezalarını çekmekte olan mahkümların talebleri üzerine hükmü veren mahkemenin reisi tarafından meşruten — tahliyele- rine kârar verilerek mer'iyet kanununun beşinci — maddesi mucibince Vekâlete gönderil- mekte olan meşruten - tahliye kararlarına ait evrak — arasında mahkümun Türk ceza kanunu- nun 13 üncü maddesinde yazılı üçüncü veya dördüncü devre şartlarına hangi tarihte kon- duğu, yeni cezamvine girdiği terihte cezasından ae kadarını gekip ne kadarı geri kaldığını ve üçüncü devre şartlarına kon: muş ise ne kadarını dördüncü devrede ve hangi işlerde çalı> şarak geçirdiği eşruten tah- liyeelac Kârâar verildiği tarihte geri kalan cezası mikdarını gösteren — vesikalara — tesadüf edilmediğinden bundan sonra Vekâlete gönderilecek meşrü- tan tahliye işlerine aid evrakı ona göre vesikaların ve mah- kümun üçüncü ve dördüncü devrelerde mahkümiyet müd- detini iyi hal ile geçirdiğine dair hapishane komisyonu maz- batasının ilâve edilmesi — bildi- rilmiştir. mahkümun şahsi hür- riyeti bağlıyan cezayı müstel- zem bir cürüm işlemesi veya layete mecbur olduğu şartları Sifa etmemesi halinde meşruten tahliye — edilen mahkümların, tahliye kararının geri olmadığının — murakabe edilmek üzere mahkümun ika- met edeceği yerdeki Cumhu- riyet müddeiumumiliğine haber verilmesinin usul ittihazı emredil- Miştir. Şehir meclisinde Şehir meclisi bugün saat 16,30 da Belediyede meclis sa- lonunda toplanacaktır. Geçenki celsede verilen karar dairesin de şehir meclisinin çalışma müd deti 15 gün daha uzatılmış, vi- lâyet makamı temdidi kabul et- Miştir. Meclis, mesaisini sona erdir- dikten sonra Belediye reisliği tarafından meclis azasına Kül- turpark gazinosunda bir veda ziyafeti verilecektir. 1776,14 lira verilmiştir ki yekün 7977 lirayı bulmuştur. Dünkü listeyi yazıyoruz: Lira Kr. Börekçi Ahmet ı Roben ve Eli 1 Bakkal Aziz 1 Yeni Kavaflar çarşısında terzi Ali Emin Bensiyon Alkaranati Ömer Tunalı Jak Elozaraki Süleyman Adamağlu Ali Haydar Nazlı Mustafa Nazlı Hususi Muhasebe baş kâtibi Hilmi Koman $ Elektrik şirketinde Ek- rem Gençoğlan Tevfikpaşa hamamı müsteciri Ba. Kadriye 10 30 20 $0 Tevfikpaşa hamamı müstahdimini Ödemiş İstiklâl mektebi S. 2de 316 Na. Mustafa Kaynar F. Sulari Limited şirketinden İzmir Temsil kontuvarı namına F. Sulari Limitetten Lâstik tamircisi Durak Riza 1 Duğlas Vittal 5 Haydar Dündar 5 Jak ve oğlu Ange Siddem 2 Necati Börekçioğlu 10 Hilmi Selvili ve Hasan Keresteci kollektif Şr. — 50 Bayan Saniye İğaeci sokağıhda Felemenk tütün şirketi 100 150 75 25 direktörü G. De, Groot 10 Felemenk tütün şirketi direktör muavini MX. Lowenstein Kavalalı Seyit Yusuf Karagözoğlu Ömer Muharrem Appaydın Norveç konsolosu An- tuvan İsordens Haskiya Amato Sabri ve oğlu Salâ- hettin Bakırcı Mühendis İlyef Jözet N. Benmayor biraderleri İsa Levi mahdumları H. Filipuçi Rejiyo Lüviz G. Lkher Morden Jözet F. Goömel Onbaşı oğlu Mehmet Cevdet ve şürekâsı Ferruh Caymaz İpekçi Salih Süleyman Eryüksel tütüncü Jozef ve Jak Gabay Yorgancılar esnafından Dr. Fahri Işık Dr. Celâl Yarkın Dr. Hasan Yusuf Başkam Dr. İsmail Ziya Kâzım Namiağa oğlu Ç. J. Jiro ve şürekâsı 200 Fimik incir şirketi 100 Türk ecza deposu Danon 25 İngiliz General konso: losun kızı ve oğlu Strugo Kırispin Bornova halkının verip belediye reis vekili Etem elile Özödemişli Hüsnü ve eşi Leman ve Fahri Holitbey okulu — Sonu 8 inci sahifede — w Ü - ÖNU MW 12 54 10 200 22