Paris, 16 (Radyo) — İspan- yadan Fransaya iltica edenlerin — kabul edilmeleri ve derhal s- — lühtan tecrit olunmaları takar- | gür etmiştir. Paris, 16 (Radyo)— Cumhu- riyetçilerin, Panamadan silâh ve mühimmat almakta olduk- larını ve Vircinyo adında bir | vapurla bu günlerde silâh cel- | bettiklerini Jur gazetesi yazıyor. b Barselon, 16 (Radyo) — Hü- kümet toplanarak vaziyeti gö- — güşmüştür. Başvekil B. Negrin Alınması lâzimgelen — tedbirleri izah etmiş, radyoda İspanya milletinin vazifelerini bildirmiş, kı, Franko kuvvetleri aley- ine harekete ve çalışmağa da- wet etmiştir. General Miyaha, Katalonyanın — müdafaası — için - me şekilde hareket edilmesi Tâzımgeldiği hakkında beyanat — bulunmuş, direktifler vermiştir. Roma, 16 (Radyo) — İspan ya harbinin başlang.cından bu- güne kadar İtalyan tayyareci- lerinin, 538 İspanyol tayyaresi — düşürdükleri söyleniyor. Saragosa, 16 (Rad, şehri Frankistlı İ— işgal edilmiştü tan tamamen tahliye edilmiş bir halde bulunmuştur. Binlerce halk, sandallara bi- — merek kaçmak üzere iken, Fran- — kis'lerin mtralyöz atoşina tu- / #dulmuşlardır. Limanda' bulunan Aki posta vapuru da tayyareler | — tarafından bombardıman edil- — miştir, Paris, 16 (Radyo) :— Gene- ral Aradanın kumandasındaki kuvvetler, ileri harekâta devam lerek, San Rafasl ve Oado- —13' ma şehirlerini zaptetmişlerdir. - Barselon, 16 (Radyo)— Cum- hburiyetçi İspanyar kabinesi, bu- gün fevkalâde bir toplantı yap- mış ve vaziyeti tetkik eylemiştir. - Uzun müzakerelerden sonra, — general Miyahanın, Katalonya- — gan başka cenubi. İspanya or- — dularının başkumandanlığıaa ta- yıııı kararlaştırılmıştır. - General Miyaha, Madridde — bulunan ecaebi matbuat mü- messillerine beyanatta bulun / muş ve Katalonyayı cenubi İs- panyadan ayıran askeri kuvvet- — — Peki ne yapmaklığımı is- ;_.!iyoııunm anne? Tereddüd ediyor: — Hayır, birşey değil yav- O rüm., Yalnız, hani bir evin — ahecgi vardır ya, ona hep be- — raber uymakl ğ miz İlâzım... Pencereye doğru gidiyorum: — — Abenk... ÂAhenkl. Diye mırıldanıyorum. Halbu- — ki ben, baştan aşağı bir ahenk» szik görüyorum. Hem de be- “nim arzum ve iradem hilâfına, korkunç denecek bir şekilde inkişaf eden bir ahenksizlik.. Başımı anneme çeviriyorum: — (— Fakat anneciğim, — ben bre yapmıyorum kil., (Vınaroz) limanında sandal- lara iltica eden binlerce halk First Vi mitralyöz ateşine tutuldu İtalyanların, şimdiye kadar 538 tayyare düşürdükleri söyleniyor. Frankistler ilerliyorlar. General (Miyaha), Cumhuriyetçi İspan-| Viyana takımı, bugün İstanbul ya cenup ordusu kumandanlığına ae açi Madrid, 16 (Radyo) — Fran- kistler, bugün Madridi tekrar bombardımaa etmişlerdir. Za- yiat yoktur. Paris, 16 (Radyo) — Fran- kistlerin, Vinaroz — harbinde külliyetli mühimmat ve 12 bin esir aldıkları bildiriliyor. Barselon, 16 (ALA) — B. Negrin genertl Myahaya bir telgraf çekerek kendisini Kata- lonya haricinde kalan bütün bölgenin kumandanlığına tayin etmiş ve Katalonyanın diğer İspanya kısmından ayrı kaldığı ve herhalde uzun sürmiyecek olan müddet zarfında sivil ma- kamları generalin emrine ver- miştir. B Negrin generalin İkinc- TAAMA A A A AAA Ingiltere Har- biye Nazırı Tayyareile Maltaya vasıl oldu Malta, 16 (Radyo) — İngil- tere Harbiye Nazırı Hor Be- lisa, bugün tayyare ile buraya gelmiştir. Harbiye Nazırı, burada as- keri mevakii teftiş edecek ve | müteakıben de zabtlere bir konferans verecektir. !’arı s halkı | Pask al_ya münasebe- tıle c.var sayfiyelere akın ediyorlar Paris, 16 (Radyo) — Paskalya münasebetile Par.s halkı, temadiyen civar sayfiyelere ta şımıyolar. Zenginler, Kovajore gidiyorlar. Paris şimend.fer ida- resi, bugün de ayrıca altmış tren tahrık etmiştir. Trenler, binlerce halkla do- lup boşalıyor. Romanya Veliahdi | Paskalyeyi validesi- nin yanında geçirecek Triyeste, 16 (Radyo) — Ro- manya Vel'ahdi. Gran Voyvod Mihail, bugün buraya gelmiş ve bazı yerleri gezdikten sonra, paskalya yortularını validesinin yanında geçirmek üzere Flo- ransaya hareket etmiştir. Saime Sadi —Evet, yapmıyorsun yavrum, biz de birşey demiyoruz. Yal- nız firari ve münzevi bir vazi- yetin var.. Hüsniyeden başka kimseyi görmüyorsun.. Annem sözünü burada kesti. Çünkü salonda Güzidenin ayak sesleri işitilmişti. Güzide oda kapısına kadir geldi. Bana dikkatle baktı; — Kuzum -dedi- neredesin sen?. — Buradayım işte Güzidel. — Fakat, bu vakte kadar bu uyku? — Ne yapayım abla, uyu: muş, kalmışım işte.. Annem, bazan ona bakiyor, Yazan: ANADOLU tayin edildi teşrin 1937 de Madritte kendi- sine verilen vazileyi başarirken gösterdiği basiret ve zekâya işaret ederek diyor ki: Yapacağınız iş otoritenin tat- bikinde cumhuriyetin ve İspanya hâkimiyetinin müdafaasında mutlak bir şiddettir. Saragosa, 16 (A.A.) — sabah San Georgeden hareket eden general Aranda kuman- dasındaki kuvvetler saat 15,45 de Akdenize vasıl olarak Tor- tozanın cenubunda n Vina- rozi işgal etmişlerdir. Bu kuv- vetler bundan sonra ileri har reketlerine devam - ederek Be» nicarlo ile Alcanari hemen he- men ayai, zamanda işgal et- mişlerdir. At yarışları Bugün üçürcü haf'a yarışları yapı:lacak Yarış ve ıslah encümeninin üçüncü hafta at yarışları bugün Kızılçallu koşu alanında yapı- lacaktır. Koşularda kazanması kuvvetle muhtemel bulunan hay- vanları aşağıya yazıyoruz: İlk koşu saat 14 te, dört ve daha yukarı yaştaki yarım ve halis kın Arap at ve kısrak- larına mahsustur. Beş atın ko- şacağı bu koşuyu (Nazıme) veya “kazanscakter. M . | (Bahtiyar) İkinci koşu, üç yaşındaki ya- rim ve haliskan Arap taylarına mahsustur. 5 hayvan koşacak- tır. Bu koşunun favurileri Çe lenk ve Akındır. Halis kan — İngiliz — taylarına mahsus üçüncü koşuya 6 tay girecektir. Banların - içinde Ro- mans adındaki tayın birinciliği alacağna muhakkak — nazarile baklıyor. Halis kan İagiliz — atlarına mahsus dördüncü koşuya beş İngilz atı girecektir. Tomru ve Grgin bu koşunun favurisidir- ier. Grgin, diğerine nazaran daha ümitlidir. İki atın koşacağı beşinci ko- şu da Dandi favuridir. Yazde ğun z favuriler, belki yağmurdan bir çamur deryası halini alan koşu sahasında birincilik veya ikinciliği rakiplerine terkede- bilirler. bazan da bana... Sonra- çekili- yor. Güzide oda kapısında bir müddet duruyor ve benimle konuşmak için ağır ağır içeriye giriyor. ğ — Başka ne var, ne yok | Aferide? Aynada saçlarımı düzeltiyo. rura, Düşünün bir kere; ayni evdeyiz. Fakat biribirimizden iklimlerle uzağız. O kadar uzak, o kadar ayrı ve yaban- c ki... — Ne olabilir ki abla, işte, görüyorsun.. — Gezmiyorsun hiç canıml, O da aynanın karşısına, ya- nıbaşıma geldi. Benim soluk yüzüme bakıyor. Ben de ken: dime dikkat ediyorum: Hakikaten gözlerim büyümüş ve gölgelenmiş.. Fakat boynum çok incelmiş gibi.. Saçlarım da, hafif fırlak şakaklarımın üstün- de bir tuhaf duruyor... — Sen sıkıliyozsun Aferidel, yana İ. muh- telitini 3-1 yendi İstanbul, 16 (Husust muha- birimizden telefonlağ) — Fürst mühteliti ile oynâdı 3-1 galip” geldi, Yarın Ankarada oynamak üzere, maçtan biraz sonra ÂAn:- karaya hi t etti. Misafir takım içindeki oyun- cuların bir çoğa beynelmileldir. Teknikleri — gayet kuvvetlidir. Gerek kafa, gerek ayak pas tevzileri imrenilecek kadar gü- zeldir. Süratlerini de hesaba katınca, takımın ne kuvvette olduğu anlaşılır. Maamafih bu- gün, İstanbul muht bilhas- sa ilk devrede müteaddid fır- satlar kaçırmıştır. Zaman za- man misafir takımı sıkıştırmış, fakat netice alamamı; Hava hem yağmurlu idi, hem de rüzgârlı. Buna rağmen sa- ha oldukça kalabalıktı. Fikret ilk devrede muavin hattında idi, kalede Cihad bu- lunuyordu; ülk göolü İstanbul çıkardı. Beşinci di da Necdet ka- leye kadar ve bir eşape ile topu kaleye gönderdi. Ka leci topu iyi bloke edemedi, Necdet gene yetişti ve takımı: mızin yegâne gölünü çıkardı. Muhtelitimiz. güzel oynamağa başlamıştı. Fikret, Haşim, Nec- det, Reşad, Mehmed Reşad çok iyi idiler. Niyazi topu ayas ğında fazla tutuyordu. Fakat unutmamak gerektir ki Viyana — takımının müdafaası leta geçilmez bir kuvvet gös- tarafa yetişiyordu. Misafirler bilbassa soldan inmeğe çalışı- yorlardı. . Biraz sonra, akınlarını heriki cenaha da teşmil etti 28 im ci dakikada soliçleri, kalemize birden bir şüt çekti. Cihad plonjon yaptı, fakat — top vücudünün alt kısmından geçe- rek ağlara takıldı. 3S inci dakikalarda Cihad bir iki kurtarış yaptı. 43 üncü da- kikada aleyhimize ilk korner oldu. Solaçık kornerden gelen topu ortaladı, kale dibindeki Viyanalı oyunculardan biri kafa ile ağlara taktı. Fakat bu gol, muhakkak kurtarılabilirdi. İkinci devrenin ilk dakikala- rında, Cihad, çok güzel bir kurtarış yaptı. Viyanalılar, bu devrede daha üstadane oyna- mağa başlamıştı. Bizim takımda da bazı tadilât olmuştu. Rebii çıkmış, Fikret solaçığa gelmiş, Fikretin haf hattındaki yerine de Yusuf alınmıştı. Bu devrede bizimk'ler mü- teaddid — fırsatlar — kaçırdılar. Hatta boş kaleye atamadılar. Bir aralık, misafirler aleyhine, sırtı sıra üç korner oldu. Nıha- yet oyun, nisbi bir hâkimiyetle Viyanalılara gülmeğe başladı. 43 ncü dakikada Avusturyalı Karner, Hofmandan aldığı pasla takımın üçüncü sayısını çıkardı. Viyanalıların en meşhur oyun- cularından Hofman diyor kir — İkinci golümüzü, bedavar dan kazandık, Bugünkü muhte- litle eski İstanbul muhteliti ara- sında mühim farklar var. Takı» miniz çok iyi. Aramızda hiçbir fark yok. Saracoğlu Vilâyet sıhhat müdürü dok- tor B. Cevdet Saracoğlu, dün şehrimizdeki bazı bastaneleri gezmiştir. Mısır ve Yunan milli takımları Fudbol federasyonu tarafından Türkiyeye davet edildiler Futbol Federasyonu, harici futbol temaslarına büyük ehem- miyet atfetmektedir. Yunan Millt takımı, Haziranda Ankaraya davet edilmiştir. Bu teklif kabul edildiği takdirde Yunan Milli takımı Ankara, İstanbul ve İzmir muhtelit takımlarile karşıla- şacaktır. Ayrıca Misir Milit takımı da Ağustos ayında Türkiyede üç müsabaka yapmak üzere davet edilmiştir. Mısırlılar, uzun zaman- danberi Türkiye takımlarile müsabakalar yapmak arzusunu gös termekte idiler. Mısır Milli takımı müsabakalarının, fuarın açık Bundan sonra mutlaka, sık sık gezmeğe çıkacağız. Hem bili- yor musun, atla dolaşmak, gâr yet iyidir. — Atla mı; fakat ben kor karım.. — Ne var korkacak canım.. Çocuk değilsin artık.. Bak, ge- linlik çağına bile geldin.. Beni ürkütmemek için yüzü- me bakmıyor.. — Hem de bu akşamdan itibaren... Bak, sana söylemeği unuttum. Doktor, bugün, on gün kalmâk Üzere bir yere, sıhhi teftişe gönderiliyor.. Sen, ben, Namık çıkarız. No dersin? — Bugün için mazur görün, Fakat belki, başka bir akşam olur. Çünkü bugün hasta gibi- yim ablal.. Güzide “peki, diyor. Sonra hafifce 1slık çalarak ve ayni zamanda birşeyler düşünerek çikıyor.. O gün doktor gitti. Nefer, bıılıı=ğu zamana tesadüf ettirileceği haber alınmıştır. akşam üzeri iki beyaz at ge- tirdi. Güzidede şik bir kostümü var. İnanır mısın, ne vakit yaptırdığını da bilmi; rum. Namık ta ayağına tı golf geçirmiş.. Güzide — çok ısrar etti, gitmedim. Hüsniye gelmişti, onunla kaldım. Na- mık, zaruret olmadıkça yüzüme bakmıyor, benimle — konuşmu- yordu. Güzide ile şayanı hayret derecede ııılıııvıruıılıdi. Ertesi " günkü — gezinti - için, ne Güzide bir teklifte bulundu, ne de Namk.. Artık geceleri kokmamağa başladım. İçimde yavaş yavrş evhamların yatışmasından do- ğan bir sükün doğuyor.. Yalaız üçüncü gece, Namığın oda kapısı birkaç defa tıkırda- di, fakat aldırmadım. Belki, dışarıya çıkmış - olacaktı.. Doktor, gittiği yerden gön- derdiği bir mektupta, oradaki Nisar 17 ——M————MMLTM——M—MM—MLL.—— — | iSaruıt okullarının —- —— gi a!ınnııyacalı Erkek ve kız bölge san'at okullarındaki müteevvil serma- ye atölyelerinde vücude getiri- rilen mamullerin muamele ver- gisine tâbi tatulmakta olduğu anlaşılmıştır. Bu san'at okullarındaki atöl. yeler, ticaret kasdile devamlı ve toplu imalât yapmak mak- sadile açılmış müesselerden sa. yılmamaktadır. Bu okullar ta- lebenin müfredat programımuci- bince görecekleri temrinler için dışardan iş alınmakta ve bunlarâ lüzumlu malzeme ve demirbaş eşyada büdceye konulan temrin tahsisatından temin edilmek- tedir. Bu vaziyeti göz önüne alan Finans Bakanlığı bu huhususta yeni bir krarımı Vilâyetlere gön« dermiştir. Bakanlık kararında mütedavil sermaye atelyelerinde vücude getirilen — mamullerin muamele vergisin: bi olmas dığımı bildirmektedir. Bakanlı» ğgin bu kararını kısaca — yazı. yoruzı *Dışarıdan verilen her hangi bir sipariş kabul edilmiyerek ancak talebenin müfredat pro- gramına göre, görecekleri tem: rinlere uygun olanlar alınmakta ve bu siparişler talebe tarafın. dan ders olarak yapılmaktadır. Rundan dolayı, kuruluş mak. sadları, siparişlerin kabul tarzı, imalâtın toplu - yapılması ve çalıştırlan talebenin iş kanus nuna göre işçi sayılmaları bakı: mından sınaf müessese — sayık masiına mümkün olmıyan bu atölyelerin muamele vergisiyle tekliflerine mahal yoktur. Şimdiye kadar beyannama üüü Şdti simiİk ü G haklarında doğrudan doğrüya vergi alınmaya baş vurulmuş olanlar varsa kazal tetkik merm cilerinin kararına geçmemiş ol duğu takdirde tarh muamele: rinin iptal edilmesi lâzımdır. Bundan evel usulü dairesinde tahakkuk ederek tahsil olunmu vergilerden — irâdesine — mahdi yyoktur., Çemberlayn ve Lord Halifaks Paskalyayı İkoçyada geçirecekler. Londra, 16 (Radyo) — İ giltere Başvekili Çemberlaya ile Hariciye Nazırı Lord Hali» faks, bu akşam İskoçyaya ha reket etmişlerdir. İkisi de Pas» kalğya münasebetile Lord Lon: do'aderin evinde misafir ola gaklardır. CE AMT aNN işi yüzünden belki de yirmi gün —kadar kalacağını yazı: Gittiğinin haftasına, galiba, bir cumartesi akşamı idi. Öne lar gene atlara sıçramışlar ve gezintiye — çıkmışlardı.. Gece, saat dokuzlarda geldiler. Artık yanlarına neferi almıyorlardı: amazon | yordu. — Atlar bize alıştı, biz. one — lara.. Ayni zamanda atlara bakmağı ve onları idare etme: ği de öğrendik. Diyorlardı. Biz gene salonda idik. Evvelâ Namık girdi: —— — Güzel geçti bugün del. — Dedi ve hızla odasına ıoqüıf Güzide geldi, hiç durmadan: — — Hava ne kadar da pat: — laktı, ne kadar da muhteşemdil Diye söylenerek geçti. Saçı — ları biraz dağılmış, yüzünün — makyajı da — hafilce — kact' Mişlk — Arkası var —