Pıılı. 13 (Radyo) — Cum huriyetçi İspanya tarafından on iki bin Frankist tevkif edilmiş olduğu ve bunların, hep birden kurşuna dizilmelerinden korkul- duğu söyleniyor. Paris, 13 (Radyo) — Havas Ajansının Saragosa muhabirine göre, general (Aranda) nın ku- mandasındaki kuyvetler, üç gün devam eden bir tevakkultan “sonra, tekrar ileri harekâta baş- “amışlar, (Kastil) ile (Çert) ka “Babasını işgal eylem'ş'erdir. Cumhuriyetçiler, her ne ka- “dar mukavemet etmişlerse de, falk kuvvetler karşısında ricat — “etmek meçburiyetinde kalmış- “lardır. © İhtilâlcilerin, yakındâ sahile yaracakları söyleniyor. Paris, 13 (Radyo) — İhti- lâlcilere mensup tayyareler, Va- lânsiya ile Kastlon Delaplana 've Vinaroj limanlarını bombar- —— “dıiman etmişlerdir. General Franko karargâhı, 'Beşrettiği resmi bir tebliğle, — Cumhuriyetçilerin, Segr nehri “s>hillerinde muvaffakıyet kazan- dıklarını tekzip etmektedir. Paris, 13 (Radyo) — İspan- yadan Fransız topraklarına geç- mek istiyen müsellâh İspanyol- ların, kabul edilmemesi, Fran- — sız hükümetince hudut muha- Hizl: bildirilmiştir. < Saragos, 13 (A.A.) — Havas Ajansı muhabi iaden: Frankistlerin Aragon cephe- sinde Morella mıntakasındaki kuvvetli taarruzları Frankistle- rin denize doğru yeniden ileri- lemlTerine medar olmuştur. Tot- — teza öründe cumhuriyetçilerin cephesini zorlamaktan vazgeçen Frankistler — Morella Vimaroz — iyolu boyunca cepheyi 15 kilo- , metre kadar genişletmişlerdir. b Frankistler kuvvetli bir topçu hazırlığından sonra ve tanklar . 've bir çok tayyareler - kullan- — mak suüretile 7 kilometre ilerle- “meğe muvaffak olmuşlardır. Barselon, 13 (A.A:)— Kata- Tonya jeneralitesi konseyi Kata- lonyanın Frankistler tarafından ” talep edilen statüsunun ilgasına - müteallik bir beyanname neş- * vetmiştir. Beyanname Frankist- — “ler tarafından vaki davetin Kar SAH, bu gönül,, talonyalların miüdalas ârzularız nı takviye etmesi lâzımgelmekte olduğunu ehemmiyetle kaydet- mekte ve cumhuriyet rejimin'n Kala'onyanın anayasasını ka- bul etmiş olduğunu hatırlat- maktadır. Salamanka, 13 (A.A.)— Mik liyetperver kıtaat Pirenede Ese- ra Ribergoxxxı ve Palareska nebirleri — bölgelerindeki ileri hareketine devam etmektedr. Kıtaat Fransız hududuna 20 ilâ 30 kilometre uzaklıktadır. Bu köyle müstakil Andorre arazi- sinin 20 kilametre batısındaki küçük Sort şehri işgal edilmiş- tir. Düşmanın mukavemete yer tendiği dağlar üzerinde beş mevzi zaptettk. Hükümetçiler Dalaguer bölgesinde — birkaç defa hücuma geçmişlerdir. Bu hücumlera 20 tank ve büyük piyade kuvvet'eri iştirak etmiş- ııı. Bütün hücumlar püskürtül- müştür. Ve düşmandan yüzlerce esir alınmıştır. Faslı kıtaat düş- manın Lerida mevzilerine yap- tığı mukabil taarruzları - püs: kürtmüştür. — Frankist — kıtaat Kas'tellon ,cephesinde Morella bölgesindeki ileri hareketlerine devam etmişlerdir. Hükümetçi- ler Lagrella bölgesinde muka- bil bir taarruzda yüz ölü ver- mişlerdir. Saragosa, 13 (ALA.)— Ebre nehrinin cenubunda — harekâ.ta bulunan Garcia — frkası L>s Paenstes istikametinde bugün tekrar - ilerlemiye başlam'ştır. Diğer taraftan da şimalden hü- kümetç'lerin 43 ünçü fırkası Franko Juvvetlerine karşı harp ederek Fransız hududuna doğru çekilmektedir. Bir kokain müptelâsının feci ölümü. Herkes onu sirk sahnesinde numa- ra yapıyor zannediyordu.. Halbuk... Kovnoda geçenlerde bir sirk- te çok feci ve tüyler ürpertici bir numara gösterilmiştir: Kovaodaki yerli ve çok | yük bir srkte birçok - tehlikeli ve heyecanlı numaralar göste- ren artiştler arasında bir de Hind fakiri varmış.. Fakir binlerce insan — arasın- da sirkin orta yerinde yüksek bir sahneye çıkarak, (ölümü kızdırmak) numarası yap yor- muş. Boynuna şiş sap'ıyor, bo- ğazının içine yanan meşaleler sokuyor, sivri çiyiler üzerine yatıyor, uzun bıçaklarla kara- nın içini deş'yormuş.. Bu numaralar bü'ün seyirci- leri heyecandan heyecana sü- rüklediği bir sırada seyirciler arasında başı temiz, göz: lüklü birisi ayağa kalkmış ve bızlı adımlarla ilerliyerek Hiad fakirinin bulunduğu — sahnenin üzerine çıkmış ve — seyircilere hitap ederek: “Bayanlar, baylar, bu fakirin gösterdiği korkuuç şeyler yapıl- ması hiç dezir olmiıyan num1- Yazan: Saime Sadi —H n '— Senin de yüzün sapsarı.. ! — Tabit benim sararacak.. — Teşekkür ederim, biliyo- Orum i çok seviyorsun.. *dedim- seninkil. Tesadüfü görüyormusun Sai- mel Ona izah etmek istiyorum: i '— Öbürü de geldil. Öbürü © — Döktor mu? j — Hayır doktor değil, bir — başkası.. Ka — Kimdir 0? " Bunu sorarken bana - iyice a yaklaşıyor, koltuğumun — alıina — girecek gibi oluyor. Tirtir titrik O yor zavallı... Şimdi onu ken dimden daha muhtacı muave- net görüyorum.. — Sonra anlatırım.. Uysal uysal: — 'Pekil Diyor ve etrafına bakınıyor: — Nereye gitsek — acaba? Geldi, annemin elini öptü. Bir tuhaf oldum, Başı, dibinden traş olduğu için beyaz bir kar- puz gibi yusyuvarlak.. O ab- dal, ben hastayım.. Düşün artık.. Ve tekrar i'âve ediyor: — Nereye gitsek scaba? — Tam bu sırada, — karanlıktan bir ses duyuluyor: "e Bizim kız!,. Merhaba!. * »;,_#_y ı l | ralardır. Ben size bunlardan daha tehlikeli bir numarayı gös- tercceğim ve miüdhiş dakikalar Aaşatacağım.. demislir. .. — .— Meçhul ıdım cebinden çkar- dığı uzün bir. bıçağı, — gayet | sakin ve mükemmel bir numara yap:yormuş gibi, var kuvvetile göğsüne sıplamıştı . Birkaç defa oh diye bağır- dıktan — sonra ve acı bir kah- kaha ile yere devrilmiştir. Se- yirciler bunu, fakirinkine. ben- ziyen bir numara zannederek “bravo, bravo, diye bağırma- ga başlam'ş'ar, gürültü, patırdı, gülüşler arasında bir cinayet işlendiğinin farkına bile varma: mışlardır. Yalsız Hindli fakir göğsün- den müthiş kan'ar akan adamın numarasından şüphelenmiş ve üzerine eğlerek dikkat e bak- reilerin bir kahraman diye alkışladıklari adamın cansız bir halde yerde yattığı bir iki da- kika sonra anlaşılmıştır. Orada tesadülen bulunan bir doktor Onun sesi bana ferahlık ve- riyor. Fakat kzı duymadı: — Merhaba kaymakam am- cal.. — Beni beklemiyordunuz ga- kibal. Ağır ağır, şişman gövdesini sallıya sallıya — yaklaşıyordu. Namığın sesimi duymasından korkuyordum. O anda gene birşey düşünüyordum: Hüsniyecik, onunla hem ev- lenmeğe muvafakat ediyor, hem de onu görmek istemiyordu. Tuhaf bir tezad değil mi? Vü- cudünün ihtiyacını karşılıyacak olan erkeği, görmek bile iste- miyordu. Ben bu hâdiseye hiçbir ma- na veremedim ve veremiyece- ğim de... Kaymakam geldi, bizi omuz- Tarımızdan tuttu, aramıza girdi ve yürümeğe başladık. Onların evine girdik.. Hüsniyecik bir aralık sıyrildi: a- Tıîrkı'yc - Yananistan n ANADOLU w lhtılalcıier, Valansıya İim nını tayyarelerle bombar- dıman ediyorlar Cumhuriyetçiler ric'at ediyorlar. Fransa, müsellâh Isparwollarm Fransız topraklarına ilticaları halinde!' kabul edilmemelerini emretmişt.r telefon tesisatı —t $ Dti İstanbal, 13 (Hususi) — Mem- Teketimizle Yunanistan aramada te- lefon tesisatı yapılacaktır. Atinadan alınan son baberlere göre; telefoa hattı, Sofyadan geç miyecek, Selânikten hududumuza kadar çekilecek —olan doğru telle temin oluuacaktır. İki dost memleket arasında yakında bitecek olan telefon — tesi- satı, büyük merasimle açılacaktır. Çın Japon harbi — Başı | inci sahifede — rurt olarak müdahale edecek- lerdir. Londra, 13 (Radyo) — Çin maslahatgüzarı, bugün Başvekil Çemberlayı konuşmuş ve bir istikraz için islimzaçta bulun: Muştur. Maslahatgüzar (Sonfo), müte- akiben selarethaneye giderek gazetecileri kabul etmiş ve be- yanaltta bulunarak, Çinin, ica- bında başka devletlerden mu- avenet temin edebileceğini söy- lemiştir. Tokyo, 13 (Radyo)— Japon- yanın 18 bin ton hacminde yeni harp gem leri inşasına ka- rar verdiği söyleniyor. Fransız-İ:alyan tica- ret müzakereleri Paris, 13 (Radyo) — Ticaret bankası müdürlerinden B. Al- yar, Feansız-İtalyan ticaret an- laşması müzakerelerini idare edecekti. Türk-Rumen Ticaret odeasının kuruluşu Bükreş,-13 (A.LA.) — Rador Ajansı bildiriyor: Türk Rumen Ticaretodasının kurulması nunııebelılı mu:uıı âza dün Türk. bir yeni teşekkülü itibarile Türkiye ile Romanya arasındaki ticaret münasebetlerinde mühim bir rol eyaıyacak mahiyettedir. v numarayı yapan adamın öldü- ğünü söyleyince seyirciler bir panik hasinde sirki terketmiş- lerdir. Ölen adımın cebinde - iki mektup — çıkmıştır. Bunlardan birisinde zavallı adam kokain çecen bir bedbaht olduğunu ve dertten kurtulabilmek için bu numarayı naplığını itiraf etmek- tedir. Diğer mektubunda ise bütün beşeriyete htaben yazılmıştır. Bunda da şöy'e deniyordu: “İşte görüyorsunuz ki, bir kokain müptelâsı böyle rezilâne bir şekilde ben m gibi yerlerde ürünür, bülün insanlara tavsi- yem: , Beyâz zehir ku'lanmayınız!.., — Geliyorum! Gibi birşey fisıldadı ve biz- den evel merdivenleri - çıktı. Kaymakama — yavaşça - fısılda- dim: — Hüsniyeninki gelmiş.. Durakladı: j — Yanal.... Tekin değil, ÇıIyOru — Şu halde istemiyor.. — Böyle birşey olsaydı, ba- na söylerdi. Çünkü bunu biz kendi Muvafakati ile yaptık. — Karışık bir yumak veya düğüm.. ka: İçini çekti: — Evet.. Kesetm — biz'm kız... Bir aralık salonun kapısında Hüsniyeninki göründü. Dikkatle yüzüne baktım: Çirkin değil, fakıt tam bir ahmak tipi.. Alnı gayet kısa ve çukur, elmack — kemikleri Erlak, çenesi yağlı ve yassı, Yüzünün rengi beyaz pembe... L ÇT İngiltere - İtalya — Başı Tinci sahifede — niye lâyık değil ayni zamanda lâzımdır. Epok gazetesinde Domadie diyor ki: Prens Piemonun yukarı Adice yakında yapacağı bir seyahat- ten bahsedilmektedir. İtalya is- tikbal için ihtiyat tedbirli makla iyi yapıyor.Zra insı en kat'i vaidlerini de bazan unutuyorlar. Her halde diktatör de olsalar milletlerin drijanları gider coğrafya kalır. Bir hudut münakoaşa değil müdafaa edi F garo gazetesinin Romadaki muhabiri yazıyor: İtalya ile bir salâh intibar gerek Paris ve gerek Londra tarafından çok barizdir. Ve İtak yada kend'sine pasifik kuvvet- lerinin inkişafı ve imparatorlu- ğun işletilmesi için hemen he- men beklenmiyen ufuklar için hak ki bir değişiklik önündedir. Popüler gazetesinde ise Lou diyor k: Londra ile Roma arasındaki münasebellerde şu iki büyük mesafe mevcut idi: Habeşistan ve İspanya.. Her iki mesel de faşist me- talibatına müsaid olarak ve hiçbir karışıklık olmaksızın ha ledilmiştir. Gerek bugüakü va gerek yarınki neticeleri bize sadece felâketli görünen mu- hayyel bir realizmi methetmek bizim için zordur. Paristen —alınan — haberler Fransanın da yakında hılyı ile resmen ıııııkııelı:ıe girişece- ra baş- dirmektedir., Londra, 12 (A.A.) — Deyli Herald gazetesi Çin, Sovyet Ruıyı ve Yeni Zelandanın İtal: İtalyan itilâfının meriyet mev- kiüne girmeden evel önümüz- deki ay içinde Cenevrede ölü. me mahküm olabileceği müta- me| lcasnda bulunmaktadır. Ba gazete karar suretinin it- tilak ile alınması Tâzımgelmek- te olduğunu hatırlatmaktadır. Ayni gazete ezcümle diyor ki: *Cenubi Amerika devletleri ihtimal müstenkif kalacaklardır. Fakat Sovyet Rusya, Ça ve Yeni Zelanda bu suretle hare- ket etmiyeceklerdir. Yeni Ze- landanın son dakikada — menli bir rey vermek suretile işleri ka ışlırmakta tereddüd etmesi mümkündür. Fakat geriye Sov- yet Rusya ile Çin kalıyor. Sov- yet Rusya ihtimal diye- cektir. Çine gelirice kat'i suret- te bayır demekten betşka — ne yapabilir. Habeşistan ilhakının tanınmasına yol açmak Maçuko ilhakının taninması: yol aç Bunlara büyük, fakat sönük bir çift elâ göz de ilâve etme- ği unutmıyalım. Evet, tam mar nasile abdall. Karanlıkta şaşırdığını, elinin ayağının dolaşıp, dilinin — girt- lağı içine kaçtığını farkeder gibi oldum. Yapabildiği şey askerce bir selâm verdikten sonra kaymakamın elini öpmek oldu. Hem de sulu bir şapırtı ile.. Diğerinin çirkinliğinde ve zekâsında ne kadar> nefret uyandırıcı bir hal varsa, bunun abdallığında da ©o kadar ma- sum ve acındırıcı bir hal var., Keadtm! top'arladımı: Ben ne yapacaktım? Uzun uzadya düşünmeğe imkân ve vakit yoktu. Gayet tabii olmak.. Kaymakamdan müssade is- tedim vo çıktım. Çöntü biz'm kilerin geldiklerini, Güzidenin çığlıklarını duyuyordum. — An- nem, babam, Faruk, Güzide, % maktan başka bir şey değildir.. Muhafazakâr gazeteler İngiliz teşebbüsünü tefsirden içtinap etmektedirler. Yalnız Deyli Meyl müstesna olup memnuniyet iz- - har etmektedir. Londra, 13 (Radyo) —ltklyâ- İngiltere anlaşmasında aşağır daki üç nokta üzerinde tam bir mutabakat elde ed İmiştir: 1 'abistan maselelerinde 1929 itilâfnamesine riayet edi- lecek, 2 — Süveyş kanalı hakkım daki eski mukavele hükümleri * müteber olacak, 3 — Londra deniz konfe» ransı bükümlerini İtalya kabul edecek, 4 — İspanyada hiçbir emel- leri olmadıkları hakkında AL- manya ve İtalya taraflarından 1936 da neşredi'en beyanname hükmünü İatlya tamamen tanr yacaktır. Roma, 12 (AA) — Gaze telor, İngiliz-İtalyan müzakereler rinde elde edlen muvaffakıyeti büyük memnuniyetle tebarüz ettirmektedir. Korriere -Dolla Serra diyor ki: *Habeşistan meselesini Mil- letler cemiyoti önüne çıkaracak olan İngiltere bu kararını Ro- mada imzalamak üzere bulunan mukavelename zihniyetine tew fikan almıştır., Popolo Di Roma diyor ki: *İngiltere hükümetinin Milleb ler cemiyetine gönderd ği bir nota müzakgrelerin müsbet ne- ticelerinin bir teyididir., Stampa diyor ki: M. Edenin geri çekilmesinden beri geçen iki ayiki memleket arasındaki bütün gerginlik se- beplerini izaleye ve tehlike dolu havı a iekıçtavan teskine kâfi gek Bu mesud netice her iki ta- rafın gösterdiği hüsnüniyet ile kabil olabilmiştir. İngilterenin aldığı bu teşebbüs umumi Av- rupa vaziyetinde müsâid tesire ler icra etmekten hali kalmıya- caktır. Londra, 13 (Radyo) — Cu- martesi günü imzalanacak olan İngiltere - İtalya — anlaşmasının metni; ayni gün akşam gazete- lerile gerek burada ve gerekse Romada neşredilecektir. Avusturyada Fahri hemşerilikler kaldırıldı Viyana, 13 (Radyo) — Avus. turya belediyelerinin; Arşidük Otto, Dolfus, Şuşing ve Prens Starenberg için vermiş — olduk- ları fahri hemşerilikler, Alman ya Dahiliye Nezaretinin emrile kaldırılmıştır. Namık hep salonda idiler. Beni görünce doktor doğruldu: — Gel bakalım Aferide Ha- nım, bak, misafirimiz geldi,. Bundaki ince nükteyi hisset. memiş gibi davrandım. Doğru dan doğruya Namığa döndüm: — Safa geldiniz!.. Elimi uzatacak gibi bir ha- reket yaptım, fakat o ya gör —— medi, yahud da istiyerek hare- ketsiz kıldı. Boğuk bir sesle: — Safa bulduk.. Dedi. Bu seste, bir fırtınâ kırışığı, bir kin homurtusu var- — dı. Hafifce ürperdim. Gözlerin: . deki eski ihtirasın yerinde şims — di hııkı birşey perlıyordu. Galiba hazırlıklı, plânlı ve bazı şeylere karar vermiş olar — rak geliyordu. Maamafih, ben bunu daha tehlikesiz Iııılııy' rüm. — Arkası vur —