Bir ziyafetten sonra Şair Necip Fazılın komferandı; san'ati, olgun bir rub keyf iyetinin ince biz fikir ve düşünce mekanizmasını harekete getiren bir muharrik çeklinde telâkki eden hekiki san'atseverler için İmsaa sevklerinin en yükseğinin senulduğu bir ziyafet olmuştur. Bu ziyalet, bir akşam sentinim yorgün de- kikalarında verilmesine vağmen ondan dönenler kendilerinde adi mide sevklerinin şişkinliğine benser bir tıkanıklık değil; bilmediği bir diyarda, bu diyarın meçbullüğünde tahayyül ettiği gizli zevklerini bularak dolaşan: lerin iç açıklığını ve Cöşündürücü (Çerahlığını hissetmişlerdir. Bvet «ben ve ötesi> şairi basamne bir sistem haliade tazeliğini ve canlı- lığını daima mubalara edea duygu Ve gönül karakterini ötedenberi mevsu meetelelere başka bir fikir görüyü projektörlerinin aşıklarını çeviren tefek. kür karakterini birleştirerek, takdim ettiğl bu siyafeti ile İzmirlilere; medde maverasmın misralarıma bükim olduğu kadar düşünmeğe ve sen'et =odıdıkı ince fikir farklarını yakalamağa da kadir olduğunu irpat . Konferanun merzuu <Albülhak Hâmid ve dolayısiler idi. Bu serlevha bize tahmin ettiriyorda kiz Bu konferans yairin nmararındaki Abdülhak Hümidi çizerken ayai zenanda onun devrinin de bir mühakemesini yapı- cak Ve bu devri tefekkür adamının elinde tutalan mihenk taşıma vurarak onu bir kıymet hökmüne tabi tutacaktı. Filvaki böyle oldu. Şair ba konlaransında eadece Hâmidden bahtotme di. Hümidden bahsetmek için daha evelce bahsedilmesi lâmmgelen ve be- kiki çizgilerile tebellür ettirilmesi gereken —zesmi bir ugyanın eğreti ibl. gamını ifade eden <dühil üzam> mfatı ile amlan Bümidin neden ibaret olduğunu, onun iç benliğinin. hangi meddelerden ve nasl bir acele ile imal edildiğini ve devrine, muasırlarına göre yapılan kıyasın masıl bir irtifa gösterdiğidi anlatabilmek için tanzlmatın fikir ve san'at bakımından mu- hasebesini yapımak lözumdi. Ancak bundan souradır ki Bu — muhasebenin son yekünune Haâmidin ne eklediğini veya ocu mereden hangi istikametlere doğra aştığımı izah edebilmek mümkün olurdu. İçte Necip Fazıl banu da yaptı. Hatta bir esatlik kanferansı dol. duran sözlerinin keyfiyet bakımından en büyük yeri işgal eden varafı da berzandır; yani: Hâmidia mücerred olarak mütalesm değil; devrine ve dev zİBİN van'et dünyasının umumi kıymetine ve mahiyetine nispet — edilerek mütaleasıdır. Bu misbetin gayet sazih bir ifade ile ve intibak moktalarında bir açıklık ve müphemiyot barakmıyarak yapılması için kenferanıçı bir sastlik sözlerinin mühim bir kırminı sıri Bâmide tahsis etmekten foda: kürlık edip; <uklot merkesi>ni değiştirmeğe uğraşam tansimat Türk camis- smıa İstihalesini ve şartlarmı, bu yartlar içerisinde —bucalıyan — tanzimat san'stkârının kalite soviyesini anlatmak ihtiyacını daymuştur. Necip Famıl, Hâmidin neler yapabildiği ve me olabildiği kadar — noler yapamadığını ve me olamadığını da gayet tarih moktalar balinde göstermiştir. Himidi salama bosusunda cenılı bir adım olan bu konferanıta Necip Faml bu moktaları daba fazla bir izaha tabi totamamış ise buş ancak, — girişilen salama ve izah etme işinin bir saaşlik bir konferansa sığmıyacak kadar çetla oluşundandır. Bu çetia işle ba konforamsın bize anlattığı ve gösterdiği şeyleri unla: tabilmek ve gösterebilmek için de ancak Necip Fazılın duyuş melekesi ile telekkür ediş melekesinin imtisacına ihtiyaç vardır. Uyku yuyamıyanıar » çare bulundul İsviçrenin en meşhur - sekiz mütehassıslarından olup Lon- drada oturan Dr. (M. E Se- mantini), uyku — uyuyamıyanlar ıgıı bir gramofon icad etmiş- Içın Doktor, icad etmiş olduğu bu gramofon sayesinde günler- den beri göz yummak nedir bilmiyen birçok kimseleri, bir kaç dakika içinde uyuttuğunu iddin etmiş ve filhakika tecrü- bbesini yapımıştır. Doktor, yeni icad etmiş ol- duğu gramonu, uyku uyumuyan beş kişinin bulundukları karan- lık bir odaya koymuş yirmi da- kika sonra odanın kapısı ıgıl- dığında, bütün bu adamların, mişil mişil uyudukları görük Mmüştür. x — Mendillerin dört köşeli oluşul Bildiğimiz şu — mendillerin, neden dolayı dört köşeli oldu: gunu bilir misiniz? Bu, 16 mcı Lui zamanında verilen bir em rin neticesidir. 16 1ncı Lwi; ihtilâlden hayli zaman evel bir em r vermiş Ve; mendillerin, mutlak surette dört köşeli — olmasını emretmiştir. Müteakiben —ihtilâl baçgöster miş, 16 me Luinin başı uçu- rulmuş ve fakat, bütün bunlara rağmen de; onun, mendiller hakkında verdiği omir, ebedi- leşmiş bir mahiyet almıştır. Londra gazeteleri, okurla- rının mektuplarını biç ih- mal etmezler Londra gazeteleri, okurların- dan gelen mektuplara, çok kıy- met verirler ve bu mektupları, dalma aeşrederler. Bu itibarla, Londra gazetelerinin hepsinde kari mektup'ları içn ikişer üçer sütunluk ver vardır, Londra gazetelerinin okurları, çok tuhaftır; mektupları intişar etmediği zaman kızarlar ve te- lefona yapışarak, gazete idâre- hanelerinden sebep sorarlar!. Geçenlerde, Londra gazete- lerinden birine, kolalı bir ya- kanın iç tarafına yazılmış bir mektup gönderilmiş ve beledi- yeden şikâyet edilmiştir. Mzk- tup sahibi, kolalı yakayı posta- neye götürdüğünde, posta me- muru hayret etmemiş ve yalnız, adres sormuştur. Halbuki ad- res, kolalı yakanın dış tarafına iri harflerle yazılmıştı.! -Posta memuru, adresi görünce hemen pulu yapıştırmış ve gazete ida» rehanesine — göndermişlir! Bu mektup, —ertesi gün, (Deyli Ekspres) te aynen çıkmasın mıl Yeşil renk uğur getiriri Bazı kimseler, yeşilin iyi bir renk olmadığını iddia ederler, Halbuki, Avrupanın en modern kadınlarının fevkinde olduğu tahakkuk eden Düşes dö Kent, yeşilin, çok uğurlu bir renk olduğunu söyler. Hatta o dere- ©e ki, Düşes, her mevsimde yaplırdığı elbiseler — arasında mutlak surette yeşil renkte biz kostüm bulumur. Irlandada kızlar azalıyor! Irlanda adasında kadın hik- tanı vardır. Zümrüt adanın genç- leri, 300 zamanlarda eş buk makta zorluk çekiyorlar. Bunun sebebi; genç kızların, daha 10- 12 yaşlarında iken Londraya hicret edip orâda tutan etme- leridir. landa hükümeti; iş olmadı- gından dolayı Londraya hicret etmek mecburiyetinde kalanları bu - fikirlerinden — vazgeçrmek için, onlardan vergi almamağa karar vermiştir. ANADOLİ Aslzerı ve mülki tekaüdler —Oo—— Yeni kanun tebliğ edildi Askeri ve mülki tekaüd ka- nununun 48 inci maddesini de- ğiştiren — kanun — şehrimizdeki Yetim maaşı birinci derecede zevbeğe ve evildi, buğlâr bu: lunmadığı - takdirde ikinci de- recede dul ana, muhtaç ve malül zevç ve babaya tahsis olunur. ve bunlâra yetim de- nilir, Memurlar veya mütekaidler ikinaci derecede bulunan istib- kak sahiplerinin birinci dere- cede müstahaklar arasına ko- nulmasını bir beyanname - ile talep eylemek hakkıaı haizdir- ler. Ancak bu yolda beyi me verilmemiş olsa dahi muh- taç bulunan dül a veya 65 ve daha ziyâde yaşta bulunan muhtaç babaya talep- lori özerine birinci derece ye- timler arasında maaş tahsis olunur. Maaş tahsisi için zevç ve ba- baların yaşlarının 65 veya ha ziyade olması veya her kaç yaşında olursa olsun maişetle- rini tedarik edemiyecek dere- cede malül bulunması ve her iki takdirde tahsis kılınacak maaşa muhtaç olması lâzumdır. 65 yaşına basmak nüfus kay- dile; malüliyet, mahallince is- tihsal kılınacak raporun Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti veya sıhhiyo işleri dairesi tara- fiından — tasdikile; — muhtaçlık, kendisini — veya mecbur infak edecek kadar irad, ser- vet veya kazancı olmadığına dair mahalii hi hümet idare he- yelince verilecek mazbata ile tahakkuk edecektir. Geçmiş olsun Devlet demiryolları Doktaru B. Vasfi Muşkazanın ağırca ra- hatsızlığı - dolayısile — İstanbul Üniversitesi Tıp fakültesi ro- fesörlerinden B. Muzaffer İzmire davet edilmiş ve pı- zartesi günü gelece- gini bildirmiştir. Herkesin çok sevdiği aziz doktorumuza - şile- lar dileriz. Mısıra meyve idhali Mısır hükümetinin, dış ülke- lerden Mısıra idhal edilen yaş ve kuru meyvelerin haşarattan âri bulunduğu hakkıada mahalli ziraat dairelerinden alınan şe- hadetnameleri ibraz ıccbın- yetini ihdas ettiği şe ret odasına bildirilmiştir. Şeha- detaames'z mallar, Mısıra idhal Bugünkü Seans lardan itibaren Dün akşam Karşıyaka istas- yonunda bir tren kazası olmuş, sekiz kişi hafif surette yaralan- mıştır. — Yaptı z tahkikata göre kaza, İzmir-Çiğli arasında saat 17 seferini yapan banliyö treninin, Karşıyakada banliyö trenlerine mahsus ray makası- nın açık kalı yüzünden kö- mür vagonlarına çarpmasından Mmür vagonlarından birine şid- detle çarpınca içindeki yolcular, 1 Ş Hâdise derbal müddeiumumi- liğe bildirilmişse de halif yarar lanmş olanlar: — Biz şikâyetçi ve davacı değiliz. Dedikleri için müddeinmumi- Eşrefpaşa cinayeti Marangoz Salih ne- ler söyledi Eşretpaşada Alanyalı Hüse- yini öldürmekle mazaun ma- raagoz Salihin muhakemesine dün şehrimiz Ağırceza mahke- mesinde devam edilmiştir. Bun- dan evel hâdisenin — şahitlerin- den Âliyo isminde bir kadının iladesi alınmak üzere İstanbul irceza mahkemesi reisliğine tanbulda bulunamadığı gelen cevaptan — anlaşıldı. Maznun Salih: — Şahid Âliyenin Eşrefpaşa: da Havva adında bir ablası n Lütfen müsaade edin, ondan Âliyenin adresini öğre- nerek mahkemeye bildireceğim. Bundan başka benim kendisile kavgâ ettiğimi iddia eden Ali oğlu yapıcı Hüseyin, E'malı Ağırceza mahkemesinde benim aleyhimde şahidlik etmiştir. Bu ştbidin, benim önümde dinlenmesini isterim, Kendisia den soracağım bazı meseleler var. Bu süallerimle hakikati meydana çıkarmış - olacağım. Masrafını ben çekerim, mah- kemeniz, bu adamı İzmire ge- tirsin ve benim önümde istic- etsin. Kendisile bir meseleden evelce mehkemeye düşmüştük. Bunu bilenler vardır. O şahit- ler de celbedilsin. Mahkeme, — Âliyenin tekrar arattırılmasına ve yapıcı Hüse- TAYYARE ATEŞ olmuştur. Yolcu vagonları, kö- | | zaya Karşıyaka istasyonunda tren kazası Sekiz yolcu İıaî.îq.:e yaralandı. Ma- kas açık kalmış lik, zabitaca tahkikatın ikmalini emretmiştir. Ray makasını ka- biyet verdiği anlaşılan makasçı Bay Sırrı hakkında tahkikat ya- pılmaktadır. Haber aldığımza göre tren kazası, Karşıyakada derhal du- yulmuş ve istasyona pek çok halk ioplanmıştır. İki vagon kısmen hasara uğramıştır. Kas uğzarıyan — vagonlardaki yolcular, büyük bir heyecana :üıllıkı ve çok korkmüuşlar- ar. .. Dön akşam geç vakit ma- kasçı B. Sırrının, kaza — yüzüm den müthiş bir s'nir buhranına tutulduğu ve gelişi güzel sözler söylediği baber alınmıştır. Alsancak sere- moni yaptı o a— N .Buıin muhtelitler mMaçi var Fenerbahçe takımı — gelmedi. ginden, dün Alsancak seremioni yapmış ve hükmen galip ilân edilmiştir. Bugün saat onyedide İzmir mübtelit takımı, — Alsancak-Do- ganspor ve Üçok-Ateşspor ku- lüpleri birinci — takımlarından gönteşedirKelktelelei hazırlık maçı yapacaklardır. Alsancak-Doğaaspor —muhte» litinden teşekkül eden beyaz takım, Alsancaktan Hilmi, Ce- mil, Al, Eaver, Necmi, Rasum, Saim, Basri, İlyas, Hıkkı, De- ganspordan Said, İrfan, Fuad, Mehmed, Üçok-Ateş — muhteli: tinden teşekkül eden — mor ta- kım, Üçoktan Hakkı, Necdet, Âdil, Mazhar, Said, Hamdi, Komal, Namık, — Ateşspordan, Muzâffer, Şeref, Ömer, Coma- leddindir. Müsabaka saat 17 de hakem B. Mustafa Ballının idaresinde yapılacaktır. Yukarıdaki — spor- cular saat 16,30 da Alsancak stadında spor levazımile hazır bulunacaklardır. Bu müsabaka ile antremanlara gelmiyen fud- bolcular, İzmir muhteliti kad- rosundan çıkarılacı celbokunarak isticvabı vermiştir. Sinemasında 2 filim birden Meşhar Fransız Artisti VICTOR FRANCENin nefs temsili HARP — AŞK — VAZİFE — F'LIM AYKRICA: vaork : Damları altında | - 200 Kız—25 A:i st tara Gençlik — Eeş'e ve vncat PARAMOUNTJOURNAL ATEŞ, 2,30 -5.50 - 9,10. NEVYO 1K an temsil edilm'ş ellik kayaağı SEANSLAR: 425:7, namussuzlar Oynak kadınlardan, hırsızlar- dan, dağ başında soygun yapan eşkıyadan bahsedecek değilim. Çüskü namussuz ve fera diye tanıdığım z bu bedbahtların âr- kasında polis, jandarma, adliye ve kanun vardır. Bunlar hak- kında yapılan takibat — fenalık- ların “tecziyesle men'i maksa- dına müstenittir. Halbuki, bo- zuk tereyağını satan bakkal, müşterilerine bayat yemek ve- ren aşçı, sağlamları içine çürük meyvaları karışt ran manav, kok« mağa yüz tutmuş balıkları diri diri diye medheden balıkçı, yani bozuk ve zehirli maddeleri hem de üste para alarak, biza yutturan esnaf başı boştur. Yapılan kontrollerden, teftiş- lerden bahsetmek beyhudedir. Bunların ne kadar nazari ve ne kadar sudan — olduğunu biliriz. Ve.. küçük kasabalardan vaz geçtik, İzmir gibi memleketin en büyük bir şehrinde bile yi- yecek maddelerinin mahiyeti ile meşgal olan bir lâboratuvar ol madığını da bliriz. Şu halde, peynir kurtlanmadan, pişmiş gıdalar adamakıllı ekşiyip kül- lenmeden, sütler kokmağa baş- lamadan bozük oldukları anla- şılamaz. Bana — kalırsa, — belediyeler sokakları süpürmekten evel hal- kın yiyecek maddeleri ila moş- gül olmalı ve hiç olmazsa kr gü atdıy masını düş ir mazeret olmamakla be- ayet bir kasda makrun değildir. Ve bu, böyledir amma ya bilerek, bayat ve zehirli mad- deleri para kazanacağım diye satanlara ve sattıranlara ne demel.?. Bir eve girip b'r kilim çalan veya bir kasayı soyan bırsız; masum bir çocuğu beş kuruş kazanacağım diye zehirl'yen süt. çüden de mi daha çok mücrim dir? Birisi bir evin kilimini çâlı. yor, diğeri bir ailenia yavrusunu öldürüyor. Bunların hangisi na- muslu, han; namussuz.. Ya- hut hangisi daha namussuz ve daha alçaktır? Ne çaâre, namus telâkkileri hep böyle topal vea yanlıştır. Nitekim ekmek - parası - için vücudünü satan zavallı kadın fahişe, fakat koöcasının olomo- bili ile sevgilisinin randevusuna giden bâyan tertemizdir, in dir, hi ır, kibardır, yükse tir, herşey ve herşeydir. Yalnız namussuz değildir. Öyle mi? Zakkumoğlu Atlıspor Kültürparkta faali. yete geçiliyor Atlıspor - kulübünün — ihyası kararlaştırılmış ve hazırlıklara başlanmıştır. Yakında kulübe getirilecek atlar için bir ahır inşa ettirilecek ve üyeler, her gün Kültürpark etrafındaki yol- da tür yapacaklardır. - Atlıspo: kulübü, Kültürpark alınmakla şüphesz ki daha fazla alâka ile karşılanacaktır. Kulübe aid Ankaradan ge- tirtleceek atların amortismanı için atlara bineceklerden ücret alınacaktır. Talebeden — ücret alınmaması kararlaştırılmıştır.