$8 Kümonusani g—— KADİM TAKRİHE MÜSTENİD TEWA KA Süleyman Peygamberin Aşkı Yazan: A, Kuprin Insanların seviştikleri ıııld detçe, ruh ve vücut güzelliği insanlığın en yüksek ve gü- zel rüyası olacaktır. Ey Sulamit, yemin ederim ki, senin de adın asırlardan asırlara hararetle yadedile- cektir! *Süleyman Peygamber- fadi ci Peygamber ve zamanının en haşmetli, en kudretli hükümdarı Süleyman, henüz kemâle gelme- miş ve ancak 45 yaşlarındaydı. Fakat dirayet ve kudreti, erkek- lik kuvvet ve güzelliği, hükmet- tiği yerlerin genişl ği, idare et- tiği milletlerin çokluğile hayatı- nın en yüksek bir derecesine yarmış bulunuyordu. Süleymanın sarayı, sade Filis tinde değil, bu diyarın hudut ları dışında da şöhret bulmuştu. Asurt ve Finikeliler, yukarı ve aşağı Mısır, Arabistanın ceaup kısımları, bütün Yemen, Basra kö:lezi Süleyman peygamberin haşmet ve küudretini, saltanatını biiyor ve tanıyordu. Süleyman peygamberin bir dediği iki olmuyor, aklına ge- len her şey, - istediği — kadar imkânsız sayılsın - hemen olu- yordu. Arz üzerinde insanlar için mukadder olan — hiç bir zevk yoktu, ki Süleyman pey- gamber bundan kana, kana his- se almış olmasın! Has - hareminde 700 karısı ovardı. — Bunlardan başka — 300 odalık ve binlerce cariye — ve kölesi mevcuddu. Bunlar arzın dört köşesinden, her milletten seçilmiş en güzel — tiplerden idilerl Tevrat ve Zebura, Mezmurlara bakılırsa, Süleyman peygamber bu binlerce kadının hepsinden de gâm alıyorda. — Kendisine fevkalbeşer bir sevmek kuüdre- tini Yehva vermiş idil Sina dağnda aldığı bu kudret saye- sinde - Süleyman peygamberin arz üzerinde mevcud kadın cinsi ve tiplerinden zevk alması mu- kadderdi! Süleyman peygambe- re beyaz ve tonbul bir. kadın kadar, sarışın ve narin bir dil- ber, esmer ve güçlü, kuvvetli bir cenub kadını ve... İri kak galı, kırmızi düdakli kuzğuni bir zenci kadını da zevk ve neş'e verirdi! Fakat, iri siyah gözü, bevaz tenli, etine dolgunca ka- Dilimize çeviren: Şükrü Kaya tacak has'alıklı bir hararet var. Fakat sözleri ne büsbütün ma- nasız ne de fevkalâde — garip. Yalnız lâflarında tıpkı“Senekin, tasvir ettiği gibi cenaze alayın- da hazır bulunan bir adamın sözleri gibi insana melâl veren bir hal var. Mösyö Kanabol, biribirinden pek ayrı duran bacakların n arasında tuttuğu bastonuna çe“ Besini dayamış, sigarasının du- manına bir de edeb yat kokusu ka ıştırıyordu. — Ş: zavallı vatandaş (Bo- 34 Çeviren: Adam Hasıb Adamoğlu Insan, cin ve hayvanlara hâkim Peygamberin yedi yüz karısı, üç yüz odalığı vardı dınları hepsine tercih ederdi. Süleyman Peygamberin ken- disite isnad edilen şirleri ara- sında “kadını ya nergise veya- bud baharın yeni açımış âltın gülüne benzediği zaman çok severim, beyti de vardır! Buna rağmen Süleyman Peygamber, teni ve yüzü güneşin Şşiddetli harareti ile kavru'muş, iri siyah gözlü, gür syah saçlı tunçtan bir heykele benziyen kır kadın ve kızlarını da sevmekten geri durmazdı. Süseyman Peygamberin göz- deleri arasında, Davud Peygam- berin son zamanlarında, ihtiyar- hk demlerinde hayatına hararet ve zevk katmış olan Avizonga da vardı; bu kız, Sunamitlere men- sub idi ve Suriye ile Filistine yabancı bir ırktan değldi. Ve, Sulamitlerden fakir ve zavalı bir bakireyi her kadından ziyade sevmişti. .. Süleyman Peygamberin gez- diği zamanlar bindiğ: tahtırevanı uzak diyarlardan getirilen en kıymetli ağaçlardan yapılmış ve gümüş halkalarla b ribirine bağ- lanmış idi. Tentesi ipekten bir kumaş ile yapılmıştı. Oturacak yerleri ve dayanılacak — yastık- ları kuş tüyü ile doldurulmuş her tarafı da altınla işlenmişti. Bu seyyâr taht için kullan lan altın kıymetli taşlar, o zamanın zengin devletlerinin hazinesini teşkil edecek derecede çok idi. Süleyman sağlam — vücudlü, ın ve heybetli bir in- d 3lılın. sık ve bol ııçlırı mevzun — gekilli kafası, kalınca dudakları, irice burnu ile cazib ve hâkim br erkek tipi idi, Büyük ve dini günler- de tahtirevanı ile halk arasına çıktığı vakit, ona bir peygam- ber ve br. hükümdar olduğu için değil, en ziyade çok güzel bir erkek tipi olduğu için ba- karlardı! Büyük bayram ve şenliklerde Süleyman Peygamber de halkla birlikte en fazla zevk ve şarap ile sarhoş olur fakat buna rağ- men hakmüâne hareket ve söz- leri devam ederdi, ki bilhassa bu son iki haslet halkın kendi- sine muhabbetini kat, kat far- lalaştırırdı. Kadınların kâalbinin hâkimi ancak Süleymandı; onu gören kıdın, mubakkak âşikı olurdu. Fakat görmiyen kadınlar ble Yazan: Hanri Bero göstererek) şu biçare cılız ..,. maaokkta bize benzemek isli; Bu bize bir delilik alâmeti ııbı görünüyo.| Neden? Çünkü şiş- maalıktan utanmakla beraber bızzat şişman olduğumuz için. ltiraz etmek istedim: — Müsaade buyurunuz; dedi. Dünyada böyle azametli şişman- lıktan ender bir. hal yoktur. Dünyada ber kesten fazla yer işgal eden — bizlerde bir “nevi utangaçlık hastalığı vardır. Bu halimiz bizi ancak, gülinç ol kötüsü olan âşık sade adını duymakla kalplerinin derin bir ihtiras ve iştiyak ile titrediğini hissederlerdi. Sileyman peygamberin elleri bir kadın eli kadar beyaz, yu- muşak ve güzledi; * fakat hari- kulâde bir kuvvete malikti. Sol elinin orta parmağında da “Hâ- temi Süleyman,, bu tarihi ve meşhur yüzük vardı. Bu yüzüğün iri taşı kan kırmızı: üzerinde eski bir di geçer, cümlesi yızılı idi. Mukaddes tarih der ki: leyman peygambere insanlar gibi cinler ve hayvanlar da bo- yun eğmişlerdir., Evet, Süley. man peygamberin irade kudreti arslan ve kaplanları bile olduğu yerde durduracak kadar kuvvetli idi, İşte; zamanının — vak'anüvisi olan Abilud oğlu Yusefânın ta- rifine göre, macera'arını yazmak istediğimiz Süleyman peygamber budur. - De:ıı edecek — İki kız kaçırma vak'ası Burnava nahiyesinin Naldöken köyünde iki kız kaçırma vak'ası olmuştur. Küçük Ali oğlu Meh- med, Musa kâhyanın 15 yaşın- daki kızı Fatmayı ve — Hasan oğlu İlyas ta Mustafa kızı 16 yaşında Duduyu - kaçırmışlardır. Zabıta, ikisini de yakalamıştır. Kızlar, kendi- rızalarile kaçtık- larını itiraf etmişlerdir. Halkevi kogesi 1 — Evimiz İzmirde bulunan Üniversteliler onuruna 30-1-938 Pazar günü akşamı saat 21 de Ege gençlik gecesi tertib etmiş- tir, Yüksek tahsilde olanların her gün saat 16-17 ye kadar davetiyelerini almak için Hak kevine mür: r dergimizde genç- lğe br sahile açtık. Maksadr mız bu günün kapasitelerini ya- rina küvvetli br şekilde hazır- lamaktır. Yazı vermek — istiyen gençlerin yazılarını (Halkevinde Fuad Edib) adresne yollama” larını bildiririz. 3 — 28-1-938 Cuma günü saat 16 da evimiz Dil, Tar.h, Edebiyat komitesinin ve saat 17 de yönkümül — toplantıları vardır. 4 — 29-1-938 Cümartesi' gü- nü akşamı saat 20,30 da Hak kevi salonunda evimiz temsil kolu tarafından Ana piyesi tem- sil edlecektir. buyor. Mösyö- Kanabol bunları söy- lerken — gülümsüyordu. — Sonra şışman — bacaklarını — biribirine kavuşturdu. — Ba ayarda olanlar bilir- ler ki aşkı elde etmek için çok uğraşmamız lâzımdır. Bu bizim muvaffakıyetlerimizin — kiymetini artırır. Galib'yetimiz daba sağ- lam olur. — Daha sağlam mı? Demek ki sizce en sevilmiyen âşıklar en sadık kadınlara malik olur- lar ha? Diye bağırdım. — Bu kadar büyük bir ha- kikati söylemeğe diliniz varım- yor mu? Ha!bu ki tecrübe gös- teriyor ki: Karıları — veyahud. oynaşları tarafındanen ziyade aldatı'anlar güzel, yetkin, üstün, talihl, yakı ıılılı delikarlılardır. — Bu; bir kanundur ve bu kanun aşk ANADOLU <. Çeşme tahrir? arazi ko- misyonundaki teftışler Bir azaya işten el çektirildi. Vi- lâyetçe tahkika başlanıldı Tütüncüler koçanları vize edilmediğinden| tadır. pzra alamıyorlar Çeşme ılıcasının ve plâjfın uzaktan görünüşü Çeşme, ( Hususi ) — Tabriri arazi işlerinde vaki yolsuzluklar hakkındaki neşriyatımız, vilâyet makamınca alâka ile karşılan- mış, yapılan tetkikler, bu iddi- alarımızın doğruluğunu ve tah- rir işlerindeki yanlışlıkları mey. dana çıkarmıştır. Vilâyet tarafından gönderilen müfettişler, tetkikatı mahallinde yapmışlar ve zabıt - varakaları tanzim eylemişlerdir. Diğer ci- hetien kaymakam B. Mustafa da tahriri arazi işlerile yakından alâkadar omuş, Reisdere kö- yünde bulunan - komisyonun fa- aliyetini — teft'ş etmiş, ko- misyo 'azası bulunduğu halde bir gün bile vazifesi başına gelmiyen B. Saim Aldemire iş- ten el çektirmiştir. Çeşme, Alaçatı ve d ğer köy- ler halkı, gazetemizin neşriya- tından ve gösterilen alâkadan gçok memnun kalmışlardır. Şımdi komisyonun — hataları — tashiha başlanmıştır. Zeytincilik kursu Burada yedi gün devam eden bir. bir zeytincilik —kursu açıl mştır. Kurs Ziraat Vekâleti mıntaka zeytin bakım memuru Nevzad Yılmaz tarafından idare edilmiştir. Kursa devam eden- lere geceleri nazari, gündüzleri de şose kenarındak- zeytinlerin budanması süretile ameli ders gös erilmiş, 22 zeytineye bur dama ustası vesikası verilmiştir. Şimdiye kadar Çeşm: Ş bice. zireşnin dört kazasınd» zeytin- — Bevim a.datmak istediğ m koca en yak şıklı delikanlılardan biri olmakla beraber... Görü- yorsunuz ya hal ve vaziyet sizin kaideyi tekzib ediyor. — Emin olunuz ki teyid ede- cektir. Zaten aşk dediğin şey sürgit değil [Örgıç!i!. . O esnada « klı — yo'un ucunda bir çift gözüktü. Yaşları ucuca konulacak olursa ancak otuz altıya varırdı. Del kanlının arcasında beli kemerli bir bis k- let ceketi vardı. Arkadaşı o kadar güzel, o kadar taze, o kadar penbe” idiki insan onu yaltız sabahları yaşamak için yaratılmış zannedebil rdi. Arka- sına” doğru kaykilarak gülmeden katılıyordu. Sebeb te arkadaşı bir çınar yeprağile — burnunu gidikliyordu. — Bizi — gördüler, Derhal — oynaşmayı biraktılar. cilik kuraları açılmıştır. Kurs! yakında köylere de teşmil edi- lecektir. Bu yıl anason az Meşhur Çeşme anasonu, ha- vaların kurak gitmiş olmasın- dan bu yıl gayet az yetişmi Tabii fiatler de — yakselmiştir. Köylü, tohumluk anasonu güç- lükle 150 -kuruştan temin ede- bilmiştir. Bir fabrika sahibi ile inhisarlar idaresi, avans olarak tevzi edilmek üzere 3 bin kilo tohum gönderm ştir, İnhisarlar idaresi, ayai zamanda istihsal masrafını harşılıyacak avans ta vermektedir. tohum zıma- Zürrar İnhisarlar — idaresinin ve para tevzine böyle nında başlamış olması sevind.rmiştir. Tütün vaziyeti İnhisırlar eksperceri, tüccar tarafından mübayaa edi.en tü- tünlerin koçanlarını vze etme- den devir yapılamaz. İşte bu yüzden 11 gürdenberi tütünle- rini kumpanyalara teslim etmiş olan müstahsil para alamamak- tadır. İdarenin faaliyete geçmesi lâzımdır. Bu da hayal Bozyakada boş bir arsada de- fine mevcut o.duğu hakkında Müli emlâk müdürlüğine ihbar- | da bulunulmuştu. Yapılan araş- tırmada biç bir şey bulunmamış ve definenin ararmasından vaz- geç İmiştir. geçtiler. Faxat gümemek için kendilerini zor zabtettkleri bes- belliydi. Üç adım ileride ağaç- ların — yapraklarından sizülen güneş — vücuderini mavi ve sırmalı lekelere boğduğu zaman kendilerini zabtedemediler kah- kahaları salıverdiler. Sakalını okşıyan Mösyö Ka- nabol: — Hayır! Dedi. Hayır dün- yada yalnız aşk değil bir de gençlik var. Sesi de; — Böyle; bıhçe erde sira larda oturan - örkeklere gülen genç kızların kolunuza asıldığı yaşı geçtimi insan temcit pilâvı gibi tekrar tekrar önüne konu- lan aşkın İütülkârliğle iktifa etmeli vesselâm. Bu muhakeme beni hayrete düşürmüştü. Fakat 6 muhterem zat eini dzime koydu: nin faaliyeti Yeni bir stadyOm ve belediye binası inşa edlecek Targüdle, (Husasi) -— Balir diye faaliyeti takdire şayandır. Kasabanıa imar ve tezyini - için munltazam bir şekilde çalışmak- İki sene evel tesis edilen. fi danlıktan istifadeye başlanmış, Kasabada teşcir işlerine hız.ve r.lmiş, civar köylere bile fidan tevzüne imkân bulunmuştur. * Beled'ye, Kasabada — gençlik hareketlerinin her güa arttığını görmüş ve gençerin en mühim ihtiyaçlarından biri olan -stâd- yom işini ele a'mıştır. - Şehir meclis nin bundan evelki- İçti- malarında spor sahası — olarak telrik etteği alan Kuayu mezar- lığında modern bir stad kurul- ması kararlaştırılmış ve sii mun projesi de — hazırlattırik mıştır. Yıllara taksiım — edilerek büdce imkânlarına göre inşâsına çalışılacaktır. Belediye binası Her kolu ayrı ayrı- yerlerde bulunan beledye teşkilâtımıa bir çatı altında toplanması, - iş- lerin daha düzgün ve kolaylıkla temin edeceği ka- naatine varılmış va modern bir belediye binası inşası muvafık görülmüştür. — Binanın projesi hazırlanmaktadır. Cumhuriyet meydanı Şimdik: Cumhuriyet meydanı, kasabanın iht yacını lâyıkile kar. şılıyamamaktadır. Belediye, yeni meydanın başka bir yerde ku- rulmasını ve daha geniş tutük misını, burada Büyük Şef Ata- türkün heykellerinin de yer ak masını kararlaştırmış ve projes sini tanzime başlamıştır. Su işleri Mevcud su tesisatının — uslahı için A manyadan beş kilomet» relik boru — vel malzeme ge- trtilmiştir. Havalar düzelince ıslah ameliyesine başlanacaktır. Manisa — Vilâyet umumi mec. lisi toplantıları Manisa, ( Hususi) — Umumi meclis içtmâlarına devam et- mektedir. Dünkü toplantıda büdce e. babı muc'beleri okunmuş, ilbe» yımızın Ankara — seyahati hak- kında görüşmeler yapılmıştır. Birinci toplantıda büyükle- rim z çek len tazim telgraflarına gelen cevaplar alkışlar arasında okunmuştur. yetlerine devam etmektedirler. olmaz. Öran — ve geçen bir şey yarsa oda sevilmek çağıdiır. İnsan bir defa o yaşı geçmeğe görsün geçti mi Allah selâmet vere., —İyi amma sözleriniz hiç te cesaret verecek mahiyette değil, — Neden olmasın; madcndki bir defa gençlik geçti mi her kes bir oluyor. O — vakit insan ister zayıf, ister semiz, ister gö- bekli, ister kafes gibi kaburga kemikleri sayılacak kadar sıska; ister çifte gerdanlı, ister gırtlak kemiği kocaman — bir. badem gibi çıkık olsun ne farkı kalır, Bir dela kadın bizde gençl'k cazibesinden başka bir şeye :ı;pılıhn kendini soğuk kanlı- ikla verdimi hiç bir şeyin ehemmiyeti kalmaz. Kadınların erkenleri yakından — ve inceden inceye tedkik — ettikler ne zahib olanlar, gene erkeklerdir. Tıbkı mamın en kadar eskidir. B çimsiz bir ko- | Kokoa girdiler. Fevkalâde c ddil —— Maamafıh bu hal hissiyata | burada “ söylendlen br aalar losun çıkık omuzü arkasını | g çamek davasından kurtara- | cayı aldatmaya çalışın bakalım. —:yı adım.arla Öümüzden | mabi değildir. dedi. Aşkta yağ — Sönu Vür — h Yü . ada NUĞ g Encümenler faali- -