Ş *—* eee z Ş Kral düğünleri Vindsor Dükünün malüm olan başmetilü feragatinden ve evlenme hikâ- san günlerde pese kral ve veliahd ovlenme bikâyeleri işgal etmeğe Uzan asırlar yer yüzünde Allabın veki bu beşer oğullarının evlenme hidiseleri kudrel de bekçiri her safbasnda datma bir muhayyile üde bir vakın icadının üdeta realiteleşmesi gibi muhteşem ve füsunlu bir olmaktan çıkmış ve mus, hakikat şekline dökülmüştür. Öyle ki kralların yapıcılık ve yaratıcılık ka- dizliğini ilAbi bir imanışla kabul eden, fakat onu kendi (fani gözlerinin rü- yet kabiliyesi dışında mevcud bir varlık şeklinde parlak hisseden halk, bu düğünlerin ancek rüyada ve masallarda görn Tni seyrettikçe o ilâbi kadirliği bötün kudreti! n elinde bulu: drakine zorla sokarak isbat ederdi. düğünleri tanzir eden bu düğünlerin muh Kral düğünleri, krı kan gözüne ve bunalımı gece masallarındaki m debşetli parlak saf hala. örmüş gibi olurdu. ve maddi kudreti bal. Artık — binbir Geteyanım inkâr kabul etmez bir bakikilikle gören balk; oau yapı tin ae büyük bir tey olduğuna mırdı: Kral düğünlerini ba kadar fevkali le olmağa sevkeden vebebi kavvetliri balka bi ta hükümderının setretini lere en ciddi ve âdeta misti Bu gün devlet kudretinin eden halkın nazanada kral düğünleri artık e lâkkiye lan — alâkanın iyen Beşet düy çici bir histen duygüm da karışıyocur bunu da; Allabın karşı duyulan başyetli bir mutavaat olarak — değil, içinde parlıyan murassa bi kral düğünlerine karşı duy tatlı bür kaç dakika yeşamak teal,, ye karşı dayacağı karşı dayulan — hakiki bir yeryüzündeki — gölgesine sevgi sadece, idari tarzı me olarsa olsun o içi devlet reisine karıı sempati olarak telükki etmek lizımdır. O balde bırakalım bu düğ le ve mubayyilelerimiz dünyasında kalma ve gı rihim sinesin: gı telkin etmek is â ve ihtiyacı idi. bir alâka duyardı. tezahür sahalarım çok iyi bilen ve takdir evirlerin haşmetli dekoru mazbür olmaktan çıkmıştır. Ba gün mihveri bir eğlence karpında ibaretti bir T ta zeteler bize da. duyolan ha alâka verici hâdiseleri birim kendi meselelerimiz olarek okutsun, Nij Hiddet ve güzellik Şu aşağıdaki yazılarımızın en büyük ihtiyati kayıdlarla telâk- kisini rica ederiz: Hiddet, insanin — güzelliğini arttırırmış. Hiddetlenen bir in sanın kanı harekete gelir ve tenine başka bir güzellik ve- rirmiş! Harikulâde bir kan naklil Londrada Koroydon otelinde şimdiye kadar görülmemiş tıbbi bir hâdise geçmiştir. OÖtelde bulunan kibar ve zen- gin bir bayan dahilen kan kay- betmeğe başlamış ve - hayatı tehlikeye düşmüştür. Vakit de gete ve geç vakittir. Hemen bulunan bir doktor, Dr. Sicel, bayanın hayatını kurta:mak için diğer bir insandan kan naklı lüzumunu bildirmiştir. - Gece vakti, bayana kanını verecek bir kimse bulunamamış- tır. Doktor da, bu müşkül vazi- yette kadına, kendi kaybettiği kani tekrar vermiş ve kadının hayatını kurtarmıştır. En az ölüm yaşı Sigorta şirketleri, insanların ölümlerile, ölüm — şartlarile çok meşgul olurlar; şirketlerin me- nalii de ancak bunu icab ettir- mektedir. Amerika sigorta şirkcetlerinin yaptıkları tedkiklere göre, sanların en az öldükleri yaş on birinci yaştır. S.gorta şiketleri için de on birinci yaşın hiç bir kıymeti yoktur. Hammallık eden prons Bundan bir kaç gün | evel Helsmgforsde tahmil ve tahliye ameleliği yapan heliskan bir Aleksandr Domidof, Rusyanın belli başlı bır prensi idi. Dami- dof hanedanı birinci Petro za- miş ve 1917 ihti- lâline kadar ço yüksek ve me- sut bir hayat sürmüş fakat ih- tilâlden sonra berbat bir hale gelm 'ştir. Aleksandr. Domidof ailenin reisidir. Ve hayatını ancak vapur hammallığı ile kazanmış ve ha- mallık ederken de ölmüştür. Kırmızı derililer güzellik kraliçesi Güzellik kraliçesi seçmek yak nız Avrupalılara ve beyaz in- sanlara mahsus değildir. Ame- rikanit kırmızı derilileri de ken- dilerince güzellik - kralçı mektedirler. Bu sene de güzellik kraliçesi olarak Nasmi Spalding Pualk adlı kırmızı derili dilber seçilmiştir. 225,000,000 senelik taze yumurta Hayır, sayın okuyucu, hayır, delirmedik. Bizim taze yumur tanın - ne eksik ne fazla olma mak şartle, tam - iki yüz yir mi beş miyon senelik olduğu: nu fen erbabı tasdik etmekte- dir! Kaş senelik olduğu bilinen ve Teksasta bulunan bu yumur- tanın yalaız hang. cins kuş veya tavuğun yumurtası olduğu meç- huldür! Aşısız kök.ü asma fidan'arı Manisada Horozköyündeki A- merikan asma çubuğu fidanlı- ğında yetiştirilen aşısız közlü asma fidanlarının 2654 numaralı kanuna göre onar paradan isti- yenlere satılması iç n Ziraat Ve. kâletinden vilâyet ziraat müdür: lüğüne bir tamim gelmiştir. Ü seç- j Fuar kom: tesı Dün bazı kararlar verdi Fuar komitesi, dün akşam belediyede Dr. B. Behçet Uzun | riyasetinde toplanmış, Ege ürün- leri müzesinin inşasına blşlln- masını kararlaştırmıştır. firması, bu seneki fuara İştirak edeceğini ve bir paviyon, yap- tıracağını kömiteye bildirmiştir. Bu pav yonda eğlence sineması, muhtelif Eğlence — Öletleri bulur nacaktır. Fuarın tenvirat plânı, bele- diye elektrik ve makine mühen- disliği tarafından rlanmıştır. Okullarda Mazotla temizlik İlkokullarda tahta döşemele- rin temizliği için faydah görü- len ve kullanılan mazotun, sık miktarda kullanık ve sürülmesini müteakıb derecede har sık ve bol dığı dersanelerin kâfi .| valandırılmadığı, bu yüzden ço- cuklarda baş ağıısı ve kusmağa kadar varan rahatsızlıklara — se- bebiyet verildiği görülmüştür. Kültür direktörlüğürden, b tün okullara dikkat edilecek sıhhi şartlar etrafında yeniden tebliğatta bulunu'muştur. Feci bir kaza Dün Selvilimescit mahalle- sinde Selvilitepede — Aliefendi caddesinde kunduracı Mehmet oğlu Bay Hasanın dükkânında bir kaza olmuştur. Ha kapınar mensucât fabrikası amelesinden Ali, arkadaşı Hasana tabanca- sını gösteriken tabanca birden- bire ateş almış, Hasan çenesin: | den ağır sürette yaralanmıştır. Ali tutulmuştur. Fakir yavru, tahassüsleri İki gece evel, Dolaplıkuyu müz k kolu, Halkevi salonların- ların da, Dumlupınar mektebindeki fakir ve yoksullar menfaatine çok a'âka gören bir konser ver- mişti. Dün, mektep başmual- limliğinden aldığımız bir mek- tupta, müzik ko'u idare heyetile kiymetli muallm bestekâr Bay Hayri Yenigünün bu hususla insan? ve yüksek alâk larına karşı yavru çocukların d. yduk: ları büyük Şükran ifade edi- mektedir. Bağ bahçe tütün için Kimyevi Gübreler Ziraat âletleri Hacı Davüt zade Rahmi Karadavud Halimağa Çarşısı No, 31 Feci bir kaza 'Zavallı adam, İzmi - Urla şosesi üzerinde bir kişinin ölümü, bir kişinin de ya- ralanmasile neticelenen bir ara- ba kazası olmuştur. İzmir civa- tinda Yeniköyde oturan Celâl Oğlu Necib, tek yük arabasına ald gı Şaban oğlu Hüseyinle İz- m.re gelmek ürzere şoseye çık- mıştır. Arabacı Necibin ihbarı- na göre o sırada Urladan İzmire ge'mekte o'an Urla belediye- sinde mukayyet 9 numaralı kam- yon arabaya çarpmış, devrilen arabada bulunan Hüseyin beyni patlıyarak ölmüş, kendisi de ha- fif surette yaralanmıştır. Tahkikata müddeiumumi mu- avini B. Sabri Atamaner tara- fından el konmuş, hâdise ye- rinde yapılan tet<ikat ve kımyon “arabacının ha- tası ile ölüb gitti —. — yolcularından yapılan tahkikatta kamyonun arabaya çarpmadığı, Necibin idaresizliği ve tedbir- sizliği sebeble arabayı yolun kenarındaki taş yığını üzerinden geçirmek islediği sırada araba- nın devrilmesine meydan verdiği Anlaşılmıştır. Şoför Şerifin ida- Yesindeki — Ürla — kafayönunda, ' çarptığına dair en kü- çük bir iz bile bulunamamıştır. Taşlar, 80 santim yükseklik- tedir, Araba, müteaddid defalar, taş yığınları üzerinden geçirik miş ve devrildiği görülmüştür. A abacı Necib, ölüme sebebi- yet vermek suçundan tevkif edilmiştir. Limanımızdan ihracat 9-1-938 den 15-1-938 tarihine kadar bir halta içinde İzmir limanından — yapılan — ihracata dair Ticaret ve Sanayi odasınca bir istatistik hazırlanmıştır. Buna göre hafta içinde limanımızdan yaplan ihracat miktarı şudur: 849,8 ton üzüm, 309,8 ton incir, 253,1 ton hurda incir, 105,5 ton palamut, 17,4 ton pamuk, 27,8 ton zeytinyaği, 262 ton 669,6 ton bakla, 2,6 ton nohut, 136,8 ton kum- darı, 89,5 ton çavdar, 6,5 ton susam, 167,5 ton kep k, 406,4 ton küspe, 1,1 ton halı, 2,1 ton defre yaprağı, 2,7 ton bak mumu, 50,3 ton deri, 364,4 ton tütün, 3,2 ton ceviz, 6,6 toh süpürgeotu, 61,6 ton miyan- ö 100,5 ton palamut hulâ- Vilâyet Umumi meclisi Umumi Meclisi, gün saat 14 de vilâyet salonunda vali Bay Fizlı Gülecin riyase- Vilâyet bu tinde toplanacak, yeni yıl büd- cesi üzerinde müzakerelere de- vam edecektir. Gecmetri Ritabı müsabakası 1938 - 1939, 1939 -- 1940 ve 1940 — 1941 ders yıllarında okutulmak üzere İltokulların 4 ve Sinci sınıflarına mahsus geometri (Hendese) - kitabının | yazılması için 17.2.938 ta den 16.6.938 tarihine ka dört ay müddetle bir müsabaka açılmıştır. Kültür Bakanlığı, bu müse bakaya iştirake karar verenlerin 16.3.938 akşamına kadar di- lekçelerile — Bakanlığa malü- mat vermeleri şehrimiz Kültür direktörlüğüne bildirmiştir. Güzelliğine - Zarafetine - Azametine paya olmıyan dünyanın en büyük filmi TAMAMEN RENKLİ MARLEN - DIETRİICH ve CHARLES BOYER'in en muazzam temsilleri ALLAHIN BAHÇELERİ Sönmez bir âşkın müessir hikâyesi PARAMOUNT JOURNAL—MİKİ ve Ayrıca; MISIR MANZARALARI Kahire — Nil - Ehbramlar — Ebulhul ve sire TAYYAREDE SEANSLAR : Hergün Cumhartesi - :3 —S—T — 9415 de.. Pazar 1 de başlar. Yeni hoparlör tesisatı Belediyece yaptırılan keşfe göre merasim ve toplantılarda söylenen nutukları, konferansları bütün şehir halkının dinlemesi için yaptırılacak yeraltı tesisatlı hoparlörler altmış bin İiraya çıkacaktır. Hoparlı meydanlara ve Cümhuriyet Halk Partisi ne&hiye ocaklarının — salonlarına — kona- caktır. Zavallı yavru! Kemik yutup öldü İkiçeşmelikte Dündar soka- ğgında feci bir ölüm vak'ası ol- muştur. Hüseyin oğu B. Ceb- bör ve karısı Ba: Sabriye sof» râda pirzola yerken bir buçuk yaşındaki çocukları Erol tabak- tan kaptığı bir kemik parçasını ağtına atınıs, yutmuştur. Kemik çocuğun boğazına saplanmış ve çocuğa nefes aldırmamıştır. Kü- çük Erol, hemen hastaneye gö- türülmüş ve ameliyat yapılmak süretile kemk çıkarılmışsa da zavallı yavrucak ölmüştür. Hâ- dise tahkikatına Müddeiumumi muavini B. Sabri Atamaner ta- ralından el konmuştur. .. Bu da yanmış: Burnava nahiyes nin - Kavaklı- dere köyünde Kâmil oğlu beş yaşında Münfer evde yâlnız bu- lunduğu sırada mangaldan üze- rine düşen #ateşten — yanmağa başlamış ve zavâlli çocuk, vü- cuüdünden alevler çıkarken ka- pıdaa dışarı fırlamıştır. Gören- ler, çocuğu kurtarmış ve İzmir memleket hestanesine getirmiş- lerdir. Ya ağırdır. Türkiye - İsveç İsveç ile herhangi bir hususi takas muamelesine başlamadan evel İsveçte kliring knıteııh müstadesi almak lâzım gel İsveç hükümetinin Ankara sefiri tarafından alâkadar makamlara bildirilmiş ve şehrimiz Türkofi- sine de buna dair malümat gel- Miştir. Bekleme salonları Belediyece Kordonda otobüs bekleme salonlarından birincisi gümrük önünde yaptırılacaktır. Hazırlanmakta o an plâna göre otobüs bekleme salonları, hem barakası olacak, hem de içinde tütün, çikulata — vesaire | satılacaktır. Balodan ilhlamlaı Geçuı ıkşım Halkevinin ver- al baloda dans eden seyrediyorum. Karşımda ne feerik — bir manzara vardı. Sanki bundan — bir asır evelki babalarımız, büyük ninelerimiz canlanmış, şu insanı ta içinden oynatan Fokstrota ayak uydu- rarak dönüyorl. Her kavalye, her dam bugünün insanı değildi, kıyafeti ile, başının tanzim tarza ile hep geçmişi canlandiriyordu. İnsan şu kesilmiş saçlara ve şu böl "şalkarların altındaki uzun ökçeli iskarbinlere dikkat etmi- yerek bir &z dalsa kendisini ko- layca mâziye ait bir rüyada zan- nedebilirdi. Ne zarif, ne göz alıcı elbise- lerdi onlari. Meğer nine'erimiz o kınalı elleri, o çedik papuç- larile ne güzel giyinmesini bili- yorlarmış!. Hele Halkövi reisinin arkasında bir elbise vardı ki in« san baka baka doyamıyordu. Her torahı sırma — işlenmiş, ay- larca göz nurü yemiş olan bu elbisedeki cut'ahengini “bugünün en zarif bir robruda bile bulmağa im- kân yoktur. Fakat hayretl. Bizzat zarafeti tecessüm ettiren bu elbisede en ufak bir açıklık, en möhmel bir lâübalilik yoktu. Kendi kend'me düşünüyorum; demek br kadının vücudünü teşhir etmeden de gü zel, hem de çok güzel göster- meğe imkân varmışl. Bagünün hep çıplakiğa, hep ıcl-nığı doğru giden ve muhakkak erkekleri bir tiksame ile kaç ran modası yerine dünün tatlı bir b cap hissi ile daima örl helan veyahut — örlülü kalıyor gibi görünmesini bilsa kadını ne kadar daha cazip, ne kadar daha füsunlu ve ne kadar daha sehhardı!. renk imtizacını, vü- çıplak, hemen he- men de çıplak bir vücut kadar iğrenç bir şey var midr? Kadını kasap dükkânlarında satılan bir et parçası halinden çıksfıp Oona büyülü bir hicap perdesi altında güzelliğinin ea büyük kudretini iade edecek bir moda bugünkü erkek - telâkki- lerine ne kadar daha üygun bir şey olurdu! hep vitrin güzel- ve her Avrupânın liğinden mülhem olan şeyi yalnız açmakta maddi bir estetik arayan manasız, saçma modası yerine ilhamını nincleri» mizin ruhani ve şarklı estetiğin. den alan bir Türk modası ika- me etmek bugünkü Türk kadır nına belki en hayırlı bir ideal olur. Eğer kadınlar, iddiaları veç. hile, erkekler için, erkeklerin hoşuna gitmek için giy nıyor, süsleniyor ve boyanıyorlarsa görmeğe çalışan b r e:kek gözü. nün bu satırlarda tecelli eden hükümlerine kıymet vermelidir- ler. Güzelliğin şiiri «çılmakta değil, ince bir zevk ile örtün: mektedir. Hamdi Nürzhet Çançar Kimın cesedi? Evelki gün — Halkapınarda metrak bir çocuk cesedi bulun: muştur. Çocuk, yeni doğmuştur. Hâdise tahkikatına müddeiumu- milikçe el konmuştür. Çoğuğun kime aid olduğu zabıtaca araş- tırılıyor. Suriye ma!buatı Fran- saya hücum ediyor Şam, 24 (Radyo ) — Suriye matbuatı, Hatay meselesi etra- fında uzun makaleler yazmakta Ve DU N D TrE Si d detli hücumlarda bulunmaktadır,