Divan bittikten sonra artık her vezir, her kuman- dan kendine düşen işi yapmağa başlamıştı — er ee —— Ahmedin oğlu, paraya muh- taçtı. Derhal emir verdi: — Vergil. Ertesi gün halktan zoru zu- runa ve mühim miktarda ver- giler toplanmağa başlandı. Kimse ses çıkarmıyordu. Fakat bir kaç gün sonra, her şey bütün çıp- Jaklığı ile meydâna çıkmış ve Sultan Selim bundan haberdar olarak hiddet'nden âdeta ken- dini kaybetmişti. Selim, derhal divanının topr lanmasını emretti. Bu divana, vezirlerden başka diğer mühim erkânı devlet te iştirak etmiş- lerdi. Hakan çok hiddetli yordu: —Gördünüz ya, diye bağırdı. Ben, bu dakikaya kadar baba. min vasiyetini tuttum. Onlarla kıliç kılıdı gelmek istemedim. Çünkü merhum pederim, kar: deşlerimle iyi geçnmekliğ mi söylemişti. Bıgün is: onlar baş kaldırdılar. Memleket ve mil- tine fesad sokmak ist. yorlar. Ben de artiık mukabil harekete geçmeğe hak kazamr dim, değil mi? Bütün başlar birden eğildi: — İradenize muntazırız efen- dimiz, haklısınız!. Padişah, işi bir. çırpıda hal- letmişt'. D.vanın toplanması, bir üsülden ibaretti. Yoksa, Sıltan Selim, çoktan kararını vermişti ve bu kararından onu kimse çeviremezdi. Pad'şah bundan sonra, sadrı- âtam Mustafa paşaya baktı: — Paşal.. Bir şeyler işitiyo- rum.. Yeniçerilerle Sipah: kuk: larımızın arasında bir nifak varmış.. Hatta biribirlerin'n ka- nına kadar göz dikmi; Mustala paşa şaşırdı: — Doğrudur, padişahım, fa- kat izalesine gayret ediyoruz.. Filhakika, orduda bir takım anlaşamamazlıklar olmuştu. Pa: dişahın adamları, daha doğrusu casusları keyfiyeti derhal sultan Selim bildirmişlerdi. Padişah ayağa ka'ktı: — Memlekette en küçük ha- rekete tahammülüm yoktur. Her kes bilsin kiş ben, her işin hakkından gelirim. Kullarıma söyleyin, rahatla otursunlar. Y: kında onlara yeni harpler, yel muzaflferiyetler bahşedec: ğ'm. Sultan Selim bunu mütcakıb emrettit: — Oğlum Şebzade Süleyman, İstanbulda kaymakam kalacak.. Ben, Şehzade Ahmedin üzerin Malkoçoğlu —Ali - Bey Bu Üzerine yürüyeceğiz. Sadrıâzal paşa, sen de bana refakat ede- ceksin.. ANADOLU Günlı'ılıü—yıııl— gazete çABuharrıri Hı_ydıı Rı.dıı ÖKTEM Umumi veşriyat ve yazı işleri müdü. v Bamdi Nüzhet ÇANÇAR — İDAREHANESİ İrmir İkinci Beyler sokağı C.Balk Fartisi binası içinde Telgraf: İrmir — ANADOLU Telelam 2776 « Fosta kutusu: 405 Abone şeraiti Yıllığı 2400, alta aylığı 800 v karuştur görünü- letin işl Yabancı memleketler için — senelik above ücreti 27 liradır. OANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR Yazan: M. Ayhan Sadrâzamın sırtından — sanki bir buz tabakası kaydırılmıştı. Çünkü sultan — Selimle daima beraber bu'unmak, keskin bir kılıç altında uyku çekmeğe bem zerdi. — Haydi bakalım, divan bit- ti. Asker hazırlansın!. Şey, az kalsın unutuyordum, donanma- mız da harekete geçsin, Mar- mara, Adalar denizine insin.. Asilerin belki hariçle münase- betleri veya firar teşebbüsleri olur. Divan bittikten sonra aıtık her vezir, her kumandan ken dine düşen işi süratle yapmağa başlamış ardı. Selım, yapayalnız Düşünüyordu: — Bu Mustafa paşa denilen adam, gözüme pek iyi görün müyor.. Cözerinde bir takım şeyler seziyorum.. Sankı bana hiyanet ediyor g bi.. Fakat onu kspana sokarsam o vakit anlar. Zaten amcam — sullan Cemin zehirlenmesi pızarlığını o yap- madı mı?. Aleksandr Bo:ziyaya giderek —amcamı zehirletmek için baham Beyazıdın elçliği vazilesini görmedi m?. Böye bir adımdan her şey beklenir.. Hele bir az sabıl. Mustafa pışa anasıl Rumdan dönme idi.. Selim, oadan şüp- | <» —— he etmekle beraber münasıb bir vaktini bekliyordu. — Elbbette, diyordu, onun hi- yanetini tesbit edeceğ'm... Sultan Selim, zaten fazla ves- veseli, evhamlıydı. En küçük bir şeyi, bayalinde izam ede,, ondan manalar çıkarırdı. 29 Temmuz 1512 (Cemaziyel- evvel 15, Ordu, padişahın birader ve biraderzades üzerine, bizzat Sul- tau Selimin kumandasında İstan- buldan hireket ediyordu. Padi- şah küvveti öçe ayrılıyordu: Birincisi, Saltan Selimin ku: mandasında An<ara, Karaman üzerine, ikincisi, Malkoçoğ'u Ali Beyin idaresinde Barsa üzerine, üçüncüsü, dona ıma ki, Anadolu sahillerine gidiyordu. Padiş h o gün Üsküdara geçti. Yirm: beş kadırga, Karadeniz den esea rüzgârla yelken e© ini açmışlardı. Murettebat emre ha: zrdı.. Nakkare'er, tabel'er, gösler, ortal.ğ çınlatıyordu. Dağlar yük- seliyor, bayraklar dalgalanıyordu. Padişah emretti: — Donanma kalksınl. Bir kaç dakika geçmişti yirmi beş pırçadan mürekkep Osmanlı donanması: — Padişahım çok yaşal Avazeleri arasında hareket c Pad'şah ve kara ordusu, sa- hilden seyrediyordu. Gemiler, artık ufukiârda kaybolmuşlardı. Padışah başını çevirde — Haydi bakalım, biz de ileril,. Şehzade Süleyman, şehirde kaymakam olarak kalmıştı. Sul- tanın kumandasında yedi bin kişilik bir ordu vardı. . ”. Malkoçoğlu; süratle yaklaşır- ken, Şehzade Alâeddin, dikiş tatturamıyacağım anlamıştı. Alâ- eddin zaten padişahın denizden ve karadan — hareket ettiğini işitmiş, tehlikeyi sezmişti. kalmıştı, Alâeddin, Bursadan kaçiyor- du. Malkoçoğlu da onu takib ediyordu. Hatta sultan ordusu, bir aralık Alâeddine çok az bir mesafeye kadar yaklaşmış- mişti. Asi şehzade buü seler süratini büsbütün artırdı. Sultan Selim de Ankara üze- rine yürümekte berdevamdı. Malkoçoğlu, Alâeddini kaçır« mıştı. Genç şehzade, babası Ahmedle Ankara, Kataman ha- valisinde buluşabileceğini zan netmiş, fakat babasının da Ma- latya, Darende cihetlerine kaç tığım anlamıştı. Alâeddın: — Vaziyet tehlikeli, diyordu, babamla buluşamazsam, belki de amcamın eline düşeceğim. Diğer taraftan şehzade Ah- med; icap ederse Ösmanlı hu- dudundan Suriyeye kaçmağı ka- rarlaştırmıştı. Bu aralık h na şöy'e bir tedbir gelmişi — Acaba Şah İsmailden is timdad etsem. Şah il, na- sıl o'sa Sutan Selime düşman- dır, umarım ki bana yardım eder, Ahmed; bunun üzerine oğul- larından — Süleymanla Osman İrana, Şih İsmtile gönd-rmişti. Kendisi Mabıtya - civarındaydı. Bu aralık, alâeddin de babasını buldu: — Davayı kaybettik pederim. Şehzade Ahmed güldü: -Arkaxı var- Kont do Martel IAı'ıs zın Şama gitti ve Suriye Başvekilile konuştu Antakya, ( Hususi ) — Son dakikada —aldığım — malümata göze, Ali Komser Kont Dö Martel ansızın Şama - gitmiştır. Koat Dö Martel Başvekil Cemil Mardam ve Kont Strogo ile uzın bir müâkat yapmıştır. Şamdan gelen haberlere göre, Lübnandan Lâz<iye mıntakasına mühim miktarda silâh getirik diği ve ba. kaçakçılığa -hükü- met memurlarının da âlet oldu. gu anlaşılmıştır. Bazı Arapça gazeteler Sancak intihabatının bir derecesinin 28 Mirt ve ikinci derecesinin 12 N sanda yapılmasına karar ve- rldiği ve bu iş “çin icab eden kontrol memurlarının tayın edil. diğini yezmaktadırlar. Soncaktaki Türk - hâkimiyeti- nin elinde kalmamak için Arap ve Ermenilerden mürekkep bir cephe almak ve yeni bir fırka teşkil etmek için gzli çalışma- lar devam etmektedir. Gene öğrenildiğine göre bu parti yakında progrunmı Tes- mea ilân edecektir. Bu iş için Antakyadan İsken- runa, Arap ve Ermenilerden müteşekkil bir heyet gitmiştir. Parti merkezinin Antakyada olacağı söyleniyor. Mısırda son defa tev. kif edil>nler affedildi Kahire, 14 (Radyo) — Kralın evlenmesi Münasebetile neşre- dilen bir kararnamede, son kâ- rışıklıklarda tevkif edilen talebe ve Nahas paşaya karşı hara- kette bulunan on kişinin ailedil- diği bildirilmektedir. Varşovada grev Varşova, 14 (Hususi) — 3500 ĞASAt ameleği grev illn ei miştir. Fabrika, grevci amelenin işgali altında bulunmaktadır. Helktan alınan fazla Paralar T EEEEEEE Iİstanbulda yapıla- cak büyük işler Eminönü meydam açılacak, 1,700,000 lira sarfile Yenicami önü gen ——aaa —a — Nafıa Vekâletinin milli ları şiddetle horuyan dikkati ile geçen yıl, İstanbul tramvay şirketinden, halktan fuzuli - ola- rak aldğı bir milyon yedi yüz bin İiranın istirdadına karar ve- rilmişti.. Hükümetşe, bu paranın İs- tanbulda şehir ve halk ihtiya- cına en uygün bir işe hasredi- mesi düşünüldü. Yenicami avlu- siyle Eminönü meydanının ge- nişletilmesi zaruri oldu*u kadar faydalı bulundu. Hükümetçe ka- rarlaşan bu esas, bir lâyiha ha- linde mec'isin dilmiştir. Lâyiha Dahiliye encümenim ce müzakere ve ayaen ka- bul edilmiştir.. Lâyha Naha encümenince de müzakere edile- cektir. İstanbul tramvay şirketinden bu paranın niçin istirdad edil- diğini — okuyucularımıza — kısaca hatırlatacağız. Şirket 1926 yılında yaptığı bir itilâlname ile yeni hatlar yapmak şartıle bazı menfeaatler elde etmişti. Bu itilâfnamedeki menfaatlerden biri de tramvay ücretlerine yapılan zamlardır. Şirket senelerce bü - paralır: topladığı halde kendine düşen işleri yapmamıştı. N.hayet Naha Vekâletinn tekl file itilâfname hükümetçe feshed ldi. Ve Devlet Şürası İstanbul halkından tahsil edilen 1.700.000 liranın da şir- ketten geri alınmasına karar verdi. Şüranın ,kararı, usullerine göre katileşti. Para taksitlerle geri alınmağa ve taksitler Cum- huriyet Merkez Bankasına yatı- rılmağa başladı. İstanbulda çıkan arkadaşlarır mız, bu paranın kime verilmesi, başka tâbirle nereye sarfedil mesi üzerinde çok yazılar yaz- dılar ve anketler yaptılar. Naha Vekâleti, Büyük Meclise verilen lâyihayı izah ederken bu mevzudaki hak ve adalet icabını şöyle ifade — etmiştir: *Sahibi belli olmıyan her hangi bir malın devlet — hazinesine devri varid olmakla beraber İstanbul şehrinde yeni yolar açlımak ve tramvay yapılmak üzere ayni şehir halkının vermiş olduğu paraları © şehrin - şid- detle muhtaç bulunduğu işlere yani âmme menfaatıne hâdim olacak hizmetlere tahsis, hem yukarıda arzo yaan prensibe mu- vafık hem de Türk İstanbulun imar ve tezyidi gibi ihtiyaca hak ve adalete uygun olacaktır. Avrupa ve Asya gibi iki bü- yük dünyanın iltisak ve biribir lerine geçid noktası olan İştan- bal şehrinin; tanzim hususunda, emsali medeni şehirlere kıyasen tasdikine arze- bu günkü hali harab sine Ata- türk rejiminin ve cumhur yet idaresinin Tâkayd - kalmıyacağı tabiidir. Coğrafi vaziyetine ve tabi güzell klerine ecdadın ilâve eylediği lâyemut sanat idele- rile tezyn edilmiş olan İstanbul şehri son asırların taassub ve ibmali yüzünden muasir terakki ve ıslahi göremedikten başka ilk asırlarda az çok temin ndil- miş olan cami avlusu ve mey- danları gibi âmme menfaatine elverişli mahallerde has s men- faatler yüzünden pek çok — yer lerde adi dükkânlara veya bara- kalara kalbedilmiş olduğu görül- Müştür. Eski ve yeni şehir plânlarına şl tilecektir göre İstanbulun mihrak nokta- sını teşkil eden köprü başındaki Yeni cami avlusu vo moydanı bunun en bariz misalidir. İstanbul şehri mar pi mle meşgul olan mütehas- sısın mütalcasına göre de, Yeni Eminönü meydanı sında brinci derecede ehemmiyeti haiz ve ilişik haritâ h işletilmesi elzem olan ilk tır. tramvaylarile karada işliyen binek ve eşya nakil vası- talarının ve şehir hayatı umu- miyesinde faal bulunan yüz bin- lerce halk — kütlelerinin. hemen her gün toplanıp yayıldıkları sklet merkezinden tanzim ve imara başlamak doğru bir ha- reket olacaktır. Diğer cihetten mimari ve bedit kıymeti çok yüksek olan Yeni cami önünde mevcud köhne enkaz mahiye- tindeki binaları kaldırarak ilk inşasında olduğu gibi kadar meydanı tevsi suretile o yüksek san'at âbidesini bütün azamet ve mimari inceliklerile denize dahil ve hariç ziyaretçilerin na- zarı hayret ve temaşalarına açık bulundurmak ta milli vazifelere dendir. Madde 1 — İstanbul tramvay şirketince vecibeleri yapılmak- sızın halktan fazla olarak — tah- sil edilip şirketten geri alınma- sı devlet şürasınca kararlaştırı- lan ve muayyen taksitlerle cum- buriyet Merkez bankasında ema- netten toplanan ve toplanacak olan bir milyon yedi yüz bin Tiranın İstanbul Yenicami-Emi- nökümeydanının ilişik takdikli (A) harirası mucibince açılması icab eden yerlerin istimlâk İş- lerine sarfolunmasına tahsis o- lunmuştur. Madde 2 — Birinci maddede yazılı istimlâk işlerinde maliye, hususi idare ve belediyeye aid arsalar bedelsiz istimlâk olunur. Mukataa ve icarateyinli - evkaf- tan olan binaların dahi mebni kıymetleri takdir olunarak - alâ- kadarlarına — verilmek - suretile zeminleri camiin avlu ve mey- danına bedelsiz olarak iade edilir. Nafıa Vekâletince hazırlanan lâyiha maddeleri şunlardır: Madde 3 — İsatimlâk işleri Nafıa Nekâletinin kontrolu al- tında İstanbul belediyesince2497 numaralı belediye istimlâk ka- nunu bükümlerine göre yapılır. Şa kadar ki (2) inci — madde mucibince yalnız binaların timlâkinde bulunan mebni kıy- metleri gayri menkullerin irad ve kıymetlerini takdir ve tah- min ile muazzaf komisyonlara birer mühendis veya mimar ter- fiki ile senenin inşaat rayiçleri- ve binanın eski veya yeni ol- ması da göz önünde tutularak tayin olunur. Bu komisyonların kıymete müteallık — kararlarına karşı alâkalıların üsülen — itiraz hakları mahfuzdur. Madde 4 — Bu kanun ile tahsis edilen para ilişik (B) hıritasında (1)numara ile işaret edilen yerlerden başlıyarak kifar yeti halinde (2) numaralı yer- lere de sarfedilir. (2) numaralı yerlerin — istikametinden — sonra para arttığı — takdirde kalacak is- bakiye Eminönü-Eyüb istikame- | tinde açılacak yolan istikame- tine sarfedilir. İstimlâk muame- lesi bitesek - belediye - emride nlarını | Dabili Dr. » Asabi kal bozuklukla ağa Uumumi asabi bu hallerin tevellüd basta; halleri veya sonra bozuk- bu busı eden bir kalb luğudur. A hususta pek namaktadır. Ruhi ve ler, asabi bünyede nyeler selerde bile bu hali tevli bilir. Nevrastenik o bu hâle daha çabuk tadırlar. an insanlar uğramak- emli rolü he- yavrular Bunda irsi vardir. Asabi men daima nevr doğabilir. Bunun olmakla beraber kisbi de bilir. Şurası - unutulmamalırdır tenasüli — suiistim ve kesik cinsi ima kalbde asabi teg sebebiyet verirler. Çok defa da midenin dolarak karın boşluğur nu göğüs boşluğundan — ayıran hâcz presini yaükarnya - itmesi kalb hareketlerinde asabi bo- zuklukları muc:b olmaktadır. — Sonu var — DOKTOR M. Şevki Uğur İç hastalıkları mütehassısı vilâdi ola- kiz ler, Muayenehane: İkinci Beyler sokağında 82 — numarada hastalarını her gün ka- bul eder. ı Nöbetçi eczananelzr l Bu gece Başdurakta Sıhhat, Karanti- nada B. Eşref, Kemerde Kamer, Eşrefpaşada Eşrefpaşa eczane» leri noheıçıdır!cı Polonyı iya - - Lit vanya Müzakereleri im. kânsızdır Varşova, 14 (Hususi) — Po- lonya - Litvanya ârasında mü- zakerelerin yeniden başlıyacağı haberi tekzip edilmektedir. Lit vanyadaki Polonyalılara yapılam fena muameleler devam ettiğin- den, böyle bir şeye imkân gö rülmemektedir. nn hedmi ve tanzimi büdcesile binaların Eminönü —meydanının İstanbul — belediyesi temin olunur, Madde S — Birinci madde ile tahsis edilip toptan Naha ve belediye emrine verilmiş olan para sarfedildiği sene mahalli büdeelerinde ayrı bir kısımda bir taraftan irad ve bir taraftan kaydedilmek — suretili bırakılan masraf gösterilir. TAKViİM Rumi - 1323 Künunasani 2 Kânunüsani 1 1 J 9 3 3 8 8 Cumartesi Aradi - 338 Zükade 18