FALVADOR DE Jehn Maynavd Keynes —Meoşhur İngiliz iktaadem— Daimt bir dünya sulhu yapa- bilmek için yegâne çare “Cem- iyet Akvam, 1 bu günkü zayıf, mütereddi v tten — kurtanıp onu arsıulusal büyük bir varlık haline getirmektir. Bu nasıl ka- bil olacak? Bu gün dünya üzerinde harptan ziyada hakkile sulha taraftar bir çok millet vardır. İşte bu mib letler bir araya gelip Cemiyeti Akvamı yeniden kurmalıdırlar. Öyle bir şekilde ki en kuvvetli bir devletten daha sağlam ol- sun. Emrinde muazzam bir ordu ve mali teşakkülât bulunsun. Öyleki her hangi bir devlet veya devletler bu teşekkülün azalarından birine taarruz ede- cek olursa çok kısa bir zaman: da bu mütecavizleri tepeliye- bilsin, Silâhları azaltma konferansları hep saçmadır. Bilâkis - silâhlar çoğaldıkça harb tehlikesi azal- maktadır. Lâkin en emin çare dediğim gibi Cemiyet Akvamı kuvvetlendirmekfonu topuyla, tü- feğiyle birnevi kontrolör haline getirmektir. Andres Maurois <— Tanınmış Fransız muharriri — İnsan hayatında hiç bir şey tam kemalini bulamamıştır. Mah- ANADOI U Dünyaca tanınmış şahsiyetlerin bu babdaki fikirleri neden ibarettir? Bir İspanyol diplomatının verdiği cevap şudur: “ümidim sabun köpüğünden bir hayale bağlıdır. Aksi takdirde insanlar tek kişi kalıncıya kadar bırıbırlerını boğazlıyacaklardır.,, Bütün ümidler o ka- | dar zayıf ki!.. Gandinin cevabı: “Harp vasıtalarımızı biribirimize tev- cih edeceğimize harbe karşı çevirsek, harp kendiliğinden ortadan kalkar. ,, kemeler, cezalar,» hapisaneler cürmü tamamile hiç bir zaman kaldıramamış, fakat bir derece- ye kâdar tahdid lasiştir. Böylece insanlar nisbi bir em- niyete kavuşmuşlardır. Bugünkü korkunç harb - vasıtalarile yaj lacak olan her hangi bir har- bin sonu insanları dehşete dü- şürecek ve ırklarının mahvolma: ması için “daimi bir sulh, a mecburen çare arıyacaklardır. Cemiyeti Akvam bu sulh için büyük bir vasıta olabilir. Ta ki sulhu arzu eden milletler ona ellerinden gelen ber türlü yar- dımı esirgemesinler. Lâkin zavallı Cemiyeti Ak vam bugünkü vaziyetle bir hiç: tir. Sulhu hakkile istiyen dev- letlerin en başında gelen Ame- rika Birleşik Cumhuriyetleri hü- kümeti de bu cemiyete bir tek- me vurduktan sonra artık - on- dan bir şey beklenemez. Cemiyeti Akvamı Amerikayı da alarak yeniden ve bütün kuv- vetile kurmalı. Bu olmazsa sulh için müttehid bir Avrupa ceb- hesi yapmalıdır ki bugün için buna imkân yoktur. Şu halde daha bir çok insanın kanı dö- külecektir. Mrs. Roosevelt * Amerika Cumhur Başkasımın oşi « Daimi sulh belki kabil ola- bilir. Ancak-bütün dünya mik letleri harb yapmak yerine sulh yapmak ihtiyacını duydukları Bu kabil mi? Bilmiyorum. Lâ- kin kabil olduğu zaman harbin ortadan kalkacağına eminim, Osuvald Spengler — Alman filozofu — Daimi bir dünya sulhunun ka- bil olup olamıyacağına dair ce- vap vermeden evel tarihle bir az alâkadar olmak lâzımdır. Tarihle alâkadar olmak demek insanla- rtın mâzideki, bu günkü ve istik- baldeki hallerini bilmek demek- tir. Bir takım kimseler bu ci- hetten bir az şaşıracaklardır. Çün- | kü bazıları istikbali olacağı gibi bazıları da arzu ettikleri gibi dü- şünmek isterler. Daimi sulh bir arzu, harp ise bir hakikattir. Beşeriyet tarihi hiç bir zaman insaniyetin arzu- larını ve mefkürelerini tatmin et- memiştir, Hayvanlar ve insanlar arasın- da hayat bir mücadeledir. Şa- hıslar, cemiyetler ve milletler arasında da böyle. Bu öyle bir mücadeledir ki daima şahsi men- faat içindir. Hak şahsi menfaate vaşıtadır. Bununla muvaflak ola- mayınca insanın müracaat ede- ceği en son vasıta gene“Kuvvet, olacaktır. Harp bir ihtiyaç, sulh ise mu- vakkat bir baş dinlenmesidir. Lin-Yu-Tang — Meşhbur Çim muharriri — Daimi bir dünya sulhu kabil değildir ve kabil olamaz. Çünkü: 1—Alım ve satımda bir inter- nasyonalist gibi düşünüyoruz. Lâkin menfaatimize dokunulunca hemen nasyonalist oluyoruz. 2—HÂâlâ yarı mütekâmül hay- vanlar vaziyetindeyiz. Umumi- yetle her hangi bir mesele kar- şısında aklıselimimiz yerine his- siyatımız rol oynuyor. Bizi idare eden hâlâ nefretlerimiz, korku- larımız, intikam arzularımızdır. Küçücük bir işaret insanları küt- leler halinde ölüme sürüklemeğe e. a OSWALD SPENGLER 2 | bugün bile kâfi geliyor. Hele bu işareti verecek insanlar Mus- solini, Hitler, Stalin gibi kuv- vetli diktatörler olursa... 3 — Bütün arsıulusal konfe- ranslar akamete uğruyor. Çünkü gelen murahhaslar arsıulusal men- faatten ziyade kendi milletlerinin menfaatini düşünüyorlar. 4 — Yeni rejimlerin ekserisi kendisini ancak harple ayakta tutabiliyor. Mahatma Gandhi — Meşhur Hiatli lider — Daimi sulha iman etmemek demek insanların iyi taraflarını inkâr etmek demektir. Şimdiye kadar bütün teşebbüsler akim kalmışsa buna sebep teşebbüs edenlerin samimi olmamaların- dandır. Eğer bugünkü harp va- sıtalarımızı - biribirimize - tevcih edeceğimize harbe karşı çevir- sek harp kendiliğinden ortadan kalkar. Fakat bu mümkün mü diye- ceksiniz? Belki bu gün için de- gildir. Lâkin yarın var. Yarın bize neler hazırlıyor, bunu kim keştedebilir. ki?.. Havelock Ellis — Filezof ve ruhiystçi — Bugünkü vaziyette daimi sul- hun kabil olub olamıyacığı mü: nakşa edilemez. Lâkin yarın için başk ları gibi ben de âmid bes- liyorum. Nasıl her milletin K- ve Kızılhaç zılay tesekkülleri yalnız kendi memleket felâketze- delerine yardımla kalmıyorlarsa günün birinde kurulacak harb aleyhdarı teşekküller de memle- ketlerindeki faaliyetlerile kalma- yıb internasyonal olmağa gayret edeceklerdir. Bu teşekküller za- manla birleşecek ve o mesud günü yaratacaklardır. Lâkin bu mümkün olsa bile gene sulh için harb şarttır. Yani harpçile- rin kollarını kuvvetle kırmak lâzım gelecektir. Salvador de Madarıagşa — Tanınmış İspanyol diplomatı — Dünya sulhu kabildir ve ola- caktır. Belki uzun seneler sonra, fakat mutlaka olacaktır. Bugün dünya üzerinde bunun küçük bir misalini görmek kabildir. Ame- rika cumhuriyetleri bu küçük devletler senelerdenberi — yalnız harice karşı cephe alarak arala- rında hiç kavga, gürültü çıkar- madan nasıl yaşıyorlarsa günün birinde bütün dünyâ bu saadete kavuşacaktır. İnsanlar hiç bir zaman maddi veya manevi menfaatsiz iş gör- Bahifa © LİN YU TTANG mezler. Bütün dünyanın bir araya gelebilmesi için müşterek bir meofaat bulmak lâzımdır. Günün birinde hayaller hakikat olur da Arzımız diğer dünyalarla müna- sebete girişirse onlara karsı ken- dimizi korumak kaygusu bizi biribirimize yaklaştırabilir. ütün ümidim bu sabun kö- püğünden hayale bağlıdır. Aksi takdirde insanlar tek kişi kalın- cıya kadâr biribirlerini boğazlı- yacaklardır. Sezai Yaşılt Polonya, Uluslâr Sosye- tesi için ne istiyor? Italyanın Uluslar Sosyetesinden çeki- lişi, Varşovada tesirder hali kalmadı Londra, 16 (Radyo) — (Tay- mis) gazetesi, Varşova muhabi- rinden aldığı bir mektubu neş- retmektedir. Bu mektuba 'göre, İtalyanın Uluslar Sosyetesinden çekilmesi, Varşovada tesirden hali kalmamıştır. Polonya siyasal mehafili, Ulus- lar Sosyetesinin yeni bir şekil alması lâzımgeldiği kanaatinde- dirler, (Pres Asosyasyon) gazetesine göre, Polonya Uluslar Sosyetesi kaneminin favkajâdda bir tonlsatı | yapmasımı bir nota ile istemiştir. Maahaza Varşova — mehafili, bu haberi teyid etıwemektedir. (Samorpravaf ne yazıyor: Belgrad, 16 (ALA.) — Avala Ajanı tebliğ ediyor: Samouprava gazetesi İtalya- nın Milletler Cemiyetinden çe kilen üçüncü büyük devlet oldu- ğunu yazmaktadır.. Bu gazete diyor ki: *Darbenin gerek manen ve gerek maddeten pek ağır oldü- — Lütfen çeviriniz — SA € aa