#vh"z ? KARA KUKSANLAR şEl'ı Dilber kadın korsan BN Aşktan başka kuvvete başeğmiyen deniz * kızının maceraları... . Naktli: Faik Şemseddin BENLİOĞLU -— İ Meri, korsan Rafama: “Ben, ne sesinden ve ne de baltandan korkmuyorum.,, dedi Rakam, haydud şefinin mua- vini dinç ve kuvvetli, kırmızı | saçlı bir delikanlı idi. Karasa- kalın yemin teklifi üzerine bir az sıkılir gibi oldu ve: — Fakat.. Dedi. Buraya ge- lirken incili getirmedim.. Karasakal: — Zararı yok. İncili papaz ile birlikte bizim gemide bırak- tık. Zararı yok. Balta üzerine de yemin olur; hem de bu su- retle yeminin kıymeti daha bü- yüktür. Rakam; kendilerine yeni ilti- hak etmiş olan korsanları gemi- nin gövertesine topladı. Bundan sonra, koynundan bir kâğıd çıkardı. Bu kâğıd, çok kirlenmiş ve kâfi derecede yıpranmış idi. Rakam bu kâğıdlan şunları yüksek sesle okumağa başladı: 1 — Her korsan, zabitlerinin emirlerine körü körüne hiç bir itiraz ileri sürmeden riayet ve itaate mecburdur. 2 — Kaptan, elde edilen eş- ya ve paradan istediğini bir, iki veya daha fazla miktarda almak hakkına — maliktirler. Fa- kat ikinci, üçüncü kaptanlar iki bisse, Jostro ve zabitler birer buç;ul: hisse alırlar. Buna da biç bir kimsenin — itiraza hakkı Yoktur. 3 — Firar etmek veya arka- d'â"lımn sırrını başkasına ver- Mek, gizli adayı bildirmek iste- mmalüm - bir hali adaya bir şişe su, bir şişe barut ve bir tülek ve bir de kama ile yalnız bırakılır. Rakam biraz durdu ve: — Bunlar esas maddelerdir, Ve bu kadardır. Şimdi de ikinci derecedeki maddeleri okyyorum: 4 — Arkadaşının parasını çalan ve arkadaşına taarruz ve tecavüz eden ya ayni şekilde, yahut ta kurşuna dizilmek sure- tile cezalandırılır. $ — Arkadaşını döven veya Yaralıyan sırtına kirk - kirbaç Y yecektir. 6 — Tüfeğini elinden bıra- N, İzinsiz pipo içen veya am- 'ara fenersiz inen de kırbaçla- Tacaktır. ? — Silâhlarını tem'z — tut- Muyan, fişek ve barutunu ziyan &den de kırbaçlanacaktır. 8 — Bir gözünü veya buna beüzer bir uzvunu kaybeden 400 altın Skudo alacaktır. Eğer bir elini kaybederse 800 altın a'acaktır.. Ü z veyahul edilecektir. Rakam gene bir az durdu ve: — Haydi bakalım.. Şu balta hürmetin yemin ediniz; bu ahkâmıe kabul ediyor musunuz?. — Diye bağırdı. Yeni korsanlar, böşta Meri olmak üzere: — Evet, kab | ediyoruz. Bun- ların hilâfına hareket edersek, kanımız size helâldir! Diye hağırdılar. Karasakai yani kaptan Tiç: — Pek âlâ. Ben de bunları evlâtlığa kabul ettim. Geliniz bakalım, brer, birer şu baltayı öpünüz.. Dedi. Başkaptan - belindeki baltayı muavini Rakama verdi. Rakam: : — Öpünüz mukaddes bal- tayıl, Diye nerek: — Haydi bakalım.. Senden başlıyalım, güzel delikanlı,. Sen, Gemi üzerine kadın çocuk getiren idam emretti ve Meriye dö- korkmuyor musun?. Dedi. Meri, baltayı öptü ve: — Fakat, ben ne senden ne de mukaddes baltandan kork- mam! Dedi. Karasakal, Tiç kaptan bu ce- Yabı uduydü, - Kızacağı yerde, memnun oldu ve: — İşte.. Tam bir kabadayı.. Cesur bir delikanlı! Dedi. * .. Diğer altı yeni korsanın ye- min muamelesi bu suretle bitti. Karasakal, bunun üzerine “Mavi yıldız, gemisini bırakarak kendi gemisine geçti. Meri, Karasakala hayretle ba- kıyor ve: — Ne harikulüâde adam.. De- di ve kendisini de diğer gemiye almadığı için çok müteessir oldu. Floridaya doğru: Karasakalın korkunç gemisi, son zaptedilen “Mavi yıldız,, ile beraber Floridanın şimal kısım- larına doğru yelken tuttu. Meri, vaziyetten çok memnun- du. Şimdi, kendi iradesi ve zevki altında yaşamığa başla- dığı kanaatinde idi, Zulmü, kötülüğü, cesareti ve Ya:an. Anıcnka' Cumhurreisi M. Ruzvelt Çeviren: Faik_ fofrlla Numarası; 25 "Uı adam, sarı benizli, hasta- 'İE bir adamdı. Saçları siyah % t gözleri mavi ve Jimden az h— yaşlı idi. Jim ile boy iti- bı ile de ayni bulünuyordu. Jim adamı görünce: F x Cidden güzel adam, dedi. 'lnııı Karter: _.’ Geldim işte.. Benden ne “'l:nuz? Diye- sordu. Jim de: — Sizi çok mühim ve itimada| "-c bır iş için aradım, dedi. balde oturunuz; rica Fakat bana bir şeyler fikrinde iseniz, beyhude "*»ım Şemseddin Benlioğlu yere yorulmayınız. Tabit benim gayrikabili tedavi bir hastalığa duçar olduğumu ve ö'mek üzere bu'unduğumu da biliyorsunuz. Hastanın bu şekilde hareketi, Jimin işini - kolaylaştırdı ve: — Bay Kârter -dedi- siz epeyce zamandan beri birisini arıyorsu- nuz değil mi? — Bu sözler ile ne kasdedi- yorsunuz? — Serbest ve samimi olmak lâzımdır. Hemşirenizden ve ço- cuğundan — bahsediyorum, her ikisi de on sene evel kayboldu: lar, değil mi? şiddeti cihanı tutmuş, korkutmuş olan bir korsan gemisinde yer aldığı için gizli bir iftihar ve gürür. düyüyordu. — Snnıı var — İtalya Mançuri hükümetini tanıdı.. Roma, 29 (Radyo) — İtalya Hariciye Nazırı Kont Cano, Japonya Hariciye Nazırı B. H.ro- taya bir telgraf çekmiş ve B. Mussolininin — emrile — İtalyanın, Mançurı hükümetini resmen tas- dik eylediğini ve sefir gönderi- linciye kadar Mukden konsolo- suaun sefaret umurunu vekâleten deruhte etmesi için emir veril- diğ ni bildirmiştir. ANADOLU — — — 80 Töşrisanint Anl şm Yalnız seçim içi m'ş Bükreş, 28 (A.A.) — Demir muhafız teşkilâtının aevamından ibaret olan Lejyoner hareketinin şefi Go neliu Godreanu dün beyanatta bülunarak her iki parti programını tamamile muhılııı etmek şartile yalnız seçim için Nasyonal köylü partisi şefi _]ııles Mahiu ile bir anlaşma yapmış olduğunu bildirmiş, Jules Ma- hu da gazetecilere ayni tarzda beyanat vermiştir. Siyasi mehafil ve gazeteler, ba anlaşma karşısında hayret- lerini gizlememektedir. Çünkü, Nasyonal köylü partisi demok- ratik mahiyetini ileri sürerek ve ananevi harici siyasetinin deva- mı lüzumunu bildirirken Codre- ahunin partisi müfrid — sağ cereyanları temsil eylemektedir. Macar Nazırları Amiral Hortiye izahat verdiler| Budapeşte, 29 («Radyo) — Macar Başvekili B. Darani ile Hariciye Nazırı B. Dekanya, dün Berlinden dönmüşler ve bu gün kral naibi Amiral Horti tarafından kabul edilerek Berlin seyahatleri hakkında izahat ver- vllaleee 74 Mişlürdün va tesle; çöbenidi iüe | hakkındaki kanun Nalbandlık yapabilmek için mektebli olmak veya kurs görmek lâzımdır Ankara, 29 (Hususi muhıhınmızdm) Nalband mektebi açıl- ması ve mektebli olmıyan nalbandların, tekâmül kurslarına tâbi tutulmaları hakkındaki lâyihanın, bitmiştir. muhtelif encümenlerde müzakeresi Kanuna göre, Türkiyede nalbandlık yapabilmek için askeri ve mülki nalbandlık mekteblerini bitirmiş veya kurs görmüş olmak lâzımdır. Ecnebi mekteblerde nalbandlık tahsil etm'ş olanlar, ehliyet im- tihanına tâbi tutulacaklardır. Kurslara iştirak edecek olan nalbandların ihtiyaçları, hükümetçe temin olunacaktır. NLT KI KI KK AŞ Mütecavizler, her zaman maksatlarını açık söylüyor Rusya Hariciye Nazırı B. Litvinof Leningratta bir söylev verdi Moskova, 29 (A.A.) — Lenin- grad müntehiplerinin karşısında Sovyetler birliğinin beynelmilel s'yaseti hakkında izahat veren Litvinof, — demokratik — dev- letlerin tarzı hareketile istihza ederek İspanyaya yapılan teca- vüz ve müdahalenin müsbet de- lilleri ile Japonyanın Çindeki harbecuyane hılıyelının bu dev- letlere kâfi gelmediğ'ni ve bun- ların beynelmilel konferanslarda mutecıvıı!erden mütecaviz ol- — Fıkıı Siz ne h kla benim işlerimle meşgul oluyorsunuz? — Sükünet bulunuz bay Kar- ter. Sizin pek çok - sevdığiniz hemşireniz içtimai bir hata işle- miş ve nikâhsız bir erkekten bir çocuk dünyaya getirmiştir. Adamcağız, çocuğunu tasdik ve kabul etmeğa vakit bulamamış ve öldürülmüştür. Siz, bu hâdi- selere karşı merhametsiz ve sert davrandınız; — hemşirenizi, çocu- ğunu redde “icbar ettiniz. Bir anne, çocuğunu kolay kolay ter- kedemez. Bunun için hemşireniz çocuğile birlikte kaçmağa mec- bur kalmıştır. Siz de o günden itibaren onu aramaktasınız. — Fakat.. Siz kimsiniz ve ne hakla? — Sizden daha müşkül bir vaziyette olan bir insan sıfatile ben size yardım edecek vaz yet- teyim, Hemşirenizi ve yeğeninizi yardım etmek fikrile arıyorsu- nuz değil mi? Nalband mektebi açılmas duklarını teyid ve tasrih etmek Tülfunda — bulunmalarını — talep ettiklerini, halbuki mütecavizlerin esasen bunu açıkça beyan et- mekte bulunduklarını söylemiştir. Litvinof demiştir ki: —Mütecavizler her zaman mak. satlarını açıkça söylemek isteme- mekle beraber bazan bir taraf- tan hücum etmeğe hazırlandık- ları zaman nazarı dikkati muka: bil tarafa celbetmekte komitern fikrini bir sulh havası ıcınd: -— Evell — Samimi olarak mı? — Eveti. — Sizin hesaplarınıza göre, servetiniz 250,000 dolardır de- ğil mi? — Evet.. Fakat.. Garip bir konturato — Acele etmeyiniz, serveti- nizi nakit olarak ne miktara terkedebilirsiniz? — Benim istiyeceğim başka. Fakat satmağa kalkarsam, ancak beşte birisini alabilirim sanıyorum: — Belki de daha az. Buldu- ğunuz takdirde servetinizi hem- şirenizle yeğeninize — bırakacak- sınız. Fakat belki de bunları hiç bir zaman bulamıyacaksınız. Şu halde vaziyet sizin lehinize de- ğildir, Siz de bu f.ikirde değil misiniz, bay Karterl. — Fakat, cesaretimi kaybet- tirecek şeyler söylüyorsunuz. — Çünkü.. Size yapılacak bir teklifim vardır. Evvelâ s.ze mal- Japonlar, Şanghaydaki gümrükleri zaptettıler İngiltere ve Amerika prole:toda bulundu, > irb ve tayyare Çin askerleri Londra, 29 (Radyo) — Japon tayyareleri, bu gün de Kanton, Onkon ve bütün havalisini bom- bardıman etmişler, köprüleri ve şimendifer yolunu tahrib eyle- mişlerdir.. Bu bombardımanda pek çok telefat — vardır. Onkondan alınan son haber- lere göre, Japon donanmas, büyük bir faaliyet içindedir. Ce- nubi Çine asker çıkarılması bekleniyor. Şanghay, 29 (Radyo) — Ja- ponlar, Şanghay Ttadyo istas- yonlarile gümrükleri ve diğer resmi devairi işgal eylemişlerdir. Bunun üzerine, İngiltere ve Amerikanın Tokyo sefirleri, Ja- ponya Hariciye Nazırı B. Hiro- tayı ziyaret etmişler ve güm- rüklerin işgalini protesto eyle- m şlerdir. Nankin, 29 ( Radyo) — Çin H l d lli bombardıman etmek için kara, deniz ve hava kuvvetlerinin bir- leşmiş olduklarını beyan ede- cek kadar safdilâne hilelere mü- racaat etmektedirler. Mütecaviz- ler uzun ve ciddi bir harbe ka- rar veremezler. Müstakbel taar- ruzda ancak ea hafif mukave- meti gösteren hatta hücum ede- bileceklerdir. Buna Sovyetler birliğinin hudutlarında tesadüf etmiyeceklerini bil yoruz. Çünkü bu hudutların müdafaası yorul- madan takviye edilen Sovyet ordu, donanma ve hava kuvvet- leri tarafından temin edilmiştir. larınız için 200,000 dolar teklif edeceğim .. — Ne?. Ne dediniz?. — Ciddi söylüyorum; — bay Karter! Size bu parayı hemen vereceğim ve bundan sonra da hemşirenizin ve yeğeninizin ta- harrisine sizinle beraber çalışa- cağım. — Fakat bu imkânaıdır. Va- kıa teklif çok güzel. Yalnız ta- hakkuku mümkün değildir. Hem bu fedakârlıkları niçin yapıyor sunuz -? ni Çunku. size ihtiyacım var. — Bu ihtiyacınızı bir an evel söylemenizi rica ederim. — Sizi hemen hemen başka cihetlerden —alâkadar etmiyen meselel. Yani bay Karter Jma- ziniz, hatıralarınızla birlikte sizin benliğinizi - istiyorum. — Siz, her halde bir akıl hastasısınız. Yani kelimenin tam manasile bir deli! — Bevam sı!sf:* - ıbardımanları devumda büyük askeri şürası, dün toplan- mış ve Nankin şehrinin, sonuna kadar müdafaa edilmesine karar vermiştir. Bunun üzerine, Nankinde bu- lunan ecnebilerin, bir an evel şehri terketmeleri lüzumu kendi- lerine tebliğ edilmiştir. Tokyo, 29 (Radyo) Çin kumandanlarından (Sen Bosyan), kumandasında bulunan yedi bin kişilik bir kuvvetle Sesuan ceb- hesinde — Japonlara teslim ok muştur. Tokyo, 29 (Radyo) — Japon Ajansı, Rusların, evelce gönder- diklerinden başka bu sefer de Çine ikiyüz harb tayyaresi gön- derdiklerini bildirmektedir. Şanghay, 29 (Râdyo) — Ja pon orduları, bugün saat 15 de Kiyanşangı zaptetmişlerdir. Bunu müteakıp, Alman Erkânıharple- rinin yaptırdıkları Hininburg is- tihkâmatı da sukut etmiştir. Son haberler; Japon ordula- rının, artık Nankini zapt için büyük zorluk çekmiyeceklerini bildirmektedir. Saigon, 29 (A.A.) — Buraya gelen haberlere göre dün 38 Japon tayyaresi Kantn-Kalun ve Kanton- Hankeu demiryollarını şiddetle bombardıman — etmiş ve hattın mühim parçalarını tah- rip ederek münakalâtı tamamile durdurmuştur. Tokyo, 29 (A.A.) — İngiliz ve Fransız sefirleri pazar günü öğleden sonra Hirotayı ziyaret ederek kendisine Şanghay güm- rükleri hakkında ayni suretle tanzim edilmiş olan bı—ıM vermişlerdir. g Japonya namına söz söyleme- ge salâhiyettar bir zat matbüuât konferansında beyanatta bulu- narak, Japon cevabının henüz verilmemiş - olduğunu — söylemiş ve Japon hükümet nin Çin güm- rüklerinin ecanebi istikrazlarının rehinleri olduğunu takdır ettiği- ni fakat gümrük varidatının cebhe tedariki için kullanılması tecviz edilemiyeceği için bu va- ridatın Japon makamları tara- fından kontrol çdilmesi lâzım geldiğini ilâve etmiştir. Karadenizde Şiddetli fırtınalar, yelkenliler battı İstanbul 29 (Hususi)— Karae denizde şiddetli fırtınalar vardır. İhsanıhüda yelkenlisi, fırtına- dan batmıştır. Mürettebatının akıbeti meçhuldür. Son haberlere göre, Zile açık- larında daha iki büyük yelkenli batmıştır. Kudüste vaziyet Dün bir İngiliz taburu Filistine vardı Kudüs, 29 (Radyo) — Bugün İngiltereden iki tabur asker gek miştir. Bu asker, dağ kıtaatına mensuptur. Kudüs, 29(Radyo)— Bir Arap çetesi, bir Yahudi mahallesine hücum etmiş, biri ağır olmak üzere üç Yahudiyi yaralamıştır. Şam, 29 (ALA.)—Filistinde İn- giliz divanıharbinin kararile asilan 80 yaşındaki Arap şeyh Esad için bütün camilerde dini mera- sim yapılmış ve protestolarda bulunulmuştur. Kudüs, 29 (A.A.) —Bir Arap çetesi, Yahudileri laşıyan bir kamyona hücum ederek bunlar- dan birini ağr surette yarala- miştir. Yaralı bir polis, otomo- bil ile hastahaneye kıldırılırken bu otomobile de atış —dııım, ve bir lugılı; poıg "mTİU