KTT W 4A Sıyla 4 Türk dili müsabakasına ' iştirak edenler — Alınan cevabların ekserisinde isabetli noktalar var Ankara, 3 (A.A.) — Türk Dil Kurumu genel sekreterli- K ğinden: — 29/3/937 de Ceyb ve Te- — eeyb'in türkçelerinin bulunması — hakkında ilân edilmiş olan — müsabakanın müddeti bu ak- — şam bitmiştir. Yüzlerce cevap- t lar alındı. Ekserisinde isabetli — noktalar vardır. Bu çok istifa- deli ciddi alâkaya teşekkür ederiz. Kurumca en isabetli olduğu kabul edilen cevap ay- nen aşağıya dercolunmuştur. — Bu yazıya aid şekiller Ulus — gazetesinde görülecektir. Va- — dedilen hediye eser sahipleri- — nin adına olarak İş bankasına yatırılmıştır. Türk Dil Kurumu genel sekreteri adına H. Reşid Tankut 'Türk Dil Kurumu genel sek- / reterliğine; Ceyb ve Teceyb'in Türkçe- leri Sinus ve Kosinustur. Sinus: — Kısaca izahı su sinmek, ya- — kut İlehçesinde sadece sin — sözü çökmek, çekilmek de- mektir. Pekarski bugün Ana- « doluda elâstikiğ manasında kullanılmakta olan sunec ve — bunun diğer telâffuzları olup Oaynı manayı, taşıyan Sinis, Sinus, Sinmus sözleri sinmek sözünün bir türevidir. Sinik, — sinsi ve iplik manasına olan — singir pekarski elâstikiğ olan — sinir hep aynı orjinin tü- geçleridir. — Sinmalb bulunan vokali yerine konursa - kelime esinemek, esnemek şek- Tini salır. Bunun manası da elâstikiğ olmaktır. Esnek te elâktikiğ demektir. Sinmek ile esnemek orijinde aynı söz- Yay Türklerin en eski aş silâhi olduğu dünyaca lidir. Türkler yaylarının ki- ş ipine sinug yahud sinus demişlerdir. Çünkü o elâsti- kiğdir. Oku atmak için orta- sından çekilerek çukurlaştırılır. Gnincssz ve bunun katego: risi ile değiştiği Türk dilci- ince bellidir. Yayın kirişi ile beraber olan şekli herhan- gi bir kavisin veteri ile bera- olan şeklinden başka B değildir. Bunun için- dirki bir kavsin veteri ile nun iki ucuna ulaşan nısıf lardan meydana gelen ir müselleste veter olan dil,a denmiştir. Metametike lık olmak için sonraları am veter yerine yarı veter dinmiş onun da adı sinus larak kalmıştır. İ Elbise yakası sadır ve kalp analarına olan ceyb ahterig e kamusu arabiğ Türkçe sözünün anlattığı mana- t kapsayamaz. Elbise yakası daire veya bir kavis hatır: r. Fakat sinus kavis eğil onun veteridir. Sedir | kalp inmek sözünün bir e dürevi olan sinenin ancak reemesi olabilir. Sine her nefes alıp verişte icudun esneyen kısmıdır. Kalp hi daima şişen ve büzülen ni esneyen bir uzuydur. Bu- demek olan ceyp'le lirmemek doğru olur. 'a etimologları — sinus | başlıca lâtinceye eRajinüin ederler. Hakikatı sanıldığı gi- bi olmadığını biz değil Dic- tionnaire Etimologigue De La Langug Latine söylesin. Sinus aynı ile mukaar veya yarım daire şeklinde kat veya büklüm demektir. Manası bir elbisenin meydana getirdiği yarım daire şeklinde kat veya büklüm (ki bunun içinde ana- lar çocuklarını taşırlardı) bun- dan şu manalar türemiştir: Sadir yani iltica”edilen, üze-| rine eğilinen yer, melce v.s.. Teknik manalar bir ağın dibinin teşkil ettiği bir cep, bir yelkenin kabartısı, bağcı bıçağının eğri kısmı yarı da- ire şeklinde köy etimolojisi yoktur. Bu izahtan anlaşılabilen tek mana Sinusun anlattığı kiriş yerine onun yayını veya veterin yerine onun kavsini almış ol- duklarıdır. İngiliz ilim adamlarının kıs- men hakikate temas ettikleri anlaşılıyor. İngilizce büyük Vebster lügati Sinus sözü hak- kında şu izahı veriyor: İngilizce Sino lâtincesi Si- nus'tur ve sadir manasına ge- lir ki bir elbisenin göğsü de- mek olan arabca jaib'i terceme için kullanılmıştır. Fakat bu manada yanlışlıkla jaib diye okunan jiba şeklinden alın: mıştır. Bu arabca kelime ok ipi kavsin veteri manasına olan sanskritce jiva'dan geli ki bu- ae omul varlrur ui lerce- mesidir. Hindliler yarı veteri nazarı dikkate almak terakki- sini götermişlerdir. Kosinus: Kosinus mürekkep, mütena- sip, ahenktar — manasınadır. Rodolf Kitaj 11 televut leh- çesi kosinus adı verilen dilile sinus arasında değişmiyen bir münasebet ve ahenk vardır. Filhakika bir yayda sinvs düz bulundukça ;kosinus - yoktur. Ok kirişin ortarına getirilerek geriye çekildikçe kosinus mey- dana çıkmaya başlar. Yani kosinus okun yayın ilk bulun- duğu — vaziyetteki ortasından geriye doğru çekilebildiği uzun- luğun adıdır. O çekildikçe ko- sinus büyür ve yayın kenarları biribirine yaklaştıkça sinusun ilk izi olan hat küçülür. Bun- dan sinusla kosinus arasındaki münasebet ve ahenk kolayca anlaşılır. Kosinosun Ko unsuru Dic- Hionnaire Ethimologigue De La Langue Latinede — yoktur. İngilizce büyük Vebster lügati Ko'yu izah için onu sinusun Kom emanı manasına gelen Complementis sinus'den gel miş olduğunu yazıyor. Hal- buki yukarda söylediğimiz gibi Ko sözü Complement kelime- sinin ilk hecesi değildir. Müs- takil bir Türk sözüdür. Eğer yakıştırma yoluna - sapılmak mecburiyeti olsaydı Ko sözü- nün Complement'dan ziyade Konsu, Komsu sözleri ile tam alâkasını kabul etmek hiç de hata olmazdı. Filhakika Sinus ile Kosinus kaim zaviyenin birer dıl'ını toş- kil eden aralarında tam kom- şulük münasebet ve ahengi bulunah dililardır. Pa COT v —e Te Ç ANADOLU Hakemler, Doğansporu Pa Barda hırsızlık Kordonda Turkovaz barında Mehmed oğlu İhsanın yanında çalışan Halil oğlu Etemin bar- da hırsızlık yaptığı iddia ve şikâyet edilmesi üzerine E- temin odasında yapılan araş- tırmada birkaç masa örtüsü ile 15 boş şişe, bir kilo çay ve saire bulunarak alınmış ve suçlu yakalanmıştır. Başına poşu sarmış Burnava nahiyesinde Mus- tafa oğlu Kâmil, şapka yasasına aykırı olarak başına poşu sar- dığı görüldüğünden yakalan- mıştır. Hakaret Karşıyakada Zafer sokağın: da Mustafa karısı - Sabrinaz, Ahmed oğlu Mehmede haka- ret ettiğinden yakalanmıştır. Dövmek Alsancak Türkoğlu sokağın- da fırıncı Yunus, ortağı İsmaili dövdüğünden yakalanmıştır. Tehdid Basmanede Derviş oğlu Nuri Hasan kızı Fethiyeyi dövmüş ve bıcakla tehdid etmiş oldu- ğundan yakalanmıştır. 6-1, üçoku da 1-0 yendi — Başı 1 inci sahifede — Hakem, ©a açık bir şekilde tarafgirliğe başlamıştı. Akınlarımızı durdurmakla kalmıyarak, ofsayddan ilk golü yimekliğimize sebebiyet verdi. Biraz sonra aynı şekilde ge- ne ofsayddan topu kapan Gençler Birliği mahacimleri rabat rahat ikinci göllerini çıkardılar. Stadyomdaki halktan büyük bir kısmı: — Hakem, hakem, ne oluyoruz? Diye bağırmağa başladılar. Fa. kat hakem, siyah bir gözlük tak mş gibi, hiç aldırış etmiyor ve hiçbir. şey görmek istemiyordu. Sırtı &ra ofsayddan yidiğimiz iki göl, takımımızın manevi vaziyetini bozmuşta, Arkasından bir gol daha gene ofsayd.. Banu müteakib bir gol daha ve gene olsayıl.. Daha bitmedi. Oyun devamda.. İşte Gençler - Birliğinin bir golü daha ve gene olsayd.. Sahayı terke- dib gitmek gibi bir hareketten baş- ka - yapılacak hiçbir 'şey görülmü- yordu. Hakem, kulaklarını tkamış, gözlerini kapamış, bariz şekilde İzmir çocuklarını bu faciaya dü: şürmüştü, Gençler Birliği bir gol daha çıkarıb ve oyunu 61 gibi büyük bir farkla kazandı. Nasıl aynadık? Takım, birinci haftayımda hakikaten görülecek bir oyun Kültürmüsteşa" çıkardı. Bilhassa müdafasmız Dün Aydına gitti Şehrimizde bulunan ve kül- tür işlerini tetkik eden Kültür Bakanlığı müsteşarı Bay Rıd- van Nafiz Edgüer dün Aydına gitmiştir. Oradaki mekteblerde tetkikler yapacektır. Üniversite rektörü Dün Ankaraya gitti. İzmir barosunun - davetini kabul ile adliye binasında ve ferans vermiş olan İstanbul üniversitesi rektörü ve hukuk ordinariyüs profesörü Bay Ce- mil Bîlız;u dıı)'ın Ankırıyz git- miştir. Değerli profesör, bir- çok zevat tarafından Basmane istasyonunda uğurlanmıştır. Adliye tayinleri Adliye — Vekâletince Urla müddeiumumisi Bay Sedad ir ağırceza mahkemesi aza- lığına, İzmir ağırceza mahke- mesi azasından Bay Nazif İz- mir asliye birinci hukuk aza- lığına nakil ve tayin edilmiş- lerdir. Edremidde güreş Edremidden yazılıyor: Geliri yıpmııu olduğumuz Edremid Stadının — ikmaline sarfedilmek üzere 2-5-937 Pa- zar günü için bir yağlı güreş tertibedilmiştir. Sağ olsunlar! Türk analar üçüz va ikiz- ler doğuruyorlar Akhisar, (Hususi) — Akhi- sarın Hashoca mahallesinde Melek oğlu Osmanın zevcesi bir batında 3 çocuk dün- yaya getirmiş ve belediye ana- ya nakdi yardımda bulun- muştur. Bundan başka Akhisarın Şeyhisa mahallesinden Emin Aytan ile Hashoca mahallesin- den Hasan Üyenin refikaları da aynı günde ikişer çocuk doğuşmuşlardır. Halk böyle ikişer üçer ço- cuk doğumunu, yılın hayırlı ve bereketli geçeceğine atfet- mekte ve uğur saymaktadır. Derin saygılarımızı sunarız. Ankara Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Türkoloji etüdyanlarından Vehime Güven, Vecihe !ls_ılgçoth, “ eyin Arıtür hayret ve takdirler uyandırdı. Fakat muhacim hattında Halid ve Furaddan başkası muvaffak olamıyor ve netice itibarile hat işlemiyordu. Uğradığımız hak- sızlığı bütün Ankara itiraf et- miştir. Nitekim, Adliye Veki- limiz bile maç sonunda bizi: *“—Müteessir olmayınız, al- dığınız neticenin normal olma- dığını biz de gördük.. Herhalde| diğer maçlarda vaziyeti telâfi Sözlerile teselli etti. Bay Halid Bayrak ve diğer birçok zevat ta aynı fikri ileri sür- düler. İzmir takımını haken yenmiştir. Federasyon, İstan- bul - İzmir maçlarına Ankara- dan, İstanbul - Ankara maçla- rına da İzmirden hakem gön- derdiği halde Ankara - İzmir maçına Alâeddin gibi Ankara mıntakasının bir hakemini çı- karmıştır. Haksızlık ve yan- lışlık buradan başlamış ve bu neticeyi vermiştir. İstanbul maçı İstanbul, 3 (Kafileye refakat eden arkadaşımızdan, telefon- la) — Üçok takımı bugün Taksim sahasında Fenerbahçe ile oynadı ve maalesef, gali- biyet ümidi varken, hakem Şazi Tezcanın tarafgirane ka- rarları ile İ—0 mağlüp oldu. Saha, çok kalabalıktı. Tah- minen 6-7 bin kişi vardı. Ta- kımımız, aynen Beşiktaşı ye- nen kadrosunu muhafaza edi- yordu. Cemil oynatılamadı. Çünkü, İzmirin Antrenörle olan ihtilâfı dolayısile hakkında ya- pılan tahkikat; İzmirden telg- rafla vaki ısrar üzerine, Fede- rasyonca derhal karara bağ- latılmış ve boykotajla tecziye edilmişti. Bu karar da İstan- bula tebliğ olunmuştu. İzmir takımı şöyle idi: Nejad, Ali Ziya, Enver, Adil, Saim, Said, İlyas, Basri, Na- mik. Fener takımı: Hüsameddin, Yaşar, Lebip, Mehmed, Yorgi Angelidis, Ce- vad, Niyazi, Şaban, Bülend, Naci, Fikret. Takımımız, bütün İstanbul- luların hayret ve gibtalarını uyandıran bir. oyu | Aleyhimizde tezahürat yapan- lar çoktu. Fenerbahçe, müda- faamızı yırtmağa çalışıyor, fa- kat muvaffak olamıyordu. Ka- lecim z de çok güzeldi. Fener müdafaası, muhacimlerimizin akınlarını zorlukla uzaklaştıra: biliyordu. İlk "dakikalar, Fener muhacimlerinin devamlı birkaç akını ile geçti.. Fenerbahçe sol taraftan işlemeğe çalışı- yordu. İzmir takımı da keza, aynı yerden işliyordu. İzmirli- ler tazyika başladılar ve mu- hakkak bir gol fırsatı kaçır- dılar. Kalenin önü karışmış, kaleci çıkmıştı. Burada söz götürmez bir gol vardı. İzmir kalecisi Nejad şahane oynu: yordu.. Fenerliler bir akında, Üçok ağlarına takılacağında şüphe olmıyan bir topa atıldı ve yakaladı. Bu esnada oyun- cularla çarpıştı, düşüp bayıldı. Fakat sınai teneffüs yapıldı, kalktı, gene oyuna başladı.. Birinci devrede ayun, tama- mile karşılıklı ve neticesiz akın- larla geçti denebilir.. İkinci haftayımda İzmir sa- haya alışmıştı ve oyunu hâki- miyetine alarak canlı, çok seri ve güzel bir oyun oynamağa başladı. Istanbullu seyirciler, hayret- ten hayrete düşüyorlardı. Basri, soliçe geçmişti. Bu — suretle hücumlar daha müessir olu- yordu.. Yirminci dakikada Ali, Fik- rete 18 yarda çizgisi dibinde favul yaptı, hakem firikik verdi. Bunu Fikret çekti. Kale önü karıştı ve Bülend topu kafa —- geğee susmur yrvi Yaparak Üçok ağlarına taktı.. İzmir - takımı, bu golden sonra büsbütün canlandı. Fe- ner de, bu sayıyı kâfi görmü- yor ve bilhassa Üçokun hâki- miyetini düşünerek vaziyeti tak- viyeye çalışıyordu. İzmirliler - indiler ve Fener müdafileri, topa - ellerile vur- dular. Halk: — Penaltı! Diye bağrışmağa başladı. Hâkem vermedi. -Üçoklular, bu bariz haksızlık karşısında itiraz ettiler, oyun biraz aksa- dı.. İzmir, esas itibarile bu maçı kazanabilecekti. Bundan sarfınazar, beraberliğe — bile imkân - bırakılmamıştı. -Oyun bu suretle 1 — O Fenerbahçe lehine bitti. Üçok takımı idarecileri, bu gün Beşiktaş sahasında oyna- nacak maç için Şazi Tezcanın hakemliğine itiraz — ettiklerin- den Beşiktaş maçı, eski Ga- latasaraylı Nihad âdaresinde olacaktır. Halk, İzmir gençle- rinin oyununu çok beğenmiştir. Bugünkü netice — merakla beklenmektedir. İzmir, göz gö- re göre, burada da mağlüp düşmüştür. Kiralık Ev Gayet havadar bahçeli gü- zel manzaralı kullanışlı kirası 4/4/937 a Başbakanımız Ka- bükte bir söylev verdiler — Başı T inci sahifede — çalışacaktır. Bu vaziyet, daba ziy4- de makine kuvvvetine istinad edil- diğini göstermektedir. Yaptığı eç ı (230) vagonla taşınacaktır. Bu m'i- essese ile asıl endüstrinin ana kı- mina — başlamış bulanüyoruz, hu işle medeniyet ve içtimaf mücsse: bakımından cumhuriyetçi ve mi)li- yetçi Türkiyenin manevi ve içtim. | varlığını da meydana getirmiş ol yoruz. Keza, memleket müdafan'ı bakımından da bu esere yüksk heyetinizin nazan dikkatini celbe- derim. Bu eser Atatürk için sen-> lerce ehemmiyetli bir mevzu tt Kkil etmiştir. Bu endistri teşebbüsü, Türk Togilir dostane münasebetl - rinin mühim bir tezahürü — olarık ayrı bir hususiyet kazanmış oluyor. Ba — hüdise, — İngillere tarafınden memleketimize — gösterilmiş itimc | dostluğün büyük — eseridir, 22 mil yon Jiralık muazzam bir masraf yapıyoruz, fakat iyi semere alacağı> Başbakanımız, nutuklarının bu kıs manda beynelmilel siyasete temas etmişler ve demişlerdir ki: “— Beynelmilel siyaset iki, üç senedenberi sık sık heye- can verici buhranlara maruz kalıyor ve her sene için bun- ları atlatıyoruz. Silâhsızlanma teşebbüsü yerine her memle- kette — silâhlanma — çalışması kaim oldu. Silâhsızlanma; si- lâhlanma politikasına istihale de devam ederse, Türkiyemi- zin de hazırlıklı bulunmağa azami dikkat edeceği şüphe- sizdir. Sulha çalışıyor ve Fır: sat buldukça sulh yolunda uğraşıyoruz.,, Çok alkışlanan Başbakanı- mızın nutuklarından sonra İn- gilterenin Ankara sefiri ve Karabük çelik ve demir fab- rikalarını yapacak olan şirke- tin müdürü taraflarından birer nutuk iradedilmiştir. Başbakanımız ve refakatle- rindeki zevat, Ereğli fabrika- sının açılma merasimi için Ereğliye hareket etmişlerdir. Manisada İnönü zaferi kutlulandı Manisa, (Hususi)— 31 Mart 1921 ikinci İnönü zaferinin 16 ancı yıldönümü dolayısile halkevimizde canlı bir tören yapıldı. Ev salonu başta İlbay ve generallar olduğu halde, subay, memurin ve memleket gençlerile dolmuştu. Merasime şehir bandosunun çaldığı is- tiklâl marşile başlandı. Bunu başöğretmen Azmi Önakının kısa ve veciz hitabesi takibetti. Yüzbaşı Kemal Süerin istiklâl İnönü zaferinin büyüklüğünü duyuran konferansı büyük bir ilgi ile dinlendi. Harita ve plân üzerinde devam eden bu değerli konferans geç vakte kadar devam etti. Mimar Koca Sinan töreni 9 Nisanda yapılacak büyük mimar Koca Sinana ait tören için de evimizde geniş mik- yasta faaliyete geçilmiştir. O gün Sinanın eseri olan Mura- diye camii gezilecek ve Sina- nn hayat ve eserlerine ait konferanslar verilecektir. Akhisarda elverişli Göztepe vapur iske- İYağmur düşmeğe baslad- lesine dört dakika mesafede iki ev kiralıktır. Göztepe'de Abdülezel so- kağında yokuşta bakkal Bay Bedri'ye veya telefonla 2256 numaraya müracâat. " Akisar, (Hususi) — Çiftçi- lerin beklediği yağmur bu sa- bah başladı ve ince ince de- vam ediyor. Bütün çiftçilerin, bilhassa tütüncülerin yüzü gül- mektedir. Çünkü yağmursuz- uk yüzünden li