4 Nisan 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

4 Nisan 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'ı&yh! Bilta Demir ve çelik fabrikamız Atatürkün dehası ile ışıklanan ve İnönünün organizatörlüğü ile yü- Füyen yve biç durmadan kalkınma safbalarını üçer beşer atlayıb geçen — bir cemiyet olduk. Farkında mıyız? Hem avet, hem hayır! Farkındayız. Çünkü görüyoruz: Dün karasabanın, dürte dürte yaka silktiği karu toprak üstünde — gimdi yeni wakinenin ve suyun yanyana çalışmağa ve onu hamur gibi — yuğurmağa başladığımı kör de görmüş, sağır da duymuştur. Simdi tohum, havada, rüzgürda uçmuyor. Ağırlığım, hakkını alarak doğruca toprağa gidiyor. Bu tobum, artık dünkü tohum değildir. ş Köylü yalhnayak, köylü bağrında çalıştığı toprağa ve şuna lvıu.:ıı — yşak olmaktan kurtarılmıştır. İhracat ta, istihsalât ta bugünkü teknik ve itablara «hem de devlet menfaat ve mülühazaları içinde- ayak uydur- muş Ve uydurmaktadır. Bütün demiryolları bizim olmuştur. Damarlarımızda yabancı kan kalmadı çok şükür.. - Başkalarıdın- kan-açırma ihtüyacımız yoktur: Költür inkilâkımız, mektehlerimizin bolluğu, bayındarık, ” amüdafar işlerimiz, pera siyasetimiz, ticaret muvazenemiz, kafamız, yeni telâkkile- rimiz berşeyimiz sapasağlamdır, hepsi de ayaktadır. artık.. > Fabrikalar, şeker, kâğıd, Rumaş fabrikalarımız, tezgâlilarınıa, tersa, — / melerimiz,ne gökten maide heİvası gibi düşüyor, ne de yerden mantar — gibi firlıyar. - n p Hepsi, bu cemiyetin enerjisinden ver hepsi, devletteki — karakterin yapma, başarma kabiliyetinden birer ikişer dağnb g——lıııelun-lııî " A? Fedakârlığnaıman, çektiğimiz sakıntıların tarihi, millt ve asil çereli- nin yazıbaşında bir de mamur, medeni bir vatan yükselmektedir.. — Kimseye avuç sçmadan, kimseye taviz vermeden, berşeyimizi daima kendi varlığımızdan çıkanb ortaya atacak, kullanacağız.. Bütün bu mücadelenin, bu kalkınmanın en kısa ifadesi şodarı Herşey bizimdir, herşey bizim içindir ve bu berşeyin fevkinde, ke- marında veya altında Aavuç açıb istiyeceğimiz biçbir. şey de yoktur ve kalmıyacaktır. y Demir ve çelik fabrikamız, işte bu dava ve parola içindeki başka bir hamlenin ta kendisidir. ğ Mzkz K ü b larca uyuduğumuz bir yastığın —altın- Jıün;:im:.:;'ıııühıîvıî:. hı.kîır'ı da, ılıîııı :Ğ ancak lnığnıı lıulılıüıl(k: Demir ve kömür gibi iki mühim medeniyet kuvvet ve malzemesini altından yeni Türk çesi söküb çıkarmağa başlamıştır. ”d.l)ıııiı fıb:ilıııııı I:P:ılmnıı demek, bütün tekniğin, müdafsa ve medeniyetimizin dayanabileceği büyük bir temeli hazırlanak — demektir. Burada, bizim bir intikal ve inkişaf devremiz daha başlamış oluyor. Ya- — mi bize demiri çıkarıb işlemek ve kullanmak saadeti nasib olmuştar. Beraberce tekrar edelim: — Ne mutlu, Türküm diyene! Fakat biz bütün bunların farkında da değiliz. Çünkü bu tekâmülün hazı ve saadeti ile başımız dönmüştür. Sunki geniş bir sahrada, _yl.lılınm gibi uçan bir trenin pencelerinde duruyoruz ve bir baş dönmesi içinde- mukayese yapamıyoruz ve buna vaktimiz de yoktur, imkân da.. tabliller, yarına kalıyor. Kendi kendimizi temaşa edebilsey- anlardık, neler?, Orhan Rahmi Gökçe dik, nel Selloloid kundura Viyanada bir fabrikatör, İ esilolöidden okundüra yapmda: !'_ ğa muvaffak olmuştur. Bu ye- — mi kunduraların deriden ma- O muül kunduraları alt edeceği — sanılmaktadır. Bu kunduraların pek çok k faydalarından başka ucuzluğu D da vardır. Bu kunduralar yır ! | kanmak suretile temizlenmek: | te ve böya külfet ve masra: bi $ & daima birçok kadın, erkek ve çocuk toplanmaktadır. Bu ci- varın şehir zabıta mefhuru, Londra şehir meclisinden“Hey- kelin kırılmaktan muhafazası için etrafına.... dört metre yük- seklikte bir duvar çekilmesi, lüzumunu teklif etmiştir. Zavallı aşk.. Gene mi mem- nu aşk haline gelecek? Puldan halı! Nevyork şimendifer memur- larından birisine tarihte misli olmıyan bir miras kalmıştır. Bu miras bir halı, bu halı da baştan başa pul, posta pulun- dan yapılmıştır. Vakıa bu ha- hıda kullamlan pulların içinde müstesna kıymette pul yoktur. Fakat eser o kadar orijinaldir ki zengin Amerikalılardan bi. risi bunu 15,000 dolara he- men satın almıştır. yi Bugün doğacak çocuklar.. — Vükia bu sabali büyük bir ümid ve kalbimizde geniş bir se- vinç-olduğu halde üyunücağız, Fa- kat ne yazık ki bu hal, tuhak. kuk edecek bir bal ilade etmiye- cektir. Çünkü teşekbüs ettiğimiz işlerin çoğu muvaf fakıyet temin etmiyecektir. Kadınlar için bugün, erkeklerden daha - ziyade iyi ola- caktır. Bugün” nişanlanan bir ka: din yöüzde yöz mesad olacaktır. “ Bagün doğan çocuklar sevim. li, hoş ve iyi kalbli olacaklardır. Geniş bir tahsil elde edemiyecek. Ter fakat hayatta tahsillerine nis- betle : vareste bulunmaktadır. Briç şampiyonu Cava sultanı mahir bir briç şampiyonudur. Şimdiye kadar g' hiçbir defa oyun kaybetmiş — değildir! Sultanın hiçbir zaman oyun- — da kaybetmemesinin de bü- | yük bir sırrı yoktur. Sultan ile gözde veya misafirleri kar- v $i karşıya geçerek oyuna baş- ladığı zaman, mabeyincilerden | birisi masa etrafında bir devir yapar ve herkesin elindeki kâ- — ğıtları görür ve yavaşça sulta- na söylermiş.. Tabit sultan da elindeki kâ: | Batları emin şekilde kullanır ve oyunu mutlaka kazanırmış! Memnu aşk davası! Londrada Pikodilli Sirküste güzel ve büyük bir aşk ma- budu heykeli vardır. Bu hey- kelin bulunduğu yerden her gün pek çok insan gelir ge- (çer ve aşk mabudu, biraz da kanlara ateş, canlara can ka- tacak |ehlded_ı,ı_' fuarının 7-21 nisanda açılacağı kilar / iğgülü şehsimiz ticaret ııdını bildi- -|Pamuk tohumları e—— tevziat bitti Vilâyetteki pamuk müstah- sıllarına tevzi edilmek — üzere Ziraat Vekâleti tarafından gön- derilmiş olan akala pamuk tohumu tevziatına devam edil- mektedir. .Dikili ve Bergama kâzalarında tohuüm' tevziatı bi- tirilmiştir. Tire kazasına aid tohumlar, henüz gelmemiştir. Bugünlerde Bekleniyor. To- hum gönderilmiş olan - kaza- lara tohum ekme ve çapa ma- kineleri de gönderilmiştir. Bu makinelerin parası, müstahsıl- lar tarafından taksitle ödene- cektir. Yerinde bir taltif İzmir güm- rük başmüdü- rü Bay Seyfi Aydının maaşı aslisine bin kuruş - zam ya- ulmıştır. ı B. şSıeyh Ay- dın, İzmire gel: diğinden beri A gümrük işleri- - nin çok mun- 8. S. Aydı: tazam ve umumu memnun edecek şekilde yürümesini te- min etmiş değerli bir ıdare adamıdır. Bu zam, yerinde ve çok müsibdir. Bay Seyfi Ay- dini tebrik ederiz. 440T TiT Dün vilâyette bir toplantı oldu İzmirdeki halı ihracatçılarile halı âmilleri dün saat on üçte Vilâyette Vali Bay Fazlı Gü- leçin riyasetinde mühim bir içtima yapmışlardır. Bu top- lantıya Türkofis İzmir şubesi müdürü Bay Cemal Ziya da iştirak etmiştir. Türk halıları: nın ihracı işi ve umumi va- ziyet — etrafında görüşülmüş, kararlar alınmıştır. Bu kararlar İktisad Vekâletine bildirile- cektir. Memurların mesai saatleri. Valimiz cevap veriyor. Valimiz Bay Fazlı Güleç, Karşıyakalı bazı memurların, mesai sâatleri hakkında gaze- temizde çıkan dilekleri üze- rine bize telefone etti: — Gazetenizde, Karşıyaka- dan bir çeyrek evel gelip te ne yapacağını soran memu- rTun dileklerini okudum. Me- murların cemiyetle münase- betlerinin bir muhasebesi ya- T USLRELE S pılırsa, başta ben olduğum halde, bütün arkadaşlarımın cemiyete borçlu - çıkacağımızı kabul ediyorum. Bu itibarla bir çeyrek evel cemiyet İchine işe başlama:- mızın, şimdiye kadar mazhar olduğumuz müsamahaların bir kefareti olacağını bildiririm; Dedi ve bunu, gene kendi sütunlarımızda ©o memurlara iblâğını istedi. Brüksel Fuarı 17 inci beynelmilel Brüksel Bergama ve Dikilide Dediler. Bc"ı de: alebesinin 414/937 B İzmir mezbahasında —. .—. Bir ay içinde kesi. len kayvanlar — Mart ayında İzmir belediye ders geZİntiıeri mezbahasında kesilen hıynnî Bu gezintilerderiayet edilecek bazı şartlar vardır İlkokul öğretim programına göre, yeni mevsim girdiği için hayat bilgisi, coğrafya, tabiat gibi bazı dersler mevzularını tabit yerinde ve tabit — şartlar içinde görmek, incelemek ve işlemek ihtiyacı — belirmiştir. Onun için hergün — öğretmen- leri başlarında olduğu halde grup grup — talebeler, şehrin muhtelif yerlerinde - tatbikat dersleri * yapmaktadırlar. Bu ders gezintilerinden lâyıkı de- recede istifade — edilemediği görülmüş ve Kültür - direktör- lüğünden bu tetkik gezilerinin ne gibi şartlar içinde yapıla- cağı ve yapılması lâzimgeldiği hakkında malümat verilmiştir. Tetkik gezintileri, şu şart- Plara riayet edilerek yapıla- | caktır: D Belli bir ders mevzuunun işlenmesi maksadını güden ders gezintisini, öteki gezintilerden başka ve kendi usul ve tek- niği içinde yapmak hususunda başta başöğretmen olmak üze- re bütün öğretmen arkadaş- ların dikkat göstermeleri * | caklar, E lerim. Bir ders gezintisi - için gözönünde bulundurulması lâ- zmgeldiğini şu noktalar vardır: 1 — Gezintiden önce mev- j züun konuşulması, — işlenmesi | ve gezinti ihtiyacının bütün ta- | debeler tarafından duüyulması, | 2 — Gezinti yerinde ne ya- pılacağının, mevzuun her ders ve faaliyet bakımından nasıl işleneceğinin bütün talebeler tarfından açık ve aydın bili- nerek bir plân halinde tesbit edilmesi, 3 — Yolda nasıl gidileceği ve ne yapılacağı, gidiş ve dö- nüşte herhangi bir gelişigü- zelliğe, bazı bozukluğa düş- memek için nasıl hareket edi- leceği, 4 — Gezinti yerinde her talebenin, her iş kümesinin ve bütün sınıfın nasıl çalışacağı, $ -— Gezintiden sonra ge- zintinin sınıfta işlenmesi, kıy- metlendirilmesi lâzımdır. Bu noktalar üzerinde bütün okullarda öğretmenler topla- narak konuşacak, karar ala- MAHKEMELERDE Bulgurcadaki dini 4 Üylıi 1COGİCDİ| Limunemıza girip Köy muhtarı Bay Hüseyinin imzası bile kullanılmış Cumaovası nahiyesinin Bul- gurca çiftliğinde Bektaşi i yapmakla maznun B. Halil ile yirmi arkadaşının muhakeme- lerine dün şehrimiz ikinci As- liyeceza — mahkemesinde de- , vam edilmiştir. Bu celsede birçok - şahitler dinlenmiş ve maznunların âyin yaptıkların- dan haberleri olmadığını söyle mişlerdir. Yalnız B. Mehmet adında bir şahit, vak'a gecesi B. Yusuf Ziya ile birlikte B. Halilin evi önünden geçerken içerde âyin yapıldığını, esma oynandığını söylemiş ve: Yusuf Ziya ile bir- likte karakola haber verdik. Eemişlir. Bunun üzerine hâ- m: — İhbarı yapmadan cvel neden B. Hüseyinin kiraladığı çiftliğine gikııı'ııiı. orada ne konuştunuz? İhi i nası hızı'ıîıdınıı? YERSimen! Diye sormuştur. B. Mehmet izahat verdikten sonra Bul- gurca muhtarı B. Hüseyin din- lenmiştir. Bay Hüseyin de- miştir ki: — Gece saat 3,5 -4 sula- rında B. Mehmetle B. Yusuf Ziya gelip âyin yapıldığını, saz çalındığını işittiklerini söyle- diler. Hattâ bir ihbarname de hazırlamışlar, benim imzamı da atmışlar. Bunu görünce ih- barnamedeki imzamı sildim, © vakit bana: — Sen bu ihbarnameyi na- hiye müdürüne vereceğin için imzanı attık, bir zararı yoktur. nunlardan Halilin arasında es- kidenberi düşmanlık - vardır; Mehmedle var midır bilmiyo- rum, Ben Alevi idim, gene de Aleviyim. Alevi demek karış- mamış öz Türk demektir. Fakat Cem âyini nedir bilmem. Yeni işittim. Alevilikte muhabbet vardır, muhabbetten Muham- met hâsıl olur, muhabbeti ko- yulâştırmak için içki icilir, saz çalınır. Eskiden, padişahlık zamanında içki içmek yasaktı, Aleviler, bu yüzden muhab- betlerini gizli yaparlardı, za- manla bu bir âdet hükmüne girdi. Bu toplantılarda Pey- gamber ve ailesi için mersi- yeler okunur. Çiftlik müsteciri Hüseyin, maznunlardan Halile çok yar- dımlar etmişti, fakat Halil, çiftliği ya kendisi, yahud baş- kası namına kiralamak istedi, bu suretle Hüseyine fanalık etti. Vak'a gecesi bana âyin yapıldığını ihbar ettikleri vakit hep birlikte eve gittik, on beş adım yakına kadar sokulduk, hiç bir ses gelmiyordu. Bunun üzerine hâkim sordu: — Bu hâdiseden birkaç gün evel Mehmedle Hasan birleşerek Halil hakkında bir iltira uyduralımı, demişler, za- bit varakası bazırlamışlar, se- nin de imzanı atmışlar, sen kabul etmemiş, imzanı silmiş- sin, Bu vak'a hakkında tafsilât ver! Şahid, verdiği izahatla böyle bir. vak'a olmadığım, kendi azırlıyacaklardır. yapıldığından haberdar © imzasının atıldığı kâğıdin ih- | dığını söyledi, şahidi miktarını gösteren bir istatis- tik hazırlanmıştır. Bu istatis- tiğe göre, son ay içinde 1112 karaman, 2602 dağlıç koyunu, 6 keçi, 7498 kuzu, 13 oğlak, 69 manda, 429 öküz, 520 inek, 168 dana, 6 malak, 18 deve, 2 domuz olmak üzere 12447 baş hayvan kesilmiştir. | Ayrıca — dışarda kcıilen&l ! mezbahaya getirilen 256 baş hayvanın da etleri muayene edilmiş ve satışıma müsaade olunmuştur. Ağırcezaya verildiler Teammüden öldür- meğe teşebbüs — Bucada Kocakafa Mehmedle | Hakkıyı öldürmekle maznun | Halil oğlu Mustala ve kardeş” leri Mümin, Rifat ve Dayı oğlu İlyas haklarında üçüncü sorgu hâkimliğince yapılmakta olan tahkikat sona ermiştir. Koca kafa Mehmedi teammüden öP dürmeğe tsşebbüs ve Hakkıy! | öldürmek suçundan Mümim Rifat ve İlyas haklarındâ; Kocakafa Mehmedi öldürmek suçundan da VMustafa hakkındâ lüzumu muhakeme kararı ve" rilmiştir. Maznunlar, Ağırcezar ya sevkedilmişlerdir. Muhake” melerine yakında başlanacaktı Bir ayda çıkan vapurlar Mart âyı içinde limanın girip çıkan muhtelif vap t miktarı hakkında bir istatistik hazırlanmıştır. Bu istati: göre, mart ayında 152 — Tü vapuru, d - Âlman, 1 Bulgi 3 Amkrikan, 1 İsveç, 4 lemenk, 1 Sovyet, 14 Yun 3 Fransız, 2 Macar, 6 İngilizı Romanya vapuru limanımız& girip çıkmıştır. Kükürtlü yağmur İzmir ve civarına yağan yağmur herkesi hayret8 | düşürdü. $ Dün ve evelki gün İzmirt yağan yağmurların - kükürtlü olduğu hayretle görülmüştür Yağmur yağdıktan sonra sul güneşin tesiri ile tebahbüf | edince bütün — kaldırımlardâı bilhassa ayakla — basılmıyat kenarlarda sarı bir kükürt ta' | bakası belirmiştir. — Civardâ yanardağ olmadığı için bu tâ” bit hâdisenin neden ileri gel | diği bir türlü anlaşılamaktadırf: oğlu Bay Ali dinlendi, serm&" — yesahibi olduğundan Bulgurc3 çiftliğini kiralamak istediğini sonra vazgeçtiğini, Hüseyinite maznunlardan Halile kızılbaş$” hk damgası vurup - çiftliği onun tarafından alınmasına d& mani olduklarını söyledi ve: — Yusuf Ziya, çiftlik kirâr cısı Hüseyinin adamıdır, Meb” | med ise daima bu gibi iftira” ları yapabilir. Dava, uydurma" dır ve Hüseyinin teşviki ese” İ ridir. Mesele çiftlik rekabe' tinden doğmadır. Şahid Nebi de dini - â) T

Bu sayıdan diğer sayfalar: