M 4/4/931 ANADOLU Pröfan görüşüyle: Akşamki Konser.. Beni mazur görün, ihtisasıma aS Ödemişte ANADOLU : Alâkaya değer bir has- tanenin yıldönümü — Fransanın teklifi ihtilâlci orduları İtalyan- lar idare ediyormuş Valâns hükümeti Fransa ile İn giltereye verdiği notada ne diyor Valensiya, 2 (A.A.) — İs- panya hükümeti dün Fransa ve İngiltereye bir nota ver- miştir. Bu notada Guadalaja- rada da geçenlerde vukua gel- | miş olan muharebelerde cum- huriyetcilerin bu mıntakadaki harekâtı idare etmekte olan İtalyan yüksek kumandanlığının bir takım emirnameleri vesâire ele geçirilmiştir. Hariciye nazırı B. Delvayo- nun imzasını taşıyan notada ilâve olunuyor: Evelce 13 Mattâ B. “Avc- nola vermiş olduğumuz notada dermeyan — ettiğimiz veçhile İtalyan ordusunun İspanyada müdahalelerde bulunmakta ol- duğunda kat'iyyen şüphejkal- mamıştır. İtalyanın bu hare- keti İspanyada dahili harbin devamına sebeb olmakta ve Milletler cemiyeti mukavele- hamesinin 10 uncu maddesini ihlâl eylemektedir. Notaya raptedilmiş olan ve- sikalar aşağıdaki hususat hak- kında ka'iyen şüpheye mahal bırakmamaktadır: 1 — Efrad ve zabitam, mal- zemesi, kumanda heyeti, İtal- yan olan İtalyan ordusu cüz'ü- tamlarının mevcudiyeti. 2 — İtalyan! cüz'ütamları kendilerina — halâbt Hir işeol ordusu gibi tahsis edilmiş olan miıntakalarda icrayı hareket etmektedir. 3 — İtalyan hükümeti İs- panya toprağında kendi askeri cüz'ütamları için amme servis- leri tesis etmiştir. 4 — İtalyan rejimininin müm- taz şahsiyetleri İspanyadaki İtılynıı kuvvetini idare've teşci etmek suretile bunların faali- yetlerine iştirak etmektedirler. Notada netice olarak şöyle deniliyor: Bütün bu hususat İspanya- yine sevkedilmesi için Paris ve Londra bükümetleri üze- rinde müessir olmıya çalışıyor. l Bu ise hiç te Fransız hükü- metin deği düşüncelerine uygun Diğer taraftan Fransız siyasi mehalili İta'yan propaganda nazını Alfierinin — beyanatını Büyük bir memnuniyetle kar- şılamıştır. Umumiyetle Avrupa devletleri arasındaki münase- bette gerginliğin zail olmıya başladığı kanaati vardır. İs- panya notasına — ehemmiyet verilmemektedir. Yunanistanda 1 Mayıs bundan böyle iş bayramı olarak hersene kutlulanacak Atina, 3 (A.A.) — Bundan öyle 1 Mayıs Yunanistanda iş bayramı olarak - kutlulana- caktır. Hükümet reisi B. Me- taksas bu münasebetle milli hükümetin siyasi, içtimai ve kollektif mukaveleleri — ücreti, mezuniyeti, mecburt hakem usulünü, ihtiyarlara, sakatlara ve hastalara yardımı mecburi kılan ve 8 saatlik gün mesaisi banka ve endüstri memurları da dahil olmak üzere bütün | lileri mutalebatta haklı tasvip edilmedi.. Paris, 3 (Badyo) — İtalyan- Yugoslav muahedesinin imzası münasebetile Fransa hükümeti küçük- itilâf devletleri erkânına Prağ vasıtasile yaptığı Roma- Berlin mihverine — muhalcfet teklifi Belgrad ve Bükreş mu halıfi tasvib etmemiştir. Klişi hâdiseleri hak-| kındaki rapor Paris, 3 (Radyo) — Klişi hâdiseleri tahkikatı üzerine müstenid bir rapor - neşredil- miştir. Bu rapora göre, on beş gün içinde tasarruf — san: dıklarından — 53,000,000 frank para eshabı tarafından çekil- miştir. Bay Blum Montröye gidecek heyeti kabul etti. Paris, 3 ( Radyo ) — Bay Blum, Başvekâlet dairesinde sendika mümessillerinden bir- çsğunu kabul etmistir. Başvekâlet — müsteşarı da Montröye gidecek Fransız hey- eti reisini kabul etmiştir. Yunan - sefiri B. Polit de Başvekil B. Blumu ziyaret et- miştir. Hindistanda Vahim hâdiseler bekleniyar Moskova, 3 (Radyo) — Sovyet gazeteleri, Hindistan meselelerinden ve hâdisele- rinden bahsetme«te ve Hind- bul- yevmiyelilere teşmil eden ka- işezlik Oradan ” Kakmaş YE amelenin maddi ve manevi vaziyeti düzeltilmiştir. İki Hollanda Vapurunu durdurmuşlar Londra, 3 (A-A.) — Cebe- lüttarıktan bildirildiğine göre, İspanya asi harb gemileri Ce- belüttarıkta iki Hollanda va- purunu durdürarak — yedekle- rinde Ceutaya götürmüşlerdir. Bu gemiler Nigre, Linda gemileridir. Türk-İtalyan anlaş- ması yakındır yanın İtalya tarafından adeta istilasına muadildir. Ve garbi Avrupanın emniyetini ve umu- miyetle sulh davasını ihlâldir. Paris, 2 (A-A.) — İtalyanın ademi müdahale anlaşmasını ihlâl ettiğine dair Valens hü- kümetinin notası Fransız ha- riciye Nezaretine de tevdi edil- miştir. Bu nota burada büyük bir tesir yapmamıştır. Petit Parisien gazetesine gö- re, Valens hükümeti mesele- nin Milletler Cemiyeti konse- ANADOLU Günlük siyasal gazete Sahip ve başyazgamı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri Mmüdürü: Hamdi Nüzhet Çançar — İstanbul, 3 (Hususi) — Bir İtalyan gazetesi Türk - İtalyan münasebatına tahsis ettiği bir yazıda diyor ki: — Türk - İtalyan anlaşması yakındır ve bu anlaşma, Av- rupa ve Balkanlarda sulh ve sükün için bir amil olacaktır. Hongkong üssü Yeniden kuvvetlendirilecek Londra, 2 (A.A.) — Deyli Ekspres gazetesine Hongkong- dan bildirildiğine göre, bu seneki İngiliz silâhlanma proğ- ramı çerçevesi içinde Hong- kong üssü yeniden takviye edilecektir. Bu işe on milyon İngiliz lirası tahsis olunmuştur. Üç yeni istihkâmın inşası 1938 den evvel bitirilmiş ola- caktır. Hava hücumlarına karşı İdarehanesi : İzmir İkinci Beyler 20l C. Halk Partisi binası içinde Telgraf: İzmir — ANADOLU Telefon: 2716 — Posta kutusu 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllığı 1200, altı aylığı 700, üç aylığı 500 kuruştur. abone ücreti 27 liradır Her yerde 5 kuruştur - ünü geçmiş nüshalar 25 kuruştur. Yabancı memleketler için senelik |) mevcud toplar iki misline çı- karılacak ve hava ordusundan birkaç filotilla daimi — surette Hongkongda bulunacaktır. Bir tayyare ankazı bulundu Londra, 3 (Radyo) — Yar- mutta bir yeşil tayyare ankazı bulunmuştur. Bu ankazın Dü- şes Bedfortun kaybolan tay- yaresine aid olduğu sanıl- rııırl.:tıdıılar. distanda vahim hâdiseler bek- lenmektedir. Beyaz Rus generalı Ant olarak kayboldu Şam, 3 (A. A) — Beyaz Rus generalı Karinski ani ola- olarak kaybolmuştur. Bu generalin da paristeki gederal Fotyeyof gibi bir akı- bete uğradığı sanılmaktadır. Tahliye talebi kabul edilmedi Paris, 3 (Radyo) — Sustan bildiriliyor. Tunusta çıkmış olan hâdi- seler üzerine yapılmakta olan tahkikat bitmiştir. 20 kişi ha- len mevkultur. Bunların kefa- letle tahliyesi talebi henüz kabul edilmemiştir. Radyo telefon Tokyo, 3 (A.A.) — Tokyo- Buenos Aires radyo telefon servisi 10 nisanda işlemeğe başlıyacak ve bu — suretle Ja- ponlar bütün dünyada mev- cud 30 milyon telefon abone- sinin yüzde 92-si ile telefon mubaberatı yapabilecektir. 18,500 kilometre tulan bu şebeke dünyanın en büyük ve en uzun şebekesidir. Üç daki- kalık bir muhabere 150 yen tutacaktır. Çurçilin makalesi Londra, 3 (Radyo) — Eve- ning Standard gazetesinde B. Vintson Çurçilin bir makalesi çıkmıştır. Bay Çurçil bu makalesinde faşist aleyhtarı gazetelerin neş- riyatını hoş görmemektedir. B. Şuşniginseyahati Viyana, 3 (Radyo) — Bay Şuşningin Romv seyahati kında henüz resmi - bir tarih tamamile yabancı; hattâ ıstılah« larını, tabirlerini bile pek bil. mediğim, benim için tamamile yeni bir sahaya giriyorum. Dün akşam kesif hir samiler kütlesi huzurunda verilei bir musiki konserinde bulundum, Ben musiki bilmem, ömrüm de doğru dürüst bir şarkı bile okuyabildiğimi hatırlamıyorum, Bu işin amatörü bile değilim, Onun için bu satırlardan üsul ve kaidesine uygun bir tenkid bekliyenlere peşin peşin tav- siye ederim, zabmete kapilip beni okumasınlar, çünkü bek- lediklerinden hiçbirini bulamı- yacaklardır. Bu satırların belki bir tek meziyeti vardır: O da memle- ketin düşünmeye çalışan bir çocuğunun fikirlerine samimi» yetle, saffetle tercüman olma- larıdır. Yazdıklarım eğer sizde teessüs etmiş kanaatlere uygun gelirse beni sonuna kadar zevkle takip edersiniz, yok eğer düşündüklerim telâkkile- rinize muhalifse dudaklarınızı kıvırıp gazeteyi - elinizden at- mak her saniye elinizdedir. Musikiden anlamadığımı söy- ledikten sonra bunun alafran: gası, alaturkası arasında pe- şinden verilmiş ısmarlama ka- rarlarla bir tefrik yapmaya kal- kışacağımı da aklımza getir- mezsiniz sanırım. Benim naza- rımda musiki, sadece musiki- dir, bence güzel ve ruha ya- kın olduktan, bana velev beş dakikalık ruhi bir zevk hayatı YAĞYA ee ANMUNRE Gibeli © sadece bir musikidir ve gü- zel bir musikidir; öbür tara- fım varsın mütehassısları dü- şünsün.... Musikiye karşı şahsi vaziye- timi böylece tesbit ettikten sonra artık esasa girebilim. Dün akşam konsere verdi- ğim geceye hbiç acımadım. Hele bilhassa bir iki parça vardı ki onlara, çok kıymetli olmalarına rağmen, gecelerim- den birçoğunu fedaya hazırım. Dikkat ettiniz mi bilmem, bizim Şark musikisinin umu- miyet itibarile büyük bir ku- suru vardır. Gülte ile beste arasında bir mana irtibatı, daha doğrusu bir ifade vah- deti yoktur. Şark musikisi belki..., belki değil muhakkak, makama, ahenge uygun bir musiki... Fakat hayata, ifade etmek istediği hissin manasına biraz aykırı,.. Bilfarz akşam dikkat ettim: “Aşkınla sürünsem,, parçası güfte itibarile ne nefis, ne ruha yakın bir şarkıydı. Fakat o güzel, o nefis güfte ile bes- tesi arasında mana irtibatı, ifade vahdeti dediğim şeyden eser yoktu.. Aşkınla sürünsem derken musiki hakikaten pestleşerek alçalıyor, sanki sürünüyor, fa- kat aşkınla delirsem, çıldır- sam derken ayaı musiki hiç de çıldırmaya, hiç de delir- meye lüzum görmeksizin o bi- raz evelki âaym sürünen musiki halinde devam edip gidiyordu. İşte Şark musikisinin aksayan noktalarından - birisi ve belki de en mühimi.... Musiki eğer bir ruhi haletin, hak- |bir hissi mürabakanın ifadesi ise ondan ilade ettiği ruhi halcte tetabuk etmesini — beklemek Bu hastanenin birçok ihtiyaçları vardir v bunları karşılamak lâzımdır Çaydan intibalar Ödemiş, P(Hususi) — Dün | burada bakılmaktadır. Hasta- burada Ödemiş uray hasta- | hanenin büdçesini, Ödemi; nesinin — 48inci — yıldönümü | gibi nüfusu kalabalık, ileri, ö kullanqıış bu vesile ile mües- | nek bir ilçenin sıhhi ihtiyaç- sede bir çay şöleni verilmiştir. | larına cevap verecek bir halde Şölende hastane tabibi Bay genişletmek zaruridir. Suad Ataç, kurumun dürümü |— 1936nn ikincikânunu, şus — Vö 'İll_'yl&ll_" hakkında birkaç | bat ve mart aylarında ayakta — söz söylemiş, bu söyleve say- | 79hastaya bakıldığı halde 937 llVlm_'l B. M. Bengisu cevap senesi ikincikânun, şubat, mart vermiş, kurumun dünü ve ya- | aylarında 374 hastaya bakıl- rını hakkında dinleyicileri ay- mıştır. Bunlar içerisinde bel- dınlatmışlardır. kemiği veremine duçar Şlnıuı | Kurum, çalışkan uray dok: kl. t lc.r.ru Suad Atacın himmetile îş::u:rm ıu.ılîı!yılko";:'pığx:; : Eur!den güne — bir - hastane | olanları da vardır. Hasta- aline î:lrlne yönetini tut- | neye halkımızın rağbet ve muştur. Halen - ameliyatlı, al- | itimadı gü ü rtmaks | çılı 18 hasta, mı'ıdıİvııle ve :.':::' gn N ameliyatı yapılmış 2 vakası İyi bir doktora kavu: " b şmuş ğğ'- Ne yazık k' _""“"F olan Ödemiş uray : hastane- — inası modemn - değildir, eski: | Sinin — ihtiyaçlarının — temini dir, az tamirle biraz daha kullanışlı bir hale gelebilir. Hastanenin — teçhizatı çok eskidir, Uray doktoru S. Ataç gelmezden —önce hastaların çoğu İzmire gönderilmekteydi: hakkımızdır. Güfte inliyorsa beste de inliyecek, güfte çıldı- riyorsa o da çıldıracak, güfte sürünüyorsa o da sürünecektir. Hiçbir makam mülâhazası, hiç- bir ahenk endişesi buna mani olmamalıdır. *O benim son eşimdi, şar- kısı bu noktadan ne güzel, ne kusursuz. bir nümune teşkil ediyor.. Hele bilhassa bu şar- kının “O benim son eşimdi., mısrat başlıbaşıha bir şaheser telâkki edilecek kadar güzel ve cana yakın.... memleketin sağlığını kurtara- cağı muhakkaktır, bunu ilgili makamlardan ummaktayız. Bu vesile ile değerli uray doktorumuzun himmet ve ba- şarılarını vdetmeği « istediği gibi, istediği yere sü- rükleyip götürüyor! k Halk şarkıları bizde cidden üzerinde hergün biraz daha çalışılmaya değer yepyeni ve bakir bir mevzu... Bunlardan tamamile bize mahsus ve ta- mamile orijinal bir musiki ya- ratmazsak memleketin adsız halk şairlerine karşı büyük, çok büyük bir günah işlemi, oluruz. Hele Sıvasın o “Leylâ-Mec: nun, şarkısı bilhassa gülte: itibarile ne nefis, ne emsal Şark musikisi bugün dillerde dolaşan eserlerinin yalnız bu meziyetlere malik olan kısmını alır, diğerlerini ihmal ederse davasımı yarı yariya kazanacak- tır sanırım, San'atkâr Sadi kermanla tak- sim yaparken ben düşünüyor- dum. Gülfte ile bestesi arasın: daki mana ve ifade vahdetini muhafaza edemiyen Şark mu- sikisi eğer yalnız bir beste halinde kalsaydı bu davayı muvaffakıyete — götürmek ne kadar kolay olacaktı... Ooh o söylemiyen, sadece inliyen, haykıran, hıçkıran, sü- rükliyen musiki!.. Ondaki ul- viyeti, ondaki ruha girişi, on- daki insam sürükleyişi, bir sesin ne olursa olsun sun'i kalan nağmelerinde bulmaya birşeyl.. Münir Nureddin ön okuürken bunü yaratan h Aşıkının hem müstehzi, hen hicranlı simasını karşımda gö- rüyor gibiydim. Zavallı âşık, sevgilim bana somurttu, züme bakmadan gözleri ğıda geçip gitti manasını “kaş- larını yıkıp geçti,, cümlesile güzel ve ne veciz bir şeki ifade etmişti. Kaşlarını yıkıp geçti... kikaten öyle... Fakat, ooh benim hicranlı mecnunum, dikkat ettin mi, bizim leylâl artık yıkılacak kaş bile kal madı.... b Hamdi Nüzhet Çança! TAKVİM Rumi - 1353 Arabi - 1356 Mart 22 Muharrem 22 şa- imkân var nü?. Ses ne kadar ilâbi, ne kadar seyyal olursa olsun söylemiyen — musikinin yumuşaklığını, ruha yakınlığını ifadeden ne kadar âcizl.. Bir tek san'atkâr, elindeki ufacık tahta parçasına salonu doldu- yan binlerce kişinin ruhunu takmış, sanki sizden bir nağ- me, benden bir hıçkırık, beri- kinden bir hicran alarak hepi- mizi tellerinin ilâhi seslerile eş4 ŞAL DA İ7 yatsı $i Ğcx 017 1533 imsak 9210 3