Çaldığı (Karayakut )u Nereye Saklı- Ü yacaktı? Derhal Yutmak Lâzımdı.. Bu kervan Mosul toprakla- Tıda kadar tam bir emniyet Ve selâmet içinde yoluna ka- tetmişti, Fakat burada, kervatı- turaya yetişmeleri pek yakın | ; çehresini nefretle seyretti. Bu laştığı, ortalığın da adamakıllı karardığı sıralarda — derin — bir Uçoramla yalçın bir değ ellei: lesini fasılalıyan ince bir keçi Yolunda İlerlerken — birdenbire #arp bir yaylım aleçine totula: Tak ve hiçbir. mukavemete Yakıt ve imkân bulamıyarak Uçuruma dökülmüşlerdi. Bu ateşi takib eden şiddetli eşkıya hücumu da malların ve muhafızlardan sağ — kalanla Tn eşkiya eline — geçmesine sebeb olmuştu. İşte bu esirler: den biri olun betbaht Drabşan da Pasargat eslr — pazarında satılığa çıkarıldığı vakit genç- HBi, fevkalâde güzelliği derhal Dazarı dikkati celbederek şahın adamları tarafından salın alın- Mış, saraydaki arkadaşları ara- #ına katılmıştı. Nasıl çaldı? Keyhusrev — sızdığı - raman, Uyumuş gibi görünerek düşün düğü Çirac çareleri arasında şabin kiymetli birşeyini aşırıbı, hunçerini de alıb firarına mâbi olabilecek olanları birer birer temizledikten s#otra kurtulmak ve çalacağı şeyle bayatını kur- tarmak ona en cazib geleni olmuştu. O da loş bir hava içinde uyakluyor, bir sedef çekmece Üzerinde duran çahın tacı da Ara-sıra açılan göz kapaklarının arosından — dimağına — keskin Burlarını saçıyordu. Ve nihayet heyecan, iradesizlik, kurtulmak İştiyakına meshur — bir halde ttreye titreye İnce bir. rüzgür Bİbi çahın elinden — sıyrılarak tacın nurlarına doğcu &ü zZüldü. Müthiş bir — cesaretle Ortasındaki karayakutu çıkardı, *ntarisinin bahşiş ve — ihsan Koymuğa mahsns olan iç cebine Altı, Fakat kalbl — yerinden firlıyacak gibi çarpıyor, bacak- harı sallamıyor, vücüdü sarsılı Yordu. Sıta - şimdi de — şahın Yastığı altına koyduğa hançe Tinl almağa gelmişti. — Eğer Ayanırsa ilk evvel onu öldür- mekle içe başlamak lâzım ge lecekti, Parmaklarının ucuna — basa » yavaş yavaş şahiın — baş ANADOLU ae mia eee Günlük Siyasal Gazete Sahip ye Başyazganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Muml neşriyat ve yazı işleri Müdürü: Kemal Talât KARACA İzmir İkinci Beyler sokağı eee Azsdür 1 ir - AN, v Telefon: 2776.-Pomta katuna 405 ABÖNE ŞERAİTİ: Yıllığı 1200 Altı aylığı 700, Üç $00 kuruştur. — 5-— acana doğru ilerledi. Yastığın bir adım mesalesine — kadar geldi. Dadaklarından — salyalar sızan, göz kapokları birer kal kan gibi gerlli düren — şabın mabzaradan büsbötün tuğyan eden azınlibin yarattığı ejderi cesaretle elint yastığın — ultına uzattı. Hançeri eradı, yakaladı. Şabin kilimi bila oynatmadan çekü, aldı, çorabının sakladı. Bu sırada şah birdenbire kımıldanımış, uyanır gibi ol muş, ağzını çapırdatmış, fakat gene horultula uykusuna dal. mişti. Drabşan'ın ba - esnada geçirdiği korku ve — heyecana payan yoktu. Şimdi Drabşan; plânsaz ve tedbirsiz. hareketin — kendisini muvraf fakıyet erine, felâketo sevkedeceğini — düşünerek — no yapıcağımı, nasıl hareket — ede ceğini iylce, bütün teferrüatile kararlaştırmağa çalışıyordu. Zeki delikanlının seri, kes kin müuhakemeleri, Jlk düşün- yakalanacağını, derbal başının kealleceğini kat'iyetle anladı ve düşüne teşına, en nibayet şanu kararlaştırdı; Hançeri tekrer yastığın altına koyucuk, fakat karayukutu yutmak — sürelile muhafazaya imkün bulacak, İlerlde karaya- kutun çalınmasından — kopucak velvele ve kiyamet tamamile süküa bulduktan, daha doğrusu bu birsizlik kâmllen unutülub gittikten sonra da bir çaresini mile böyle yaptı, muvaf fakıyet te ölde etti, Beyhude araştırmalar Şafak sökerken — şahın baş nedimesi tarafından kendi hu- susi odalarına nükledilmiş olan bu çiftlerin, bir zaman sonra odalarına velveleli birer baskın yapıldı. Karayakatu çalmakla Hiham edilerek tepeden tırbvağa kadar üstleri başları, odalarının her köşe, bucağı arandı. Fakat boş, hepsi de boş çıktı. Zavallı | cariye bayretinden dona kaldı. Drahşan da masumane, mağdu- rane telâşlar, veziyetler içinde Akhisar'da Köylerde Muhtar Seçimine Başlandı. Akhiser, (Hususi) — Kaza. mız İçinde mübtar ve ibtiyar heyetleri seçimine başlanmıştır. Birçok köylerin ihtiyar heyet. leri seçimi bitmiştir. KBezaya beğlı Seydiköy'ünde bu meyanda yapılan — teçimde Bayen Fatma muhtarlığa se- çilmiştir. $ — Kezamızda 1 kânunu- sank 039 yW adan bugüne Şnh;“ >İçin (40) çhit müracade 31 çiftin nikâhlerı kmi Di gerlerinla muameleleri de — bit. mok üzeredir. $ — İzinli bulunan kazamız Hukuk bâkimi Bay Akıl Üa der İzinini bitirmiş olduğundan gümartesi gönü vazifesine baş lamıştır. $ — Dün akşam svet 245 te HBacıishak mahallesinde Külruh sokağında 24 numaralı fera kâ tHbi. Bay — Sadi'nin — evinde yangın çıkmış ve belediye -it falyesl derbal yetişerek — geniş lemesine meydan vermeden bas Ormuştur. Ateşin basıl çıktığı hakkında tehkikat — yapılmak. tadır., $ — Belediyemiz Burnava Zirast mektebinin Merahli fi. danlığından Zirsat bakanlığının müsandesile çam fidanı getir. miye başlamıştır. Bu çam fi. danları şehrin muhtelif moahal: lerine dikilecektir. Bükreş “Odesa Arasında Telefon — (Japon'lara Karşı Cebhe.. —a o — Başı 1 inel sahifede — Ppon'ların müahedeyi İstedikleri g!N_ıvlılb çevirmesine müsaade etmemelidir. Esasen Çin japon- yanın kendisini ele geçirmesine rezı değildir. Ecoebi kontrolü olmadan kendi kendini Idare etmek arzusundadır. Birleşik — Amerika - Savyet Rosya' - İogiltere » Franid ve İtalya hökümetleri j*ponyanın Çine yapacağı mali yardımdan daha müesslrini yapmak iktida rındadır. Çini uluslar kurumu nun İçinde muhafsza ve uyol zamanda kendi meşra baklarımı bimaye edebileceklerdir. Tokyo 18 (A.A) — Asabis bimbun gazetesine göre bahriyo bakanı — parlâmento deviz ko misyonu mart bidayetinde top İanmıya davet etmişlir. Komis yon amiral Yamomota ile be raber jsponyanın Mmüsavat ta lebile İogiliz ve Amerika'lıların metalibini telif etmek imkân latını araştıracak ve ayni za manda İngiltere İle Amerika'nın | tsarrozu debiz silâblarının (lgası bakkındaki — tekliflerini tetkik | edecektir. Komlsyon büyük okyanus takslmatina — «id hilâfnamenin tecdidi mi, yoksa ilgen mı İâzam geleceği bususunda üç memle- ketip beslemekte olduğa fikir leri de mukayese edecektir. İN — Sabite — 5 İi N 7 Salh ve Ha — Bapı 1 incl yüzde — bir söylev yapmış, dünyabdın ea #sil elmalarından biri olarak tavalf etilği birinel Albert'in fecf Cukıbetinden — bahsederek demiştir ki: — Bütün Fravsa benlın va- stamla Kardeş ulusa — döstlük ve sadekal hislerini bildirmek tedir. Peşlede getirdiği matem lerl We harb insanların bafıza tden pek çabak silladi. Ye tişra nesiller bu korküne kâ: busu tammadılar ve onun feci derslerini unutabilirler. Bu tec rübeden beşeriyetin — çıkardığı hararetli sulh arzasu — bazan köfrleniyor, rin büyük birliğinin d.'vri bir Küdere tâbi olaruk — müşte Tek Bi Ginayelin tekrar kop- masına mümade edecek Tikir lerla inkişafına müsaade etme mesi lâzımdir. Sefalet ve Yşniz Mgi ” biran evel tedavi etmek üzere kuvvetlerinl ayal nok. tada teksif İçin bürün - olusları dav t eden çok bö ük ielifep- lar verdir. Soysal doygü nlusal düygüdan ayırd' edilemez. Bu sözlerden sonra Ü. Flan: din ölen krahn bu duygülara sahib olduğunu Hâve etmiştir. ödemiş'te Vilâyet Umumt Mec. lisi üyeleri Seçildi.. Üdemiş, (Hususi) — Vilöyet tmomi meclisi Ödemiş üyeleri İstlfa etmişlerdi. Yapılan yeni eesinde esaslı, tabavvölü bâdi oldu. Nereye sakladı? Önce şahtan başlıyarak fira rıba mâdi olabilecek nöbetçilerini rüb kaçmak yolunu takdirde daha sabaha varmadan bambaşka bir | yöründü. Faray birer birer öldü tuttuğu 248 mar, 2. bilek damarı, 8. tamır. Naci, kurtulan, kurtalmuş olan Nadas, helk, herk, hirk. Nadas etmek, herketmek. Nadi, — 1. boğıran (nida eden man.) 2. çağıran (alda eden man) 3. dirnek, (meclle man.) Nadim, — 1. ahsun, 2. ildem, 8. ilden, 4. ildim. Nadim olmak, 1. danmak, 2. ökünmek. Nadir, 1. ax, az bulunur, 2. ağ- rak, 3. bulanmaz, 4. seyrek, 5. tek tük Nadiren — I. arasıra, 2. pek az, 3, tektük Nufaka — 1. azk, 2. gere, 3, doygu, 4. doyumluk, 5. ekmek, 6. geçlen akçası. Nafaka vermek — beslemek Nafi — 1. asığlığ, 2. asılı, 3, aslamnu, d. asu, 5. elverişli, 6. onat, 7. öteklik, 8. umulu, 9. yarar, yarayan Nafi olmuk — 1. elvermek, 2. iyi gelmek, 3. singmek, d. tu- sukmak, 5. yaramak Nafile — 1. boş, 3. boş yere, *$. soma, süme, sümeyi, 6. timer, 7, utuksu, 8. yıtta, 9. yok yere Naflile ibadet — artıksı Nafile vakit geçirmek — evll: denmek Nafiz — 1. delen, dellci, 2. dinlenilen, 3. geçen, &. geçer, 5. geçgel, 6. geçgil, . İşliyen, 8. küce, 9. ötegen, 10. ötküm: 11. ütkün Nafiz nazarlı — 1. decin ba: kışlı, 2. ulaba 2. boşuna, suma, 5' aksum, | oğradığı mnameleye mütehayyir Önce bunlera tevcih - edilib hiçbir vetice vehim ve şüphe yavaş bütün sarayı, sonra da bütün paytahtı ve bütün öl keyi istllâ etti. — Sonu var — vermemiş — olan artık yavaş | ilk defa Türkçe Karşılıklar Nafiz olmak — 1. erikmek, eriklemek, 2. geçmek, sözü geçmek Nafure — V. fışkırdak, 2. fiş- kırık Nagâb, nageb, tagehüo, nage- hüvi — 1. ensız, 2. ansızın, 3, apansız, 4. birden, 5. birdenbire Nöğme — 1. arandak, 2. ayal go, 3. ezgi, 4. or, ırlayış, Ö. tavış, tavuş, 6. unğ Aranağmesi — kesim Nabafet — 1. arıklık, 2. olız hk, 3, çelimsizlik. Nabif L arbez, 2. arığ, 8. arık, 4. arıkaz, 5. cabık, 6, cev re, 7. cılız, 8. çelimsiz, 9. ehnez, 10, enize, 11. İnez, 12. İneze, 13, irik, 14. kadıksız, 15. keper- me, 16. öhlez, 17. ölgez, 18. to- rük, 19. turuk, 20. yaşık, Nabit — 1. çolbon, çolmon (zühre yıldızı) 2. çolpan, 3. çulpan. Nahiye — 1. badgızı, baygızı, 2. ercin, 8. ilev, 4. tire. Nabt — 1. oyma, 2. yonma, 8. yontma. Nahtetmek — 1. oymak, 2. yontmak. Nabv (nahiv) — 1. söz buruğu, 2. söz düzükü, böx tüzüğü, 3. | söz yoruku. Nahvet — 1. benlik, benlikçi- lik, 2. kendini beğenmişlik, 3. kurum, kuramculuk, 4, men- menlik. Nahvet göstermek — 1. bel- denmek, 2. koendini beğenmek, 3. kurum satmak.! Nohvetli — —1. diğrek, 2. uluksar, Moskova, 18 (ALA) — Bük reş İle Ödesa arasında telefon görüşmesi 1917 senesindenberi olurak — başlamıştır. Yakında Moskova ile Bükreş arasında doğrudan doğruya mü- kâleme yapılabileceği ümlid edi- liyor. Bir Ziyaret yislar dönmektedir. Türkçe karşılıklar “Mütevehlilim — 1. kurumtulu, 2, yırık, Mütevekkil — Çolmak) — 1. dayanmak — (sabır. ve tahammül man.) 2. işenmak (ioadmak, hi katla beğl: olmak man.) 3. kösül: mek, 4. Tanmya sığınmak, Ö ya radana sığınmak. Müteyakkız — 1. açık göz, 2. gözü açık, 2. atik, 3. ayığ, ayık, 4. kulağı kiriyte, 5. aygak, 6 öyü- Dik, 7T. telik, 8. uğrng, 9. uyanık, 10, uyanmış, 11. uyav, 12. uyuğ, uzüğ, 13. uzuğ. Müteyemmin — 1. uğurlu, 3. yomlu, Müteyemmin addetmek — uğur saymak, Mütezalf — 1, iki ket, 2. kat kat, Mütezat — 1. Adruk, 2. ters Mütezayit — 1. artağan, 2. 'a tagelen, 3. artan, 4. çoğalagelen, 5. çoğalan. Mütezellil — 1. alçaklanan, 2. yüz suyu döken, Mütezellilâne — 1, alçakçasına, 2. yüz suyu dökerek. Mütezelzil — 1. oynayan, oy namış, 2. sallanan, sallan N 3. sarsak, 4. sarsılan, sarsılmış, &. nltik, 8. zıngildayan. Müthiş — 1 Çoçistuğ, 2. kaska, 3. korkunç, 4. korkotan, 5. ürkü. ten, . yaman, 7. yavaz. Mütteki — 1, atı dirlikli, 2. arzık, İrzk, 3. idgö, İzgü, İzgi, 4. kirtgünçlüğ, &, Sakınan, suç tan kaçınan, 8. sakınıcı, 7. takı- nuk, 8. yineke, Müttefik — 1 birleşmiş, 2. kutla, 2, Viyana, 18 (ALA) — Prens Dögal refakatinde İngillere'nin Viyana orta elçisi olduğu balde Reisicömhur Bay Miklas'ı zi yaret etmiştir. Preosin Buda: peşte'ye gideceği hakkında ça seçimde, asil öyeliklere bay Ragıb, bay Sellim, bay avakat Ekrem, bay Muharrem, — Bay Hasan Serter, yedek üyelikle: | re de bay Hüsnü, bay Salih Vecdi, buy Hasaen Nuri, bay Hüsnü Beydağ, bay Bamsa ve- çilmişlerdir. 245 birilğe girmiş, 3. birlik, 4. uyuş: müş. Möttefikan — 1. bir ağızdan 2. bir gerü, bir kerü, 3, birgit, 4. birlikte, 5. bir uğurdan, 6. bep birden, Müttehem L kataç, 2, kov Tanımış, 3. Tekelenmiz, lekeli, 4. suçlu, Müttehld — 1, biriki, 2. bir- leşik, 3. birleşmiş, 4. birlik olmuş 5, yurmıtgan. Müttehiden — 1, bir gerö, bir kerö, 2, birgir, 3. birlikte, hep bire den. Müttekâ — 1. dayengaç, 2 koltuk, 3. koltok değveği, 4. ser> pede, 5. tayancak, 6. tayaogıç, teyanıç, 7. tayanış, &, taslangaç. Müttesl — 1. bollaşmış, 2. B* nişlemiş, 3. hıltak. Möyellet — 1. doğma, doğmuş doğrulmuş, uydurulmuş. Müvellit — doğuran, doğurlao, Müvesvie — X. alıngâv, 2. ça karı, 3. iğerçin, 4. — ikirelm B, ikirelo, 6. Mmerçin, 7. işkllli, &. iyerçie, 9. kurustulu, 10. seskek, 11. seziktü. Müvezet — 1. dağıtan, 2. yam c (postacı man ) Müyesser — 1. kolay, 2. kola: yı bulunan, Müyesser olmak — 1. başa çıkmak, 2. ele geçmek, 3. kolayı bolanmak, Müözakere — 1, cankı, 2, dü- YüDÜP taşınma, 3. kopuşma, 5. söyleşme, 6. uymalık, Müzekere etmek — 1, danış- mak, 2, düşünmek, düşünüp ta- —