.SÖZÜN GELİŞİ İnsanlar ve icatları eşeriyetin son elli sene zarfında çekmekte olduğu rahat- sızlıkları ferdlere zamandı seri vasıtaları arasındaki Ahenksizliğe, insanların onlara bir türlü alışmamasına affeden bir mütefekkir şöyle diyor: kırk asırdanberi hemen hiç değişmemişlerdir. Bunu anlamak için pek eski devirlere aid metinleri, Mısır, Yunan, Asya, âbidek i gözden geçirmek kâfidir. Buna rağmen zaman | ve mesafeyi azaltan vasıtalar şayanı hayret derecede inkişaf etti, Dramın yahud komedinin eşhası ayni olduğu halde hâdiselerin | &ereyam öyle bir sürat kesbetmiştir ki aktör ve seyirciyi de peşine | takıp sürüklüyor, müvâzeneye imkân bırakmıyor. «Zamam kısalttığımızdanberi vektimiz kalmadı. Mesafeyi | kısalttığımızdanberi de durmadan koşuyoruz.» İ Beşeriyetin huzurunu kaçıran âmillerden biri olarak göste- rilen Tsürat) e son asrın akla durgunluk veren bütün icadlarımı da Hâve etmelidir. Bessriyet, uzuvlarından biri mütemadiyen inkişaf ederken diğerleri olduğu gibi kalan bir vücuda benziyor, İnsan o hale gelmiştir ki, radvosunun düğmesini çevirdiği zaman kilometre- lerce ötede söylenen sözleri dinliyebiliyor da bitişik komşusunda «İnsanlar İtakırdamağa İd KUŞ BAKIŞI: Zavalli kurtlar! Bu defaki Avrupa harbi hayvan- ların en haini ve en yırtıcılarından biri olan kurdların rahatını bozdu. Dağlarda, ormanlarda i gibi gezen, karl havı kadar inerek koyun sürülerine saldı- ran bu hayvanlar geçen kıştanberi mütemadi bir korku ve endişe de, yandan yana kaçarak canlarını kurtarmağa çalışmakla vakit geçiri- yorlar Geçen sene Sovyet - Finlandiya harbi başladığı zaman kurdlar neye uğradıklarını şaşırmışlardı.. Rusya- mın karlı, buzlu ovalarında serbesçe gezen bu hayvanlar evvelâ tayyare bombalârile sersemleştiler, Arkasın- dan toplar patlamağa, mitralyözler başlayınca neye uğra- yamadıla kurtarmak için Finlandiyaya doğru kaçmağa başladılar. Fakat burada a i felâketle karşılaştılar. | İki ikleri İcephe arasından kaçıp kurtulabilen- | i lerini Finlandiya köylüleri kenmel av vessitile takib etmeğe l en müs “İnin biyleştirilerek Canlarını; koriuşulanları duymasına imkân koşan bilmen: hangi kuyruklu yıldıyın, geçeceğini arsmıza en yakın mesafeden yoktur. Uçsuz, budaksız fezada hangi saat ve dakikada aylarca evvel haber veren âlim, az sonra, hir sokaktan geçerken kafasına bir kiremid parçası düşeceğinden bihaberdir. İnsanlar Okyanusları korkusuzca aşarken bir dere taştığı zamar. boğuluyorlar. Bizzat insan, hergün arasıra trenler durderulamamakta, zaptedemiyor. Otomobiller tahta parçası gibi kalmaktdır. ötesini seyreden insn arkasında, kendi . elile yaptığı âletleri binlerce adam öldürmekte, tayyareler biran havada Dürbünü çevirip kilometrelerce kendisine bir adımlık mesafeye kadar gelen tehlikeyi farketmekten âcizdir. Beşeriyetin terakkisi muayyen bazı sahalara inhisar ediyor. | İcadlar insanları hem son derece kadir, bir mahlük haline getirmiştir. içinde kalmamasına, rahatsızlık doları Yilyam Dolnj mında 84 yaşındaf bir Amerikalı eton köprüsünden | Potomak ırmağına atlayacağına dair) bir dostile 2 dolara bahs tutuşmuş- tar Fİ ka Dolny köprüden irma- hem de son derece âciz Böyle bir mahlükun sıkıntılar duymamasına imkân var m? Şevket Rado a NELER S8Yop ı kazanmış amma... atlayarak 2 doları kazanmış ise de hare- para belediye nizamına muhalif bir kette bulunduğu için 10 dolar cerası vertniştir. Amerikada yeni bir yazı makinesi derecede tekemmül nden çok bah. Amerikada üzlerce sirküler büyük şirket a Müseşzeselerin çok işine yarıyacak- ir «Çiçex kokuları artisti Amprrikan nebalat kirıyagezi Catte Min, iddiasına göre ertistlerle san: ârların, takdirkârlarının kendilerine Könderdikleri çiçek buketlerini ödala- Hida muhafaza etintme lazımdır. i tedkikata bakılır- Dört takım Barflerle ve tek klavye ile mücehhez bulunan bu makine, ay- nl zamanda dört nfizha yazmaktad. Bu dört nüshadan karbon küğıdi ile beşer suret çıkarılmakta ve bu &n le bir mihkine ile yirmi suret alınabi mektedir. ere zarar veriyormuş! zarar veriyorlar, Meselâ gül kokusu büzı bünşelerde şiddetli bir nezle, mi- moya, menekşe çiçek bronşit ve ses kısıklığına sebebiyet veriyorlarmış. Vakık bu rahatsızlıklar uzun sür- mezi fakat artistin sesindeki tatl. iğ azaltıyorm Dünyanın en kuvvetli zırhlısı dia Pilâdeğtiya ter-| m kuvvetli harp! ilmaktadır nrhlıdır. New Mi alacak olan ye himın 9 tane| 08 'k ve orta çapta mütenddid topu| tulunacaktır Sovyet Rusyada ami-) diliyor. mües- bakı- | Mİ için büyük Mer fabrikada. her ç k Made; nleketin Bir kartal Almanyada Linz kasabası civarinda | Sarip nir hâdise olmuştur: Linz elva- Müda bir çiflikte insana alıştırılmış Peter isminde bir kartal bulunuyordu. yalak karla! her ihtimale karşı gece- *i avluas bir kazığa irle bağla Miyordu, Bir sabah çifiğin bekçisi avluya çi- inta ne kartaldan, ne de bağlandığı #çii er olmaığını görmüştür. Güveyi 63, gel ani Dâmiler Kİ Hamnda at vermiştir ber'i ihtiyarlayıncıya kadar ev- neğe sevkeden (sebep ter'in dört erkek kardı pd: dört kız kardesle e m Dört kızdan en büyüğünün yaşı 20, küçüğünün Ge 16 idi miter, dört yengesinin * kendisile Mağyecok başka kız kardeşleri bulun- Müş, Et cihetle. evlenmemeğe and İç- İakul ört kardeşinin izdiyaçın- Y sürat t yor. Bu sürat iar için bir rökor © Diğ; nen mühim no ika bu zır! k olacağı sö) nin edilirse zırhlte aktır. er bir rökor da İnşaat masrafı- dır. Pilh dolara mu ski , Ski nd ti ol te » New Jersey 100 milyon caktır sporu rezeleri teşkil edile- rezeler muntazaman tatimler mar cekti asker? tr ın marifeti Bekçi her tarafı aramış, bir Vürlü-kar- "i bulamamıştır. Kartalın ne oldu- Bunu herkes merak ederken Peter üç buçuk metre uzunluğundaki kazığı ve irleri İk! ayağının tırnaklarile tu- tarak görünmüş ve gelerek avluya İn- miştir, Kartahri koca kazığı yerinden çıkar- dığı ve ik! saat kazık ve zincirlerle uş- tuğu Bnlaşılmıştır. Şimdi Peter daha kuvvetli bir kazığa bağlanmıştır. in 28 yaşında dan bir sene sonra yeügelerinin anne- si bir kız doğurmuştur. Bu müddet nİ denemek ci kız kardeşi büyüye. rek evlenmiştir. Artık 63 yatına basan Damiler Avustralyada büyük bir ser- vet yaptıktan #anra geçen sene İngil- tereye dönmüş. dört yengesinin dul Kaliraş olan beşinei hemşirelerini gö- ıünce onunla erlenmeğe talip olmuş- tur. Talebi de kabul edildiği cihetle, kendisinden 45 yaş küşük olan genç gula evlenmiştir un | koyuldular. Finlandiya 25 sene ev-! vel büyük av kafileleri teşkil ederek | memleket dahilindeki bütün vahşi , hayvanları, bilhassa kurdları tama | ha etmişti, Simdi bu hayvan-| yeniden üremesine meydan vermemek için büyük bir veri) sarfetti ve memlekete giren bü kurdlar öldürüldü. Sovyet - Finlan- İya harbi her halde bir kaç yüz bin kurdun hayatına mal olmuştur. Bu sene de Arnavutluk dağların- daki kurdlar şaşkına dönmüşlerdir. Birlerce metre yükerk dağlarda, fasırlardanberi hâkimi oldukları or manlarda her türlü tehlikeden uzuk yaşayan bu hayvanlar Yunan ve İtalyan kıtalarının steşi altında bü- zayiat veriyorlar. Ergeri civarında Buna isminde bir orman vardır. Bu orman yüksek bir dağı tamamen kaplar. Ergeri düş evvel bir kısım İtalyan kuv- | i ormana iltica ile mukave- | imet etmeğe kalkışmışlardı. Buna or- mani en iri ve en azılı kurdların ma- likânesi idi. Kurdlar iptida ayakla-| ia kadar yem geldi diye sevinmiş ler, fakat gelenlerin şeytani bir t8 kım âletlerle kendilerinden yüzler cesini öldürdüklerini görünce he- men kaçmağa kalkışmıylardır. | Arada geç aman zarfında Yu-| nanlılar orman: kuşatmış” lardı, Bu sebe istiyen kurd sürüleri şile hemen tamsmen ir | amamen kaçıp, kurtulmak itralyöz; ate- ba edilmiş ların kurtarabildikleri halde kurd- lardan sncak bir kaçı kaçabilmis hepsi ölmüştür Kurd çok vahsi ve hain bir hay- NAMIK Yarı Numık Kemalin doğumunun| yüzüncü yıldönümü kuamyor. İ” Namık Kemal yalnız şair, nâsir ve! İ vatanperver değildir; 2) türlü düşünmede serketeniş adarıldır. 1840 ta Tekirdağında doğdu. 1888 de henüz kırk sekiz yaşındayken Bakış adasında öldü. Dedesi üçüncü Selimin serkarini Şemseddin bey, babası mü- afa Asım beydir. De- delari Konyadan gelmedir ve araların- da diğer meşahir vardır. Annesi mu tasırrıflardan Abdüllâti! paşanın ki- m Zehra banımdır. Çocukluğunu bu ikte memleketin, her tara- şekilde ektep'erde pek az okudu. a, farsça ve bilâhare fransızc: ser, silâh kullanır Sünbülzade Vehb; tertipiedi. Bu geldiği vaki dikkasin edebiyat meraklıla betti Şinasi ona fr İ edebiyatma çalışmağı telkin etti. Ba- bili Tercüme odasına devam ediyor; iar yazıyordu. Abdülüziz aleyhine ku- rulan Yeni Osmanlılar cemiyetine gir- İ diği için Erzurum vali muavinliğile İs- tanbuldan uzaklaştırılmak istendi, Mısırlı Mustafa Fazıl paşa, Avrupa- ya kaçmıştı, Namik Kemali de çağırdı- &ı için, şalr firar etti. Evvelâ Londra- da, sonra İsviçrede «Hürriyete isimli gazetesini neşre başladı. Fakat arka- daşları arasında (ihtilâf çıktığından, gazeteyi kapayarak Parise döndü. 1874 Pransi? - Alman muharebesi) baş göstermişti. Namık Kemal evve- 3 Brüksel'de, sonra Viyana'da yaşadı. Ağdülüzizin ilân ettiği af üzerine İs- tanbula döndü. Önce Hadika, sonra İbret gazetelerinde ateşli makaleler yazdı, Her yazısı halk üzerinde mües- sir oluyurdu. Abdülâziz hükümeti on İstanbuldan uzaklaştırmak için Geli bolu mutasarrıfı yaptı, Namık Kemal,) oradan da İbret'e makale yazdı ye iki| ay sonra memuriyetini bırakarak İs-| tanbula döndü, Bu sefer halkı alâka-| dar edeçek başka bir yasla buldu: Tiyatro, «Vatan Silistres isimli piyesi Gedik- paşada oynanırken halkın gösterdiği alâka, sarayı kuşkulandırdı. İbret ga- zetesi kapatıldı. Namik Kemal, Ab- dülâzizin 10 nisan 1473 tarihli ferma- hile Muğoca kalesine ha psedimek üzE- muydu? İlerdir. İtalyanlar teslim olarak cam-|, azan: Andre Maurois) © M ütarekenin akdından evvel son dakikada İngiliz Baş- vekili Cuhrehill, Reynaud kabinesini harbe devam etmeğeikna etmek için İngiliz ve Fransız imparatorluklar" tek bir hükümet tarafmdar. idare edilmesini ve bu twüşterek ve müttehid hükümetin başına da bir Fransız devlet adamı- man getirilmesini teklif etmişti. Bu teklife göre Fransız ve İngiliz teba- asından her şahas İngilterede bulun” sun, Fransada olum hem İngiliz, hem Fransız tebaası addedilecekti. z teklifine göre, İngiltere ile Fransanın bütün menabii birleştiri- cekti Bu teklif bir kaç hafta ev- vel yapılmış olsaydı çok ümüdli bir istikbal hazi'lyacak ve şüphesiz harbin mecrası büsbütün değişti- recekti, v Lâkin İngiltere bu mühim teklifi öyle bir zamanda yapmıştı ki Fran- #*a tamamile kuvvetten düşerek bi- tap kalmıştı. Artık yegâne arzusu ve htiyac' kendisine İngiltere tarafın- an tayyare, tank ve top gibi mad- di yardimr. derhal yapılması İ edildiğine iwrebill ir. yaptığı bu teklif üzerin- İe cereyan eden münakaşaya işti. râk eden yeni başkumandan general Weygand İngiliz Basvekilinin haya- tina aid bir safhayı şöylece hatırlat- mm Bana kikâye göre, G — Transıval harbinde Churchill (Boer) lerir eline esir düşmüştü. Ckurekill bir demiryolu vagonundan inerker karşısında iki (Boer) in velverlerin” kendisine © tevcih eti İolduklarını görmüştür. Şimdi ferre delim: Vagondaki yole Churehill'in bu halini gi disini müdafauyı. davet e t dr İngilterenin e menabüni bil emrine vereceğini söylüyor. Bu söz lerin Ckurehill için bir faydası olur in Fransa Chur- vaziyetinde L nuyor. Şimdi Alman toplan Fransa- nın dosdoğru yüreğine tevcih edil- miştir. Memleketimiz müdafan kud- relinde", mahrum bulunuyor. Fran- #ann şimd” yapacağı Transıval har- binde Churehill'in yaptığından baş- Fransa kaderine lardan biri kuvvet ka birşe, olamaz, razı ölmuladır.» Tekirdağda kar ve soğuklar Tekirdağ 19 (A.A.) — Şehrimiz- dö kar ve şiddetli soğuklar devem simektedir. zayiata kurdla, KEMAL ye, Kıbnsa sürüldü. «Zavam «Akif bey», «Gülnihal, piyesleri devrii mahsulüdür Sultan Azizin hal'i üzerine İstayibula döndü. Abdülhamid — evvelâ Namık Kemali" himaye eder gibi bir vaziyet takındı. Mitat paşarın sadrazamlığın- da Namık Kemai Şürayı devlet üzalı- ğına get Şair Ziya paşa ile bir ikte Kanunutsasiyi & # memur edildiler, Fakat Ahdülha: a, bu hinleri başka| bir fikir idi, Beraet kâ- dilliye beş bin te memur» ola» rada Rus harbi Ken de memleketi nal bey yezinde duramıy: #serleridir. İki buçuk se ra, Abdülbamld, Kemal beyi Mi. © imutusurrıl yaptı. Fakat baş enelik memuriyeti “esnasında rin hakkını İumlara karşı mü- dafaa ettiği işin Yunanistanın şiki yeti üzerine Rodos'a, oradan da Ba- | kız'a mutusarrıf gönderildi. Şair bura- tutularak vefat etti. si Çanakkaleye, ürdlerek Rumeli fatihi Süleyman paşanın. kabri yanına gö- müldü, ... Namık Kemalin şiirleri mizaçındaki kuvveti göstermekle beraber bir takım tecrübelerden ibarettir En beğenilen manzumeleri Vatan kasideşi ve Vavey- lâ şiiridir. Bunlar da millet ve memle- ket heyecanını gönüllerde dalgalar Girmiştir. Manzümelerinden başka tiyatro ve romanları da varsa da en kuvveti eserleri makaleleridir. Namik Kemal, umümiyet Iibarile Victor Hugo'nun tesiri altında kalmıştır. Piyesleri ti- yatro tekniğine uymazsa da okunmağa değer. Büyük. küçük tiyatroları şunlardır: «Zavallı çocuk», «Akif bey», «Kara belâs, «Vatan yahut Silistre, hal, «Celâleddin Ti «intiba Polemikteri ve tenkidleri: atenan müdafaanamesis ki bunda müslüman» hıı ve şark Glemini garbe karşı mü- dafan eder, «Tahribi harabâtı, «Tüki Dürabatı, ;İlşiyorar. Çünkü ,Jartmaktadır harbi nasıl kaybetti? —— B. Churchill'in İngi ve Fransiz imparator- luğunu birleştirmek teklifi ve bu teklifin akisleri * Meşhur bir İngiliz muharririnin sözü: «Bizi tehdid eden bir çok tehlikeler vardır. Bunların en müthişi zulüm ve istibdattır.» Bu hikâyenin doğru olup olmadı- ğın bilmiyorum. Fakat kıyas ve teş- chill Fransayi şimdiye kadar tarihte misli görülmemiş derecede bir teklif yapmıştır. Teklif o kadar büyük idi ki bidayetir İngiliz parlâmentosu hayretinden dohakalmış ve dili tu rane teşebbüs ve hareketinden do- lay Başvekil: tenkid etmiştir. | Ch: İN. yaptığı böyle muazzam bir bizleşme teklifinin lâkaydane karşılandığını görünce derin elem ve ıztırap duymuştur. İngilizlerden bir çoğ Churehil'in bu teesslirüne işti- râk etmiştir. Fransanın en iyi dost- ları bu netice karşısında vaktile Franstnın dâvasını bu kadar büyük şevk ve gayret ile iltizam ve müda- fan etmiş olduklarından nedamet duymuşlardır. Büyük İngiliz sünekkidi Desmond Mue Carihy bu münssebetle bana demişti ki: «Ne yazık ki İngiliz Baş- vek teklifi kabul edilmemiştir. Kabul edilmiş olsaydı ben mömnu- niyetle bir Fransız (tebaası olur- İdun.» Üç muhurririn bir görüşmesi Bu akşam bu münekkit ve diğer meşhur ve mümtaz İngiliz muharriri vandır. Fakat bu harpte uğradıkları! büyük bakarak insanın: #Zavallı diyeceği geliyor çıkacağı hesap Amerika müzik hollerinden birinde numara yapan iki artist geçen sene evlenmişti. Bunlar düğünlerinin yıldönümünü şim- ji kutlamışlardır. Bu yıldönümü iAmerikada büyük bir hâdise ol- muş, günlerce güzeteler bundan bahsetmişti. İki artistin evlen- iinesinin bu Kada büyük alâka uyaândırmasına sebeb bunlardan ikisinin tamam 475 kilo gelme- sidir! Gelin ve güvey Mary Worth ile Cim Barney'dir. Bunlar evlen- jmelerinin yıldönümü sabahı yap tıklan “sabah. kahvaltısına bir İ gazeteciyi davet etmişlerdir. Gâ- İzeteci bunların sabahleyin mi- İdelerine indirdi iyeteklerin ide kalk mıştır. Gelin yi on ikişer İrafadan yumurta, bir kilo 300 grüm soğuk et, bir kilo 800 gram tereyağı, büyük bir kavanoz re- çel, 900 gram sucuk yemişler, İyedişer fincan çay ve dört litre hadi asu içmişlerdir Gazeteci bu iştihalı yemek karşısında öğleye kadar kalmış, yeni eviilerin neler yiyeceklerini görmek istemiştir. Öğle yeme- ğinde gelin ve güevyi ikişer litre çorba içmişler, birer tavuk, birer kilo domuz kızartması, birer ki- (lo patates, sebze, muhtelif pey- nirler, büyük birer torte ve mü- tenevvi meyva yemişlerdir. Dünyanın her tarafında n- sanlar inceliklerini muhafaza ct- İmek için uğraştıkları halde yeni evliler bilâkis şişmanlamağa ça- ne kadar $iş- man olurlarsa çalıştıkları müzik holden aldıkları ücret o derece M sından İdaha şişmandır ve seyahat ettiği zaman vapura vi niyor, Diğer taraftar, Robert Wadlow adında Amerikalı bir talebenin de dünyanın en uzun boylu adü- İmi olduğu anlaşılmıştır, Henüz bih tam yerindedir. Her halde Chur-| di tulmuştur. Neden sonra bu cüretkö-! Râymönd Mortimer ile kasavetli bi akşam geçirdik. Şu kadar var k goktanberi ilk defa zamanın rmüihi vekayiini Mnutmağa ve cbediye meselelerinden bahsetmeğe muval fak oldum Üç muharrir arasında o ge: gen muhavereler dördüncü ve ci asırlarda barbarlârıi istilâ altın da inletnekte olan Galya ve Romu imparatorlağu şehirlerinde sik sık toplansrak Virjial ve Horan okuyar adamların arasında cereyan eder mübaheselere benziyotdü. Fransız nazım ve şiirinden babset tik, Beni misafir edenler fre #ş'ara mükemmel surette vakıftır Mallame ve Valöry'nin anlandırdık. Malherbe ve Racine'ir misralarını - zevkle okuduk. Mae Carthiy dedi k 4 — Kendi ler tarsfından tehdid e yoruz. Bunların başı dır. Fakat en mül Zildir. En fenası zulü » Bize iüşen vazife bizim ve kararımıza bağ kurtarmaktır. Bu karşılıklı duyd emniyetiir. Bunun için iki şey | | Bunlardan birincisi dotlümüzün Var İluğını ve fezailini ve muhabbetin İunutnamaktır. Hattâ'biz sizi sene İlerce görmesek, Fransızlara İngiliz lerin birer öunuvar oldukları lense, bize de Fransızların İngilizle re ihanet ettikleri iddia edilse birbirimizi hatırlamalı izlerin ve Fransızların necabet ulüvvücenaptan başka şeyleri inmek kabiliyeti olmadığına t ötmeliyiz. Vesile ve fırsat d iğü zamah birbirimize karşı şimdi İye kadar görüldüğünden daha fazla dostane ve bütüfkür davranalım. Bu günlerde dünyada İden büyük bir fıkdan ve yoksul bükilm sürüyor. Biz bu yokluğu ber- yanın muvazenesini ve istibe söğ- yine ız ve İngi ve dü em O akşam zihnimde bir iyi İngik terenin hayali canlandı. Fakat vazi- yetin zorlukları müellim bir surette hafizamı tahriş ediyordu. İngiltere ile Ftansa arasındaki münasebat İmütemadiyen gerzinleşiyordu. : 475 kiloluk bir çift Boyu 2,54 metre olan ve 3,5 metreye edilen bir genç vi Yeni evliler Cim ve Mary 18 yaşında bulunan bu talebe. inin boyu 2 metre 54 santimetre dir. Wadlow'un boyu her sene 8 santimetre uzuyor. ketdisini muayene eden doktorlar otuz yaşına kadar boyunun uzayabi- leceğini söylemişlerdir. Eğer bu tahmin tahakkuk ederse Wadlow o zaman üç buçuk metre boyum ida olacak, ağırlığı da 240 - 280 İkiloyu geçecektir. Bu suretle de kanlı ayfi zamanda dünyanın en ağir İnsanı da olacaktır. Genç tülebe şimdi sabahları (8 katı yumurta bir buçuk kile ekmek, şartım kilo tereyağı yi yor, on fincan kahve içiyor. Fa- kat vücudu neşvünema bulduğu. na göre her sene gıdasını arttır. mak lâzım gelecektir. Wadlow boyunun nlağu İyüzünden tiyatro; sinemaya gk demiyor, lonkantada yemek viye- İmiyor. Alelâde bardaklar yük isük-kadar geldiğinden genc ta ilebe büyük bir kâse ile su içmek- tedir. | v