Yüzüklü kadınları merak ederim; ve lokan- ta sahibine yüzüklü kadını sordum; — Muhacir! Dedi. — Nasıl muhacir? — Basbayn muhacir! — Yanlış olmasin? — Yanlıs olur mu efendim hiç? Perapalas'da oturuyor. Sabahları İşinize giderken otelin pencerelerin- de genç, güzel bir kadın oturur, görmüşsünüzdür, İşte, o, bunun kız rd Vaz, otel penceresinin çerçe- Yelediği o çok beyaz kadın Pirimi- flerin imzasız tablosu (o değil de, kudın öyle mi? Lokanta sahibi teşbihimi söylen. nl addederek esasa cevap ver li: — Evet, o da muhacir! — Yani bildiğimiz manasile mu- cir? , Yanımdaki masadan yerli bir ses #öze karıştı: — Yalnız bilmediğiniz tarafı var, Avrup» muhaciri! Kendi kendime düşündüm. Dek- Sar. üç “harbinde. ayağında erkek wadurasile Edirneden Üsküdara Yürüyen bin bir kadıri vardır. O ka- inlar gibi demek ki «Pine» iskar- Bitli şu iki kumral kız kardeş de Muhacir! Fekat benim bildiğim mu- ir kadını ne kumral, ne esmer. r: hepsinin tek yüzü, her yüzünün rengi vaydır Şimdi, bir hal bangi anti- kacıya girsem, yıllardanberi imrene- Yek baktığım her eşyayı bir muha Şir kadınının aldığım öğreniyorum. imüşçüdeki fildişi vazoyu, antika- “daki lâcivert seecadeyi, yahut an- ka kilise atitunlrını alanların hep- *i birer muhacir kadını!» İstanbul bu iki çeşitten başka, bir de üçüncü cim muhacir görmüştür. az Ruslar... yüzde bir nisbetindedir. Azim #kseciyet o korkunc badireden pos Bi kurtardı. BE k HE iş ğ E ş i i ... ihtisasından gayri T — Ak b» Maarif Vekili!... İdu bay Amca... p © tedkike daha şayandı:! olmasını öledenberi har s1 imkâmeiz bir altm bilezik! İ Aalah Pipe içi buln bula biz bobstilleri; Tramvaylarda kalabalık Şişli . Tünel hattının kaldırılması muhtemel Son zamanlarda trauvaylar çok kar m ii ikinci N Pi hatlara işiiyen aral daki sıralardan bir kımın söktörmüş| Doktor! bu suretle fazla yolcu almağa imkân bulmuş, fakat büna rağmen arabalar» daki izdiham azalmamı UŞtar. Belediye, tramvay işlerini daha iyi tanzim etmek için bir kom'syon Geçin gün tramvayda eski bir tam- etmiştir. Bu komisyona Vali muavini)diğa rasladım. Bu tenıkbir çift B. Lütfi Aksoy riyaset edeçektir. Ko-| ayakkabıdır. Aşağı rugan, yukarısı misyon, bazı ihtiyari durakları kaldır. | be) rengi podüsüed, düğmeli bir çif mağı ve bu suretle tramvayların uzun | ayakkabı. 30 sene evvel bunlar m6 müddet yolda vakit kaybetmeksizin | Kâdar #ağbette idi, Aşağısı rugan; yu- seferlerini daha kısa zamanda &ta-| karısı siyah, bej rengi, kül rengi, ba- mamlamalarını temin etmeği düşün-| dem Kabağu, kahve rengi podüsücd; mektedir, Bundan başka tâll ehemmi- | Yahnd siyah veya sarı deriden düğmeli yekta görülen bazı seferlerin, ve bu| aFakkabilar temiz giyinen: genç, ihti. #zada Tünel - Şişli batının kaldırıla. | Yar herkesin «yağında görünürdü. Bir şak bu hatta İşliyen arubların diğer #amanlar Beyoğlunda Bürgül diye bir hatlara verilmesi ihtimali de vardır. Kundura mağazası vardı. Bunların on İyon, bugün “Tramvay umum | i9İSİ, en biçimlisi burada yapılırdı. Pi- müdürünün ve teknik şeflerinin işti- | ati maktu idi: Bir İngiliz lirası, yan raklle ilk toplaritısını yapacaktır. Vali | 120 kuruş Hütrlârını Gulstada 60-10 Dr. Lâ Kırdar, komisyonun kısa bir) Kuruşa kadar olmak kebildi Zamanda, kararını vermesini bildirmiş. | © 7amanlar iskarpin yalnız yazın tir. Biyllirdi, Siyah iskarpin giyen be- İmeu yok gibi idi. İskarpinler muhak- kak garı olurdu ve ekseriyetle Şövrü Makara fiatleri tespit edildi iinee ;skarpinler ortadan kalkar, her- İstanbul Mıntaka Ticaret müdürlü-| kes Totinlerini ayaklarına (geçirirdi. #A, Fiat mürakabe komisyonu tarafın. | Hattâ bunu da kAf görmiyerek totin- dan tesbit edilen “her eins makara fi.) lerinin üzerine bir de getr geçirenler gilerini alâkadarlara bildirmiştir. a- | pek caktu, uşlarda yüzde yirmi kâr esas kon.| Tramvaydaki aşağın rugan, yukarı muştur, #1 bej rengi podüsüd, düğmeli ayak- kabina bükürken burları hatırladım. , a 4g» © | Bir zamanlar gençler bile kışın fotin Münakalât Vekili İsiyer, hatıf rütübetli havada kâstik- 4iz adım etmezken şimdi ihtiyarlarıp | en soğuk havalarda iskarpinle gezdik” e İn terini düşündüm. kendi kendime: Dün İstinyedeki dokları! Siharkık nana gençleşiyorlar! tedkik etti dedim. Fennin terakkisi sayesinde insanlar ie tedkikler yapmakta olan pi rm ömrünün uzadığından -bâhseğilir. kelât Vekili B. Cerdet Kerim İo-| Bunun ne dereee doğru olduğunu bil- cedayı, dün öğleye kadar rTophanede| miyorum” ÇüRRE etrafıma bal f eman Müdürlüğünde | yakmisini doldurmuş az İnsana tair meşgul olmuştur. Öğleye doğru Deniz | yorum, Fakat muhakkak ki inasnlar yön akika ne ilden Yeki ÖĞİC| eski samanlara mlabetle daha geç ih banada talebe #le bir kı ve DUİ yiyariyorlar. Bir zamanlar kırk yaşına ez onuşma YAPMIŞ | gelen uzun bir sakal bırakır, kır düş- Ve ül die meğe başlayan bu sakalile bayağı ih- Vekil, öğle yemeğini müteakip, Ya-İ kiyar hali alırdı. Hele ellisine gelen bir sında umum müdür R İbrahim K, mik aa Di mal Baybora olduğu halde, İsti; le»! ki doklüri gezmiş Sakman e iymdE” sayardı. Altmış yaşındakilerden çoğu rada meşgul olmuştur, delikleri tıkanmış, üzerine 'kâğıd ya” İpıstırılmış çift pencerenin ön! mangalın başina geçer, hergün takvi- Karilerimizim İl me bakarak havanin 1 inle- rin gelmesin! beklerdi. Sabal ak- mektupları şamn kadar gelsin mesnevi, gelsin a Tefsiri Tibyan, gelsin Miracülha sebeyn okumak... Arasıra Atimet Mit. hat efendinin Hasan Mellâhp, Hüseyin Pellâhi, Pol dö Koktan tercüme ettiği / Kamere âşığı da ele alınırdı. Bu su- | vetle Kış geçerdi Şimdi öyle mi ya?.. Altrışın ge- genler bir yamanın otuzundakilerden Şehir Tiyartosunda satılan mecmua Şehir tiyatrosuna gidince yer gösterenlerden birer tiyatro meo- muasi sliyoruz. Maksad yalnız garsona 10 kuruş bahşiş vermek değil, arasıra güzel münderecat- la çıktığını gördüğümüs bu mes- «ek mecmuasından o Sstifadelen- mektli, Fakat bazı sayılar rejisö- rün muarızlarna, münekkidleri- Be verdiği cevaplarla doluyor, He: le son oyunda ver'len sayı baştan bağ bu çeşid cevaplarie dolu On kuruş verip bir mesmua ulan tiyatro severlerin pek aa bu açık mektupları okumağa meraklı olsalar gerektir. Mükemmel Dosta servisleri bulunan bir memleket karlleri, mektup şeklinde yaml- mış bu münakaşa yazılarını oku- mağa mecbur değillerdir sanırım. Altışar kurusluk pu! bü iş görür, Şarbo ve Nazaret adında İki kişi 20 Ağustos Zafer bayramı piyango keşi- desine mit müşterek bir bilet almışlar- Gn. 17240 numaralı bu bilete beş bin lira isabet etmiştir. O zaman Şarbo, | polise müracast ederek paranın kâ- milen Nozaret tarafından alındığını Mddla etmiş, mesir Adiiyeye intikai eylemiştir. Dün birinci asliye vezu mahkeme- sinde yapılan duruşmada Nazaret s0- | gunu inkâr etmiş, biletin bayii ise — Detterimde biletin bu iki şahış tarafından alındığı yazıldı tir. Duruşma, diğer şahidlerin celbi için başka güne birekilmiştir. » demiş» Şişli: Ali Galib servete kavuşturacak da odur.. A-| Amerikadan tramvay #matörlük: Bileğimizden koparılma-; (o arabası getirtilmesi teklif edildi di hez Enteresan el Bir Amerikan firmâs, Belediyeye Uzun ömür mü? Uzun gençlik mi? Bir doktora göre geneliğin miyarı nedir? “Gençliği muhafaza etmek birax denilen ince deriden yapılırdı. Kiş go») azim ve irade meselesidir,, diyor farksız... kar demiyor hergün! sokağa çıkıyor. İşine gidiyor, #inema- ya gidiyor, tiyatroya gidiyor. Hattâ İ bara gidenleri bile var!... Hem de na- si?.. En kabadayısının içinde ince bir yün fanllâ, sırtında bir zamankilere mkjbetle pardösü sayılabilecek bir pal- to, ayağında İskarpinler... Hani.o çifte fanllâlar, hani o yünlü iieler, yün fnlâ donlar, içi kürk kaplı, yahut kapitane paltolar!,, Bun- lar şimdi ortadan Kalktı. Halbuk! bir samrJâr yirmi yaşındaki gençler bile kışın bu suretle sarınmadan sokağa çıkmazlardı, Bugün elli, altmış yaşın- / da olanlardan çoğu otuz kırk sene ey- vel Tanıâ donsuz. yün veya pamuklu İllesiz sokağa adım atmadıklarını ha- tırlarlar, Halbuki bugün bunlar fani- Mi Üzerine ayhca yön jile giymek şöy- ie'dursun ekseriya kışın yeleksiz soka- ğa çıkıyorlar. ... Bir doktora sordum: Bunlardan hangisi daha sıhhi- dir? Tereddütsüz cevap verdi Şüphe yok ki bugünkü giyiniş tera... Hattâ bu bile fazladır. Kışın yün fanilâ giymeği, doktor lüzum güs- termedikçe, kaldırmalı, içimiz müm- kün olduğu kadar hafif bulunmalıdır. Buna mukabil üstümüz, yani palto- mus adamşkilli kalın ve isıtacı olma- hıdır. Bu bakımdan kadınların tarzı erkeklerden çok sıhhidir. Tabii ifrata gitmemek şartile.. Bir de çak yaman açıkta, rüzgâra maruz, hare- xelsiz duranlar icin veziyet başkadır. Bunların içlerinin de tamamen mah- azim ve irade meselesidir. Bir insan Abtirarlığı kabul eder, kendini birakır- sa muhakkak ki ihtiyarlar. Genç kal- mağa azmeder ve onun İçin çalışırsa bilâkis çok zaman genç kalır, Bir ya- kitler 40 yaşına gelenler ibtâyarlığı ka» bul eğerlerdi, onun için ihtiyar olur. erbâin girince, sirlta kürk, dizde kürk, | 'andı.. Şimdi 40 yaşındakiler kendileri- İni genetiğin en parlak devrinde adde- İ diyorlar ve hakikaten ruhen ve bade- nen genç oluyurlar Bence gençliğin miyarı yürüyüştür Bir yere dayanmadan serbösoe, hattâ biraz hizlica yürüyen bir insan, kaç yaşında olursa olsun, gençiir. Şimdi 50, hattâ 6) yaşındakileri 25-30 ya» şındukller gibi yorulmadan yürür gö- rüyoruz, Demek ki gençtirler. Halbu- ki bir zamanlar 40 yaşından sonra bastona dayanmadan, yavaş, ölçülü adım almadan yürüyen yoktu. Demek ki ihtiyardılar! — 'Y, Müessif bir ölüm Eski Başvekil İzmir mebusu B. Ce- Mi Bayarın oğlu, MUH Reasürans 6$- ki umum müdürü Refi Bayanın dün sabah Allahın rahmetine kavuştuğunu teessürle haber aldık. Reti Bayar. Galatasarayı ve yüksek ticaret mektebini bitirdikten sonra yüksek tahsilini İsviçrede yapmış kıy- metli bir gençti. Uzun müddeltenberi, rahatsızlığı dolayısile, iş hayatından çekilmişti oUğradıkları scı kayıptan dolayı B. Celâi Bayara ve Bayar aile- tina taziyelerimizi sunarız. İcra dairelerinde dosya- ların tasnifi İ 940 senesi bitmesi dolayisile icra ve Milis dairelerindeki dosyaların tasnifi ve diğerlerinin devri için 30 ve 31 bi- İ rineikânun 940 pazartesi ve sah ve 2, 4, 4 ikincikânur, 941 perşembe, cuma İve cumartesi günleri ihtiyati tedbir ve haciz ie müddete tâbi işler gibi Fakülte talebe cemiyetleri Talimatname Maarif Vekâleti tarafından tasdik edildi Mik teşkilâtı birliği vücüde getirilecek- tir. Bu huzustaki tallmatnama Maarif tasdik edilerek Vekâleti tarafından Üniversiteye gönderilmiştir. Gençlik © toşkilâtı birliği Mi Şet Relsieümhur İsmet İnönünün yüksek himayelerinde ve Maarif Vekilinin fahri relsliği altında olacaktır, Rek- ör birliğin rejsldir. Her fakülte tale- beşi toplanarak "Talebe cemiyeti Bels- tiği için profesör veya doçentierinden üçer nemzed göstereceklerdir. Bu namzedlerden biri Dekanlar meciişi; tarafından Fakülte Talebe ecmiyeti reisi olarak seçilecek, ayni zamanda talebedeni biri de Fakülte Talebe ce- miyetinin ikinci reisi olarak gene De- kanlar meclisi tarafından intihap odi- lecektir. Birliğin dört kolu olacaktır; 1 — Kültür ve neşriyat kolu, 2 — Memleket teğkik seyahatleri kolu, 3 — Geziler, ağırlama kolu, 4 — Tülebe içtimai muavenet kolu, "Talebe bu kollara ayrılarak birlik sahasında çalışacaktır. Birlik için ayrı bir bina aranmaktadır. Bina bulunun- ca bütün teşekküller bu binada çalı- şaraktır. Namık Kemal i Büyük vatanperverin doğumunun 100 üncü yıldönümü münasebetile yarın merasim yapılacak | İlin doğumunun yüzüncü yıldönümü münasebetile yarın başta üniversite olduğu halde bütün Halkevlerinde, mekteplerde merhumun nami tâziz eserleri okunacak ve memlekete bü- yük hizmetleri tebarüz ettirilecektir. | Haber aldığımıza göre Namık Ke- İmalin yüzüncü yıldönümü münase- yeti ve hayatı etrafında Ankara rad- Yosunda bir konferans vereceklir. Namık Kemal hakkında en salâhi- yetli bir lisandan verilecek bu kon- feransın büyük bir alâka ile dinle- neceği muhakkaktır. Necip Fazıl'ın konferansı İ Namık Kemalin yüzüncü doğum yılı | milnasebetile yarın Güzel sanatlar | akademisinde güzide şalr ve edip No-| «ip Fazl Kısakürek bir konferans ve- reçektir. Sant 1! de Fındıklıda Aka- demi binasında verilecek olan bu kon- feransı, istiyenler dinlemekte serbes- tir. Ayrmea. Marif Vekâleti tarafından <Türk Dil Kurumu: vasıtasile Namık Kemal hakkında Necip Fazı'a yazdı- rılan 400 - 00 sahifelik büyük tedikik/ eseri bir haftaya kadar intişar ede- çektir Hastaya gitmiyen hükümet ve belediye hekimleri Bazı hükümet ve beledi; nin, kendi mantakal lara davet edildikleri zaman, otomobil bu- lamadıklarını ileri sürerek davete iea- bet etmedikterinden şikâyet edilmiş tir. | Bu şikâyetler üzerine, Vali Dr, Lât- Ni Kırdar, çağırılan hastaya gitmiyen Jeri- müracaat ederek, Amerikadan tram-| acele meyad müslesma olmak üzere) hükümet ve belediye doktorları içim) sesmessassssnanssssasan, m işte buymus. Pek doğru; buder. yay azabns getirimeği teklif etmiştir. İŞ sahiplerinin diğer mücacaatlarının | hiçbir sebep ve bahenenin mevzu Bahsettiğim müdekkikin Bu teklif, Belediyece anında ne kadar masrafa girece- diz: Evveler ulu aynda bir saç kes birirken.... Düşür. bir kere, bu tutum zar) Tizlere sŞümedi ayda hir saç İşmepirece-| .-. ederken... Babamızın ceketi, küçük kar- deşimizin pantalonu ile işi idarefzöre elbis yaptıracağızl... sw Şimd boyumuzun e ha takayım. Bı suretle dünya İedilecek, şairin hayau (anlatılacak, Ji Çifte kalbli * adama dair... ne dönerken bir de bakmış karşısın- da beyazlar giyinmiş genç ve güzel bir kadın... İyilik yapan adam saşır- muş. Beyazlı kadın: — Ben demis «mükafat meleği» yim. İyilik yapan insanları mükâfat- landırmağa memurum. Sizide mü- kâfatlandırmağa karar verdik, Dü- sündük. Size lâzım olan en kıymetli uzuvlarınız hangileri ise size dan birer tane daha vereceğiz. İyilik yapan adam bir müddet dü- şünmüş, sonra: — Aman nasıl olur? Böyle bir nimet reddedilir mi? İnsanlar için €n kıymeti" şey baştır. Gel sana bir İ Büyük vatanperver Namık Kema” | temem, istemem... — Gel öyleyse sana bir mide da- arttırmak demektir. Hem ver yüzünde yağla- rın karışık, sütlerin hileli, öteki gıda- ların da berbat olduğunu istiyoruz. Midenin bi i betile torunu Hariciye Vekâleti umumi kâlibi B. Numan Menemen |lanırsın. cioğlu yarın büyük pederinin şahei- | (İvilike adam Le ben midemin birini doyuruncaya ka- dar akla karay; seçiyorum yahu... Bırak Allah aşkına... Melek bumun üzerine: l hiçbirine mış. Hicbir uzviyeti çoğaltmak İs tememis. Tam ayrılacakları zaman adam: — Sen bana bir iyilik etmek is- ter misin? demiş, aksamları eve dönerken şu kulaklarımı sana öma- vet bırakayım. Sabahleyin işime gi- derken yine alır takarım... Al şu ! kulakları şimdiden bir kenara koy... Bizim kayın valide bizde misafir de... Hikmet F: k Gnlutada bir fubriknda çalışan Recep, karpit fıçısını açarken, karpit a tedkik edilmek» | kabul edilemiyeceği İstanbul Cümhu-)| bahis olamıyacağını, hastaya gidemi- temin edecek de vine amalör- isabet var. tedir. Şartlar müsait görülürse yeni| riyet Müddelumumiliğinden (o biüdirii-| yen doktorların şiddetle cezalandırıla. | steş almış, amele ağır surette yaralan. Miktür. Bir sün bizi emelmer bir (V& - Nü) İ araba getirtmek kabil olacaktır. taklarını asâkadarlara bildirmiştir. | mıştır. B. A. — Bunlar bir şey değil de- likanlı, zorla bozduğunuz iskeleti nizi düzeltmek için hastanelere gidip 'alçıya da yatmanız lâzım gelecek!..,