SÖZÜN GELİŞİ E Neler konuşuyoruz ? skiden konuşacak söz bulamıyanlar, lâf olsun diye: «Bugün hava ne güzel!» derlerdi. Şimdi konuşacak lâf yokmuş gibi: «Harp vaziyeti hak- kında ne düşünüyorsun?» diyorlar. Zihinler dünya hadiselerile meşgul Hele bizim gibi mesleği gazetecilik olanların insanlar arasmdaki konuşma du- rumu büsbütün yürekler acısı, Aylardanberi görmediğiniz bir dostunuz karşı- mıza çıkınca sevinçie elinizi uzatıyor, hatırını soruyorsunuz ve dünyadan biha- ber, zannediyorsunuz ki © da sizin hatırmızı soracak, yalnız ikinizin bildiği şeyleri tatlı tatlı konuşaenksunız. Heyhat! Selimmuza bile mukabele etmeden başlıyor: «Ne haber var yahu? Sen gazetecisin, bilirsin!» Biraz evvel, dostunuza raslamaktan gelen sevinç, onunla tatl tatlı ko- Duşmak ümidleri sönüp gidiyor. Neşesiz, neşesiz: «Hiç, diyorsunuz, yenii bir şey yak», O hayret ediyor, samimiyetinizden şüpheleniyor, beyhude yere sizi eşe lemek için zorlanıyor. Halbuki: «Yeni bir şey yok» derken hakikati olduğu gibi kendisine söylemişsinizdir. gazetede çıkmıştır ve gazetecilik dostlara hususi surette söylemek üzere , in yorsunuz, başka bahislere geçmek için yaptığınız bü- Gazetelerde çıkan, yani onun da, sisin de bildiğiniz nuza bir türlü anlatan, tün hamleler boşa gidiyor. haberleri tekrarlıyarak boş mütalâalar ısmarladık! fena bir konuşmadan sonra Allaha Yaşamanın tadını kaçıran dünya Çünkü duyduğunuz haberlerin hepsi © gürkü mesleğinde bazı havadisleri neşretmiyerek saklamak âdet değildir. Bunu dostu- serdediyorsunuz. Yarım saat süren vukuatı konuşmayı da bir mevzua in- hisar etüirerek zevksizleştirdi. İnsanlar tedirgin oldu. Dostunuz bile artık © eski dost, konuşacak Iâf bulamadığı saman: «Bugün hava ne güzeli» «Bugün hava ne güzeli» diye lâf açmağa tatlı adam değildir. İtiraf edeyim: çalışan, bulutlardan, kuşlardan le» diyen o insanların basretini çekiyorum. Şevket Rado Köy evlerinin ıslahı mühim bir tamimi Dahiliye Vekilinin Askara (Akşam) — Dahiliye Vekili- miz B, Faik Öztrak köy evlerinin ıslâh, içtimal hayata ve iktsadi zaruretere göre yapılması, kiremitlenmesi ve gayri sihhi köy evleri inşasna müsaade olun- maması hakkında bir tamim gö tir. Ehemmiyetine binmen tanimi «y- men bildiriyorum: ii «Milli Şefimiz Sayın Cürhurreisi is met İnönü Erzurum seyahatinde müşs- hede buyurdukları hususata ait notları arasında, Orta Anadoluda damlardan kurtulamamamızın. tuğla ve kiremidi yapamamaklığımızın gittikçe daha ziyade hayret edilecek bir mevzu halini aldığını tesbit buyurmakta ve bu mev daha yakından ve ameli bir sw- #ette tetkik etmemizin emeli bir tedbir bulabilmek bakunmdan faydalı olacağı- m da emir ve tavsiye etmektedirler Sayın Cümhurreisimiz evvelce şimali Anadoluda yapmış oldukları bir gezide de köy evleri meselesine işaret buyur- muşlar ve bu direktifleri bir tamimle tebliğ olunarak tuğlalı, kiremitli, sbbi köy evlerinin inşası etralında gereken teşviklerin yapılmasını ve köylü için taş, tuğla ve kiremit ocakları tesin edilerek imece ile bunların işletilmesi, bu suretle de malzeme yükünden köylünün yar dumsız bırakılmaması bildirilmişti. Son yer sarsıntısı, duvarları âdi ve ya- varlak çay taşından veyabut sadece ker- piçlen ve bağlantınız yapılmış dam ve evlerin elim hasaratı yarında duvarları muntazam taştan, tuğla ve kerpiçten ya- pilmiş ve fakat aynca duvar içleri az faslalarla karşılıklı ve çepçevre kuvvetli köylerde | hatıllarina bağlanmış köy evleri zayiatı: tun çok mahdut olduğunu göstermiştir. Bu feci hâdise, köy evleri yapılma tar- zanda elde tutulması zaruri inşa tarzı hakkında da ası ömekler vermiş ve bil- hassa toprak dam evlerin köy inşaatı arasında bundan sonra sureti katiyede yer almaması icap edeceğini tesbit ettir- miş. Milli Şefin her iki gezide de bilhassa işaret buyurdukları ve köylünün shhat ve hayatı ile en çok alâkadar köy yapı- ları ctrafındaki yüksek buyruk ve direk- tiflerinden ilham alarak evvelki tamim- de işaret edildiği vechile köy kanunu gereğince yerleri tayin va tesbit olunmuş küy işi çaprazlama ve kör meydanının etrafına yapılacak o Âmme bizmetlerine ai! yapı ve temislerle köy or- ta malı cınlâk ve akarat için tahsis olun- muş yerler dışında kalarak ve yerleri mahallen işaretlenmiş kısımlarda yapıla” cak süknaların köylünün içümsi hayat ve iktisadi zaruretlerine ve sağlık icap- larına uygun surette babçeli ve bol ağaç- hı arsalar üzerine inşa edilmesi hususu- nun teşvik, tergip ve takip edilerek ta- bakkuk ettirilmesi oçarelerine tevessül bupurulmasını, mecburi işlere alınmak surelile evi yanan veya yıkılanlar hak- kandaki köy kanunu hükümleri tatbika- nda ve köy orta malı yapılarında da mütehasmalarca tesbit olunmuş esaslara İ aykırı inşa tarzlarına, umumi yapılarda İ bu samim hükümlerine ve salâhiyettar İ plânsz iniamta kati suretle meydan ve- İ sölmemesi yerinde ve zaruri bir tedbir İ olucaktır» Adana Halkevi Temsil kolunun seyahal Adana Halkevi temsil grupu Adana vâkşum) — Dört “temsil yermek Üzere Niğde ve Konyaya 46- yahate çıkân Adana Halkevi temsil Şubesi elemanlarından 14 kişilk grup seyahatlerini bitirmiştir. Niğde ve Konyada temsil edilen Dr. Vedad Ne- dim Tör'ün «Kör, piyesile İbnürre- fk Ahmed Nurinin <Himmetin oğlu: isimli eseri âdeta bir tem- «sil hadisesi olmuş, amatör sanatklr- lar pek çak alkışlanmışlardır. Bilhassa bayan Nuriye Üner ve bav Hamdi Paraınyok fevkalâde bir muvaflakıyet göstermişlerdir. Hailoe Kâynak, Yusuf Ayhan ve Ahmed Yurüsül muvaffakıyette hissesi olan elemanlarımızdandırlar. Niğde ve Niğdeden | ler yazmışlar, aktör | Tek «<Ekekon» gözetesinde neşrettiği İ teniidinde amatörlerimizin gösterdik» İleri muvaffakıyetin profesyonel $8- natkârları kıskandımmcak derecede parlak olduğunu kaydetmiştir. Grup, dekor ve sair sahne levazi- matını beraber götürmüştür. Rejisör | vay Coşkun Güven, genç arkadaşları- İ m tam bir vukufla telim ettirmiş, koyduğu mizansenler takdir ve hay- ranlıkla alkışlanmıştır, Dekoratör bay Necmi Şenel ihtisas ve meleke sahibi Hollanda deniz aşırı müslemleke- | lere sahip olduğundan gerek bunlarla | irtibat ve muvasalâyı temin ve gerek | müstemlekelerindeki iptidai madde- leri ihraç etmek için deniz ticaretine e€hemmiyet vermek suretile mühim bahri bir ntfuz tesis etmişlir. Bu dev- let yelkenli gemi devrinde satvetli bir İ donanmaya malik olduğundan, Avru- pada en kuvvetli bahri devletler sıra- sında bulunuyordu. Fakat 17 nci as- nn ortalarında kendisine Hollanda donanmasını rakip gören İngiltere, otuz sene içinde müteaddid muhare- belerle bu donanmayı yıpratıp mağ- lâp ettikten sonra, Hollanda bir daha donanma vücude getirmek için im- İ kân ve fırsat bulamadı. Bugünkü | Hollanda donanması iki eski zırhı ie İ dördü modem olmak üzere beş hafi | l kiz muhrip, dokuz torpi- dobot, 23 tahtelbahir, 22 bot, 16 i mayn dökücü gemi, 4 hücum botun- dan ibarettir. Bu donanmayı kâmilen kendi tezgâhlarında inşa etmiştir. Donanmanın mürettebatı iyi talim görmüş olup bilhassa tahtelbahirleri milkemmel bir vaziyetirdir. Bu ii- barla Hollanda donanması adeden az olmakla beraber harp kabiliyetini ha- iz bulunmaktadır. Bu memlekete vaki olan Alman te- arruzu, İngiltereden deniz yolile Hol- landaya gelecek imdad kuvvetlerini na sahil müdafaası vazifesi terettüp etmektedir. Binaenaleyh bu donan- Yunanistanda halıcılık Bir sene zarfında 69,220 metre murabbaı halı imal edildi (Yunan halı teşkilâtı) yıllık istatistiğini neşretmiştir. Bu istatistik Yunan halıcılığı hakkında çok geniş malümat vermektedir. İntatimipe nazaran, 1039 senesi zarfında tın- hı imalâthaneleri ile halıcılık mekteplerinde 2198 tergüh ie 3718 halı ustası kadın ve ma, derhal üslerinden denize açıla- | râk Alman donanmasının Hollanda sahillerine taarrızuna ve denizden yapacakları nâkliyala darbe vurmağa | çalışacaktır, Acaba Hollanda donanması bu işi başarabilir mi? Evvelemirde Hollan- danın bugünkü deniz £ i uygun 32 mil süratinde kruvazörü 8 mubhriple birlikte, 15 ik toplarile Alman muhrip filotillâsının Hollanda limânlarna tarruzlarnı karsılıyacak bir filo halindedir ve bu filo Alman muhriplerini yalnız yaka- ladığı takdirde onları ricate mecbur edecek bir kuvvet teşkil etmektedir. Saniyen 23 tahtelbahirden hiç olmaz- sa yarısı faal bir vaziyette bulunaca- ğından, Alman donanmasile ve nak- liye gemilerile teması temine çalış rak hücum fırsatı arıyacaklardır. Tor- pidobot ve mayn gemileri matlüp sa&- haları maynliyerek Alman donanma. sının harekâlını sekteye “uğratmağa teşebbüs edeceklerdir. Hollanda mayn silâhımı kendisi yaptığından etinde kâfi miklarda o mayni bulunduğuna ana valan sahillerinin müdafaaşın- da bunlar mevzuubahis olamazlar. Bundan başka Hollanda bahriyesi | tayyareden torpido atmak hususun- da oldukça tecrübedide olduğundan, bu taarruz silâhından da icabında is- tifade edebilir. Acaba Alman donanmasının İki drtnot ve İki cep zırlılısından mü — Hollanda donanması Küçük olmakla beraber sahil Hollandanın yeni gemilerinden De Buyter kruvazörü rekkep ana kuvveli Hollanda Ji manlarını bombardımana teşebbüs eder mi? Filhakika karşısındaki kuv- vet yalnız küçük Hollanda donanma sından İbaret olsaydı, Alman donan- ması bittabi buna cesaret ederdi. Fa- kat müttefik donanmalardan ayrılan kuvvetli bir filonun taarruzuna uğrs yacağından korkarak buna teşebbüs edeceğine ihtimal verilemez. Binatü- aleyh Almanlar Hollanda sahilinde ihraca müsait noklalara asker çıkar- mak için hafif kruvazörleri himay sinde muhrip (ilotillâlarını kullana- caklardır. Bu takdirde Hollanda kara sularında hafif kuvvetlerin siddetli çarpışmasına intizar edürbilir. Bu sularda mayn harbi her iki muharip tarafı hayli zayiata duçar edecektir. Çünkü Almanlar da müttefik deniş nakliyatına mani olmak için Höllan- da önlerini maynliyeceklerdir Hol. labda hükümeti sahil betaryalarını eskidenberi büyük bir ehemmiyet stfetmiştir. Gerçi umum! hâfpten evvel sahillerine *tâbiye etmek için hazırladıkları uzun menzilli ğ topların, © vakit bu memleke AL manlar tarafından zaptedilmesi ih. timalile, tâbiyesine İngilizler > muva. | fakat etmemişlerse de umumi harp ten sonra Hollanda sahillerini hayli Hulâsa; Hollanda donanması kü- çük olmakla beraber sahil müdafaa. sında oldukça işe yarar bir kuvvet arzetmektedir. Taarruz felâketine uğ- rayan Belçikada donanma namına hiç bir kuvvet bulunmamaktadır. GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Liğge şehri Ve bu şehir etrafında 1914 de on gün devam edip Belçikalı general Leman'a şan veren muharebe Belçikanın Lâöge yehri civarında büyük bir muharsbenin hasırlandığı habar veri- Byror. Liöge'in flhmancas Lubck'tir. Bu şehir, kendi ismini taşıyan eyaletin merkezidir. 168,00) nüfum vardır. Meuse nehrine bâ- kim tepeler Üzerinde bulunur. Buranın Libge'da, 1949 dn inşa edilen eski bir ka- leden masada, 1886 danberi inşasına gir! Mn yeni müdafan tesimtı verdı Bunlı 4 » 9 kilometre famislaria biribirlerinden beton ve çelik istihkümlardı; 58 Elemeten kadar urunlukta bir sahayı işgal | rildi ediyorlardı. Bilhassa bu istihkimların al- tam çok kuvvetliydi $ ağustos 1914 te, — yani umumi harp bağlar — 120,000 Alman, general won Benmich'in kumandasında Lifgein önüne varmışlardı. Yukarıda bahsettiğimiz bu müstahkem mevki Belçikalı general Laman'ın kumandasında 35000 kişilik bir kuvvet karafından müdafaa ediliyordu. Aynı gün zarında, general Leman Al- man casuslarının bir sulkasdine uğramaş, fakat ölümden kurtulmuştu İstibkâmlar müksremet eli Hattâ Bel- 6 ağustos sabahı, generali Leman, kuv- weilerini Meusr nehrinin soluna geçirdi; köprüleri de yıktı, Almanlar iki koldan suyu geçtiler. Şehri kısmen aldılarsa da dahilde müdafsa de- vam eti Bölçikahlar altı meşhur istihkâmdan Lon- cin kalesine sığındılar. Teslim olmamağa karar verdiler. Pek büyük bir boğuşma oluyordu. (aman burada $ ağustostan 1$ ağustoam kadar dayandı. Nihajet kaleyi berbava eli Kendi bu seler de mücize kabilinden ölmedi. Baygın bir hal lundu. Almanlar ona kılıcını taşıma, Kını vezdiler ve 1911 de İsviçre müsaade etdiler. General Lem We ve Belçikallar tarafından büyü rüsimle karşılandı. Kendisine kontluk ye. â