POLİTİKA Avam Kamarasındaki müzakere İngilizlerle Fransızların orta ve cenubi Norveçten neden çekildiklerini in &iliz Başvekili Avam kamarasında İzah etmiştir. Norveç hükümeti memleke- tin ortasında yeni bir merkez kurmak istemiştir. Bunun için en münasip yer olarak müttefiklerin daima denizden yardım ve himaye gösterebilecekleri Trondhjemii seçmiştir. İngiltere ile Fransa Norveçten ziyade kendi askeri ve siyasi menfaatlerine hizmet eden şimali İsveç demir madenleri mahreci Narvike gayretlerini hasretmiş görünmemek için Norveç hükümetinin tale- bini askeri cihetten mahzurları bulunmasına rağmen kabul ederek üsker çıkarmışlardır. Müttefiklerin askeri hedefi Trondhjem'i burada zaten tecrid edilmiş bir halde bulunan Almanların elinden almak olmuştur. Fakat Oslodan ilerliyen Alman kuvvei külliyesile Trondhjem'deki Alman kuvveti birleştikten sonra siyasi gayenin tahakkukuna İmkin kalmamıştır. Manhaza müttefiklerin çekilmeleri dünya siyaseti üzerinde fena tesir bırak- tığı gibi İngiliz efkârrumumiyesi üzerinde dahi yanlış telâkkilere yol açmıştar. İşte İngiliz Başvekili ve kendisinin başlıca muayinleri ve bunların arasında Müdafaa Nazırı Churchill, askeri esrarı faşetmiyerek harbin idare tarzı mu- vafık olduğunu isbata çalışmaktadırlar. Münakaşanın neticesi ne olursa olsun parlâmentoda ekseriyeti mutlaka Chamberlainin lider bulunduğu mi elindedir. Bunların ara sında ittihad bulunduğundan Kabine buhranı çıkacak değildir. Yalnız Ba binenin genişletilmesi muhtemeldir. Alman ordusunun Hollan- F.K. daya girdiği doğru'değil (Baştarafı 1 inci sahifede) istilâsının çok had bir devrede bulundu- ğuna dair Amerika hükümetine malü mat geldiğini söylemiş ve demiştir ki: — La Hayde sefirimizle muhaberede- yiz. Hollandada bulunan Amerikan te- baasının memleketi oterketmeleri da- ha evvel kendilerine tavsiye edilmişti, Şayet Hollanda ansızın bir baskına uğrar da orada kalırlarsa mesuliyet kendileri- me nit olacaktır. am 8 — Son günler zarfında Alınanlar Hollanda hududunda mühim kuvvetler toplamışlardır. Hollanda bü- kümeti bunun üzerine, bazı ihtiyat ted- birleri almağa lüzum görmüştür. Bir ke sm ihtiyatlar silâh altına alınmış, ordu- da izinler kaldırılmıştır. Bazi kanallar- dan geçmek yasak edilmiştir. Gazeteler: «Her ihtimale karşı hazırız, taarruza uğ- varsak mukavemet edeceğiz» diyorlar. Memleketin müdafaası başkumandan general Winkelmana tevdi edilmiştir Brüksel 8 — Hollanda Alman tahşidatı Belçikada büyük alâ- ka uyandırmıştır. Almanya Hollandaya taarruz ederse bunun 24 saat sonra Bel- çikayı harbe sörükliyeceği söyleniyor. Vaşington 8 — Bremen ve Duseldorf- tan hareket eden iki Alman yürüyüş ko- unun Hollandaya (girdiğine dair dün akşam Nevyorka bir haber gelmiştir. Fakat bu haber teeyyüd etmemiştir. Ciddi bir tedbir Vaşington 8 (A.A.) — Hollanda hü- kümeti, Amerikadaki sefiri Dr. Loudo- hududundaki | na fevkalâde ahval zuhurunda Hbllan- da hükümetinin ecnebi memleketlerdeki mümessillerine her türlü tediyatla bulun- ması için salâhiyet vermiştir. Bu emrin Hollandadan altnan heyecanlı haberler- le alâkadar olduğu zannedilmektedir. Hollanda sefiri geçen cumartesi günü Hariciye Nezareti erkânı tarafından ka- bul edilmişti. Vaşingtonda bulunan Hol- landa diplomatlarından biri demiştir ki: «Alınan tedbirler tecavüze uğradığı- mız takdirde çarpışacağımızı gösteren kati bir delil addedil Alman pro pagandası Hollanda ir tecavüz karşı- sında kaldığı takdirde mukavemet etmi- yeceği kanaatini Amerii yaymağa çalışmaktadır. Vaziyetin böyle olmadı” ğına şüphe yoktur.» Telefon konuşması bir müddet kesildi Amsterdam © — Dün akşam saat 27 den itibaren yabancı memleketlerle te- lefon konuşmaları kesilmiştir. Fakat bu gün sabahtan itibaren tekrar muhavere . Hollandanın üç radyomu dün akşam bir müddet çalışmamış, sonra normal şekilde işlemeğe başlamıştır. Radyo, vazifelerine dönen izinli as leştirmemek için hal- kı şimendifer seyahatini tahdit etmeğe davet etmiştir. i Alman menabii ne diyor? Berlin 8 — Alman menabü Alman ordusunun Hollandayı istilâya hazırlan- dığına dair çıkan baberleri gülünç bulu- yorlar, GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ iSKENDERİYE Şarki Akdenizdeki tedbirler dolayısile I3- kenderiye, günün mevzuları arasına ka- ti. Slenn Akdeniz kıyısındaki bu büyük li- manı, 50000 kişisi ecnebi olmak üzere, 573,000 nüfusludur. Şehri Makedonya kral Büyük İskender kurduğu için, ismi de onur- kine izafe edilmiştir. Bu derece eskiliğe rağmen yeni binalar göze çarpar. Misirin hariçle Ücarl münasebeti buru vasıtasile Jdare olunur. Pamuk, pamuk çekirdeği, bu- bubat, şeker ihraç edilir, İki büyük rıbtım vardır. Yenisi, şimal rüzgürlarına maru& bulunduğu için, eskisinden daha az elve- rişlidir. İskenderiye, Misir demiryolunun da başlangıç noktasıdır. Kahire ile arssi 1(0 kilometredir. Milâddan evvel 332 yilinda İskender, Dinocrates'e, yeni bir şehir bina etmesini söylediği vakit, burası balıkçılarla çoban- Jarın oturdukları bir köydü. İlk piin Ma- kedonya mantosu biçimindeydi. Pharos adası, kıtaya Heptastadlon şösesi İle buğ- Yarimıştı. Brouchlon: semti," yavaş yavaş Ptoleme hanedanının ve Romalıların yap- tıkları âbidelerie doldu; Saraylar, mabed- Jer, müze, kütüphane, jimnaz, tiyatro ve #atre, Kleopatranın âşığı olan meşhur An- tuan'ın kaleli sarayı buradaydı. Cenbu gar- bide Serapelon ve bilâhare Diocletien sütu- nu bulunuyordu. Meşhur Sostratos feneri- nin inşasına 279 dan itibaren başlandı. Ptoleme hanedani İskenderiyeyi merkez- Teri ittmaz etti vo burasını münevver bir 'rkez haline koydu. Bunun üzerine şehir fevkalâde doldu ve sülülenin sukutu üzeri- me sarsıldı. Sezar, 46 senesinde buraya gi- rip Kieopatrayı kraliçe nasbetti. Milhddan evvel 30 senesinde ise Romalılar kati şe- kilde şehri alıp Mısırı bir Roma eyaleti ha- İine soktular. İskenderiye, palenlikle ( putperestlikle) bıristiyanlık arasındaki mücadelelere sah- nuştur. 640 yılında, Araplar, bu: uhasaradan sonra ele geçirdiler. Hristiyanlar, 1202 ve 1367 yıllarında kisa müddet — İskez yi isirdad eti 1517 de Yavuz Sultan Belimin kumar sında Türkler burasını Çerkez memtük- lerinden aldı, TI98 de Napolyon Bonapart İskenderiye- yi zaptettiği vakit şehrin nüfusu ancak 7000 kişiydi. 1801 de İngiliz generali Hud- chinson İskenderiyeye hâkim oldu. On dokuzuncu asırda İskenderiye, bil- hassa Mehmed Ali ve sülülesinin himme- tüle terakki etâi, 1887 de İngilizler tarafın- dan bombardıman edildiği için ve ayrıca da yağmaya uğradığından dolayı çok ezildi. İskenderiyede çok hafriyat yapılmış, &8- KI devirlere müteallik eserler bulunmuştur. Fukat yeni binaların mevcudiyeti hafriya- dan fazla ilerlemesine mani teşkil et- İskenderiyenin meşhur kütüphanesi Pto- leme Stor tarafından tasis olunmuştu. Se- rapelon'daki ilâve kütüphane ile birlikte 100,000 cild eser ihtiva ediyordu. 47 tari- binde Sezar şehre girerken kütüphane ya- kıldı. Sonra tekrar bina edilip 390 yılında yıkıldı. 641 yılında Araplar şehre girdikleri vakit, bu kitaplar bakiyesinin ateşe verildi- &i iddia olunur. Fakat Yirminci asır Fran- sık ansiklopedisinin de kaydettiği gibi, ba hâdiseye dair elddi deliller mevcud deği- dir. Ayni Ptoleme Stor, kütüphane ie birlikte bir de müze vücude getirmişti. Buram ayni zamanda bir nevi üniversiteydi. Kralın ha- zinesi vasilasile bir nebatat, bir de hayva- nat bahçesi tesis edilmişti. Rasadhanesile, lâboralusrile, burası, eski dünyada hakiki bir fenni büyük şehirdi. Hopada zelzele Hopa 8 (A.A) — Bu gece 24,25 te beş saniye fasıla ile burada iki şiddet- Mi yer sarsıntısı olmuştur. Hasar yok- tur. iç FRANSIZCA Dersanesinden: İmtihana kadar her gün devam etmek suretile noksanlarınızı ta- mamlarız. Ücret uygundur. Eminönü Selâ MÜTEMHASSISI Prof. Alber Anjel Ingiliz Meclisi hükümete itimad beyan etti Dünkü içtimada da şiddetli tenkidlerde bulunuldu. Başvekil cevap verdi (Baş tarafı 1 nci sahifede) ileri sürerek başladı. Hükümete ve has- saten bana hücum ederek, bu vaziyeti büsbütün vahamete götürmekten başka bir şey yapmıyor. Pek tabildir ki, hükü- met reisi sıfatile, hükümet tarafından ya- pılan icraatın bellibaşlı mesuliyetini ka- bul ediyorum ve mesai arkadaşlarım da ayni şekilde hareket etmekte gecikmiye- ceklerdir. Fakat, vaziyetin o vahameli, hattı hareketimize teallük eden şahsi mü- lâhazalardan değil, hâlen milli bir tekli ke devresi yaşadığımızı dün Meclise ha- tırlatmış olmamdan ileri geliyor. Düşma- na, fasılasız sürette meydan okumakta- yız, memleketimizin bütün kuvvetlerini bir araya toplyarak o düşmanı mağlüp etmeliyiz. Hükümeti tenkid etmek bir yazife olabilir. Tenkidden kaçınmaya çalışmıyorum. Fakat dostlarıma şunu söylemek isterim — bu mecliste dostlar | nm yok değildir — ki hiçbir hükümet | halkın ve parlâmentonun müzahereti ol- madıkça müessir surette harbi ida- me ettiremez. (Alkışlar ve itirazlar), Chamberlain sözüne şöyle devam et- «İtimad reyini kabul ediyorum. Hiç değilse, bu sayede, kim bizimle beraber, kim değildir, anlamış oluruz. Bu akşam, Mecliste dostlarımın müzaheretine güve- niyorum.> (Şiddetli alkışlar). Lloyd George'un tendikleri Londra 8 (A,A.) — Avam kamara sında Loyd George döz alarak hü- kümetin harpten evvelki ve sonraki siyasetini acı bir lisanla şiddetle ten- kid etmiştir, Norveçe gönderdiğimiz kuvvetler, iyi talim görmüş efraddan mürekkep olmalı idi, Oraya, uzun bir talim dev- resi görmemiş olan efrad yolladık. Ha- va üslerini zaptetmek ihtimaline gü- vendik, Muvaffakıyet kazandığı takdirde, İngiltereye muazzam bir fayda temin etmekte ve İngiliz prestijini. bütün dünyada arttırmakta olan, hayati e€hemmiyeti halz bu kuvvel seferiye, kısmen hazırlanmış kuvvetlerden iba- retti. Norveçte ordumuzla bahriyemiz ara- sında hiçbir irtibat teessüs etmemiştir. Hükümet, Almanların, oBaltıkteki komşu devletlerden birine karşı yeni bir taarruz hazırlamakta olduğunu pekâlâ bildiği için, icraatında şiddet- le tenkide lâyıktır. Harbin sevk ve idaresi mevdu ol duğu devirde, hezimetlerimizi küçük göstermeye asla teşebbüs etmiş değil- dim, Eski vaziyeti tekrar tesis etmek için hâdiselere göğüs germeniz lâzım- dır, Bir paniğe kapılmağa lüzum yok- tur. Aramızda mutabakat husulünü icab ettiren ehemmiyetli sebepler mevcuttur, (Alkışlar). Britanya imparatorluğu ve Fransa imparatorluğu gibi iki muazzam im- paratorluk hürriyet uğrunda yapılan bu mücadelede ittifak etmişlerdir. Fa- kat, Britanya imparatorluğuna, teh- Jikenin hakiki mahiyetini göstermedik- çe, onu gereği gibi ayağa kaldıramıya- caksınız. Harekete geçmek, fakat hakik! mâ- nasile harekete geçmek ihtiyacında- yız. Sevkülceyşi poktainazardan eski- sinden daha tedbirli vaziyetteyiz. Ha- rikulâde bir adam olan Hitlerin en Konse — e büyük zaferi budur. Bizi, 1914 teki se- lefelerinin yaptığından daha büyük al tehlikeye ika etti Çekoslovakya, Almanyanın ta kalb- gâlundaki mızrak ve Avrupanın en güzel ordularından biri olan bir mik yonluk ordusu, ortâdan kalktı. Bu, | bizin Almanyaya terkettiğimiz sev- | kulceyşi bir kâr olmuştur. Lloyd George sözüne şöyle devam etmiştir; Almnâyaya bıraktığımız ikinci sev- kulceyşi kazanç Fransız - Sovyet itti. | fakı oldu, Sovyet Rusya, bu ittifakla | Çekoslovakyanın yardımına koşmayı taahhüt etmişti ki, buda Almanya için, yeni bir harp cephesi yarata- caktı, Üçünrü kazanç Romanyadır ki, Al manyâanın bilfül eline geçmiştir. Bu harpte en mühim sevkulceyşi | mevzilerimizden biri olması muhte mel Norveç şimdi Almanyanın elin- | dedir. | İsveçi tenkid etmek beyhude idi. Ten-| kidler yapmak hakkımız değildir. Bu miletleri himaye etmeği, onlara yar- dımda bulunmağı vadettik. Polonyaya bir tek tayyare göndermedik. Norveçe de iş işten geçtikten sonra vardık. Norveçin Alınanya tarafından işgali, Alman tayyarelerini ve tahtelbahir- lerini sahillerimize 200 mil yi tar. mıştır. Parlâmentoda bir tek kişi var mıdır ki, havalarda, karada ve deniz- deki hazaırlıklarımızın mücessirliğin- den ve süratinden memnun bulun- sun? Başvekil, kendi şahsi görüşüne de- ğü, İngiliz milletinin görüşüne göre vaziyeti karşılamalıdır. Başvekil kendi şahsiyetile memle- ketin menafli arasında sarih bir tef- rik yapamıyâcak vaziyette değildir. Chamberlain, Uoyd George'un sö- zünü keserek: Bu mülâhazanın mâ- nası nedir? Şahsiyetin bu gibi mese- Jelerle hiç bir münasebeti olmadığını daima söyledim demiş ve Uoyd George sözüne şu şekilde devam etmiştir: Başvekil, Hitlerle, o müthiş düş manla, sulh zamanında da, harp Za- manında karşılaşdığını, fakat daima en zararlı kendisi çıktığını hatırlasa gerektir. B. Ckamberlain, milletin fedakâr- ık hislerine müracaat etti. Millet, kendisine itimad telkin ettiğiniz müd- detçe fedakârlığa âmadedir. Başvekil, memlekete fedakârlık nümünesi gös- terebilir. Bu harpte, B. Chamberlainin, mevkiini feda etmesi kadar, hiçbir şey zaferi temine hizmet edemez, (Sürek- M alkışlar). Hükümete itimad Londra 8 (A.A.) Havas ajansı bildi- riyor: İngiltere radyosu, Aram kama- rTasının 200 reye karşı 281 reyle hükü- mete itimad beyan ettiğini bildirmek- tedir. Lordlar Kamarasında Londra 8 (A.A) — Reuter ajansı bildiri- yor: Harbin sevk ve idaresi hakkındaki mü- zakerelere bugün Lordlar kamarasında baş- Konservatuar koro heyeti cumartesi akşamı saat 21 de Beyoğlunda Fran Şef Muhiddin Sadak, solistler F. Statzer, İ, Balkır'da. Dün konservatuarda bu münasebetle - bir prova yapıl Han, Yukandaki resim bu provayı gösleriyce. Tammıştır. Muhalefet işçi partisinden lord Strabolgi, Nörveç harekâtına iştirak eden İngili vetlerini şükranla andıktan sonra demliş- tir ki: «Bu işlerin hükümet taraf ve Idaresi büyük bir huzursuzluk yaratmış- tr. Bu hatti hareketin değiştirilmesi ihti- mali daha b bir huzursuzluk doğur- maktadır. Hükümetin, bu meselede iyi hareket ettiği ve Avrupa harbine kıyasen Norveç Ikinci derecede bir ehemmiyeti haiz oldu- ğu tahmin edilse bile, gene bu harbin gibi, Trondiğem'e Niçin doğrudan doğru- (7 Trondhjem fiyoru i hiçbir mâni yoktu. Troı izden taarruz ya- pılması hakkında filoya verilen talimatın neşrini istiyorum, Bu taarrüzun muvaflak olması lâzımdı.r Lord Strabolgi, söslerini şöyle bitirmiş- tr: «Norveç harbi hakkında bususi bir tah- kikat komitesi teşkil edilmelidir... İşçi partisinin kararı Londra 8 (A.A.) — Muhalefet işçi partisi Avam kamarası grupu, bu sabah bir toplantı yapmış ve bugün Norveç harekâtı hakkındaki müzakereler sonun- da hükümetin siyaseti hakkında Avam kamarasınca rey verilmesini istemeğe karar vermiştir. İşçi partisi grupunun içtimai bir saat bir çeyrek sürmüş ve işçi partisi mebus- ları, Avam kamarasında hükümet tara- fından müzakerenin kilayeti ve celsenin taliki hakkında verilecek takrir aleyhin- de rey vermeği kararlaştırmışlardır. İşçi partisi bu suretle Norveçte harbin idare- si hakkında hükümetin siyasetini tasvip etmediğini bildirecektir. Macaristandaki Amerika tebaasına Amerikaya dönmeleri tavsiye edildi (Bastarafı 1 inci sanifede) söylenmiştir. Sefirin Kont Ciano ile gö- rüştüğü hakkındaki haber tecyyüd et memiştir. Giornale d'İtalia'nın makalesi Roma 8 — Giormale d'İtalin gazetesi bugün yazdığı bir makalede diyor ki: #İngiltere ve Fransanın, Cebelüttarık ve Süveyşi kapatarak İtalyayı âciz vaziyete düşürmeği düşünmesi bir hayalden iba- retüir. İyice silâhlanmış ve çarpışmağa azmetmiş büyük bir millete abloka her zaman tesirsiz bırakılabilir ve Norveç hâdiseleri gibi nblokayı yapanları müş- kül maceraya atar. İtalya Cebelüttarık yelile 12,300,000 ton eşya alırdı. Bunun yüzde altmışı kö- mürdü. Bu kömürler şimdi Almanyadan alınıyor. Yüzde Yir madesi yağdı. Bunlar Arnavutluktan ve Balkanlardan - alınıyor. İtalya Balkan memleketlerile sulh içinde yaşamaktadır ve sulh içinde yaşamağa devam edecek- tir. İtalya Balkan memleketlerile teştiki mesai etmek istemektedir.» İrakta feyezan Bağdad 8 (A.A.) — Fıratın taşması neticesinde su altında kalan arazi mn- takası genişlemektedir. Bağdad - Bi demiryolunun bulunduğu mıntaka da su altındadır. iz Tiyatrosunda bir konser verecektir,