6 Mayıs 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

6 Mayıs 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Demirspor Şişliye de 4-3 mağlüb oldu Mili küme haricinde kalın iki An- kara ve üç İstanbul klübü arasında tertip edilen Spor kupam maçlarına dün sabah Taksim stadında büyük bir kalabalık önünde devam edilmiş- tir. klüplerinden Demirspor Şişli ile kar. gilaşmış ve bu maçı da 3 - 4 kaybet miştir. Saat 11 de sahaya çıkan takımların dizildikleri vakit şu kadroları muha- faza ettikleri görülüyordu. Demirspor: Hilmi - Şevket, Gazi - Orhan, İbrahim, Kâmil - Salih, Arif, Orhan, Fahri, Zeki. Şişli: Armanak - Vlâstardi, İhsan - Yusuf, Angilidis, Kirkor - Hiraç, Şu- arç, Nobar, Jirâyir, Diran. Hakem: Şazi Tezcan, Oyuna Şişli başladı. Dakikalar iler- Yedikçe Ankara futbolcularının çimen sahada oynamaktan mütevellid alış kanlıklarını Teksimin foprak saha sında temin edemedikleri cihetle ya- dirgadıkları görülüyordu. Şişli bun- dan istifade ederek nisbi bir hâkimi- yet kurdu ve açıklar vasıtasile Anka- Ta kalesini tehdide başladı. 13 üncü dakikada sağdan inkişaf eden bir akında top âni olarak sola geçti ve müdafiin tereddüd ettiğini gören Jirayir yavaş bir şütle Şişlinin ilk golünü çıkardı. Bu sayı Demirsporluları canlandır- dı ve yerden oynıyarık müsavat temi- nine muvaffak oldular. 18 inci daki- kada sağdan yaptıkları seri bir âkın- da Arif uzaktan çektiği cok sıkı bir şütle takımını beraberliğe ulaştırdı. Biraz sonra santrfor Orhan müdafi. leri çalımla geçerek ikinci Ankara go- Yünü de yaptı. Kısa bir zamanda mağlübiyetten galibiyete yiikselen Demirsporlular açılarak şöhretlerine lâyik olan hakiki oyunlarını (o göstermeğe başladılar, Açıkları vasıtasile deplasmanlı bir ş8- kilde yaptıkları hücumlar çok zevkli oluyordu. Oyunun bu kısmında hâkimiyeti kuran Demirspor 38 inci dakikada | ,Orhanın güzel bir sürüşünden istifa. de eden Arif vasıtasile üçüncü golü kazandı. Birinci devrenin bu şekilde nihayetleneceği tahmin edilirken son dakikalarda Şişlinin âoldan yaptığı seri bir akında Nobarın nefis bir kafa. sı Şişliye ikinci golü de temin etti ve devre 3 - 2 Demirspor lehine bitti. İKİNCİ DEVRE İkinci devreye Demirspor başladı. Şişli mağlübiyetten kurtulmak için gok canlı oynuyor ve bu yüzden raki. | ” bine tefevvuk ediyordu. Aydın (Akşam) — Şehrimiz Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından o Halkevi- miz salonunda 12 yuşına kadar olan sı hatli çok çocuklu anneler arasında mü- aabaku yapılmıştır. Müsabakaya 48 aile 300 çocuk, iştirik etmiş neticede birinci- liği Kurtuluş mahallesinden Hasan Ko- tan karısı 8 çocuklu 1315 doğumlu Ay» şe (birisi 12 yaşından yukarı) ikinciliği Aydının Tepecik köyünden Ali Kar Şişlinin tazyikinden kurtulmak için | Demirspor müdafileri fazla çalışmak | mecburiyetinde kalıyor ve arada sira- da yapmak istedikleri akınlar da mu- hacimlerin şahsi oyunu yüzünden ne- netice vermiyordu. Şişlinin bilhassa soldan, Diran va- sıtasile yaptığı hücumlar heran teh- Hike oluyordu, Nihayet 20 nci dakika, da Demirspor kalesinin uzağında bir favul oldu. Yusufun, kalenin üzerine ortaladığı top Demirspor kalecisinin | iyi yer tutmamasından içeri girdi ve bu suretle Şişli berabere vaziyete ka- vuşmuş oldu. Kalecinin bariz hatasından yedik- leri gölle neşeleri kaçan Demirspor- lular hiç olmazsa beraberliği ellerin- den kaçırmamak için çalışmağa baş- Tadılar, Fakat 3 - 1 vaziyetten bera- bertiğe çıkan Şişli, galibiyet ihtimali karşısında bütün enerjisile aynıyarak tekrar üstünlüğü aldı ve oyun çok heyecanlı bir sekle girdi Her iki ta- kım yapacakları tek sayının galibiyet ibresini kendi larafında çevireceğini bildiğinden bütün kuvvetini sarfediyor ve müsabaka bu yüzden çok süratli olu- yordu. Bu çalışmada Şişli daha şanslı çıktı ve 38 inci dakikada merkezden yaptıkları bir akında Nobar vasıtasile beklenen galibiyet golünü çıkardı, Oyunun imütebaki kısmında iki ta- rafın bütün gayretlerine rağmen bu netice değişmedi ve müsabaka 3 - 4 Şişlinin galebesile nihayetlendi. Voleybol müsabakaları İstanbul voleybol ajanlığı tarafından ter- lacak ve şampiyon belli olacaktı. müsabaka saatinde Beylerbeyi gelmediğin- den bu karşılaşma yapılamamış ve Gala- tasaraylılar seremoni yaparak galib gel- mişlerdir. Ajan Beylerbeyinin mazeretini kabul ettiği takdirde bu maç tekrar edi- lecek aksi takdirde Galatasaray şampiyon ilân edilecektir. Bisiklet yarışı Edirne - İstanbul biziklet yarışlarına | | İstanbul bisikletçilerini hazırlamak üzere bisiklet ajanlığı tarafından tertip edilen 100 kilometrelik bisiklet yarışı dün Topka- pı yolunda yapılmıştır. 9 koşucunun işti- rak ettiği müsabaka netlersinde Süleyma- niyeden Kirkor üç saat yedi dakikada bi- rinci, Topkapıdan Halid ikinci, Feneryü- madan Lâmbo üçüncü olmuşlardır. İtalya, Almanyayı 3 -2 kazandı Koma 5 — Dün Milâneda 70 bin kişi önünde Alman ve İtalyan mili futbol ta- kımları karşılaşmışlardır. Çok heyecanla takib edilen bu mağın ilk devresinin 17 in- ci dakikasında Kolosi, 25 inci dakikada Bertoni İtalyanların gollerini yapmış bu- na Almanlar Dunker'in yaptığı golle mu- kabele etmişler ve birinci devre 2 - 1 İtal- yanlar lehine bitmiştir. İkinci bulut karım 7 çocuklu Âliye, üçüncülü- ğü Orta mahalleden Hüseyin oğlu Ali karsı 8 çocuklu Fatma (ikisi 12 yaşın dan yukarı), dördüncülüğü Aydın Tepe- cikköyünden Mehmed karısı 7 çocuklu Hatice Yıldız (birisi 12 yaşından yuka- n) kazanmışlar ve birinci 30, ikinci 20, üçüncü 10, dördüncü de 5 Vira müküfat almışlardır. Gönderdiğim resim müsabakada bi- İkinci küme şampiyonluğu Beyoğluspor ilk maçta Beylerbeyini 2-0 yendi İstanbul futbol ajanlığı tarafından ikinci küme klüpleri arasında tertip edi len lig maçlarının finali dün Şeref sta- dında yapılmış ve (A) grupu birincisi Beyoğlusporla (B) grupu biriciri Bev- lerbeyi klüpleri karşılışmışlardır. (Talimatname mucibince iki defa yo pılacak olan bu karşılaşmalarda cn yi dereceyi elde eden klüp ikinci kümenin şampiyonu ilân. edilerek birinci küme sonuncusu ile otomatikman yer değiştire- ceğinden stad iki bine yakın bir meraklı kitlesi ile çevrilmişti. Suat 16 da sahaya çıkan iki takım bu- İgünkü maçın ehemmiyeti tarak en kuvvetli kadrol bulunmakta idiler. Beylerbeyi: Hüsameddin - Muammer, Refik - Boris, Recep, Hasan - Cemal, Ahmed, Naci, İbrahim, Bedri Beyoğluspor: Koço - Civelek, Hristo - Canbaz, Çiçodiç, İstirato - Todori, Ko- ço, Vasil, Culafi, Toba Hakem: Tarık Özerengin. Oyuna Beyoğlusporun ortadan yaptı” ğı bir hücumla başlandı. İlk dakikalar Beyoğlusporun fazla hücumile geçiyor. du. Nitekim gerek Vasilin ve gerek soliç Koçonun attıkları iki güzel şütü Beyler- beyi kalesinin direkleri kurtardı. Bu su- retle oyuna hakim olan Beyoğlusporun tazyiki Beylerbeyi kalesini adam akıl harpalıyordu. Bu hücum silsilesine ancak mukavemet edebilen Beylerbeyi birinci devrenin nasfından sonra o açılmağa ve hücum yapmağa başlayabildi. Fakat Beys MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ i Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, Iktibaz hakkı mahfuzdüf Tetrika, Mo, 183 Sabahaddin beyle anlaşmak teşebbüsleri, Pariste bir mülâkat Bunlar deniz yolile sevkolunacak- ları zehabile kaçmağa teşebbüs için aralarında anlaşmışlardı. İçlerinden birkaç fedakârın himmetile sevke me mur jandarmalar silâhlarından teo- rid edilecek, geminin kaptanı da ken- dilerini arzu ettikleri limana çıkar- mağa icbar olunacaktı. Fakat karadan sevkedilmeleri on- ların bu hesaplarını bozmuştu. Ahmed Bedevi ve arkadaşları rumda kaçmak için bir plân hazırlı- yorlardı. Hapishane müdürü Hasan bey hem hükümetten, hem İzmir İtti- had ve Terakki merkezinden aldığı emirlerle mahkümlar üzerinde pek tekayyüd gösteriyordu. Fakat haklarında gelen emirleri gizli bir el, dosyalarından alarak mahkümlara getiriyor, sezdirmeden gene yerine koyuyordu. Hattâ bun- lardan birkaç tanesini Satvet LOM Bodrumdân İstanbul ve Paris ile gizlice muhabere çaresi de bulun- muştu. Firar hazırlıkları yapılmıştı; mahkâmları İstanköy adasına aşıra- cakır" iki sandal ile büyük bir kangal tel tedarik edilmişti; hariçten münev- vim bir ilâç getirilmişti; nöbetçi jandârmalar uyutulacaktı. | Tel ile bu ilâç hediye olarak İstan- erbeyimin yaptığı münlerid hücumları | Beyoğluspor müdafaası önlemeğe mu- vaffak oluyordu. Birinci devre Beyoğlu- sporun daha hakim çalışmasile ve O - 0 berabere bitti, İKİNCİ DEVRE İkinci devreye Beylerbeyi başladı, İlk dakikalarda oyun mütevazin geçerken | Beyoğlusporlular gene nisbi bir hakimi- yet tesisine muvaffak (oldular. dakikada hücumlarını siklaştıran Beyoji- lusporlular sağdan yaptıkları bir akında Çalafnin ayağile birinci gollerini yaptı” ar. Bu golden sonra oyun biraz sertleşti ve ayni zamanda sürat kazandı. Beyler- | beyi rakip kaleye yaptığı bütün hücum- larda sayı yapmağa muvaffak olamnz- ken Beyoğlusporlular her inişlerinde Beylerbeyi kalesini tehdide devam edi- yorlardı. Devrenin 41 inci dakikasında ortadan yeni bir hücum yapan Beyoğluspor, Va- sikin bir varuşile ikinci golü de kazandı. ve oyun da bu şekilde değişmeden 2 - 0 Beyoğlusporun gelebesile bitti, Bu maçın ikincisi gelecek hafta yapılacak ve bun- dan sonra ikinci kümenin şempiyonu bel- li olacaktır. Dünkü hususi maçlar Gn Fener- bahçe, Kurtuluşa 4 - 1 galip geldi Mili küme maçlarının tehir edilmesi üzerine haftayı boş geçirmek istemeyen Ga- latasıray - Vefa takımları dün Taksim stadında hususi bir maç yapmışlardır. Ar- tak futbol takımlarında göremiyeceğimiz emekdar oyuncu Beşiktaşlı Hüsmünün ida- resinde oynanan bu maça iki takım şu şe- kilde çıkmıştı: Galatasaray: Hzr - Necdet, Salim - Eşfak, Enver, Celâl - Bedi, Salâhaddin, İbrahim, Süleyman, Sarafim. Vefa: Read - Garo, Oünik - Abdiüş, Hak- kı, Fethi - Zühtü, Zeki, Sulhi, Haydar, Mehmed. Maçın birinci devresi mütevazin oynan- Müş da Galatasaraylılar burada Sarafi- min ayağile bir gol kazanmışlardır. İkinel devre tamamen Galalasarayın hâkim oyu- DU altında cereyan etmiş ve Galatasaray bu devrede Vefanın yaptığı bir tek gole mukabil üç gol daha ilâve ederek magi 4 - 1 kazanmıştır. Fenerbahçe stadında da Fenerbahçe ile Kurtuluş takımları karşıl . Fe- nerliler Mısıra giden futbolcülerinden mah- rum bir B. takımı halinde çıktıkları bu karşılaşmada üstün bir oyunla rakiplerini 4 - 1 yenmeğe muvaffak olmuşlardır. Ankaradaki milli küme maçları Ankara 5 (Akşam) — Mili küme maçlar Kanu buğün 19 mayıs stadında devam edil- miştir. Dün Ankara takımlarına mağlöb olan İzmir klüplerinin ikinci karşılaşmada alscakları netice mepuk edildiğinden stada büyük bir kalabalık toplanmıştı. Günün ilk maçı Ankaja vu lerbirtiğile İrmir şampiyonu Altınordu ara» ve baştan nihayete kadağ yapıldı ranir yemeni lm aney maçtan $ - 0 gibi aşık biy sayı farkile ga- Ne m a iade müsabaka Mubefızgücü arasında yapıldı. Çok heyecanlı karşılaşmada her Iki takım 15 inci İ leyman, Sarı Hasan ile | köyden gönderilen bir sepet üzüm içinde hapishaneye sokulmuştu. Bütün bu tertibatı Satvet Lütfi- | nin İstanbuldan Bodruma gelen genç kardeşi Esad bey her tehlikeyi göze almaktan çekinmiyerek yapmıştı. Çakırcalının Bodrum hapishane. sindeki kızanları Koca Mehmed, Sü- namdar eş» kıyadan olup bir aralık Aydın vilâ- yetinde kır sordarlığı da yapmış olan Bakırlı Mehmed Efe mahkümları — kendilerile beraber — hapishaneden kaçırmağı teklif etmişlerdi; fakat si- | yasi mahkümlar bu şekavet mah- kümlarile birleşmeği muvafık bul mıyarak kendilerinin kaçmak fikrin- de olmadıkları cevabını verdiler Tertibatın tam ikmal edildiği sıra- da siyasi mahkümların Bodrumdan 8inoba nakilleri emri geldi. Bütün hazırlıklar boşa gitti Fakat ümid büsbütün mahvolma- muştı. Mahkümlar Sinoba giderken kaçmayı (o kararlaştırdılar, Tedarik edilmiş sandallardan birisi (Güver- cinlik) iskelesine gönderildi. Bu iske- leye varıldığı vakit misafir kalınacak yerde çay içilecek, bu sırada hastalık bahanesile uyku ilâcı şişesini yanın- da tutan Ahmed Bedevi bey fırsat dü- şürüp muhafızların çaylarma ilâç tan katacaktı. Fakat tufan gibi bir yağmur bu tertibi de bozdu. Çay içilmediği için bu defa da kurtuluş ümidine veda et- mek lâzım geldi. Bodrum mahkümları böylece Sino- ba nakledildiler. İttihad ve Terakki, diyanıharpçe idama mahküm olduktan sonra dahi prens Sabahaddin beyle anlaşmak, onu kendi faaliyet dairesi içine almak fikrinden vazgeçmemişti. Mahmud Şevket paşa katillerile müşevviklerinin tedibinden sonra İt tihad ve Terakki hükümeti memle. kette bir sükün devresi husule getir- mek istiyordu. Bu maksadla İstanbul muhafızı Ce mal bey, Tramvây şirketi tercümanı ve hukuk müşaviri olup Sinoba nef. bununla | meselesinde veltahd Yusuf İzzeddin efepifi min de dahli olup olmadığı bahse addedilmiştir. ( İttihad ve Terakkiye karşi muhalıf Wi ziyet alması, kayınbirsderi Zekinin ietiff silerie birleşmesi yahut zabiteca sübÜ mertebesine yaklaşan delillerin elde mesi sebeplerile Vahideddinin taklidi bül met işlerinde adı sık, sık geçtiği halde ÖĞ linhd Yusuf İzzeddin efendiden şir:ijiğ kadar hiç bahsolunmadı. Bu şehzade namına pek cüretkârane i# şebbüslerde bulunulduğuna tesadüfen #91 hid olduğumdan mücerred inkılâp taribisii hizmet maksadile bunu, hatırladığım &#İ dar, yazmağa karar verdim. Mahmud Şevket paşa sadaretinde “5 İstihad ve Terakkiye muhaletetile mard bir zat ile sık, sık buluşur, ahvale dair haf bihniler ederdik. Bu zatın medeni ors reti, cihan siyasetine dair malümatı hefi kesçe müseilemdi. Bu arkadaş taklibi bö kümet için ihtilâller tertibile uğraşanlar tuttukları yolda muvaffakıyet imkân: Göl madığını söyler ve yapılacak yegine AŞİ Yusuf İzzeddin efendiyi ictâs oltuğundüj ısrar ederdi. İ Bu şehzadenin dimağen malül olduğuf sözlerine inanmamak kabil olmıyan | tan — mabeyincisi Nesip bay ve doktor € 1âl İsmali paşa — işitmiş olduğum için s9 tanatta bu tebeddülün memlekete hayati olmıyacağını itiraz makamında söylediği, zaman arkadaşım söylenenleri gureakâe$fl ne isnadlar mahiyetinde telâkki eder (il ve kudretli talâkatile ben! iknan çalışındış Babxili baskını olmadan, henüz Kürüğ paşa sadarette iken Halâskârlardan ği Ferid paşa, Kâmil paşanın eski mühür Kıbrısi Asaf beyle birlikte sıhhiye daizö sine gelmişlerdi. Perld paşa bana , — Şimdi Babıâliden geliyorum, Vatafi| Kararlarını i pa Paşa gazaba geldi; bana umulmadık şiddetle muamele ederek: (Bu gibi hart ketlerin daima millet ve memleket aleynk ne neticeler verdiğini söyledi ve beni üdetiğ koğdu) diye şikâyetle bulunmuş ve — Böyle Ihtiyar, korkak adamlarla iş gö” rülmez ki Cümlesini de ilâve etmişti. Bina Yusuf İzzeddin hakkında epey zamandan” beri bazı oşhas tarafından teşebbüsleröi bulunulduğu muhakkaktı; takat bunisf şadan yüz bulamamışlardı. Şimdi Mahmud Şevket paşa #adaretiddğ bu işe nasıl muvaffak olunacaktı? Arkadaşımla arada bu yolda da müri olurdu. İttihad ve Terâkki i tidar mevkiinde kaldıkça memleket istiğği bali dalma vehamet kesbedeceğine kül Olân siyasi arkadaşım bir gün hana dediğ ki Doktor! Memleketi süratle selâmelfi eriştirecek çareyi buldum. Program şuduf”l Çatalcadaki orduyu teltiş için vellahde bif Seyahat tertip ettireceğiz; ordudaki tarzi” tarlarımız sayesinde vellahde orada bisi edilecek ve derhal İstanbula bir fırka kuvvet sevkedilerek bütün İttihadçılar tef kif edilecek. Bu azametli programı kimlerin yardım tatbik edeceğini sorduğumda l Yarın bir fırka kumandanımı ziyandiğ edeceğim. Birkaç gün mezuniyetle İstanbulğ gelmiş olan bu paşayı sen de İyi tanırsıö Birlikte gidelim Dedi. Ertesi günü dostumla birleşil&i gehremaneti dairesi önünden Kumkapıjfğ İnen cadde üzerinde bir evde oturan V£ ikinci fırka kumandanı olan M. $ paşafi ziyarete gittik. Paşa bizi fevkalâde bir Dö? zaketle kabul etti. Âlaki sohbetten son sözü siyasete intikal ettiren dostum projf” sinden bahse başlayınca paşa derha) kaşl$” | rını çattı ve muhatabının sözünü keserek” Azizim! Ordunun vazifesi siyaset di” Mâverelerine âlet olmak deği, vatanın mi” Mus ve şerefini muhafaza etmektir. Gö talcada siri diniiyecek tek bir arkadaş bö” Iacağınmı zannetmem. Memlekete acıyf” niz ve askerleri artık siyasete karıştırma” yınız! Dedi ve dışarıya çıktı. Biraz sonra odajf” döndüğünde: — Doktorcuğum, oğlum biraz rahatsffİ | Görmez misiniz? Diye teklifte bulundu. Paşayı takın! hastanın bulunduğu odaya geçtim. Muay?” | meri bilirdiklen sonra paşa bana halisanf | biraderane bir nasihat verdi: a NK yıp mukaddes mesleğinle meşgul olsan dö” ha iyi olurt Ben bu projenin teferrüstindan habef dar olmadığıma ve suçumun yalnız. ıma refakatten ibaret olduğuna peşi” temine çalıştım. Ziyaretten dönüşümüzü arkadaşım pek düşünceli ve çok Bu program acaba onun bayulhanesinif tasarlanmış, ortakları olmıyan bir mu tertip edilmişti ji efendinin rolü ne idi? Acaba hakiki Mİİ relip kendisi ve adamları mı idi? ğ İnkılâp tarihimizi tenvir için bunları Jİ | mp neşretnek bugün hariçte büyük ejçi “| fatile hükümetimizi temsil eden arkad” ald biz vazifedir.) Acaba bu satırlar bu büyük eiçimizin "Öğ #arınm isabet edecek mi? Ve kendisi noktada tarih! tenvir eylemek yaman” geldiğine kali olacak mı? din (0) Yusuf İzseddin efendinin muhtel olduğu hakkındaki sözlerin gusgz kâne mahgusari

Bu sayıdan diğer sayfalar: