Milk ği maçları bak F. Bahçe, &. Sarayla; Beşiktaş, Vefa ile berabere kaldı Fenerbahçe - Galatasaray oyunu çok heyecanlı geçti taşın son kararlardan sonfa zayıf yan kadrosunun milli kümede nasıl bir derece alacağı Vefanın bu kadro karşısındaki muvaffakıyeti ve İki ezeli rakip Fenerbahçe ile Galatasara- yın biribirlerile lig maçlarındaki mü sabakalarının revanşı bu karşılaşma» ları büsbütün ehemmiyetli ve entere- san bir hâle koymuştu. İşte bu ihtimalleri düşünen 9 - 10 bin seyirci dün öğleden itibaren Tak sim stadının yolunda kafile kafile bu maçların neticeleri “hakkında ileri geri tahminler yaparak stada itişe kakışa girebilmek için âdetâ mücade- le ediyorlardı. TAKIMLAR VE SAHA Sıra günün mühim karşılaşması olan Fener - Galatasaray gelince se- yircilerin sabrı son haddini bulmuştu. Saat 15,50 de hakem Ahmed Ademin idaresinde oynanacak bu maça iki ezeli rakip şu kâdrolarile çıkmıştı: Fenerbahçe: Cihad - Orhan, Ali Kara - Reşad, Esad, Ömer - Fikret, Basri, Melih, Naci, K. Fikret, Galatasaray: Osman . Faruk, Ad. nan - Musa, Enver, Salim - Sarafim, Buduri, Cemil, Salâhaddin, Süleyman, Oyuna şiddetle esen rüzgârı tleyh- lerine alan Fenerliler başladılar ve lk anda sağaçık Fikret yakaladığı bir fırsatı yüksekten attığı bir şütle he- ba etti, Fenerin bu ani hücumuna Ga- 'atasaraylılar da mukabeleye başladı- lar ve onların yaptığı bir akın Fener kalesine epey tehlikeli anlar yaşattı, Oyun çok zevkli ve süratli oluyor, Fenerliler rakiplerine her hatla mu- kabeleye ve mukavemete muvaffak oluyorlardı. GALATASARAYIN GEÇİRDİĞİ TEHLİKE Devrenin 12 nci dakikasında Gata- tasaray hücumundan kurtulan topu Melih kendi sahasında yakaladı. Go- Istasarayın meşhur Majino müdafaa- sını geçti. Fakat Salim Sankırmızn kalesini bir muhakkak gölden kur. tardı, Tekrar Fenerliler hücuma geçtiler. Yine ortadan ilerleyen bir inişte Me- Whin bir şütü Osmanın kucağında kâldı. Melihin ortadan delmek istedi- ğini anlıyan Galatasaray müdafileri mükemmel bir tabiye ile buna imkân bırakmıyorlardı. Fenerin hücumundan sonra Gala» tasaray da akınlara başladı. Bir sefe- rindo Cemil Fener kalesine epey teh- likeler geçirdi ve bu sırada Cihad ko- lundan sakatlandı, FENERİN GOLÜ Devrenin 22 nei dakikasında Fe nerlilerin hücumları devam ederken solaçık Fikretin ortaladığı topu santr- far yerinden yakalıyan sağaçık Fik- ret ceza sahasının çok uzağından at- tığı fevkalâde bir şütle Galatasaray kalesinin sağ köşesinden Osmanın bi- le farkına varamadığı bir şütle Fener bahçenin golünü yaptı, Bu gol Fenerlileri daha fazla hız landırdı. Sağdan ve soldan yaptıkları hücumlarda Galatasarayın en geri hatta meşhur Majinosunu adam akıllı zorluyorlardı. Nitekim 23 üncü daki- kada yine sağaçık Fikret muhakkak bir gol fırsatını aceteden kullanamadı. ayik çenberi Galhtasarayı kam. Onlar da hüc ik Süleyman rında hiç bir semere ver- er tekrar hâkimiyeti alarak 1 T stile Ge- latasırayı adam akıllı #ikıştırıyorlar. Dünkü Fenerbahçe - Gulatasa ray maçından bir görünüş 35 inci dakikasından itibaren oyun süratini kismen kaybetmiş bir vazi- yette idi. 38 inci dakikadan itibaren Fenerliler yeniden hücumlarını sık- lâştırdılar. “Ekseriyetle sağdan ilerle- yen Fenerbahçe hücumları çok teh- likeli olmakta devam ederken Melihin Fikrete geçirdiği bir pastan İstifade edemiyen Fenerbahçeliler birinci dev. reyi tamamen hâkim oyunlarına rağ- men 1-0 galib bitirdiler İKİNCİ DEVRE İkinci devreye rüzgâr altında Gaalta- saraylılar başladılar ve ilk Gelatasa- ray hücumu Fener müdafaası önle- rinde epey bocaladı. Bu hücumdan kendilerini sıyıran Fenreliler tekrar harekete geçtiler. Bu devrenin ilk anları birinci devreye nazaran çok durgun ve yavaş oyna» nıyordu. Fenerlilerin birinci devrede- ki enerjileri birdenbire sönmüş, Gala- tasaraylılar ise bir türlü açılamamış- lardı. Heyecansız bir halde cereyan eden bu devrenin ilk anlarında Fenerliler tekrar hücumda görünüyordu. Solaçık! Fikretin bir fırsatı kaçırmasından sonra hücum Sırası Galatasaraya geçli ve onuncu dakikada Salâhaddi- nin meşhur frikiğini Cihad maharet Je önledi. Bu sefer Galatasaraylılar canlandılar ve hücumlarını Fener müdafaası önlerine yerleştirdiler, FENERİN GEÇİRDİĞİ TEHLİKE 19 uncu dakikada Sarafim fevkalâ- de bir fırsatı Fener kalesine sevke- derken top Cihadın ellerinde kaldı ve bu suretle Fenerliler muhakkak bir golden kendilerini kurtardılar. Bu devrede birinci devreye nazaran da- ha fazla Galatasaraylılar hâkim olu- yorlardı. 30 uncu dakikadan itibaren çok durgunlaşan maç zevkini kaybediyor du, Fenerin bütün batlarında bir yorgunluk alâimi baş göstermişti ki Galatasaraylılar bundan istifadeyi bildiler, GALATASARAYIN GOLÜ 31 inci dakikada Fenerliler hücum- dayken topu kurtaran Faruk uzun bir vuruşla Süleymana bir pas verdi. O da topu çok uzaktan sürerek Ciha- dın kalesini terketmek suretile yap- tığı hatadan istifade etti ve bir vu- rTuşla topu Fenerbahçe kalesine ata- rak takımının beraberliğini temin etti, Bu gol Galatasarayı canlandırdı; hücumlarını sıklaştırdılar. 37 nci da- kikada, Fenerliler tekrar hücuma geç- tiler, Nacinin âni bir şütünü yakalı- yamıyan Osmanın elinden kaçırdığı topa Basri yetişti. Fakat topu kaleye atamadı. Bu swrada Osman bir s- katlanma geçirdi ve sahayı terketti. Bu esnada oyun iki dakika inkıtaa uğradı. Osmanın yerine Cemil kaleye geçti. Hücumlar sıklaştı. Fakat Fe nerliler Cemili kalede avlıyamadılar ve Osman tekrar yerini aldı. Maçın | bundan sonraki dakikaları iki tarafın karşılıklı Küzümlerile geçti ve bu Beşiktaş - Vefa 2-2 Günün en mühim karşılaşması Fenerbahçe - Galatasaray maçınd vel milli kümenin ilk Tarığın idaresinde oynanan bu maça iki taraf şu kadrolarla çıkttuşlardı Beşiktaş: Mehmed Ali - Hüsnü, Hüseyin, Rifat, Cihat » Rıdvan, İbrahim, Bedii, Şeref, Eyref Vefa: Safa - Vahit, Ârif - Şükrü, Lut- fi, Süleyman - Necip, Hüseyin, Hakkı, Salhi, Mehmed. Oyuna Vefalılar başladılar. İki takım ilk anlarda gayret ve enerji ile çalışıyor” lardı, Vefnin ilk dakikalarda soldan yaptığı bir hücum (Beşiktaş epey kor- kuttu BESİKTASIN 1 inci GOLÜ Üçüncü dakikada gelen topu Vefa müdafileri çelemediler. Şeref bu fırsatı kaçırınıyarak yerden bir vuruşla takımının ilk golünü yaptı. Be- şiktoş bu gölden sonra hâkimiyeti ele alarak Vefaya müteaddit hücumlar yap- ti. Onuncu dakikadan © itibaren Vefalı- lar da hücuma başladılar, Bir aralık her iki takımdan birer oyuncu sakatlanarak sahadan çıktı ve onar oyuncu ile maça devam edildi. Bu hal uzun sürmedi VEFANIN | inci GOLÜ 28 nci dakikada geriden bir pas alan körnerdeti ortaya | Vefalı Hakkı topu sürerek Beşiktaş ka- | lesine indirdi ve güzel bir şütle takımı- nın beraberlik sayısını yaptı. Bu golden sonra Vefalılar Beşiktaş adam akıllı si- kıştırdılar. Devrenin son dakikaları iki tarafın güzel hücumlarile geçerek devre | - | bitti İkinci devreye Beşiktaşın o hücumile başlandı. Bu devrenin 10 uncu dakika- sından itibaren maç sürat kuzandı ve Be- şiktaş ağır basmağa başladı. BEŞİKTAŞIN 2 nci GOLÜ 12 nci dakikada Ridvanın güzel bir ortasım Bedi yerden vuruşla gole çe- virdi. 14 üncü dakikada Beşiktaş kale- cisine çarpan Sulhi ile Beşiktağ oyuncu- ları arasında bir çekişme oldu. Hâkemin müdahalesi bu işi önledi. Bundan sonra Vefalıl kim oynamağa. başladılar, Beşiktaş müdafaası yalnız bu hücumları defetmeğe uğraşıyordu. KAÇIRILAN PENALTI 35 inci dakikada Beşiktaş müdefadm- nın bir hatasını hakem penaltı ile ceza- landırdı. Fakat Hakkı bunu Mehmed Alinin kucağına attı, VEFANIN 2 nci GOLÜ 40 ncı dakikada Vefa tazyiki devam ederken Hakkıdan Necibe geçen bir pa» # Necip bir şütle Beşiktaş kalesine atarak takımının beraberlik golünü yaptı ve mar çın son dakikaları iki tarafın mücadele- sile geçerek bu maç ta 2 - 2 beraberlik” le sona erdi. Beden terbiyesi genel direk- törlüğünün nazarı dikkatine Dün milli küme maçlarına başlandı. Taksim stadında maçları takip etmeğe giden gazeteci ârkadaşlarımız bu maç- İari tertip edenler tarafndan kapılarda karşılanarak ellerindeki duhul kartları- Da aid bir vergi tularını ödemeğe mec bar tutuldular. Dünyanın her tarafında bu rüsüm, müsabakaları tertip edenler tarafından ödenir. Gazeteciler stadlara bir vazife ifa etmek üzere girdiklerinden yeni konan bu mecburiyeti biz doğru bulmadık , Bu hususun Beden Terbiyesi Genel MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ Yazan; SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüma, iktibas hakkı mahfuzdur. Tefrika No, 169 Kâmil paşa konağında nezaret altına — Yeminleriniz kâfidir İsmali beyi Müsterih olunuz! Ben kati ve bâriz deliller ile tam kanaat hasıl etmedikçe hiç kimse hakkında hüküm yerenler- den değilim. Öyle olmasaydı sizi mer- haplshanesinden ve tehdidi mücrimi ancak ikaza ya- rardıl Gidiş o gidiş oldu! Mahmud Şevket paşanın itlâfından sonra O kadar aranılan Gümülcüneli ismail bey, Cemal beyin takip vaartaların- dan kendisini kurtarmağa pekâlâ muvaffak oldu! Kâmli paşa, Mahmud Şevket paşa vakasından on gün kadar evvel Me- sajeri Maritim vapurile Mısırdan İs- tanbula gelmişti. Bu mühim bir mesele oldu: Polis mildiri umumisi Azmi bey, Kâmil paşa daha vapurdan çıkma. miş zannile sabalileyin gayet erken- den İstanbul mubafızı Cemel beye haber verdi ve ne yapılmak lâzımge- leceğini sordu. Cemal bey polis kısmı siyasi mü- dürünün Kâmil paşa nezdine gönde- rilerek İstanbula ayak basmadan geldiği vapurla Mısıra avdet eyleme- sinin kendisine tebliğ edilmesini bil- dirdi. Yarım saat sonra Azmi bey Kâmil paşahın daha gecöden karaya çıktığı ve konuğına gittiği haberini verdi: Cemal bey komplocularla Kâmil paşanın İstanbula getirilmesi karar. Jaşmış olduğunu biliyor, fakat paşa- rm buna cesaret edeceğine ihtimal vermiyordu, Kâmil paşanın böyle pervasızca İs- tanbula gelmesi ihtilâl teşebbüşleri- hin pek yakın olduğuna en büyük işaretti. Zabıtaca şiddetli ve seri tedbir itihazı zaruri görülüyordu. Muhafız bey polis müdiri umumisi- ni muhafızlığa çağırdı. — Şimdi ben ımuhafızlık tarafın- dan bir zabit ile lüzumu kadar aske- rİ inzibat memurunu Kâmil paşanın İkonağına göndereceğim; siz de bir komiser İle kâfi derecede polis tahsis ediniz. Komiser ile zabit maiyetlerile beraber Kâmil paşanın konağına. git- #inler, Hariçten içeriye yerli, ecnebi kimsenin girmesine müsaâde etmiye- cek surette kapılârı nezaret altına al- snlar; paşadan mülâkat ricasında bulunsunlar; hükümet namına ken- disine şu tebliğde bulunsunlar: (Memleketin dahili ahvali Kâmil Paşanm”şu aralık İstanbulda bulun- masından pek ziyade mazarrat göre- cek mahiyettedir. Bu sebeple hükü- met paşadan rica ediyor. Kendilerini Mısırdan buraya getirmiş olan va purla yine Mısıra avdet buyursunlar. Hatta vapur burada üç gün kalacak ise paşa azami on İki sante kadar vir Pura binmelidir. Aksi halde hükümet teessüfe şayan bazı ihtiyat tedbirleri ittihazna mecbur olur). Paşanın vereceği cevabı bize bildi- rerek kendileri konakta kalsınlar. Bu karar derhal icra edildi, Kâmil paşa: — Pek yorgunum. Ru kadar çabuk bir zamanda yeni bir vapur seyaha- fine tahammül edemem. Hükümetin riye çıkmasına müsaade edilmiyecek vec- hile konağın nezaret altına alınma- sını emretti. Bu tedbir ittihaz edildiği «rada İngiltere sefareti baştereiümanı Fiç Moris elçi namına Kâmil paşaya hoş ümedi beyanıma geldi; fakat gördü- gü mümanaai üzerine içeriye gire- medi, Fiç Moris elçi nammna sadrizam Yari Şevket paşeyk mi edö alındı mümandai sebebinin bir türü şılamadığını, bunun tavrile Cemal beye hitap etti: — Ne 0? Kümil paşayı koneğında tevkif mi etmişsiniz? Kendisini İs tanbuldan çıkmağa icbar mı ediyor- muşsunuz? — Evet efendim! Öyle bir ihtiya tedbir ittihazına mecbur oldum. — Şimdi size emrediyorum. Paşın nın konağı etrafındaki tarassut ted- birlerini refediniz; paşayı serbes bi- rakınız. İster burada otursunlür, İş- ter hârice gitsinler! Cemal bey (Hayretle) Fakat efendim, ittihaz edilmiş olan tedbiri refetmek pek muzır olur ve Mahmud Şevket paşa — (Sözünü kesip avazı çıktığı kadar bağırarak) sen asker değil misin? Sen asker değil misin? Ben sana öm- rediyorum. Şimdi söylediklerini yap- malı! Aksi halde sana en şedid mua mele icra ederim. Benim başıma bir İngiliz gailesi mi çıkarmak istiyorsun? Baştercümanın söylediklerini duysay- din o zaman yaptığın hatânın derere- sini anlardın (1). Tabii, ki Cemal bey böyle bir anda bir hükümetin kendi mülkü dahilin- de kendi tobaasından birisi hakkın. da ittihaz ettiği bir tedbir ile diğer bir devlet elçisinin ne: esalâhiyetle nieşgul olduğunu sadrâzams gora mazdı! Hem sorsa da ne hükmü ole- bilirdi? Ecnebi bir elçinin böyle bir işle meşgul olması Osmanlı saltana- tında birinci defa vaki olmuş ve hü- kümietçe de ilk defa nazarı dikkate alınmış bir şey değildi ya! Kendisinden izahat alınmadan uğ- radığı bu muemele Cemal beyi pek müteessir etti, Gözleri yaşla dolu ok duğu halde: — Emtedersiniz! Diyerek çıktı. 'Teetsürünün derece» sini anlamış olan Çürüksulu Mah“ mud paşa da arkası sira geldi; Cemal beyi elçiler odasına götürdü. Cemal bey gözlerinden akarı yaşları siler- ken Mahmud paşaya: — Duçar olduğum muameleyi gör- dünüz! Bune tahammül olunur mü? Dedi. Mahmud paşa da Hakkınız var; fakat rica ederim mütehammi! olunuz! Diye muhatalını Leskin etmeğe ça- şt. Cemal bey muhafızlığa avdet et- ti; Polis müdiri umumisi Azmi beyi de oraya çağırdı. Kâmil paşanın konağı etrafına koyduğumuz otârassud memurlan Sadrazam paşanın emri üzerine ge ri çekilecek ve konağın hariçle muva- salası hakkındaki yasak kaldırılacak. Yalnız bir askeri inzibat memuru, bir de polis sivil olarak konak civarında kalsın ve konağa girip çıkanları ta- rassud etsinler, Tebliğinde bulundu. Sonra Mah- mud Şevket paşaya iki tezkere yazdı. Birinde Kâmil paşa hâkkındaki em- rinin icra edildiğini bildirdi; diğerin- de de üç, dört aydanberi fasılâsız çar hşmakltan mütevelid umumi zaafı- nın İstanbul muhsfızlığında daha 3i- yade devamına mani olduğundan bahsile bu vazifeden affını rica etti. Cemal bey, hâdiselerin icab ettir diği tedbirleri ittihazda serbes bıra- kılmıyscak olursa, payıtahi âsayişini ve hükümetin selâmetini temine mu- vaffak olumıyacağına kani olduğu için hakikaten çekilmeğe karar ver mişti. (Arkası var) (1) Kâmli paşa yüzünden çıkan bu hadi-