B. Mussolini Roman- yayı bir taarruza karşı korumayı vadetmiş Sene 22 — No, 7088 — Fiati her yerde 6 kuruj Fransada harbi kazanmak için PAZARTESİ 18 Mart 1940 harekete geçilmesi isteniyor Kabinede yapılacak tadilâtın bununla alâkadar olduğu bildirilmektedir “ Jour gazetesinde general Grecard diyor ki: «Cüret ve tehlikeyi göze almak harbin başlıca esaslarıdır. Uzun hareketsizlik paslanmıya sebep olur» Cephede harp faaliyeti artmağa başladı. Fransadaki İngiliz askerlerinin mezuniyetleri kaldırıldı Cermen sulhu ve Fransa efkârı Almanya, beklenen o müthiş yıldı- rım taarruzu yerine — öyle anlaşılıyor; ki — hâlâ sulh yollarını arıyor, Alman” Hariciye nazınnın geçen ita Romaya gitmesinde bilhassa sulha varmak kaygısının âmil olduğu zannı gittikçe kuvvet buluyor. Bilhaş- sa, von Ribbentropun Papayı ziyareti herkesi hayretlere düşürmüştür. Se- heletdenberi Almanyada ve alman İş- gali diğer memleketlerde katoliklere, papaslara, kiliselere karşı yapmadık zulüm bırakmıyan, iptidal devirlârin «palen; cermen itikatla- Tıni, ateş âyinlerine kadar, - İsa dini yerine koymak isteyen ve Papalık ma» kâmile arası açılan bir devlet Hariciye ım, kendi isteğile Papanın â â kadar gidip mülâkat istemesi, halde bü rejim ricalinde katolik- imanının birdenbire fışkırmış ok yahut işlediği günahlara mukabil cennetin anahtarını satın al- fedilemez. ye müsleşarının Av- sulh taarruzu için yeni ve kuvvetli bir vesile teşkil etti. Bu suretle Almanya, müşterek bir sulh müracaatı yapmaları İçin Ame- Tika Relsi uru ile Mussolininin dünyevi ve Papatun uhrevi otoritele- inden istifade etmek niyetindedir. Siyasi faa t sahasındada aynı âlâmetler . belirmektedir. Almanya, $u aralık, harbin olduğu yerde kapalı, hatta muattal kalmasma çalışıyor. Pinlândiya - Sovyet sulhu, harp saha» #ının Şimal memleketlerine genişle- Memesi için sarfedilen alman güyret- dir. Gene Almanyanın, ş Mehhleketlerden bir stediği havadisleri iki ığa yayıldı. “Türkiyeye, her nedense, şeref mevkii r. . Sovyetlerin, başka bir harbi genişi “inden korkulduğu ve bunun önü- NE geçilmek istenildiği, dün gene *man kaynaklarından gelen haber. * arasında idi. t Almanya h İstiyor, buna şüphe e Fakat, istediği sulh, bugünkü âziyeti devam ettirecek bir sulh ol aldır, bu da muhakkak, Almanya için, neticesi herhalde ,Tkunç olacak bu bârp macerasını Hatarak, ele geçirdiği yerleri kendine mein bir sulhtan daha büyük ni- t olabilir mi? Almanya, bir «Cer. &n Sulhüs istiyor. Yani bugün “rupanın yarısını kaplayan İşgal sa- İş «linde bırakan, yarın da muh- tep duğu ve olacağı yeni «hayat di ar)» nı emrine ve arzusuna İev- b şimdiden yüz milyonu Mal, bulunan nüfusuna Kı irk elli milyo ilâve edebil- Sin elindeki cehennemi tahak- Necmeddin Sadak (Devamı 10 uncu sahifede) kı A Paris 17 — Kabinede yapılacak tadi- lât meselesi gazeteleri meşgul etmekte. dir. Gazeteler, tadilâ ne şeki olsun kabinenin yine Dal ğini ve böyle olması lâzım geldiğini söylüyorlar, Tadil işinin bir iki gün içinde yapıla” rak salı günkü müzakereye © kabinenin yeni şeklile iştitak edeceğini iddia eden- ler vardır. Tadilin bu müzakereden son- raya bırakılacağı kanaatinde olanlar da mevcuttur. Herkes bir noktada birleş- mektedir ki o da şudur: Çabuk hareket edilmesi, sürüncemeye meydan veril- memesi, Matin gazetesi diyor ki: «Ayan mec- isinin kabineye itimad takriri çok açık- tır. Ayan, efkân umumiyenin arzusu veç* hile B. Daladier'nin mevkiini muhafaza etmesini istiyor.» Populaire gazetesinin parlâmento mu- harriri Daladier'nin riyaseti altında bir * Almanyanın Amerika iyi harp kabinesi teşekkül edeceğini söylü- yor. Ayni gazetede B. Leon Blum diyor ki: «Kabinenin harbin sonuna kadar de- vam etmesi lâzımdır. Bu husustaki dü- şüncemin haklı görüleceğini zannediyo- rum. Harp zamanında bir hükümetin devamı için en emin yol muvaffakiyet- lerdir, Tekrar ediyorum: Kabine devam etsin, harbin sonuna kadar mevkiini mu- hafaza eylesin. Başka temennim yoktur.» Jour gazetesinde (e general Grecard neşrettiği makalede cüret ve tehlikeyi göze almuk harbin başlıca esasları ol- duğunu söylüyor *Hisst sebeplerle bu prensipler bir tarafa bırakılmamalıdır. Zira uzun hareketsizlik körlenmeye s8- bep olur.» Petit Parisien Fransanın barp yapa- cak ve harbi kazanacak bir harp kabi- nesi istediğini söyliyerek umumi hiasiya- ta tercüman oluyor. (Devamı 10 uncu sahifede) sulh plânını karşılamadı B. Roosevelt bütün milletler için serbesti temin edecek bir sulh İstiyor Papa bugün B. Welles'i kabul edecek Vaşington 17 — Reisicümhur B. Roo- seveltin Hıristiyan: 'Yardün Cemiyeti kongresi münasebetile - söylediği nutuk radyo ile neşredilmiş ve her tarafta bü- yük alâka uyandırmıştır. B. Roosevelt bu nutukta demiştir ki: «Dünya sulh için manevi bir esas ari- yor. Fikrimce sulh; insanları silâh kuv- vetile zulüm, tazyik ve esaret altnda tutmak gayesini takip ederse devamlı olamaz ve semere veremez. Küçük mil- etler kuvvetli komşularının istilâs kor- kusu içinde yaşarların, devamlı ve adilâ- | ne bir sulh teemüs edemez. Ben adalet, kardeşlik ideallerinin ga- lip geleceğine ve bu hüslerin ölmiyeceğine eminim, Bunlar en yüksek insani ideal | i caller müdafaa ve ibka edi- | olarak telâkki edilmektedir. den kazanır. Bu zaferin olur.» semeresi sulh B. Roosevelt'in bu sözleri Almanya. nın sulh hakkındaki düşüncelerinin A- i iyi karşılanmadığını, Amerika Cümbhurreisinin dünya sulhü hakkındaki düşüncelerini değiştirmediğini gösteriyor. B, Welles'in İngiliz ve Fransız ricaline çektiği telgrafların samimi lisanı nazarı dikkati çok celbetmiştir. Vaşington 17 — B. Roosevelt'in nut- ku B. Welles'i Avrupaya gönderdikten sonra hakiki düşüncesinin ilk ifadesi Bu mesaj, Roosevelt'in dünya banş şartları hakkın- daki telâkkisinde bir değişiklik olmadı- ğını isbat eyler (Devamı 10 uncu sahifede) BANAAAUASANARESOANA BAB EENASUEEE EU ARA YAAADA MANADA KASAAAASASASA0881 50 90NAEABEUASANEAA NANE KR > ; Mh «Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi; «Görmüş ve geçirmiş denizin kalbine sindi... » 14 Alman tayyaresi Scapa Flow deniz üssünü bombardıman etti Sahibi: Necmeddin Sadak — Neşriyat müdürü: Şevket Rado — Akşam matbaası Hitlerle Mussolini bugün Bolzanoda görüşecekler Mülâkatın Welles'in temaslarile alâkalı olduğu, Mussolininin Wellesi tekrar kabul edeceği söyleniyor Roma 17 — B. Müssolini bugün saat 13,30 da trenle Milânoya hareket etmiştir. Massolininin ansizın yaptığı bu seyahat Romada bir çok tefsirlere meydan vermektedir. Mussolini Brennere giderek orada hudutta Hitlerle görüşecektir, Londra 17 — İtalyadan: bildirildiğine göre B. Mussoliniyi hâmil olan tren bu akşam Floransadan geçmiştir. Hitlerle mülâkat mahalli olarak İtal- yan toprağında Bolzano şehri tesbit elilmiştir. B, Hitlerin de bu sabah Berlinden cenuba doğru hareket ettiği bildirilmektedir. OB. Ribbentrop da Berlinden ayrılmışsa da nereye gittiği belli değildir. Roma 17 (A.A.) — (Havas): Mussolininin yanında Kont Ciano olduğu halde yarın Hitlerle görüşeceği teyid edilmektedir. Diplomatik ve Politik mahfillerdeki umumi intibaa göre, Hitler - Musso- ini mülâkatının Welles'in temaslarile ve bilhassa dün İtalya Kralı, Duçe ve Kont: Ciano ile yaptığı görüşmelerle münasebeti vardır. Roma 17 (A.A.) — Alman büyük elçisi Von Mackensen'in dün akşam Berline hareket ettiği bildirilmektedir. İyi malâmat alan mahfillere göre, Mussolini ve Ciano pazartesiyi salıya bağlıyan gece Romaya dönecekler ve Düçe çarşamba günü saat 13 de Ceno- vada vapura binecek olan Sumner Wellesi bir kere daha kabul edecektir. , Welles Amerikaya avdetini tehir etti Londra 17 — Romada dolaşan rivâyete göre B. Welles Amerikaya dö. nüşünü gayri muayyen bir güne talik etmiştir. Yakın Şark vaziyeti Almanyanın Romanyaya teklifini kim ifşa etti? Yarı resmi Popolo d'İtalia gazetesi Bir Macar gazetesi: “Sovyet Rusya Yakın Şarkta hadise çıkarmak istemiyor, çünkü bundan Alman- yadan başka kimse istifade edemez,, diyor Cenevre 17 (A.A) — «La Tüibune | de Lausanne» gazetesi, iktisadi imtiyaz- lar mukabilinde hudutlarını garanti et- mek için Almanya tarafından Romanya» ya tekliflerde bulunulmuş olduğunu or- taya atan gazetenin Popolo dİtalia adındaki İtalyan gazetesi olduğunu yaz- maktadır, La Tribune de Lausanne di- yor ki: «Faşist rejiminin büyük bir yari resmi gazetesinin bu kombinezonu neşir ve ilân etmesine hayret edilir. Çünkü | böyle gizli kapakli İer ancak gizli taz- yikler sayesinde muvaffakiyete iktiran İ edebilir. «La Tribune de Lausanne> netice ola- rak, bu plânın Romanın en mühim ve yarı resmi gazetelerinden biri tarafından neşredilmesinden İtalyan © hükümetinin İtalyanın Balkanlardaki hegemonya te- , sebbüslerine kayıt ve şartsız iştirak et- memekle ve bu teşebbüslere tesmen muhalefet etmemekle beraber darbele- rinden kendisini korumaya çalışmakta olduğu neticesini istihraç etmek icap et- tiğini yazmaktadır. Bir Macar gazetesinin istihbaratı Budapeştede çıkan Magyar Nemzet gnzetesi Yakın Şark vaziyeti hakkında Belgraddan aldığı şu malümatı neşredi- yor: Yakın Şarkta garip hâdiseler cereyan etmektedir. Avrupa matbuatı, Yakın Şarktaki kuvvetlerin heran harbe hazır bir halde beklediklerini yazıyor. Buna mukabil Sovyet diplomasisinin Ankara mümessili Türkiye Hariciye Vekilini ri- yaret ederek, Orta Şarkta Weygand or- dusunun takviye edilmesi keyfiyetinin Moskovada hiçbir zaman Türkiyenin Sovyet Rusya aleyhine bir harekete ge- çeceği şeklinde tefsir olunmadığını söy- İemiştir. Sovyet maslagatgüzarı, Türkiye Hariciye Vekiline, Moskovanın Türkiyeye | karşı gösterdiği itimaddan bahsetmiş ve Yakın Şarktaki faaliyetin Türkiye cep- hesinden Sovyet Rusya aleyhine bir ha- zırlık olmadığının Türkiye tarafından beyan edilmesinin Moskova için kâfi te- minat olacağını da ilâve etmiştir. Bir. Balkan diplomatı Yakın Şark va- ziyetini “şu şekilde izah etmektedir. «Sovyet Rusya, bir hâdise çıkarmaktan çok çekinmektedir. Çünkü; Sovyetlerin Yakın Şarkta bir harbe “girmelerinden hiç bir menfaatleri olmadığı gibi, Stali de hiç bir suretle harbe taraftar değil. dir: Yakın Şarkin bir harp çıkmasım yalniz Almanya arzu eder. Bunun da se- bebi basittir. Bu takdirde müttefiklerin kuvvetleri ikiye taksim olacak ve Ak manyanın Garp cephesinde biraz rahat nefes alması mümkün bulunacaktır, Sta- linin, doğrudan doğruya memleketinin menfaatlerini alâkadar etmiyen ; sebep- ler yüzünden böyle büyük bir maceraya atılmak istemiyeceği muhakkaktır. Balkan devletlerinin hükümet merkez- lerinde hasıl olan ka: e göte, hâdise. lerin siklet merkezi Garp cephesin- dedir ve burada büyük bir mücadelenin başlıyacağına ihtimal veriliyor. milirmdim uz Eğlence ve neşe Belediye, Romanyadan bir «eğlence yerleri mütehassıs» getirtmiş. Bük- reşin çok eğlenceli bir yer olduğunu söylüyorlar. Ucuzmuş da... Bu saha- da oradan istiladeyi Belediye Reisi- miz çok iyi düşünmüş. Fakat eğlence yerleri ile eğlence ayrı ayrı şeylerdir. Eğlence yerlerini tanzim etmek kolay. Oraları doldura- cak olan neşesiz halkımıza eğlence duygusunu, neşeyi nasıl vermeli, na- sıl öğretmeli? Asıl bunun çaresini aramak lâzım,