AKŞAMDAN AKŞAMA Şu en büyük milli ihtiyacımızı kim başaracak ? Dünkü (nüshamızın «Dikkatler» sütununda «Ücretli memurların âti- si ne olacak?» serlevhasile bir yazı yazmıştık. Bir dokun bin âh dinle kâsel fağfurdan! İ Hemen türlü türlü akislerile karşı- laştık: Ücretli memurların teşekkürleri, Eski mütekaidlerin: «Biz de varız Biz de mağdur vaziyetteyiz! bizi de yazın!» tehalükleri. Ve serbest meslek erbabından bir çoklarının: «Ah bizim tekaüd sandığı" mız! Ah bizim karşılıklı yardım teşki- Mâtımız!» Âvazesi. ». Aman Cille 7 bundan daha fazla alâka uyandıran bir mevzu nâdirdir, Bu dn, memli ret işlerine ne derece ihtiyaç olduğu- nu gösteriyor. Aklımda kaldığına göre, geçen meb- us seçimi esmasında «Halkevlerinde ve Halk fırkasında en fazla faaliyet gös- terenlerin» ilerde teşri kadroya ka- tılmak üzere en ziyade hak kazana- cakları ileri sürülmüştü, Şüphesiz şu memleket için türlü türlü meşkür işler var: Konferans vermek te iyi şey; parti nizamname- $ini tatbik ettirmek te... Fakat sanı- nm, bütün bunların haşında meslek- lerin birini yahut bir kaçını içtimai basiret teşkilâtile teçhiz edebilmek gelir. Bu vâdide gayret ve muvaftaki- yet gösteren, bünu moda haline geti- ren vatandaşlarımız milletimizin unu- tulmaz şükranımı kazanacaklardır. Bir bakıma, bu, güç bir iş bile de Eildir. Zira, mahut fıkrayı hatırlatır: — Ey hakkal! Bu kömür senin mi? Bu un, bu şeker, senin mi? Öyleyse niçin helva yapıp yemiyorsun?. İçtimai basiret işlerini yoluna sok- mevcuttur mak için her şa dunun sermayes e yille inecek de- Zil. Her meslek erbabının vereceği pa- ra ile husule gelecek. (Tıpkı memur ların tekaüd sandığı nevinden...) Öy- leyse sermaye var, ihtiyaç var, arru var, kanun çıkarıp tatbik etmek im- kânı var... Leziz helvayı milletçe niçin yiyemiyoruz?.. Bugün Yugoslavyanm Başvekillik makammı işgal eden B. Tsvetkoyiteh'i in tercümeihalini okudum, Diğer siyetleri arasında bilhassa rüz ettiriliyor: İçtimaj ç tını kurmak mek dir miş... me. şu teba- ardım teşkilâ. kabiliyetini ve idare et- yetini gösterdiği için sivril. niş... Diğer memleketlerin de bir çok ri arasında bu tarz işlerile tema- bu Sayede vatandaşlarının ai İtimadını kazanmış ni- , , Yever vardır. İşte bizde ken. dini ha ? göstererek sefleri, alandaslarının dikkati, tini celbetmek bâkir, Düze Yüz etmiş muhabbet n ve ni ve hürme- istiyeceklere yepyeni, u bir zemin, Bu saha muvaffakiyet imut göstere- devirlerindeki en hürmete arı arasında tarihde İsim- meydanlara heykelleri dikilecektir Vatandaşlar, onlara kar- $I minnetle, minnetle unutmaya asırlarca caklardır. ” — Tifüs vakaları umumi temizlik İçin âdeta bir ihtar oldu bay Amca... ketimizde içtimat basi- | meşrutiyet ve cüm- Umumi meclis dün toplandı Kartalda yatı mektebi tesisi hakkındaki takrir nazarı dikkate alınmak üzere riyaset makamına havale edildi Umumü meclis dün birinci reis vekili B. Necip Serdengeçtinin reisliği altında toplanmıştır. Eski zabıt okunduktan sonra Kartal azası B. Şerafeddin Özerin verdiği bir takrir okundu. B. Şerafeddin | Özer bu takririnde vilâyet kültür işlet ne verilen ehemmiyete şükranla işaretle köylü çocuklarının 2 tahsillerini temin etmek Üzere Şile ve Üsküdar ka zalarında köy yatı mektepleri bulundu. ğu halde Kartal kazasının böyle bir mektepten mahrum olduğunu tebarüz ettirmiş, Kartalda da bir köy yatı mek- tebi tesisi maarif müdürlüğünce de mu- vahık görüldüğünü ve bu hususta maa- rif müdür tarafından yapılan teti kat neticesinde geniş araziyi, büyük s Kereste gönderilecek Zelzele felâketzedelerine teberrü devam Ye etsedelerine de devam edilmek zılay şubelerine yapılan teberrünti nu bu 0.051 lirayı bulmuştu Son gü ardım İle teberrüat | yekünu 164 liraya baliğ olmuştur. keresteye ihtiy: kı mimarlar da tedkikatta bu- mur etmiştir. B. Bekir İhsan, Erzincan yaptığı tahri , tuğla, Kerpiç, ahpap, be- yrı ayrı tahribat Bu tedkikat, zel- & gibi binalar yapılma- n ieab tereeektir. Bundan buşka Ankar; tlnde yapılar ve imar din B. Muammerin reisliği altında Abidin, mimar B. Sinan rın senebaşında ittir #irlerden ibaret olduğunu rla alâkadar d i ve fabrikanın kanın tatil Lİ Silenlerimiz Mesajeri Maritim beş şilep | kiraladı Tansiz müsssesele rscaat ederek Akdenizde w üzere şileplerimizi kiralamak | keyfiyetin Münakülâb V Li Dün Ankas itibarile bu Mesnajeri Maritim ültefikler kabotaj hı gittikçe duğurma- Belediye bedava ohâmamlar açtı... lonları muhtevi ve her cihetçe mektep ittihazma elverişli olan Ebülhüdâ köşkü- nün, maarif müdürlüğünce intihap edil- diğine göre bu binanın satın alınması için bu seneki bütçeye tahsisat konul masını istemiştir. B. Şerafeddinin takri- ri mecl ittifakile, nazarı dikkate alın- mak üzere, riyaset makamına havale edildi. Bundan sonra B, Şerafeddinin ikinci bir tak daha okundu. Bu takrirde Kurtdoğmuş köyüne dört kilometre me- safede Taşlıbayırdaki suyun Kurtdoğ- muş köyüne getirilmesi ve Kurta, Emirli Paşnköyü köylerinin de bozuk olan su yollarının yaptırılman suretile bu hüy- Karilerimizin mektupları Imanyadaki talebeye kavurma ve tereyağı gönderilemez mi? Almanyaya bir çok talebe gönderdik. Bu gençlere her ay müayyen bir mik- tarda ihracı mem tereyağı ve ka- vurma gibi gıda maddeleri gönderil- mesine müsaade edilemez mi? M.D. * Burgaz adasının elektriği Türkiyenin her fârafında elektrik tesisatı yapıldığı halde biz Burgaz adr- & ahalisi ampul ışığından da, radyo dinlemekten de mahrumuz. Bu cihete dikkati celbetmenizi rica ederiz. Emekli öğretmen Emine Barinkal © ameliyesi aldığımıza göre k ab eden ületle- yakında yaz Reisicümhurun sanayi kongresine telgrafı Mili sanayi birliği senelik toplantısı mü- nasebetile büyüklerim tazim telgrafları çekildiğini yazmışlık. Dün, kongre reisi Yamana bita- nünden Şu e8- İmiştiri «Kongre eder, başarıl temiz duygularına teşekkür r di İsmet İnönü» Ruhsatnameye mugayir kaan yaptıranlar ştır. Bu itibarla mimarlar ak da Be- Tahtahane 80- fında bir çatı ar B Görbon, Şi rallesinde Fevaiye enddesinde yi- yeye mugayir izşaat yapan mü- bir sene müddetle ruh- arlaştırılmıştar. Bav Amcaya görel.. ... Kalabalık yerleri dezenfekte etti... lerin susuzluktan kurtarılmasını istiyor- du. Bu takrir de makama havale edildi. Takrirlerinin okunmasını müteakip B. Şerafeddin iz alarak &takrirlerinin nazarı dikkate alındığından dolayı te- gekkür etmiş, susuz kalan köylerin ne kadar elim şartlarda bulunduğunu izah ederek bu köylerin suya olan ihtiyacını anlatmıştır. Bundan sonra makamdan gelen bazı teklifler ait oldukları encümenlere bava- le edildi. Azadan B. Esad Ekemandan inbilâl eden azalığa B. İbrahim Sabri- nin meclise davet ve iltihak ettiği teb- liğ edildikten sonra salı günü toplan mak üzere içtimaa nihayet verildi. Beş soyguncu Dün tevkif edilerek mahkemeye verildi Ali, İsmali, Abdülmuttalip, Hüseyin ve İhsan adlarında on sekiz yirmi yaşlarında beş genç soygunculuk ve Yol kesmek suç- larından maznunen adliyeye verilmiştir. İddlaya nazaran; Bahkesi, ri adında biri burada Şehidlikte annesinin mezarını ziyaret etmek İstemiş, Şehldliğin yolunu bilmediği için Karagümrük eliva- rından geçerken tesadür etdi talipten sormuştur. A ma: — Biraz bekle de ben seni Şeh türeyim. Diye koşup arkadaşlarına haber vermiş ve Ali, İzmall, İhsan, Hüseyin adlormdaki | dört arkadaşı daba evvel gidip Edirnekapı dışarısındaki meşatlık civarında bir yere saklanmışlardır. Abdülmuttalip de, Fahri- Yİ yanına alarak Şehidiiğe götürmek ba- hanesile sur dışarısına çıkarmış ve meşat- Uk tarafına götürmüştür. İkisi tenha bir yöre gelince önce sakla- nan diğer dört genç di meydana çıkarak kaçmışlardır. Vaka adliyeye bildirilmiş, Pahrinin ver- diği eşkâl üzerine Ab : Bü beş genç müddelumum Hfadede suçu tevile çalışarak Fahrinin ken- | dilerine tecavüzm kalkıştı için kendi. söylemişlerdir. Sorgu neticesinde tevkif edilen beş maz- | nun, yol kesmek, adam soymak ve dövmek suçlarından muhakeme edilmek fizere ikin- ci ağır cen mahkemesi ne verilmiştir. Lokomotiften düşt Dün gelen akspres akspresin . nisti ağır yaralandı Dün Avrupa ekspre bir kaza olmuş- tur. Ekspres Çekmeceden kalkarak Florya geçid yerine geldiği bir sırada, makinist Mehmed; lokomotifin yan aralığından bir yere bakmak istemiş, fakat bu sırada mu- vazonesini kaybederek aşağı düşmüş ve vücudünün muhtelif yerlerinden ağır su- relle yaralanmıştır. Kazayı gören uöeşçi Osman derhal treni durdurmuş ve alâka- darları malümat yermi Hayatı tehli- kede olan m s *ye nakledilmiş- edin son inden gi- 1 bu baş dönmesi ta kanaatinde bulun- | duğunu bey İtalyanın Ankara büyük elçisi Romadan geldi İtalyanın Ankara büyük elçisi B. Depeppo dün sanat onda Avrupa ekspresile şehrimize İSTANBUL HAYATI Siste vapur bekliyenle Sabahım saat altısından itibare dolmağa başlayan köprü iskeleleri gi tikçe kalabalıklaşıyor. Etrafı kaplı yan kesif sis perdeleri arasında birka, adım ileriyi görmek kabil değil, Islal paçavra yanığı kokulu deniz rüzgâr burunları gıcıklıyor, Elleri çantalı, se fer taslı mektep çocukları, Kollârı pa ketli yolcular sabırsızlıkla dolaşıyor lar. Köprü merdivenlerinde üğanıj kısalan gölgeler de birer ikişer âşağı daki kalahalığa iltihak ediyorlar. Ara sıra derinden bir düdük uğultusu du yuluyor. Bütün gözler bembeyaz si yışınlarının meçhul derinliklerine di kiliyor: — Hah, vapur geliyor galiba. — Vapur sesi değil o. Sis düdüğü ötüyor. — Eyvahlar olsun. Daha ne kadâı bekliyeceğiz acaba?... — Bu gidişle saatlerce bekleriz. İliklere kadar işleyen ıslak hava, buzdan çıkmış bir pacavra soğukluğile tüyleri ürpertiyor. Dışanda üşüyen ler, Kadıköy iskelesinin bekleme salon: larına, halicin, çöp arabasını andıran kırık camlı, sobasız odalarına kaçı- yorlar. İçeride beklemekten sabrı tü- kenenler paltolarının, mantolarının yakalarını kaklırıp demir parmaklık- ların önüne sıralanıyorlar, soğuktan keçeleşen ayaklarımı yere vura vura dolaşıyorlar, Gözler bilet gişelerinden ayrılmıyor. Puslu pencerenin ardm- dan memurun başı görününce herkes sevinçle koşuyor, morarmış avuçlarla bilet paraları uzatılıyor. Sanki, me- mur minimini penceresini açıp bağı- rverince kesif sis bulutları derhal da- Zılacak, vapurlar hemen hareket ede- cek. Pencere açılmayınca dışarıdaki- ler hiddetleniyorlar: — Ayol, şurayı açıp da bilet verseni. 26... Ne bekletiyorsunuz bu kadar aha- liyi?... Yaşlı bir kadın bağıra çağıra ileriye sokulmağa uğraşıyor: — Yazık, günah değil mi? Elâlemi buraya doldurup bekletiyorsunuz. Bak- sanıza, bu kadar sabi sübyan mekte- be gitmek için sabah uykularını feda edip buralara gelmişler... Saatler ileriledikçe sabırsızlık üzün- tüsü artıyor, Mektepli çocuklar çan. talarındaki kahvaltılık ekmekleri ko- parıp tepelerinde dolaşan marti sü- rülerine atıyorlar, onların acı çığlık- larla perende atışlarını seyrederek va- kit geçiriyorlar. Vapurdan ümidi ke. sen yolcular üçer beşer iskele kena- rından uzanıp etrafa baktıktan son- ra savuşuyorlar, Şubatın ufak bir muzipliği koca şe- hirde hayatı birdenbire durduruveri- yor. Beyaz tüllerle örtülü pelteşmiş vü- cudünü bir nazenin edasile titreterek fersiz gözlerini mahmur bakışlarla süzme çalışan şehre baktıkça, Fik- ret merhumun «Sis. manzumesinden Şu beyti hatırlıyorum; «Ey, «BY, köhne Bizan bin koca koca fertulu müsahhir, nı arta kalan bivsi bakir!» Cemal Refik s.msesan mas sa sanane, sa... Zonguldak limanına vapur giremiyor onguldak iiman ağzın makta olduğunu, ancak bir vapur dol- emektedir. Kö IT k motörler- isminde biri- yüp et hak- geli şa 5. Depeppo, bir müddettenberi vaki olmuştur. zi aranmaktadır. —aamann » Şimdi de üstü başı pis olanları tram- vaylara bindirmiyecekmişi.. B. A, — Hepsi güzel, yalnız sonuncusunu gözüm tutmadı! B. A, — Tramvay sıkıntısından kurtul. mak bir çok kimsenin canına pilnmettiri.