7 Şubat 1940 AKŞAMDAN AKŞAMA Mektep çocuklarına okutulacak kitaplar tetkik edecek. Bundan maksat: «Böy- ie bir romanı çocuklarımıza okutahilir miyiz?» sualine cevap vermek olsa ge rek. Demek ki, mevzu veçhe değiştiriyor. Evvelce: «Müstehcen midir?» idi, Şim- di «Evlâdlarımızın eline ne gibi kitap- lar verelim?» gibi şümullü bir sahanın eşiğindeyiz. Do Galatasarayın şimdiki talebe yetiş- tirme şekli de elbette iyidir. Fakat ben bilhassa eskisini bilirim ve beğe- nirim. Esasen 6, bütün fransız mek- teplerinin o usulünden O mülhemdir. «Afrodit» te bu milletin edebiyatın. dan olduğu için, bahsedeceğim misal, hak ve hakikatin ortaya çıkması için belki bir anahtar vazifesini görür. Tahsil çağımızdayken, dil bilgi. mizi ilerletelim, edebi zevkimizi ok gunlaştıralım diye, bizi ders kitapları- nın haricinde eserler okumağa sevke- derlerdi. Fakat sırasız, erkânsiz bir $€y yapmamamız için, okuyacağımız kitapları hocalarımıza gösterir, imza- latırdık. Elimizde yahut dolabımızda bunun haricinde roman vesaire bulu- nursa müsadere edilirdi. Hattâ niza- ma rliayetsizliğimiz olunca ceza bile görürdük. O seneler Fransada bir siyasi mah- kümiyete uğramış çok yüksek bir mü- mevver memleketimize sığınmış, Ga- latasaraya hoca olmuştu. Şimdi bu zatın İsmini hatırlamıyorum. Kendisi- ne ne roman gösterilse: — Yazının fenası yoktur. Okuyun! Mukayese ede ede iyiyi kötüyü tefrik hassasını kazanırsınız! - diye imzayı basardı, # Fakat bu zatın noktai nazarı, umu- mi prensipe uymadığı için kitaplarda ki imzalarma müdüriyetçe ve mubas- sırlarca ehemnriyet verilmedi. Zannederim, müdüriyet haklıyd. Ve gene zannederim Galatasarayın © zamanki prensipi, bütün maarifi. mizde şimdide tatbik edilmelidir. Alabildiğine (serbes maarife karşi düşmanlığımı her fırsatta olduğu gibi bu sefer de izhar ediyorum. Çocukları. muzın sıkı bir zabtürapt altında büyü- tülmesi muhakkak ki, çok daha iyi semere verecektir. Her cihetçe! «Afrodit» romanının resimli, renk renk kapaklı, çok nüshali basılarak, çoluk çoçuğa yağlandıra ballandıra okutturulması tavsiye edilir işlerden değildir. Bu, hayır! Hattâ daha ileri Yaracağım: Şimdi piyasade mevcut Mice nice romanları vesair kitapları okumanın da bir sırası, bir usulü, er- kânı vardır, Tahsil ve terbiye silsile- sinde buna riayet edilmelidir. Çocuk edebiyatını, ilk gençlik edebiyatını türkçemizde pek noksan buluruz. Onları bol bol yazdırmalı, tercüme ettirmeli, mekteplilerimiz arasında Moda etmeli, Ancak pek yelişkin, dı Mağca ve zevkçe pek olgunlaşmış ede biyalçılarımıza, bin bir eser okuduk” tan sonra, bin bir nümune içinde #Afrodit» £ vermeli. Biz bu işi böyle anlıyoruz. Netekim, Nasuhi Baydarm «Afro te» i de ciddi hir kap derununde, mah- Ut bir mıkdarda basılmamış midir? luk çocuğun eline on binlerce ya- yılacak kadarı zaten mevcut değildir. Bu iki meseleyi di d — Baltık memleketleri dü eh sulak md dünyanın leridir derler bay Amca... Sis dün de devam etti Bir motör bir mavnaya çarptı, mavna su aldığından sahile çekildi sif bir sis tabakası dolaşıyor. Du sisli ha va, dün de devam etmiştir. Maamafih dün- Evvelki gündenberi şehir ve limanda ke- | Bis yü- kü sis pek o kadar Kesif değildi. e kadar gayri muntazam olarak ya- pümuştar. Kadıköy, Haydarpaşa ve Adalar vapur seferlerinde intizam, daha erken to- min edilmiştir. Dün sis yüzünden limanda yalnız şu ka- za olmuştur: Silivri Ilmanına baği: 17 ton- uk Rocep kaptanın idaresindeki Hiz isimli imotör, sabah saat dokuzda Köprü- ünden, Boğaziçindeki vapur seferleri dün i Vali cumartesi geliyor | Maliye ile Belediye biribirini | ibra edecek Balkan harbindenberi Belediye ile Maliye arasında muallâk bir hesap vardır. Beledi- ye, vaktile Maliyeden bir istikraz yapmıştı. Bunun İçin senede Maliyeye 24 bin ilra ka- dar bir falz veriyordu. Belediyenin de Maliyeden muhtelif işler yüzünden alacağı vardır. Maliye ile Beledi- yenin bu hesaplar yüzünden biribirlerini ibra edebilmeleri işile Arıkarada bulunan VallaB. Lütfi Kırdar meşgul olmaktadır. Bu hususla Maliye Vekâlelinin muvafakti alındığından, her iki dairenin biribirlerini ibra etmeleri için bir kanun liyihası ha- | zırlanacaktır. Bu kanun lâyihnsına cas | teşkil edecek bazi noktalar etrafında Vali Dr. Lütti Kırdar, Belediyeden dün malü- mat almak istemiş ve dün akşam geç vakit istenilen malimat bildirilmiştir. B. Lütfu Kırdar, cümartesi günü Ankaradan şehri- mize gelecektir. Sadeyağ yerine Son günlerde kuyruk satışı ii Son günlerde şehrimizde, şimdiye kadar görülmemiş şeklide kuyruk satışı artmıştır, Eskiden kasaplar, kuyruk satamadıkların- dan, silerinde mevcud kuyrukları, ete Hlâ- velen müşteriye satmağa çalışmakta idi- ler. Şimdi iso, kasaplar, daha birkaç gün evvelden kuyruk siparişi almağa başlamış- lardır. Buna sebep, sade yağ flatlerinin gok yükselmesidir. Et (etlerinde kış olmasına rağmen, yük- #eklik yoktur. Koyun etleri 45, lâ 50, zu etleri ise 55-â 70 arasında satılmak dır. Bu yakınlarda Tekirdağ, Balıkesir diğer yakın yerlerden kesilmiş kuzu bek- Jenmektedir. Her sene olduğu gibi, Kesilmiş kuzular piyasaya geldikten sonra kuzu f)- atlerinin çok ucuzlıyacağı muhakkaktır. Yumurta fiati yükseliyor Yumurta İhraç nizamnamesinde yapılan tadilât, yumurta ihracatının daha munta- | 2âm olmasını intaç etmiştir. Hariçten yu- murtalarımıza pek çok talep gelmektedir. Bu yüzden İç piyasada yumurla fiatleri yükselmiştir. Bir zamanlar büyük sandığı 15 liraya satılan yumurtalar, son günlerde 48 Jirayn kadar yüksel e e YAŞ rinden ayırmalı: Çocuklara çocuk kitabı... (Ve çocuk sineması, çocuk tiyatrosu...) 'Türkçe- nin kültür kütüphanesine İse, bütün dünyada mevcut şaheserlerin munta- zam tercümeleri... > Mürebbiler, sağlam maarifimizin zabtüraptlı çerçevesi içinde, icab eden kitapları, icab eden seneler zarfında, icab eden çocuklara okuturlar veya okutmazlar... Bu mevzu ayrı meyzu- | da tahkikat yapılıyor. Bu motör dün Hallç- İ dur... Çocukların zihni bozulur diye milli kütüphane hiç bir şaheserden, hiç bir eserden mahrum bırakılamaz... (wa .. Meselâ Hollandada bir çok cad- de ve sokaklar sudanmış... nün Haliç tarafında bir mavnaya çarpa- | rak parçalamıştır. Su almağa başlıyan mavna, Liman İşletmesi römorkörleri ta- | rafından sahile çekilmiştir. Bundan başka dün limanda hiçbir kaza olmamıştır. Diğel taraftan evvelki gün Salıpazarı önlerinde | bir moloör batıran Coşkun motörü hakkın- | 16 Özmelek ambarı önünde yaralı olarak bulunmuştur. Coşkun'un mürettebatı, çar- | »den vukun geldiğini, yara aldığını, beklemiş olsalardı balmak tehlikesi geçireceklerini Karilerimizin i mektupları Bir asker ailesi hasta bakıcılık yapmak istiyor Ben uzun müddet hastanelerde has- tabakıcılık etmiş çok çalışkan ve çok temiz bir asker allesiyim. Hastanelere müracaat etilm; imaalese! yer olmadı- gını söylediler. Kocamın askere gitme- ai üzerine malşetimi temin edecek cüzi bir maaşla her ne gibi bir vazife Olursa olsun çalışmak mecburiyetinde- yim. Namusumla, şerefimle ekmeğimi kazanmak İstiyorum. 'Topkapıda, Şehremininde İbrahim- çavuş mahallesi Kaygulubaba sokak No, 12 de; Fatma Özgül ğine tayin Bulgaristanın Anka ra sefiri B. Hristo- selirliğine tayin edi. len Bükreş sefiri B. 5 Sava Kiroff birkaç © güne kadar şehri: © mize gelecektir. i B. Kiroff Galata- saray İiseiinden mi zundur ve pek gü- zel Türkçe bilmek- tedir, Sirkecide açılacak meydan Sirkecide, Beşir Kemal eczanesi karşi- #ındaki istasyona bitişik binaların kaldırn- larak bu meydanın genişletileceğini ve Harbiyede cadde ortasında bulunan elek- irik muhavvile merkermin de Harbiyede Çinili hamam arkasındaki bir arsaya nakledileceğini yazmıştık. Gerek Sirkecideki adanın kaldırılması, gerek Harbiyedeki arsanın tedariki için elli bin liralık bir istimlike ihtiyaç vardır. Bu istimlâkler için bütçede elli bin liralık bir münakele yapılmasına zaruret görü- düğünden elekirik idaresinin teklifi riya- set makamına gelmiştir. Bugünlerde umu- in! mecliste mizakere edilecektir. Arpa fiati düştü Zahire komitesi, dün öğleden sonra Li» man hanında toplanarak ihraç yasağı İle hasıl olan vaziyeti gözden geçirmiştir. İh- raç durduğu için arpa fiatlerinde kilo ba- $ına 50 para düşüklük vardır. Hükümet ev- velce, ihraç teahhüdünde bulunan tacir- lerin, teâhhüdierini yerine getirmelerine müsaade vermişti, Bir kısım tacirler, elle- ride fazla stok bulunduğundan dolayı 2a- rar etmek ihtimalleri mevcud olduğunu, bu müsaadenin bir defaya mahsus olmak üzere kendilerine de verilmesini Vekâlet» ten rica etmişlerdir. İçtima, akşam geç vak- te kadar devam etmiştir. Buzün T nci sahifemizde: .. Yazın kırlar yemyeşil olur, bir karış toprak görünmezmiş... İSTANBUL HAYATI — marmara Bekârlığın saltanatı Ahbaplardan biri gülerek koluma girdi: — Gel, na anlatacak birçok var... dedi. Bir kıraathaney girdik, anlatmaya başladı: r — Aman azizim. Eskiden; «bekâr- ik sultanlıktır» diyenlere hayret şurada biraz oturalım. Sa- havadislerim i ederdim, Made etmişlerdir. Coşkun Halice ştır. İki taraf iştir, İzmir vapuru dün de 15,30 a kadar Bo- Baz dışında beklemiştir. Sis ancak bu saatte açıldığı için vapur Boğazdan içeri girebil- miştir. Evvelki gece Barndırmadan gelmesi beklenen Sus vapuru, gece tekrar #is bas- tardığından, dün sabah IJlmanımıza gele- bilmiştir. Mudanya postasmı yapan Mara- kaş vapuru evvelki gece sis bastırma- dan 6,15 te limana gelebilmiş, dün sabah tekrar Mudanyaya hareket etmiştir. girerek | biribirini Kirliler tramvaya! alınmıyacak Nakil vasıtalarına bu hususta tebligat yapıldı Belediye müfettişleri, Fatih, Beyoğlu, Eminönü kazaları dahilinde bulunan sine- ma, hâl, hamam, tiyatro, kahve, lokanta ve ahçı dükkânların sırf temizlik bakımın- dan tedkik etmişlerdir. Bu hususta görülen bazı noksanlar tesbit edilmiş, ihmal ve ka- yıtsızlığı görülenlere cezalar verilmiştir. Belediye müfettişleri, olobüs, vapur ve İramvayları da temizlik bakımından kon- trol etmişlerdir. Üstü başı kirli olan kimse- lerin tramvay ve tünellere alınmaması ka- İ rarlaştırılmış ve nakliye vasıtalarının sevk ve idaresinden mesul olanlara tebligat ya- pılmıştır. Bitle mücadele edildiği şu sırada halkın kirli insanlarla temaslarına mây- dan verilmiyecektir. Belediye müfettişleri bundân başka bazı inşaat yerlerini de dolaşmışlar, ruhsatiye hilâfında inşaat yapan inşuaf sahiplerin- ! Dün kısa bir toplantı yaptı, gelecek içtima cuma günü Umumi meclis dün Ikinci reis vekili B. Faruk Derelinin reisliği altında toplanmış» tır. Münhal bulunan Çadalca âzalığına B. | Naci Çam'ın intihabile meclise iltihak et- | tiğine dair mazbatası okundu. Belediye sa- bıtası talimatnamesinin muhtejlit bir en- cümende tedkiki kararlaştı. Riyaset ma- kamından gönderilen evrak alâkadar en- cümenlere gönderildi. İstanbul bina ve Miraz komisyonu reisliğine tayin edilen Azadan B, Esad Ekemanın istilası okundu. Meğer onun da çok zevkli ta- rafı varmış, Anlatırken gülmekten katılıyordu: — Geçenlerde bir ahbabın evinde konuşurken evlilikten bahis açıldı, ben de; son zamanlarda bizim arka- daşlardan birçokları evlendiler, ga- liba günün birinde ben de inaddan vazgeçip onların aralarına karışaca- Zım, diye lâtife etmiştim, Vay efen- dim vay. Sen misin söyliyen?.. Bizim sözler derhal dört bucağa yayılmış. Yakın dostlardan maada, kırk yılda bir selâmlaştığım kimseler bile benimle alâkadar olmağa başladılar, Herkeste bir telâş, Kime merhaba desem, lâ- kırdıyı eviriyor, çeviriyor, tanıdığı bir kızın medhiyesine başlıyor, Her gün birkaç dost sağlık veriyor. On par- mağında on marifetli bayanlar mi ararsın, oynak muzrablı, yanık sesli kızcağızlar mı İstersin, hanım hanım- cık ev kadınları mı dersin. Ellerini biribirine vurarak bir kah- kaha attı: — Hele, aile toplantılarındaki itiba- rımı, şerefime verilen ziyafetleri sor- ma, Hemen her akşam bir yere davet ediyorum. Bu akşam da, gen bir dest vasıtasile yeni bir ziyafete davetliyim. Güya davetli dostumun arkadaşı s- fatile gidecekmişim de, orada ev sa- hiplerile | tanışacakmışız. Bunlara, «Danışıklı döğüş» derler, anlarsın ya, Fakat bu davete seni de götüreceğim, İsrar karşısında kabule mecbur kal dım, tavşanın suyunun suyu, sıfatile peşlerine takıldım. Kapıdan girince evde bir şaşkınlık başladı. Önümüze düşen arkadaş pal- tosunu, şapkasını çıkarıp bizi tanıştı. rıncaya kadar evdekiler mütereddiğd tavırlarla ikimize de bol bol iltifat sa- vurdular, Fakat biraz sonra asıl nam- zed, dostum olduğu anlaşılınca bit tabi benim pabuçlarım dama atıldı. Salonda çeşid çeşid tuvaletli birçok bayanlarla tanıştık. Takdim merasi- B. Ekrem Tur, B. Bsada muvaffakıyetleğ temenni etmekle beraber meclisten ayrıl masındaki teessürünü bildirdi, buna meg» 4s iştirâk ett. B. Esaddan açılan kavanin encümenine de B. Ferid intihap edildi. Elektrik, Tramvay ve Tünel idarelerinin bütçe ve kadrolarına aid İki tezkere okun- du. Bunlardan biri, bu İdarelerin mecliş namına mürakabesine memur müntehip mürakiplerle idare dahilindeki mürakip ve müfettişlerin ünyanlarının birbirlerine ka rışmamaları için (Umumi teftiş ve müra- kabe dalresi) ünvanının (Umuml teftiş ve kontrol delresi) ne tahviline, diğeri de elektrik fabrikasında çalışan üç mühendi- se evvelce prim verildiği halde Ihilsaş zammı verilmesi hakkındaki teklifi. Her ikisi bütge encümenine havale edildi. Mee- lis cumartesi günü toplanacaktır. Dün limanımıza gelen eşya Dün Umanımıza muhtelif ishalât eşyam gelmiştir. Gelen eşyayı bildiriyoruz: Ame- rikan bandıralı Exirla vapurile maden! yağ, gliserin, demir, çelik eşya, radyo aksamı, kalay, mum, bey ceza, âlüminyom eş- ya; İe sinameki, hum deri, pamuk ipliği, çuval, kinin, çay; Romanya bandıralı Besarabya vapurile kahve, baharat; İngiliz bandıralı Kavak vapürile pamuk ipliği, pamuk men- sucat, yün, kakao, manganez, kimyevi eg- za; Romanya bandıralı Sulina ile kimyevi ecza ve İtalyan bandıralı Albano vapurile «. Peki amma bu suların azaldığı olmaz mı? B. A. — Bilâkis! Hele Balkan an- tantından sonra büsbütün artmışlıri.. minde dostumun ismi daha yüksek sesle söylenirken kelimeler, karşıdaki- lerin üzerinde âdeta bir elektrik tesiri yapıyor. Dudaklar lâtif tebessümlerle bükülüyor, gözler tatl tatlı sürülüyor, yürüyüşlerde bir başkalık sırıtıyor, Xe- mekte bütün sofra halkı dostumla meşgul, Elini kımıldatırken herkes ona bakıyor. Sağdan soldan göz ucile ba- kışlar, sonra ev sahibinin kızına bir göz atıp mânidar tebessümler, -fısıl. daşmalar.. Kahveleri içerken radyo açıldı. Her. keste bir telâş. Hep Avrupa istasyonla- rı açılıyor, alafranga müzik aranıyor. Hele dans faslı pek hoş geçti, Tango havasile fokstrot oynıyanlar, vals ça- larken tangoya kalkanlar.... Zavallı dostum, herkesle ayrı ayn ve hepsinin ardından birer defa da evin küçük bayanile dansetmekten bi- tap düştü. Gece geç vakit teşyilmizin şatafalını burada tarife imkân yok. Kapıdan çıkınca dostum gevrek bir kahkaha ile koluma girdi; — Bekârlığın sultanlık tarafını şim- di anladın ya?!... dedi, <— Cemal Refik ZE) B. A. — Balkanlardaki birlik Bal Karların ağıslarını salandırdı; diyor. ,