EEE Finler yeni ve parlak bir muvaffakiyet kazandı (Baştarafı 1 inci sahifede) rak buna karşı icab eden müdafaa ted birlerini ittihaz etmişlerdir. Fin top- ları, bilhassa tank defi topları durma» dan çalışmağa başlamışlardır. Bu fa aliyet neticesinde pek çok Rus tankı tahrip edilmiş ve tehlikenin önüne geçilmiştir. Hârp iki hat arasındaki sahada olmuştur. Fin istihkâm hat- larmın önündeki saha kâmilen tank ve kızak enkazile doludur. Sovyetle- Tin zaylatı çok mühimdir, Sovyet as- kerleri şimdiye kadar hiç bir harpte bu derece gayret göstermemişlerdir. Buna rağmen muvaffak olamamış- lardır» Stokholm 2 (AA) — Svenska Dagbladet'in Kuhmo cephesindeki hususi muhabiri telgrafla bildiriyor: Dün yapılan muharebelerde Fin- ler düşmandan 120 mitralyöz ve bir sâhrâ topu almış ve 4 hücum arabası tahrib etmişlerdir. Fin mevzilerine karşı ileri sürülen Sibirya taburunun imha edildiği te- yid edilmektedir. Tabur mevcudunun yarısı biçilmiş ve diğer yarısı da esir ve yaralı olarak kaybolmuştur, Sovyet tebliği ,Moskova 2 (A.A.) — Teningrad as- keri mıntakası genel kurmayının teb- Mği: 1 şubatta, karada hiç bir mühim hâ- dise olmamıştır, Sovyet hava kuvvet- leri keşif uçuşları yapmış ve askeri hedefleri bombardıman etmiştir, üç düşman tayyaresi düşürülmüştür. İngiltere ve Fransanın yardımı Londra 2 (A.A) — Hariciye müs teşarı Butler, Finlândiyaya yardım | meselesi münasebetile sorulan tahrirt bir suale verdiği cevapta İngüterenin Stokholm 2 — İsveç hükümeti Ame- rikaya 150 avcı tayyaresi ısmarlamış- tır. Bu tayyareleri Finlândiyaya vere cektir. İsveç Finlândiyaya mali büyük yardımlarda bulunmaktadır. Her ta- Tafta amele fazla yevmiyelerini Fin hükümetine teberrü etmektedir. İsveç Kızılhaçının bir talebi ziyaretle Finlândiyaya yapılan yar dımdan, Sovyetlere gönderilecek mak zemeye ambargo konmAsından gikâ- yette bulunmuş ve hariciye müsteşarı Consonun son nutkunda «Bir hür adam bir düzüne kaleden iyidir; söz- lerini protesto etmiştir. Bir Fin generalinin beyanatı Paris 2 (A.A) — Fin generali Oster- mann, bir Fransız gazetecisine beya- natla bulunarak Fin kıtalarının gös- terdiği muvaffakiyetin kısmen Fin as- kerlerinin daima neşeli bulunmaların- dan ileri geldiğini söylemiştir. General, bununla beraber Finlân- danın Sovyetlerin adedçe ezici falkiye- tine mukavemet edebilmek için tayya- reye, modem silâhlara ve İnsana şid- detle ihtiyacı olduğunu ilâve etmiştir. Nüfuz mıntakaları mı? (Baştarafı 1 inci sahifede) devletlerin iştirakile bir blok teşkiline matuftur, İtalya blok teşkilini sulh davasına faydalı görmüyor ve yalnız bütün Bal- kan devletleri arasında iyi ve umumi bir anlaşma lehinde bulunuyor. “Temp muhabiri diyor ki: #Vaziyetin en göze çarpan vakıası ise anın İtalyayı, kendi siyaseti ar- kasından sürüklemek istemesidir. o Al- manyanın bu hususta ileri sürdüğü koz Balkanlardan her nevi bolşevik tehlike sinin mündefi olmuş bulunmasıdır, Adri- yatiğin emniyeti meselesinde hassas olan İtalya, Almanyanın noktai nazarına Tikayn görünmüyor. Bahusus ki, Al manya, İtalyaya, Balkanların garp ta- rahında ve bilhassa Macaristanda hare- ket serbestisi veriyor. Bu, nüfuz munta- taksimi politikasıdır ve bir te- ani âcıdır. Bu, Balkanlarda hadise- lerin inkişafına göre, avakıb doğurabi- ire Başka bir makale Paris 2 — Temps gazetesi Balkan antanu konseyinin toplantın münasebe- tile yazdığı makalede diyor ki: €Top- Iantudan çok şeyler beklemek doğru değildir. Fakat bedbinliğe de düşmeme- lidir. Balkan antantı mühim bir unsur- dur. Dört devlet miinasebatını tanzim etöği gibi beynelmilel vaziyette de mü- him rol oynıyabilir. Fakat dört devletin vaziyeti ayrıdır. Yugoslavya İtalya ile alâkadardır. Romanya ve Yunanistana İngiltere ve Fransa teminat vermiştir. Türkiye yalnız Balkanlar sulhü için değil, bütün Yakın Şarkta statükonun muha- fazası için anlaşmıştır; Görülüyor ki vaziyet çabuk bir karar vermeğe müsaid değildir. Belgrad top- lantisını, bir anlaşmaya vasıl oluncaya kadar, diğer toplantıların takib etmesi muhtemeldir.» İtalyanın vaziyeti Paris 2 — Sxcelsior gazetesi, Alman- Bi ile b Rusyanın Balkanları karış» ltere, Fransa ve İtalyanın ise Gini havalide sükün hüküm sürmesi- ni istedikl, bu suretle beş seneden- beri ilk defa olarak İngiliz, Fransiz ve İtalyan düşüncelerinin birleştiğini yazı- yor ve diyor ki: «Boğazların bekçisi Türkiyenin, ya- bancı gözleri, Asyanın anahtarı olan İs- tanbuldan uzaklaştırmak meşru vazifesi vardır. Şarki Akdenizde nazi pancerma» nizminin ve yahut Sovyet panslâvizminin girmesini görmek, İngiltere ve Fransa nis menfaatlerine uygun olmadığı kadar İtalyanın menfaatlerine de uygun değil- ulunmaz gibi gözükmemektedir. Balkanlar samimi surette Alman - Sovyet tazyikinden ve bu tazyikin ihti- va ettiği tehlikelerden kurtarılmak isteni- | yorsa, son zamanlarda ticaret anlaşma. lan imzalamış bulunan İtalya ve Türkiye arasında faydalı yaklaşma teşebbüsleri için Belmradda iktiham edilmez engeller | bulunmıyacaktır.> Balıkçılık işi üzerinde ehemmiyetle çalışılıyor (Bastarafı 1 indi sahifede) rimiz eski normal vaziyotlere nazaran daha çok hizmet talebi karşısında kal. maktadırlar. Ancak nakliyat siyaseti- mizde memleketimizin dahili âcil ih- tiyaçlarının daima göz önünde bulun- durulması esas olduğundan armatörle- Timizin bu vaziyetten hassasiyetle mülhem olacaklarını tahmin etmekteyim. Maa- mafih ihtiyaç kendisini kuvvetle hisset- Girdiği takdirde milli nakliyatımızı temin için Vekâletin lüzum göreceği diğer ted- gn süratle ittihaz edeceği de tabit- ir.» B. Ali Çetinkaya Münakale Vekâle- tinin üzerinde ehemmiyetle durduğu me- selelerden birini teşkil eden balıkçılık iş- leri hakkinda da şu izahatı vermiştir: «Teşkilât kanunumuzla Vekâlete dev- redilen * işlerden biride o balıkçılık mevzuudur. Şimdiye kadar tecrübe saf- hasında kalınış olan bu işi çerçevelemek ve memleket için büyük bir servet men- oldukları yüksek mevkileri vermek için evvelce proje halinde tesbit edilmiş olan bir teklifi tatbik imkânlarını haiz kabiliyet ve osaslara irca etmeği lüzum- lu gördüm. ve bu esaslar dairesinde ye- ni bir proje hazırlattım. Alâkalıların mül son defa dinlendikten ve tet- kik olunduktan sonra projenin kanuni- yet kesbetmesi için lâzım gelen teşeb- büs yapılacaktır.» Ambarında bomba ei İngiliz vapuru tamir ediliyor Karadenizden mal yüliiyerek bi gitmekte olan İngiliz bandıralı Tidern Abey vapurunun anbarlarında, Yunaniş- tanda Limni İlmanında iken bir infilâk yuku bulduğunu ajanslar haber vermiş. lerdi. Bu infilâk hakkında alınan mütem- mim malimata göre bomba, vapurun 2 numaralı anbarında patlamış, vapurun diğer anbarlarında bulunan mallar biç bir hasara uğramamıştır. Vapur, tamirat Için Pire Ulmanına gitmiştir. Binaenaleyh zarar ve hasar vapurun 2 numaralı anbarında bas olan balıkçılık ve süngeeciliğe lâyık | İ bulanan mallara inhisar edecektir. AKŞAM Balkan konseyinin ilk günü en müsaid hava içinde geçmiştir (Baştarafı 1 inci sahiflede) sulhu için en mühim şey, Bulgariste- nım ber hangi bir harpte hariçten ge lecek nüfuz ve kuvvetlere Alet olma nın bizzat kendi istiklâli için tehlikeli olacağını anlamış olmasıdır. Bulgaris- tan, Balkan birliğine henüz girme- mekle beraber birliğin sulh politikası içinde yer almış sayılabilir. Aksi sa bit olmadıkça bu husustaki samimi- yetlerinden şüphe etmek güçtür. ... Belgrad, bu sabahtanberi Balkan- lar sulhunun mukadderatı ile alâka- dar görüşmelere sabne oluyor. Şehir #akindir. Balkan konseyinin içtimam- dan fevkalâde ve heyecanlı kararlar beklenmemesi hakkında burada üste Üste neşredilen iki resmi tebliğ halkın alâkasını azaltmış olacak, Kar ve 80- ğuk var. Fakat gazeteciler pek kalan balık. Hemen her memleketin mat- buatından bir çok mümessiller gök miş. Bu da Balkanlarda cereyan ede- cek hâdiselere bütün Avrupa memle- ketlerinin alâka derecesini gösteriyor. Bugün toplanan konsey içtimam- dan ve Hariciye Vekillerinin ilk temas- larından sonra burada sezilen hava, Balkan birliğinin kuvvetlenmesi hu- öusundaki müşterek arzudur. Öyle an- Jaşıliyor ki, Avrupadaki harbin doğur- duğu vaziyet, çarpışan menfaatler, şuradan buradan gelen açık veya giz- M nüfuz ve tesirler ve bütün bunlar karşısında Balkan devletlerinden her birinin kaldığı ve istikbalde kalabile- ceği vaziyetler ne olursa olsun bu dev- “ letlerden hiçbiri Balkan ittifakının zayıflamasına taraftar değildir, Bilâ- kis şimdiye kadar Balkanlarda sulhu devam ettiren bu ittifakın bilhassa şimdiden sonra daha fazla kuvvetlen- mesi, Balkanlılar arasında mümkün olduğu kadar geniş bir işbirliğine doğ- ru gidilmesi herkes tarafından şiddet- le temenni ediliyor. Türkiye - Bulga- ristan münasebetlerinin aldığı son ş€- Kil Balkanlarda bu sulh birliğini ko- laylaştıran âmillerin başında geliyor. Gerek bu sahada, gerek diğer husus- larda Türkiyenin ve Türkiye Harici- ye Vekilinin burada sulha hizmeti, her zamanki gibi çok kıymetlidir. Her halde Balkan antantı konseyi- nin bu İlk günü en müsaid hava için- de geçmiştir denilebilir. Necmeddin Sadak Fatihte bir evin üst katı çöktü! Fatihte Hasan Halife mahallesinde; —. Recebe ald binanın üst katı, yağan yağ- | murlara tahammül edemiyerek dün bie- denbire çökmüştür. Nüfusen bir zayiat «i- mamışsa da bu evle civar evlerin vaziy» gözden geçirilmektedir. Açık Arttırma | Beyoğlunda büyük © Parmakkapıda Telgraf sokak No. 9 - 11 (Evkaf mü- dürlüğü karşısında) mevcut eşya müza- yede suretile satılacağı ilân olunur. İki taraflı vitrinli büfe, Dresuar, oto- matik kere masa, duvar saati ve maro- ken 6 sandalyeden mürekkep gayet güzel İtalyan fabrikası mamulâtı meşe ağacından yemek oda takımı, Avrupa hasırından 3 adet koltuk, oyun masasi salon masası, kristalli ministir yazıhane, 2 ağaç karyola, meşin koltuk, kanape, Amerikan usulü 2 sandalye, Port - Mantolar, 30 plâk ile Appolo gramofon möble, emâye salamandra, avizeler, 66 parça sofra takımı, çay takımı, vazolar, biblolar, halılar vesaire, BUKET da — Bir defa BUKET * KOKTEYİ, Bu kokteyle vi cennette hu- riler diyarında sanacal tiklal caddesi karşısında Şehir tiyatrosu karşısında 5 mama Öğ Şİ meme Balkan antantının devamı 3 Şubat 1940 lüzumuna karar verildi Umumi telâkkiye göre, sulhün mu- hafazası hususunda Bulgaristan ta- rafından gösterilen elbirliği arzusu Balkan meselesinin hallini kolaylaş- tırmakta ve konferansın muvaffakı. yete ulaşması hususunda çok cesa- ret verici bir âmil teşkil etmektedir. B. Şükrü Saraçoğlu, dün Bulgar Başvekili Köscivanofla yaptığı mülü- kat neticesinde, Bulgaristanın Bal- kan antantına dahil bulunmamakla imzalayan devletler derecesinde çalış- mak arzusunda bulunduğu kanaati- nin kuvvetlendiğini söylemiştir. Dün B. Saraçoğlunun Bulgaristan- dan hareketi esnasında Bulgaristanın Balkan antantı hakkındaki dostane | hissiyatını gösteren bir hadise cere- yan etmiştir ki oda, B, Köselvanofun «konferanstan omuvaffakıyetler te menni ederim» demiş olmasıdır. Yunan Başvekili general Metaksas, Balkan konferansı içtimaının muvat- fakıyetle bileceğine dair olan kanaa- tini izhar ederek demiştir ki: «B, Saraçoğlunun mütalâasına işti- rak ediyorum. Bulgaristan şimdi, Bal- kanlarda sulhün muhafazası esasına dayanan siyaset takib ediyor.» B. Metaksas, şu sözleri ilâve etmiş- tir: «Balkan antantı, bütün hayatının en ağır imlihamnı geçirmiştir. Bu- nunla beraber bu imlihandan, daha zayıf değil, belki muzaffer çıkmıştır.» İktisadi meselelerde takib edilecek iki yol Belgrad 2 (A A.) — (Havas)ı İyi baber alan mahfillerde söylendiğine gö- re konferansın iktisadi meseleler hak- kında iki yol takip etmesi muhtemeldir: | — Balkan antantı memleketlerinin mubarip devletlerle iktisadi münasebet- 2 — Bu memleketlerin kendi arala. rındaki ticari münasebetleri, bunları ec- nebi memleketlerden yapılan ithalâttan mümkün olduğu kadar kurtaracak $e- kilde inkişaf ettirmeleri. Diğer cihetten Balkan memleketleri yaptıkları ziral ihracat için müştereken harekete geçmek suretile daha müsait şerait elde edebileceklerdir. Yugoslavyaya lâzım olan Rumen pet- rolü meselesi de şüphesiz konferansta mevzuubahs olacaktır. Siyasi sahada iyi haber alan mahfil. lerde söylediğine göre, Balkan antantı devletlerinin © komşuları ve muharip memleketlerle inünasebetleri ve antant devletlerinin siyasi vaziyette vukubulan değişiklikler müzakerelere mevzu teşkil edecektir. Ayni mahfillerde ilâve edildiğine gö- re, konferansın kati kararlar ittihaz et- azdır. Daha ziyade müza- kereler yapılacak ve bazı meseleler or- taya atılacaktır. Bu meseleler bilâhare ihtisas komiz- yonlarma tevdi ve bu komisyonlar e- nebi devletlere karşı bitarallık ve işbir- izinin idamesi esasına müsteniden mem- nuniyete şayan bir şekikle bu meselele- ri halledeceklerdir. Belgrad 2 (A.A.) — Yunanistan, Ro- manya ve Türkiye Hariciye Nazırları sarayda defteri mahsusu ıza ettikten sonra Hariziye Ne ine giderek Mar- koviçin bürosunda ilk defa olarak top- lanmışlardır. Yarım saat süren bu top- lantıdan sonra Nazirlar, Beyaz saraya giderek naip prens Paul tarafından ay- n ayrı kabul edilmişlerdir. Prens Paul ile prenses Olga, Türkiye Romanya ve Yunanistan Haritiye Na- zırlari şetefine bir öğle yemeği vermiş- lerdir. Yemekte Başvekil Çvetkoviç ile, Markoviç, Romanya, ü elçileri ve Yunan elçisi hazır bulunmuşlardır. Balkan antantı devletleri nazırlarının konferansı, öğleden sonra ve bu akşam da devam edecektir. Romanyanın Belgrad sefiri Cadire, murahhas heyetler şerefine bir akşam yemeği verecektir. B. Gafenkonun nutku Belgrad 2 (A.A.) — Bu akşam, Ro- manya elçilik binasında verilen ziya. fette B. Gafenko büyük bir nuluk söyliyerek, Balkan antantının Avru- pa vaziyeti hakkındaki noklai naza- rını, konferans neticesinde neşrolu- nacak resmi tebliğde hülâsa edileceği şekilde izah eyliyecektir. Rumen heyeti Belgrad 2 (A.A) — Hariciye Nazı- rı B. Gafenkonun riyasetindeki Ro- manya heyeti bu sabah saat 9,20 de hususi trenle Belgrada muvasalat et. miş ve garda Yugoslav Hariciye Na- zırı Cincar Markoviç ile Romanya v3 Türkiye büyük elçileri, Yunan orta elçisi ve bir çok şahsiyetler tarafından karşılanmşıtır. Bir askeri müfreze tâ» zim merasimini ifa etmiş, muzika Ro- manya ve Yugoslavya milli marşlâr- nı çalmıştır. Yugoslav gazetelerinin tefsiratı Belgrad 3 (AA) — Avala #jansı bildi- riyor: Bu sabahki Yugoslar gazeteleri Balkan antantı dalmi konseyinin içtima hakkın- da müteaddid tefsirat neşretmektedirler, aPolitikas gazetesi diyor ki; «Balkan devletlerinin istiklâl ve bita- raflık politikaları bugünkü harpte tatbik sahasını bulmuştur. Bu devletler, Balkuu- larda sulhü temin etmek ve bu barişn h- şardan botulmasına mütesanid bir surst- te mâni olmak gayesile birbiri ardındau bitaraflıklarını ilân etmişlerdir. Yugoslav milleti, Yugoslavya Hariciye Nazırı Markoviçle birlikte milletlerinin ve bütün Balkan milletlerinin hayrına ola- rak bir eser başaracak olan Yunan Başvs- kili B. Metaksasla Türkiye Hariciye Vekili B. Saraçoğlunu ve Romanya Hariciye Na- zır Gafenkoyu samimi hislerle karşılam »X- badire Vreme güzetesi yazıyor: «Balkan Hâriciye Nazırları, konsey içti- malın arifeğinde yaptıkları beyanatlar- da, memleketierinin barış, İstiklâl ve bi- taraflık siyasetine devam hususundaki ka rarlarını billkass kaydeylemişlerdir. Bal- kan efkârı umumiyesi, bilhassa Avrupan'a harpte bulunması münasebetile ve her an Balkanlar üzerinde patiayabilecek bir xa- sırganın eşiğinde pati iş . efkâri umumiyenin konsey toplantırmı büyük bir alâka ile karşıla- dığını bilhassa kaydeden Yugoslav mat- buatı, Bolgrada 200 kadar yabancı gazete- cinin geldiğini kaydetmektedir. verilen bu kararı sem- 1048 m. 182 Ke./& 120 Kw, Ankara Radyosu T.A. P. 31.7 m. 9465 Ke./5 0 K.W. TÜRKİYE SAATİLE CUMARTESİ 3/2/840 1330 Program ve memleket saat ayari, 13,35 Ajans ve meteoroloji haberleri, 13,59 Türk müğği, Çulanlar: Vecihe, Reşat Erir. Ruşen Kam, Cevdet Kozan, Okuyan: Mü- seyyen Senar, 1- Muhayyer peğrevi, 2- Şilk- rü - şarki: (Yüdımda o sevdalı yeşil gözlerini, 3- Zek! Arif - Muhayyer şarkı: (Sen başka), 4- Sel Pınar - Muhay- yer şarkı; (Gökler perisi gibi), 5- Ruşen Kam - Kemençe taksimi. 6- Sadettin Kay- nak - Muhayyer şarkı: (Sürmeyi göz Öl- dürür), 7- Muhayyer türkü: (Menekşeler tusam tutam), 8- Suphi Ziya - Muhayyer türkü: (Dedim bu kız ne güsel kız), 9- Sadetiin Kaynak » Hüseyni türkü; (Ayrılık yıl dönümü), 10- Sadettin Kaynak - Hi seyni türkü; (We zaman görsem seni), Müzik: Riyasoticümhür bardesu! (Şef: san Künçeri, i- G, Charpentler: Marş, P. Lacome: Çolillon (vals), 3- Boleldicu; La Cslif de Baghdad uvertürü, 4- Rd. Grloz; Sisurd Joraalfar: 1- Eral sarayında, 2- Entermezso, 1515-1530 Müzik: Cuzband Pi) 18 Program ve memleket sanlı ayarı, 105 Müzik: Radyo Giz orkestrası, 18,40 Konuş- ma (Yurt bilelsi ve gevgisi), 1055 Serbez sü- 88, 19,10 Memleket saat ayarı, Ajans ve me- teotoloji haberleri, 1930 Türk müziği: Ça- Janlar: Hakkı Derman, Şerif İçli, İzzettin Ökte, Okuyan: Mahmut Kürü Hizar türkü: (Sabah güneş doğ Rotik Perin - Gülüm türkü; (Gözlerimden glmiyor yanaklarının), 3- Gülizar türkü: (Sinemde bir tutuşmuş), $- Gilizar türkü: (Esmer bugün ağlamış), 19,45 Türk müzi- Bi: Saz eserleri çalanlar: Hakkı Derman, Şerif İçi, Iaxetlin-Ökte, 20 Türk müziği: Adana türküleri Adanalı Aziz ve Bari Recep 2910 Konuşma (Günün meseleleri), 2025 Türk müziği: Çakinlar: Vecihe, Cevdet Ko- zan, Ruşen Kam, Kuşat Erer, I— Okuyan: Semahat Özdenses, i- Bimen Ş$n - Hüz- zam şarkı; (Sükünda geçer ömrüm), 2- Arif böy - Hüymüni şarkı: (leftun olalı), 3- Ba- dettin Kaynak - Hüzzam şarkı: Leylâkların hayal), 4- İçli - Karcığar şarkı Üdest oldu gönül, 5- Arif bey - Karcığar şarkı: (Bir goncaya bir hare nigâr eyledi bülbül, 2— Okuyan: Necmi Kiza Ahızkan, 1 Vecihe; Kanun taksimi, 2- Dede - Ba- yati şarkı; (Nleç bir aşkınla feryad ede- yim), 8- Mahmut Gelâlettin Ps. - Bayati şarkı: (Narı firkat şülepas), 4- Şevki bey * Uşşak şarkı: (Esiri zülfünüm ey yüzü ma- bım), 5- Uşşak müstezat şarkı: (Hasretle bu şeb), 6- Uşyak şarkı: (Gitti de gelmeyi- verdi), 21,15 Müzik; Küçük orkestra (Şef: Necip Aşkın), 1 Suppö; Karamaça kızı uvertürü, 2- Gungi: Les Hydropathes (vala), 3- Humphrles: Matinin hülyâları, 4- Güngi- berger: Küçük toplantı (Rerü-Entermezeo), 5- Tschaikowsky; Romana, 6- Morena; Meşhur parçalarran potpuri, 7- Rebikoff: Güftesiz şarkı, &- Münkel: Venedik hatıra- si (srenad), D- Ozemik; Rukseden kalbler (vals), 22,13 Memleket saat ayarı, Ajans haberleri, ziraat, csham — tahyilât, kambi- yo - nukut borsası (fiat), 3230 Konuşma Göcnebi dillerde « Yalniz kısa dalga posta» silo), 2240 Müzik: Cazbund: (PL), Saat ,