0 a a e maa PN (Yazı ve resimler: Cemal Nadsr'in) Kaynana — Hele bir vur, alimallah senin iki gözünü oyarım mandallı karı!... Gelin — Hadi oradan cadı, hoşt hoşt, — Of, ne saman kurtulacağım bu erken kalkmaklan bilmem!, — Daha dür bakalım ayol)... Büyü, mektebini bitir, kooa- man memur ol da istediğin zaman kaiki.. SR Komedi 2 perde — Birinci perde (Sahne: Kitaplar, mecmuslar ve gazete- | lerle dolu bir çalışma odam. Kıml saçları dağınık, göğzü bağrı açık. perişan yüzlü bir delikanlı boylu boyuna kanapeye usanmış dövünmektedir. Duvarlarda Marx'ın, Le nin resimleri görülür. Çoluk, çocuk deliks: lının başına toplanmışlar, kimi nabızlarımı, kimi şakaklarını oğmakta, kimi yüzünü yel- pazelemekie, kimi başına soğuk kompresler | koymaktadır.) Delikanlı — (Can çekişir gibi debelenir, uluyan bir sesle) gözlerim destlar, görle- rim!.. Ben gömsür mahvoldum artık!.. Kadım - (Şefkatle) canım, ciğerim, teliş etme, kendine gel, metin ol. Delikanlı - Mabvoldum arkadaşlar!,.. Bit- tim ben!.. Ben bittim!,. Bu gözlerle ben yaşıyamam artık... Başka bir ses — Niçin böyle söylüyorsun samım, elbet ba işin de bir mütehassıs dır, ona çider, gösteririz, bakalım me der Bir çocuk — Öyle ya!,.. Belki bir Mâç ve- rir, geçer, gider... (Delikanlının feryadları arasında perde kapanır.) İkinci perde (Sahne: Bir gök doktorunun yarı karanlık muayene odam. Beyuz gömlekli doktor p?- rişan delikanlının gözlerini munyene etmek- tedir, Arasıra duvarlarda renkli leyhalar parlayıp söner, kısa emirler işitilir. Bir kö- gede iki kadın hayaleti) Doktor — Fakat güzleriniz benimkinden sağlam azizim!.. Bütün fenni deliller lehi- nizde!... Iattâ diyebilirim ki, lüzumundan fazla açik gözsünüz!... Delikanlı — (Yerinde doğrular) Peki ben şimdi yalan ms söyledim sanu?.. Gözlerim boruk, şeşibeş görüyorum İşle!.. Doktor — İyi amma bir dokter bunun far- kına varmazkom siz nasıl oldu da böyle bir bükme vardınıs?.. Delikanlı — (Başını avuçlarına alır, hiç- kınır) of anam, ben ne kara bahtlı İns: nım böyle!.. Bu yaşta kör elmak!.. Dektor - Fakat sir bir vehme kapılıyorsu« nuz, kaldırın başınızı, ne oldu, mas ei du, anlatın bana?... Dedikanlı — (Acılı bir sesle) Senin anlı- yacağın. bir sabah elime bir gamete aldım doktor!.. Bakalım, dedim, ahvali âlemde ne var, ne yok?.. Bir de ne bakayım, re- simler, yasılar hep ters değil mi? (İçini çeker) O güne kadar desdoğru gördüklerim tersine dönmüş!... Dokter — Meselâ?... Deaikanlı — Meselâ, bir gazetede Stalin yaldaşla bay Rihbentrepan elele resimleri!... Acaba tertip hatası olmasın, değim, başka bir gazeteye baktım, o daha beter, Nazi bay- rafı ile Sovyet bayrağı sarmaş Golaş!.. Doktor — (Çmguraklı bir kahkaha ala- rak bir iskemleye oturur) Demek satıâlini- xi vehme düşüren bunlar ba?... Delikanlı — Evet, bumlar, daha ne olsun” Doktor — (Delikanlının yanına gelir, eli- mi omuzuna koyar) evlâdım, bunu size böy- le gösteren göz aynalarınızın bomuktuğu de- kil, âylnel devran!.. Sakatlık onda!.. (Bir köşede bekleşen kadın baysletleri birden canlanır, doktorun yanına koşarlar, sevinçle ellerine sarılırlar). Delikanlı — Demek ki bizim göxlerde bir sakatlık yok ba? yari. r — (Delikanlıya) gördün mü, as kaldı tatlı canına kıyacaktın!.. Delikanlı — (Dokterim ellerini sıkar) Hay yaşıyasın be dekier!,. Moşca kal!... Kadınlar — Bizi bir felâketten kurtardı- mız dökler, Allah sizden razı olsun! (Hep beraber kapıya doğru yürürler). Doktor — Güle güle)... Yalnız halırınızda sisun, bir daha böyle bir bidise karşısında saşırmayın!... Olabilir a, Âyineli devran bay Mussolini le bay Meletofu da bir gün elele Kösterebilir!... (Gülüşerek kapıdan çikarlarken perde kaparır) ç s ai vN im ei 1999 da Berlin spikeri: — Bugün bir İngiliz gemisi daha balardık!... FİNLERİN EAEİ OSTLARI!.