Tiyatro Tenkidleri ŞER MİN (Baştarafı 8 üncü sahifede) #bsan da Elâzize tayin edilmişti. İlk hamlede haykırıyorlar: «Beraber gi- deriz!» Sonra Şermin düşünüyor: «Ya Emel? Annemin bana çektirdi- ği azabı ben kızıma çektiremem.» Ve neticede annesine hak veriyor: «sAn- nemin hakkı varmış.» diyor, Bu perdenin hareketi az, birinci perdeden daha cansız, hattâ kusurlu: Doktor İhsan Demir ikinci defa sah- nede görünür görünmez eserin sonu anlaşılıyor. Fakat üçüncü perdenin dokunaklığı, canlılığı başlıyor. Doktorla beraber gidip gitmemekte -tereddüd gösteren Şermin nihayet an- nesini kabul ediyor. Eğer doktorun peşine düşüp gidecek olursa kızını an- nesine bırakabilir, Belki de annesi onu teşvik eder, kendi başından geçen aş- ka dair tatlı hatıraları canlanır da, kızına kuvvet verir, Anne «Gitme Şermin, diyor, benim hatamı tekrarlama, Emeli dü- «Gene mi 1. Her zaman an olacağım? Bir kere di de kiz- ma kurban olacağım öyle mi? Siz de arlık aşkınız öldüğü için Emeli, gen- dinizi düşünüyorsunuz!» Şermin gidecektir. Kati kararını ir, Alinesile konuşması uzuyor, leşiyor. Sonra yavaş yavaş haya İn yavaş yavaş, iltüsüz pa- hürata yla kalmadan ıesinin çocuğundan ayrı kaldığı için çok azap, çok İztırap çektiğini ve tattığı sandetin bu iztırabı, bu azabı dindiremediğini anlıyor. Annesinin ile mesud olamadığına kânl >, Telefon çalıyor, boyuna çalı- Şermin açıyor: «Hayır İhsan yapamıyacağım..> ... «Sermine için: İlk defa 15 haziran 1939 da Pariste Odeon tiyatrosunda oynamıştır, adı Fabiennedir, Müel- Mifi bayan Claude Socoridir demeğe dilim varmıyor, çünkü Mebrure Sa- minin türkçesi ile «Şermin» tamami Je, kusursuz, noksansız, aksaksız bi- ze mal edilmiştir ve başta Cahide ol- mak üzere kudretli bir temsil ile sah- nemize yerleşmiştir. Mebrure Sami- nin eseri lisanımıza nakildeki muvaf- fakiyetini bir cümle İle fade edeceğiz: Eğer Şerminin tercüme olduğunu İlânlarda okumamış olsaydık, Şermi. ne hiç çekingisiz telif damgasını varurduk. Şermin kadın ruhunun en hassas gösterilerini, en rakik his- lerini bütün vüzuhile meydana koy- maktadır, Mebrure Sami bu hislerin tam tereemânı olmasını bilmiştir. Temsile gelince: Zaman var ki ti- tayromuzda bu derece muvaffak bir temsil görmekten mahrum kalmış- tık. Neden itiraf etmiyelim, bizim de mendilimiz sık sık gözlerimize gitti. Ancak bu heyecanımızda daha ziyâde sevinç vardı. İki sanâtkâra kavuş muştuk. Büyük anne rolünde Şaziye Gürmen kızının rezalet telâkki etti- ği hareketini içine sindiremeyip, bu kahırla torununu göz hapsine alan ihtiyar kadının mücessem bir timsa- Miydi. Şaziyeyi daha çocukluğunda sahnemizde görüp takdir eden lerdeniz. Seneler var ki göze görünür bir başarısını kaydedememekle üzü- Yüyorduk. Büyük anne Saliha rolü sahnemizin bu vefakâr bendesinin Abidesi oldu. Kavuştuğumuz ikinci sanatkâr da Cahidedir. Son zamanlarda Cahide. de bir Jâkaydi görüyorduk. Cahideyi de ilk takdir eden, hatta göklere çı- karan bizdik. Onun son zamanlarda- ki mühmel hali üzerine eski yazdık- larımızı gözden geçirdik. Hayır, Cü- rüm ve Cezada, Hamlette bize o sita- yiş cümlelerini ilhâm eden Cahide- nin kabiliyet ve kudreti eksilmiş ola- mazdı. Onun ziyan olmasına gönlü- müz razı değildi «Şermin» bize İlk kanaatlerimizde, ilk ihtisaslarımızda yanılmadığımızı isbat etti, Cahide Şermin rolünde bir harika idi, misli güç ve ender bulunur bir kudret ve kabiliyet gösterdi. Bir cümle ile söy- Myelim: Muhataplarının hepsini -Şa- ziye ve Neyire müstesna. kâh sildi, kâh bir gölge haline soktu ve üç per- dede de sahneye hâkim oldu, salona hâkim oldu, kendine hâkim oldu. Güzel sanatın, yüksek sanatın ci- gerleri şişiren, ruhlara kanad takan, kalbi yerinden oynatan bir havası vardır, Şerminin temsilinde tiyatro- . da mütemadiyen bu hava esti, Bu güzel havâyı yaratan Cahide idi, Semra rolünde Neyire son perde- nin, neticenin ruhunu teşkil etiği. Hâdi Hün seneden seneye ümidleri- mizi arttırıyor, Kır saçlı olduğu zâ- man takdir ettiğimiz H. Kemal cid- | den değerli bir sanatkâr olmasa İh- | san Demir rolünde kendisini çekişti- ! rebilirdik. Maahâza gördüğümüz ku- | surları tashih edilmiyecek derecede değil, | Süheylâ rolünde Nevin Akkaya hiç de yüksek istidadile mütenasib bir var- hık gösteremedi. Rolü çök nankördü. Ani ruh tahevvülleri geçiren, heyecan- dan süküna, sükündan isyana geçen birinin karşısında söz söylemek kolay değildir, fakat Nevin Akkayanın söz- lerinden ziyade yüzünün işmi'zazları- na ehemmiyet vermesi lâzımdı ki, bu- nu hiç kâle almadı, Bu noksanını ta mamlar, teessür ve sevinçlerine vücu- dünün inhinalarını mezcederse sahne- de Şermini yalnız bırakmış olmıyacak- tır. Selâmi İzzet Sedes Bir Alman sanayicisi İsviçreye kaçtı Amsterdam 8 (A.A) — Telegraf gazetesi, tanınmış Alman sanayicile. rinden Fritz Thyssen'in İsviçreye kaç- tığını bildirmektedir. Thyssen, 200 milyon marka baliğ olan servetini | terketmiştir. BULMACAMIZ 1 — Uzatma - Meydanda yok. 3 — Tekerlek yapan. 3 — Tahriren bildirme - Bir ten rengi, 4 — Tersi mubatap zamiridir - Şikâre ve- sin et. $ — Beyaz yaşmaklı. 6 — En az - Tersi bir harfin okunuşu- | dur - Masset. 7 — Tersi köpektir - Sevdalanma, 8 — Mezbur - Cemi edalı. 9 — Kasap satar - Vücudün sinirli etleri. 10 — Yeşillik - Uzun mizrak. Yukarıdan aşağı: 1 — Dikkat etmek, 4 — Cemi edatı - Üst kat değil. $ — Erkek - Yemek - Başına «BE, gelirse uzak mesafe demektir. 8 — Zammetmek, i 7 — Alman gizli polis teşkilâtı - Nota, 8 — Cereyan etmek - Başına «Es gelirs yediler olur. 9 — Kızma, 1g — Bir seyis, Geçen bulmacamızın halli Soldan sağa: 1 — Emekli, Cet, 2 — Hollandalı, 3 — Ir landa, 4 — Bals, İhrak, $ — Binnisbe, 6 — Azek, İl, 7 — Aş - İz. Taş 8— Hibe, Dal- ma, 9 — İkiz, Elyaf, 10 — Çanak, Ten. Yukarıdan aşağı; 1 — Ehibba, Hiç, 2 — Mors, Zaika, 3 — Ellibeşbin, 4 — Klâsik, Bza, $ — lan, İndinizde, 7 — Dahil, Alt, 8 — Ca, Rsaliye, 9 — Hikab, Aman, 10 — Tı, Keşşaf, TEŞEKKÜR Vefatile bizi.matemicre garkeden Mezi- yetin uzun hastalığında kendisin! sk sk yoklıyan, cenazesinde bulunan, ebedi gay- bubetini duyup da telgraf, mektup, tele- fonla ve aniriile ile veya çelenk gönder- mek suretile taziyet eden muhterem dost- larımıza, akrabamıza ve matbuatımıza &e- sekkür ederiz. Tedavisi için ellerinden geleni, hattâ muhali yapan müdavi doktorlara, konsül- tasyona gelen yerli ve ecnebi profesörlere, Ortaköy Şifa Yurdunun sahibi doktor Asım Onur'a ve müessesenin bütün mensubinine ve bilhassa profesör Akıl Muhtara, doktor Ekrem Şerife ve doktor bayan İffet Onur'a sonsuz şükran ve minnetlerimizi bildiririz. Zevei Validesi ü Nureddin Lâmir Beyoğlu Halkevinden: 1 — 9/11/9909 perşembe günü saat 1830da Evimizin Tepebaşındaki merkez binasında doçent bay Refli Şükrü Buvla tarafından «Millet iktisadı mı, cihan Iktisadi mi?» mevzuunda mühim bir konferans verile- cektir. Sinema tekniğinin en yeni terakkiyatını cami son sistem makineler ve senenin en büyük filmlerile Pek Yakında Açılıyor Bu cumartesi matinelerden itibaren » . $ İkinciteşrin 939 ESHAM ve TAHVİLÂT Esham ve Tahvilât üzerine muamele ol- mamıştır. PARA ve ÇEKLER Kapanı En yukarı 1 Sterlin $21 -— 100 Dolar 129.28 — 100 Frank 29525 - 100 Liret 6.7225 — 100 İsviçre Pr. 20,1475 - 100 Florin 69.0975 — 100 Rayşmark - 100 Belga 21.7075 - 100 Drahmi 0.065 — 100 Lava 151875 - 100 Çokoslovak Kr — -— 100 Pezeta 13,1075 na 100 Zioti ” — 100 Pengo 23.155 > 100 Ley 0.03 —- 100 Dinar 240 — 100 Yen 30.08 — 100 İsveç Pr. 31.0125 — 100 Ruble — - ve LÂLENİN En büyük zaferi... İstanbul semasında bir fırtına yaratan... Sanata.. Fenne selim durduran... OoMilyonlarla süsle- nen... En büyük artistlerle kud- retlenen.. Bütün kahramanlara baş eğdiren... Yeni sistem kabart- ma renkli: VATAN KURTARAN ARSLAN ( Robin des bois ) Fransızca sözlü ERROL ELYNN OLİVİA DE HAVİLLAND BUGÜN LÂLE Sinemasında Şarkın yegâne Ses kralı Türkçe sözlü ve Arapca şarkılı — ÇENBERLİTAŞ sineması Türkiyenin en muhteşem sinemesıdır. En sıhhi eosbabı istirahat En lüks konfor Sevimli sanatkârlarımız: HAZIM - VASFI - FERİHA TEVFİK - MAHMUD - HALİDE NECLA - ŞEVKİYE - SUAVİ ve Tanasa Revüsü Artistleri Senenin ikinci büyük Türk FİLMİ Musiki ve şarkılar. MUHLIS SABAHADDİN SARAY ve iPEK Bu filim ayni zamanda İzmirde ELHAMRA sinemalarında da gösterilecektir. TİYATROLAR HALK OPERETİ - Bu göce - 2ide son temsil - SEVDA OTELİ - © akşamı MODERN KIZLAR ... Şehzadebaşı TURAN Tiyatrosu - Bu gece - Naşld ve arkadaşları AFACAN Okuyucu Semiha, sinemada Hudud Ateşler İçinde. Raşid Rıza - Ertuğrul Sadi Tek - Atatür- kün ebediyete intikalinin Ikinci sene baş- Jangıcı müanesebtile cuma günü akşamı temsil veriimiyec İsmeli Dümbüllü - Bu gece Üsküdar Hale Sinemasında! ORAKÇILAR ... ŞEHİR TİYATROSU Tepebaşı Dram kısmı Gece sant 2030 da ŞERMİN İstiklâl câd. Komedi kısmı email Gece saat 2030 da BİR MUHASİP ARANIYOR ZAYİ — Eyüp kaymakam ve belediye şü- besi müdürlüğünden almakta olduğum ata ikiz Sezai Hamdi ikiz çocuklarıma ait ma- aş cüzdanınmı zayi ettiğimden alelâsul ye- nisini çıkartacağımdan hükmü olmadığını #ân ederim Eyüp Sultancuma mahallesi Edebiye Gaddesi 39 No. da validesi Emine İkiz REZA'nın; Nermin ellerile ABDüÜLVEHABA Takdim ettiği BEYAZ GüL Sevişmeğe karar veren iki gencin aşkı senbolu kalbleri sevda ateşile yanan iki sevdazedenin hasret nişanesidir. BEYAZ GÜL ABDÜLVEKAB'IN Seven ve sevişenlerin aşk ve iztırap romanıdır. Senenin en hoş en eğlenceli ve BU AKŞAMDAN İTİBAREN Yerlerinizi evvelden aldırınız. Hassas ve ince ruhundan kopan bir melodi vasi salon Sinemalarında birden Sabırsızlıkla beklenen BİR FİLM.. ALIBABANIN MiRASI (Türkçe Sözlü) en kahkahalı filmi SAKARYA Sinemasında Telefon : 41341 Emsalsız bir musiki... Musikinin Şarkının... ve Lüksün zaferi... GRACE MOORE ve GEORGES THİLL LUIiZ Büyük Operet filminde şarkı söy- lüyorlar. Bu harikayı bu hafta SUMER Sinemasında görüp dinleyiniz. İlâveten: EKLER JURNAL Harbin en son haberleri, Dairenizde resen tanzim ve tesçil edilmiş olan 23/8/939 tarihli ve 8587 No, sened muci binee sahibi bulunduğum Flat markah 252810 motör ve 20437 yasi ve şimdi 2469 Belediye pik No. binek otomobilimi borç tamamen ödeninceye kadar mülkiyet ühdemde Kalmak şarlile ve bedeli mukassi- ten ödenmek zere veresiye olarak Ce- mal oğlu Örer Boncuk'a satmış olduğum - dan keyfiyetin gazete #le ilânını İsterim, İstanbul Meydancık Türbe sokak 6 No. da Minas Şirakyan. Tulep Üzerine bu Hân neğ- rediimek için Akşan gazetesine gönderildi, da. 2195 Beyoğlu İkinci Noterliğine;