9 Kasım 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

9 Kasım 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA RACON Harikulâde bir racona rasladık, Şişli taraflarmda kurulan bir pa zar yerinde dolaşıyorduk. Öteberi ala- caktık. Sebze satmak üzere tente ku- ran bir esnafın seyyar dükkânı önün- de parip bir hadiseye şahid olduk: Güler yüzlü bir müşteri. Fakat ikinci mânada «güler yüzlü»... Yani kalbinin temizliği çehresine vurmuş cinsinden değil de, mürai, sinsi, kur- naz bir sırılışla, adetâ kimseyi ürküt- memek ve gafil avlamak için tedbir almış... Fırsatlara pusu kurmuş bir yüz İfadesi gerginliği... İşte bu sırıtkan ve lâubali müşteri, bittikten sonra, tam ayrılacağı sıra- da, hevenkten bir baş dnha koparıp kendi sepetine atmasın mı? Ve.. Sırıltı. Birdenbire tentelerin altından bir sada duyuldu: — Sen bu soğanı yiyemezsin! Hepimiz, sesin geldiği tarafa bak- tık, 1939 İstanbul külbanbeylerinden bir tip... Fes zamanındaki gibi yu- murta ökçe, çapraz yelek, çangırtık saat köstefi, bağı açık mintan... Fa- kat kıvırcık saçlar sıfır numara viş- ne çürüğü fese tırmanmıyor da, siyah fötr şapkayı yana doğru itmiş... Kendisi sıskanm biri... Zaten sivri olan çenesini İleri doğru uzatıp büs- bülün sivrilterek, gözlerini süzerek parmağiyle küfeyi gösteriyor; ve ke limelerin her hecesini dişleri ile du- dakları arasmdan, adetâ dilile fiske- ler gibi samiaya serpiştirerek: — Sen bu soğanı yiyemezsin... -diye tekrarlıyor.- Boşalt... «Güler yüzlüs müşteri, sırıtkanlığı- nı büsbütün yayvanlaştırdı. — Şaka yapmıştım... AL., Geri bı- rakıyorum... Ve aldığını attı. — «Boşalt!» diyorum sana... Hamal yürüyordu. Dükkâneı çıra“ ğına emrederek: — Sen boşalt soğanları... Satmıyo- rum bu adama... z Sırıtkan müşteri, bu ısrarı mâna- sız sayıyordu: — Canım... Hakkını aldın ya. Maksad satmak değil mi? Bu pazara niçin geldin?... -diyerek ve külhanbe- yinin sırtım sıvazlıyarak İşi tatlıya bağiamak istedi. Fakat dükküncı, muhatabının eli. ter satarım, ister satmam... Satmıyo- rum sana be... Zorla değil a... ... Sathi bir bakışla, bu, sadece bir rTacondur... Fakat böyle racona piya- samızda ne ihtiyaç var... Eğer alıcı- nm da, saticinin da ahlökı, bir çün içinde hileye, hud'aya karşı böyle pürmefret kesilirse bir gün içinde de bütün piyasa hastalıkları şifa bulur. Fakat nerede © sivri çeneli, sıska dükkâncının uzlaşmak bilmez ve kü- çük menfaatleri çiğner yüksek ka- rekteri?... (Vâ - Nü) ame a1 20001008889 İhtikârla mücadele komis- yonu toplandı İstanbul Atınlaka Ticaret müdürlüğün- de Ticaret müdürü B. Mehmed Alinin ri- yasetinde her hafta toplanan oİhtikârin mücadele komisyonu dün de toplanmıştır. Komisyon, muhselif maddeler üzerine tlca- ret yapan üç taciri dinlemiş ve bunlardan bazi izahat. a Taksim - Beşiktaş Belediye bilet ücretlerini indirecek Beşiktaşla Taksim arasında işliyen Tramvay İdaresinin otobüs ( biletleri- nin çok pahalı olduğundan halk, mü- #eaddid vesile ve vasıtalarla giküyetlerde bulunmuştu. Bu hatta işiiyen otobüslerde bilet ttereti 14 kuruş olduğu halde hususi şahıslar tarafından işletilen Yıldız - 'Tak- sim otobüsleri daha uzak mesafe için 12,5 kuruş bilet ücreti almaktadırlar. Belediye, bu pahalılığı göz önüne almış- ar. Fen heyetinin yaptığı tedkiklerden son- ra Taksim - Beşiktaş olabüs Ücretleri İn- dirilecektir. Edebiyat muallimleri Ankaraya çağırıldılar Dün Maarif Vekâletinden gelen bir cınlf üzerine şehrimizdeki lise edebiyat muallim- lerinden sekizi dün akşamki trerle Anka- rayi, hereket etmiştir. Edebiyat musllim- leri bügün öğleden evvel Vekülette bir toplantı yapacaklardır. Davetin söbebi henüz belli değildir. An- câk edebiyat muallimlerinden B. small Ha- bibin, bir zatın edebiya$ kitabındaki yan- Jışlıklar etrafında birkaç gündenberi neğ- Tetliği makaleler üzerine, Vekâletin edo- biynt kitapları etmfinde edebiyat musl- Mmlerinin mütaldlarına müracaat etmek lüzumunu hissettiği tahmin ediliyor. Parti teşkilâtına tebligat yapıldı Son parti kurultayında parti nizamna- mesi tadil edilmiş ve eski nizamnamedeki tabir ve Ünvanların değiştirilmesine karar heyeti reisi, İllerde purti grupları - Yerde perti grupları, Suylav - Mebus, Tüzük Nizanıname, Komisyon - Encümen, Sekre- ter - Kütip, Bakan - Vekil, Başbakan - Baj- vekil, Başsekreler - Buşkülip, İşyar - Me- mur, Hizmet adamı - Müstalıdem, Kamutay Büyük Hüllet Meclisi, Onurkur - Haysiyez divam, Yasar — İnzibat, Çekilim - İstifa, Bizans devirlerine aid müte- ferrik eserler toplanıyor Müzeler idaresi, Ayasofya müzesinin - bahçasinde bir açık müze tesisine karar vermiştir. Bu aşık müzede Bizansa ait eser- ler toplanacaktır, Müzeler idaresinin iş'arı üzerine Belediye zabıtaya bir tarim yapa- ni, kirli birşey gibi, omuzundan silk: | çak, şehir içinde Biansa al müteferrik — Ben keyfim için satıyorum... İs | surette tesadüf edilecek eserlerin tesbit edilerek bildirilmeği emredilmiştir, Bir teberrü Mürteveffa David Kaldiron'un batirasına ithafen ailesi tarafından avukat B. Yuda Alslof ölile Türk haya kurumile Kızılay ku» rumuna böşer yüz lira teberrü edilmiştir. Hamiyeii vatandaşın bu hareketi takdire şayandır. Takas talebnamesinin tesçili “Ankara 8 (Telefonla) 2/8099 sayılı kararnamenin birinci madde. sinin tatbik suretine dalr olan dör- düncü maddeye zeyl olarak yeni bir talimatname hazırlanmıştır. Bugün- den ilibaren meriyete giren bu tali- matnamenin metni şöyledir; Takas talebnamesi teğçil ettirilme- den ihracatta bulunup ta bilâhara malın her hangi bir sebeble takasa “tâbi tutulması zarureti hasıl olduğu takdirde keyfiyet Türkiye Cümhuri- yet Merkez bankasınca tedkik edil- dikten sonra takas talebnamesi tesçil edilebilir. Karilerimizin mektupları Bu kadar yavaşlık olur mu ? Müheüdislik töbsilimi OAvrupada yaptığımdan memlekete döndüğümde ruhsatname almak için bir istidn ve istenilen evrak ils vekâlete müracaat ettim. Istida ile bu müracaalımın ta- rihi 2/6/938 dir. Bir aya kadar bütüm muamelenin biteceğini ve ruhsatnâ- memi alacağımı söylediler. Fakat tam on üç ay on İki kün sonra vekilellen lstidama cevap geldi: Bir takım vesi- kalar daha lâzımmış. Bunları derhal yolladım. Bir müddet sonra bir vesi- ka daha lânm selmiş; Avrupadaki mektebe asii talebe olarık devam et- tiğime bütün imtihanları lâzım gel- diği vechile bitirmiş olduğuma Gair bir vesika, Diploma başkr türlü na- Arl alınır bilmem, fakat istediler işte! Bunu da Parislen getirtilim ve veküle- te bi acele eğmelerini rica ederek li klupla birlikte yolladım. 7/9/439 da vekâletten bir mektup geldi, bütün ovrakımın bu işl tedkik eden komis- yona havelo edildiği bildirdi. İçine -Allah rası olsun- «scelee işaretini da koymuşlarmış.. Hâlâ bekliyorum ve kizabilir daha da ne kadar bekliyeceğim. Bu müddet zarfında ruhsalsamem olmadığından ve diplomamın aslını da -oloğrafını ve kâlipi adillikte musadak suretini evvelce vermiş olmaklığıma rağmen bunu da istediler. vekâlete verdiğim- den ne kadar iş kaçırdığımı sayma- ga, hem üşenirim hem de svaklte mef. humunu İdrak edenlerden utanırım. Bu kırtasiye muamelesinin uzunluğu- nu anlattığım bazı kimseler bunun «hiç!» olduğundan dem vuruyorlar, Vay agccles Kaydı konmadan ruhi Dame bekliyenlerin veya başka bir işi olanların haline... r. V. Küçük haberler: # İstanbul ilk tedrisat müfettişlerinden. B. Hüseyin Avni Elâzığ İlk tedrisat müfet- tişliğine ve Ankara ilk tedrisat müfetrişle rinden B. Etem de İstanbul ilk tedrimt müfestiğliğine tayin edilmiştir. Xk Bir gazete, Belediyenin gerin muhte- | Nif semtlerinde kasap dükânları açucağını yazıyordu. Belediyenin böyle bir karan yoktur. Bu haber asılsızdır. k Unkapanı ils Eminönü arasındaki sü- hanın tafsllât plâru tasdik edilmek Üzere 'Nafin Vezğletine gönderilmişti. Nafla Vo- küleli, bu hususta izahat, verilmek üzere bir Belediye mümessilinin Ankaraya gön- derilmesini istemiştir. X Pasif koruma işlerinde çalışmak üze- re tefrik edilecek muhtelif ekipler #rasın- da yangın söndürme İşleri için de bir ekip teşkili kararlağtirilmuştı. Pasif koruma kurslarına devam cdenlerden her bin kişi- den on beş Kişi aralarında teşkil edilecek itfalyecilik kurslarına devam ede- cekler ve pasli koruma işlerinde bilhassa bu işle meşgul olazaklardır. X Sarıyerde akşam üzeri tarlaya giden Duduşa tasallüt etmeğe 26 yaşın- da Hüseyin dün âğırceza, mahkemesinde muahkeme edilmiğ, suçu sabit olduğundan bir sene ağır hapse konulmasına ve Dudu- şa yirmi lira münevi tazminat ödemesine karar verilmiştir. * Çiraklık yaptığı ahçı dükkünmdan arkadaşlarının birçok eşyazile ouatasınm parasını çalan Nazif dün Sullanahmed bi- rinel sulh ceru mahkemesinde muhakeme edilmiş ve suçu subit görüldüğünden altı ay hapsine karar verilmiştir. # Bir ınüddet evvel Bömontide Jilbert adında birine pit ve İçinde kimse bulun- mıyan eve girerek birçok ejya çalıp kol- tukçulara satmaktan maznun Teologos ve Vasil adlarında iki hırsızın muhakemeleri dün asliye ikinci ceza mahkemesinde biti- rilmiştir. Tkisinin de suçları sabit olduğun- dün, dörder sene birer ay müddetle bapis- lerine karar verilmiştir. İzzet adında biri dün Tophanede Be- siktaş İramvayı basamağına asilirken düş“ müş, ağır sürette yarlanmıştır. İzzet has- taneye kaldınlarık tahkikata başlanmış- ŞEHİR HABERLERİ Bay Amca ve yanlış kitap is Sömikok Ton başına 130 kuruş zammedildi İktisad Vekâleti, geçen yaz sömikok kö- mür fiatlerini on beş Jiraya indirmişti. Ba- lediye de Zonguldaktan İstanbula kadar nakliye ücreti olarak tan başına 475 kuruş tesbit etmişti. Bu suretle İstanbulda sömi- kok 1975 kuruştan satılacak. Fakat şehrimizde halkın ihtiyacını kar- şılıyacak derecede kömür bulunamamak- tadır. Kömür satan müesseselerin znüraca- atl üzerine Belediye şehrin kömür ihtiya” cı Kal Üzere kömürün tonu ba- #ws nakliye ücreti olarak 130 kuruş zam- metmeği muvafık görmüştür. Bu suretle kömürün tönü depoda 21 İira 5 kuruşa sa- tılaraktır. Belediyenin bu kararı Yakında slâkadarlara tebliğ edilecektir. Rami hattına otobüs işlemiyor Sirkeci ile Rami arasında işliyen otobüs- lerden birine Belediyece esza (verilmişti. Bu hatta işliyen üç otobüs vardır. Üçü de bir tek şahsa aittir. Mal salubi, olobüsle- rihden birine cora yazıldığını görünce diğer arabları da seferden çıkarmıştır. Rami ve civarında üç bin kişi vardır. Halk, yegâne nakil yasıtalarından mahrum kaldıklarını, ileriye sürerek Belediyeye mürucaal etmiş- lerdir. Belediye, bu hususta todkikat yapa- Gak ve otobüs sahibi arabalarını sefere çi- karmazsa, başka hatlarda işliyen otabüs- leri Rami hattına sevkedecektir. Rüşvet davası Temyiz, polis memuru hak- kındaki kararı nakzetti Tophanede birinden üç kâğıt lira rüşvet | alarak cürmümeşhud halinde yakalana- cağı sırada bunları yulınaktan maznun poliş memuru Fuad asliye birinci ceza mahkemesinde alı ay hapse mahküm ol- Muştu. Temyiz mahkemesi, mazmun Fuadın mi- 'desinde paranın hazmolunmazı Için lâzım- gelen zaman geçmeden hastanede midesi yıkanıp para bulunmadığına dair dokter raporu ievcud olduğu halde bu gibi fenni hususat göz önüne alınmıyarak tadece Hadesine istiniden karar verildiğini esbubi mucibe olarak güslermiş ve kararı nakzetmiştir. Dün Fuadın yeniden muha- kemesine başlanmış, iddia makamının ev- rakı tedkik etmesi için muhakeme başka güne kabaıştır... Gürültü ile mücadele Belediye, gürültü ile mücadeleye yeniden ehemmiyet vermeğe başlamıştır. Bu urüa- da , sucu, şerbetçi dükkânları- nın kullandıkları zillerden şikâyet edil. mektedir. Belediy» reisliği Du hususta bir karar verilmesini Daimi encümene hayale etrniştir. Fakat Dulmi encümen, gürültü- nün mikyasını tayin edemediğinden key- fiyeti Şehir meclisine bırakmıştır. Meclis k Unkupaninda Yeşlitulumbada oturan Kadri isminde biri, evvelki gün bir işin ta- kibi zımnında Panraltıya gitmiştir, Kadri, akşam geç vakte Esdar o taraflarda moşgul olmuş, tam iftar sopu atıldığı zamanda orucunu bozmak İçin bir lokantaya girişe | tir, Kadri, ilk lokmayı ağrıma attığı bir ara da birdenbire fenalaşarak olduğu yere yıkıl- mıştır. Lokantadakiler, bl müddet, Kadelyi kendine getirmeğe uğraşmışlarsa da mvaf- fak olamamışlar, nihayet zabılaya müra- eaat etmişlerdir. Geler polis memuru, Kad- riyi derhal bir otomboille Beyoğlu hastane- sine nakletmişir. * A Nezsfet amelesinden Ali, Fenerde bir çöp kamyonuna aslı bir helede giderken muvazenesini kaybederek düşmüş, muhte- Mf yerlerinden yaralandığından tedavi altı- na alınmıştır. Beyoğlundu Şalıkuli mahallesinde otu- ran İzeet İsminde biri, Taphazs vayın basamağına, rada kalabalığın te düşmüş, yaralanmıştır. #* Halil isminde biri, evvelki gece İstik- 11 caddesinde tramvayla geçerken sarhoğ- Yukla sarkınlaıkia bulunduğundan polis $a- rafından yakalanarak mahkemeye verilmiş» şir, 4 Son bir bafta zarfında muhtelif semt- lerde yapılan konirolda pazarlıksız satış kanuna mugayir hareket eden yedi ticaret hane sahibi hakkında Kanuni muamele- ye tevessül edilmiştir... hoca gibi elinde pala bulunmadığı halde, mektep kitaplarmın yanlışla- rını düzeltmeğe başlamış bay Amca... ri, Bay İsmail Habip, Nasraddin | NN Rt b ll in nk mm ki dır amma bunca talebe bu kitapları okuya okuya sınıfları geçtikten... .. Belki de üniversiteyi bitirip âlim olduktan sonra... - hakk indi inekle il öze lk ilikli di maarifimizi çorbaya benzetmez mi?... T Tiyatro 7 enkidleri: ŞERMİN Çok şükür Şehir tiyatromuzun sahnesinde su gibi akan, apaçık, ba- reketli bir temsil seyrettik ve niha- yet sembolsüz, ilâhi aşksız, lâhuti varlıksız bir hayalın içine karışmış gibi derin, rahat, zevkli bir nefes al- dık, Can kulağile dinlerken söylenen- leri zihin yormadan anladık, seyre- derken heyecanımızın sebeplerini bik dik. Sık sık göz yaşlarmı Ssilenler neden ve ne için ağladıklarının farkın. da oldular, Medhiye ile tenkidine başladığımız bu eserin adı «Şermin» dir; Türkçesi de bayan Mebrure Sami Koray'ındır. «Şermin» üç perdelik bir komedi dir. Bu üç perdenin hiç değilse iki perdesi, başından sonuna kadar yü- rek oynatıyor, heyecan veriyor, göz- leri içli bir heyecanla yaşartıyor; çok dokunaklı, çok müessir, z Birinci perdede büyük, güzel, nefis bir bahçedeyiz. Çimenlere uzanmış kitap okuyan Şermini görüyoruz. Şermin yirmi yaşında kadar bir genç kız, Söylediği ilk cümlelerden huy- suz, haşin, geçimsiz olduğu anlaşıl- yor. en uzak kalmış bu genç kızın kalbinde gizlediği bir elem var. Bu elem annesinin hoppalığından doğmuştur. Kadını istemediği bir adamla erlendirmişler; başka birini sevmiş, o kızmı annesine bırükmiş, başını alıp kaçmış, sevdiği adamla ev- lenmiş. Şermin bütün gençliğinde terk edilmiş olmanm azabı, İztıra- bını bağrına bastırmıştır, bu acının yeisi ile yaşıyor. Annesi mesuddur amma, Şermin bu saadetin kurba- rudır, Dayısı İle büyük annesinin ya- nında büyümüş. Dayı halim, selim, saf, iyi yürekli bir ihtiyar. Büyük anne dişli, sert bir kadın. Kızının kocasını bırakıp başka bir erkekle evlenmesini hazmedememiş, kabahati biraz da kendinde bulu- yor ve bunun acısını Şerminden çi karıyor. Kıza göz açtırmıyor, nefes aldırmıyor: o Şermin anasının yap. tığım yapmıyacaktır. Bundan baş- ka Şerminin bir de lekesi var. Dar bir muhitte anasının günahını çeki. yor. Kocasını, çocuğunu bırakıp sev- diği adama kaçan bir kadının kızını kolay kolay alırlar mı? Halbuki Şer- min tam evlenecek çağda... İşte kız bu yüzden gönlünün çektiği doktor İhsan Demire varamıyor ve gene bu yüzden annesine beslediği kini | arttıkça artıyor. Bir mektup: Semra, Şerminin an. nesi kocasının öldüğünü yazıyor. Ha- yalla yalnız kalmıştır, annesile kızı" nın yanına gelmek östiyor.. Hayır, Şermin o kâdinm yüzüne bakamaz, o kadınla bir çalı altında oturamaz. Komşularından zengin, ihtiyar, mâ- nasız bir adamla evlenmeğe razı olu. yor. Bu birinci perdenin her hareketi memzüç, salim, kuvvetildir. denler ve dinliyenler üstünde çok iyi bir tesir bıraktı. İkinci perdede Şermin dört senelik evlidir. Bir de kızı var, Emel, Kendi- sine tamamile lâkayid, kendi âlemin- de yaşayan kocasile oturuyor ve annesile görüşmüyor. Kadın kızımı görebilmek için yolunu gözlüyor. Bu sıralarda Şermin bir ahbahmın evinde, tiyatroya hâs bir tesadüfle dektor İhsan Demirle başhaşa kalı- yor. Çılgın bir aşk, bir tiyatro aşkile birbirlerine bağlanmışlardır. Dektor Selâmi İzzet Sedes (Devamı 4 üncü sahifede) girişmek | © B.A. — Hayır bayım, benzetse ben- zetse, şahın, İsilmi arkadan gelen gemisine benzetiri...

Bu sayıdan diğer sayfalar: