AKŞAMDAN AKŞAMA Külfet ve nimet Memleketimizdeki küçük sanat er- babının yeni bir teşkilâta bağlanması karar altına alınmış. Sanatkârların lgili bulundukları teşkilâta girmeleri mecburi olacakmış. Ter sene vilâyet- lerde birer «küçük sanatlar kongresi» toplanacakmış. Yeni teşkilâta ald ka- nun lâyihası Büyük Millet Meclisin- de müzakere edilecekmi ... Gazeteler yukarıki haberi veriyor- Jar. Bunu okurken kendi vaziyetimizi düşündüm: Matbuat erbabı hakkında bu ma- hiyette bir kanun çıkmış, böyle bir teşkilât yapılmıştır. Hattâ faaliyete bile geçmiştir. İntihabatımızı çoktan bitirdik, sicillerimizi doldurduk; dü- huliyeleri, hattâ galiba iki aylığı ver- dik. Bunlar, kanunun ve nizamın mi- kellefiyet tahmil eden cihetleridir. Her külfetin karşılığı bir nimettir. O nimete de yakında - pek yakında - kavuşmak tehalükümüzü gizliyemi- yeceğiz. Esasen muhterem Dahiliye Vekili, kanunda bizim için gösterilen İyi cihetleri yakında tatbike başlata- cağını arkadaşlara vadetmiş, Aradan aylar - Allah esirgesin seneler - geçmeden haklarımıza ka- Yuşmağı can ve gönülden kekliyoruz. Tâ ki, diğer meslekler erbabına ilân edelim, onları da teşvikte bulunalım. Diyelim biz — Vakin hüddeden geçtik, ayda şu kadar da para veriyoruz; muntazam vermekte devam edeceğiz; amma, bu | mükellefiyetler yanında kazancımız, kulağa kıyasla devedir! Siz de bizim &ibi yapınız. Ne istifadeleriniz olacak, ne istifadeleriniz! Bunu diyecek vaziyete gelmemiz mümkün olduğuna ben kaniim. Bu kabil teşkilâtlar iyi yürütülürse aza- sına da, mesleğe de, cemiyete de, mil- lete de, belki beşeriyete de faydalar temin ettiğini başka memleketlerin misallerinde, mazariye ve pratik şek- linde gördüm. Bizde de misal yok değildi: Memurların baremi, kooperatifi, tekaiid sandığı var. Gerçi baremden hariç sıçrama olamaz, kooperatif için Para kesilir, tekaüdiye de kezâ kesil- mektedir. Fakat bir memurun bu Yüzden sızlanmak; ve; «Nereden çıktı bu baş belâları!» demek aklından bile geçmez. Zira tekmil bu saydığımız tertibat ve teşkilâtın memur sınıfına İemin ettiği faydalar mükellefiyetler. den büyüktür. Serbes meslekler ve küçük sanatlar İçin yapılan ve ilerde de yapılacak olan tertip ve nizamlar ayni mahiyet- te olmalıdır. Ferd, kazancının feda- | kârlığından kat kat üstün olduğunu Sügötürmez şekilde görmeli! Türkler vatanlarını iyi kurmuşlar- dır. Türk ailesinin de mükemmel ol- duğu bütün tarih imtidadınca mü- 2erebdir. Fakat biri en büyük, diğeri en küçük olan bu kayırıcı teşekküller Arasında bir de ortanen kurullar var. | dır ki, meselâ mahalle ve meslek teş- kilâtlarıdır. Bunlar da büyük aileler, yahut küçük vatanlardır. Maalesef bu son asır zarlında o mesleklerimizi de, mahallelerimizi de nizam ve ter. tipden mahrum bıraktık. Halbuki on- ların hale yola sokulması bizi bir çok Sefaletlerden, mahrumiyetlerden, fe- lâketlerden âzade kılacaktır. «Meslek teşkilâtını iyi becerdik'» diyebilmemiz için nimetlerinin kül- fetlerinden büyük olduğunu tatbi- — Muharrirliğe başlıyayım diyo Tum bay Amca... ... Fakat bilmem yaşım, ŞEHİR HABERLERİ Eminönü meydanı tanzim ediliyor Tramvay durak yerleri değiştirilecek B. Prostun hazırladığı plân muci- bince Eminönü meydanının tanzimi- ne başlanması kararlaşlırılmıştır. Be- lediye bu işi 507 bin liralık yol mü. teahhidi B. Nebile havale etmeği münasip görmüştür. Buna mukabil, müteahhidin yap- mağa mecbur olduğu Taksim mey- danının tanzimi, * Yerebatan sarayı ile Cağaloğlu arasındaki cadde ve Gazi köprüsü | İki tarafındaki yolların yapılm ına başlandı Nafia Vekâleti kö Baloce ile Belediye köprüler ve yollar mü- dürü R. Galib, Gazi köprüsünün tecribe- lerini yapiyorlar. Taş ve kum yüklü kam- yonlar, köprüden geçirilmekte, dubaların mukavemet derecesi ölçülmekte, dubala- rw delinmiş olduğu farzedilerok ona gö- re muknremekleri tecrübe edilmektedir. Bu tecrübeler on güne kadar bitecek ve netler bir raporla Nafia Vekâletine bildi- rilecoktir. Bundan sonra Nafia Vekâletin- den gelecek bir heyet, köprünün muvak- kat kabulünü yapacaktır Köprünün Azapkapısı le OMeyityukuşu arasına parke döşenmektedir. Unkapanı tarafındaki sahanın çamurdan kurutul- ması İcin de Unkupanı ile Şehzadebaşı arasındaki yolun keşfine başlanmıştır. Burası da parke İle döşendikten &onra könrü üzerinden nakliye vasıtaları geçi- rilecektir. Bozuk ekmekler azaldı Belediyenin 23 teşrinlevvelden itibaren tatbikine başladığı yeni ekmek çeşnisi bo- #uk ve hamır halinde ekmek pişiren fırın- ların imalâtını düzeltmiştir. Belediye fırın» Iarın çıkardıkları ekmeklerden nümune &İ- mafa başlamıştır. Bunun Üzerine 23 beğri- levelde 31 teşrinlevvele kadar şehrin muhtelif semtindeki fırınlardan 154 parca ekmek alinarak klmyahaneye sevkedilmiş- tr. Bü ekmeklerden arcak onu tahlil ne- ticeslnda bozuk ve bamur olarak çıkmıştır. Yeni bir çeşninin tatbiki üzerine ilk bafta- da yapılan kontrolün bu netice vermesi memnuniyetle karşılanmıştar. İstinye doklarında iş azaldı | Harb dolayısile birçok timanlarda oldu- | ğu gibi İstinye doklarında da faaliyet azalea maktadır. Buna sebep de, evvelce burülas- da sık sık tgmir gören ecnebi bandıralı vaparların artık gelmemesidir. Limanlar umum müdürlüğü, Istinye atelyelerini büş- bütün muattal bırakmamak icin bazı ted- birler almağı düşünmektedir. Bu arada yerli gemilerin badema hep burada tamiri düşünülmekledir. — İstinye atelyelerinde, İngiliz o kredisile yeni ve modem tesisat yapılması da mukarrerdir. ,Kıravat ihtikârı haber verilmiş Dün, ticaret odasına, ernebi mali kıra- vatlar üzerinde ihtikâr ihbarları yapılmış» ır. Oda, meseleyi, mintakâ ticaret mü- dürlüğünde teşekkül eden ihtikâr komis- yonuna havale etmiştir. Komisyon, dün, toplanacaktı, Bazı Âzanın gelmemesinden dolayı içtima tehir edilmiştir. İçtima gü- nü ayrıca ilân edilecektir. Dokuma standardizasyonu İstanbul ticaret odası bir «Dokuma stan- dardizasyon» projesi - hazırlamıştır. Proje oda meclisi tarafından tasdik edilmiştir. Alınan tedbirler, dokuma standerdizasyon projesinin Yılbaşından itibaren meriyet mevkiine gireceğini göstermektedir. Proje yurd dahilinde bütün et tezgihlarmda dokunan masnuata şâmildir. Dokumaların enini, boyunu, asgari ve azami hadleri ile kararJaştıran bu proje, aynı cins ecnebi malına şâmil değildir. mar katta görmeliyiz, Bu kurullar cidden faydalı olabildikleri gün avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlıyacağız. (Vâ - Nü) diğer bazı yolların inşası mütehhit. ten istenmiyecektir. Ancak meydanın tanzimi sırasında Eminönü meydanındaki tramvay hatlarının da vaziyetini değiştirmek lâzım gelmektedir. Bunun için B. Prost yollar şubesi müdürlüğile te mas ederek bir proje hazırlamıştır. Bu projeye göre Bebek tramvayları- nın Eminönü meydanındaki durak Karilerimizin mektupları Onbirlik sigaralar Kaç defa yazdık, aldıran olmadı! Çok revaçta olan «Birinci nevi, yani on bir buçuk kuruşluk sigaralar Bey- oğlunda başka, İstanbul tarafında baş» ka paketler içinde aatılıyor! İstanbul tarafında muntazam paketler içinde Satılan bu sigaralar, Beyoğlunda zar? biçimi torba paketlerde müşteriye su- nuluyor! Bu torba paketlerin sigarası iyi olup olmadığı bertaraf, içinde bir- kaç tanesi a'ınınca paketin şekli dola- yısile siğaralar eziidiğinden tütün bi- şalıyor, içilmiyecek dereceye geliyor. Devlet, kanunlarını, hizamlarını ş2- hirlere, semtlere göre ayırmadığına ve bütün vatandaşlar haklarda ve vazite- lerde müsavi muamele gördüklerine gö- re İnhisar idaresinin hasıl bir zikniyci- le bu halk sigarasını ayrı ayrı amba- lâjlarla piyasaya sürdüğünü kendi ken dimize izah edemiyoruz. İstanbul balkinın belki de yüzde yet- miş, sekseninin içtiği bu sigaranın “İstanbul semtinde olduğu gibi- mun- tazam paketler içinde satılmasını te“ min etmek üzere İnhisarlar Vekili B. Raif Karadenizden bir himmet ve 1ü- tuf bekliyoruz. — R. 4 Şevket, P Refik ve Hayri isimle- rinde dört kişi dün gece yarım Emirgan tiyatrasundan çıklıktan sonm bâırıp ça- Şırmafa, yüksek sesle şarkı söylemek sure- tile halkı rahatsız etmeğe başladıklarındanı polis tarafından yakalanmışlar, mahkemeye vertimişlerdir. ” Kalyoncukulluğunda oturan Ömer İr- hılnde biri de $on derece sarhoş olarak umumi istirshati bozduğundan polis ta- rafından yakalanmıştır. Aynı şekilde bu suçtan dolayı Çamberli- | taşta oturan Ali de zabıta tarafından mah- kemeye verilmiştir. 4 Galatada bir otelde misafireten 6*1- ran Sadri ile aynı yerde oturan Fazlı bir kadın rekabeti meselesinden o birbirlerd kavga etmişler, Sadri Fazlıyı biçakla ka- sığından yaralamıştır. 4 B, Mehmed Kâzımın idaresindeki hu“ susi bir otomobil, dün Zeytinburnu cad- desinde ahçı Hasan İsminde birin çarpa- rak yamlanmasına sebep olmuştur. A Kartalia Yakacık amanda Sırtkuyu denilen yerde bayan Mukâddese öld seb- ze bostanının müştemilâtdan olan bina dün gece yanmıştır. 4 Yeni vali muavini B. Halğk Nihai dün yeni vazifesine bağlamıştır. 4 Dulmabahçe #iadyomunu inşa edecek olan Ilalyan mimarı Viyeti Viyoli gehri- mize gelmiş, plânın tanziminde mütehas- ss ile Romada birlikte çalışan mimar B. Fazıl ve B. Şinasi #ladyomun tatbikat plânlarını burada tamam'amışlardır. Mü- tehusss şimdi bu piânlara göre stadyo. mun keşifnamesini bazırlamaktadır. Vali ve Belediye Relsi Dr. Lütfi Kır dar, dün gular idaresine giderek İstanbu - Jun su ihtiyacı ve alınacak yeni tedbirler etrafında temaslara başlamıştar, *X Dün. yeniden Kkuşyemi, İç ve kabuklu fındık, taze ve tuzlu balk, tülün, kitre satılmıştır. Bu mallar, Hindistan, Malta, İsveç, Norveç, Danimarka, Macaristan, Yunanistan ve İtalya hesabına mübayan edilmiştir. yeri ve Eminönündeki kavis tama, mile değişecektir. Bebek tramvay te- vakkuf yeri, şimdi otobüslerin istas- yon yaptıkları gümrük binası önün- de tesis edilecek, ayni zamanda Eminönündeki tramvay istasyonları da Yenicami kemerinin önünde Ku- rulacaktır. Ortada şimdiki tramvay durak yeri küçük bir bahçe olacak- tar. Şilepcilik Denizyolları idaresi bu işle meşgul olacak Türk Şilepelik Anonim Şirketi De: Eti ve Sümerbankların iştirakile tesis © , Denizbank lâğvedilmiş Şimdi, kariunen, Denizbankın bütün hu kukunun varisi olan Denizyolları umum müdürlüğü, Türk denizciliğini bir elden idare etmek maktadile Türk Gilepçilik Anonim. Şirketini bizzat ihyaya karnı miştir. Denizyolları umum müdü: şirkelin Eti ve Sümerbank idarelerinde bulunan hisse senedlerini satın almakla işe başlıyacaktır. Bunun için müzakereler cereyan etmektedir. Yıkılan apartman İ Dün binanın sahiplerinin İ muhakemelerine başlandı Bir müddet evvel Beyoğlunda Yenişe- hirde bir apartman yıkılmış. sekiz kişi öl- müş, on kişi ağır suretle yaralanmıştı Apartımanın sahibi makarnacı Yani ile bissedarlarından Aleko ve kizkardeşi Ww- yeniya, binayı Samir ettirmemek suretile tedbirsizlik ve dikkatsizlik yüzünden öl! me ve yaralanmaya sebebiyet vermek çundan ağır ceza mahkemesinde muhake- me altına alınmışlardır. Dün başlıyan rn | hakemede Aleko ile Evyeniya hazır bulun- | mi makarnacı Yani gelmemistir. İki maznun mahkemedei rularında binahın sağlam olduğunu, tamire muhtağ bulunmadığını söylemişlerdir Enkaz altında karısile kızı ölen Yusuf şahid olarak dinlenmiş, inhidam esnasın- da kendisinin dışamıda olduğunu, kazayı sahiplerinden on bin Ilra tazminat isle- diğini söylemiştir. Yusuf davaya alhınmiş- tir. Bundan sönrü, enkaz altında yarak ola- Yak çıkarılan şahid Anesti dinlenmiş, şut- Jâri anlatmıştır , — O gün annem ve kızkardeşimle bera» ber apartımanın üçüncü katında oturan Pavliye misafirliğe gitmiştik, Saat 12 larında odanın tavanından sıvalar dökül- meğe başladı. Tavandaki demir putrel eği- liverdi, Birdenbire *li bir gürültü ot du. Bundan sonra ne olduğunu bilmiyo- Tum. Bir küç şahid daha dinlendikten sonra diğer şahldlerin çağırılması için muhake- me başka güne hirükldı. Eminönü civarındaki dükkân kiraları Bazı tacirler Eminönü ve civarinda düs- kân kiralarının yükselmesi hakkında &- careb vekâletine müracaat etmişler vo tahkikat icrasmı İstemişlerdi. Vekâlet bu müracaat üzerine tahkikat yapılmasını İstanbul vilâyetine ve Belediye relsliğine bildirmiştir. Gümrükler başmüdürlüğünde kurs açılıyor Gümrükler başmüdürlüğü, o Yılbaşından itibaren yeni inesleki kurslar açacaktır, Kurslarda, gümrük memurlarının mesleki bilgilerini arttırmak esası güzğününde *u- tulacaktır, Kurslar 83 er kişiliktir. Geçen sene iştirak edemiyen memurlar, bu sene kursa İştirake mecburdurlar, Kurs müd- deti bir aydır. Gümrükler başmüdürlüğün- de üç mesleki kurs açılması Katarlaştırıl- mmştr Bay Amca ve muharrir namzedi müsait midir?.., ... Elimden şiir gelir, tercüme de | o B. A, — Bana kalırsa bu işe kır yaparım... Li kından sonra bâşla!.., Rörmediğini ve ölen karisile kızı için binn | SOHBET EDEBİYAT HARP ŞİİRLERİ — Varlık mecmu- asım çoktan-beri okumamıştım. Şekli ile beraber ruhu da değişti: bize yeni i imzalar tanıtımaz oldu, şiirleri azaldı, Şu İlmi veya ciddi denen cinsten yazı- ları çoğaldı. İtiraf edeyim ki, ben de 6 tarz yazılardan pek hoşlanmam, da. ha doğrusu anlamam. Yeni Varlık'ın her sayısını elime aldıkça eskisini has- retle, hüzünle anmaktarısa o mecmua- yı hiç açmamayı tercih etmiştim. Bu- nun çin 15 senteşrin sayısını da ara- mamıştım; halbuki onda Oktay Rifat ile Orhan Veli'nin, harp dolayısile yaz- dıkları şiirler varmış, Hem de ne güzel şiirler!... Şimdiye kadar o iki şairin yazıların anlamı yanlar, onları manasız bulup istihza- ya kalkanlar bilmem bu sefer ne diye. cekler? Bana öyle geliyor ki, Oktay Rifat'in «Şehitlik» isimli şiirini oku- yup da ürpermemek, onun edebiyatı» mızda bir hadise olduğunu hissetme- mek kabil değildir, Onu olduğu gibi alıyorum: ŞEMİTLİK «Ben bir bahriye neferiyim Göalerimi balıklar yedi. Görmek ve ağlamak bitti benim için. Utun boylu adamdım sağlığımda. İnanmazsanız elbiselerime akına Biri diyor ki: «Ben de askerim Ne farkım var diğer ölülerden? Eskiden evlerde otururduk, Dışında kaldık bül Şimdi dıvardan Diğeri diyor ki: «Uzunluğuna kollatımın hatırası HAlâ başım ağriyor.» Yalan hepsi bunların, inanmayın! Biz yokuz» diyor bir başkası. | — Oktay Rifat'i şimdiye kadar hiç gör- medim, fakat henüz yirmi beşini bile bulmamış bir genç olduğunu biliyo- rum, Asıl buna hayret ediyorum: öyle genç bir adamın, kendinden evvel ge- lenleri taklid etmemek, onların birak- tıkları âleti kullanmamak şartile bu kadar çabuk olgunlaşması, mükem- mel'e varması pek nadir görülen şey» lerdendir, Hem onun sanatinde bu mükemmellik yeni değildir; daha ilk şiirlerinde, meselâ «Peyizaj.da ovun, en canlı, en lüzumlu kelimeyi yakala. i mak hususundaki mahareti seziliyor- du. Hattâ onun mükemmeliğe bu ka- dar çabuk ermiş olması beni korkulu yordu; gençlerde biraz acemiliği seve- rim, Fakat Oktay Rifat ustalığı şahsi yetinden feda ederek, kendisinin ol. muyan tecrübelerden istifade ederek elde etmiyor; pürüzsüzlüğü, kusursuz- luğu ancak kendi gayreti ile kazanı. yor, Son zamanlarda hiç bir şiirin ba- na bu kadar hürmet, bu kadar hay. ranlık hissi verdiğini bilmiyorum. Muharrirlerimizden biri (yazısını beri görmedim, söylediler), Oktay Rifat ile Orhan Veli'nin harp şiirlerinde bir mi- zah kokusu sezmiş, o İki şairin büyük facia karşısında gülmeğe kalkmaları- na kızmış. Bu itiraz şüphesiz asil bir histen geliyor: cephelerde binlerce in- san ölürken, memleketler harap olur- ken kimsenin alaya, bununla alaya hakkı yoktur. Fakat ben o şiirlerde is- tihzaya benzer hiç bir şey göremedim, ancak bir sinirlenme, bir diş gıcırtısı var. Meselâ yine Oktay Rifat'in «Tay. yare» isimli şu küçük mânzumesini alın: Tayyarelör gelecekmiş Korkum yok benim, Kâğıttan gemilerim, Kurşun askerlerim hazır. Zaten bunlar kırılırsa Babam yenisini alır, Bu ölenlerle istihza değildir; hatta Nurullah Ataç (Devamı 4 üncü sahifede) — Faydası olur mu?... B. A, — Çoook!... Hiçbir şey yaza- mazsan hatıralarını yazar, geçinir sin bayımı...