Avrupa yolcusu Eskiden Sirkeci garma Avrupa ire | Mİ geldiği zaman İstasyondan bir tas kım memnun, mesud insanlar çıkar- dı. Çoğunun gözlerinde uzak, gürel memleketlerde geçirdikleri tatlı ha- taraların, mesud günlerin izleri sezi- lirdi. Bavullarının üzerindeki venk renk, boy boy etiketlerde okunan otel ve memleket isimleri onları karşıla” rağ gelenlere seyahat arzuları ve Uzaklardan gelen yolcuları karşılı. Yanlar biraz sonra onlara sorarlardı: — Yediğiniz, içtiğiniz sizin olsun... Gördüklerinizi anlatın bakalım... Ne safalar sürdünüz?.. Hangi tiyatrola- Fa gittiniz? Hangi operaları seyretti- Biz ve dinlediniz... Ve onlar tatlı ha | tıraların verdiği bir zevkle anlatır. tardı, Bu sene falan tiyatroda şu artist Yar. Filân gazinoda bu oynuyor. Fa- lan yerde Moris Şövalyeyi seyrettik. Mari Bel bu sene Nise geldi ve saire Ve saire!,. Yedi haftadanberi ortaya yepyeni bir Avrupa yolcusu tipi çıktı. Nerede €ski, eğlenmiş, zevkli günlerden dön- Müş, memnun, mesud güler yüzlü yolcu!.. Nerede şimdiki korku içinde Sirkeci istasyonuna kapağı atmış, yangından kaçar gibi meşhur Avru- | Pa şehirlerinden kaçmış, telâştan, heyecandan, endişeden harap olmuş yeni Ayrupa ekspresi yolcusu!.. Şimdi yeni yolcunun etrafını istas- yonda karşılayıcıları ve gazeteciler sarıyorlar ve ona bümbaşka sunller soruyorlar: — Kaç kere ölüm tehlikesi geçir diniz?.. 'Treniniz bombalandı mı?. Yolda tayyarelere rasgeldiniz mi Yollarda kaç kere durduruldunuz?.. Çok korktunuz mu? Ve yeni yolcu gözlerinde endişeli, telâşli günlerin izleri anlatıyor: — Sormayınız... Ne tehlikeler, ne endişeler geçirdik?.. Yolcu trenden İniyor, omuzunda fotograf yerine kocaman bir gaz mas- | kesi... Birçok memleketlerin gayet sıkı kontrollarından geçmiş bavullar... Garip bir Avrupa dönüşü!.. Hoca- un meşhur fıkrasını hatırlatan bir Vaziyet... Hani Hoca kendisini ölmüş göstermiş... Tekrar köyüne döndüğü Zaman etrafına üşüşüp kendisine sormuşlar; — Öleki dünyada ne var, ne yok?. Sirkeci istasyonuna Avrupa treni Eeldiği zaman hemen hemen ayni | Vaziyet oluyor. Yolcuların etrafını sa- Tanların dudaklarından Hocaya soru- lan sunal dökülüyor... Hikmet Feridun E$ İnk RET RPEPR ERER RE RPEEPRPPEPAPPPERPPD Hasan deposu yangını tahkikatı bitti Bahçekapıda Hasarı deposundan Çıkan Ve.deponun tamamile yanmasile neticele. Yansın etrafında adliye hazırlık tah- ikmal edilmiştir. Tahkikatta, depo- hizmetçilik yapan Ali depoyu yakmak diğer hizmetçi Mustafa vasılasile ken- © üç yüz lira teklif edildiği ve kendi- İn de yangıpı çıkarıp kaçarken yakalan» hakkındaki iddiasında israr etmiştir. Mustafa da gene eskisi gibi daha evvel İğpalsine para teklif de bü tek- reddettiğini israrla iddia etmektedir. Ali. para mukabilinde kasden yangın çi- , Mustafa, suç ortaklığından maz- hundurlar, Depo sahibinin bu suça iştiraki ii soru ikinei ağır ceza majikemesine veril- £. Yakında muhakemeye başlanacak- Trakyada zirai kalkınma işi Yeşilköy tohum ıslah istasyonunda bir toplantı yapıldı Trakyadaki umumi tohumluk ve zirai kalkınma işleri etrafında; Ye şilköydeki tohum ıslah istasyonunda, Trakya umumi müfettişi general Kâ- zin Dirik'in riyasetinde üç gün sü- ren bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda müfettişlik zirai müşa- viri B. Şevket ile beraber, Edirne, Te- kirdağı, Çanakkale, İstanbul vilâyet- leri ziraat müdürlerile, Trakyanın Vali Ankaraya gitti Şehrin imarı için temaslarda bulunacak İstanbul vali ve belediye reisi bay ütü Kırdar, dün akşamki ekâpresle Ankaraya gitmiştir. Valinin Ankarada bulunduğu müddet zarfında şehrin imarı ile alâkadar muhtelif Vekâletler ile temaslarda bulu- nâcağı anlaşılmıştır. Vilâyet işlerine aid husuzatı Dahiliye Vekâletine oarrettikten sonra vali bay Lülfi Kırdar, önümüzdeki cumartesi günü şehrimize avdet, cümhuri- yet bayramı merasiminde hazır buluna- caktır. Vali ve belediye reisi, dün akşam, bele- diye ve vilâyet mensupları tarafından teş- yi edilmiştir. Asfalt azaldı Son bir sene zarfında şehirin imarı faa- liyeti sırasında fazla asfalt harcanmış, bu yüzden şehirde asfalt sıkıntısı baş göster- miştir. Belediye, asfalt buhranına mâni ol- mak üzere Yunanistandan asfalt getirie- Ekmek çeşnisi Ekmekler bir parça daha esmer olacak Belediyenin tek un çeşmisini tesbit ede- Tek değirmeneilere tebliğ ettiğini, aym yir- misinden itibaren de değirmencilerin ni- zami evsaf*aki unu işlemeğe başlidıklarını yazmıştık. Yeni un çeşnisi ile ekmek imali için verilen mühlet evvelki gün bitmiş ve fırıncılar dünden itibaren yeni tip ek- mek imaline başlamışlardır. ©, Verilen malümata göre, yeni ekmek mu- gaddi, fakat esmer olacaktır. Şimdilik ek- mek ununa kepek karıştırılmıyacağından fiatlerde hiç bir değişiklik mevzuu bahis değildir. Dünkü ekspresle gelenler Avrupa ekspresi dün de mutad saatinden üç saat teehhürle saat on buçukta Sirkeci- ye gelmiştir. Bu trenle Almanyanın Ankara sefiri von Papenin geleceği beklenmekle idi, Von Papenin bu trene yetişemediği an- laşılmıştır. Dünkü ekspresle, Japonyanın Polonya el- çisi B. Sako şehrimize gelmiştir. B. Sako Japonyanın Türkiye elçisi B. Taketoni ta- rafından karşılanmıştır. Mumaileyh seya- hatinin sırf şahsi olduğunu söylemektedir. Eski bir posta memuru muhakeme ediliyor Pangaltı postahanesinde memur bulun- duğu sirada birisi namına gelen para ha- valesi bedelini, sahtekârlık suretile kendisi almaktan rmaznun Şadinin meykufen mu- baktmesine dün ağır ceza mahkemesinde başlanmıştır. İddiaya nazaran Şadi, dairenin mutes medi Vedadın imzasını taklld eelerek ha- vale bedelini mutemede verilmiş gibi göster- mek suretile parayı almıştır. Dün yapılan muhakemede Şadi suçu ta- mamile inkâr ederek böyle bir sahtekâr- hk yapmadığını ve imza taklid ileri sürmüştür. Kendisinin, gene bu şekli- de ve daha fazla mikdarda ihtilâş suçun- dan dolayı birinci ağır ceza mahkemesin- de bir dayası daha olduğundan yeni dava- nin da bununla birleştirilmesine karar rülsrek muhakeme talik edilmşitir. bütün kazalarının ziraat memurları, Büyükdere fidanlığı müdürü, Gözle- pe asma fidanlığı müdürü, Halkalı Ziraat mektebi müdürü de bulun- muşlardar. Toplantıda bulunan bu elli kişilik | alâkadar grup Zirai kalkınma ve tohum işleri etrafında icap eden ka- | rarları almışlar, bundan başka, sıra ile Büyükdere, Erenköy fidanlıklari- Bir cevap Tramvaylarda ufaklık meselesi Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletme- leri umum müdürlüğünden: Muhterem gnzetenizin 12/10/9838 tarihli sayısında bir şikâyet mektubu, tramvaylarda bi- letçilerin bozuk para bulunmadığı için müşteriye eksik para verdiğinden baha ve idarenin biletçilere kâfi mikdarda bozuk para vermesini temenni ediyor. Piyasada ufaklık buhranı vardır. Ni- keleiler ufak para toplamaktadırlar, Buna karşı halka bir Zolaplık olmak üzere İdaremiz Harbiyode, Bahçekapı- dn, Beşiktaşta ve Beyazıtta biletçilere ufak para yetiştirmek üzere 4 seyyar sarraf memur elniştir. Ve ufaklık buh- tanının grumvuy müşterilerini izrar et- memesi için elinden geleni yapmıştır. Mahaza kanunen tatbik edilmek lâzım gelen hükümlere göre muhterem hal- kımizin bilet ücretlerini tam olarak vermek mecburiyetinde bulunduklarını da iüve ederim Küçük haberler: Beyoğlunda oturan on yaşlarında Yor- &i isminde bir çocuk dün, Tünel - Gslata- saray yolu üzerinde vatman Mecidin ida- resindeki bir tramvaya atlamak istemiş, fakat muvaffak olamıyarak altına kaymış, bir bacağı kesilmiştir. Yorgi derhal Beyoğ- lu hastanesine Kaldırılmıştır, X Tahtakalede Kundakçı hanında oturan Faik Galatada Perşembepazarından geçer- ken bir kamyon sadmesine uğramış, 80i kaldırılmıştır. # Beyoğlunda bir birahanede garsonluk eden Hamdi yüz kiloluk bir bira fıçısile mer- divenden yuvarlanmış, muhtelif yerlerin- den ağır surette yaralandığından polis ta- rafından Beyoğlu hastanesine kaldırılmış- tar. X Edirnekapıda oturan Fund isminde bi- ri, son derece sarhoş bir halde bağıra ça- gıra halkı rahatsız ederek in pollisçe yakalanarak mahkemeye verilmiş» tir. k Küçükmustafapaşada oturan B. Alinin altı yaşlarındaki Sevim ismindeki çocuğu, kardeşi Salimenin elinden bir burdak su- yu alıp içmek isterken mallız Üzerindeki Yemek teneeresini devirmişler, her ikisi de ayaklatından yanmışlardır. Polis ikisini de hastaneye yatırmıştır. Sabatay isminde biri, Ortaköyde atla dolaşırken on bir yaşlarında Vedad isminde bir çocuk atın diyginini tutmak istemiş, bu Sırada beygirin ayağına basmasile yaralar- muştar. Polis yaralı çocuğu hastaneye kal- dırmıştır. 4 Gümrükler baş müdürlüğünde dün, yeni alınacak memurların imtihanları ya- pılmıştır. Emtihana öl kişi girmiştir. Bun- ların arasında yedi lise mezunu kız da vardı, Müteahhidler Başvekâlete müracaat ettiler Harb çıkmazdan evvel teahhüdlere giriş- miş bazi müteahhidierin barb dolayısile ham madde tedarik edemediklerinden do- layı müşkül mevkide kaldıklarını, bu mak- sakla ticaret odasına müracaat ederek teah- hüdlerinde mazur görülmelerini istedikle- rini yazmıştık. Müteahhidler dördierine çare bulunmadığından Başvekülete müra- caat otm ir. (ebaasına sid olan hamulesini niçin Jima- mımızda boşaltmadığı sorulmuş, makul bir .. Bayan Meziyet Vâ-Nü'nun ! nı, Maltepe tütün enstitüsünü, Bü. yükderedeki Orman mektebini, Bey- koz fidanlığı ile Halkalı Ziraat mek- tebini gezmişler ve buraların vaziyeti etrafında Otenevvür (eylemişlerdir. General Kâzim Dirik içtimada bir gün bulunarak âvdet etmiş, yerine | müşavir B. Şevket vekâleten toplan- tıya riyaset etmiştir. Delas vapuru Tacirler mahkeme kararile alıkoymak istiyorlar Alman bandıralı Delas vapuru, harbin lik haftasında, limanımıza uğramış, işine deki Türk hamulesini boşaltmadan Ka- radenize çıkarak Bulgaristana gitmişti. Gemi süvarisinden, bitaraf bir devletin cevab alınamamıştı. Tüccarlar, vapur acen- tesini protesto etmişlerdir. Delas'ın, hama- lesini Burgaza çıkardığı anlaşılmıştır. Bul- Rar kanunlarına göre, bir mal gümrük an- trepolarında âzami 12 gün kalabilir. Daha fazla, bekleyen mallar için fevkalâde üc- retli tarife tatbik edileceğinden tasirler, meseleye hükümetimizin müdahalesini 15- temektedirler, Son hafta içinde Alman De- las vapuru İlmanımıza gelerek tütün yük- lemiş, Varnaya gitmiştir. Tacirler, mahke- me kararile, Karadenizden Akdenize çıka- cak olan Delas vapurunu limanımızda alı- | koyacaklarını söylemektedirler. Etrüsk vapuru | Haliçteki tersanede tamir edildi Almaayada inşa edilen Btrüsk vapuru Umanımıza getirildiği vakit fenni muaye nesi yapılmış, 60 kusuru bulunmuştu. O zamandanberi gemide yapılan müâteaddid | tamirler, bu noksanları tam mânasile ber- | taraf edememiş, nihayet Etrüskün tekrar Almanyaya gönderilip müteahhide tamir ettirilmesine karar verilmişti, Harp patladıktan sonra geminin Alman- yaya gönderilmesine imkân bulunamamış, Etrüskün Haliçte havuzlanasına karar verilmiştir. Havuzlamıa işi bittiğinden pu birkaç kün içinde limana aid bir fen he- yeti gemiyi tekrar muayene edecek ve s0- fere müsald olup olmadığı meydana çika- caktır. 25 et Haber aldığımıza göre bir kaç gündenberi Balata bir topdancı kasap tarafından mma- Miyei tlatine 25 kuruşa et satılmaktadır. Bu ucuzluk şehrin bazı semtlerinden Bala- ta kadar gidip et almak rağbetini uyandır. cenazesi ihtifalâtla kaldırıldı Vefatıni teessürle yazdığımız bayan Meziyet Vâ - Nü'nun cenazesi dün Kabataşta Çürüksulu Mahmud paşa konağından kaldırılarak motörle Üs- küdara geçirilmiştir. Cenaze namazı İskele camiinde kılınmış, bundan sonra cenaze Karacanhmede nakle. dilerek babasi merhum Çürüksulu Mahmud paşanın kabri yanına def- nedilmiştir. Cenaze çok kalabalıktı. Yerli ve cc- nebi matbuaf mensupları, fikir haya- bulun- tina mensup bir çok zevat makta idi, Arkadaşımız Vâ - Nü'ya ve mer- humenin ailesi erkânına tekrar tazi- N İM, (yu 0000 ir yemi Myatzo işi bir aralık tavukla yu- «Evyeli aaimamaa dönmüştü bay Amca! Yatr9 mu, yoksa yol mu2..» suali ©Pey münakaşalar olmuştur. Msnde, ». Pakat her münakaşa gibi bu da müs- bet bir neticeye varmadan, hattâ şahsi meselelere dökülüp işe sille, tokat karış madan kapandı! : «. Ve ortada «Harap yoldan modern ti- yatroya mı, yoksa imodern yoldan harap tiyatroya mu?, suslleri kaldı! « Çok şükür imar kazması meseleyi kö- künden halletti, Taksim meydanının yi kılması bilince tiyatro binasına daşlana- cak. Demek ki «Harap yoldan moderu ti- yatroya fikri galip geldii. ISTANBUL HAYATI Beyoğlunda Ramazan eğlenceleri Meğer ramazan toplantıları yak niz kenar mahallelerde değil, Beyoğ- lunun bazı yerlerinde de devam edi. yormuş. Geçenlerde Fatih civarında bir evde yapılan bir ramazan toplan- tısmda bulunmuş, tombala, çiftetelli oyunları seyretmiştim, Evvelki gece de, Beyoğlunda bir apartımanda ra- mazan eğlenceleri seyrettik. Fakat, İstanbul tarafının eğelneesile Beyoğ- lunun (eğlenceleri arasında büyük fark var. Buralarda, çiftetelli yerine dans ediliyor, tombala yerine poker, briç gibi oyunlar oynanıyor. Lüks salonda bir müddet Avrupa radyo istasyonlarından müzik dinle dikten sonra: — Haydi, dediler. Biraz da oyun ya- palım... ğ kişilik gruplar iki masanm etrafına çevrildiler. Öteki misafirler de onların yanlarını sıralandılar. Kâ- Zıdlar dağılır dağılmaz sesler kesildi. Kocaman salonda iskambil kâğıdla- rının hafif hışırtıları ve ârasıra bo Zuk, kesik sesler duyuluyor: — Pas... — Üç valör daha... — Rest... Sesler gene birdenbire kesiliyor. Bütün başlar masanın üzerine eğili. yor. Oyunculardan biri, dudakları titri- yerek hafifçe mırıldanıyor: — Bende iki ruva var. Ötekinin yüzü gülüyor: — Amma blöf yapiyorsun ha... İki ruva ile rest çekilir mi? Bende ful var, — Nasıl çekilmez bayan?.. Görmü- yor musunuz, Avrupada biöfler uğ- ruma ortalık biribirine giriyor. Ben rest çekmişim çok mu?... Bir aralık öteki masada hafif sesle başlıyan münakaşaya kulak misafiri oldum. Oyunculardan bir delikanlı itiraz ediyor: — Yoook, olamaz. Siz ikiniz ittifak | etmişsiniz. Böyle ittifaklı oyuna ben giremem. Genç bayanlardan biri gülümsüyor: — Aman bayım, haliniz o kadar tuhaf ki... Harp sırasında yalnız kalan devletler gibi asabileşiyorsunuz. İtti- fak bir kabahat sayılmaz ki. Bak- sanız a, bugü bütün dünya devletle. ri ittifak için can atıyorlar. Müttefik bulamazsanız, siz de bitaraf kalırsı- nız. Oyun faslından sonra çaylarımızı içtik ve radyo açıldı. Bilmem hangi istasyonun kıvrak bir dans havasile çiftler kalktılar. Gecenin geç vaktine kadar muhtelif istasyonlar açıldı, dans eğlencesi devam etti, Dağılacağımız sırada ev sahibi aya- ğa kalktı: — Ramazan vesilesile bol bol eğ- lendik. Yarın kimler oruç tutacaklar bakalım?.. Misafirlerden biri parmağını daklarına götürdü; — Susss... Bu İş sorulmaz, Malüm ya, ibadet te gizlidir, kabahat te... Cemal Refik du- ......1111 RENAN EEEEEEEEEN EEE EEE Ticaret Vekâleti kadrosun- da çalışan memurlar "Ticaret Vekâleti kadrosunda çalışanlar- dan ihtisasları kabul edilmiş olanların maaş emirleri Vekâletten gelmiştir. Diğer me- murların bir kısmının istihkak nisbetleri bildirilmiş. müsebakisinin vaziyelleri hak- kında hiç bir malümat gelmemiştir. Tica- ret Vekâleti kadrosunda çalışın İenüs maaş alamamış bu gibi memurlara Merke bankası avans verecektir, B. A, — Doğrusu da zaten buydat. Ti- yatroya giderken yani bir bina görmek #8 Yinelle, gelirken de yeni bir binada tiyatro seyretmiş olmak sevincile halkın ayakları yere basmaz! yolu olan ihti yaç yüzde beşi,