Sinema artistlerinin kazançları Bugün Hollivutta en zensin artist Norma Shearer'dir Sinema artistlerinin çoğu zannedildiği gibi zengin değildir masrafları pek büyüktür Sinema artisti deyince herkesin aklına çok zengin insanlar gelir. Fil- hakika başka türlü düşünmeğe im- kân yoktur. Bizim paramızla hafta- da sekiz on bin lira kazanan bir in. san ne kadar müsrif olsa bu paranın hepsini sarfedemez, bir kenara mü- him bir para koyar, bu para birike birike yüz binleri, sonra milyonları bulur zannederiz, Halbuki iş böyle değildir. Sinema atistlerinden çoğunun beş parası yok- tur. Bir kısmı ancak küçük bir ser. vet sahibidir. Tam mânasile zengin olanı üçü, beşi geçmez. Bu neden böyledir? Evvelâ, sinema artistlerinin masrafı çoktur. Yıldızların mükellef birer villâsı, müteaddid otomobilleri, kâtipleri, hizmetçileri olması lâzım- dır. Bundan başka tuvalet için müt- hiş para sarfederler, Bir yıldız dalma yeni ve son moda elbiselerle görün- mek mecburiyetindedir, Üçüncü bir masrafı da eğlence yer- leri teşkil eder. Yıldızlar haftanın bir kaç akşamı en kibar lokantalarda, barlarda boy göstermeğe mecburdur- Jar. Bunlar da kazancın büyük bir kısmını yutar, Bu suretle artist elin- de, avucunda birşey kalmadığını gö- rür, Bir kaç sene evvel en zengin artist Şarlo idi, Şarlonun serveti vergiye ve- rilen beyannamelere göre, 2.692.400 doları buluyordu. Bundan sonra i Pickford geliyordu, Serveti iki milyon (a4 dolardı, Duglasın serveti de bir buçulf © milyon dolar kadar tutuyordu. Bu üç zengin artisten sonra çok pe ra kazanan bir kaç yıldız vardı." Constance Bennett, Mae West haf- tada 20 bin, Greta Garbo 12 bin, Marlene 9000 dolar ücret alıyorlardı. ve —— —— Şarle Bu yıldızlar da bir kenara mühimce bir para koyabiliyorlardı. 929 buhra- nı bunların küçük servetlerini silip süpürdü, Buhran yüzünden kazanç- ları de birdenbire azaldı, Bir zaman- lar 20 bin dolar haftalık alan Cons- tonce Bennett şimdi bunun beşte biri kadar kazanabiliyor, Diğerlerinin ka- zancı da bu nisbette düşmüştür. Marlene iki senedenberi hiç bir fi- lim çevirmemiştir. Bunun içn kazan- cı yoktur. Eskiden biriktirebildiği bir kaç para ile yaşamaktadır. Mae West henüz haftada bir kaç bin dolar ka- zanmakla beraber eski popülaritesini kaybetmiştir. Yakında unutulmağa mahküb görünüyor. Jean Crawfordun mevkii de bir kaç senedenberi sarsıl- mıştır. Buna mukabil Myrna Loyun mevkii yükselmektedir. Gloria Svanson ve Mary Pickford (5. Artik filim çevirmiyorlar. Gloria bir Norma Shearer filim şirketi kurmak isterken bütün parasını kaybetmiştir. Şimdi ihtira berali alıp satmakla uğraşıyor. Mary Pickford filim çevirmekten vaz geç- miştir. Mary büyük malikânesini Sa- tarak hesaplı bir surette yaşıyor. Yapılan tedkiklere göre, Hollivulta bir artistin popülaritesi beş seneden fazla sürmemektedir. Artist bundan | sonra eski mevkiini muhakkak suret- te kaybediyor, Greta Garbo, Marlene de bundan kurt rdır. Bu. gün en çok rağ! n stler Ginger Rogres, Bette Davies, İrene Dunne, Carole Lombarddır, Bunların senelik kazançları 200 - 300 bin dolar arasındadır. Bütün Hollivutta nı sinem artisti Norma Sherarerı Serveti beş milyon dolardan fazladır. Fakat bu parayı kendisi kazanmış de büyük servet kocası İrvin Thalbe: den kendisine (Kalmıştır. Metro Goldvin şirketinin ba rektörlerindendi. Büyük bir mü başka kârdan da mühim bir hisse alırdı, Bu sebeble iki sene evvel öl düğü zaman karısına ve çotuklarına 'Thalberg dört milyon dolardan fazla para bırakmıstır, —— Eski Adliye binası enkazı Ayasulyadaki eski adiiye binasının en- kazı hâlâ kaldırılmamıştır. Defterdarlık ile müteahhid arasındaki ihtilâf enkann bu suretle senelerce kalmasına sebep ol- muştur, Belediye, defterdarlıkia temasa girerek enkasın biran evvel buradan kal- dırılmasını temin edecektir. Evvelce yapı» lan keşfe göre enkazın Ahirkapı sahilin- den denize dökülmesi için bir dekovil hat- tı yapmak ve bunun için de 35 bin lira sarfetmek lâzım gelmektedir. Bu para te- min edilmeden bu enkaz kaldırılmıyacak- tır, Ayasofya müsesile Sultanahmed camii arasındaki bahçenin elrafındaki yaya kal- dırımlarda tanzim edilecek Ayasofya ve dırmalar da tansim çeilecek, Ayasofya ve deri düzeltilecektir. | lerin himayesinde olarak dün akşam Mary Pickford a amam aman Amerika donanmasının | manevar$ı San Diego 6 (A.A.) — 29 Ame karı harb gemisi, taşıdıkları 106 taj ile ikinci derecede bir çok gemi- yı Havay adalarına hareket etmiştir. Bu gemiler Pearl Harbour'a geldik- lert zaman bu adaların sularında bü- yük manevralardan sonra görülmiyen *| miktarda d kuvvetleri toplanmış olacaktır sıran gemilerdeki mürettebatın talim ve terbiyesini iler- letmek maksadile bu tehaşşüdün bir kaç aydanberi düşünüldüğü. resmen beyân edilmektedir. © ©” 1 Son ay içinde Kitap mevsimi eylüle beraber başlar, | Dünya hâdisatının pek karışık bir hale gelmesi, Avrupadaki harp, bizde kitap neş- riyatına henüz bir sarsıntı vermemiş gibi görünüyor. Fransada kitapçılar vaziyetten şikâyetçidirler. Hazırlamakta (oldukları eserlerin büyük bir kısmını bu sene için basmaktan sarlınazar etmişler, bunların yerine cereyan etmekte olan hâdiselerle alâkadar, dahn ziyade siyasi ve harbe dair eserler hazırikmak üzere programlarında değişiklik yapmışlardır. Bizde son ay zarfında çıkan eserlerin -t8- lif, tercüme- ekserisi edebidir. 'Telif eser- lerin başında Hilmi Kitapevi tarafından basilarn büyük muharrir Hüseyin Rahmi Gürpmarın Gönül ticareti isimli eseri ge- Yiyor. Bu kitap muharririn son yazdığı ye- ni hikâyelerle eski hikâyelerinden bir kıs- munı ihtiva etmektedir. Gene Hümi Kitap- evi tercüme neşriyatından Rus edibi. A. Çehof"dan B. Haydar Rifatın tercüme et- fiği İşler tıkırında gidiyor isimli eseri basmış, Andrö Gide'den B. Avni İnsel'in tercüme ettiği Dünya nimetleri de yeni ve tashihli bab' olarak ikinci defa basılmıştır. Bu ayın edebi tedkik eserlerinden sen mühimmini B. Pertev Nalli Boratav'ın Folklor ve Edebiyat ismile bastırdığı büyük eld teşkil ediyor, Eser muharririn bu imev- mua dalr mubteli? tarihlerde ve muhtelif mecmunlarda” çıkiniş rrakalelerinden mi- rekkeptir. Gene bü ay «Ulusa refikimizin kıymetli: muhurrirlerinden B. Nureddin Artâm Ebedi Şef Atatürkün vefatı müna- sebetile yazdığı makalelerini Bayrağına Maziyet İsmi altında küçük bir cildde top- yarak neşretmiştir. Bu ayın neşriyati arasında bir de şiir Kitabı vardır. Kırkından sonra İsmini ta- #iyan bu eser M. Nuri Gençosmanın man- #umelerinden mürekkeptir. Hukuk ilmine dar neşriye ların başında genç ve kıyın hukukçula- * Incir ağacı Profesör İsmail Hakkı Balacıoğlu tara- fından çıkarılan «Yeni Adam» mecmuaxı- nım 249 uncu sayısı İntişar etmiştir. Bu nüshadan B. İsmail Hakkı Baltactoğlunun *İncir ağacı» isimli yazısını naklediyoruz. Eskiler incir ağacını uğurlu saymazlar, «İncir ağacından düşen kurtulmaz» derler, odununu da «günahtır» diye yakmazlar, Yeniler arasında meşe, dişbudak, gibi sağ- Ian ağaçları bırakıp da kendini incirin ger- rek dallarına hayslen asan o sanatklirlar vardır. Hangi devre bakılsa incir meşum öaç olarak göze çarpıyor! Böylece in- gelince bun- | giri sırrileştirmiye hakkımız var mudır? 1) İncir ölmiyen bir ağaçtır; kırılır, çürür, do- nar. fakat kökünden hemen yine sürer, yine büyür. İncir fikri sonsuzluk fikridir. 2) Geometrik formlara, budama tekniğine, in- san müdahalesine en çok isyan eden ağaş budur; kendi kendine yetişir, kendi kendi- me formunu alır, İncir gotik katedraline benzer, o geometrik olmıyan bir anıttır. 3) İncir yetiştirmek için mutlaka iyi toprak mi İster, su mu, gübre mi? Hiç bir şey, hiç- bir şey; İpeir duvarların kovuğunda bile çıkar, viraneleri süsler, fakirlere şeker ve bal yapar; en alçak gönüllü, cefakeş, da- Yanıklı ağaçlar. İncir ağaçların en demok- Tatıdır. ra 1 Lr çıkan kitaplar rımızdan Samet Ağaoğlunun gene değerli bir hukukçu olan arkadaşı Salâbaddin Hüdaloğlu ile beraber hasırlamaya karar vererek ilk cildini kitap halinde görmekle memnun olduğumuz İş hukuku tarihi geli- yor. Memleketlrse için henüz yeni olan bir mevzu üzerinde çalışan müelliflerin bu eseri takip edecek diğer cildlerle vücude getirecekleri külliyat hukuk kütüphanemiz- de esaslı bir mevki alacaklır. Birinci cild Türkiyede ve Avrupada iş hukuku tarihini teşkil etmektedir. Tertip ettiği konferanslarla memleketin ilim Bayatına hizmet eden «Hukuk ilmini yayma kurumu» bu ay iki konferansı da bi- rer broşür halinde neşretti, Bunlardan biri Istanbul üniversitesi rektörü B. Cemil Bil- selin Devletler hukukunda evrensel, özel telâkkiler ve tlusal mektepler mevgulü, diğeri İstanbul üniversitesi sabık profe- sörlerinden Dr. Ferld Ayiter'in Yeni Almam hukuku mevzulu konferansdır. Bundan başka avukat Dr, Münip Hayri Ürgüblü memlekette birçok değerli talebeler yetiştirmiş ve vefatı büyük bir kayıp olan Mustafa Şeref Özkan'ın ölü nün yıldö- nümü münasobetile Mustafa Şeref Özkan'ın hayatı ve eserleri ismile küçük bir broşür çıkarmıştır. Bu ayın tıbbi neşriyatı içinde âlim dok- tor Saadi Nazım Nirven'in Bakteriyolojik harp İsimli eseri dikkate şayandır. Müellif bu eserinde modern harpte korkunç bir Tolü olacağı ileri sürülen mikrop harbi hak- kında vatandaşlara bir fikir vermiye ça- Mışmış ve muvaffak olmuştur. Son ay neşeli kitablar bakımından da fakir değildir. Kıymetli karikatürist Rami zin usta kalemile vücude getirdiği eserle- rini bir araya toplıyan Ramiz karikatür albümü dünya bâdiselerinin o Gudakları- mızdan kaçırdığı tebeşümü her an inde etmeğe muktedir kuvvetli Dir eserdir. Ş.R Şayiacı Milliyetçi ve memleketçi fikir mecmuasi Mehmed Süleymanoyiç ve Nahid Sırrının yazıları, Ziya Osman, Baki Süha ve Riza Apak'ın şiirlerile intişar etmiştir. Bu nüs- hada Yaşar Nabi Fransiz muharriri Andrö Maurois'nin «Harp zamanında insan ne ef maldır» başlıklı bir yazısını tercüme etmiş, bu yanda muharririn anlattığı üç tipten «Şayiacısyı pek güzel canlandıran parças yı aşağıya alıyoruz. Şaylacı. Bu tüp tehlikelidir, çünkü here şeye inanır, ve iyilerinden ziyade fena ba- berlere inanır. Adeta mazohist olduğu ve kendi kendini ürkütmeye çalıştığı sanılabi- lir. Temyiz hassasından mahrum olduğu için düşman o propagandasının doğuştan kurbanıdır. Bir hava tehlikesi esnasında hiç, ama hiç bir şey vuku bulmamışken, tehlike geçtikten sonra, şaylacı hemen gök“ te kaç filo vardi, bombalar nerelere düştü, tayyare nereye düşürüldü hep bilir. Ya- bancı dille neşriyat yapan radyoları din- Jer, yanlış anlar ve bilmediği bu dillerden Parise yayılacak şaylalar çıkarır. Onu sus” maya mecbur etmek için, kendisini tasrib& mecbur ediniz: «Size bünü kim söyledi? Nereden biliyormuş? Söylediklerini tahkiii ettiniz mi?» Descartes'in «Doğru olduğu aşikâr surette bilinmeyen hiç bir şeyi doğ Tü olarak kabul etmemeli kaidesi harp 2a- manında her zamandan ziyade doğrudur. mam *. Dikilide kış için büyük paviyonlar yapılacak İzmirde felâketzedelere teberrü temini için bir komisyon teşkil edildi İzmir (Akşam) — Dikili hâvali- sinde zelzele fasılalarla devam et- mektedir. Ankaradan gelecek jeolok- lardan mürekkep mütehassıs heye- tinin Dikili ve civarında yapocağı tetkiklerle zelzelenin sebebini fenni olarak kati surette tesbit edeceği tabiidir. Eğer Dikili kaza merkezi için büyük tehlike mevcutsa - ki bu tetkikattan sonra anlaşılacaktır. kasabanın başka bir yere nakli dü- şünülecektir, Böyle bir tehlike, yani inhidam korkusu mevcut olmadığı anlaşıla- cak olursa -felâketzedelerin bütün kış mevsimini çadırlarda geçirmele- rine imkân olmadığına göre. Kızıl aya yapılan teberrülerden hasıl olan para ve hükümetimizin da yapacağı mühim yardımlarla inşadta başlana- cak, büyük paviyonlar inşası suretile hareketzedeler bir çatı altına soku- Jacaklardır. Bu yardımın yapılması için her şeyden evvel zelzelenin de- vam etmemesi icap ettiğini alâka- darlar söylemektedirler. Dikili zelzele felâketzedelerine Şiva. dive kadar İzmir halkının, bankalar “ve diğerbüyük müesseselerin Yaptık ları para yardımı 23,000 liraya baliğ olmuştur. Bunun 15-16 bin Dirasi halkın doğrudan doğruya OKımlayâ yatırdığı miktardır, Mütebakisini de bankalar, büyük Yüesseseler teberrü etmişlerdir. az görüldüğünden Vali B, Etem Ayi Parti müfettişi İstanbul mebusu B- Galip Bahtiyar Göker, Belediye Rek si Dr, Behcet Uz, Parti başkanı B. Atıf İnan, Kızılay İzmir merkez he- yeti reisi Dr, Kâmran Örs, banks müdürlerile ihracatçılardan ve av katlardan bazısının iştirakile Halk“ evinde bir toplantı yapmışlardır, Te berrü temini için faaliyete geçmek üzere Parti, Belediye, Kızılay ve Tİ caret odasından birer zattan mürek* kep bir komisyon teşkil edilmiştir. Mütemmim kollar da bu komisyon! yardımcı olârak faaliyet gösterecek” lerdir. Hamiyetli İzmirlilerin, tüceaf” avukat ve diğer müessese sahipleri! nin, Dikili felâketzedeletine yapa” cakları esaslı yardımlarla yardım miktarını en kısa bir zamanda as 50-60 bin liraya yükseltecek), Şüphe edilmemektedir.” © ©