eylül 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA İkinci cihan harbinde Türkiye iktisadiyatı Yeni ahvale göre, yeni iktisad... Zihinleri bu işgal ediyor. Memleketimiz harbin sonuna kadar sulh ve sükün içinde kalabilse bile, civarında muharebe olduğuna göre vaziyetimiz gene değişecektir. Kaldı ki. bu yaman savaşa, İngiltere ve Fran- şuyor... Diğer birçok devletler de se- ferberlik yahud yarı seferberlik yap- tıkları için iktisad bakımından sar- sıntıdadırlar, Dünyanın hem normal, hem de fevkalâde hayat için zaruri olan birçok maddelere ihtiyacı vardır. Dahili piyasanın da öyle: Hariçten ni- ce şeyler gelemiyecek. Başvekilin vatandaşlara istihsali arttırmağı tavsiye eden tebliği bütün bu vaziyetlerin nazârı itibara alınma- sından doğuyordu. 1914 de İspanya harbe girmemekle koskoca bir sanayi sahibi olmuştu, Yunanistan uzun zaman bitaraf kalmaktan fay- dalar temin etti, Bizim de bu sefer si- yasetimiz defalarla ilân edilmiştir. Ak- denizin bu yanma ve Balkanlara ateş sıçramadıkça söndürmeğe gitmemiz ne milli menafiimiz, he de imkân dahi- lindedir, Vekayiin inkişafını dikkatle takip ediyoruz: Yeni Türkiyenin, te- şekkülü günündenberi vefakâr dostu olan, Sovyetlerle arası gene de iyidir. Onun da Balkanlar statu guo'sunda bi- zim kadar, belki bizden ziyade, alâkası vardır. Binaenaleyh, Balkanlara vaki olaçak bir taarruz, kuvvetler muvaze- nesini Almanya aleyhine bozacaktır, fikri kendiliğinden hasıl oluyor, İtal yaya gelince, ticaret gemilerini uzak seferlere çıkardı. Ticaret etmek niye- tile sağa sola, bu meyanda Türkiyeye komisyoncular yolladı, Ansızın saldır- mağa karar vermiş bir devlet, öyle tah: min edilir ki, bunları yapamazdı, Bil- hassa, kendinin toparlanması için bir iki hafta lâzımken diğer tarafa -me- selâ Fransaya- seferberliğini tamam- lasın diye böyle fırsat veremezdi. Bütün bu zevahir, bizi doğrudan doğruya alâkadar eden coğrafi saha. larda muharebe olmuyacağı ihtimali» ni kuvvetlendiriyor. Arbedeye karışsaydık bile kadınla» rımızla, çocuklarımızla, ihtiyarları- mızla hümmalı bir istihsal yapmamız Bu sükün vaziyetinde ise bütün milli imkânlarımızla paçaları sıvamalıyız. Doktor Refik Saydam, köylere ka- dar teşkilâtımız olduğunu, bunların rehberlik edeceklerini müjdeliyor, Gö- nül, daha bile fazlasını istemektedir: Ankarada öyle bir «Ziraat, sanayi ve ticaret kurmayı» ki bir elinin avu- cu şehirlerde ve parmakları köy- lerde olsun. Öbür elinin avucu ise dünya piyasasında ve parmakları konsolosluklarımızda bulunsun. Bizim istihsal edebileceğimiz neler isteniyor? Bunların tedkiki için emi- nistrable» yani Vekil, Nazır olmak eh- Tiyetinde şahsiyetleri tavzif etmeli, Dünya ticaretinin nelere iştihalı ol- duğunu öğrendikten ve iyice kanaat getirdikten sonra da, dahili piyasaya dönerek haber vermeli; — Ey filânca vilâyet! Sen şu kadar miktarda şu maddeyi istihsale kabili- yetlisin! Şimdi mevsimidir, teşebbüs el. Ziraat enstitüsünden sana müte- hassıslar yolluyorum. Mülki teşkilât İle ziraat, ticaret ve sanayi odaları keza | name yakında meriyete girecektir. m re İktisad Vekilinin tedkikleri Milli bankalar kredi muame- lesine tekrar başlıyacaklar İktısad Vekili”B, Hüsnü Çakır dün sabah Sümerbank müdürlüğünde iki saat meşgul olmuştur, Vekil banka- ya bağlı fabrika ve müesseselerin ham madde ihtiyacı, çalışma şeraiti, işçi meselesi hakkında tetkikler yapmış- tır. Vekil, öğleden sonra iktısad mü- dürlüğüne gelmiş ve iki buçuk saat kalmıştır. Vekil bilhassa fabrikaların ham madde ihtiyacı meselesile meş- gul olmuştur. Bu madde ya doğru- dan doğruya Almanyadan, yahut Al- manya tarikile geliyordu. Almanya harp halinde olduğundan şimdi bu maddeler başka menbalardan temin edilecektir, Vekil kredi meselesile de meşgul olmuştur, MU bankalar bugünlerde kredi muamelesine tekrar başlaya- caklardır, Fakat evvelâ devlete karşı taahhüdü olan müesseselere kredi açacaklardır, Vekil bugün de tetkiklerine devam edecek ve yarın akşam Ankaraya gi- decektir, Iitikârla mücadele Ticaret odası dünbir İstanbul ticaret odası idare heyeti, dün öğleden evvel oda salonlarında bir toplantı yaparak ihtikârla müca- dele için ticaret odasının takip ede- ceği hattı hareketi görüşmüştür. İdare heyeti, evvelce verilen bir ka- rar İle şu zevaltan mürekkep bir ko- misyon teşkil etmiştir: B. Necip Serdengeçti, B. Sadi Ö- mer Durman, B. Hüseyin Sabri, B. Topalyan, B. Rafael Bodyano, B. Va- | hid. Komisyon derhal faaliyete geçmiş- tir. Diğer taraftan Ticaret Vekâleti, bir ihtikârla mücadele projesi ha- zırlayarak Meclise verecektir. Buna göre mahalli ticaret müdürleri, ihti- kâr ile mücadele hususunda tam Sa- Karilerimizin mektupları Kasımpaşanın yeni çeşme mahallesi Kasımpaşa nahiyesinde bu sene, ol- dukça ehemmiyetli bir yol faaliyeti var dır. yollar esaslı tamir edilmek- te, bir kısıınları da parke ile döşenmek: tedir. Ötedenberi, Kasımpaşanın Yeniçeş- me semti bu yol müzaheretinden mah- rum bulunmaktadır. Halbuki kesif 86- Kenesi bulunan burasi da yol tamiratı- na muhtaçtır. Hiç olmazsa bu clyarın âdi kaldırımla döşenmesi, önümüzdeki kış mevsimi için hiç de fena olmuya- caktır. — N. M. iumiapada köpekler Kumkapı iskele ve İslasyon eivarın- da, akşam karanlığı bastıktan sonra birçok köpekler türemektedir. Tehli- keli sokak köpeklerinin nezafet teşki- lâtı tarafından sik sık toplattırılması hakkında mütgaddid emirler bulundu ğu halde her nedense bu semt ihmal edilmeiNedir. Alkadarların nazarı dik katini celbetmenizi dilerim, — 8. X Beşiktaşta oturan Ali isminde biri, tramvay durak yerinde tramvay durmadan binmek istemiş, muvazcnesini bulamıya- rak düşmüş ve yaralanmıştır. X Karagümrükte Salmatomrukta oturan beş yaşlarında Sedad isminde bir çocuk, mangaldaki kaybar tencereden dökülen Su ile muhtelif yerlerinden yanmış, zabıta | tarafından tedavi edilmek Üzere hastane- ye kaldırılmıştır. X Üsküdaorda İsadiyede oturan Enise is- minde bir kız, incir toplamak üzere çıktı- ğı ukaçlan düşmüş, ağır sürette yaralan- dığından Haydarpaşa hastanesine kaldırıl- muştır. Galatada otuçan Halid İsminde biri, Mehmed adındaki arkadaşını ve Ayaspa- şadu bir inşaatta çalışan Mehmed, Harun isimlerinde diğer bir işçiyi yaralamışlardır. Polis, yaralıları tedavi altına aldırmış, suçlular mahkemeye verilmiştir. Belediyeler bankasından istikraz edil- mesi kararlaştırılan boş milyon liradan şim- diye kadar öncak 900 bin lira alınmıştır. Bu para istimlâk işlerine osarfedilecektir. 250 bin lira da bu ayın başında alınacaktır. 4 Silivri ehli hayvan sergisi teşrinisvve- lin birinci günü Vali Dr. Lütfi Kırdar tara- | fından açılacaktır. Bu merasime Trakya lâhiyetli addedilmektedirler. Nizam- amana bu işin tanzimile mükelleftir! Hülâsa bir ucu en ücra köyümüzle, öteki ucu dünyanın en uzak ecnebi memleketinde olan muazzam bir mil- li ve iktisadi cihazın Ankara merke- zinde Ni... Elbette: «Ey ahali istihsal ediniz!» demek kâfi değildir. Cihan piyasasın- dan bihaber olarak istihsal yapılamaz. Ne lâzımdır bilerek, ihtiyaca göre yap- mak gerektir. İkinci cihan harbi esnasında tecrü- be edilmek üzere -Avrupanın bazı dev- Tetlerinde olduğu gibi belki bizde de- bir Koordinasyon Vekâleti kurmak ve bahsettiğim muhtelif faaliyet şubeleri. nin hep birlikte işlemelerini buna te- min ettirmek faydalı olur. Belki de başka isimle, başka teşkilât. Fakat dünyanın her noktasile Türkiyenin her köyünü, her sanayi noktasını biri- birine bağlamağa çalışmak!... Şayed bu işi ustalıkla başarırsak, memleke- tin kısa bir müddet zarfında bir zen- ginliğe kavuşması çok muhtemeldir. (Wâ-Nü) umumi müfettişi generi Kâzım Dirik ile Trakya yalileri iştirak edeceklerdir. Belediye teftiş kadrosu 15 müfettişten ibarettir. Bunlardan sekizi münhaldir. Ay- nca üç müfettiş de Beyoğlu, Fatih, Eminö- nü kazalarında Belediye muamelâtında kaymakamlara yardım etmeğe memur edile diklerinden kadro büsbütün azalmıştır. Belediye teftiş muamelelerinin geri kalma- ması için yeniden müfettiş alınarak kad ronun ikmali tekarrür etmiştir. * İlkmektep baş muallimleri dün maarif müdürü B. Tesfik Kut'ün relsliği altında taplanmıştır. Bu toplantıda eylülün yirmi beşinde açılacak ilkmekteplerin bütçeleri, muallim kadroları, talebe vaziyeti görüşül- müştür Bugün de lise ve orta mektep müdürleri bir içtima yaparak son lis6 ve mekteplerin vaziyeti görüşMiecektir. Süt fabrikası Şehrimizde Devlet Ziraat kurumu- nun iştiraklle Belediye tarafından tesis edilecek süt fabrikası için Anka- rada bir komisyon teşkil edilmiş ve bu komisyon bir de şartname hazırla- mıştır. Bugünlerde Belediye ile Der- let kurumu arasında bir mukavele imza edilecektir. Bu mukaveleden sonra İstanbulda süt fabrikasının te- sisine başlanacaktır. ŞEHİR HABERLERİ Süleymaniyede yeşil saha Bunun için bazı yerler istimlâk edilecek Süleymaniye camisi civarında bir yeşil saha yapılması B. Prost plânı iktizasindandır. Bu sahanın istimlâ- ki hakkındaki evrak Dahiliye Vekâ- letine gönderilmişti. Vekâlet bu sa- hanın <menafii umumiye. namına istimlâkine karar vermiş ve bu karar, Belediyeye tebliğ edilmişlir. Belediye, şehrin müteferrik yerlerinde imar plânının tatbiki icabından olarak is- timlâk edilecek yerler için Belediye- ler bankasından istikraz edilen tah- sisattan bir kısmını ayıracaktır. Aksarayda çocuk bahçesi oyapıla- cak sahanın, Sirkecide Beşir Kemal eczanesinin o karşısındaki köşenin, Heybeliadadaki iskele (meydanının, Koskada iki ev ve Ayaspaşa caddesi- nin Taksime nazaran sağ tarafındâ- İ ki evlerin istimlâki muameleleri is- timlâk müdürlüğünce tesbit edilmiş ve bunların evrakı daimi encümene İ verilmiştir. Daimi encümen tasdik ettikten sonra <menafii umumiye: kararı alınmak üzere Dahiliye Vekâletine gönderilecektir, Acemi şoför Arabayı ağaca ve duvara çarptırdı, kendisi de yaralandı Evvelki gece Cerrahpaşada garib bir vaka olmuştur: Receb isminde bir şoför otomobiline Aksaraydan üç müş- teri almıştır. Salâhaddin, Mustafa isimlerinde iki erkekle Seniye ismin- de bir kadından ibâret olan bu müş- terilerin üçüde ayrayrı yerlerde i oturmaktadır. Şolör Receb, evvelâ Mustafayı bi- rakmiş, sonra yoluna devam ederek Davrudpaşaya gelmiştir. Burada ba- yan Seniye evine gitmek üzere inmiş, fakat Seniyenin evinin sokağı biraz karanlık olduğu için şoförden kendi. sini evin kapısına kadar bırakmasını riçe etmiştir. Şoför Receb, Salâhaddini içerdie bi- râkarâk bayan Seniyeyi evine götür- mek üzere sokağa girmiş, bu sırada Salâhaddin, direksiyona geçip araba- yı yürütmeğe başlamışlır, Fakat Salâ- haddin direksiyonu idare edememiş, otomobli, evvelâ bir ağaca, sonrada bir binaya çarparak parçalanmıştır, Şoför Receb, döndüğü zaman hurda- haş arabasile karşılaşmış, Salâhaddi- nin de hafif surette yaralandığını gör- müştür. Receb, polise baş vurmuş, Sa- lâhaddin yakalanarak hakkında icab eden kanuni takibala girişilmiştir. B. Nurullah Ataç beraet etti Haber gazetesinde yazdığı «Ahrardan bir zat» isimli makalesi yüzünden B. Ebuzzi- yazude Velid tarafından aleyhine hakaret davasi açılan muharrir B. Nurullah Ataç beruet etmiştir. Dün limanımıza iki İtalyan vapuru geldi Dün limanımıza İtalyan bandıralı Vesla ve Fananderya vapurları gel. miştir. Gemiler eşya yüklü olarak Akdenizden gelmektedirler, i ld Gİ de iğ. SOHBET Kalemin gelişi ı HARB ŞAİRİ. — Cengâverleri ki- sevmem: başkalarının kanı ile-kendi- lerine bir şecaat, hamiyet şöhreti kurmak isterler. Zaten o cephe gerisi kahramanlarının yazıları daima sah- te bir belâgatle, beylik sözlerle dolu- dur. Gerek yaşları, gerek herhangi bir sakatlıkları yüzünden silâh altına alınmadıklarından memnun oldukla- rı pek bellidir. Asabiyetleri yalandan. dır, tekliddir; bunun için de dalma çirkin ve gülünçtür. (Kendileri asa- biyetlerinin taklid olduğunu farket- mezler, onu sahih sanırlar; çünkü öyle adamlar, çoğu zaman, taklid ile sahihi ayırd edemiyecek kadar saf, zavallıdırlar.) Fakat harb şairleri bunlardan iba- ret değildir: gerçekten cepheye git- miş, ölümle göz göze gelmiş, kanları dökülmüş insanlar arasında da çar- pışmanın verdiği oçoşkunluğu söyli- yenler vardır, Harbin hakiki şairleri onlardır. Onları hürmetle dinliyebili- riz, çünkü bize gerçeği, tecrübelerinin mahsulünü getirirler. Maamafih cepheye gitmiş olan Şa- irleri de ikiye ayırmak lâzımdır. On- ların bir kısmı, sırf harbden bahse- debilmek, kahraman unvanını kazan- mak için harbe gitmişlerdir. Meselâ Gabriele d'Annunzio... Onlar harbi görmezler, harb içinde kendilerini gö- rürler; ileri geri her hareketlerinde yarın yazacakları mısrağı düşündük» leri sezilir, Böylelerinin de harbi ger- “ çekten gördüklerine inanmıyorum; ölseler bile bir hulya içinde, sanki bir oyun oynar gibi ölürler. Şahadetleri (bu kelimeyi burada şahitlik, tömoi- gnage mânasında kullanıyorum ama şehitlik mânasına da gelebilir) mak- bul değildir. Hakiki kahraman, hare- ketinin mükâfatını beklemiyen, ka- nını - yazacağı şiire mevzuğ olsun di- ye değil - inandığı hakikat uğrunda döken adamdır. Hakiki harb şairleri- nin azlığı bu yüzdendir. n KAİDELER, — Kaidelere uymanın hiç bir büyük sanatkâra ağır gelme- diği iddia edilir. Andre Gide de söylü- yor: «Yunan tragedia şairleri üç aktör, Fransız klâssikleri de üç vahdet kaidelerine boyun eğmekle dehala- rından bir şey feda etmemişler; o kai- deler içinde harikalar yaratmışlar... «Bu düşünceyi doğru bulmuyorum; bilâkis bütün büyük sanatkârların kaideleri kırdıklarımı, hiç olmazsa kır- mağa çalıştıklarını görüyoruz. Fran- $ız klâssikleri üç vahdet kaidesine riayet etmişler ama üç aktör, yani sahne üzerinde - korodan başka - an- cak üç kişi bulundurmak kaidesine riayet elmişler mi? Kaideler mütema- diyen genişletilmiş, hattâ mütemadi- yen terkedilmiş... Eshileys'in kabul ettiği kaideler Sofokles'e, Sofokles'in uydukları Evripides'e ağır gelmiş. Kaideler ancak yeni oldukları zaman, yani bir serbesti diye gözüktükleri za- man velüddur; ancak o zaman sanai- kârı sıkmaz, bilâkis ona bir hız verirler, Sonradan, tazeliklerini kaybedip de bir esaret diye görüktükleri zaman, kırılıp atılmaları lâzım gelir, hiç bir faziletlöri kalmamıştır. Eskilerde ga- zel ne güzeldir; fakat Avni, Naci, 6 şeklin darlığı hissedildiği bir zaman- da gazel yazmağa kalktıkları için ta- ze bir şey bırakamamışlardır. - — Nurullah ATAÇ (Devamı 4 üncü sahifede) Bay Amcaya göre!... ARAB'ITAM Mesel bizim bahçıvan, daha Yeşilkö- nerede olduğunu . bilmezken Habeş FRANSA . İspanya harbi sayesinde Valânaiya'yı, Barselona'yı... nk Bİ sai Yağ ağla . LİTVANYA 5 « Bon harp sayesinde de Varşova'yı, Vis- türü öğrendi, cografya Alımı Oldu, çıklal.. B. A. — Hakkın var!.. Barı devletler de harp sayesinde Hanyaya,. Konyayı öğre- necekleri..