4 Profesyonel güreş | Bugün Taksim stadın - da mevsimin son güreşleri yapılıyor Ecnebi pehlivanlar Dinarlı, Tekirdağlı ve Kara Ali ile karşılaşacak Mevsimin son profesyonel güreşleri bugün Taksim stadında yapılacaktır. Ankara, İzmir, Bursa ve İstanbulda müsabakalar yapmak üzere Türkiye ye davet edilen ecnebi pehlivanlar | son hâdiseler münasebetile meml lerine davet edildiklerinden, An İzmir ve Bursada yapılacak mi kalardan vazgeçilmiş ve bu rn yol mek için bugün Taksim stadında ya- pilacak olan müsabakalar tertip edil miştir Yeniden memleketimize gelen peh- | livanlar, Avrupada mühteliforgani- ZASY: ra iştirak etmiş, çok kudretli ve o nisbette heybetli pehlivanlardır. | Tekirdağlı ile karşılaşacak olan AL | man pehlivanı 130, Manisalı Halil ile karşılaşacak İtalyan pehlivanı 126, | Kara Ali ile karşılaşalak olan Rus peh-| livanı 108 kilo gelmektedir Mevsimin son güreşi olduğu (İçin çok zengin bir program hazırlanmış ve yeniden şehrimize gelen pehiivan- eketimizin en yüksek derhal Bu Bugünkü müsabakalarda göreceğimiz İtalyan güreşçi Dragoçyano pehlivanları bir daha görmek imkânı olmadığından, karşılaşmalara büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Tekirdağlı, Kara Ali ve Manisah Halilin rakipleri Tü: ede iIk defa güreş tutacaklardır, Buna mukabil Mollu Mehmed meşhur Habeş pehli- vanı Kasım Tafari ile, Dinarlı Meh- med ise evvelce yaptığı iki müsabâ- kada di tının üç saniye yerde dur- madığı için mağlübiyeline itiraz eden Yugoslav Skoviç ile karşılaşacaktır, Çok teknik bir pehlivan olan - Yu- goslav ile profesyonel güreşlerde bü- yük meharet sahibi olan Dinarlı ara- sında yapılacak müsabakanın enle- resan olacağı tabiidir. Tekirdağlı ile karşılaşacak olan Alman pehlivanı- nın da kilo farkından dolayı şampiyo- numuza bir hayli zorlu dakikalar ge- İ çirteceği şüphesizdir. Ringlerimizde ilk defa olarak bu sene ecnebi pehlivanlar karşısında gördüğümüz ve mütevazı hareketleri yüzünden halkımızın çok tuttuğu Manisalı Halil, kendisine nazaran çok Dün gece yapılan futbol maçında Fenerbahçe Perayı 4-2 yendi Bu orijinal maç çok zevkli geçti Yukarıda: Fenerbahçe ve Pera takımları bir arada, aşağıda: Şişli gençleri ie karşılaşan matbırat takamı Memle k defa organize FENERİN BİRİNCİ VE İKİNCİ edilen gece çi n sl GOLÜ dün aksam adında oldukça 12 nci dakikada tamamen hâkim İ ayni Fenerliler sağaçık Fikretin kalabalık bir seyirci kütlesi önünde t 8 de gece maçlarının vat takımı ile Bevoğlu 1 tertip edilmiş kur bir muhtelit yaptık bahçe ve Pera takın r sında sahaya çıkarak mütad selâm- lama merasimini yaptılar. Ha! Jasile rağbet pösterdiği bu ma taraf da şu kadrolarlle şıkmışlardı. enerba Irfan » Orhan, Ali Riza, F yük Fikret, Rebii, Selim, Fikret Prra: Çafatinos - Civelek, Hristo - Çiçoviç, Etyen, Tanaş - Todori, Bam- bino, ezi, Culafi Hakem Tezcan. Oyuna rüzgâr altında bulunan Pe- ralılar başladılar. Peranın ilk hücu- er bugünkü vwwetli rakibi yepyeni ta rine göz a Yar ve bunda da muvaffak oluyı dı. Nitekim çok güzel işli hatti şacaktır ki çetin olacağını ve Mânisalının kazan- mak ihtimalinin zayıf olduğunu id- dia edebiliriz, Kara Alinin rakibi kkında esaslı bir malümatımız olmadığından fazla bir şey söylemiyeceğiz. Yalnız çok kiymetli güreşçilerimizden birisi olan Kara Alinin Rustan daha kuvvetli pehlivanlar karşısında muvaffak ol- duğunu göz önünde tutarsak, bu kar- şılaşmadan da yüzünün akile çıkaca- ğını tahmin etmekteyiz, Tertip heyeti müsabakaların pro- gramını şu şekilde tesbit etmiştir: 1: Molla Mehmed « Kasım Tafari (Habeş). 2: Manisalı Halli - Dragocyano İtal- yan). 3: Dinarlı Mehmed - Skoriç (Yu- goslav). 4; Kara Ali - Krolof (Rus). 6: 'Tekirdağlı Hüseyin - Vi Mam (Alman). Müsabakalara saat 15 te başlana- caktır. Ş$4Zi Tezcan bu müsabakanın da çok | | sağa geçirdiler | | başladı | izel bir şütü ile birinci gollerini ka- dakikada soldan Basri gü- ediği bir topu Rebii ile Basri Güzel ortalanan bu pası büyük Fikret yerinde bir plâse ile Pera kalesine atarak ikinci golü "enerin hâkimiyetini karşıla- t Peralılar da sıkı hücum- dılar PERANIN BİRİNCİ GOLÜ i dakikada sağdan Fener ka nm bir Pea hücumunda u müsaid vaziyette yaka zi yerden bir şütle ta rinci golünü yaptı Bu golden sonraki taraf da hız- landılar oOve oyun zevkli olmağa FENERİN ÜÇÜNCÜ GOLÜ 37 inci dakikada Pera Kalecisinin yumrukladığı topu kale yakınında kalıyan Basri güzel bir 8 takı- nun üçüncü golünü yaptı. Ve devre 3-1 Fener lehine bitti, İKİNCİ DEVRE İkinci devreye başlar başlamaz Fe- yerliler gene hücuma başladılar. FENERİN DÖRDÜNCÜ GOLÜ İkinci dakikâda yerden Pera kale- sine bir şüt Fenerbahçeye dördüncü golü de kazandırdı Bu golden sonra Fenerlilerde İnci devrede gösterdikleri enerji kalmadı. Ve Pe- akılı ve dâhr hesaplı oyun gittikçe güzelleş! PERANIN İKİ 30 uncu dakikada soldan bir korser kazanan Perahların ortaladığı topü gene Mesenezi güzel bir şütle ikinci defa Fener kalesine attı. Ve biraz son- rada gece maçlarının birincisi 4-2 Fenerbahçenin Jehine bitti. Dün âkşamki maçta sahanın elek- trik tertibatı biraz noksan olmasına rağmen kusursuzdu, Pazartesi gecesi yapılacak Gala; y - Şişi maçı için mevcud projektörlere sekiz aded daha ilâve edilecek ve sahadaki gör geler kaldırılmış olacağından önü- müzdeki maçların daha çok alâka toplıyacağı muhakkaktır. Erel Alın | bir ve MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIÂLI Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tefrika No. 89 Tercüme, iktibas hakirı mahfuzdur. Karadağın İlânı harbi, devletlerin bir kararı Rumelide o kadar muallim âskeri terhis ettikten sonra bu Büyük Kabi- nenin Osmanlı ordusunun müttefik or- dulara karşı düştüğü zaafı bilmemesi mümkün olamazdı. Bu halde harbe gi- rişmek intihar olacaktı! Fakat Osmanlı hükümeti harbe gi- rişmek İstemese ve Balkanlıların taleb- lerini terviç etmeği kabul eylese bile Balkan devletlerinin onu kendi hali- ne bırakmıyacakları şüphesizdi. Onu ezgin, kendilerinin her an müdahale. sine açık, âdeta istiklâlini büsbütün kaybetmiş bir halde tutmak isteyecek- lerdi İş hükümetin böyle elim ve vahim iyete düşmemesinde idi. (Muhalefetin iflâsı) risalesinde Şeh- benderzade Hilmi bey şu sözleri yazı- yor: (Dahiliye Nazırı Daniş bey hükü- metin vaziyetini her önüne gelene söy- lemekte idi, Bir gün bir zatın ziyareti- ne gitmiştik. Müsahabe esnasında bize şu sözleri söyledi: — İki saat evvel Daniş beyin yânın- da idim, Bana aynen şu sözleri söyle- di: (Eğer İngiltere hükümeti Bulgar- ları bir hafta daha oyalamaz da Bul- garlar bugün, yarın harb ilân edecek | olurlarsa bilâmukavemet Çatalcaya ve v | rinievvelin on beşine doğru harbe gr oynamağa başladılar. Devrenin yarı. İ sından sonra Pera hücümlarile geçen | İstanbula geleceklerdir.) Azası bu kansatte bulunan ve ka- naatini önüne gelene söyliyen bir Ka- bineden ne hayır beklenebilirdi? Artık Babıâli arzu etsin, etmesin harp ictinabı kabil olamıyacak bir rad- deye gelmiş gibi görünüyordu. Balkanlı müttefikler «Fırsata saçla- rTindan yakalıyarak» (1) kalblerini ke- miren kin ve hırslarile eski metbuları- nın üstüne atılmakta gecikmiyecekler- di. Arnavutlar Türkleri üç sene yora- rak onlara az hizmet etmiş değiller. di! Hükümetten kopardıkları müsaa- de ve imtiyazlar da şimdi Balkan müt- tefikleri için siyasi taleblerinde Avru- pa nazarında kendilerini haklı göste. recek bir zemin teşkil eylemişti. | Arnavutlarla Türkler arasındaki şid- detli gerginliğin dahi harp esnasında Balkanlıların çok işine yaraması ih- timali pek kuvvetli idi! Le Temps gâzelesinin Sırp muha- biri Ren& Puaux'nun De Sofla â Tcha- taldja eserinde yazdığına göre: (Babıâli tarafından Sırbistanı Bul- gar ittifakından ayırmak için son gün- lerde boş yere teşebbüslerde bulunul- du. Rusya Romanyanın bitaraf kalma. sını temin etmişti. Bütçesine hayli munzam tahsisat almasına rağmen Avusturya hükümetinin de askerce bir müdahalede bulunmağa niyeti olma- dığı görülüyordu.) Gerek Romanya, gerek Avusturya Balkanlarda harp çıkarsa hasıl olacak vaziyete göre hareket serbestilerini mus hafaza etmeği muvafık buluyorlardı. Rusyanın Paris elçisi İzvolski me- zunen Sen Petersburga gitmişti, Ay. detinde Fransa Bâşvekili Puankare'ye Sazanofun (Babıâl Makedonya hıris- tiyanlarına hakiki ve fiili imtiyazlar vermezse Bulgarları durdurmak kabil olamıyacağını) söylediğini bildirdik- ten sonra şunu da ilâve etmişti. (2) Sazanof kaniğdir ve bu kanaatin hüsulüne sebepleri de vardır ki, Bul garistan bütün Balkanları harekete getirmek üzere Karadağın bir teşeb- büsüne intizar ediyor. Kendisi de teş- recektir. Bu sözler eylülün yirmi ikisinden evvel söylenmişti. Tertip böyle tatbik edildi! Bulgar hükümeti Sobzanyanın fev- kalâde içtimgında elli milyon levalık fevkalâde tahsisat aldi, Balkanların en küçük, fakat çetin mübarizi Karadağ da 1912 teşrinlevve. linin sekizinde muhasamatı açtı. Erte- si günü İstanbuldaki maslahatgüzarı vasıtasile Osmanl: devletine harp ilân eylediğini tebliğ etti, Bunu Balkan devletlerinin resmen seferberlik ilân etmeleri takip eyledi, Babiâli de bünz ayni karar ile muka- belede bulundu Makedonya hiristiyanlarına karşı şiddetli bir sempati besliyen en büyük Rus ve İngiliz ricalinin bile bu srada kanaatleri şu görünüyordu: (Meselenin en iyi hal şekli Osmanlı ordularının muvaffakıyetidir; çünkü bu orduları istenlidiği vakit durdur- mak, ıslah edilecek bir statüko ve Bal- kanlıları tatmin edecek bazı ıslahat ile işin içinden çıkmak mümkün olabi- ir. Fakat küçük Balkan devletleri ga- dip gelirlerse vaziyet bambaşka bir su- rTette tecelli edecek, büsbütün karışa- caktır.) Kral Ferdinandın askerleri İstanbu- Ja girerlerse Rusya Karadeniz donan- masını Boğaziçine gönderecek, İngiliz donanması da tabi! bunu takip edecek. ti, Bulgarlar İstanbulda, bu iki donan- ma Boğaziçinde karşı karşıya! Elbette Avusturya da karada boş durmıyacak- ti! Avrupayı böyle bir vaziyette gör- mekten ise Türklerin galebesi şüphe yok, ki Avrupa hesabına da çok eh- ven olacaktı! Karadağın Osmanlı devletine harb ilân eylediği gün Rusya Hariciye Na- rı Sazanof Parise gidiyordu; Beriin- den geçerken Almanya Başvekili Ki- derlen - Vehter ile uzun bir mülâkat esnasında Almanya Başvekili Sazano- fun yüzüne karşı: — Rusya Balkan hükümetlerin! Tür. kiye aleyhine harbe sürüklemiştir. de. miş, Sanazof da Balkan ittinadında Rusyanın babalık vazifesini gördüğü- nü inkâr etmemiş, ancak bu ittihadı tedafüi bir maksadla meydana getir- diğini beyan eylemişti (3) Rus ricali hayli endişe içinde bulu- nuyorlardı. Yangının mevgii kalması- f mı isteyen ve Osmanlı ordularının ga- Mib geleceğine büyük ihtimal veren Avrupa Kabineleri bu defa ara da bir anlaşma husulünde istical göster- diler, Berlin muahedesini imza etmiş bü- yük devletler namına Avusturya ve Rusya hükümetleri 8 teşrinlevvel 1912 tarihli bir nota ile müttefiklere şu nok- taları bildirdiler: 1 — Devletler sulhü bozmak ihtima» li olan bütün tedbirleri tasvip etmez- der; 2 — Devletler padişahın hükümran- lık haklarına ve Osmanlı tamamiyeti mülkiyesine halel gelmemek üzere Ben lin muahedesinin 23 üncü maddesi mucibince Rumelide ıslahatı ele ala- caklardır, 3 — Balkanlarda barp zuhur edecek olursa sonunda Rumelide mülken sta- tüko hakkında hiç bir tadili kabul et- miyeceklerdir. Babıâliye de ayni tarihte ve ayni mealde bir nota verdiler, Rusya ve Avusturya elçilerini kabul ile notayı alırken Bulgar Büşvekili Ge. gof: — Heyhat! Seferberlik ilân edilmiş tör! -cevabile iktifa etti. 1877 de Petersburgta İngiliz elçisi Lord Loftus Osmanlı devletile bir an- laşma imkânı mevcud bulunduğunu söylediği vakıt Gorçâkof Ayni sözleri irad eylemişti! Balkanlı müttefikler devletlerin no- tasını nazikfne reddedeceklerdi, Fa- kat askerlerinin tecemmüü itmam edilmek lAzımdı. Kabine içtimaları ya- pılacak, müttefikler aralarında mü. zakere ve istişareler icra edecek, vesi- Jeler bulunarak tam hazırlanıncaya kadar iş uzatılacaktı! Durulmıyacak- tı; harp olacaktı, Bu ancak bir gtin meselesi idi? Bulgarlara yardım için Bırp asker- lerinin Sofyadan Türkiye hududuna doğru geçtikleri görülüyordu. (4) Ge- ferberliğin itmamına kadar daha bir Yapılan müzakere ve | ticesi şu oldu: lke Büyük devletlere Babâllden bir 06- vap alabilecek kadar vakit bırakıldı. Balkanlı müttefikler de büyük devlet- lerin Babiâliye yaptıkları yolda bir tek. lif ile müştereken harekete geçmeğe ve Babâliden: (Arkası var) (1) Bu tabir. Bulgaristanın Roma elçisi olup Balkan ittifakının skdinde hha rol oynamış olan Rizolundur, (2) Poinearâ: Les Balkans en fey, 48) Kari Helferih: Büyük Barbin evve- Miyatı, (4 Rene Puaux: De Sofig â Tuhataldja, A,