i ; Trakyada kalkınma İzmir Fuarındaki İzmir Fuarından bir gece manzarası İzmir (Akşam) — Trakya ne idi, ne oldu? Bunu anlamak için İzmir En- termasyonal Fuarındaki Trakya pavi- yonunu gezmek ve görmek kâfidir. Trakya paviyonu görünüş itibarile kü. çüktür, yanıbaşında daha büyük pa- viyonlar arasına &sıkışmıştır. Fakat mühteviyatı itiberile en zengin pavi- yonlardan sayılabilir. Programlı, me- todlu çalışma sayesinde Trakyanın de- | &lişen çehresini orada görebilirsiniz. Trakyanın zirai, ticari, iktisadi, imar ve kültür hareketleri hep bu küçük, fakat zengin paviyonda toplanmıştır. Trakyada üç mühim mevzu vardır. Biribirine bağlı ve programlı bir şekil de emin adımalrla İlerliyen bü mevzu- lar (nüfus kesafeti, zirai ve iktisadi kalkınma, bayındırlık) tır. Paviyonu ziyaret edenlerin Üzerinde ehemmiyet» le durdukları bu üç mevzudur. Haki- kat halde Trakya, İzmir Enternasyo- nal Fuarında Sendini pek güzel tanıt. makta ve tanıyanlar üzerinde Trakya paviyonu güzel bir intiba bırakmakta- dır. Trakyanın ber bakımdan randı- man dolu varlığını bu seneki paviyon- da tebarrüz ettirenler ve buna mu- vaffak olanlar Tekirdağ Ticaret odası umumi kâtibi B. Fehmi Ünal ile Umu- mi müfettişlik Köy bürosu şeflerinden B. Ahmed Özgirgindir. Bu iki genç, mütevazı, fakat anlayışlı çalışmalarile çok iyi muvaffak olmuşlardır. İzmir Fuarını gezenlerin hemen hepsi de Trukya paviyonunu gezmek- te, arkadaşlarını kaybedenler orada tekrar buluşmaktadırlar. Trakya pa- viyonu, ziyaretçi noktasından dalma doludur. Kapısında duran iki metre boyundaki muhacir delikanlısı, güler yüzile sizi karşılar, eli, beyaz kuşağı- nın arasında olduğu halde: — Buyurun; der, Trakyanın top- rak ve hayvan mahsullerini, şöhret kazanmış çeşitli şaraplarını, bilhassa Mutuk ve Mürefte şaraplarını, deniz mahsullerini, meyva ve diğer mahisu- lât, mamulât ve masnuntını paviyon- da bulabilirsiniz. Birinci standdan s0- nuncuya kadar her mahsul hakkında verilen izahat ziyaretçiyi oyalıyor ve istifadesini temin ediyor. E! işi ve aile yatına ait iki vitrinli standda 160 par 930 - 940 ders yılında vilây çok rağbet görüyer Aydın (Akşam) — vilâyetimizde kültür faaliyeti her yıl inkişaf etmektedir. tte Bölge Sanat okulu ile Aydın ve Nazilli ortamek- Trakya paviyonu ça el ve ev İşi teşhir edilmektedir. Her biri biribirinden güze! bu bedii zevke çok uygun sanat eserleri çok kiymet. Hidir. Bir standda Trakyanın mühim istihsal merkezlerinin harita üzerin de yerleri gösterilmiştir. Trakyanın ko operatif hareketleri de renkli ampul- lerle gösterilmiştir Dört rilâyeti ve Umumi müfet bölgesini bir kül olarak ihtiva Dür viyon, taşından, toprağından hayat | fışkıran güzel ve yeşil Trakyayı.tam | mânasile anlatmaktadır. Burada an- | laşılıyor ki, Trakyada her yıl 350 bin ton hububat, 50,000 ton bakliyat ve 250 bin ton sınai nebatat, 40 bin ton da yaş üzüm istihsal edilmektedir. : Püviyonda 150 nevi mahsul, mamu- lât ve masnuat nümunesi vardır. Köy kalkınmasını ait işler de çok zengin. dir. Arıcılık, fenni nalband, sağlık, ta- rımbaşı adlı çeşitli matbu eserler Trak. ya köylüsünün refah dolu istikbalini göstermektedir. Fenni ziraat, hayvan bakımı, aygır depoları, inekhâneler, kollektif fidanlıklar, kâvaklıklar, in- kişafa doğru emin adımlarla ilerilen- diğine birer delildir. Dört senedenberi İzmir Fuarına fasılasız iştirak eden Trakya için önümüzdeki yıl daha bü- yük bir paviyon inşa edileceği de ha- ber alınmıştır. Bu itibarla da Trakya Umumi müfettişi general Kâzım Diri- ği tebrik etmeği bir vazife sayariz. ... 9 eylül, İzmirin Kurtuluş bayramı- dır, O gün civar vilâyet ve kazalardan İzmire gelecek on binlerce halkın işti- rakile kurtuluş şenlikleri yapılacaktır. 9 eylül gecesi İzmir Fuarında ziyaret. çilerin hoş vakit geçirmeleri için muh- telif eğlenceler yapılacak ve bunlara ait zengin bir program tatbik oluna- caktır. O gece, Fuar komitesinin ha. zırladığı binlerce hava fişeği Fuarda suni göl üzerinde yakilâcak ve mua zam bir şehrâyin yapılacaktır. Apartıman sahipleri Boş dairelerinize hemen iyi kiracı bulmak için «Akşam. m KÜÇÜK İLÂNLARI'ndan isti fade ediniz, teplerinden başka 102 şehir, kasaba ve köy ilkokulu faaliyette bulunmuştur. Kaza merkezlerinde, r eden yeni okullar tan #ayede vilâyette okuyup y tep binası görünü & ve köyler de başlanan ve sayısı yükselmekte devam anme& talebe sayısı yüzde 50 daha artacaktır. azma bilmiyen kimse kalmıyacaktır. Yukardaki re- ie, rn şimdiye kadar mektepsiz kalmış olan İmer köyünde yeni inşa Bu gm AEŞAM Yeni Ankara müddeiumumisi Adliye baş r müfettişi B. Arif , Yazar tayin edildi . Yeni Ankara müddetumumili- © gine adiiye baş- müfettişi B. Arif 'Yazar tayin olun- B. Arif Kıymetli bir eni Söke, (Akşam) — Sökenin kıy- metli zenginlerin den merhum Ha- ” cı Maji (paşa) nın oğlu B. Hüse- yin Özbaş, kaza- ya bağı Özbaş köyünde üç der- saneli bir mek- tep binası ve bir cami inşa ettirmektedir. Mektep ve cami, on iki bin liraya çıkacaktır. B. Hüseyin Özbaş, Söke- ye çekilecek telefon hattı için demir direk mübayaasına sarfedilmek üze. re de bin lira teberrü etmiştir. Bu kıymetli yurddaş, bundan evvel de, Sökede bir mektep binası yaptırmış ve buna kızının adını vermişti. Yu- karıdaki resimde bu kıymetli zat görünüyor, Aydın mebuslarının tedkikleri Bozdoğan, (Akşam) — Aydın me- buslarından B. Mümtaz Kaynak, Adnan Mendres, Nuri Göktepe, Dr. Şakir ve Aydın parti başkanı B, E- tem Mendres Bozdoğana gelerek müntehiplerile temas etmiş, dilek ve ihtiyaçlarını öğrenmişlerdir. Halk, bahçe ve bağlarında oldukları halde mebuslarımızın geldiğini haber alın- ca kâza merkezine inmiş, mebuslari- le Halkevi salonunda görüşmüşler- dir. Dilekler arasında ezcümle Akçay nehrinin tuğyanının önüne geçilme- si Için tedbir ahnması, münbit ara- zinin su altında kalmaktan kurtan!. ması, kazada bir eczane açtırılma- İ sını, orman ve ziraat işlerinde gör- dükleri zorluklarıy kaldırılarak ko- ruluk gösterilmesi vardır, Yukarıda- ki resimde Aydın mebusları ve parti başkanı, Bozdoğanlılarla birlikte gö- rünüyor Kaçak dinamitler Gümrük ve muhafaza memurları Haliçte Tekirdağ iskelesi cıvarında boşi küfeler Ne ehemmiyetli surette meş- gul olan birisini görerek kendisini ta- rassuda başlâmışlardır. Dursun adın. da olan bu şahsın vaziyeti fazla şüp- heyi celbettiğinden muhafaşa me- murları küfeleri araştırmağa başla. mışlardır. Arama neticesinde küfelerde 710 dinamit sucuğu bulunmuştur. İnhi- sarlar kanununa aykırı olarak balık tutmak için kaçırılan bu dinamitler, Zonguldakta maden ocaklarında kul İânılan maddelerdendir. Dursun, ya- halandığı vakit, bulunan dinamitle- rin kendisine nit olmadığını, biraz ey- vel yanında bulunup cürmü meşihrub esnasında kaçan hüviyeti meçhul bi- risine ait olduğunu söylemiştir. Ka çan adam aranmaktadır. Sabıkalı kadın yankesici Sabıkalı yankesicilerden Muzaffer Deniz evvelki akşam tramvayla Çar- gıkapıya giderken yolculardan Zehra adında bir kadının koynundan para çantasmı çalmıştır, Zehranm müra- caalı ve sabıkalıların resimleri ara sından teşhisi üzerine Muzaffer De- niz yakalanarak mahkemeye verilmiş» tir. Dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde muhakeme edi. len Muzaffer: — Ben kimsenin çantasını çalma- dım, Davacıyı da tanımam. Üç sene evvel evlendim, yankesiciliğe de tör- be ettim. Böyle şeyler yapmıyorum. Sabıkalı olduğum için dalma beni yakalıyorlar, demiştir. Şahillerin çağrılması için muha- MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABLÂLI Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Tefrika No. 96 Kont Berchtold'un Islahat projesi, bunun Avrupadaki akisleri — Rusya ittifak muahedesi muci- bince (Veto) hakkına maliktir. Bunu takdirde kabulünü bir teşvik mahiyetinde addeylemiş olan Balkanlılar bunu hiç iyi görmiyeceklerdir. Bu ittifakı tas- vip, belki de evvelden teshil ve himaye eylemekle bir meharet eseri gösterdi- ğine ve Balkanlarda Rus nüfuzunu kuvvetlendirdiğine kani olan Rusya Kabinesi meharetinin kurbanı olacak- tar. (Yalmız Rusya kabinesi değil, Rus- ya çarlığı da bu «meharetino kurbanı olmuştur! Çünkü Balkan harbinde galibiyetle, Sıbistanın emellerine vüs- at vermesi Bosna hâdisesini, buda rd şu beyanatta bulunmuştur: (1) (Avrupa muzaaf bir hatada bulun- muştur: Evvelâ geç hareket etmiştir; sonra da bizim hedefimiz ve hareket kabiliyet ve kudretimiz hakkında yan- ış bir teşhis koymuştur. Avrupa için Balkan meselesile iştiğal zamanı ne bundan üç hafta evvelki seferberlik idi, ne de üç, beş ay evvel Bulgar - Sarp ittifakı meydana atıldığı ve Bos- koviçin Atinadaki misyonile elde et. tiği netice sırasında idi; Avrupa bun- dan bir sene evvel Osmanlı - İtalya muharebesi çıktığı günlerde bu mese- Jeyi ele almalıydı. O esnada Avrupa diplomasisi Make- donya meselesini halletmek için Bal Kan devletlerinin hüdusunu ümidsiz- Tik içinde çoktanberi bekledikleri bir Siyasi vaziyetten istifadeye kalkışa- caklarını nasıl anlıyamadı? Bu bir senelik mehel bizim ittihadı- mızı tahakkuk ettirmeğe müsait oldu. O kadar Türk muhibbi ve sulhper- ver bir devlet adamı olan Geşof ancak bu bir sene içindedir ki müsellâh hare ketin en azimli taraftarı olabilmiştir. Müteveffa üstadım Milovan Milovano- viç Sırbistanla Bulgaristanın ittihadı- nı büyük bir siyasi umde ittihaz et mişti. Onun bu derin akıl ve kiyaset düsturunu biz ancak pek uzun süren. bir müddette tatbikat sahasına koya- bildik, Her hangi bir fırsatın bu ittihadı mecburen vücude getireceğini anla- mamak Avrupanın birinci hatası oldu. İkinci hata da Balkan hükümetleri- ni Gladston'un gözlüklerle görmek- te devam edilmesidir, 700,000 süngümüz ve 1500 topumuz olduğu hesap edilmedi. Bizim Avrupa ailesinin küçük ço- cukları olduğumuz, kuru ekmek re- jimine tabi tutulur, yahut tekdir edi. Jirsek rahat duracağımız fikrine o ka- dar alışılmıştır ki yetişkin olduğumuz anlaşılamadı; iddialarımızı tahakkuk ettirebileceğimize son dakikaya kadar inanılmadı. Seferberliğimiz pahalı bir de nefret ettiğimiz bir rejime nihayet vermek için bir daha elimize geçemi- yecek ajan böyle bir fırsatı kaybede- meyiz.) (2) Dört Balkan devletinin ittifakı Av- rupada mütehalif akislerle mühim bir siyasi çalkantı uyandırmıştı. Fakat bu akisler jik günlerde Babıdliye ka- dar varamamıştı. Balkan ittifakının katiyet kesbettiği günlerde idi ki Ha. riciye Nazıri Asim bey Mebusan Mec. lisinde: — Balkanlardan imanım kadar eminim! Diye büyük söz söyliyerek teminat vermişti, Hariçten alınan, daha doğrusu ve- rilen «haberler» Babıâliden vaziyetin vahametini gizliyordul Gazi Ahmed Muhtar paşanın Bü- yük Kabinesinde Hariciye Nazırı olan Kapriyel Noradonkyan efendiye Rus- ya Balkanlarda muharebenin katiyen vaki olmıyacağını temin eylemişti! Hükümetin temas ettiği ecnebi si. yasi rical ve mahafilin hiçbiri bu yol da teminati diriğ etmiyordu! Parasızlık masarifin kısaltılmasını istilzam ediyordu. Kabine, Rumelide- ki, muallem, tecrübelerle olgun, pişkin hale gelmiş güzide 60,000 askeri terhis etti! 'Times gazetesi, Sofyadan aldığı ma lümat ile (Yunanistan, Sırbistan, Bul- garistan ve Karadağ arasında bir mu- ahede akdedildiği keyfiyetine artık emri vaki nazarile bakılmaktadır.) Diye bir haber neşretmişti. Babiâli ancak 1912 eylülünün son. larında Sırp - Bulgar ittifakından ha- berdar olabilmişti. Hariciye Nazırı Kapriyel Noradonkyan efendi bunu açıkça «tecavüzi bir ittifak. olarak gördüğünü Fransa elçisi Bompara bil- dirmişti. (3) Bulgarların Edimeye âni bir hü. cumları ihlimali karşısında Osmanlı hükümeti Rümelide on redif fırkasını silâh altına davet etmek mecburiyeti- ni hissetmişli, Elindeki muallem aske- ri terhisten sonra redifleri toplamak? Kont Berehtold, Rumelide ademi merkeziyet esası üzerine 14 ağustos ta- rihli bir ıslahat projesi hazırlamıştı. — Bu, pek mahirane bir eserdi. İki ta rafı keskin bir kılıca benziyordu; Bu- nunla hem Balkanlarda statüko mu- hafaza edilecekti, hem bozulabile- cekti! Bu proje ile (Osmanlı hükümetinin keyfi hareketine karşı Rumeli vilâyet. lerini himaye edecek bir ademi merke- ziyet sisteminin) Avrupa konserince tedkik edilmesi isteniliyordu. Bu yolda ıslahat otonomiye, otono- mi de Rumelinin Osmanlı ülkesinden ayrılmasına müncer olacaktı. Bu neti- ce İse Avrupada büyük ihtilâflara s8- bebiyet verebilirdi, Projeye göre: Avusturya, Balkanlarda hususi bir siyaset takip etmiyecekti. Fakat Avru- pa hükümetlerine karşı Balkan aha- lisinin avukatı sıfatını takınan bu dev. let Arnavudlaria Makedonya huristi- yanları için ademi merkeziyet sistemi, nin tatbikini istemekle, bunların sa- kin oldukları yerleri merkezden ayır. mak fikrini de takip ediyordu. Bu ay- nlıktan istifadeye en kuvvetli namzed Avusturya ileBul igaristan olacak gibi görünüyordu. Bosna - Herseği yutan aç gözlü bü- yük komşuya Selânik yolunu açmak küçük Balkan devletlerinin işlerine gelmezdi. Teklifin samimiyetinde her tarafça şüpheler uyandı, Avusturyanın «kestaneleri ateşten kendisi yemek için çekmek» islediğini düşünen İtal ya İle Rusyanın Avrupa konserini Avusturya emellerine âlet olmağa mü- saade etmiyecekleri tabil idi. Avusturya, bu teklifile Babiâliyi de memnun etmemişti. Vükelâ heyeti bu teklifin kabulü halk nazarında kendi mevkilerini sarsacağını düşünüyordu. Londra elçisi Tevfik paşa, İngiltere Hariciye müsteşarını ziyaret ederek: — Avusturya teklifinin fi'le konul. ması, Osmanlı Vükelâ Heyetini takvi. ye edecek yerde otoritesine muzır ola» caktır; demişti, (4) (3) Raymond Poincarö: Les Balkans en dow. (4) Polncanâ; Les Balkans en fo,