31 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
POLİTİKA Son siyasi müzakereler Svyetler Birliğinin, İngiltere ve Fransa ile siyasi ve askeri müzakereler. Ten vazgeçip te Almunya ile anlaşması üzerine Avrupada vaziyet gerginleş- miştir, Çünkü Almanya, Üçler ittifakının meydana gelmediğini görünce, Lehistan ile dâvasını bir an evvel kuvvetle halletmek için seferberliğini yapmış ve Slovakyayı da askeri işgal altına alarak Lehistanı cenuptan sar- mıştır, Lehistan dahi şarktan ve garpten Alman askeri kuvvetleri ve denir- den de Alman donanması tarafından tehdid edilen koridorda, seferberlik Me mevcudunu iki milyona çıkardığı ordusunun kısmı küllisini yığmıştır. Diğer taraftan İngiltere, Lehistan ile Iş birliğini tam bir askeri itti- fak haline getirmiş ve Lehistan ile Fransa arasındaki eski askeri ittifak te teyid edilmiştir. Almanya ile Lehistanın biribirinin boğazına (atılmağa (hazırlanmış olmaları ve bu yüzden çıkacak bir harbe İngiltere ile Fransanın İştirak et- meleri muhakkak bulünması üzerine Avrupa sulhu son derecede tehlike- de kalmıştır. Tam bu sırada sulhu kurtarmak için son bir çare olarak üç büyük devletin mukadderatını ellerinde tutan B. Hitler, B. Chamberlain ve B. Daladier arasında hususi mektuplar teati edilerek anlaşma imkânları aranmaktadır. B. Hitler ile Fransız Başvekili arasında teati edilen mektup- lardan bir netice çıkmadı. B, Daladier Almanyanın Lehistan ile anlaşmak için temasta bulunulmasını istemiş ve bu işte Fransanın vesatette bulun masını teklif etmiştir. B. Hitler, Lehistan ile temastan bir fayda çıkmıyacağını bildirmiş ve bügün Fransığlar Almanların yerinde olsalardı Danzigin ve koridorun şimdiki vaziyetine asla tahammül edemezler, demiştir. Şimdi de B, Hitler ile B, Chamberlain arasında oOmektupların te atisi devam ediyor. İki taraf ta müzakere kapısını kapatmağa ta- raftar bulunmuyor. Maahaza İngiliz (e Başvekili (o bülün © meselenin Lehistan ile Almanya arasındaki dâvanın tarzı halline bağlı bulunduğunu ve İngilterenin Lebistanı müdafaadan vazgeçemiyeceğini şimdiden kati olarak bildirmiştir, İngilterenin verdiği bu cevabı Almanya ulu orta red- delmediğinden müzakere kapısı açık kalmıştır. AKŞAM Malatyanın güzel meyva- ları fuarda teşhir ediliyor Fuarı ziyaret edenler, Malatya pavi- yonunun meyvalarını takdir ediyorlar İzmir (Akşam) — Malatya mey- va bolluğunun bir diyarı ve Türk yurdunun (yeşil bir bucağıdır. Ma- latyanın toprak, hayvan mahsul. leri ve bilhassa kuru meyvaları kayısı, dut, şefta- isi Türkiyenin en önemli ihraç mad» deleri (o arasında gelir, İzmir Fuarında Malatyayı bu meb zul o maddelerile görmek kabildir. Sergi sarayından giren bütün ziya- retçileri ilgiliyen yegüne mevzu ku. ru omeyvalardır., Sergiye girenleri kendine çeken bu paviyonda kayısı, pestil ve dut kuru- su ve daha birçok istihsal maddeleri itina ile satanlar içinde süslenmiş Malatya paviyonundan bir köşe İstanbul ve bir kısmını Mersin vası- tasile ihraç etmektedir. Malatyada bu kuru meyvalar altın rengi par- lamakta ve bu paviyon diğer pavi- yonlar arasında dikkat nazarı celbe- der bir durum arzetmektedir. Pek mütevazi bir şekilde tanzim ve dekore edilmiş bu paviyonun her | köşesi Malatyanın iktisadi varlığını tebarüz ettirmektedir. Fuarda Malatyayı ziyaretçilere ta- nıtmak maksadile İzmire gelen Ma- latya ticaret harekâtının bir mümes- sili ve ticaret odasının başkâtibi Ma- latya hakkında izahat vermekte ve bu güzel yurt parçasının İstihsal maddelerini hakiki rakamlarile ifa- de etmektedir. Sergiye girenlerin diğer paviyon- lar arasından sıyrılarak Malatyaya doğru İerlediklerine şahit olmak mümkündür. Bu paviyonun etrafı zi- yaretçilerle dolu. Malatya senede 120 bin ton hubü- bat, 2 bin ton bakliyat 20 binton kuru meyva, 1,500 ton tütün, 25 ton bal, 250 bin ton pamuk, 250 ton pi- rinç, 50 ton kitre, 100 ton mazı ve 20 ton afyon istihsal etmekte ve bu mühim . istihsalâtının bir kısmını yeni eserler de çoktur, Şehrin güzel- leşmesi için modem bir Halkevi bi- nası, Belediye, park ve yeni betonar- me mağazalar, apartımanlar ve do- layısile diğer bayındırlık alanındaki faaliyet artmakta ve inkişafa doğru emin adımlarla gidilmektedir, İzmir Fuarında bir paviyon açmak surelile Malatyayı Fuar ziyaretçile- rine tanıtan Malatya valisini tebrik ve takdir etmemek elden gelmez. Çocuğunuza Dadı Bulmak için «Akşam» KÜÇÜK İLANLARI En süratlı ve en ucuz vasıtadır. Uzuvlarını kaybedenlere sunilerini yapan meşhur bir imalâthane Viyanalı ressam ve heykeltıraş Hen- ningin (o atelyesi gittikçe | şöhret kazanıyor. Umu- mi harpte kulak- larını, burunları- nı veya parmak- larını okaybeden- lere takma uzuv- lar yapmakla işe başlayan Hennin- gin atelyesi buğün yüzlerce çehre kalıplarile doludur. Bu kalıplar kaza neticesinde çirkinleşen insanları tas- vir eden kalıplardır. Henning, kendi- sine müracaat eden kazazedelerin ev- velâ kalıplarını çıkarıyor, bunları €- ki hale getirmek için eksik olan ta- raflarını tamamlıyor, Sonra- kalıbı yeni vaziyette kazazedeye gösteriyor. Kazazede beğenirse o zaman takmak kısımlarını hazırlıyor ve kazazedenin cildi r de boyiyarak yerlerine takıyor. Böyle takma uzuvlarla dolaşan in- sanlar o kadar tabii görünüyorlar ki onlârı eski hallerinden ayırd etmek mümkün değildir. Henningin takma Uzuvlarla eksik taraflarını tamam- ladığı insanların üç türlü fotoğraf- ları vardır. Bunlardan birincisi ka- zadan evvelki hali, ikincisi kazadan sonraki hali ve üçüncüsü de suni uzuv takıldıktan sonraki hali göster- mektedir, Bu resimlerden birincisile Üçüncüsü biribirinden tamlamile fark- sızdır Henning bugünkü cerrablık ilmi- nin tamamile muvaffak olamadığı şeye ağrısız, sızisız ve ameliyatsız muvaffak olduğu için şöhreti art- maktadır. Cerrahlar da eksik uzuv- İki zehirlenme vakası ik bir aile ile bir hizmetçi hastaneye kaldırıldılar Lâlelide Koska caddesinde Şehna- meci sokak 15 numarada oturan mu- allim Şerefin hizmetçisi 20 yaşlarında Ayşe, kalaysız kaptan yemek yediğin- den zehirlenmiş, baygın bir halde Ha- seki hastanesine kaldırılmıştır. Beşiktaşta Kılıçali mahallesinde oturan yedi kişilik bir ale dün akşam yedikleri paçadan zehirlenmişlerdir. Paça bir gün evvel pişmiş ve kalaysız kapta kalmıştır. Zehirlenen Fatma, Rezan, Fahrün- nisa, Sabiha, Kemal, Handan ve Hafi- senin civardan çağırılan doktor tara» fından tedavileri yapılmak istenmiş tleri tehlikeli görüldüğün- den, Beyoğlu hastanesine kaldırılmış- lardır. Attan düştü, yaralandı Beşiktaşta Vapur iskelesi sokağın- da 17 numarada oturan ve sakalık ya- pan Şebinkarahisarlı Mehmed Ali sa- ka beygirinden düşmüş, ağır surette yaralanmıştır. Mehmed Ali baygın bir halde Beyoğlu hastanesine kaldın. mıştır. Ağ Fuar futbol müsabakalari İzmir 30 (Telefonla) — 2 eylülde başlıyacak ve üç gün devam edecek Fuar futbol müsabakaları için hazır- lıklar bitmiştir. İstanbul muhtelit ta- kımı bugün geldi ve İzmir sporcuları tarafından karşılandılar. Ankara te- kımı da 1 eylülde gelecektir. Iğdırda yeni hükümet konaği Iğdır 30 — Doğunun güzel kasaba» larından biri olan Iğdırda yapılan hü- kümet konağının açılış merasimi dün yapılmıştır. Askerlik şubesine davet Fatih kaymakamlığından: Askerlik şubesinin 11/264 sırasında kayıtlı 8 sınıf muamele memuru 1296 doğumlu Hasan Tahsin oğlu Eyüb'ün şubeye müracaatı ilân olunur. d Viyanalı ressam ve heykeltraş Henning'in atelye: san uzuvlarile doludur. Heykeltraşın şöhreti de gün geçtik- çe artmaktadır. Umumi harpte veya şehirlerde vesaiti nakliye kazalarında burunlarını, kulaklarını, ellerini ve ayaklarını kaybedenler bu müesseseye müracaat ederek noksanlarını mükemmelen telâfi ettiriyorlar. En fazla ka- zaya uğrıyan insan uzuvları burun ve ellerdir. Henning'in atelyesinde bunların pek meharetle yapılmış nümuneleri vardır. Hususi bir tutkalla derhal yapıstırılmaktadırlar. larm yerlerine başkalarını ekliyor- larsa da bunda yüzde yüz muvaffak olamıyorlar, Evvelâ bu ekler büyük xtıraplar neticesinde yerlerine konu- labiliyor, sonra da ne kadar Olsa ameliyatta dikiş yerleri bir iz birs- kıyor. Halbuki Henningin yüz pro- tezi dediği kalıplarda hiç bir İz yok- tur, Umumi harpten sonra otomobiller taammüm edelidenberi Henning de çok para kazanmaktadır, Çünkü her gün otomobil kazası neticesinde ağ- zını, burnunu, kulağını veya parma: ğını kaybeden sürat budalaları eksik olmuyor, Onun İçin Henning'in atel- yesi bedeni vücud parçalarının ka- lıplarile doludur. Bu kalıplar sakla- nıyor ve icabında onlara göre yeni protezler dökülerek sahibinin eksik tarafına takılıyor, Buna takılmaktan ziyade yapıştırılıyor denilebilir. Çün- kü Henning'in suni uzuvları yapış- tırmak için hususi bir tutkalı var. dır, Atelyede en ziyade imal edilen uzuv parçaları burunla parmaklar- dır. İnsanların kazalar neticesinde en ziyade ya burunlarını veyahud parmaklarını zayi ettikleri sabit ol- maktadır. En cok değiştirilmesine lüzum görülen üzuv ise burun imiş. Çünkü yüzde bir çıkıntı teşkil ettiği için takma burun şuraya bu- raya çarparak bo zuluyormuş. Eenning'in ima- lâthanesi hatıra- larla doludur, Çün. kü kendisine mü- facaat eden İnsanlar mevzuubahs uzuvlarını nasıl kaybettiklerini bü- tün tafsilâtile anlatıyorlar. Bunların ârasında en ziyade dikkati celbeden bir karıkotanın burun hikâyesidir, BW kari ile koca bir gün kavga ediyorlar, kadın hiddelini yenemiyerek kocası- nm burnunu isirarak koparıyor, bu- nun üzerine kocası da kadına hücüm ederek kadının burnunu dişleri ara- sına alıp yerinden çıkarıyor. Bir müğ det sonra barışıyorlarsa da ikisi de burunsuz kalıyorlar ve nihayet Hen- ninge müracaatla birer takma burun yaptırıp o acı kavga hatırasının izle- rini sildiriyorlar Hemning'in “umumi harptenberi devam eden bu faaliyetinin büyük sosyal ehemmiyeti de vardır. Gerek umumi harpte gerekse salr suretle olsun yüzleri bakılamıyacak kadar çirkinleşmiş bir çok insanlar vardır ki bunlar kusurlarile karşılarındaki- ni iğrendirmemiek için insan içine çıkamazlar, Henning'in icadı işte en ziyade bu gibi insanların maneviya- tı üzerinde müessir olmaktadır. Bu insanlar yalnız tekrar hemcinsinin arasına karışmakla kalmıyorlar, Aynı zamanda kolaylıkla tekrar iş bularak maişetlerini temin ediyorlar, uni in- GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ B. Hitlerin Fransaya cevabında bahsettiği Sarre havzası meselesi B. Hitler Fransiz Başvekili B. Dala- dier'nin mesajına verdiği cevapta «Sar- re havzası Almanyaya avdet ettikten sonra Fransayı alâkadar eden bütün emellerimden vaz geçtim» dedi. Sarre havzası meselesi şudur" Versailles mu&hedesi ile Almanya- run garbindeki Sarre kömür havzası on beş sene müddetle Cemiyeti Akvam idaresine tevdi edilmiş ve kömür ocak-| larının işletilmesi hakki da Fransaya | verilmişti, Müddet bittikten sonra Sar-| re ahalisi Almanyaya avdet, vaziyetin | muhafazası veya Fransaya ilhak şık- larından birini reyi âmle (Piöbiscite) tayin edebilecekti. Muahede halkın kendi mukadderatını tayin etmek hakkını kullanması için 1935 senesini tayin etmişti. 1933 de Alman hükümeti bu mem- leketin Almanyaya dönmesini karar. laştırmak için daha fazla beklenil. memesini Fransaya teklif etti. Paris hükümeti muahedeler metninin har- fiyen-tatbikini ve Cemiyeti Akvama mahsus salâhiyetlerin muhafazasını temin maksadile bu teklifi kabul ot- medi, Bunun üzerine Nazi propagandası ileride Sarre'da yapılacak reyiâmı parlak bir zafer haline getirmek için olanca kuvvetile fanliyete geçti, O ka- dar ki, bir aralık Fransız - Alman münasebetlerinin tehlikeye düşmesi. ni mucip olacak hâdiselerden korkul- mıya başlandı. Fransa bu tehlikeli devre esnasında o mıntakanın beynel- milel bir kuvvet tarafından işgal altı- na alınmasını temin etti, Nihayet 15 kânunusani 1935 de halkın reyine müracaat edildi. Almanya lehindeki ekseriyet her türlü tahminin fevkinde çıktı. Fransiz hükümeti Sarre havzasının hemen Alman memurlarına teslimine ve kömür ocakları meselesinin dosta» ne bir surette halline muvafakat et- ti. Çanakkale (Akşam) — İki yıldanberi Çanakkalede devam etmekte olan Bayan Feriha Ülkümen biçki ve dikiş yurdu, bu sene 20 mezun vermiştir. Mezun olan bayanların hepsi heyeti mümeyyize huzurunda verdikleri imtih. handa pek iyi derecede muvaffak olmuşlar ve tertip ettikleri sergiler çok be- ğenilmiştir.
