Yarından itibaren hücumu tecrübesi başlıyor (Bas tarafı 1 inci sahifede) Yara iltica ederler. Bu mümkün ol | madığı takdirde öteye beriye kaşmak-| &zın ve telâşa kapılmaksızın kendi- sini bomba tesirinden koruyacak bir altına . ve duvar bibine çekilir | veya bir çukura, yahut bir.ağacın gölgesine yatar. Sokâklarda toplan- mak ve öteye beriye koşmak ve bâğr rip çağırmak yasaktır. İ C) Bir gaz bulutu İçinde kalındığı | veya burun veya boğazda ve gözlerde bir taharfuş bulunduğu zaman mâs- ke takılır, Şayet maske yoksa, ağız, burun ve gözler ıslak bir mendil veya elbisenin ıslatılan eteğile kapatılarak rüzgârın geldiği tarafa doğru koş- | maksızın yürüyerek bulutlan çıkılır. (Gazı temsil etmek üzere dumanlı mâddeler neşri bazı yerlerde ayrıca tayin olunmuş alâkadar memurlar tarafından yapılacaktır.) l “D) Tayyareleri görmek hevesile di- | garı çikmak ve pencereleden sark- mak zararlı ve yasaklır. Bina dâhi. Jinde, bina korunma teşkilâtında va- | zifesi olanlar, derhal vazife basına gider, korunma âmirinin emri altına | girerler ve bina korunma plânı veç- İ hile vereceği emirleri yaparlar, i Vaz'fedür olmıyan passif halk bina |: korunma âmirinin tertibi veçhile bo- durum katına inerler, Kendi evinin bahçesinde örtülü siper sığınak yap- tırmış olan'ar buralara girerler. Ev- lerinin bodurüm kısmında veya bi- rinci katlarında sığınak olarak kul- Janmağa elverişli yeri olmıyan - bil gassa tam ahsap - evler halkının ar- sa ve bahçelerinde ve fakat evin en 82 beş metr uzağında olmak şartile havadan korunma için ü örtülü hendek siperler yapması bilhassa tav- &ye olunur. Bu hazırlık bir harp vu- knunda büyük bir ihtiyacı: karşıla- yacak çok lüzmulu bir tedbirdir, Bina korunma âmirinin emrine itirazsız itaat mecburidir. Nakil vasıtalarının hareket tarzı: Tayyare tehlikesi işareti verildiği esnada nakil vasıtaları şu suretle ha- | reket edeceklerdir: A) Hayvan koşulu nakil vasıtaları (Ara alar); Ar. balar, yol ağızlarını tutmıya cak wiçhile yaya kaldırımına yanaş- wış olarak durur, hayvan çözülür, kalın bir ağaca, İramvay direğine ve- ya bunlar yoksa arabaya bağlanır ve hayvanın yem torbası başına takılır. B) Motörlü nakil vasitalerı ve tramvaylar ve tünel: Alârm işaretile beraber, nakil vası- talârı içindeki halk en münasip bir yerde ve umumi sığınaklar durağın- da boşaltılır ve kendi yerlerine gider- ler, yerlerine gidemiyecek akadr uzak olanlar, halkı boşalttıktan sonra yol ağızlarını kesmemek ve itfaiye mus- luklarını Kapamamak şartile mü- Tefrika No. 38 SEVİLEN KADIN #izin gibi bir adamın verdiği söze inan- dığım için kendimi affedemiyorum. Vehbi ne söylyeceğini bilemi- yordu. Anlaşılmaz bazı gözler m rıldandı. Fakat genç kadın, sabırsız- ğını ifade eden bir hareketle onu susturdu. — Beni dinleyin... İstikbale alt va- ziyetimiz gayet vazıh surette taayyün etmeli,.. Oturun ve beni dinleyin... Şöminenin yanında, duvarın lâm- brisine dayanmış duruyordu. Kını ye- Te düşen kamasını sağ elile sıkı sıkı tuttuğu elbisesinin pilleri arasından görülüyordu. Muhafaza etmek istediği sırrı, öf- keden titriyerek faşediyordu: — Siz beni hoppa ve değişken ta- blatlı bir çocuk sanıyorsunuz. de- di, . Bir bakıma hakkınız da var. Zi- Ta zayıf ve kararsız bir anımda ben- den muvafakat cevabı aldınız, Şayet » O zaman kalbimin içindekileri okuya- “bilseydiniz hatanızın derecesini an- lardmız. , “Evlenmemeğe, yalnız r e yağ ue me İstanbulda hava nasip yerlerde dururlar, bu nakil vasıtalarını idare edenler en yakın umumi sığınağa İltica ederler. Tatbikat münasebetile tayyare hü cumu esnasında dahi dolaşınak mec- buriyetinde olan hakem otomobilleri serbes olup bunların hareketine mü- manaat edilmez. Bu otomobiller dört köşeli, bevaz flâma taşırlar; hakem- lerin kollarında beyaz işaret bulunur, hasta nakleden otomobiller de bu | hükme tâbidir, Aldırmın devamı. müd- detince tünel sığınak olarak kullanı lacağından bu müddet zarfında tür | nel işleme faaliyeti durdurulacaktır. C) Trenler: Alârm işareti verildiği esnada gar- larda bülunan trenlerdeki yolcular inerler ve gardaki sığınağa ve ya ci- var umumi sığınaklara giderler. Ha- rekete hazır bulunan trenler, yol açıksa hemen gari terkederek şehir haricinde serbes bir hat Üzerinde du- Tur. veye istasyon civarında tünel veya yarma varsa oraya giderler. 'Tü- nel haricindeki tevakkuflarda halkın trenleri terkederek etrafa yayılıp göl- ge ve çukurlardan istifade etmeleri icab edebilir. Gara yaklaşmakta olan trenler ise, ani suretle şehir civarın- da beklerler. Tayyare hedefi olabile- cek bütün köprüler civarında bulun- mazlar. D) Vaupurlar: Alârm esnasında rıhtım ve iskele- İ lerde bulunan vapurlar yolcu ala- mazlar. İçinde yolcu bulunanların yolcuları çikanlır. Hareket hâlinde bulunan vapurlar en yakın İskeleye giderek yolcularını çıkarırlar. 5 (Tayayre tehlikesi bitti) işareti verildikten sönra dahi ancak bina veya sığınak âmirinin müdahalesile dışarıya çiktlabllir. Dışarda gazla 26 hirlenmiş yerler, yıkılmağa yüz tut- muş duvarlar, patlamamış bombalar ve enkazla tıkanmış sokaklar bulu- nacağından (böyle tehlikeli “yerlere yaklaşmaksızın herkesin kendi işine ve vazifesine gitinesi lâzımdır. Bu gi- bi yerler polis tarafından işaretlenir. Tayyare tehlikesi bitti işareti: Ca- navar düdüklerinin vesair vasıtala- rın üç'dakika fasılasız ses vermeleri- dir. 6 — 'Tecrübede herkes hakiki tehji- kede imiş gibi emniyet ve inzibat ted- birlerine ve bu talimattaki hükümle- re dikkat ve itinaya mecburdurlar. Vilâyet havaya K. korunma K. reisi Vali yerine Muzaffer Akalın Almanlar at satın alıyorlar Dublin 13 (A.A.) — Almanya, son zamanlarda Irlandadan bir çok at satın almıştır. Bu hafta Dublin at pazarında bir çok Alman satici bulun. muştur. Alınan atların Alman süva- risi için olduğu sanılmaktadır. | Nakleden : ( Vâ - N' rar vermiştim. Mazimi düşünüp piş- manlık ve matem içinde ömür süre- cektim, Etrafımı aldılar, Beni nasi- hatlarla bizar ettiler. Muhabbetleri- ni bildiğim için tesirleri altında kal- dım. Bu sırada siz de önüme çıktı- nız. Beni sevk ve idare edenler size de zahir oldu. Zevahire aldanarak hakkınızda hüküm verdim. Sizse bana katiyen kendim için değil sırf param için yaklaşmıştınız. Beni ma- zime dair itiraflarda bulunacak va- ziyete soktunuz. İleri sürdüğüm ağır şartları, münakaşa bile etme- den kabul ettiniz, Samimi olarak si- ze her şeyi söyliyeyim! Daha evvel- leri; «Bana nasihat edenler belki de haklıdırlar, Onlar hakikati benden daha iyi görüyordur!» diye düşünü- yordum. «Zaman her şeyi unuttu. rür, her şeyi siler!» derler. Ben de kederlerimin hafifleyeceğini, matemi- min kalmayacağını ummuştum. Bel- ki de, aklım fikrim bir yerde olma- yarak elimi ilerde size uzatabilirim demiştim. İşte bu düşüncelerin sevki. Bim mi eriyen. işim akel TB. Hitler - Ciano - Ribbentrop görüşmeleri dün sona erdi (Baştarajı 1 inci sahifede) Hitler - Ciano mülâkatı hakkında tebliğ Berlin 13 (AA) — Dün Obersalz- berg'de Hitler, von Ribbentrop ve kont Clano arasında yapılan uzun mülâkat Berchtesgaden'den verllen resmi bir teblig ile ilân edilmektedir. Bu teb- liği neşreden Alman istihbarat büro- su şöyle demektedir: «Führer cumartesi günü Obersalz- berg'de kâln Bergholf sayfiyesinde Von Ribbentrop ile görüşmek üzere Salzbergde kamet eden İtalya Hari- ciye Nazırı Kont Cianoyu kabul et- miştir. Führer İtalya Hariciye Nazın | sereline bir öğle yemeği vermiş ve yemekte İtalyan heyetinin azası ile İtalya sefiri Beruardo Attolira, Kont Magisterali, Von Ribbentrop, Alman- ya matbuat şefi Otto Dietrich, Alman- yanın Roma sefiri Gerg Von Maceker- sen ve Almanya Hariciye nezareti er- kâru hazır bulunmuşlardır. Öğleden sonra von Ribbentrop hazır bulunduğu halde Führer İtalya Ha- riciye Nazım ile uzun bir mülâkat yapm'stır.. Koni Ciano, Führerin Obersalşberg civarındaki sayfiyesin« de mumaileyh ile birlikte çay içmiş. tir.» Roma mahafiline göre neler görüşülmüş? Roma 13 (A.A.) — Havas muhabiri bildiriyor: Roma siyasi mahfilleri, Salzburg görüşmeleri hakkında tam bir ketu- | miyet muhafaza ötmekte, yalnız bu görüşmelerden kofkunç bir netice veyahut bir entrika çıkacağını sanma- nun bir hata olduğunu söylemektedir. Bu mahfiller, Danzig hakkında der. hal tatbik edilecek bir karar alınmış olduğunu tahmin eylememekte, iki Hariciye Nazırının Akdeniz meselesini ve ezcümle İspanya meselesini görüş- müş olduklarını tasrih etmektedir, Bu mahfillere göre, görüşmelerin esâsını «demökratların yaptıkları çen- berlemes teşkil eylemiş ve iki Harici- ye Nazırı buna «mukabil bir çeriber- leme: İle cevap verilmesini düşün- müştür. İtalyan zimamdarlarına göre, Ma- caristan, Yugoslavya ve muhtemel olarak Bulgaristanın, birlikte hare. keti kabul eylememekle beraber hattı hareketlerini (mihverle (ahenkdar bir hale koymak mevkiinde buluna- bileceklerdir. B. Hitler ile B. Mussolini imdilik görüşmiyecekler Salzburg 13 (A A.) — Kont Ciano saat 15,10 da tayyare ile hareket et- miştir. B. Von Ribbentrop, istirahat eyle- mekte olduğu Fuschi şatosuna dön- müştür. Görüşmeler hakkında hiç bir resmi tebliğ neşredilmemiştir. Buradaki Alman ettirdikten sonra evlenmeğe razı ol. dum. Fakat aldanıyormuşüm. Düğün günü yaklaştıkça, zincirlerle bağla- nacakmışım hissine kapılmağa baş- ladım. Nikâhta korkuyla titriyerek «Evet!» dedim, Dudaklarımın ucuna kadat şu söz geldi: «Hayir! Kabil de- ğü! Varsın hazırlanmış bulunalım! Varsın âlem karşısında rezil olayım! Fakat bu izdivacı istemiyorum. Bü- tün benliğimi başka bir adamın mu- habbeti kaplamışken diğer birinin karsı olmak alçaklıktır!>... Keşke herkesin içinde böyle haykırsaydım... Fakat ne yazık!... Aldığımız kapalı terbiyenin sevkile dudaklarımdan itaatkâr bir: «Evet!» çıktı. — Necile! — Beni tehdit de etseniz, mazimi her yerde ilân edeceğinizi bile haber verseniz artık korkum yoktur... So- nuna kadar gideceğim... Onu seviyo- rum... Onu aklımdan silemiyorum. — Necile hanım! — Bırakın sözümü bitireyim... Siz de benim gibisiniz... Ayni vaziyette. yiz. — Ne demek istiyorsunuz? — Ben birinin metresi idim, hâlâ da manen onun metresiyim. Nitekim sizin de halihazırda metresiniz var ve onu seviyorsunuz, — Yalan, Genç kadm, kocasını mazarlarile | arasındaki bu mülâkat, normal İ buluşmadır ve bu sebebden her hangi ettirildiğine göre iki Hariciye Nazir bir resmi tebliğ füzulidir. B. Hitler ile B. Mussolini arasında bir görüşme ihtimali hakkında ise, böyle bir ihtimalin bittabi tamamile imkânsız olmadığı, fakat şimdilik lüzumu görülmediği söylenmektedir. Kont Ciano Romaya döndü Roma 13 (AA) Kont Ciano yanımda Almanyanm Roma büyük ölçisi Von Mackenzen olduğu hulde tayyare'ile saat 17 de buraya gelmiş ve tayyare meydanında parti sekrete- ri nazır. Stareace, Hariciye ve Hava i nezaretleri müsteşarları, faşist milis kumandanı, bir çok hariciye erkânı ve Almanya büyük elçiliği memurları tarafından karşılanmıştır. Berlin 13 (A.A.) — Salzburg mah- reçli olarak Alman menbalarmdân yabancı memleketler için neşredilen bir haber, bugünkü görüşmelerde, cumartesi günü müzakere olunmıyan bütün meselelerin aydinlatıldığ; bil ölrülmektedir, Bu telgraf, görüşmelere hâkim olan «en yüksek dostluk zihniyeti; ve Ha- riciye Nazırları arasında iki memle- ket harici siyasetlerinde müşahede edilen «tam anlaşmayı» tebarüz et tirdikten sonra şöyle devam eylenrek- tedir: «Bittabi bugün dünyada birinci plânda rol oynuıyan Danzig meselesi de görüşülmüştür. Filhakika, demok- rasilerin ittifak paktları, Poloryanın hattı hareketini gün geçlikçe daha ziyade kati bir hale koymuştur. Ai- manyanın, bu meselede mevzuubahis olan yalnız şerefi değildir, ayni zâ- manda Polonyadaki Almanları yâ- pılan muamele de mevzuubahisjir, Telgraf iki mihver devletinin men- faatlerini müştereken müdafaa bah- sindeki «yüzde yüz» tam azmin! bir kere daha lebârüz ettirerek nihayet bulmaktadır.» Fransız gazetelerinin makaleleri Paris 13 (A.A.) — Bu sabahki Fran- 2 gazeteleri Hitler, Ciano ve von Rib- bentrop arasında yapılan görüşmele. rk: yakında mühim bir harekete geçe- ceklerine delil addeylemekte, fakat bu hareketin hangi istikamette yapılaca- ğını tayin edememektedirler, Oeuvre gazetesinde" Bn. Tabouls diyor ki: «Gece Berlinden alınan sor haber. lere göre diplomatik mahfillerde Berch- tesgaden görüşmeleri hakkında olduk- ça büyük bir asabiyet gösterilmekte. dir. Berlindeki diplomatların zânnet- tiklerine göre dün öğleden sonra Berchtesgaden'e büyük Japon gazete. lerinin muhabirleri gelmişlerdir. Ja. ponyanın prensip itibarile mihvere il tihak ettiğine dair Tokyonun karari gün öğleye doğru » Hitlerin gine geç . e Vehbi bey! « dedi: « Katiyen ya- Jan söylemediğime itimad edebilirsi: niz, Vaktile size her şeyi nasıl apaçık söylemiştim. Bu benim karakterimi gösterir. Metresiniz olduğuna ve onu sevdiğinize dair elimde delil vardır. — Delil dediğiniz şeyi görebilir miyim? — Ne işinize yarayacak? Ben her şeyi biliyorum; yeter, Yalnız kalemi. nizden çıkan sözleri (o hatirlayın «Ben, serveti temin edecekmişim, metresiniz de aşkı!» — Bunları size kim söyledi? — Biliyorum ya... Ona bükın!... Adi münakaşalara girişmiyelim. Siz- den istediğim bir şey var: Bana ya- lancı bir aşk komedisi oynamayınız. Hürsünüz. Kimi seviyorsanız sevebi- Mrsiniz, Mevkilni ve kim olduğunu bilmediğim bu kadın nazarımzda aşkı temsil ediyorsa, onu rahat ra hat seviniz. - Mani olacak değilim. Ben serveti temin ediyorum. Arzu- nuz bu'değil miydi? Niçin şikâyet ediyorsunuz? Bu hususta size hiç bir suretle manj olmam. Paranın bence hiçbir kıymetli yok ki... Siz büyükannemle, kâhyalarımızla - işle- Tİ döndürün... Çok müsrif olduğu- nuzu biliyorlar. Atide fena vaziyette kalmayalım diye zaten servetimiz si- ze karşı emniyet altına alınmıştır. j | ve İtalyan siyasi mahfiilerinde tebarüz/. miştir. Söylendiğine göre Hitler, kont Cia no ve von Ribbentrop ile birlikte bu itilâfı, Fransa - İngiltere ve Sovyetler Birliği üç taraflı itilâf ilân ettikleri zaman neşterimeğe karar vermiştir. Jour - Echo de Paris güzetesinin Berlin muhabiri yazıyor: «Bir taraftan burada tarihe ve meme leketine karşı mesuliyetini müdrik bulunan Duçenin sulhü kurtarmağa çalıştığı söyleniyor, diğer taraftan ise Alman zimamdarlarının tamiri kabil olmıyan neticeler verse bile, bir kaç gün içinde değilse dahi bir kaç hafta içinde Danzigi Almanyaya ilhak et- mek istedikleri iddia ediliyor. Nasyonal « Sosyalistlerin Dünzigi zaptetmek istedikleri muhakkâklır. Bunun ilk alâmeti gazetelerin Polon- yaya karşı kullandıkları şiddetli lisan dır. Dâhzig meselesinin artık Korido- run kalkması işine halledlilemez bir şekilde bağlı bulunduğu ahlaşılmak- tadır. Bu meselenin Polonyanın İ& mamile ezilmesine bağlı bulunduğu da söylenebilir. Çünkü geçen eylülün en buhranlı günlerinde Berlinde Çe- koslovakya için söylendiği gibi şimdi de Polonya hakkında «Mozayık dev. let» tabiri kullanılmakta ve Polonya dü Çekoslovakya gibi topraklarında yaşıyan Alınan ırkına mensup insan. lara işkence etmekle ittiham edilmek» tedir. Tehlikeli bir zamanda yaşıyoruz. Berehtesgaden'de şimdi sulhün mu- kadderatı mevzuubahs oluyor.» Alman gazetelerinin makaleleri Berlin 13 (A.A.) — Alman matbuatı Ciano - Ribbentrop Oo mülâkatından bahsederken bunun «İtalya ile Alman. yayı birleştiren arkadaşlık bağları göz- le görünür bir şekilde teyid ettiğini ve iki mihver devleti arasındaki tesanü- dün samimi ve namuskârane bir te. zahürü olduğunu söylüyorlar. Gazeteler bu görüşmelere sansasyo- mel bir mahiyet vermek isteyen demok« rasilerin «budalaca» heyecanile alay etmektedirler. Lokal Anzeiger gazetesi diyor ki; «İcabettiği zaman vaziyetin inkişa» fını tetkik etmek için Alman ve İtal- yan Devlet adamlarının yaptıkları gö- rüşmeler ile demokratik ittifak kom- poları veya para ile çevrilen entirika- Jar arasında büyük bir ehemm;reti vardır. Alman - Italyan çelik pakti canlı bir ittihaddır. Şu veya bu mak- sad için bulunmuş bir formül değil- dir.» Hamburger Fremdenblatt gazetesi de şöyle yazıyor: «Almanya ile İtalya bilhassa Danzig meselesinde olduğu gibi bütün makul nasihatler ayaklar altında çiğnendiği ve garp devletleri tarafından verilen ve açık bir Çeke istinad eden bir devletin emperyalist muharebeleç ve İltihaklar tehayyül ettiği bir sirada birbirlerine sıkıca bağlı olduklarını hişsetmektedirler.» Varidatı istediğiniz gibi Kujlârini? Ümüd ederim ki kâfi gelir. Fakat ri. ca ederim; artık beni ziyâret ederek kavga çıkmasına sebebiyet Veren Kararım katidir. — Ne yapacaksınız? li Çekik bir hayat yaşayacağım. Aleme karşı vaziyeti katiyen boz. mam... Fakat odalarıma girmiyecek- siniz. Bu akşam ilk ve son defa ola- rTak bu kapıdan içeri ayak atıyorsu. nuz. — Ya ben bu şartları kabul et mezsem?... — Hürsünüz... Fakst o zamanda mahkemelere müracaat ederim, — İsimlerimiz etrafında vezilâne dedikodular yâparlar. Buna müsaa de eder misiniz? — Vehbi bey! İcap ederse buna da Tazı olurum, Her şeyi göze alırım. Fakat benim çizdiğim tarzı hareket ikimizin de menfaatimize muvafık olandır, Bunun hududu haricine çık- mayınız. Başını kaldırmış, gözlerini mağru- Tane kocasına çevirmişti, Cevap bek. yordu. Delikanlı bir koltuğa oturmuş, asabi parmaklarla saçlarını karıştı- rıyordu; ve sırrının kim tarafından faşedildiğini öfkeyle düşünüyordu. (Arkasi var)